AimPartner abuse is a global public health issue with both short‐ and long‐term health effects. H... more AimPartner abuse is a global public health issue with both short‐ and long‐term health effects. Healthcare professionals frequently encounter patients who experience partner abuse and should be knowledgeable about how to respond to these individuals. The aim of this study was to examine the validity and reliability of the Turkish version of The Readiness to Encounter Partner Abuse Patients (READI) Scale.DesignA descriptive, methodological and cross‐sectional design was used.MethodsData were collected with a sociodemographics form and the READI‐T Scale between 13 December 2021 and 5 January 2022. The study sample comprised nursing students (n = 323) at or over the age of 18 years and accepting to take part in the study. The linguistic and content validity and confirmatory factor analysis were used to assess the validity of the scale. The reliability of the scale was achieved using Cronbach's alpha, item‐total correlations and test–retest.ResultsThe READI‐T Scale had a content validity index of 0.99 and adequate sensitivity. The factor loadings ranged from 0.63 to 0.84 for the self‐efficacy sub‐dimension, from 0.82 to 0.91 for the emotional readiness sub‐dimension, from 0.47 to 0.81 for the motivational readiness sub‐dimension and from 0.28 to 0.64 for the partner abuse knowledge sub‐dimension. The CFA showed that the model had a good fit (x2/df = 1.792; GFI = 0.88; CFI = 0.94; RMSEA = 0.050). Cronbach's alpha was found to be 0.92 for the scale.ConclusionThe READI‐T Scale is a valid and reliable tool to determine whether Turkish nursing students are knowledgeable enough to encounter partner abuse patients.ImpactThis scale can be used to determine the training needs of healthcare professionals on partner abuse and may be useful as a pre‐and posttest to determine the effects of partner abuse education programs. Thus, this scale may also assist early identification of persons who have a risk for partner abuse.
Amaç: Bu çalışma, esansiyel hipertansiyonu olan kadınlara uygulanan inhaler aromaterapinin yaşam ... more Amaç: Bu çalışma, esansiyel hipertansiyonu olan kadınlara uygulanan inhaler aromaterapinin yaşam bulguları ve kaygı düzeyine etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çapraz desenli tek kör nitelikteki bu çalışma esansiyel hipertansiyonu olan 40 kadın ile yürütülmüştür. Veriler tam otomatik tansiyon aleti, Durumluk Kaygı Ölçeği ve BIOPAC MP 35 Veri Edinim Sistemi (Version 3.7.3, Santa Barbara, ABD) cihazı ile yapılan kayıtlar kullanılarak iki dönemde toplanmıştır. Çalışmanın birinci döneminde kadınlara iki hafta süresince günde bir kez, beşer dakika, 5:3:2 oranında lavanta, bergamot ve ylang-ylang aromatik yağ karışımıyla inhaler aromaterapi uygulanmıştır. Plasebo uygulanan kadınlara ise günde bir kez, beş dakika olmak üzere iki hafta süresince ayçiçek yağı inhalasyonu yaptırılmıştır. Bir haftalık arınma süresinin ardından gruplar yer değiştirmiş ve çalışmanın ikinci dönemine geçilerek uygulamalar iki hafta daha sürdürülmüştür. Etkinliği saptamak için haftada bir kez kan basın...
Aim: Due to changing life style and nutritional habits, diabetes mellitus one of the most importa... more Aim: Due to changing life style and nutritional habits, diabetes mellitus one of the most important chronic diseases with an increasing incidence in the world. Besides cerebrovascular affects, there are also studies that diabetes affects cognitive functions. In this study, we aimed to investigate the cognitive effects via auditory stimuli in type 2 diabetes mellitus (T2DM) patients. Material and Methods: This study was carried out a total of 58 elderly individuals, diagnosed T2DM and a control group of similar ages. The Simon paradigm was applied simultaneously while recording electroencephalography (EEG) and electrooculography after determined fasting blood glucose levels from the participants included in the study. Event-related potentials (ERP) were derived from the EEG recordings. Independent samples t-test was used to compare between the control and T2DM group variables. Results: There was an increase in the responses to the incongruent stimuli according to all parameters compared to the congruent stimulus, which was accepted as the orientation effect. The reaction time of the T2DM group increased compared to the control group in all test conditions. In the T2DM group, the amplitudes of ERP N1, P2 and P3 were decreased single and in peak-to-peak measurements under all experimental conditions. P3 latency increased in the T2DM group compared to the control group. Conclusion: These results showed that the T2DM group lower performance on cognitive functioning compared the control group, considered behavioral and electrophysiological findings. These decreases indicate brainstem and white matter are affected from T2DM. In addition, the change in ERP deflections showed that it affects response selection in the decision making mechanism.
