The purpose of this study was to investigate the effect of creative drama on the levels of shynes... more The purpose of this study was to investigate the effect of creative drama on the levels of shyness, self-esteem, and mental well-being in disadvantaged youth. This study was planned in a single group pretest-posttest design. 10 sessions of creative drama activities were held for each group by the drama-trained researchers approximately 120 minutes per week. The data of the study were collected by using the Personal Information Form, Coopersmith Self-esteem Inventory, Warwick - Edinburgh Mental Well-Being Scale, and Shyness Scale. After transferring the data to the computer-aided SPSS package program, the data were evaluated using percentages, averages and significance tests. While the Self-Esteem Scale average score was 59.846 ± 14.986, the Shyness Scale average score was 61.153 ± 15.032 and Warwick-Edinburg Mental Well-Being Scale average score was 51.096 ± 8.661 before the intervention, it respectively changed to 71.923 ± 13.430, 49.230 ± 12.267 and 55.384 ± 9.088 and these differ...
Munzur Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Dec 31, 2020
In this study, designed in a relational screening model, "the relationship between teacher profes... more In this study, designed in a relational screening model, "the relationship between teacher professionalism and autonomy" was examined. The views of the participants were described and compared with various variables, and the relationship between them was tried to be revealed. 199 teachers working in state high schools participated in the study. Stratified sampling technique was used to determine the sample. In the research, the Professional Professionalism of Teachers Scale and the Teacher Autonomy Scale were used as data collection tools. The data were analyzed using descriptive statistics, t-test, one-way analysis of variance, correlation and regression. The results of the research show that there is a moderate significant relationship between teacher professionalism and teaching autonomy behaviors. However, it is seen that the teachers participating in the research have a medium level perception of professional professionalism, and that occupational sensitivity is at the highest level in the sub-dimensions of professionalism. In addition, the results of the analysis confirm that teacher autonomy and professionalism are meaningful predictors. In this study, suggestions were made about different school types and variables.
Bu araştırmada, eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin görev yaptıkları okullarda çocuk hakların... more Bu araştırmada, eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin görev yaptıkları okullarda çocuk haklarının geliştirilmesine yönelik ne tür uygulamalar yaptıkları ve bu uygulamaların çocuk haklarının geliştirilmesinde etkili olup olmadıklarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel yöntem desenlerinden, temel yorumlayıcı desene göre yürütülen araştırmanın çalışma grubunu 2020-2021 öğretim yılında Tunceli Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı devlet okullarında görev yapan eğitim yöneticileri ve öğretmenler oluşturmuştur. Araştırmanın çalışma grubu, farklı eğitim basamaklarında görev yapan 20 eğitim yöneticisi ve 20 öğretmenden oluşturulmuştur. Çalışma grubunun belirlenmesinde, amaçlı örnekleme tekniklerinden maksimum çeşitlilik sağlamaya dönük örnekleme tekniği kullanılmıştır. Araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada, eğitim yöneticileri ve öğretmenlerden elde edilen veriler önce betimsel olarak ele alınmış, daha sonra içinde anlam kazandıkları bağlam göz önüne alınarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda eğitim yöneticilerinin okullarda çocuk haklarına yönelik uygulamalarının çocuk haklarının geliştirilmesinde etkili olmadığı ya da sınırlı düzeyde etkili olduğu sonucuna varılmış ve bu sonuçlar doğrultusunda öneriler geliştirilmiştir.
Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Öz Etik, toplumlar tarafından ortak kabul görebilecek sosyal kuralların bir davranış ölçüsü olmas... more Öz Etik, toplumlar tarafından ortak kabul görebilecek sosyal kuralların bir davranış ölçüsü olmasının yanı sıra, bir toplumda nasıl yaşanması gerektiğine rehberlik edecek standart ilkeler oluşturmayı amaç edinen ahlak felsefesi olarak da bilinmektedir. Topluluklara mensup bireyler, gelişim süreçlerinde bu standart ilkeleri içselleştirir ve profesyonel davranış haline getirirler. Toplumlarda etik davranışların kabul görme eğiliminin yüksek olması, etik olmayan davranışların ise benimsenmemesi, etik davranışların pekişmesine ve yaygınlaşmasına olanak sağlamaktadır. Akademik etik, bilim etiği, araştırma ve yayın etiği gibi alanlar ise akademik alanı biçimlendiren, bu alanda yürütülen faaliyetlerin doğruluğunu ve niteliğini denetleyen, bireyleri mesleki sorumluluk ile davranmaya teşvik eden kurallar bütünü olarak görülebilir. Bu çalışmada, genel etik ilkeler yanında, akademik yaşantıyı biçimlendiren akademik etik üzerinde durulmuştur. Bu doğrultuda, etikte temel kavramlar, akademik etik, bilim etiği, araştırma ve yayın etiğinin önemi vurgulanmıştır. Ayrıca çalışmada, bilimsel araştırma ve yayınlarla ilgili etik ihlaller konusunda tespitler yapılarak akademik etik konusunda farkındalık yaratılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, derleme türündeki bu çalışmada, alanyazın taramasına dayalı ikincil kaynaklardan elde edilen veriler kullanılmıştır.
