Papers by Prof. Dr. Cemal Özdemir

Journal of Social Research and Behavioral Sciences, 2024
Özet
Ahmet Baytursınov ve Mehmet Akif Ersoy, aynı dönemin zorluklarını paylaşmış ve bu süreçte be... more Özet
Ahmet Baytursınov ve Mehmet Akif Ersoy, aynı dönemin zorluklarını paylaşmış ve bu süreçte benzer idealler
doğrultusunda eserler vermiş iki büyük şairdir. Eserlerindeki ortak temalar, derin bir vatan sevgisi, özgürlük arayışı
ve halkı aydınlatma gayretidir. Her iki şair de toplumsal sorunlar olan cehalet, yoksulluk, dinin istismarı ve baskıcı
yönetimlerle kararlı bir şekilde mücadele etmiş, bu mücadelelerini şiirlerine ve yazılarına yansıtarak halklarını
uyandırmayı hedeflemiştir. Mehmet Akif’in "Süleymaniye Kürsüsünde" ve "Fatih Kürsüsünde" gibi eserlerinde,
toplumun dinî ve sosyal sorunlarına dair tespitleri net bir şekilde ortaya konmuşken, Baytursınov’un “Masa” ve “Kırk
Mısal” eserleri, Kazak edebiyatında önemli bir yer edinmiş, bağımsızlık bilincini derinleştirmeye yönelik mesajlar
vermiştir. Her iki şair de edebiyatı ve basını sadece bireysel ifade aracı olarak değil, halkı bilinçlendirmek ve toplumu
harekete geçirmek için birer vasıta olarak kullanmıştır. Onlar yalnızca kendi milletlerinin değil, evrensel değerlerin de
savunucusu olmuşlardır ve eserleri bugün hâlâ evrensel mesajlar taşımaktadır. Bu çalışma, Baytursınov ve Akif’in
eserlerindeki vatan sevgisi, özgürlük ve aydınlanma temalarını incelemekte ve şairlerin sadece toplumsal aksaklıkları
tespit etmekle kalmayıp aynı zamanda bu sorunlara çözüm yolları sunduklarını ortaya koymaktadır. Her iki şair de
halklarına büyük hizmetlerde bulunmuş, hem edebiyat hem de düşünce alanında köklü izler bırakmışlardır. Türk
dünyasının bu iki önemli şahsiyetinin daha geniş kitlelerce tanınması ve eserlerinin derinlemesine incelenmesi büyük
önem taşımaktadır. Onların kültürel, edebi ve düşünsel mirası, sadece yaşadıkları dönemi değil, gelecek kuşakları da
aydınlatacak bir değere sahiptir. Bu çalışma, Baytursınov ve Akif'in düşüncelerini ve eserlerini geniş kitlelere
ulaştırmayı ve bu alandaki akademik çalışmalara bir zemin oluşturmayı amaçlamaktadır. Gelecekte yapılacak daha
kapsamlı araştırmalar, Türk dünyasının ortak kültürel bağlarını güçlendirecek ve bu iki değerli şahsiyetin hak ettiği
önemi kazanmasını sağlayacaktır

International Journal of Social Sciences (IJSS)/Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, , 2024
Özet
Bilimsel çalışmalarda kaynakça göstermek çok önemlidir. Çünkü akademik çalışmaları okuyan b... more Özet
Bilimsel çalışmalarda kaynakça göstermek çok önemlidir. Çünkü akademik çalışmaları okuyan başka insanlar, bu çalışmaların kaynakça bölümüne bakarak yararlanılan kaynaklara ulaşabilir. Bu şekilde yapılan çalışmanın güvenilir olduğu ortaya çıkar. Bir çalışmanın itibar edilen bir çalışma olması için belli bilimsel araştırma yöntem ve kurallarına uyması gerekir. Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi alanında 2020 yılından sonra yazılmış makalelerin kaynakça bölümlerinin APA (7) kurallarına uygunluğunun incelenmesidir. Bu amaçla çalışmada nitel
araştırma tekniklerinden doküman taraması/incelemesi kullanılmıştır. Araştırma yapmak için konuyla ilgili çalışmalara ulaşılarak yazın taraması yapılmıştır. Çalışmayla ilgili Prof. Dr., Doç. Dr. ya da Dr. Öğretim Üyesi ünvanına sahip kişiler tarafından yazılan 20 makale rastgele seçilmiş ve veriler sistematik bir şekilde bütünleştirilmeye
çalışılmıştır. Toplanan verilerin analizinde nitel analiz tekniklerinden betimsel analiz kullanılmıştır. Elde edilen bulgular APA (7) kaynakça kurallarına uygun olarak kategorilere ayrılmış ve bunlar tablolar halinde gösterilmiştir.
Çalışmanın sonunda; incelenen makale kaynakçalarında süreli yayımları; kitaplar, kaynak kitaplar ve kitap bölümleri; teknik raporlar ve araştırma raporları; toplantı ve sempozyumlar; doktora ve yüksek lisans tezleri; web sayfaları kaynaklarının yazımında APA (7) kaynakça kurallarına önemli ölçüde uyulmadığı belirlenmiştir. Sonuçlardan yola
çıkılarak akademik çalışma yapan ve bunları yayımlayan dergilerin belirlenen kaynakça yazım kurallarına uymada daha titiz olmaları grektiği konusunda önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, akademik yayınlar, APA kaynakça kuralları, kaynakça
Complıance Status of The Bibliography Sections of Articles Written After 2020 on Teaching Turkish
Language According to Apa (7)
Abstract
The list showing the sources used in a research or review is called bibliography. It is important to cite references in
the studies carried out. Because other people who read our work can access the sources we use by looking at the
bibliography. In this way, it turns out that our article is reliable. In order for a study to be reputable, it must comply with certain scientific research methods and rules. The purpose of this study is to examine the compliance of the
bibliography sections of articles written after 2020 in the field of teaching Turkish as a foreign language to APA (7)
rules. For this purpose, data was collected using the document analysis method, one of the qualitative research
methods. To conduct research, a literature review was conducted by accessing relevant studies on the subject. Prof.,
associate professor regarding the study. 20 articles written by people with the title of faculty member or faculty
member were randomly selected and the data were tried to be integrated systematically. Descriptive analysis, one of
the qualitative analysis techniques, was used to analyze the collected data. The findings obtained were categorized in
accordance with APA (7) bibliography rules and shown in tables. At the end of the study; periodical publications in
the reviewed article bibliographies; books, reference books and book chapters; technical and research reports;
meetings and symposiums; doctoral and master's theses; It has been determined that APA (7) bibliography rules are
not strictly followed in writing the web page sources. Based on the results, suggestions were made that journals that
conduct and publish academic studies should be more meticulous in complying with the specified bibliography writing
rules.
Key Words: Teaching Turkish as a foreign language, doing academic work, APA bibliography rules, bibliography

Journal of Criminology Sociology and Law (JCSL), 2024
Özet
Günümüzde bilgiye hızlı erişim ve yapay zekanın insan aklını zorlayan kapasitesi,... more Özet
Günümüzde bilgiye hızlı erişim ve yapay zekanın insan aklını zorlayan kapasitesi, eğitim sistemlerinde köklü değişiklikler gerektirmektedir. Ancak Türkiye'deki geleneksel eğitim yaklaşımları, öğrenciyi hala pasif bir bilgi alıcısı olarak konumlandırmakta ve bu durum, eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı fikir üretme gibi becerilerin gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Özellikle sosyal bilimler, beşerî bilimler ve yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde, sosyal formların etkin kullanımına dayalı öğrenci merkezli ve hedef odaklı yaklaşımlar, öğrencilerin dil becerilerini geliştirmede ve onları aktif öğrenme sürecine katmada kritik bir rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı, öğrenci merkezli öğretim, sosyal formlar ve hedef odaklı öğretim yaklaşımlarının tanıtımını yapmak ve bu yaklaşımların eğitimde nasıl bir dönüşüm yaratabileceğini incelemektir. Özellikle bu yöntemlerin dil becerilerini geliştirme, eleştirel düşünme, yaratıcı problem çözme ve etkili iletişim kurma yetenekleri üzerindeki olumlu etkileri üzerinde durulacaktır. Yöntem olarak literatür taraması ve kuramsal analiz kullanılacaktır. Bu yaklaşımlar üzerine
yapılan mevcut çalışmalar incelenecek, eğitimde kullanılan sosyal formlar ve hedef odaklı stratejiler bağlamında öğrenci merkezli öğretim yöntemlerinin etkinliği değerlendirilecektir. Ayrıca, bu yöntemlerin geleneksel yaklaşımlarla karşılaştırmalı bir analizi yapılacaktır. Sonuçlar, öğrenci merkezli öğretim, sosyal formlar ve hedef odaklı öğretim
stratejilerinin, öğrencilerin dil becerilerini derinlemesine geliştirdiğini ve onları daha bağımsız, eleştirel ve yaratıcı düşünmeye teşvik ettiğini göstermektedir. Bu bulgular, Türkiye'deki eğitim sisteminin yenilikçi yaklaşımlar benimseyerek günümüz bilgi çağına daha iyi uyum sağlaması gerektiğine işaret etmektedir. Bu çalışmanın sonuçları, sosyal bilimler ve dil öğretimi alanlarında yeni pedagojik stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanması için önemli bir zemin oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yabancı dil Öğretimi, Öğrenci merkezli yaklaşımlar, Hedef odaklı öğretim, Sosyal Formlar, Plenum, Partner çalışması, Grup Çalışması, Yalnız Çalışma
Student-Centered Approaches in Foreign Language Teaching: Effective Use of Social Forms
Abstract
In today's world, where information is easily accessible and the capacity of artificial intelligence challenges the limits
of human intellect, fundamental changes are required in education systems. However, traditional educational approaches in Turkey still treated students as passive recipients of information, which can negatively impact the
development of skills such as critical thinking, problem-solving and creative idea generation. Particularly in the
teaching of social sciences, humanities and Turkish as a foreign language, student-centered and goal-oriented
approaches that rely on the effective use of social forms play a crucial role in enhancing students' language skills and
engaging them in the active learning process. The purpose of this study is to introduce student-centered teaching,
social forms and goal-oriented teaching approaches and to examine how these approaches can create a transformation
in education. Specifically, the positive effects of these methods on improving language skills, critical thinking, creative
problem-solving, and effective communication abilities will be emphasized. As a method, literature review and
theoretical analysis will be used. Existing studies on these approaches will be examined and the effectiveness of
student-centered teaching methods in the context of social forms and goal-oriented strategies used in education will
be evaluated. Additionally, a comparative analysis of these methods with traditional approaches will be conducted.
The results show that student-centered teaching, social forms, and goal-oriented teaching strategies deeply enhance
students' language skills and encourage them to think more independently, critically and creatively. These findings
indicate that Turkey's education system needs to adopt innovative approaches to better align with the demands of the
current information age. The results of this study provide a significant foundation for the development and
implementation of new pedagogical strategies in the fields of social sciences and language teaching. Moreover, these
innovative approaches, supported by PISA results, could play a critical role in improving Turkey's educational
performance.
Keywords: Foreign Language Teaching, Student-Centered Approaches, Goal-Oriented Instruction, Social Forms,
Plenum, Partner Work, Group Work, Individual Work