Amaç: Değişen yaşam ve beslenme alışkanlıkları sebebiyle diabetes mellitus dünyada her geçen gün ... more Amaç: Değişen yaşam ve beslenme alışkanlıkları sebebiyle diabetes mellitus dünyada her geçen gün insidansı artan önemli kronik hastalıklardandır. Diyabetin serebrovasküler etkilerinin yanı sıra kognitif fonksiyonlar üzerine etkisinin olduğunu bildiren çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmada tip 2 diabetes mellitus (T2DM) hastalarında işitsel uyaranlar eşliğinde kognitif etkileri denetlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma T2DM teşhisi almış ileri yaş bireyler ile benzer yaşlarda kontrol grubundan oluşan toplam 58 katılımcı ile gerçekleştirildi. Çalışmaya dahil olan bireylerden açlık kan şekeri ölçümünün ardından elektroensefalografi (EEG) ve elektrookülografi kaydı alınırken eş zamanlı olarak Simon paradigması uygulandı. Alınan EEG kayıtlarından olayla ilişkili potansiyeller (OİP) elde edildi. Kontrol ve T2DM grupları arasındaki değişkenleri karşılaştırmak için bağımsız örneklem t testi kullanıldı. Bulgular: Uyumsuz sunulan uyaran cevapları, uyumlu uyaran cevaplarına göre ö...
OZET Amac: Bu calismada hastanede yatan hastalarin akilci ilac kullanimina yonelik bilgi ve davra... more OZET Amac: Bu calismada hastanede yatan hastalarin akilci ilac kullanimina yonelik bilgi ve davranislarinin incelenmesi amaclanmistir. Yontem: Tanimlayici nitelikte olan bu calisma hastanede yatan 98 hasta ile tamamlanmistir. Arastirma verileri ilgili literatur taranarak olusturulan 31 soruluk bir form ile hastalarla yuz yuze gorusulerek toplanmistir. Istatistiksel analizlerde sayi, yuzde ve lojistik regresyon analizi yontemleri kullanilmistir. Bulgular: Calismada bireylerin %31.6’si herhangi bir durum ya da hastalik olmaksizin doktora ilac yazdirmistir. Ayrica en sik recete ettirilen ilac grubunun (%36.7) analjezikler oldugu saptanmistir. Hastalarin %57.1’inin iyilestigine kanaat getirip tedaviyi yarida kestigi, %64.3’unun evinde hic kullanilmamis veya yarim kalmis ilac bulundugu belirlenmistir. Sonuc: Bu calismada, hastanede yatan hastalarin akilci ilac kullanimina yonelik bilgi ve uygulama hatalari oldugu gorulmustur. Anahtar Kelimeler: Akilci ilac kullanimi; ilac tedavisi yoneti...
In this study, our purpose was to determine prevalence of complementary and alternative medicine ... more In this study, our purpose was to determine prevalence of complementary and alternative medicine (CAM) in pediatric respiratory diseases and methods of CAM use accordingly. Each of the CAM treatment has a special risk/benefit combination and it is absolutely crucial for health care professionals to question those methods.
