KURUMSAL BAKIM VE REHABİLİTASYON SÜRECİNDE SPORUN ÖNEMİ, KAMU VE SİVİL TOPLUM KURULUŞU İŞBİRLİĞİ: AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMET BAKANLIĞI İLE AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR GENÇLİK VE SPOR KULÜBÜ, 2018
Sosyal devletin faaliyet alanları modernleşmenin ortaya çıkardığı pek çok toplumsal sorunla birli... more Sosyal devletin faaliyet alanları modernleşmenin ortaya çıkardığı pek çok toplumsal sorunla birlikte artmaktadır. İnsanların yalnızlaşması, bağımlılık türlerinin artması, aileye karşı birey odaklı yaşam biçimlerinin tercih edilmesi gibi nedenlerle devletlerin sosyal görevleri (huzurevi, çocuk ve engelli bakım kuruluşları açma vb) artmaktadır. Bahsedilen kurumlarda kalan dezavantajlı kesimlerin hem ihtiyaçlarının karşılanması hem onların sosyalleşme imkânlarının sağlanması için çeşitli alışkanlıkların ve meşguliyet alanlarının geliştirilmesi gerekmektedir. Söz konusu meşguliyet alanlarından biri spordur. Sporun Türkiye’de kurumsal bakım ve rehabilitasyon sürecindeki rolünün incelendiği bu çalışmada aynı zamanda da bu konu sadece devletin geliştirebileceği bir alan olarak değil, devlet ve sivil toplum kuruluşu işbirliği içerisinde geliştirilebileceğine bir örnek sunularak anlatılmıştır. Bu kapsamda Türkiye’de kurumsal bakım ve rehabilitasyon konusunun sorumlu kamu
otoritesi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Gençlik ve Spor Kulübü’nün işbirliği sürecinde gerçekleştirilenler incelenmiş, benzer girişimlerin çoğaltılabilmesi için çeşitli önerilerle çalışma sonlandırılmıştır.
Uploads
Papers by HAKAN AYDIN
Günümüz devletleri farklılaşan bireysel ve sosyal sorunlara karşı artık multidisipliner bir bakış açısıyla yeni ve etkili sosyal hizmet yaklaşımları geliştirmektedir. Spor sosyal hizmeti, sosyal hizmet alanında yeni ortaya çıkan bir yaklaşımdır. Literatür araştırmasına dayalı olarak yapılan bu çalışmanın amacı da, spor sosyal hizmeti yaklaşımında sosyal hizmet profesyonellerinin rolü ve önemini ortaya koymak ve ilgililerin farkındalıklarını arttırmaktır. Bu amaçla öncelikle spor, sosyal hizmet ve spor sosyal hizmetine ilişkin kavramsal çerçeve belirtilmiş, sosyal hizmet ve spor ilişkisi çerçevesinde sosyal hizmet profesyonellerinin spor sosyal hizmeti uygulamalarındaki rolüne değinilmiş, sonuç kısmında önerilere yer verilmiştir. Sosyal hizmet profesyonellerinin mesleki müdahale tekniklerinin spor alanında uygulanmasının her iki disipline yeni istihdam alanları açacağı ve bu disiplinlerin etkinliklerini arttıracağı değerlendirilmiştir. Spor sosyal hizmeti yaklaşımında sosyal hizmet profesyonellerinin rolü üzerine bir araştırmanın bugüne kadar literatür taramasında rastlanmaması çalışmanın önemini arttırmaktadır.
Abstract
Today's states are developing new and effective social work approaches to differ-entiating individual and social problems with a multidisciplinary perspective. Sport social service is a newly emerging approach in the field of social service. The aim of this study, which is based on the literature research, is to reveal the role and im-portance of social service professionals in the sports social service approach and to increase the awareness of those concerned. For this purpose, firstly, the conceptual framework related to sports, social work and sports social service is mentioned and touched on the role of social service professionals in sports social service applica-tions within the framework of the relationship between social service and sports an then suggestions are given in the conclusion part. It has been evaluated that the ap-plication of occupational intervention techniques in the field of sports by social service professionals will create new employment areas for both disciplines and in-crease the effectiveness of these disciplines. The fact that a research on the role of social service professionals in sports social service approach has not been conduct-ed to date increases the importance of the study.