International Journal of Social Sciences (IJSS)/Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
Özet
Türkiye dışında yaşamını devam ettiren Türk vatandaşlarının nüfusu ve yaşadıkları ülkelerin... more Özet
Türkiye dışında yaşamını devam ettiren Türk vatandaşlarının nüfusu ve yaşadıkları ülkelerin büyüklüğü göz önünde
bulundurulduğunda Türk dilinin devam ettirilmesi ve ileriki zamanlara aktarılması Türkiye’nin ve Türk dilinin
geleceği adına önem taşımaktadır. Yapılan bu çalışmada Almanya’nın Aachen şehrinde yaşayan Türk asıllı Bulgar
öğrencilerin ana dillerini koruma ve geliştirme süreçlerini incelenmektedir. Araştırma, özellikle bu öğrencilerin Türkçe
ve Almanca dil kullanım alışkanlıkları, dil sadakati ve dillerine karşı tutumlarını ele almaktadır. Dil sürdürümünün,
eğitim durumu, yerleşim yeri, medeni durum gibi demografik faktörlerle nasıl etkileşime girdiğini ortaya araştırarak,
öğrencilerin ana dillerini koruma konusunda güçlü bir eğilim gösterdiğini, fakat Almanca’nın baskın dil olması
nedeniyle Türkçe kullanımının zamanla azalabileceğine dikkat çekmektedir. Araştırmada kullanılan veriler nitel
araştırma yöntemlerinden görüşme yöntemiyle toplanırken araştırma ise fenomenolojik (olgubilim) deseni
kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Almanya’daki Aachen şehrinde yer alan üç farklı okulda öğrenimlerini sürdüren Türk
asıllı Bulgar öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırma sonuçları, dil politikaları ve eğitim sistemlerinin bu süreç
üzerindeki etkilerini de tartışmış, Almanya’da yaşayan Türk asıllı Bulgar öğrencilerin dil sürdürüm süreçlerini
destekleyici önerilerde bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Dil Sürdürümü, Çift Dillilik, Kültürel Kimlik, Eğitim Politikaları, Bulgar Öğrenciler, Ana Dil
Processes of Bulgarian Students of Turkish Origin in Germany to Improve Their Native Language: The
Aachen Example
Abstract
Considering the population of Turkish citizens living outside Turkey and the size of the countries they live in, it is
important for the future of Turkey and the Turkish language that the Turkish language is maintained and passed on to
the future. This study examines the processes of preserving and developing the mother tongue of Bulgarian students
of Turkish origin living in Aachen, Germany. In particular, the research deals with the language use habits of these
students in Turkish and German, language fidelity and attitudes towards their language. It explores how language
maintenance interacts with demographic factors such as educational attainment, place of residence, marital status, etc.
and finds that students show a strong tendency to preserve their mother tongue, but that the use of Turkish may
decrease over time as German is the dominant language. The data used in the study were collected by interview
method, one of the qualitative research methods, and the research was conducted using a phenomenological design.
The population of the study consists of Bulgarian students of Turkish origin who continue their education in three
different schools in the city of Aachen in Germany. The sample of the study consisted of 30 Bulgarian students of
Turkish origin studying in three different schools in Aachen, Germany. The results of the study also discuss the effects
of language policies and educational systems on this process and provide recommendations to support the language
maintenance processes of Bulgarian students of Turkish origin living in Germany.
Keywords: Language Maintenance, Bilingualism, Cultural Identity, Educational Policies, Bulgarian Students, Mother
Tongue

Journal of Research in Turkic Languages, , 2024
Sözcük öğretimi yabancı dil öğretiminin önemli bir bölümünü oluşturur. Bir dilin öğrenilmesinde e... more Sözcük öğretimi yabancı dil öğretiminin önemli bir bölümünü oluşturur. Bir dilin öğrenilmesinde en çok ihtiyaç duyulan unsurların başında öğrenilen sözcüklerin niteliği ve hayatın içinde pratik kullanıma sahip olması gelir. Öğrenilen sözcüklerin aktif kullanımı dört temel becerinin gelişmesinde çok faydalıdır. Bu araştırmanın amacı ilköğretim birinci sınıfta yabancı dil olarak Türkçe öğrenen bireylere alfabe öğretiminde kullanılan anahtar sözcüklerin verimliliğini tespit etmek ve bu konuda yaşanan sorunlara dikkat çekmektir. Bu bakımdan araştırma Avustralya'da farklı şehir ve kurumlarda uzun yıllardır aktif olarak yabancılara Türkçe öğreten öğreticilerin ders içinde edindikleri tecrübelere dayanıp gerçek gözlemlere yer verdiğinden önemlidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi ve görüşme formu kullanılmıştır. Çalışmada alfabe öğretiminde kullanılan anahtar sözcük seçiminin önemi, bu amaçla yapılması gereken çalışmalar, yöntem ve teknikler, dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde öğretici görüşlerinden faydalanılarak öneriler sunulmuştur. Araştırmanın sonucunda incelenen kitaptaki öğrenilmesi zor ve kullanım alanları dar sözcükler tespit edilip yerlerine daha efektif kullanıma sahip sözcükler teklif edilmiştir.
Anahtar sözcükler: Sözcük Öğretimi, Alfabe Öğretimi, Anahtar Sözcük, Yabancılara Türkçe Öğretimi, Avustralya, Can Türkçe
Ders Kitabı 1
AN ASSESSMENT ON KEYWORDS USED IN TEACHING THE ALPHABETS AT A1 LEVEL: CAN TURKISH
TEXTBOOK 1 EXAMPLE
Abstract: Vocabulary teaching constitutes an integral part of foreign language teaching. One of the most needed elements in
language learning is the quality of the words learned and their practical use in life. Active use of learned words is beneficial in
developing four essential skills. This research aims to determine the efficiency of the keywords used in teaching the alphabet to
individuals learning Turkish as a foreign language in the first grade of primary school and to draw attention to the problems
experienced in this regard. In this respect, the research is essential because it is based on the experiences gained by instructors
who have been actively teaching Turkish to foreigners for many years in different cities and institutions in Australia and includes
actual observations. Document analysis and interview forms, which are qualitative research methods, were used in the research.
In the study, suggestions were made on the importance of choosing the keywords used in alphabet teaching, the studies, methods,
and techniques that should be done for this purpose, and the points that need to be considered, using the instructors' opinions. As
a result of the research, words that were difficult to learn and had narrow usage areas were identified in the book examined and
words with more effective usage were offered instead.
Key Words: Teaching Vocabulary, Teaching Alphabet, Key Word, Teaching Turkish to Foreigners, Australia, Can Turkish
Textbook 1

International Social Mentality and Researcher Thinkers Journal, 2024
ÖZET
Dünyanın yaşayan en eski kültürüne sahip Aborijinler, binlerce yıldır nesilden ne... more ÖZET
Dünyanın yaşayan en eski kültürüne sahip Aborijinler, binlerce yıldır nesilden nesile sözlü olarak aktarılan efsaneleriyle de incelenmesi gereken bir fenomendir. Aborijin efsanelerinde inançtan yaşam felsefesine, uyulması gereken yasaklardan ve kurallardan avcılığa; doğum, evlilik, ölümle ilgili ritüellerden doğayı tanıma ve ondan faydalanma adına her türlü bilgiye ulaşılabilir. Günümüzün taş devri insanları olarak adlandırılan Aborijinlerin ateşi nasıl bulup
kullandıklarına dair de pek çok efsaneleri vardır. Ateş motifi dünya mitolojisinde en fazla kullanılan doğa motiflerinden biridir. Bu çalışmanın amacı Aborijin efsanelerinde ateş motifinin hangi farklı amaçlarla kullanıldığını göstermektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden
doküman analizi, gözlem ve röportaj teknikleri kullanılmıştır. Araştırma süresinde İngilizce ve Türkçe kaynaklar taranmış, bazı Aborijin kabileleriyle bir süre zaman geçirilerek efsaneleri ile ilgili ilk kaynaktan veriler toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda Aborijin efsanelerinde ateşin
bulunması ile ilgili anlatılan bilgilerin farklı kültürlerin efsanelerinde anlatılanlarla benzerlik taşıdığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Aborijin, Aborijin Efsaneleri, Doğa Motifleri, Ateş Motifi
ABSTRACT
Aborigines, who have the oldest living culture in the world, are a phenomenon that needs to be
examined with their legends that have been passed down orally from generation to generation
for thousands of years. In Aboriginal legends, from belief to the philosophy of life, from
prohibitions and rules to be followed to hunting, and from rituals related to birth, marriage, and
death, all kinds of information can be accessed to get to know nature and benefit from it.
Aborigines, today called Stone Age people, have many legends about how they found and used
fire. The fire motif is one of world mythology's most used nature motifs. This study aims to
show the different purposes for which the fire motif is used in Aboriginal legends. Document
analysis, observation, and interview techniques, among the qualitative research methods, were
used in the research. During the research, English and Turkish sources were scanned, some time
was spent with some Aboriginal tribes, and data about their legends was collected from the first
source. As a result of the research, it was seen that the information about the existence of fire in
Aboriginal legends was similar to that told in the legends of different cultures.
Keywords: Aboriginal, Aboriginal Legends, Nature Motifs, Fire Motif