Abstract Purpose Monthly hormonal fluctuation in women causes changes in peripheral systems and c... more Abstract Purpose Monthly hormonal fluctuation in women causes changes in peripheral systems and central nervous system structure and functions. In this study, we investigated the effects of menstrual cycle periods in women on attention during multitasking. Single and dual task conditions were tested in different menstrual cycle periods. Materials and methods A total of forty women with regular menstrual cycles participated in this study. They were not any type of medication or hormonal treatment. Fine motor skills and Go/No-go tasks were performed on the 10th day of the late follicular phase, and then the tests were repeated on the 20th day of the late luteal phase. Fine motor tasks were performed by Annett's peg-moving test. Auditory stimuli were used in Go/No-go task. In dual tasks, both tasks were performed simultaneously. Results There was no difference between follicular and luteal phases in single fine motor and Go/No-go task. In dual task condition Go/No-go task % error rate decreased in the luteal phase. Similarly, Go/No-go task reaction time decreased in the luteal phase. Non-dominant hand performance was increased in the luteal phase during the dual-task condition compared to the follicular phase. Conclusions When these results are evaluated together, declining error rates and reaction times indicates women successfully multitask in the luteal phase in dual tasks condition. This suggests that divided attention in women leads to better performance in the luteal phase than in the follicular phase.
Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi, Dec 31, 2020
Bu çalışma, geriatri hemşireliği dersinin öğrencilerin yaşlı ayrımcılığına yönelik tutumlarına et... more Bu çalışma, geriatri hemşireliği dersinin öğrencilerin yaşlı ayrımcılığına yönelik tutumlarına etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Yarı-deneysel nitelikte yapılan bu araştırma, 20 Şubat-20 Mayıs 2019 tarihleri arasında geriatri hemşireliği dersi alan ve araştırmanın ön test-son test uygulamasında yer alan 43 hemşirelik son sınıf öğrencisi ile tamamlandı. Veriler, öğrenci bilgi formu ve Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Ölçeği aracılığıyla toplandı. Veriler, tanımlayıcı istatistikler, Student t testi ve Pearson Korelasyon testi kullanılarak analiz edildi. Bulgular: Araştırmada yer alan öğrencilerin % 51.2'si 22-25 yaş aralığında ve % 60.5'i kadındır. Öğrencilerin eğitim öncesi Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Ölçeği toplam puan ortalamasının 67.86±6.22'den, eğitim sonrası 70.41±6.48'e yükseldiği ve aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi (p<0.05). Mezuniyet sonrası yaşlılar ile ilgili bir bölümde görev almak isteyen öğrencilerin, yaşlı yaşamını sınırlama alt boyutu arasında anlamlı pozitif yönde bir ilişki, yaşlıya yönelik pozitif ayrımcılık alt boyut puan ortalaması arasında anlamlı negatif yönde bir ilişki tespit edildi (p<0.05). Sonuç: Geriatri hemşireliği dersi sayesinde öğrencilerin yaşlı ayrımcılığına ilişkin bilgilerden yararlandıkları ve bilgilendikleri, yaşlı ayrımcılığına yönelik tutumlarında da olumlu yönde gelişme olduğu sonucuna varılmıştır. Hemşirelik öğrencilerinin yaşlı ayrımcılığına yönelik düşüncelerinin olumlu yönde geliştirilmesinde eğitim müfredatları içerisinde geriatri hemşireliği gibi özel dal hemşireliği derslerine yer verilmesi ve yaşlılara yönelik seminerler, konferans ve kurslara katılmalarının desteklenmesi önerilebilir.
Pregnancy-associated atypical hemolytic uremic syndrome (P-aHUS) is a systemic disease associated... more Pregnancy-associated atypical hemolytic uremic syndrome (P-aHUS) is a systemic disease associated with high morbidity and mortality rates, caused by dysregulation of the alternative complement pathway, leading to uncontrolled complement activation resulting in thrombotic microangiopathy. In this case it's reported patient care management of a P-aHUS patient which developed in postpartum period with renal failure, anasarca edema, hypertension and important laboratory signs of the syndrome. Patient was effectively treated by hemodialysis and eculizumab therapy, which controls complement activation and discharged without signs of hemolysis. The patient was discharged to home from the hospital after 42 days. At follow-up 2 weeks after discharge, all signs and symptoms of renal failure had resolved. The patient has not had any inpatient readmissions to the hospital to date. There are no case report in P-aHUS nursing care. Discussion of this case contributes the literature describing nursing interventions associated with caring for patients with P-aHUS.