Öz
Spor sosyal hizmeti, sporcularla, spor yapılan kurumlarda veya spor organizasyonların-da güvenli bir ortamı oluşturma amacı taşıyan ve sosyal hizmet alanında yeni ortaya çı-kan bir yaklaşımdır. Bu çalışmayla, spor sosyal hizmeti ve sosyal hizmet politikalarında sporun rolü ve önemi konuları incelenmiş, literatür araştırmasına dayalı bir çalışma ya-pılmıştır. Araştırmada, Türkiye'de spor ve sosyal hizmet disiplinlerinin birbirini tamam-layan veya ortak çalışma alanları ilgili mevzuatı çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yapılan bu çalışmanın amacı; spor ve sosyal hizmet disiplinlerinin ortak uygulama alanları olduğunu tespit etmek ve spor sosyal hizmeti hakkında ilgililerin bilgilerini ve farkında-lıklarını arttırmaktır. Etkili iki disiplin olan spor ve sosyal hizmetlerin başta sporda çocuk koruma programları olmak üzere birçok ortak uygulama alanının bulunması spor sosyal hizmeti yaklaşımının önümüzdeki süreçte öneminin artacağını göstermektedir. Sosyal hizmet disiplininin teorik, pratik, araştırma ve politika bileşenlerinin spor alanına aktarımının ise yeni istihdam alanlarının açılması fırsatını sunacağı değerlendirilmiştir. Spor sosyal hizmeti konusu üzerine bir araştırmanın bugüne kadar yapılmamış olması çalışmanın önemini arttırmaktadır.
Bu makalede, sosyal hizmetler ve yerel yönetimlerin niteliği, konumu, merkezi yönetim-yerel yönetim-sosyal hizmetler ilişkisi sosyal güvenlik-sosyal politika ve yerel yönetim çatısında ele alınmış, taşıdığı özellikleri ve önemi bakımından daha çok yerel bir nitelik taşıyan sosyal hizmetler, küreselleşme ve AB süreciyle birlikte yapılan düzen-lemelere paralel olarak Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkındaki 5227 Sayılı Kanun bazında irdelenerek Türkiye'deki durum saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Sosyal hizmetler, yeniden yapılanma, yerel yönetimler, Avrupa Birliği
ABSTRACT The Relationship Betwean Axis Adaption Effort of EuropeanUnion andLocal Administration and Social Services In this article characteristic and position of social services and local administration the relationship between centralized administration-local administration and social services has been analysed under the headings of social security-social policy and local administration. Since social services structured more locally because of its nature and importance, the situation in Turkey has been analysed in the context of globalization and EU process and the Act on Main Principles of Public Administration and Restructuring (Act Number: 5227)
yasal düzenlemelerin yanı sıra üzerinde önemle durulması gereken temel hususların başında, “kapsamlı, bütüncül, tutarlı ve sosyo-kültürel
yapıya uygun bir çocuk koruma politikasının” yerleştirilmeye çalışıldığı
görülmektedir. Nitekim konuyla ilgili pek çok yasal, yönetsel düzenleme,
karar ve uygulamalarda bunların, çağın gereklerine ve uluslararası
standartlara uygun, kapsamlı bir sosyal politikanın uygulanmasına
yönelik çabalar olduğu gözükecektir.
Koruyucu aile uygulaması da bu çabaların bir sonucu olarak görülmekte ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel
Müdürlüğü tarafından profesyonel bir anlayışla ele alınmaktadır.
İlgili Genel Müdürlüğe bağlı Aile Yanında Destek Hizmetleri Dairesi
Başkanlığı tarafından uygulamaya koyulan yeni halkla ilişkiler-tanıtım
stratejileri neticesinde olumlu geri bildirimlerin alındığı da görülmektedir
Nitekim kurumsal yapıyla, çocukla ve son olarak ailelere ilişkin sorunlar asgariye çekildikçe de söz konusu koruyucu aile sisteminin başarısı
artarak devam edecek var olan bir sosyal sorun yine toplumsal yapı
içerisinde çözümlenecektir.