The Journal of Academic Social Science,, 2024
Dünyada varlığını sürdüren en eski halklardan biri Aborijinlerdir. Binlerce yıldır nesil... more Dünyada varlığını sürdüren en eski halklardan biri Aborijinlerdir. Binlerce yıldır nesilden nesile aktarılıp günümüze kadar gelen Aborijin efsaneleri ise dünyanın bilinen en eski söylencelerini oluşturur. Bu çalışmanın amacı, 18. yüzyıl sonlarına kadar modern dünyayla hiçbir temasları olmayan Aborijinlerin efsanelerinde var olan insanın yaratılışı, peygamberlik anlayışı, Nuh tufanı, ölüm, ahiret ve yeniden
dirilme gibi bazı kavramların bir takım Kur’an ayetleriyle örtüştüğü gerçeğini araştırmaktır. Araştırmada yöntem olarak nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi, gözlem ve röportaj teknikleri kullanılmıştır. Araştırma süresinde İngilizce ve Türkçe kaynaklar taranmış, bunun yanında bazı Aborijin kabileleriyle belirli bir süre yaşanarak onların inançları ile ilgili ilk kaynaktan veriler toplanmıştır.
Araştırmada Aborijin efsanelerinde araştırmaya konu edilen kavramlarla ilgili pek çok Kur’an ayetinin örtüştüğü tespit edilmiştir. Araştırmanın sonucunda Aborijinlerin de çok önceleri vahiy kaynaklı bir dinleri olabileceği, kendilerine diğer semavi dinlerde olduğu gibi bazı peygamberler gelmiş olabileceği, pek çok din ve kültürde bahsedilen tufan olayının Aborijinler tarafından da bilindiği ve günümüzde farklı özellikler taşısa da Aborijinlerin de bir ölüm ötesi hayat anlayışları olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler: Aborijin Efsaneleri, Kur’an, Yaratılış, Peygamberlik,
Tufan, Yeniden Diriliş.
SOME TRACES OF ISLAMIC BELIEFS ARE FOUND IN ABORIGINAL
LEGENDS
Abstract
One of the oldest peoples to survive in the world is the Aborigines. Aboriginal
legends passed down from generation to generation for thousands of years and
continuing to this day, constitute the oldest known legends in the world. This study
aims to reveal the fact that some concepts, such as the creation of man, the
understanding of prophecy, Noah's flood, death, afterlife, and resurrection, which
existed in the legends of the Aborigines, who had no contact with the modern
world until the end of the 18th century, overlap with some verses of the Quran. We
conducted this research with utmost care, using document analysis, observation,
and interview techniques, among other qualitative research methods. We scanned
English and Turkish sources and collected first-hand data about their beliefs by
living with some Aboriginal tribes for a certain period. The meticulousness of our
research is reflected in the findings: many Qur'anic verses overlap with the
concepts subject to research in Aboriginal legends. As a result of our thorough
research, we have determined that Aborigines may have had a religion based on
revelation long ago; some prophets may have come to them as in other heavenly
religions. The Aborigines also have knowledge of the flood event mentioned in
many religions and cultures, and although it has different characteristics today,
they also understand life after death.
Keywords: Aboriginal Legends, Quran, Creation, Prophecy, Flood,
Resurrection.

Journal of Social Research and Behavioral Sciences,, 2024
Almanya'da dört kuşaktır yaşayan Türklerde kuşaktan kuşağa miras dil olan Türkçenin daha da az ku... more Almanya'da dört kuşaktır yaşayan Türklerde kuşaktan kuşağa miras dil olan Türkçenin daha da az kullanılır hale geldiği ve baskın dil olan Almancanın Türkler tarafından her geçen gün benimsendiği bilinmektedir. Bu çalışmada Almanya'da yaşayan iki/çok dilli ikinci ve üçüncü kuşak Türklerin dil kullanım tercihleri incelenmiş ve Türkçenin ne oranda kullanıldığı tespit edilmek istenmiştir. Nitel araştırma desenlerinden biri olan durum çalışması olarak tasarlanan bu araştırmanın verileri, Köln ve Hückelhoven şehirlerinde yaşayan ve Almanya doğumlu olan 203 kişinin katıldığı bir anket çalışmasından elde edilmiş ve toplanan veriler Microsoft Excel programı kullanılarak tablolaştırılmış ve betimsel analiz yöntemiyle yorumlanmıştır. Araştırma bulgularında Türkçenin aile ve akraba arasında çoğunlukla kullanıldığı ancak genel olarak günlük dil kullanımı sıralamasında Almancanın gerisinde kaldığı, katılımcıların kendilerini en iyi ifade ettikleri dilin daha çok Almanca olduğu ve büyük oranda katılımcının Türkçe ve Almancayı karışık olarak kullandıkları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: İki dillilik, Almanya, dil tercihi, ikinci ve üçüncü kuşak Türkler
Language Preferences of Second And Third Generation Turks Living in Germany
Abstract
It is known that the Turkish language, inherited from generation to generation among Turks living in Germany for
four generations, is becoming less used, while the dominant language, German, is increasingly adopted by Turks. This
study examines the language use preferences of bilingual or multilingual second and third-generation Turks living in
Germany and aims to determine the extent to which Turkish is used. Designed as a case study, one of the qualitative research designs, the data for this research were obtained from a survey conducted with 203 people born in Germany
and living in the cities of Cologne and Hückelhoven. The collected data were tabulated using Microsoft Excel and
interpreted using descriptive analysis. The findings of the research indicate that Turkish is mostly used among family
and relatives but generally falls behind German in daily language use. It was found that participants express themselves
best in German and that a significant proportion of participants use a mixture of Turkish and German.
Keywords: Bilingualism, Germany, language preference, second and third-generation Turks

Journal of Criminology Sociology and Law (JCSL), 2024
Özet
İşçi göçü antlaşması kapsamında 1961 yılında Federal Almanya'ya gelen ilk neslin ç... more Özet
İşçi göçü antlaşması kapsamında 1961 yılında Federal Almanya'ya gelen ilk neslin çocukları, okullarda Almanca bilmedikleri için genellikle başarısız olmuştur. Bu durumun farkına varan ikinci ve üçüncü kuşak aileler, çocuklarının Almancayı daha iyi öğrenmesi amacıyla evde Almanca ağırlıklı konuşmaya başlamış, Türkçe ise geri planda kalmıştır.
Konuşma, toplumda en yaygın iletişim aracı olduğu için, etkili iletişimin sağlanması düzgün konuşmaya bağlıdır.
Ancak Almanca ve Türkçe dillerinin ses yapılarının farklı olması, çocukların konuşurken telaffuz hataları yapmalarına yol açmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Almanya’da yetişen Türk kökenli öğrencilerin Türkçe telaffuz hatalarının nedenlerini tespit etmek ve çözüm önerileri sunmaktır. Bu araștırmanın oluşması için nitel araștırma içerisinde durum
çalıșması yapılmıștır. Verileri toplamak için gözlem ve görüșme yöntemleri kullanılmıștır. Veriler içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiștir. Araştırmada Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) eyaletinde faaliyet gösteren iki ilkokuldaki toplam altı sınıftan 62 öğrencinin ses kayıtları incelenmiş ve telaffuz hatalarının sebepleri ile bu hataların nasıl düzeltilebileceğine dair öneriler sunulmuştur. Araștırma sonucunda çocuklar her ne kadar iki dilli
yetișse de Almancanın Türkçeye daha baskın olduğu bir ortamda yetiștikleri, bu yüzden de çocukların konușurken
Almanca dilinin kurallarını Türkçeye uyarladıklarından telaffuz hataları yaptıkları gözlemlenmiștir. Bunun yanında
ailelerin evde șive ile konușmaları, yabancı evliliklerin artması, Almanca Türkçe birbirine benzeyen kelimelerin
olması, dillerdeki harf farklılıkları telaffuz hatalarının sayılarının artmasına ve çeşitli olmasına yol açmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Türk kökenli öğrenciler, iki dillilik, konușma, telaffuz hataları, vurgu
An Examination of the Pronunciation Errors Made by Turkish Students Raised in Germany When Speaking
Turkish
Abstract
In the context of the labor migration agreement, the children of the first generation who arrived in the Federal Republic
of Germany in 1961 often faced academic failure due to their lack of proficiency in German. Aware of this, the second and third-generation families started speaking predominantly German at home to help their children learn the language
better, pushing Turkish to the background. Since speaking is the most common means of communication in society,
effective communication largely depends on clear and correct speech. However, due to the phonetic differences
between German and Turkish, children often make pronunciation errors when speaking. The aim of this study is to
identify the causes of Turkish pronunciation errors among Turkish-origin students raised in Germany and to propose
solutions. This research utilizes a case study within a qualitative research framework. Data collection was conducted
through observation and interviews, and the data were analyzed using content analysis. In this study, sound recordings
from six classrooms in two primary schools 62 students in North Rhine-Westphalia (NRW), Germany, were examined,
and the causes of pronunciation errors, along with suggestions for correcting these errors, were provided. The findings
reveal that although children are raised bilingually, they grow up in an environment where German is more dominant
than Turkish. As a result, they tend to apply German language rules to Turkish when speaking, leading to pronunciation
errors. Additionally, factors such as families speaking with dialects at home, the increase in intercultural marriages,
similarities between some German and Turkish words, and differences in the letters of the two languages the number
of pronunciation errors increases and contribute to these pronunciation errors.
Keywords: Turkish-origin students, bilingualism, speech, pronunciation errors, stress