An update of the geothermal gradient and heat flow maps for offshore Malaysia based on oil and ga... more An update of the geothermal gradient and heat flow maps for offshore Malaysia based on oil and gas industry data is long overdue. In this article we present an update based on available data and information compiled from PETRONAS and operator archives. More than 600 new datapoints calculated from bottom-hole temperature (BHT) data from oil and gas wells were added to the compilation, along with 165 datapoints from heat flow probe measurements at the seabed in the deep-water areas off Sarawak and Sabah. The heat flow probe surveys also provided direct measurements of seabed sediment thermal conductivity. For the calculation of heat flows from the BHT-based temperature gradients, empirical relationships between sediment thermal conductivity and burial depth were derived from thermal conductivity measurements of core samples in oil/gas wells (in the Malay Basin) and from ODP and IODP drillholes (as analogues for Sarawak and Sabah basins). The results of this study further enhanced our insights into the similarities and differences between the various basins and their relationships to tectonic settings. The Malay Basin has relatively high geothermal gradients (average ~47 °C/km). Higher gradients in the basin centre are attributed to crustal thinning due to extension. The Sarawak Basin has similar above-average geothermal gradients (~45 °C/km), whereas the Baram Delta area and the Sabah Shelf have considerably lower gradients (~29 to ~34 °C/km). These differences are attributed to the underlying tectonic settings; the Sarawak Shelf, like the Malay Basin, is underlain by an extensional terrane, whereas the Sabah Basin and Baram Delta east of the West Baram Line are underlain by a former collisional margin (between Dangerous Grounds rifted terrane and Sabah). The deep-water areas off Sarawak and Sabah (North Luconia and Sabah Platform) show relatively high geothermal gradients overall, averaging 80 °C/km in North Luconia and 87 °C/km in the Sabah Platform. The higher heat flows in the deep-water areas are consistent with the region being underlain by extended continental terrane of the South China Sea margin. From the thermal conductivity models established in this study, the average heat flows are: Malay Basin (92 mW/m 2), Sarawak Shelf (95 mW/m 2) and Sabah Shelf (79 mW/m 2). In addition, the average heat flows for the deep-water areas are as follows: Sabah deep-water fold-thrust belt (66 mW/m 2), Sabah Trough (42 mW/m 2), Sabah Platform (63 mW/m 2) and North Luconia (60 mW/m 2).
Araştırmanın amacı çocuk kliniklerine başvuran 5 yaş altı çocuğa sahip annelerin çocuklarında ate... more Araştırmanın amacı çocuk kliniklerine başvuran 5 yaş altı çocuğa sahip annelerin çocuklarında ateş görülme durumlarını ve annelerin ateş yönetimine ilişkin bilgi ve uygulamalarını değerlendirmektir. Yöntem: Araştırma Eylül 2015-Şubat 2016 tarihleri arasında, herhangi bir nedenle bir devlet hastanesinin çocuk polikliniğine başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 5 yaş altı çocuğa sahip 180 anne ile yürütüldü. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan soru formu kullanılarak yaklaşık 10-15 dakika içerisinde yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplandı. Elde edilen veriler SSPS programında sayı, yüzde, ki kare testleriyle analiz edildi. Bulgular: Yaş ortalaması 30.03±5.25 olan annelerin %42.8'i lise mezunu, %86.7'si çekirdek aileye sahip, %85.0'ı sosyal güvence kapsamında olup, %70.6'sı gelir durumunu orta düzey olarak ifade etti. Çocukların yaş ortalaması 3.12±1.45 idi. Annelerin %88.3'ü çocuklarının son bir yılda ateş sorunu yaşadığını, %87.2'si evde çocuklarına ait derece bulundurduğunu, %96.7'si çocuklarının ateşlerini ölçebildiğini ve %70.7'si vücut sıcaklığının 38°C ve üstü olmasını ateş olarak değerlendirdiğini ifade etti. Annelerin öğrenim ve çalışma durumu ile ateşe karar verme yöntemi arasında anlamlı fark görüldü. Sonuç: Elde edilen verilere göre, annelerin ateş yönetimi ile ilgili bilgi ve uygulamaları yetersiz olup, eğitim ve danışmanlık alma gereksinimleri vardır.