Nitekim uluslararası normlar (Başta Çocuk Haklarına Dair Sözleşme) gereği ebeveyn bakımından yoksun olan her çocuğun bakımı
ve korunması kurumun (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının) ilgi
alanında olduğu kadar toplumun da sorumluluğundadır. Bu çerçevede kurumsal olduğu kadar sosyal destek mekanizmalarıyla da ailelere ve çocuğa, gereksinimi olan her türlü destek sağlanmalıdır. Bu
alanda geliştirilecek sosyal politika ve planlar, yasal düzenlemeler, ailenin veya koruyucu aile sistemi gibi aileye seçenek/aile yanında destek
olacak alternatif bakım modellerinin güçlendirilmesi ve desteklenmesini amaçlayan her türlü karar ve uygulama anlaşılmalıdır. Kurumsal
ve sosyal sorumluluğu paylaştırma şeklinde uygulanacak olan sosyal
politikanın bu alanda ciddi bir paradigma değişikliği anlamına geleceği de açıktır.
Bu noktada kamu yönetimi sistemi içerisinde yetkili merkezi kurum (Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) yanında yerel yönetimler, üniversiteler,
meslek örgütleri ve diğer sivil toplum örgütleri ile etkili işbirliği yolları geliştirmeye çalışıldığı ve önemli başarılar sağlandığı görülmektedir.
sorunun oluşturduğu kriz, tüm dünya kadar ve daha fazla Türkiye‘yi etkilemektedir.
Bu etki o kadar büyüktür ki, birçok kamu kurum ve kuruluşu sorunun çözümünde etkin yer almaktadır. Bu kurum ve kuruluşlar arasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) önemli bir yere sahiptir.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı tarafından hazırlanan düzenlemelerde, geçici koruma altındaki yabancılar konusunda hangi kurumların hangi faaliyetleri üstleneceği belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre ASPB‘nın görevi: geçici koruma altına alınan Suriyelilerden uzun vadede Türkiye‘de kalması muhtemel olanların uyum süreçlerinin planlanması amacıyla Sosyal Destek ve Uyum Çalışması Grubu‘nun koordinasyonudur.
Koordinasyon görevi nedeniyle Bakanlık bünyesinde Afet ve Acil Durum
Yönetim Merkezi kurulmuş, Göç, Afet ve Acil durumlarda Psiko-sosyal Destek Daire Başkanlığı gibi yeni teşkilatlanmaya gidilmiş, göçmen çocuklara, kadınlara, engellilere, yaşlılara ve kimsesizlere yardım faaliyetlerine başlanmıştır.
Bu bildiri kapsamında, Bakanlığın göçmenlere yönelik sunduğu yardım
türleri, süreleri, uygulanan ve uygulanacak olan stratejileri hakkında tanımlayıcı inceleme yapılmaktadır. Önemli bir oranda göçmen nüfusu barındıran Türkiye‘de bu nüfusla ilgili devlet faaliyetleri, ASPB özelinde incelenmektedir. İnceleme sonucunda, Bakanlığın, yerinden edilmiş göçmenlerle ilgili yapılanlar ve muhtemel yapılacaklar hakkında fikir paylaşımı sağlanmış olacaktır.
Modernleşme toplumun her kesimini farklı boyutlarda etkilemektedir. Toplumsal sorunlar çeşitlendikçe, devletler her kesime yönelik farklı sorun alanlarında farklı politikalar üretmek zorunda kalmaktadır. Kadın yoksulluğu, yaşlı bakımı, bağımlı-lık, çocuğun ihmal ve istismarının önlenmesi, devletlerin odaklandığı sosyal politi-ka konularıdır. Özellikle korunmaya muhtaç ya da öncelikli politika üretilmesi ke-simlerin mevcudiyeti, artan küresel gelir eşitsizliği nedeniyle bu kitlelerin çoğal-ması bu politikaları hayati öneme sahip hale getirmiştir. Pek çok açıdan korunmaya muhtaç kitlelerden biri olan çocuklar için de çeşitli sorunların arttığı bir süreç ya-şanmaktadır. Çocukların bakımı, eğitimi, teknoloji ve madde bağımlılığı gibi hu-suslar çocuklara yönelik kamu politikalarının ana konuları arasında yer aldığı söy-lenmektedir. Çocuklara yönelik spor odaklı destekleyici politikalar üretilmesi gibi adımlar gelecek kuşaklar için tartışmasız önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu çalış-ma kapsamında çocuklar için son derece önemli olduğu düşünülen sporda çocuk koruma uygulamaları ele alınmıştır. Türkiye'de spor sistemi içerisinde çocuk ko-ruma programlarının boyutları, sorunlu alanlar, mevzuat ve önerilere yer verilmiş ve literatür incelemesine dayalı bir çalışma yapılmıştır.