AimPartner abuse is a global public health issue with both short‐ and long‐term health effects. H... more AimPartner abuse is a global public health issue with both short‐ and long‐term health effects. Healthcare professionals frequently encounter patients who experience partner abuse and should be knowledgeable about how to respond to these individuals. The aim of this study was to examine the validity and reliability of the Turkish version of The Readiness to Encounter Partner Abuse Patients (READI) Scale.DesignA descriptive, methodological and cross‐sectional design was used.MethodsData were collected with a sociodemographics form and the READI‐T Scale between 13 December 2021 and 5 January 2022. The study sample comprised nursing students (n = 323) at or over the age of 18 years and accepting to take part in the study. The linguistic and content validity and confirmatory factor analysis were used to assess the validity of the scale. The reliability of the scale was achieved using Cronbach's alpha, item‐total correlations and test–retest.ResultsThe READI‐T Scale had a content validity index of 0.99 and adequate sensitivity. The factor loadings ranged from 0.63 to 0.84 for the self‐efficacy sub‐dimension, from 0.82 to 0.91 for the emotional readiness sub‐dimension, from 0.47 to 0.81 for the motivational readiness sub‐dimension and from 0.28 to 0.64 for the partner abuse knowledge sub‐dimension. The CFA showed that the model had a good fit (x2/df = 1.792; GFI = 0.88; CFI = 0.94; RMSEA = 0.050). Cronbach's alpha was found to be 0.92 for the scale.ConclusionThe READI‐T Scale is a valid and reliable tool to determine whether Turkish nursing students are knowledgeable enough to encounter partner abuse patients.ImpactThis scale can be used to determine the training needs of healthcare professionals on partner abuse and may be useful as a pre‐and posttest to determine the effects of partner abuse education programs. Thus, this scale may also assist early identification of persons who have a risk for partner abuse.
Amaç: Bu çalışma, esansiyel hipertansiyonu olan kadınlara uygulanan inhaler aromaterapinin yaşam ... more Amaç: Bu çalışma, esansiyel hipertansiyonu olan kadınlara uygulanan inhaler aromaterapinin yaşam bulguları ve kaygı düzeyine etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çapraz desenli tek kör nitelikteki bu çalışma esansiyel hipertansiyonu olan 40 kadın ile yürütülmüştür. Veriler tam otomatik tansiyon aleti, Durumluk Kaygı Ölçeği ve BIOPAC MP 35 Veri Edinim Sistemi (Version 3.7.3, Santa Barbara, ABD) cihazı ile yapılan kayıtlar kullanılarak iki dönemde toplanmıştır. Çalışmanın birinci döneminde kadınlara iki hafta süresince günde bir kez, beşer dakika, 5:3:2 oranında lavanta, bergamot ve ylang-ylang aromatik yağ karışımıyla inhaler aromaterapi uygulanmıştır. Plasebo uygulanan kadınlara ise günde bir kez, beş dakika olmak üzere iki hafta süresince ayçiçek yağı inhalasyonu yaptırılmıştır. Bir haftalık arınma süresinin ardından gruplar yer değiştirmiş ve çalışmanın ikinci dönemine geçilerek uygulamalar iki hafta daha sürdürülmüştür. Etkinliği saptamak için haftada bir kez kan basın...
Aim: Due to changing life style and nutritional habits, diabetes mellitus one of the most importa... more Aim: Due to changing life style and nutritional habits, diabetes mellitus one of the most important chronic diseases with an increasing incidence in the world. Besides cerebrovascular affects, there are also studies that diabetes affects cognitive functions. In this study, we aimed to investigate the cognitive effects via auditory stimuli in type 2 diabetes mellitus (T2DM) patients. Material and Methods: This study was carried out a total of 58 elderly individuals, diagnosed T2DM and a control group of similar ages. The Simon paradigm was applied simultaneously while recording electroencephalography (EEG) and electrooculography after determined fasting blood glucose levels from the participants included in the study. Event-related potentials (ERP) were derived from the EEG recordings. Independent samples t-test was used to compare between the control and T2DM group variables. Results: There was an increase in the responses to the incongruent stimuli according to all parameters compared to the congruent stimulus, which was accepted as the orientation effect. The reaction time of the T2DM group increased compared to the control group in all test conditions. In the T2DM group, the amplitudes of ERP N1, P2 and P3 were decreased single and in peak-to-peak measurements under all experimental conditions. P3 latency increased in the T2DM group compared to the control group. Conclusion: These results showed that the T2DM group lower performance on cognitive functioning compared the control group, considered behavioral and electrophysiological findings. These decreases indicate brainstem and white matter are affected from T2DM. In addition, the change in ERP deflections showed that it affects response selection in the decision making mechanism.