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, Apr 25, 2021
Bu çalışmada; öğretmene öğrenme metotlarını yansıtıcı değerlendirme imkanı sunarak paydaşlarla fi... more Bu çalışmada; öğretmene öğrenme metotlarını yansıtıcı değerlendirme imkanı sunarak paydaşlarla fikir alışverişinde bulunulması ve çeşitliliği sağlamasında, öğrenme stratejilerine alternatif stratejiler ve program geliştirmesinde, okul kültürü ve ikliminin oluşmasında ve bir problemle karşı karşıya kalındığında bunu öz kaynakları ile çözümleyebilmesine olanak sağlayan "eylem Araştırması" tanıtılmıştır. Eğitim alanında sıklıkla kullanılan ve bilimsel araştırma yöntemlerinden biri olan eylem araştırması, katılımcılığın ön planda olduğu genel olarak nitel bir araştırmalar içerisinde kabul edilmekle birlikte, nicel araştırma yöntem ve tekniklerinin de kullanıldığı bir araştırma türüdür. Uygulayıcıları tarafından tasarlanan ve yaşama geçirilen eylem araştırması, özellikle öğretmenlere problem çözme ve bunu sınıf içi uygulamalara yansıtma, farklı değerlendirme teknikleri kullanarak iyileştirme ve geliştirme çalışmaları yapma konusunda yeni fırsatlar sunar. Bunun için de, yönetici ve öğretmenlerin, öğrencilerin öğrenmesini iyileştirmek için sınıflarda kullanılan araştırma temelli öğretim uygulamalarını sürekli olarak araştırmak ve değerlendirmek gereksinimi içinde olmaları gerekir. Bu çalışmada ayrıca, Bir araştırma yöntemi olarak eylem araştırmasının tarihsel gelişimi, amacı ve özellikleri, aşamaları, veri toplama yöntem ve teknikleri, yararları, öğretimde kullanılması ve örnekler tartışılmıştır.
The purpose of this study was to investigate the effect of creative drama on the levels of shynes... more The purpose of this study was to investigate the effect of creative drama on the levels of shyness, self-esteem, and mental well-being in disadvantaged youth. This study was planned in a single group pretest-posttest design. 10 sessions of creative drama activities were held for each group by the drama-trained researchers approximately 120 minutes per week. The data of the study were collected by using the Personal Information Form, Coopersmith Self-esteem Inventory, Warwick - Edinburgh Mental Well-Being Scale, and Shyness Scale. After transferring the data to the computer-aided SPSS package program, the data were evaluated using percentages, averages and significance tests. While the Self-Esteem Scale average score was 59.846 ± 14.986, the Shyness Scale average score was 61.153 ± 15.032 and Warwick-Edinburg Mental Well-Being Scale average score was 51.096 ± 8.661 before the intervention, it respectively changed to 71.923 ± 13.430, 49.230 ± 12.267 and 55.384 ± 9.088 and these differ...
Munzur Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Dec 31, 2020
In this study, designed in a relational screening model, "the relationship between teacher profes... more In this study, designed in a relational screening model, "the relationship between teacher professionalism and autonomy" was examined. The views of the participants were described and compared with various variables, and the relationship between them was tried to be revealed. 199 teachers working in state high schools participated in the study. Stratified sampling technique was used to determine the sample. In the research, the Professional Professionalism of Teachers Scale and the Teacher Autonomy Scale were used as data collection tools. The data were analyzed using descriptive statistics, t-test, one-way analysis of variance, correlation and regression. The results of the research show that there is a moderate significant relationship between teacher professionalism and teaching autonomy behaviors. However, it is seen that the teachers participating in the research have a medium level perception of professional professionalism, and that occupational sensitivity is at the highest level in the sub-dimensions of professionalism. In addition, the results of the analysis confirm that teacher autonomy and professionalism are meaningful predictors. In this study, suggestions were made about different school types and variables.