Journal of Criminology Sociology and Law (JCSL),, 2024
Yabancı dil öğretiminde, sadece dil bilgisi değil, aynı zamanda kültür öğretimi de hedeflenmelidi... more Yabancı dil öğretiminde, sadece dil bilgisi değil, aynı zamanda kültür öğretimi de hedeflenmelidir. Seçilen metinlerin hem dil öğrenimi hem de kültürel öğrenimi kolaylaştırması ve öğrencilere dil öğretimini sevdirmesi önemlidir. Türkçeyi ve Türk kültürünü öğretmek için öğrencilerin Türk kültürünü anlatan metinleri okuması ve bu metinlerdeki kültürel unsurları yazılı ve sözlü olarak başkalarına aktarmaları, bu kültürel unsurları bilip sahiplenmelerini sağlar. Kullanılan metinler, kültürel ögeleri içermeli ve öğrencilere Türk kültürünü öğretmeye yönelik olmalıdır. Yabancılara Türkçe öğretiminde Türk kültürünün doğru bir şekilde aktarıldığı okuma metinlerine yer verilmelidir. Çünkü her dil kendi mantığı içinde öğretilir. Bu araştırmanın amacı kültür aktarımı için metin kullanımının önemini ve gerekliliğini ele almaktır. Bu doğrultuda nitel araştırma çerçevesinde durum çalışması yapılarak araştırma ortaya konulmuştır. Araştırmanın oluşmasında Anadolu'da Düğün, Türk Bilezikleri, Sultan Ahmet Camisi ve Ayasofya isimli metinler seçilmiş ve yabancılara Türkçe öğretimi esnasında kültür aktarımı açısından incelenmiştir. Araştırma neticesinde seçilen metinleri okuyan yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin Türk kültürüyle, örf ve adetleriyle tanışacağı tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, metin kullanımı, kültür aktarımı, kazanımlar, metin işleme
süreci
Abstract
In foreign language teaching, not only grammar but also cultural teaching should be targeted. It is important that the
selected texts facilitate both language learning and cultural learning and make students love language teaching. In
order to teach Turkish and Turkish culture, students should read texts that describe Turkish culture and convey the
cultural elements in these texts to others in written and oral form, which allows them to know and embrace these
cultural elements. The texts used should include cultural elements and should be aimed at teaching Turkish culture to
students. Reading texts that accurately convey Turkish culture should be included in teaching Turkish to foreigners.
Because each language is taught within its own logic. The purpose of this research is to address the importance and necessity of using texts for cultural transfer. In this direction, a case study was conducted within the framework of
qualitative research and the research was presented. In the formation of the research, the texts named Wedding in
Anatolia, Turkish Bracelets, Sultan Ahmet Mosque and Hagia Sophia were selected and examined in terms of cultural
transfer during the teaching of Turkish to foreigners. As a result of the research, it was determined that students who
read the selected texts and learn Turkish as a foreign language will be introduced to Turkish culture, customs and
traditions.
Key words: Teaching Turkish as a foreign language, Turkish language, text usage, cultural transfer, achievements,
processing of text process

Türk Edebiyatlari Araştirma Dergisi,, 2024
Öz: Beden dili, sözlerin ötesine geçen, insan ilişkilerinde en güçlü ve etkili iletişim araçların... more Öz: Beden dili, sözlerin ötesine geçen, insan ilişkilerinde en güçlü ve etkili iletişim araçlarından biridir; bir bakış, bir duruş ya da bir jest, kelimelerin ifade edemediği duyguları ve düşünceleri anlatabilmektedir. Araştırmanın amacı; beden dilinin yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde konuşma becerisinin gelişimine etkisinin Kazakistan örneğinde incelenmesidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Kazakistan'da özel bir lisede Türkçe öğrenimi gören 9. ve 10. sınıf Kazak öğrencileri oluşturmaktadır. Öğrencilerin dil seviyesi B1'dir. Araştırmaya 11 erkek öğrenci katılım göstermiştir. Verilerin toplanmasında görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formu araştırmacı tarafından hazırlanmış olup 7 sorudan oluşmaktadır. Veri analizi kapsamında içerik analizi kullanılmıştır. Kazakistan'da yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin beden dili kullanımı, dil öğrenme sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Araştırma neticesinde Kazakistan'da Türkçe öğrenen öğrencilerden araştırmaya katılan öğrencilerin, Türkçe konuşurken beden dillerini etkili bir şekilde kullandıkları tespit edilmiştir. Elde edilen kodlar incelendiğinde öğrencilerin konuşurken beden dillerini sık kullandıkları, beden dillerinin konuşma hızlarına ve akıcı konuşmalarına olumlu katkısının olduğu, sosyal ortamlarda rahatlık sağladığı belirlenmiştir.

Alatoo Academıc Studies, 2019
Özet
Kazakça ve Türkçenin çıkış noktası Altay dillerinden olduğundan dolayı bu iki dil... more Özet
Kazakça ve Türkçenin çıkış noktası Altay dillerinden olduğundan dolayı bu iki dil
birbirlerine bazı yönlerden benzemektedirler. En önemli ve en belirgin benzerlik olarak da; bu dillerin eklemeli diller olmaları söylenebilir. Bu iki dil de sözcüklerin eklerle oluşturulduğu, sondan eklemeli dillerdir. Kazakça ve Türkçe aynı kaynaktan çıkmasına ve eklemeli diller olmasına rağmen, zamanla birbirinden bazı noktalarda ayrılmaya başlamışlardır.
Kazakçanın ve Türkçenin sahip oldukları özelliklerin, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen
Kazak öğrencilerin bazı yanlışlar yapmalarına neden olacağı düşünülmektedir. Bu araştırma ile Türkçe öğrenen Kazak öğrencilerin yapım ekleri ile ilgili ne gibi yanlışlar yaptıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla öğrencilere dikte çalışması yaptırılmıştır. Toplamda 77 kişi araştırmaya katılmıştır. Fakat araştırmaya, random metod ile seçilen 11 öğrencinin kağıtları dahil edilmiştir. Öğrencilerin yazdıkları metinler betimsel analiz ile kontrol edilmiş ve yaptıkları yanlışlar belirlenmiştir. Yanlış yazılan sözcükler Excel programına aktarılmış ve sonra araştırmacı tarafından çözümlenmiştir. Araştırmada, öğrencilerin isimden isim yapım ekleri, isimden fil yapım ekleri, filden fil yapım ekleri ve filden isim yapım ekleri gibi kısımlara ait değişik türde yanlışlar yaptıkları belirlenmiştir.
Anahtar kelimeleri: türkçe öğretimi, yapım ekleri, Kazak, Dikte, Soydaş Topluluklar.
DETERMINING THE PROBLEMS RELATED TO AFFIXES THAT
KAZAKH STUDENTS FACE
Abstract
Since Kazakh and Turkish are Altaic languages, these two languages resemble each
other in some ways. The most important and obvious similarity can be said to be the affxes
of these languages. These two languages are the agglutinative languages in which words
are created with affxes. Despite the fact that Kazakh and Turkish originated from the same
source and that they are agglutinative languages, they started to separate from each other at
Dr. C. Özdemir, D. Gökçen, Dr. M. Arslan
ALATOO ACADEMIC STUDIES. 2019. № 1
82
Филологические науки
some point in time. It is thought that the characteristics of Kazakh and Turkish will cause
Kazakh students to make some mistakes in learning Turkish as a foreign language. With
this research, it was tried to determine what mistakes Kazakh students have made with the
affxes. A dictation study was carried out for this purpose. A total of 77 people participated
in the study. However, the papers of 11 students selected by random method were included
in the study. The texts written by the students were controlled by descriptive analysis and the
mistakes they made were determined. Misspelled words were transferred to Excel program
and then analyzed by the researcher. In this study, it was determined that students make
different kinds of mistakes related to the parts such as suffxes that make nouns from nouns,
suffxes that make verbs from nouns, suffxes that make verbs from verbs and suffxes that
make nouns from verbs.
Key words: teaching Turkish, affxes, Kazakh language, dictation, cognate communities.
ОПРЕДЕЛЕНИЕ ПРОБЛЕМ, СВЯЗАННЫХ С АФФИКСАМИ, С КОТОРЫМИ
СТАЛКИВАЮТСЯ КАЗАХСКИЕ СТУДЕНТЫ
Аннотация
Поскольку казахский и турецкий языки являются алтайскими языками, эти два
языка в некоторой степени похожи друг на друга. Можно сказать, что наиболее важным и
очевидным сходством являются аффиксы этих языков. Эти два языка являются агглюти-
нативными языками, в которых слова создаются с помощью аффиксов. Несмотря на то, что
казахский и турецкий произошли из одного источника и явля-
ются агглютинативными языками, в какой-то момент они нача-
ли отделяться друг от друга. Предполагается, что характеристики
казахского и турецкого языков заставят казахстанских студентов делать некоторые
ошибки в изучении турецкого язы-
ка как иностранного. С помощью этого исследования была
предпринята попытка определить, какие ошибки казахстанские студенты допустили с
аффиксами. Для этого было проведено исследование диктовки. Всего в исследовании
приняли участие 77 человек. Однако работы 11 студентов, отобранных случайным
методом, были включены в исследование. Тексты, написанные студентами, контролиро-
вались описательным анализом, и ошибки, которые они сделали, были определены. Слова
с ошибками были перенесены в программу Excel, а затем проанализированы исследова-
телем. В этом исследовании было установлено, что учащиеся допускают различные виды
ошибок, связанных с такими частями, как суффиксы, образующие существительные от
существительных; суффиксы, образующие глаголы от существительных; суффиксы,
образующие глаголы от глаголов; и суффиксы, образующие существительные от гла-
голов.
Ключевые слова: преподавание турецкого языка, аффиксы, казахский язык, дик-
тант, родственные сообщества.