Amaç: Değişen yaşam ve beslenme alışkanlıkları sebebiyle diabetes mellitus dünyada her geçen gün ... more Amaç: Değişen yaşam ve beslenme alışkanlıkları sebebiyle diabetes mellitus dünyada her geçen gün insidansı artan önemli kronik hastalıklardandır. Diyabetin serebrovasküler etkilerinin yanı sıra kognitif fonksiyonlar üzerine etkisinin olduğunu bildiren çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmada tip 2 diabetes mellitus (T2DM) hastalarında işitsel uyaranlar eşliğinde kognitif etkileri denetlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma T2DM teşhisi almış ileri yaş bireyler ile benzer yaşlarda kontrol grubundan oluşan toplam 58 katılımcı ile gerçekleştirildi. Çalışmaya dahil olan bireylerden açlık kan şekeri ölçümünün ardından elektroensefalografi (EEG) ve elektrookülografi kaydı alınırken eş zamanlı olarak Simon paradigması uygulandı. Alınan EEG kayıtlarından olayla ilişkili potansiyeller (OİP) elde edildi. Kontrol ve T2DM grupları arasındaki değişkenleri karşılaştırmak için bağımsız örneklem t testi kullanıldı. Bulgular: Uyumsuz sunulan uyaran cevapları, uyumlu uyaran cevaplarına göre ö...
OZET Amac: Bu calismada hastanede yatan hastalarin akilci ilac kullanimina yonelik bilgi ve davra... more OZET Amac: Bu calismada hastanede yatan hastalarin akilci ilac kullanimina yonelik bilgi ve davranislarinin incelenmesi amaclanmistir. Yontem: Tanimlayici nitelikte olan bu calisma hastanede yatan 98 hasta ile tamamlanmistir. Arastirma verileri ilgili literatur taranarak olusturulan 31 soruluk bir form ile hastalarla yuz yuze gorusulerek toplanmistir. Istatistiksel analizlerde sayi, yuzde ve lojistik regresyon analizi yontemleri kullanilmistir. Bulgular: Calismada bireylerin %31.6’si herhangi bir durum ya da hastalik olmaksizin doktora ilac yazdirmistir. Ayrica en sik recete ettirilen ilac grubunun (%36.7) analjezikler oldugu saptanmistir. Hastalarin %57.1’inin iyilestigine kanaat getirip tedaviyi yarida kestigi, %64.3’unun evinde hic kullanilmamis veya yarim kalmis ilac bulundugu belirlenmistir. Sonuc: Bu calismada, hastanede yatan hastalarin akilci ilac kullanimina yonelik bilgi ve uygulama hatalari oldugu gorulmustur. Anahtar Kelimeler: Akilci ilac kullanimi; ilac tedavisi yoneti...
In this study, our purpose was to determine prevalence of complementary and alternative medicine ... more In this study, our purpose was to determine prevalence of complementary and alternative medicine (CAM) in pediatric respiratory diseases and methods of CAM use accordingly. Each of the CAM treatment has a special risk/benefit combination and it is absolutely crucial for health care professionals to question those methods.