otoritesi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Gençlik ve Spor Kulübü’nün işbirliği sürecinde gerçekleştirilenler incelenmiş, benzer girişimlerin çoğaltılabilmesi için çeşitli önerilerle çalışma sonlandırılmıştır.
Günümüz devletleri farklılaşan bireysel ve sosyal sorunlara karşı artık multidisipliner bir bakış açısıyla yeni ve etkili sosyal hizmet yaklaşımları geliştirmektedir. Spor sosyal hizmeti, sosyal hizmet alanında yeni ortaya çıkan bir yaklaşımdır. Literatür araştırmasına dayalı olarak yapılan bu çalışmanın amacı da, spor sosyal hizmeti yaklaşımında sosyal hizmet profesyonellerinin rolü ve önemini ortaya koymak ve ilgililerin farkındalıklarını arttırmaktır. Bu amaçla öncelikle spor, sosyal hizmet ve spor sosyal hizmetine ilişkin kavramsal çerçeve belirtilmiş, sosyal hizmet ve spor ilişkisi çerçevesinde sosyal hizmet profesyonellerinin spor sosyal hizmeti uygulamalarındaki rolüne değinilmiş, sonuç kısmında önerilere yer verilmiştir. Sosyal hizmet profesyonellerinin mesleki müdahale tekniklerinin spor alanında uygulanmasının her iki disipline yeni istihdam alanları açacağı ve bu disiplinlerin etkinliklerini arttıracağı değerlendirilmiştir. Spor sosyal hizmeti yaklaşımında sosyal hizmet profesyonellerinin rolü üzerine bir araştırmanın bugüne kadar literatür taramasında rastlanmaması çalışmanın önemini arttırmaktadır.
Abstract
Today's states are developing new and effective social work approaches to differ-entiating individual and social problems with a multidisciplinary perspective. Sport social service is a newly emerging approach in the field of social service. The aim of this study, which is based on the literature research, is to reveal the role and im-portance of social service professionals in the sports social service approach and to increase the awareness of those concerned. For this purpose, firstly, the conceptual framework related to sports, social work and sports social service is mentioned and touched on the role of social service professionals in sports social service applica-tions within the framework of the relationship between social service and sports an then suggestions are given in the conclusion part. It has been evaluated that the ap-plication of occupational intervention techniques in the field of sports by social service professionals will create new employment areas for both disciplines and in-crease the effectiveness of these disciplines. The fact that a research on the role of social service professionals in sports social service approach has not been conduct-ed to date increases the importance of the study.
Öz
Spor sosyal hizmeti, sporcularla, spor yapılan kurumlarda veya spor organizasyonların-da güvenli bir ortamı oluşturma amacı taşıyan ve sosyal hizmet alanında yeni ortaya çı-kan bir yaklaşımdır. Bu çalışmayla, spor sosyal hizmeti ve sosyal hizmet politikalarında sporun rolü ve önemi konuları incelenmiş, literatür araştırmasına dayalı bir çalışma ya-pılmıştır. Araştırmada, Türkiye'de spor ve sosyal hizmet disiplinlerinin birbirini tamam-layan veya ortak çalışma alanları ilgili mevzuatı çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yapılan bu çalışmanın amacı; spor ve sosyal hizmet disiplinlerinin ortak uygulama alanları olduğunu tespit etmek ve spor sosyal hizmeti hakkında ilgililerin bilgilerini ve farkında-lıklarını arttırmaktır. Etkili iki disiplin olan spor ve sosyal hizmetlerin başta sporda çocuk koruma programları olmak üzere birçok ortak uygulama alanının bulunması spor sosyal hizmeti yaklaşımının önümüzdeki süreçte öneminin artacağını göstermektedir. Sosyal hizmet disiplininin teorik, pratik, araştırma ve politika bileşenlerinin spor alanına aktarımının ise yeni istihdam alanlarının açılması fırsatını sunacağı değerlendirilmiştir. Spor sosyal hizmeti konusu üzerine bir araştırmanın bugüne kadar yapılmamış olması çalışmanın önemini arttırmaktadır.