Alatoo academic studies, Sep 30, 2020
Özet
Eğitimin, bireylerin gelişmesi, buna bağlı olarak toplumların ilerlemesi ve gelişmesi
içi... more Özet
Eğitimin, bireylerin gelişmesi, buna bağlı olarak toplumların ilerlemesi ve gelişmesi
için toplum yaşamındaki hayati durumu tartışılmazdır. Eğitim olmadan toplumların veya bireylerin en küçük bir değişimi bile mümkün olmadığı herkese malumdur. Bireyler aldıkları eğitim ile önce kendi yaşamına, çevresine ve yaşadığı ülkesine bir katkıda bulunurlar. Fakat aldığı eğitimle daha hızlı ve verimli bir ilerleme gösterebilirler. Bundan dolayı her birey eğitimini koşulsuzca almalıdır. Bugün Kazakistan Ahıska Türklerinin yetiştirdiği aydınlar ve gençler diğer halklar arasında yerini almıştır.
Makalede Ahıska Türklerinin sürgün öncesi vatanlarında yaşadıkları zamanlarda Ahıska
aydınlarının yapmış oldukları eğitim faaliyetleri incelenmiştir. Ağırlıklı olarak Ahıska
Türklerinin sürgün edildikleri dönemde, Kazakistan’da aldıkları eğitimden ve günümüze kadar ki eğitim gelişiminden bahsedilmiştir. Kazakistan’da Türkiye Türkçesi ile eğitim veren üniversite ve liselerdeki eğitimin önemi ele alınmıştır. Buna bağlı olarak Kazakistan’daki Ahıska Türklerinin demografk yapısı da incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kazakistan, Rusya, Ahıska Türkleri, Eğitim, Yabancı Dil.
AN EVALUATION OF THE EDUCATIONAL PROBLEMS OF AHİSKA
TURKISH LIVING IN KAZAKHISTAN
Abstract
Education, development of individuals, accordingly, the vital situation in social life
is indisputable for the advancement and development of societies. It is clear to everyone
that even the smallest change of societies or individuals without education is not possible.
With the education students receive, frst contribute to their own life, then environment and
country. However, they can progress more quickly and efciently with the training they
receive. Therefore, every individual should receive his education unconditionally. Today,
Kazakhstan has taken its place among intellectuals and young people raised by Ahiska Turks.
In the article, the educational activities of Ahiska intellectuals when the Ahiska Turks
lived in their homeland before exile, Education activities of Ahiska intellectuals were
examined. During the exile of the Ahiska Turks, the educational status they received in
Kazakhstan and their educational development until today are mentioned. The importance of
ALATOO ACADEMIC STUDIES. 2020. № 3 205
Филологические науки
education in the university and high school education that Turkey and Turkish in Kazakhstan
were discussed. Accordingly, the demographic structure of Ahiska Turks in Kazakhstan was
also examined.
Key words: Kazakhstan, Russia, Ahiska Turks, Education, Foreign Language.

Sosyal araştırmalar ve davranış bilimleri dergisi, Dec 23, 2023
Yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde kullanılan ve en fazla tercih edilen materyaller kitapla... more Yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde kullanılan ve en fazla tercih edilen materyaller kitaplardır. Kitaplarda konuların seviyelere göre ayarlanmış olması, bilgilerin toplu halde bulunması ve öğrencinin takip edebileceği bir materyal olması açısından ders kitapları en fazla aranan gereç konumundadır. Ders kitaplarının yabancı dil öğretimindeki rolü büyük olduğu için sadece öğretim kısmını değil eğitim kısmını da tamamlaması gerekmektedir. Öğretmen sadece dersi anlatmakla kalmamalı topluma ve insanlığa faydalı, değerlerin bilincinde ve iyi insanı yetiştirme çabasında olmalıdır. Avrupa Dil Portfolyosuna göre, yabancı dil öğretimi için hazırlanan ders kitaplarında evrensel değerlerin yer alması önemlidir. Bu çalışmada yabancılara Türkçe öğretimi için hazırlanan Harmoni 3, Yağmur 4 ve İstanbul B1 kitaplarının evrensel değerler bakımından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada nitel ve nicel araştırmanın yer aldığı mix metod yani karma metod kullanılmıştır. Evrensel değerler kodlanarak bir tablo oluşturulmuş ve ders kitapları sayfa sayfa incelenmekle birlikte konulara ait dinleme metinleri de değerler açısından incelenmiştir. Daha sonra bu değerler karşılatırmalı olarak tablolar halinde verilip, frekansları belirtilerek açıklanmıştır. Kitaplarda yer alan değerlerin birbirine yakın olduğu gözlenmiştir.

Journal of Social Research and Behavioral Sciences , 2023
Yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde kullanılan ve en fazla tercih edilen materyaller kitapla... more Yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde kullanılan ve en fazla tercih edilen materyaller kitaplardır. Kitaplarda konuların seviyelere göre ayarlanmış olması, bilgilerin toplu halde bulunması ve öğrencinin takip edebileceği bir materyal olması açısından ders kitapları en fazla aranan gereç konumundadır. Ders kitaplarının yabancı dil öğretimindeki rolü büyük olduğu için sadece öğretim kısmını değil eğitim kısmını da tamamlaması gerekmektedir. Öğretmen sadece dersi anlatmakla kalmamalı topluma ve insanlığa faydalı, değerlerin bilincinde ve iyi insanı yetiştirme çabasında olmalıdır. Avrupa Dil Portfolyosuna göre, yabancı dil öğretimi için hazırlanan ders kitaplarında evrensel değerlerin yer alması önemlidir. Bu çalışmada yabancılara Türkçe öğretimi için hazırlanan Harmoni 3, Yağmur 4 ve İstanbul B1 kitaplarının evrensel değerler bakımından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada nitel ve nicel araştırmanın yer aldığı mix metod yani karma metod kullanılmıştır. Evrensel değerler kodlanarak bir tablo oluşturulmuş ve ders kitapları sayfa sayfa incelenmekle birlikte konulara ait dinleme metinleri de değerler açısından incelenmiştir. Daha sonra bu değerler karşılatırmalı olarak tablolar halinde verilip, frekansları belirtilerek açıklanmıştır. Kitaplarda yer alan değerlerin birbirine yakın olduğu gözlenmiştir.

International Journal of Social Sciences
The elements that make up the sentence are called the element of the sentence in linguistics. The... more The elements that make up the sentence are called the element of the sentence in linguistics. The main element of the sentence is the predicate. The predicate is a sentence because it expresses a judgment by itself. Apart from the predicate, the sentence also has other elements such as subject, object, place complement, adverb and non-sentence elements. These are elements that help a sentence to be understood more clearly. In this study, Ömer Seyfettin's story named "Only Efe" was examined in terms of sentence elements. The story text analyzed in our research was evaluated according to the definition and classification of the sentence elements of Muharrem Ergin. The research was created with the document analysis method using the case pattern model, which is one of the qualitative research methods. Obtained results are shown in tables and comments and evaluations are made. Keywords: Sentence item, Lonely Efe, Analysis, Omer Seyfettin, Syntax

Journal of Social Research and Behavioral Sciences
Teaching Turkish as a foreign language is a rapidly developing field in recent years. The expansi... more Teaching Turkish as a foreign language is a rapidly developing field in recent years. The expansion of this field has also created some nuances. Fields such as teaching Turkish for foreign nationals and teaching Turkish for related languages, although not far from each other, contain differences. Having a cognate language makes learning Turkish faster and easier. Because the learning speed of Russian and Kazakh students who learn Turkish as a foreign language and the proximity of the grammatical structure of the language they learn to their mother tongue are important factors affecting the learning process. In this case, the methods and tools used, the intensity of the subject should be different. In the teaching of Turkish as a foreign language, various materials and textbooks have been prepared for Turkic speakers to learn Turkish, but it cannot be said that this perception is given sufficient importance in the preparation of special textbooks and materials for the aforementioned ...

International Journal of Social Sciences
In his poems, Mehmet Akif Ersoy expresses the troubles and sufferings of the Central Asian, Cauca... more In his poems, Mehmet Akif Ersoy expresses the troubles and sufferings of the Central Asian, Caucasian and Balkan nations that were left unclaimed during the collapse of the Ottoman Empire. In this study, the issue of Central Asia and its problems in Ersoy's works will be discussed. The research draws attention to the backwardness, poverty and suffering of the local people of the Turkish world. Akif takes his place among the most important poets of Turkish Literature with his originality of the world of thought and his strong style in the language of poetry. The unique features of the poet's poems played an important role in Akif's special place among many poets of his time. The world view shaped around these values in Akif's works of understanding of Turkishness and Islam attracted attention not only in Anatolia but also in other places. Akif clearly describes some of the negative situations experienced by the geography of the Turkish World in his works. By drawing a...

Journal of Social Research and Behavioral Sciences, 2023
Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi son dönemlerde hızla gelişen bir alandır. Bu alanın genişle... more Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi son dönemlerde hızla gelişen bir alandır. Bu alanın genişlemesi beraberinde bazı nüansları da oluşturmuştur. Yabancı uyruklular için Türkçe öğretimi ve akraba dilliler için Türkçe öğretimi gibi alanlar birbirine uzak olmasa da farklılıklar içermektedir. Soydaş dile sahip olmak Türkçe öğrenmeyi daha hızlı ve kolay hale getirmektedir. Çünkü Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen Rus ve Kazak öğrencilerin öğrenme hızları ve öğrendikleri dilin gramer yapısının ana dillerine yakınlığı öğrenme sürecini etkileyen önemli unsurlardır. Bu durumda kullanılan yöntem ve araçlar, konunun yoğunluğu farklı olmalıdır. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde Türki dillilerin Türkçe öğrenmeleri için çeşitli materyaller ve ders kitapları hazırlanmıştır fakat söz konusu Türk soylulara yönelik özel ders kitapları ve materyallerin hazırlanmasında bu algıya yeterince önem verildiği söylenemez. Yabancılara Türkçe öğretimi yeni bir alan olarak gelişmekle birlikte bu alanda yapılacak işlerin ve çalışmaların da halayeterli düzeyde olmadığı bilinmektedir. Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde önemle durulması gerekenler; dilin her gramer unsuru ayrı ayrı vurgulanmalı, hata sıklığı belirlenmeli, sık ve tekrar eden hatalar kapsamlı alıştırmalarla giderilmelidir. Çalışmada Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen Kazak öğrencilerin yazılı çalışmaları nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi ile incelenerek zamanlar ile en sık yaptıkları yazım yanlışlıkları ve bu hataların nelerden kaynaklandığı araştırılmış akabinde ise birtakım çözüm yolları sunulmuştur.
Anahtar kelimeler: Yabancı dil Türkçe öğretimi, Soydaş Türkler, Türkiye Türkçesi, Türkçe öğrenen Kazak öğrenciler, yazım yanlışlıkları

