Papers by Burak ERCOŞKUN
Akademik İncelemeler Dergisi (AID)
This paper is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial License Bu makale Creat... more This paper is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial License Bu makale Creative Commons Attribution-NonCommercial License altında lisanslanmıştır. Bu makale en az iki hakem tarafından incelenmiş, iThenticate yazılımı ile taranmış, araştırma yayın ve etiğine aykırılık tespit edilmemiştir. Araştırma & Yayın Etiği This article was reviewed by at least two referees, a similarity report was obtained using iThenticate, and compliance with research/publication ethics was confirmed.

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Although the themes of peace and conflict have been the central area of interest in almost all re... more Although the themes of peace and conflict have been the central area of interest in almost all religions, cultures, and ethnic debates, the historical and empirical reality of peace has remained utopian when actual wars and conflicts are considered. This situation led to a limited number of thinkers who directly discussed peace. Their evaluations had been stuck into ideological boundaries and lost their connection with the empirical world. Departing from the hypothetical assumption that the content of “peace” has changed along with the modernity, the main objective of this study was to come to terms with the theme of peace from the works of the Enlightenment thinkers up to pioneers of Peace Studies. In this respect, methodologically speaking, this study examined the conceptualizations of peace in reference to the political philosophers like Hobbes, Locke, Rousseau, and Kant and their contextual evolution through and in the contemporary era. In the final analysis, this examination sheds light on the transformation of peace understanding that no more interstate rivalry through the actions of political actors inspires the way out for peace. Nonetheless, a more comprehensive analysis of the social phenomena, including social change, justice, and structural violence, gives spirit to real peace.

Türkiye'nin Demokratikleşme Sürecindeki Parametreleri, 2020
Devletler var oldukları süre boyunca birçok değişim yaşamakla birlikle diğer devletleri de bu değ... more Devletler var oldukları süre boyunca birçok değişim yaşamakla birlikle diğer devletleri de bu değişimleriyle etkilemektedirler. Buna en çarpıcı örnek olarak Huntington'ın kartopu benzet-mesi yaptığı II. Dünya Savaşı'ndan demokratik bloğun galip çıkması sonucu tüm dünyayı etkisi altına alan demokrasinin etkisi gösterilebilir (Huntington, 1991, s. 101-106). Günümüzde yöne-tim biçimlerinin en iyisi sayılan demokrasi; aynı zamanda ulaşılması, sonrasında da sürdürüle-bilmesi açısından en zor olanıdır. Eksikliklerine rağmen demokrasiyi bu denli çekici kılan ve diğer rejimlerden ayıran özellikleri, zorbalığı önlemesi, temel hakları garanti altına alması, kişi-sel özgürlük ve insani gelişim sağlaması, kendi kaderini tayin etme ve ahlaki özerklik sunması ile refah seviyesinin artmasına yardımcı olmasıdır. Diğer taraftan da demokrasiden vazgeçebil-mek için en az demokrasi kadar güçlü bir siyasal rejime ihtiyaç vardır ki insanlık günümüzde buna sahip değildir (Yayla, 2000, s. 230). İnsanlığın demokrasiye ulaşabilmek adına geçirdiği uzun hazırlık süreci bir tarafa dursun, henüz ne ifade ettiği ve hangi düşünceleri kapsadığı üze-rinde tam bir mutabakat sağlanamamıştır. Bu noktada bir dönem İngiliz İşçi Partisinin liderliğini Türkiye'nin Demokratikleşme Sürecindeki Paramet-releri Öz Modern zamanların hâkim ve büyülü ideolojisi demokrasi; yoksul ülkelerin ulaşmak istediği, batılı zengin ülkelerin koruma iddiasında oldukları ideal hayat tarzı olarak karşı-mıza çıkmaktadır. Bir zamanlar kutsal değerler için patla-yan savaşlar artık demokrasiyi korumak veya yaymak için çıkmaktadır. Demokrasiyi inşa etme amacı öylesine bü-yülü bir hedef ki hemen hemen bütün toplumlar ve ülkeler etkisine kapılmıştır. Demokrasinin varlığı ekonomik yok-sullukların ve siyasi tıkanıklıkların başlıca devası kabul edilirken, yokluğu geri kalmışlığın sebebi olarak görül-mektedir. Ekonomik ve toplumsal refahın sağlanmasının yolu da demokratik ilerlemedir. Bu makalede; öncelikle demokrasi kavramına, ilkelerine ve tarihsel süreç içerisin-deki gelişimine yer verilecektir. Bunun ardından Tür-kiye'de demokrasinin gelişim süreci ele alınacaktır. Bu ça-lışmanın amacı Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde etkili olan unsurları belirterek demokrasi bilincine sahip olunmaması halinde demokrasinin gelişme kaydedemeye-ceğini vurgulamaktır. Abstract Democracy, the dominant and magical ideology of modern times, is the ideal lifestyle that the poor countries want to reach, whereas the western wealthy countries claim to protect. The wars that burst for sacred values once are now emerging to preserve or disseminate democracy. The aim of building democracy, is such a magical phenomenon that almost all societies and countries have been influenced by. The existence of democracy has been seen as the remedy of economic poverty and political congestion, its absence on the other hand as the cause of underdevelopment. Democratic progress is the ensuring way of the economic and social welfare. In this article; primarily, the concept of democracy , its principles and the historical development of the process will be researched. Then the development process of democracy in Turkey will be discussed. The aim of this study is to emphasize that democracy cannot be developed if Turkey is not conscious of democracy by specifying the elements that are effective in the democratization process.

