Ahmet DEMİRCAN
Araştırmacı - Yazar
1984 yılında Simav’da doğdu. 2007 yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü, 2010 yılında Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halk Edebiyatı Bölümünde âşıklık geleneği üzerine hazırladığı teziyle yüksek lisansını tamamladı. 2007 yılından beri Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak görev yapmakta, üniversite yıllarından beri derleme ve arşiv çalışmaları yürütmektedir. Muhtelif internet sitelerinde, ulusal ve yerel dergi ve gazetelerde edebiyat ve tarih içerikli pek çok yazısı yayımlanmıştır.
Yayımlanmış Kitapları
1. Birinci Meclis Kütahya Mebuslarından Yusuf Cemil Bey’in Kütahya Günlükleri
2. İç Ege Yörükleri
3. Dervent’ten Derbent’e
4. Simav Mânileri
5. İlk Nüfus Sayımında Dağardı Kazası
6. 19. Yüzyılda Kütahya Etyemez Köyü
7. Simav Tarihinden ve Kültüründen Notlar
8. Naşa Ağzı Sözlüğü
9. Hüdâvendigâr Vilâyeti Sâlnâmelerinde Simav (1870-1907)
10. Germiyan Diyârından
11. Eğrigöz Kazası Nüfus Defteri
12. Bir Cönkün Dilinden Âşık Ömer Şiirleri
13. Osmanlı Arşivlerinde Bozüyük
14. Antik Çağda Simav
15. Osmanlı Arşivlerine Göre Şaphane Tarihi
16. Birinci Meclis Kütahya Mebuslarından Yusuf Cemil Bey’in Simav Günlükleri
17. Birinci Meclis Kütahya Mebuslarından Yusuf Cemil Bey’in Şiirleri
1984 yılında Simav’da doğdu. 2007 yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü, 2010 yılında Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halk Edebiyatı Bölümünde âşıklık geleneği üzerine hazırladığı teziyle yüksek lisansını tamamladı. 2007 yılından beri Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak görev yapmakta, üniversite yıllarından beri derleme ve arşiv çalışmaları yürütmektedir. Muhtelif internet sitelerinde, ulusal ve yerel dergi ve gazetelerde edebiyat ve tarih içerikli pek çok yazısı yayımlanmıştır.
Yayımlanmış Kitapları
1. Birinci Meclis Kütahya Mebuslarından Yusuf Cemil Bey’in Kütahya Günlükleri
2. İç Ege Yörükleri
3. Dervent’ten Derbent’e
4. Simav Mânileri
5. İlk Nüfus Sayımında Dağardı Kazası
6. 19. Yüzyılda Kütahya Etyemez Köyü
7. Simav Tarihinden ve Kültüründen Notlar
8. Naşa Ağzı Sözlüğü
9. Hüdâvendigâr Vilâyeti Sâlnâmelerinde Simav (1870-1907)
10. Germiyan Diyârından
11. Eğrigöz Kazası Nüfus Defteri
12. Bir Cönkün Dilinden Âşık Ömer Şiirleri
13. Osmanlı Arşivlerinde Bozüyük
14. Antik Çağda Simav
15. Osmanlı Arşivlerine Göre Şaphane Tarihi
16. Birinci Meclis Kütahya Mebuslarından Yusuf Cemil Bey’in Simav Günlükleri
17. Birinci Meclis Kütahya Mebuslarından Yusuf Cemil Bey’in Şiirleri
less
Related Authors
InterestsView All (10)
Uploads
Papers by Ahmet DEMİRCAN
İzmir’in Kınık kazasında dünyaya gelmiş, 9 Mart 1924’te Ankara’da vefat etmiştir.