International Journal of Social Sciences, 2023
Cümleyi meydana getiren unsurlar dilbiliminde cümlenin ögesi olarak adlandırılımaktadır. Cümlenin... more Cümleyi meydana getiren unsurlar dilbiliminde cümlenin ögesi olarak adlandırılımaktadır. Cümlenin temel unsuru yüklemdir. Yüklem başlı başına bir yargı bildirdiği için bir cümledir. Yüklemden başka cümlenin, özne, nesne, yer tamlayıcısı, zarf ve cümle dışı unsurlar gibi başka ögeleri de vardır. Bunlar bir cümlenin daha açık anlaşılmasına yardımcı olan unsurlardır. Bu çalışmada Ömer Seyfettin'in Yalnız Efe adlı hikayesi cümle unsurları bakımından incelenmiştir. Araştırmadaki incelenen hikaye metni Muharrem Ergin'in cümle unsurları tanım ve tasnifine göre değerlendirilmiştir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden durum deseni modeli kullanılarak doküman analizi yöntemiyle oluşturulmuştur. Elde edilen sonuçlar tablo halinde gösterilmiş olup yorum ve değerlendirmeler yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Cümle ögesi, Yalnız Efe, Tahlil, Ömer Seyfettin, Söz Dizimi
Uploads
Papers by Prof. Dr. Cemal Özdemir
Ahmet Baytursınov ve Mehmet Akif Ersoy, aynı dönemin zorluklarını paylaşmış ve bu süreçte benzer idealler
doğrultusunda eserler vermiş iki büyük şairdir. Eserlerindeki ortak temalar, derin bir vatan sevgisi, özgürlük arayışı
ve halkı aydınlatma gayretidir. Her iki şair de toplumsal sorunlar olan cehalet, yoksulluk, dinin istismarı ve baskıcı
yönetimlerle kararlı bir şekilde mücadele etmiş, bu mücadelelerini şiirlerine ve yazılarına yansıtarak halklarını
uyandırmayı hedeflemiştir. Mehmet Akif’in "Süleymaniye Kürsüsünde" ve "Fatih Kürsüsünde" gibi eserlerinde,
toplumun dinî ve sosyal sorunlarına dair tespitleri net bir şekilde ortaya konmuşken, Baytursınov’un “Masa” ve “Kırk
Mısal” eserleri, Kazak edebiyatında önemli bir yer edinmiş, bağımsızlık bilincini derinleştirmeye yönelik mesajlar
vermiştir. Her iki şair de edebiyatı ve basını sadece bireysel ifade aracı olarak değil, halkı bilinçlendirmek ve toplumu
harekete geçirmek için birer vasıta olarak kullanmıştır. Onlar yalnızca kendi milletlerinin değil, evrensel değerlerin de
savunucusu olmuşlardır ve eserleri bugün hâlâ evrensel mesajlar taşımaktadır. Bu çalışma, Baytursınov ve Akif’in
eserlerindeki vatan sevgisi, özgürlük ve aydınlanma temalarını incelemekte ve şairlerin sadece toplumsal aksaklıkları
tespit etmekle kalmayıp aynı zamanda bu sorunlara çözüm yolları sunduklarını ortaya koymaktadır. Her iki şair de
halklarına büyük hizmetlerde bulunmuş, hem edebiyat hem de düşünce alanında köklü izler bırakmışlardır. Türk
dünyasının bu iki önemli şahsiyetinin daha geniş kitlelerce tanınması ve eserlerinin derinlemesine incelenmesi büyük
önem taşımaktadır. Onların kültürel, edebi ve düşünsel mirası, sadece yaşadıkları dönemi değil, gelecek kuşakları da
aydınlatacak bir değere sahiptir. Bu çalışma, Baytursınov ve Akif'in düşüncelerini ve eserlerini geniş kitlelere
ulaştırmayı ve bu alandaki akademik çalışmalara bir zemin oluşturmayı amaçlamaktadır. Gelecekte yapılacak daha
kapsamlı araştırmalar, Türk dünyasının ortak kültürel bağlarını güçlendirecek ve bu iki değerli şahsiyetin hak ettiği
önemi kazanmasını sağlayacaktır
Bilimsel çalışmalarda kaynakça göstermek çok önemlidir. Çünkü akademik çalışmaları okuyan başka insanlar, bu çalışmaların kaynakça bölümüne bakarak yararlanılan kaynaklara ulaşabilir. Bu şekilde yapılan çalışmanın güvenilir olduğu ortaya çıkar. Bir çalışmanın itibar edilen bir çalışma olması için belli bilimsel araştırma yöntem ve kurallarına uyması gerekir. Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi alanında 2020 yılından sonra yazılmış makalelerin kaynakça bölümlerinin APA (7) kurallarına uygunluğunun incelenmesidir. Bu amaçla çalışmada nitel
araştırma tekniklerinden doküman taraması/incelemesi kullanılmıştır. Araştırma yapmak için konuyla ilgili çalışmalara ulaşılarak yazın taraması yapılmıştır. Çalışmayla ilgili Prof. Dr., Doç. Dr. ya da Dr. Öğretim Üyesi ünvanına sahip kişiler tarafından yazılan 20 makale rastgele seçilmiş ve veriler sistematik bir şekilde bütünleştirilmeye
çalışılmıştır. Toplanan verilerin analizinde nitel analiz tekniklerinden betimsel analiz kullanılmıştır. Elde edilen bulgular APA (7) kaynakça kurallarına uygun olarak kategorilere ayrılmış ve bunlar tablolar halinde gösterilmiştir.
Çalışmanın sonunda; incelenen makale kaynakçalarında süreli yayımları; kitaplar, kaynak kitaplar ve kitap bölümleri; teknik raporlar ve araştırma raporları; toplantı ve sempozyumlar; doktora ve yüksek lisans tezleri; web sayfaları kaynaklarının yazımında APA (7) kaynakça kurallarına önemli ölçüde uyulmadığı belirlenmiştir. Sonuçlardan yola
çıkılarak akademik çalışma yapan ve bunları yayımlayan dergilerin belirlenen kaynakça yazım kurallarına uymada daha titiz olmaları grektiği konusunda önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, akademik yayınlar, APA kaynakça kuralları, kaynakça
Complıance Status of The Bibliography Sections of Articles Written After 2020 on Teaching Turkish
Language According to Apa (7)
Abstract
The list showing the sources used in a research or review is called bibliography. It is important to cite references in
the studies carried out. Because other people who read our work can access the sources we use by looking at the
bibliography. In this way, it turns out that our article is reliable. In order for a study to be reputable, it must comply with certain scientific research methods and rules. The purpose of this study is to examine the compliance of the
bibliography sections of articles written after 2020 in the field of teaching Turkish as a foreign language to APA (7)
rules. For this purpose, data was collected using the document analysis method, one of the qualitative research
methods. To conduct research, a literature review was conducted by accessing relevant studies on the subject. Prof.,
associate professor regarding the study. 20 articles written by people with the title of faculty member or faculty
member were randomly selected and the data were tried to be integrated systematically. Descriptive analysis, one of
the qualitative analysis techniques, was used to analyze the collected data. The findings obtained were categorized in
accordance with APA (7) bibliography rules and shown in tables. At the end of the study; periodical publications in
the reviewed article bibliographies; books, reference books and book chapters; technical and research reports;
meetings and symposiums; doctoral and master's theses; It has been determined that APA (7) bibliography rules are
not strictly followed in writing the web page sources. Based on the results, suggestions were made that journals that
conduct and publish academic studies should be more meticulous in complying with the specified bibliography writing
rules.
Key Words: Teaching Turkish as a foreign language, doing academic work, APA bibliography rules, bibliography
Günümüzde bilgiye hızlı erişim ve yapay zekanın insan aklını zorlayan kapasitesi, eğitim sistemlerinde köklü değişiklikler gerektirmektedir. Ancak Türkiye'deki geleneksel eğitim yaklaşımları, öğrenciyi hala pasif bir bilgi alıcısı olarak konumlandırmakta ve bu durum, eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı fikir üretme gibi becerilerin gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Özellikle sosyal bilimler, beşerî bilimler ve yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde, sosyal formların etkin kullanımına dayalı öğrenci merkezli ve hedef odaklı yaklaşımlar, öğrencilerin dil becerilerini geliştirmede ve onları aktif öğrenme sürecine katmada kritik bir rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı, öğrenci merkezli öğretim, sosyal formlar ve hedef odaklı öğretim yaklaşımlarının tanıtımını yapmak ve bu yaklaşımların eğitimde nasıl bir dönüşüm yaratabileceğini incelemektir. Özellikle bu yöntemlerin dil becerilerini geliştirme, eleştirel düşünme, yaratıcı problem çözme ve etkili iletişim kurma yetenekleri üzerindeki olumlu etkileri üzerinde durulacaktır. Yöntem olarak literatür taraması ve kuramsal analiz kullanılacaktır. Bu yaklaşımlar üzerine
yapılan mevcut çalışmalar incelenecek, eğitimde kullanılan sosyal formlar ve hedef odaklı stratejiler bağlamında öğrenci merkezli öğretim yöntemlerinin etkinliği değerlendirilecektir. Ayrıca, bu yöntemlerin geleneksel yaklaşımlarla karşılaştırmalı bir analizi yapılacaktır. Sonuçlar, öğrenci merkezli öğretim, sosyal formlar ve hedef odaklı öğretim
stratejilerinin, öğrencilerin dil becerilerini derinlemesine geliştirdiğini ve onları daha bağımsız, eleştirel ve yaratıcı düşünmeye teşvik ettiğini göstermektedir. Bu bulgular, Türkiye'deki eğitim sisteminin yenilikçi yaklaşımlar benimseyerek günümüz bilgi çağına daha iyi uyum sağlaması gerektiğine işaret etmektedir. Bu çalışmanın sonuçları, sosyal bilimler ve dil öğretimi alanlarında yeni pedagojik stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanması için önemli bir zemin oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yabancı dil Öğretimi, Öğrenci merkezli yaklaşımlar, Hedef odaklı öğretim, Sosyal Formlar, Plenum, Partner çalışması, Grup Çalışması, Yalnız Çalışma
Student-Centered Approaches in Foreign Language Teaching: Effective Use of Social Forms
Abstract
In today's world, where information is easily accessible and the capacity of artificial intelligence challenges the limits
of human intellect, fundamental changes are required in education systems. However, traditional educational approaches in Turkey still treated students as passive recipients of information, which can negatively impact the
development of skills such as critical thinking, problem-solving and creative idea generation. Particularly in the
teaching of social sciences, humanities and Turkish as a foreign language, student-centered and goal-oriented
approaches that rely on the effective use of social forms play a crucial role in enhancing students' language skills and
engaging them in the active learning process. The purpose of this study is to introduce student-centered teaching,
social forms and goal-oriented teaching approaches and to examine how these approaches can create a transformation
in education. Specifically, the positive effects of these methods on improving language skills, critical thinking, creative
problem-solving, and effective communication abilities will be emphasized. As a method, literature review and