Bu makalede, sosyal hizmetler ve yerel yönetimlerin niteliği, konumu, merkezi yönetim-yerel yönetim-sosyal hizmetler ilişkisi sosyal güvenlik-sosyal politika ve yerel yönetim çatısında ele alınmış, taşıdığı özellikleri ve önemi bakımından daha çok yerel bir nitelik taşıyan sosyal hizmetler, küreselleşme ve AB süreciyle birlikte yapılan düzen-lemelere paralel olarak Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkındaki 5227 Sayılı Kanun bazında irdelenerek Türkiye'deki durum saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Sosyal hizmetler, yeniden yapılanma, yerel yönetimler, Avrupa Birliği
ABSTRACT The Relationship Betwean Axis Adaption Effort of EuropeanUnion andLocal Administration and Social Services In this article characteristic and position of social services and local administration the relationship between centralized administration-local administration and social services has been analysed under the headings of social security-social policy and local administration. Since social services structured more locally because of its nature and importance, the situation in Turkey has been analysed in the context of globalization and EU process and the Act on Main Principles of Public Administration and Restructuring (Act Number: 5227)
yasal düzenlemelerin yanı sıra üzerinde önemle durulması gereken temel hususların başında, “kapsamlı, bütüncül, tutarlı ve sosyo-kültürel
yapıya uygun bir çocuk koruma politikasının” yerleştirilmeye çalışıldığı
görülmektedir. Nitekim konuyla ilgili pek çok yasal, yönetsel düzenleme,
karar ve uygulamalarda bunların, çağın gereklerine ve uluslararası
standartlara uygun, kapsamlı bir sosyal politikanın uygulanmasına
yönelik çabalar olduğu gözükecektir.
Koruyucu aile uygulaması da bu çabaların bir sonucu olarak görülmekte ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel
Müdürlüğü tarafından profesyonel bir anlayışla ele alınmaktadır.
İlgili Genel Müdürlüğe bağlı Aile Yanında Destek Hizmetleri Dairesi
Başkanlığı tarafından uygulamaya koyulan yeni halkla ilişkiler-tanıtım
stratejileri neticesinde olumlu geri bildirimlerin alındığı da görülmektedir
Nitekim kurumsal yapıyla, çocukla ve son olarak ailelere ilişkin sorunlar asgariye çekildikçe de söz konusu koruyucu aile sisteminin başarısı
artarak devam edecek var olan bir sosyal sorun yine toplumsal yapı
içerisinde çözümlenecektir.
Nitekim uluslararası normlar (Başta Çocuk Haklarına Dair Sözleşme) gereği ebeveyn bakımından yoksun olan her çocuğun bakımı
ve korunması kurumun (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının) ilgi
alanında olduğu kadar toplumun da sorumluluğundadır. Bu çerçevede kurumsal olduğu kadar sosyal destek mekanizmalarıyla da ailelere ve çocuğa, gereksinimi olan her türlü destek sağlanmalıdır. Bu
alanda geliştirilecek sosyal politika ve planlar, yasal düzenlemeler, ailenin veya koruyucu aile sistemi gibi aileye seçenek/aile yanında destek
olacak alternatif bakım modellerinin güçlendirilmesi ve desteklenmesini amaçlayan her türlü karar ve uygulama anlaşılmalıdır. Kurumsal
ve sosyal sorumluluğu paylaştırma şeklinde uygulanacak olan sosyal
politikanın bu alanda ciddi bir paradigma değişikliği anlamına geleceği de açıktır.