Bu araştırmada, eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin görev yaptıkları okullarda çocuk hakların... more Bu araştırmada, eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin görev yaptıkları okullarda çocuk haklarının geliştirilmesine yönelik ne tür uygulamalar yaptıkları ve bu uygulamaların çocuk haklarının geliştirilmesinde etkili olup olmadıklarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel yöntem desenlerinden, temel yorumlayıcı desene göre yürütülen araştırmanın çalışma grubunu 2020-2021 öğretim yılında Tunceli Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı devlet okullarında görev yapan eğitim yöneticileri ve öğretmenler oluşturmuştur. Araştırmanın çalışma grubu, farklı eğitim basamaklarında görev yapan 20 eğitim yöneticisi ve 20 öğretmenden oluşturulmuştur. Çalışma grubunun belirlenmesinde, amaçlı örnekleme tekniklerinden maksimum çeşitlilik sağlamaya dönük örnekleme tekniği kullanılmıştır. Araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada, eğitim yöneticileri ve öğretmenlerden elde edilen veriler önce betimsel olarak ele alınmış, daha sonra içinde anlam kazandıkları bağlam göz önüne alınarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda eğitim yöneticilerinin okullarda çocuk haklarına yönelik uygulamalarının çocuk haklarının geliştirilmesinde etkili olmadığı ya da sınırlı düzeyde etkili olduğu sonucuna varılmış ve bu sonuçlar doğrultusunda öneriler geliştirilmiştir.
Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Öz Etik, toplumlar tarafından ortak kabul görebilecek sosyal kuralların bir davranış ölçüsü olmas... more Öz Etik, toplumlar tarafından ortak kabul görebilecek sosyal kuralların bir davranış ölçüsü olmasının yanı sıra, bir toplumda nasıl yaşanması gerektiğine rehberlik edecek standart ilkeler oluşturmayı amaç edinen ahlak felsefesi olarak da bilinmektedir. Topluluklara mensup bireyler, gelişim süreçlerinde bu standart ilkeleri içselleştirir ve profesyonel davranış haline getirirler. Toplumlarda etik davranışların kabul görme eğiliminin yüksek olması, etik olmayan davranışların ise benimsenmemesi, etik davranışların pekişmesine ve yaygınlaşmasına olanak sağlamaktadır. Akademik etik, bilim etiği, araştırma ve yayın etiği gibi alanlar ise akademik alanı biçimlendiren, bu alanda yürütülen faaliyetlerin doğruluğunu ve niteliğini denetleyen, bireyleri mesleki sorumluluk ile davranmaya teşvik eden kurallar bütünü olarak görülebilir. Bu çalışmada, genel etik ilkeler yanında, akademik yaşantıyı biçimlendiren akademik etik üzerinde durulmuştur. Bu doğrultuda, etikte temel kavramlar, akademik etik, bilim etiği, araştırma ve yayın etiğinin önemi vurgulanmıştır. Ayrıca çalışmada, bilimsel araştırma ve yayınlarla ilgili etik ihlaller konusunda tespitler yapılarak akademik etik konusunda farkındalık yaratılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, derleme türündeki bu çalışmada, alanyazın taramasına dayalı ikincil kaynaklardan elde edilen veriler kullanılmıştır.
An update of the geothermal gradient and heat flow maps for offshore Malaysia based on oil and ga... more An update of the geothermal gradient and heat flow maps for offshore Malaysia based on oil and gas industry data is long overdue. In this article we present an update based on available data and information compiled from PETRONAS and operator archives. More than 600 new datapoints calculated from bottom-hole temperature (BHT) data from oil and gas wells were added to the compilation, along with 165 datapoints from heat flow probe measurements at the seabed in the deep-water areas off Sarawak and Sabah. The heat flow probe surveys also provided direct measurements of seabed sediment thermal conductivity. For the calculation of heat flows from the BHT-based temperature gradients, empirical relationships between sediment thermal conductivity and burial depth were derived from thermal conductivity measurements of core samples in oil/gas wells (in the Malay Basin) and from ODP and IODP drillholes (as analogues for Sarawak and Sabah basins). The results of this study further enhanced our insights into the similarities and differences between the various basins and their relationships to tectonic settings. The Malay Basin has relatively high geothermal gradients (average ~47 °C/km). Higher gradients in the basin centre are attributed to crustal thinning due to extension. The Sarawak Basin has similar above-average geothermal gradients (~45 °C/km), whereas the Baram Delta area and the Sabah Shelf have considerably lower gradients (~29 to ~34 °C/km). These differences are attributed to the underlying tectonic settings; the Sarawak Shelf, like the Malay Basin, is underlain by an extensional terrane, whereas the Sabah Basin and Baram Delta east of the West Baram Line are underlain by a former collisional margin (between Dangerous Grounds rifted terrane and Sabah). The deep-water areas off Sarawak and Sabah (North Luconia and Sabah Platform) show relatively high geothermal gradients overall, averaging 80 °C/km in North Luconia and 87 °C/km in the Sabah Platform. The higher heat flows in the deep-water areas are consistent with the region being underlain by extended continental terrane of the South China Sea margin. From the thermal conductivity models established in this study, the average heat flows are: Malay Basin (92 mW/m 2), Sarawak Shelf (95 mW/m 2) and Sabah Shelf (79 mW/m 2). In addition, the average heat flows for the deep-water areas are as follows: Sabah deep-water fold-thrust belt (66 mW/m 2), Sabah Trough (42 mW/m 2), Sabah Platform (63 mW/m 2) and North Luconia (60 mW/m 2).