1920’de Kütahya’dan mebus seçilerek Meclise katılan Yusuf Cemil Bey 1914-1924 yılları
arasında günlük tutmuştur. 1920-1924 yılları arasındaki günlüklerini Ankara’da kaleme
almıştır. Yusuf Cemil Bey Ankara günlüklerine her gün hava durumunu yazmakla
başlamıştır. Ankara pazarının ve ekonomisinin durumu, çeşitli insan manzaraları,
dönemin siyasi olaylarına, idarecilerine ve mebuslarına dair yorumlar, Meclisin işleyişi,
yapılan resmî törenlerin tasviri, yabancı temsilcilerin ziyaretleri, halk inanışları, kendi
kişisel yaşamı günlüğün temel konularıdır. Şiirleri ile Simav ve Kütahya günlüklerinde de
olduğu üzere Ankara günlüklerinde de sosyal hayata dair gözlemler ön plandadır. Fakat
yeri geldiğinde dönemin siyasî, askerî ve ekonomik olaylarını günlüğünde çekinmeden
eleştirmiştir. Yusuf Cemil Bey’in günlüğü, dönemin canlı bir tanığının gözünden bilgi
aktarması bakımından tarih araştırmacıları için dikkate değer bir belgedir. Bu yazıda
Yusuf Cemil Bey’in Ankara günlüğünden hareketle önemli günlerin nasıl gerçekleştiği ve
bu bağlamda yapılan kutlamalar, merasimler ile halkbilimsel unsurlar konu edinilmiştir.
Buradaki temel amaç Kütahya Mebusu Yusuf Cemil Bey’i ve Ankara günlüğünü tanıtmak
ve günlüğün tutulduğu tarih aralığı olan 1920-1924 yılları arasındaki Ankara’nın sosyal
ve siyasi hayatına ışık tutmaktır.
üzenine gezmeye karar veren Evliya Çelebi, neredeyse tüm yaşamı boyunca Osmanlı coğrafyasını gezmiştir. Gezdiği
yerler hakkında vücuda getirdiği on ciltlik seyahatname, birçok bilim dalına bilgi ve belge sağlayabilecek niteliktedir.
Evliya Çelebi, 1671 yılında Kütahya’nın Simav ilçesini de gezmiştir. Simav hakkında birçok izlenim edinmiş ve bu
izlenimlerini seyahatnamesine kaydetmiştir. Simav ile ilgili kısım seyahatnamenin 9. cildinin 23. ve 24.
sayfalarındadır. Simav’ın hamam ve kaplıcalarını gezerek bunları tek tek kaydetmiştir. Bu yazıda, Evliya Çelebi’nin
seyahatnamesindeki Simav hamamlarının ve kaplıcalarının yerleri tespit edilerek bunlar hakkında bilgi verilmiştir.
Çalışma esnasında, bölgedeki yer adlarından, canlı kaynaklardan ve Osmanlı arşivlerinden yararlanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Simav, Evliya Çelebi, kaplıca, hamam, Naşa, Eynal, Çitgöl
ABSTRACT: Evliya Çelebi was one of the most important Turkish travelers who lived between 1611 and 1682. He
decided to travel after a dream and during his life time he travelled almost entire Ottoman lands. 10 volume travel
book which he wrote during these journeys can be used as a useful document and information for many fields. He
also travelled Simav which is one of the towns of Kütahya in 1671. He got many impressions about Simav and
recorded them into his travel book during this journey. This section which is about Simav is on page 23 and 24 of 9th
volume of the travel book. Visiting the Turkish baths and thermal springs of Simav, he recorded them one by one. In
this article, the locations of Simav’s Turkish baths and thermal spring were determined and information was given
about them. During the study, some place locations, alive sources and Ottoman archives were utilized.
Keywords: Simav, Evliya Çelebi, thermal spring, Turkish bath, Naşa, Eynal, Çitgöl
Books by Ahmet DEMİRCAN
Kütahya’nın yaşam koşulları en zorlu bölgelerindendir. Tarım sahasının
azlığı, hayvancılığa elverişli engebeli arazi yapısı, bölgenin
Yörükler tarafından tercih edilmesine sebep olmuştur. Etnik
yapısı genel itibarla saflığını korumuş, hiçbir zaman kozmopolit
bir yapıya bürünmemiştir. İşlek yollara sahip olmayışı bu bölgeyi
hep içe kapanık olmaya zorlamıştır. Tarihin hiçbir döneminde
dışarıyla etkileşimi ileri seviyede olmamıştır. Günümüzde de bu
hâl devam etmekte, buna bağlı olarak göç vermekte ve kültürel
kayba uğramaktadır. Özellikle son çeyrek asırdır büyük şehirlere
göçler veren bölgenin nüfusu hızla yaşlanmaktadır. Hatta bazı
köylerde yalnızca ihtiyarlar kalmıştır. Bölgedeki pek çok köy gelecek
yüzyıllarda metruk hâle gelmeye adaydır.