theoretical analysis will be used. Existing studies on these approaches will be examined and the effectiveness of
student-centered teaching methods in the context of social forms and goal-oriented strategies used in education will
be evaluated. Additionally, a comparative analysis of these methods with traditional approaches will be conducted.
The results show that student-centered teaching, social forms, and goal-oriented teaching strategies deeply enhance
students' language skills and encourage them to think more independently, critically and creatively. These findings
indicate that Turkey's education system needs to adopt innovative approaches to better align with the demands of the
current information age. The results of this study provide a significant foundation for the development and
implementation of new pedagogical strategies in the fields of social sciences and language teaching. Moreover, these
innovative approaches, supported by PISA results, could play a critical role in improving Turkey's educational
performance.
Keywords: Foreign Language Teaching, Student-Centered Approaches, Goal-Oriented Instruction, Social Forms,
Plenum, Partner Work, Group Work, Individual Work
Türkiye dışında yaşamını devam ettiren Türk vatandaşlarının nüfusu ve yaşadıkları ülkelerin büyüklüğü göz önünde
bulundurulduğunda Türk dilinin devam ettirilmesi ve ileriki zamanlara aktarılması Türkiye’nin ve Türk dilinin
geleceği adına önem taşımaktadır. Yapılan bu çalışmada Almanya’nın Aachen şehrinde yaşayan Türk asıllı Bulgar
öğrencilerin ana dillerini koruma ve geliştirme süreçlerini incelenmektedir. Araştırma, özellikle bu öğrencilerin Türkçe
ve Almanca dil kullanım alışkanlıkları, dil sadakati ve dillerine karşı tutumlarını ele almaktadır. Dil sürdürümünün,
eğitim durumu, yerleşim yeri, medeni durum gibi demografik faktörlerle nasıl etkileşime girdiğini ortaya araştırarak,
öğrencilerin ana dillerini koruma konusunda güçlü bir eğilim gösterdiğini, fakat Almanca’nın baskın dil olması
nedeniyle Türkçe kullanımının zamanla azalabileceğine dikkat çekmektedir. Araştırmada kullanılan veriler nitel
araştırma yöntemlerinden görüşme yöntemiyle toplanırken araştırma ise fenomenolojik (olgubilim) deseni
kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Almanya’daki Aachen şehrinde yer alan üç farklı okulda öğrenimlerini sürdüren Türk
asıllı Bulgar öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırma sonuçları, dil politikaları ve eğitim sistemlerinin bu süreç
üzerindeki etkilerini de tartışmış, Almanya’da yaşayan Türk asıllı Bulgar öğrencilerin dil sürdürüm süreçlerini
destekleyici önerilerde bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Dil Sürdürümü, Çift Dillilik, Kültürel Kimlik, Eğitim Politikaları, Bulgar Öğrenciler, Ana Dil
Processes of Bulgarian Students of Turkish Origin in Germany to Improve Their Native Language: The
Aachen Example
Abstract
Considering the population of Turkish citizens living outside Turkey and the size of the countries they live in, it is
important for the future of Turkey and the Turkish language that the Turkish language is maintained and passed on to
the future. This study examines the processes of preserving and developing the mother tongue of Bulgarian students
of Turkish origin living in Aachen, Germany. In particular, the research deals with the language use habits of these
students in Turkish and German, language fidelity and attitudes towards their language. It explores how language
maintenance interacts with demographic factors such as educational attainment, place of residence, marital status, etc.
and finds that students show a strong tendency to preserve their mother tongue, but that the use of Turkish may
decrease over time as German is the dominant language. The data used in the study were collected by interview
method, one of the qualitative research methods, and the research was conducted using a phenomenological design.
The population of the study consists of Bulgarian students of Turkish origin who continue their education in three
different schools in the city of Aachen in Germany. The sample of the study consisted of 30 Bulgarian students of
Turkish origin studying in three different schools in Aachen, Germany. The results of the study also discuss the effects
of language policies and educational systems on this process and provide recommendations to support the language
maintenance processes of Bulgarian students of Turkish origin living in Germany.
Keywords: Language Maintenance, Bilingualism, Cultural Identity, Educational Policies, Bulgarian Students, Mother
Tongue
Anahtar sözcükler: Sözcük Öğretimi, Alfabe Öğretimi, Anahtar Sözcük, Yabancılara Türkçe Öğretimi, Avustralya, Can Türkçe
Ders Kitabı 1
AN ASSESSMENT ON KEYWORDS USED IN TEACHING THE ALPHABETS AT A1 LEVEL: CAN TURKISH
TEXTBOOK 1 EXAMPLE
Abstract: Vocabulary teaching constitutes an integral part of foreign language teaching. One of the most needed elements in
language learning is the quality of the words learned and their practical use in life. Active use of learned words is beneficial in
developing four essential skills. This research aims to determine the efficiency of the keywords used in teaching the alphabet to
individuals learning Turkish as a foreign language in the first grade of primary school and to draw attention to the problems
experienced in this regard. In this respect, the research is essential because it is based on the experiences gained by instructors
who have been actively teaching Turkish to foreigners for many years in different cities and institutions in Australia and includes
actual observations. Document analysis and interview forms, which are qualitative research methods, were used in the research.
In the study, suggestions were made on the importance of choosing the keywords used in alphabet teaching, the studies, methods,
and techniques that should be done for this purpose, and the points that need to be considered, using the instructors' opinions. As
a result of the research, words that were difficult to learn and had narrow usage areas were identified in the book examined and
words with more effective usage were offered instead.
Key Words: Teaching Vocabulary, Teaching Alphabet, Key Word, Teaching Turkish to Foreigners, Australia, Can Turkish
Textbook 1
Dünyanın yaşayan en eski kültürüne sahip Aborijinler, binlerce yıldır nesilden nesile sözlü olarak aktarılan efsaneleriyle de incelenmesi gereken bir fenomendir. Aborijin efsanelerinde inançtan yaşam felsefesine, uyulması gereken yasaklardan ve kurallardan avcılığa; doğum, evlilik, ölümle ilgili ritüellerden doğayı tanıma ve ondan faydalanma adına her türlü bilgiye ulaşılabilir. Günümüzün taş devri insanları olarak adlandırılan Aborijinlerin ateşi nasıl bulup
kullandıklarına dair de pek çok efsaneleri vardır. Ateş motifi dünya mitolojisinde en fazla kullanılan doğa motiflerinden biridir. Bu çalışmanın amacı Aborijin efsanelerinde ateş motifinin hangi farklı amaçlarla kullanıldığını göstermektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden
doküman analizi, gözlem ve röportaj teknikleri kullanılmıştır. Araştırma süresinde İngilizce ve Türkçe kaynaklar taranmış, bazı Aborijin kabileleriyle bir süre zaman geçirilerek efsaneleri ile ilgili ilk kaynaktan veriler toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda Aborijin efsanelerinde ateşin
bulunması ile ilgili anlatılan bilgilerin farklı kültürlerin efsanelerinde anlatılanlarla benzerlik taşıdığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Aborijin, Aborijin Efsaneleri, Doğa Motifleri, Ateş Motifi
ABSTRACT
Aborigines, who have the oldest living culture in the world, are a phenomenon that needs to be
examined with their legends that have been passed down orally from generation to generation
for thousands of years. In Aboriginal legends, from belief to the philosophy of life, from
prohibitions and rules to be followed to hunting, and from rituals related to birth, marriage, and
death, all kinds of information can be accessed to get to know nature and benefit from it.
Aborigines, today called Stone Age people, have many legends about how they found and used
fire. The fire motif is one of world mythology's most used nature motifs. This study aims to
show the different purposes for which the fire motif is used in Aboriginal legends. Document
analysis, observation, and interview techniques, among the qualitative research methods, were
used in the research. During the research, English and Turkish sources were scanned, some time
was spent with some Aboriginal tribes, and data about their legends was collected from the first
source. As a result of the research, it was seen that the information about the existence of fire in
Aboriginal legends was similar to that told in the legends of different cultures.
Keywords: Aboriginal, Aboriginal Legends, Nature Motifs, Fire Motif
dirilme gibi bazı kavramların bir takım Kur’an ayetleriyle örtüştüğü gerçeğini araştırmaktır. Araştırmada yöntem olarak nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi, gözlem ve röportaj teknikleri kullanılmıştır. Araştırma süresinde İngilizce ve Türkçe kaynaklar taranmış, bunun yanında bazı Aborijin kabileleriyle belirli bir süre yaşanarak onların inançları ile ilgili ilk kaynaktan veriler toplanmıştır.
Araştırmada Aborijin efsanelerinde araştırmaya konu edilen kavramlarla ilgili pek çok Kur’an ayetinin örtüştüğü tespit edilmiştir. Araştırmanın sonucunda Aborijinlerin de çok önceleri vahiy kaynaklı bir dinleri olabileceği, kendilerine diğer semavi dinlerde olduğu gibi bazı peygamberler gelmiş olabileceği, pek çok din ve kültürde bahsedilen tufan olayının Aborijinler tarafından da bilindiği ve günümüzde farklı özellikler taşısa da Aborijinlerin de bir ölüm ötesi hayat anlayışları olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler: Aborijin Efsaneleri, Kur’an, Yaratılış, Peygamberlik,
Tufan, Yeniden Diriliş.
SOME TRACES OF ISLAMIC BELIEFS ARE FOUND IN ABORIGINAL
LEGENDS
Abstract
One of the oldest peoples to survive in the world is the Aborigines. Aboriginal
legends passed down from generation to generation for thousands of years and
continuing to this day, constitute the oldest known legends in the world. This study
aims to reveal the fact that some concepts, such as the creation of man, the
understanding of prophecy, Noah's flood, death, afterlife, and resurrection, which