Bu noktada kamu yönetimi sistemi içerisinde yetkili merkezi kurum (Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) yanında yerel yönetimler, üniversiteler,
meslek örgütleri ve diğer sivil toplum örgütleri ile etkili işbirliği yolları geliştirmeye çalışıldığı ve önemli başarılar sağlandığı görülmektedir.
sorunun oluşturduğu kriz, tüm dünya kadar ve daha fazla Türkiye‘yi etkilemektedir.
Bu etki o kadar büyüktür ki, birçok kamu kurum ve kuruluşu sorunun çözümünde etkin yer almaktadır. Bu kurum ve kuruluşlar arasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) önemli bir yere sahiptir.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı tarafından hazırlanan düzenlemelerde, geçici koruma altındaki yabancılar konusunda hangi kurumların hangi faaliyetleri üstleneceği belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre ASPB‘nın görevi: geçici koruma altına alınan Suriyelilerden uzun vadede Türkiye‘de kalması muhtemel olanların uyum süreçlerinin planlanması amacıyla Sosyal Destek ve Uyum Çalışması Grubu‘nun koordinasyonudur.
Koordinasyon görevi nedeniyle Bakanlık bünyesinde Afet ve Acil Durum
Yönetim Merkezi kurulmuş, Göç, Afet ve Acil durumlarda Psiko-sosyal Destek Daire Başkanlığı gibi yeni teşkilatlanmaya gidilmiş, göçmen çocuklara, kadınlara, engellilere, yaşlılara ve kimsesizlere yardım faaliyetlerine başlanmıştır.
Bu bildiri kapsamında, Bakanlığın göçmenlere yönelik sunduğu yardım
türleri, süreleri, uygulanan ve uygulanacak olan stratejileri hakkında tanımlayıcı inceleme yapılmaktadır. Önemli bir oranda göçmen nüfusu barındıran Türkiye‘de bu nüfusla ilgili devlet faaliyetleri, ASPB özelinde incelenmektedir. İnceleme sonucunda, Bakanlığın, yerinden edilmiş göçmenlerle ilgili yapılanlar ve muhtemel yapılacaklar hakkında fikir paylaşımı sağlanmış olacaktır.
Modernleşme toplumun her kesimini farklı boyutlarda etkilemektedir. Toplumsal sorunlar çeşitlendikçe, devletler her kesime yönelik farklı sorun alanlarında farklı politikalar üretmek zorunda kalmaktadır. Kadın yoksulluğu, yaşlı bakımı, bağımlı-lık, çocuğun ihmal ve istismarının önlenmesi, devletlerin odaklandığı sosyal politi-ka konularıdır. Özellikle korunmaya muhtaç ya da öncelikli politika üretilmesi ke-simlerin mevcudiyeti, artan küresel gelir eşitsizliği nedeniyle bu kitlelerin çoğal-ması bu politikaları hayati öneme sahip hale getirmiştir. Pek çok açıdan korunmaya muhtaç kitlelerden biri olan çocuklar için de çeşitli sorunların arttığı bir süreç ya-şanmaktadır. Çocukların bakımı, eğitimi, teknoloji ve madde bağımlılığı gibi hu-suslar çocuklara yönelik kamu politikalarının ana konuları arasında yer aldığı söy-lenmektedir. Çocuklara yönelik spor odaklı destekleyici politikalar üretilmesi gibi adımlar gelecek kuşaklar için tartışmasız önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu çalış-ma kapsamında çocuklar için son derece önemli olduğu düşünülen sporda çocuk koruma uygulamaları ele alınmıştır. Türkiye'de spor sistemi içerisinde çocuk ko-ruma programlarının boyutları, sorunlu alanlar, mevzuat ve önerilere yer verilmiş ve literatür incelemesine dayalı bir çalışma yapılmıştır.
otoritesi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Gençlik ve Spor Kulübü’nün işbirliği sürecinde gerçekleştirilenler incelenmiş, benzer girişimlerin çoğaltılabilmesi için çeşitli önerilerle çalışma sonlandırılmıştır.