The Effect of Personal Idealism, Relativism, and Machiavellianism on Voting Tendency: A Turkish Study
Journal of Political Marketing, 2015
This study examined the relationship between Turkish voters’ ethical characteristics and voting t... more This study examined the relationship between Turkish voters’ ethical characteristics and voting tendencies to the political left, right, or center by applying the Ethics Position Questionnaire (EPQ) and Mach IV to the collection of data for analysis from 500 voters in a national election in Turkey. The most significant finding is that there was no statistically meaningful relationship among levels of idealism, relativism, or Machiavellianism and voting tendencies to the political left, right, and center. However, results generated by EPQ and Mach IV questionnaire found that voting tendencies were affected by personal relativism (0.10), followed by Machiavellianism (−0.03) and idealism (−0.03). Results show that respondents’ voting tendency was most affected by the level of their personal relativism, but the magnitude of the effect was not statistically significant. The mean scores for Machiavellianism and relativism attributes were on average in the mid-range of the scale, while mean scores for idealism show that the participating voters agreed most strongly with the statements relating to the idealism and could be characterized as absolutist by their low relativism and high idealism. The results demonstrate a positive linear relationship, linking both idealism and relativism to Machiavellianism and indicate statistically significant positive correlations among the three variables.
Uploads
Papers by Esen GÜRBÜZ
farklılaştığı görülmektedir. Vegan ve vejetaryen satın alma davranışları, yaşam tarzını şekillendirmeye evrilmektedir. Bu yaşam tarzını benimseyen tüketicilerin her geçen gün artmasıyla birlikte, tüketici davranışlarını etkileyen faktörler arasında eko-sistem önemli olmaya başlamış ve işletmeler ürün ve/veya hizmetlerine vegan ve vejetaryen içerik
eklemeleri ile bu hedef pazarları da seçmiştir. Vegan ve vejetaryen tüketimin ekolojik, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlikle ilişkisinin önemli rol oynaması ile birlikte, işletme faaliyetleri de bu tüketim anlayışına yönelmiştir. İşletmeler bu durumu ürün ve hizmetlerini genişletmek, ürün karmasını arttırmak için bir fırsata çevirmekte, vegan ve vejetaryen pazarına yönelik ürünler geliştirmektedir. Tüketicilerin vegan ve vejetaryen
tüketim anlayışını benimsemelerinde ekolojik, sosyal, sağlık, din ve etik motivasyonlarının etkisi bulunmaktadır. Bu çalışmada, vegan ve vejetaryen tüketim anlayışını, bu anlayışın sürdürülebilirlik rolünü ve markaların internet sayfalarından vegan ve sürdürülebilir içerik oluşturma durumlarını analiz ederek, öneriler getirmek amaçlanmıştır. En çok tercih edilen vegan markalarda ikincil veri kaynağı (Twentify, 2021) kullanılmış ve bu markaların internet sayfalarının içeriklerinde, vegan ürün kategorisi, sürdürülebilirlik ve vegan tüketim ve sürdürülebilirlik ilişkisinin yer alma durumu, değerlendirilmiştir. Bu markaların bazılarında vegan ürün kategori sayfası ve çok azında sürdürülebilirlik sayfası bulunmakta, hiçbirinde vegan tüketim sürdürülebilirlik ilişkisi açıklanmamaktadır. Yeni bir hedef pazar olan, vegan tüketici grubuna yönelik olarak markaların internet
sayfalarında, vegan tüketim ve sürdürülebilirlik ilişkisini de kapsayıcı içerik oluşturmaları önerilmektedir.