Eğitime Bakış, 2016
Türkiye, coğrafi yapının getirmiş olduğu stratejik konumu bakımından Ortadoğu ve Avrupa arasında ... more Türkiye, coğrafi yapının getirmiş olduğu stratejik konumu bakımından Ortadoğu ve Avrupa arasında köprü görevini üstlenmiş durumdadır. Bu özelliğiyle de kendi coğrafyasında çeşitli dönemlerde mülteci hareketleri yaşamıştır. Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmiş olup yaşamlarını ülkemizde sürdüren çok sayıda bireyin olduğu da bilinmektedir. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte komşu ülkeler Yunanistan ve Bulgaristan basta olmak üzere birçok ülkede meydana gelen karışıklar neticesinde yoğun mülteci akınlarına ev sahipliği yapan Türkiye; günümüzde konu başlığı olarak aynı, içerik olarak bambaşka bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Türkiye, tarihindeki en büyük mülteci sınavını bir diğer komşu ülkesi olan Suriye'de yaşanan iç karışıklıklar neticesinde meydana gelen "insani dram" gerçeği ile yaşamaktadır. Nisan 2011 itibariyle vatan topraklarından ayrılmak zorunda kalan Suriyeli 250 kişilik ilk grup Türkiye'ye sığınarak giriş yapmaya başlamış, Ocak 2016 tarihi itibariyle ülkemizde koruma altına alınarak yaşamlarını sürdürenlerin sayısı 2 milyon 541 bin olmuştur.1 Hattı zatında Suriye'den gelişler devam etmekte olup Şubat 2016 itibariyle 55 bin civarında sığınmacı sınırda ülkemize giriş için beklemektedir. 2 İlk zamanlarda, zorunlu sebeplerle Suriye'den ayrılmak durumunda kalanları sarıp sarmalayarak koşulsuz misafir eden Türkiye, sayı ve sığınma süresi bakımından tahmin edilemeyen bir belirsizlikle karşı karşıya kalmıştır. Sayıları hızla artarak beklentilerin oldukça üstüne çıkan mültecileri ağırlayan Türkiye, uluslararası platformda beklediği desteği görememesine rağmen kendi imkanları doğrultusunda ev sahipliğini en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Suriye'de yaşanan olaylar her şeyden önce insani yaklaşımı zorunlu kılmakta, devlet ve toplum olarak Türkiye'ye önemli sorumluluklar yüklemektedir. Hayatları ve özgürlükleri büyük bir tehdit altında olmadıkça insanların çoğunun ülkelerini yada ait oldukları toprakları terk etmeyecekleri varsayımı tarih boyunca gerçekleşen göç hareketlerinde doğrulanmıştır. Can ve mal güvenliklerinin ağır tehdit altında bulunmasından dolayı ülkelerinden ayrılıp Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan Suriyeliler sınırlara ulaştığında aç, hasta, yaralı yada can güvenliği tehlikesi altında bulunmaktadır. Bu bakımdan ülkemizdeki sığınmacılar olgusuna sadece siyasi ve ekonomik açıdan bakılmaması, yapılacak değerlendirmelerin öncelikle insan hakları temelinde gözetilerek insani açıdan ele alınması gerekmektedir.