Araştırmanın amacı çocuk kliniklerine başvuran 5 yaş altı çocuğa sahip annelerin çocuklarında ate... more Araştırmanın amacı çocuk kliniklerine başvuran 5 yaş altı çocuğa sahip annelerin çocuklarında ateş görülme durumlarını ve annelerin ateş yönetimine ilişkin bilgi ve uygulamalarını değerlendirmektir. Yöntem: Araştırma Eylül 2015-Şubat 2016 tarihleri arasında, herhangi bir nedenle bir devlet hastanesinin çocuk polikliniğine başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 5 yaş altı çocuğa sahip 180 anne ile yürütüldü. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan soru formu kullanılarak yaklaşık 10-15 dakika içerisinde yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplandı. Elde edilen veriler SSPS programında sayı, yüzde, ki kare testleriyle analiz edildi. Bulgular: Yaş ortalaması 30.03±5.25 olan annelerin %42.8'i lise mezunu, %86.7'si çekirdek aileye sahip, %85.0'ı sosyal güvence kapsamında olup, %70.6'sı gelir durumunu orta düzey olarak ifade etti. Çocukların yaş ortalaması 3.12±1.45 idi. Annelerin %88.3'ü çocuklarının son bir yılda ateş sorunu yaşadığını, %87.2'si evde çocuklarına ait derece bulundurduğunu, %96.7'si çocuklarının ateşlerini ölçebildiğini ve %70.7'si vücut sıcaklığının 38°C ve üstü olmasını ateş olarak değerlendirdiğini ifade etti. Annelerin öğrenim ve çalışma durumu ile ateşe karar verme yöntemi arasında anlamlı fark görüldü. Sonuç: Elde edilen verilere göre, annelerin ateş yönetimi ile ilgili bilgi ve uygulamaları yetersiz olup, eğitim ve danışmanlık alma gereksinimleri vardır.
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, Apr 25, 2021
Bu çalışmada; öğretmene öğrenme metotlarını yansıtıcı değerlendirme imkanı sunarak paydaşlarla fi... more Bu çalışmada; öğretmene öğrenme metotlarını yansıtıcı değerlendirme imkanı sunarak paydaşlarla fikir alışverişinde bulunulması ve çeşitliliği sağlamasında, öğrenme stratejilerine alternatif stratejiler ve program geliştirmesinde, okul kültürü ve ikliminin oluşmasında ve bir problemle karşı karşıya kalındığında bunu öz kaynakları ile çözümleyebilmesine olanak sağlayan "eylem Araştırması" tanıtılmıştır. Eğitim alanında sıklıkla kullanılan ve bilimsel araştırma yöntemlerinden biri olan eylem araştırması, katılımcılığın ön planda olduğu genel olarak nitel bir araştırmalar içerisinde kabul edilmekle birlikte, nicel araştırma yöntem ve tekniklerinin de kullanıldığı bir araştırma türüdür. Uygulayıcıları tarafından tasarlanan ve yaşama geçirilen eylem araştırması, özellikle öğretmenlere problem çözme ve bunu sınıf içi uygulamalara yansıtma, farklı değerlendirme teknikleri kullanarak iyileştirme ve geliştirme çalışmaları yapma konusunda yeni fırsatlar sunar. Bunun için de, yönetici ve öğretmenlerin, öğrencilerin öğrenmesini iyileştirmek için sınıflarda kullanılan araştırma temelli öğretim uygulamalarını sürekli olarak araştırmak ve değerlendirmek gereksinimi içinde olmaları gerekir. Bu çalışmada ayrıca, Bir araştırma yöntemi olarak eylem araştırmasının tarihsel gelişimi, amacı ve özellikleri, aşamaları, veri toplama yöntem ve teknikleri, yararları, öğretimde kullanılması ve örnekler tartışılmıştır.
Uploads
Papers by Mahmut Karatay