farklılaştığı görülmektedir. Vegan ve vejetaryen satın alma davranışları, yaşam tarzını şekillendirmeye evrilmektedir. Bu yaşam tarzını benimseyen tüketicilerin her geçen gün artmasıyla birlikte, tüketici davranışlarını etkileyen faktörler arasında eko-sistem önemli olmaya başlamış ve işletmeler ürün ve/veya hizmetlerine vegan ve vejetaryen içerik
eklemeleri ile bu hedef pazarları da seçmiştir. Vegan ve vejetaryen tüketimin ekolojik, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlikle ilişkisinin önemli rol oynaması ile birlikte, işletme faaliyetleri de bu tüketim anlayışına yönelmiştir. İşletmeler bu durumu ürün ve hizmetlerini genişletmek, ürün karmasını arttırmak için bir fırsata çevirmekte, vegan ve vejetaryen pazarına yönelik ürünler geliştirmektedir. Tüketicilerin vegan ve vejetaryen
tüketim anlayışını benimsemelerinde ekolojik, sosyal, sağlık, din ve etik motivasyonlarının etkisi bulunmaktadır. Bu çalışmada, vegan ve vejetaryen tüketim anlayışını, bu anlayışın sürdürülebilirlik rolünü ve markaların internet sayfalarından vegan ve sürdürülebilir içerik oluşturma durumlarını analiz ederek, öneriler getirmek amaçlanmıştır. En çok tercih edilen vegan markalarda ikincil veri kaynağı (Twentify, 2021) kullanılmış ve bu
markaların internet sayfalarının içeriklerinde, vegan ürün kategorisi, sürdürülebilirlik ve vegan tüketim ve sürdürülebilirlik ilişkisinin yer alma durumu, değerlendirilmiştir. Bu markaların bazılarında vegan ürün kategori sayfası ve çok azında sürdürülebilirlik sayfası bulunmakta, hiçbirinde vegan tüketim sürdürülebilirlik ilişkisi açıklanmamaktadır. Yeni bir hedef pazar olan, vegan tüketici grubuna yönelik olarak markaların internet
sayfalarında, vegan tüketim ve sürdürülebilirlik ilişkisini de kapsayıcı içerik oluşturmaları önerilmektedir.
medya platformlarında, online kartopu örneklemesi yöntemiyle anket yöntemi uygulanmış, Türkiye’de ikamet eden 230 katılımcı ve Kazakistan’da ikamet eden 132 katılımcı olmak üzere 372 katılımcıdan veri
elde edilmiştir. Türkiye ve Kazakistan’da tüketicinin satın alma kararında sosyal medyadan edindiği bilgiler etkilidir ve etkinin düzeyi Türkiye’de %35,2 ve Kazakistan’da %33,4’dür. Herhangi bir markanın sosyal medya sayfasının tüketicinin satın alma istekliliğine, satın alma davranış niyetine ve satın alma kararına etkisi Türkiye ve Kazakistan’da farklılık göstermemektedir ve “3,24-3,5 nötr” aralığında gerçekleşmektedir. Ayrıca tüketicilerin sosyal medyanın etkisiyle satın alma davranış niyeti
göstermesi olasılığı her iki ülkede de davranış niyeti olasılığı ölçeğine göre, “%50-%89 arası olasılıkla belki düşünürüm.” düzeyinde belirlenmiştir.
farklılaştığı görülmektedir. Vegan ve vejetaryen satın alma davranışları, yaşam tarzını şekillendirmeye evrilmektedir. Bu yaşam tarzını benimseyen tüketicilerin her geçen gün artmasıyla birlikte, tüketici davranışlarını etkileyen faktörler arasında eko-sistem önemli olmaya başlamış ve işletmeler ürün ve/veya hizmetlerine vegan ve vejetaryen içerik
eklemeleri ile bu hedef pazarları da seçmiştir. Vegan ve vejetaryen tüketimin ekolojik, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlikle ilişkisinin önemli rol oynaması ile birlikte, işletme faaliyetleri de bu tüketim anlayışına yönelmiştir. İşletmeler bu durumu ürün ve hizmetlerini genişletmek, ürün karmasını arttırmak için bir fırsata çevirmekte, vegan ve vejetaryen pazarına yönelik ürünler geliştirmektedir. Tüketicilerin vegan ve vejetaryen
tüketim anlayışını benimsemelerinde ekolojik, sosyal, sağlık, din ve etik motivasyonlarının etkisi bulunmaktadır. Bu çalışmada, vegan ve vejetaryen tüketim anlayışını, bu anlayışın sürdürülebilirlik rolünü ve markaların internet sayfalarından vegan ve sürdürülebilir içerik oluşturma durumlarını analiz ederek, öneriler getirmek amaçlanmıştır. En çok tercih edilen vegan markalarda ikincil veri kaynağı (Twentify, 2021) kullanılmış ve bu markaların internet sayfalarının içeriklerinde, vegan ürün kategorisi, sürdürülebilirlik ve vegan tüketim ve sürdürülebilirlik ilişkisinin yer alma durumu, değerlendirilmiştir. Bu markaların bazılarında vegan ürün kategori sayfası ve çok azında sürdürülebilirlik sayfası bulunmakta, hiçbirinde vegan tüketim sürdürülebilirlik ilişkisi açıklanmamaktadır. Yeni bir hedef pazar olan, vegan tüketici grubuna yönelik olarak markaların internet
sayfalarında, vegan tüketim ve sürdürülebilirlik ilişkisini de kapsayıcı içerik oluşturmaları önerilmektedir.