Akademik Bakış, 2019
Özet Siyasi düşünce tarihinin en güçlü akımlarından biri olan liberalizm; bireysel hak veözgürlük... more Özet Siyasi düşünce tarihinin en güçlü akımlarından biri olan liberalizm; bireysel hak veözgürlükler, hukukun üstünlüğü ve sınırlı devlet, serbest piyasa ekonomisi ve bireyciliküzerine kurulmuştur. Dünyanın bugün karşılaştığı tüm ekonomik ve siyasi sorunlara en tutarlışekilde çözüm üretebilen bir düşünce sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel kabulegöre, kökleri Antik Yunan'a kadar uzanan ve Yakın Çağ'da ideoloji hüviyetini kazanıpdünyayı etkileyen bu fikir akımı, tarihsel süreç içerisinde birçok farklılaşmadan geçerekgünümüze kadar gelmiştir. 19.yüzyıl itibariyle, Osmanlının modernleşme çabaları içinde, butopraklarda da izini göstermeye başlamıştır. Bu makalede ilk olarak liberalizm kavramı,ilkeleri ve tarihsel gelişimi incelenmeye çalışılacaktır. Ardından liberalizmin Türk düşüncehayatındaki yerini, öncülerini, düşünsel etkenlerini ve devlet yönetimine yansımalarınıaktarmak amaçlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Liberalizm, Osmanlı Devleti, Türkiye, Modernleşme. LIBERALISM IN TURKEY FROM A HISTORICAL PERSPECTIVE Abstract Liberalism, one of thestrongestapproaches in thepoliticalhistory of thoughts is established on individualrightsandfreedoms, therule of lawandthelimitedstate, free market economyandindividualism. It is a system of thoughtsproviding a solutiontoalleconomicandpoliticalproblemsfacedbytheworldtoday. Tothecommonbelief, thisphenomenon, whicharisedfromancientGreeceandgainitsidentity in the modern age, has experiencedmanydifferentiationsuntiltoday. theflow of ideasthatextendsfromtheroots of antiquitytoancientGreeceandwhich has gainedthegovernment of ideology in thenearcentury, has cometothepresent, experiencingmanydifferences in thehistoricalprocess. Thesigns of liberalism has firstlybeenseen in ourlandwiththemodernizationefforts of Ottomans in the 19th century. Inthisarticle, firstlytheconcept of liberalism, itsprinciplesandhistoricaldevelopmentwill be studied. Thesecondaim is toconveytheplace of liberalism in Turkishthought life, itspioneers, intellectualfactorsandthereflections of thegovernmentalmanagement.
Books by Burak ERCOŞKUN
Osmanlı’dan Günümüze Kıbrıs: Dün, Bugün, Yarın, 2020
Publications by Burak ERCOŞKUN

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Although the themes of peace and conflict have been the central area of interest in almost all re... more Although the themes of peace and conflict have been the central area of interest in almost all religions, cultures, and ethnic debates, the historical and empirical reality of peace has remained utopian when actual wars and conflicts are considered. This situation led to a limited number of thinkers who directly discussed peace. Their evaluations had been stuck into ideological boundaries and lost their connection with the empirical world. Departing from the hypothetical assumption that the content of “peace” has changed along with the modernity, the main objective of this study was to come to terms with the theme of peace from the works of the Enlightenment thinkers up to pioneers of Peace Studies. In this respect, methodologically speaking, this study examined the conceptualizations of peace in reference to the political philosophers like Hobbes, Locke, Rousseau, and Kant and their contextual evolution through and in the contemporary era. In the final analysis, this examination sheds light on the transformation of peace understanding that no more interstate rivalry through the actions of political actors inspires the way out for peace. Nonetheless, a more comprehensive analysis of the social phenomena, including social change, justice, and structural violence, gives spirit to real peace.
Uploads
Papers by Burak ERCOŞKUN
Books by Burak ERCOŞKUN
Publications by Burak ERCOŞKUN