Abstract Purpose Monthly hormonal fluctuation in women causes changes in peripheral systems and c... more Abstract Purpose Monthly hormonal fluctuation in women causes changes in peripheral systems and central nervous system structure and functions. In this study, we investigated the effects of menstrual cycle periods in women on attention during multitasking. Single and dual task conditions were tested in different menstrual cycle periods. Materials and methods A total of forty women with regular menstrual cycles participated in this study. They were not any type of medication or hormonal treatment. Fine motor skills and Go/No-go tasks were performed on the 10th day of the late follicular phase, and then the tests were repeated on the 20th day of the late luteal phase. Fine motor tasks were performed by Annett's peg-moving test. Auditory stimuli were used in Go/No-go task. In dual tasks, both tasks were performed simultaneously. Results There was no difference between follicular and luteal phases in single fine motor and Go/No-go task. In dual task condition Go/No-go task % error rate decreased in the luteal phase. Similarly, Go/No-go task reaction time decreased in the luteal phase. Non-dominant hand performance was increased in the luteal phase during the dual-task condition compared to the follicular phase. Conclusions When these results are evaluated together, declining error rates and reaction times indicates women successfully multitask in the luteal phase in dual tasks condition. This suggests that divided attention in women leads to better performance in the luteal phase than in the follicular phase.
Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi, Dec 31, 2020
Bu çalışma, geriatri hemşireliği dersinin öğrencilerin yaşlı ayrımcılığına yönelik tutumlarına et... more Bu çalışma, geriatri hemşireliği dersinin öğrencilerin yaşlı ayrımcılığına yönelik tutumlarına etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Yarı-deneysel nitelikte yapılan bu araştırma, 20 Şubat-20 Mayıs 2019 tarihleri arasında geriatri hemşireliği dersi alan ve araştırmanın ön test-son test uygulamasında yer alan 43 hemşirelik son sınıf öğrencisi ile tamamlandı. Veriler, öğrenci bilgi formu ve Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Ölçeği aracılığıyla toplandı. Veriler, tanımlayıcı istatistikler, Student t testi ve Pearson Korelasyon testi kullanılarak analiz edildi. Bulgular: Araştırmada yer alan öğrencilerin % 51.2'si 22-25 yaş aralığında ve % 60.5'i kadındır. Öğrencilerin eğitim öncesi Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Ölçeği toplam puan ortalamasının 67.86±6.22'den, eğitim sonrası 70.41±6.48'e yükseldiği ve aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi (p<0.05). Mezuniyet sonrası yaşlılar ile ilgili bir bölümde görev almak isteyen öğrencilerin, yaşlı yaşamını sınırlama alt boyutu arasında anlamlı pozitif yönde bir ilişki, yaşlıya yönelik pozitif ayrımcılık alt boyut puan ortalaması arasında anlamlı negatif yönde bir ilişki tespit edildi (p<0.05). Sonuç: Geriatri hemşireliği dersi sayesinde öğrencilerin yaşlı ayrımcılığına ilişkin bilgilerden yararlandıkları ve bilgilendikleri, yaşlı ayrımcılığına yönelik tutumlarında da olumlu yönde gelişme olduğu sonucuna varılmıştır. Hemşirelik öğrencilerinin yaşlı ayrımcılığına yönelik düşüncelerinin olumlu yönde geliştirilmesinde eğitim müfredatları içerisinde geriatri hemşireliği gibi özel dal hemşireliği derslerine yer verilmesi ve yaşlılara yönelik seminerler, konferans ve kurslara katılmalarının desteklenmesi önerilebilir.
Pregnancy-associated atypical hemolytic uremic syndrome (P-aHUS) is a systemic disease associated... more Pregnancy-associated atypical hemolytic uremic syndrome (P-aHUS) is a systemic disease associated with high morbidity and mortality rates, caused by dysregulation of the alternative complement pathway, leading to uncontrolled complement activation resulting in thrombotic microangiopathy. In this case it's reported patient care management of a P-aHUS patient which developed in postpartum period with renal failure, anasarca edema, hypertension and important laboratory signs of the syndrome. Patient was effectively treated by hemodialysis and eculizumab therapy, which controls complement activation and discharged without signs of hemolysis. The patient was discharged to home from the hospital after 42 days. At follow-up 2 weeks after discharge, all signs and symptoms of renal failure had resolved. The patient has not had any inpatient readmissions to the hospital to date. There are no case report in P-aHUS nursing care. Discussion of this case contributes the literature describing nursing interventions associated with caring for patients with P-aHUS.
Uploads
Papers by Hafize Özdemir