farklılaştığı görülmektedir. Vegan ve vejetaryen satın alma davranışları, yaşam tarzını şekillendirmeye evrilmektedir. Bu yaşam tarzını benimseyen tüketicilerin her geçen gün artmasıyla birlikte, tüketici davranışlarını etkileyen faktörler arasında eko-sistem önemli olmaya başlamış ve işletmeler ürün ve/veya hizmetlerine vegan ve vejetaryen içerik
eklemeleri ile bu hedef pazarları da seçmiştir. Vegan ve vejetaryen tüketimin ekolojik, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlikle ilişkisinin önemli rol oynaması ile birlikte, işletme faaliyetleri de bu tüketim anlayışına yönelmiştir. İşletmeler bu durumu ürün ve hizmetlerini genişletmek, ürün karmasını arttırmak için bir fırsata çevirmekte, vegan ve vejetaryen pazarına yönelik ürünler geliştirmektedir. Tüketicilerin vegan ve vejetaryen
tüketim anlayışını benimsemelerinde ekolojik, sosyal, sağlık, din ve etik motivasyonlarının etkisi bulunmaktadır. Bu çalışmada, vegan ve vejetaryen tüketim anlayışını, bu anlayışın sürdürülebilirlik rolünü ve markaların internet sayfalarından vegan ve sürdürülebilir içerik oluşturma durumlarını analiz ederek, öneriler getirmek amaçlanmıştır. En çok tercih edilen vegan markalarda ikincil veri kaynağı (Twentify, 2021) kullanılmış ve bu
markaların internet sayfalarının içeriklerinde, vegan ürün kategorisi, sürdürülebilirlik ve vegan tüketim ve sürdürülebilirlik ilişkisinin yer alma durumu, değerlendirilmiştir. Bu markaların bazılarında vegan ürün kategori sayfası ve çok azında sürdürülebilirlik sayfası bulunmakta, hiçbirinde vegan tüketim sürdürülebilirlik ilişkisi açıklanmamaktadır. Yeni bir hedef pazar olan, vegan tüketici grubuna yönelik olarak markaların internet
sayfalarında, vegan tüketim ve sürdürülebilirlik ilişkisini de kapsayıcı içerik oluşturmaları önerilmektedir.
medya platformlarında, online kartopu örneklemesi yöntemiyle anket yöntemi uygulanmış, Türkiye’de ikamet eden 230 katılımcı ve Kazakistan’da ikamet eden 132 katılımcı olmak üzere 372 katılımcıdan veri
elde edilmiştir. Türkiye ve Kazakistan’da tüketicinin satın alma kararında sosyal medyadan edindiği bilgiler etkilidir ve etkinin düzeyi Türkiye’de %35,2 ve Kazakistan’da %33,4’dür. Herhangi bir markanın sosyal medya sayfasının tüketicinin satın alma istekliliğine, satın alma davranış niyetine ve satın alma kararına etkisi Türkiye ve Kazakistan’da farklılık göstermemektedir ve “3,24-3,5 nötr” aralığında gerçekleşmektedir. Ayrıca tüketicilerin sosyal medyanın etkisiyle satın alma davranış niyeti
göstermesi olasılığı her iki ülkede de davranış niyeti olasılığı ölçeğine göre, “%50-%89 arası olasılıkla belki düşünürüm.” düzeyinde belirlenmiştir.