Dağardı kazâsı ara ara nahiye olarak karşımıza çıksa da eskiden
beri kazâ olagelmiştir. 1867 yılında bölgemizin idari yapısında
değişikliğe gidilerek Simav’da belediye teşkil edilmiş, Simav
kazâsına nahiye yapılmıştır. Dağardı kazâsının merkezi Balı köyüdür.
Sonraki yıllarda Dağardı’nın merkezi Gebeler (Güzelyurt)
olmuştur. Dağardı’nın Simav’ın nahiyesi olması cumhuriyet döneminde
de sürmüştür. Günümüzde ise Dağardı diye bir kazâ
olmayıp köyleri Dursunbey, Tavşanlı, Simav ve Harmancık ilçelerine
bağlıdır.
Biz bu çalışmamızla; lağvedilişinin 150. yılında Dağardı kazasını
hatırlatıp tanıtmayı, 19. yüzyılda Dağardı yöresinin beşeri
ve etnik özelliklerine ışık tutmayı ve bölge insanımızın kendi soy
ağacını yapmasına vesile olmayı amaçladık. Çalışmamızın ülke ve
memleket kültürüne fayda sağlamasını dilerim. Kitabı kardeşime
armağan ediyorum.
Hacıkaraoğlu Ahmet DEMİRCAN
Ağustos 2017 - Simav
İzmir’in Kınık kazasında dünyaya gelmiş, 9 Mart 1924’te Ankara’da vefat etmiştir.
1920’de Kütahya’dan mebus seçilerek Meclise katılan Yusuf Cemil Bey 1914-1924 yılları
arasında günlük tutmuştur. 1920-1924 yılları arasındaki günlüklerini Ankara’da kaleme
almıştır. Yusuf Cemil Bey Ankara günlüklerine her gün hava durumunu yazmakla
başlamıştır. Ankara pazarının ve ekonomisinin durumu, çeşitli insan manzaraları,
dönemin siyasi olaylarına, idarecilerine ve mebuslarına dair yorumlar, Meclisin işleyişi,
yapılan resmî törenlerin tasviri, yabancı temsilcilerin ziyaretleri, halk inanışları, kendi
kişisel yaşamı günlüğün temel konularıdır. Şiirleri ile Simav ve Kütahya günlüklerinde de
olduğu üzere Ankara günlüklerinde de sosyal hayata dair gözlemler ön plandadır. Fakat
yeri geldiğinde dönemin siyasî, askerî ve ekonomik olaylarını günlüğünde çekinmeden
eleştirmiştir. Yusuf Cemil Bey’in günlüğü, dönemin canlı bir tanığının gözünden bilgi
aktarması bakımından tarih araştırmacıları için dikkate değer bir belgedir. Bu yazıda
Yusuf Cemil Bey’in Ankara günlüğünden hareketle önemli günlerin nasıl gerçekleştiği ve
bu bağlamda yapılan kutlamalar, merasimler ile halkbilimsel unsurlar konu edinilmiştir.
Buradaki temel amaç Kütahya Mebusu Yusuf Cemil Bey’i ve Ankara günlüğünü tanıtmak
ve günlüğün tutulduğu tarih aralığı olan 1920-1924 yılları arasındaki Ankara’nın sosyal
ve siyasi hayatına ışık tutmaktır.
üzenine gezmeye karar veren Evliya Çelebi, neredeyse tüm yaşamı boyunca Osmanlı coğrafyasını gezmiştir. Gezdiği
yerler hakkında vücuda getirdiği on ciltlik seyahatname, birçok bilim dalına bilgi ve belge sağlayabilecek niteliktedir.
Evliya Çelebi, 1671 yılında Kütahya’nın Simav ilçesini de gezmiştir. Simav hakkında birçok izlenim edinmiş ve bu
izlenimlerini seyahatnamesine kaydetmiştir. Simav ile ilgili kısım seyahatnamenin 9. cildinin 23. ve 24.
sayfalarındadır. Simav’ın hamam ve kaplıcalarını gezerek bunları tek tek kaydetmiştir. Bu yazıda, Evliya Çelebi’nin
seyahatnamesindeki Simav hamamlarının ve kaplıcalarının yerleri tespit edilerek bunlar hakkında bilgi verilmiştir.
Çalışma esnasında, bölgedeki yer adlarından, canlı kaynaklardan ve Osmanlı arşivlerinden yararlanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Simav, Evliya Çelebi, kaplıca, hamam, Naşa, Eynal, Çitgöl
ABSTRACT: Evliya Çelebi was one of the most important Turkish travelers who lived between 1611 and 1682. He
decided to travel after a dream and during his life time he travelled almost entire Ottoman lands. 10 volume travel
book which he wrote during these journeys can be used as a useful document and information for many fields. He
also travelled Simav which is one of the towns of Kütahya in 1671. He got many impressions about Simav and
recorded them into his travel book during this journey. This section which is about Simav is on page 23 and 24 of 9th
volume of the travel book. Visiting the Turkish baths and thermal springs of Simav, he recorded them one by one. In
this article, the locations of Simav’s Turkish baths and thermal spring were determined and information was given
about them. During the study, some place locations, alive sources and Ottoman archives were utilized.
Keywords: Simav, Evliya Çelebi, thermal spring, Turkish bath, Naşa, Eynal, Çitgöl
Kütahya’nın yaşam koşulları en zorlu bölgelerindendir. Tarım sahasının
azlığı, hayvancılığa elverişli engebeli arazi yapısı, bölgenin
Yörükler tarafından tercih edilmesine sebep olmuştur. Etnik
yapısı genel itibarla saflığını korumuş, hiçbir zaman kozmopolit
bir yapıya bürünmemiştir. İşlek yollara sahip olmayışı bu bölgeyi
hep içe kapanık olmaya zorlamıştır. Tarihin hiçbir döneminde
dışarıyla etkileşimi ileri seviyede olmamıştır. Günümüzde de bu
hâl devam etmekte, buna bağlı olarak göç vermekte ve kültürel
kayba uğramaktadır. Özellikle son çeyrek asırdır büyük şehirlere
göçler veren bölgenin nüfusu hızla yaşlanmaktadır. Hatta bazı
köylerde yalnızca ihtiyarlar kalmıştır. Bölgedeki pek çok köy gelecek
yüzyıllarda metruk hâle gelmeye adaydır.
Dağardı kazâsı ara ara nahiye olarak karşımıza çıksa da eskiden
beri kazâ olagelmiştir. 1867 yılında bölgemizin idari yapısında
değişikliğe gidilerek Simav’da belediye teşkil edilmiş, Simav
kazâsına nahiye yapılmıştır. Dağardı kazâsının merkezi Balı köyüdür.
Sonraki yıllarda Dağardı’nın merkezi Gebeler (Güzelyurt)
olmuştur. Dağardı’nın Simav’ın nahiyesi olması cumhuriyet döneminde
de sürmüştür. Günümüzde ise Dağardı diye bir kazâ
olmayıp köyleri Dursunbey, Tavşanlı, Simav ve Harmancık ilçelerine
bağlıdır.
Biz bu çalışmamızla; lağvedilişinin 150. yılında Dağardı kazasını
hatırlatıp tanıtmayı, 19. yüzyılda Dağardı yöresinin beşeri
ve etnik özelliklerine ışık tutmayı ve bölge insanımızın kendi soy
ağacını yapmasına vesile olmayı amaçladık. Çalışmamızın ülke ve
memleket kültürüne fayda sağlamasını dilerim. Kitabı kardeşime
armağan ediyorum.
Hacıkaraoğlu Ahmet DEMİRCAN
Ağustos 2017 - Simav
Günümüzde doğası, seracılığı ve sağlık turizmi ile ön plana çıkan Simav, son yıllarda tarihi ve kültürel değerlerini sahiplenme noktasında bir atılım içerisindedir. Antik çağlara uzanan yolculuğunu ortaya koymak adına yeni projelere girişmiş, sahip olduğu kent müzeleriyle bu atılımı tescillemiştir. Tarihi ve kül-türel değerlerin yaşaması ve geleceğe taşınması için pek çok bilimsel yayın yapılmıştır. Bizler de bu noktada üzerimize düşen görevi yerine getirerek bu çalışmaları her zaman destekleme yoluna gittik. Elinizdeki bu eser de böyle bir düşüncenin tezahürü olarak ortaya çıkmıştır.