existed in the legends of the Aborigines, who had no contact with the modern
world until the end of the 18th century, overlap with some verses of the Quran. We
conducted this research with utmost care, using document analysis, observation,
and interview techniques, among other qualitative research methods. We scanned
English and Turkish sources and collected first-hand data about their beliefs by
living with some Aboriginal tribes for a certain period. The meticulousness of our
research is reflected in the findings: many Qur'anic verses overlap with the
concepts subject to research in Aboriginal legends. As a result of our thorough
research, we have determined that Aborigines may have had a religion based on
revelation long ago; some prophets may have come to them as in other heavenly
religions. The Aborigines also have knowledge of the flood event mentioned in
many religions and cultures, and although it has different characteristics today,
they also understand life after death.
Keywords: Aboriginal Legends, Quran, Creation, Prophecy, Flood,
Resurrection.
Anahtar Kelimeler: İki dillilik, Almanya, dil tercihi, ikinci ve üçüncü kuşak Türkler
Language Preferences of Second And Third Generation Turks Living in Germany
Abstract
It is known that the Turkish language, inherited from generation to generation among Turks living in Germany for
four generations, is becoming less used, while the dominant language, German, is increasingly adopted by Turks. This
study examines the language use preferences of bilingual or multilingual second and third-generation Turks living in
Germany and aims to determine the extent to which Turkish is used. Designed as a case study, one of the qualitative research designs, the data for this research were obtained from a survey conducted with 203 people born in Germany
and living in the cities of Cologne and Hückelhoven. The collected data were tabulated using Microsoft Excel and
interpreted using descriptive analysis. The findings of the research indicate that Turkish is mostly used among family
and relatives but generally falls behind German in daily language use. It was found that participants express themselves
best in German and that a significant proportion of participants use a mixture of Turkish and German.
Keywords: Bilingualism, Germany, language preference, second and third-generation Turks
İşçi göçü antlaşması kapsamında 1961 yılında Federal Almanya'ya gelen ilk neslin çocukları, okullarda Almanca bilmedikleri için genellikle başarısız olmuştur. Bu durumun farkına varan ikinci ve üçüncü kuşak aileler, çocuklarının Almancayı daha iyi öğrenmesi amacıyla evde Almanca ağırlıklı konuşmaya başlamış, Türkçe ise geri planda kalmıştır.
Konuşma, toplumda en yaygın iletişim aracı olduğu için, etkili iletişimin sağlanması düzgün konuşmaya bağlıdır.
Ancak Almanca ve Türkçe dillerinin ses yapılarının farklı olması, çocukların konuşurken telaffuz hataları yapmalarına yol açmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Almanya’da yetişen Türk kökenli öğrencilerin Türkçe telaffuz hatalarının nedenlerini tespit etmek ve çözüm önerileri sunmaktır. Bu araștırmanın oluşması için nitel araștırma içerisinde durum
çalıșması yapılmıștır. Verileri toplamak için gözlem ve görüșme yöntemleri kullanılmıștır. Veriler içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiștir. Araştırmada Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) eyaletinde faaliyet gösteren iki ilkokuldaki toplam altı sınıftan 62 öğrencinin ses kayıtları incelenmiş ve telaffuz hatalarının sebepleri ile bu hataların nasıl düzeltilebileceğine dair öneriler sunulmuştur. Araștırma sonucunda çocuklar her ne kadar iki dilli
yetișse de Almancanın Türkçeye daha baskın olduğu bir ortamda yetiștikleri, bu yüzden de çocukların konușurken
Almanca dilinin kurallarını Türkçeye uyarladıklarından telaffuz hataları yaptıkları gözlemlenmiștir. Bunun yanında
ailelerin evde șive ile konușmaları, yabancı evliliklerin artması, Almanca Türkçe birbirine benzeyen kelimelerin
olması, dillerdeki harf farklılıkları telaffuz hatalarının sayılarının artmasına ve çeşitli olmasına yol açmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Türk kökenli öğrenciler, iki dillilik, konușma, telaffuz hataları, vurgu
An Examination of the Pronunciation Errors Made by Turkish Students Raised in Germany When Speaking
Turkish
Abstract
In the context of the labor migration agreement, the children of the first generation who arrived in the Federal Republic
of Germany in 1961 often faced academic failure due to their lack of proficiency in German. Aware of this, the second and third-generation families started speaking predominantly German at home to help their children learn the language
better, pushing Turkish to the background. Since speaking is the most common means of communication in society,
effective communication largely depends on clear and correct speech. However, due to the phonetic differences
between German and Turkish, children often make pronunciation errors when speaking. The aim of this study is to
identify the causes of Turkish pronunciation errors among Turkish-origin students raised in Germany and to propose
solutions. This research utilizes a case study within a qualitative research framework. Data collection was conducted
through observation and interviews, and the data were analyzed using content analysis. In this study, sound recordings
from six classrooms in two primary schools 62 students in North Rhine-Westphalia (NRW), Germany, were examined,
and the causes of pronunciation errors, along with suggestions for correcting these errors, were provided. The findings
reveal that although children are raised bilingually, they grow up in an environment where German is more dominant
than Turkish. As a result, they tend to apply German language rules to Turkish when speaking, leading to pronunciation
errors. Additionally, factors such as families speaking with dialects at home, the increase in intercultural marriages,
similarities between some German and Turkish words, and differences in the letters of the two languages the number
of pronunciation errors increases and contribute to these pronunciation errors.
Keywords: Turkish-origin students, bilingualism, speech, pronunciation errors, stress
Anahtar kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, metin kullanımı, kültür aktarımı, kazanımlar, metin işleme
süreci
Abstract
In foreign language teaching, not only grammar but also cultural teaching should be targeted. It is important that the
selected texts facilitate both language learning and cultural learning and make students love language teaching. In
order to teach Turkish and Turkish culture, students should read texts that describe Turkish culture and convey the
cultural elements in these texts to others in written and oral form, which allows them to know and embrace these
cultural elements. The texts used should include cultural elements and should be aimed at teaching Turkish culture to
students. Reading texts that accurately convey Turkish culture should be included in teaching Turkish to foreigners.
Because each language is taught within its own logic. The purpose of this research is to address the importance and necessity of using texts for cultural transfer. In this direction, a case study was conducted within the framework of
qualitative research and the research was presented. In the formation of the research, the texts named Wedding in
Anatolia, Turkish Bracelets, Sultan Ahmet Mosque and Hagia Sophia were selected and examined in terms of cultural
transfer during the teaching of Turkish to foreigners. As a result of the research, it was determined that students who
read the selected texts and learn Turkish as a foreign language will be introduced to Turkish culture, customs and
traditions.
Key words: Teaching Turkish as a foreign language, Turkish language, text usage, cultural transfer, achievements,
processing of text process
Kazakça ve Türkçenin çıkış noktası Altay dillerinden olduğundan dolayı bu iki dil
birbirlerine bazı yönlerden benzemektedirler. En önemli ve en belirgin benzerlik olarak da; bu dillerin eklemeli diller olmaları söylenebilir. Bu iki dil de sözcüklerin eklerle oluşturulduğu, sondan eklemeli dillerdir. Kazakça ve Türkçe aynı kaynaktan çıkmasına ve eklemeli diller olmasına rağmen, zamanla birbirinden bazı noktalarda ayrılmaya başlamışlardır.
Kazakçanın ve Türkçenin sahip oldukları özelliklerin, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen
Kazak öğrencilerin bazı yanlışlar yapmalarına neden olacağı düşünülmektedir. Bu araştırma ile Türkçe öğrenen Kazak öğrencilerin yapım ekleri ile ilgili ne gibi yanlışlar yaptıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla öğrencilere dikte çalışması yaptırılmıştır. Toplamda 77 kişi araştırmaya katılmıştır. Fakat araştırmaya, random metod ile seçilen 11 öğrencinin kağıtları dahil edilmiştir. Öğrencilerin yazdıkları metinler betimsel analiz ile kontrol edilmiş ve yaptıkları yanlışlar belirlenmiştir. Yanlış yazılan sözcükler Excel programına aktarılmış ve sonra araştırmacı tarafından çözümlenmiştir. Araştırmada, öğrencilerin isimden isim yapım ekleri, isimden fil yapım ekleri, filden fil yapım ekleri ve filden isim yapım ekleri gibi kısımlara ait değişik türde yanlışlar yaptıkları belirlenmiştir.
Anahtar kelimeleri: türkçe öğretimi, yapım ekleri, Kazak, Dikte, Soydaş Topluluklar.
DETERMINING THE PROBLEMS RELATED TO AFFIXES THAT
KAZAKH STUDENTS FACE
Abstract
Since Kazakh and Turkish are Altaic languages, these two languages resemble each
other in some ways. The most important and obvious similarity can be said to be the affxes
of these languages. These two languages are the agglutinative languages in which words
are created with affxes. Despite the fact that Kazakh and Turkish originated from the same
source and that they are agglutinative languages, they started to separate from each other at
Dr. C. Özdemir, D. Gökçen, Dr. M. Arslan
ALATOO ACADEMIC STUDIES. 2019. № 1
82
Филологические науки
some point in time. It is thought that the characteristics of Kazakh and Turkish will cause
Kazakh students to make some mistakes in learning Turkish as a foreign language. With
this research, it was tried to determine what mistakes Kazakh students have made with the
affxes. A dictation study was carried out for this purpose. A total of 77 people participated
in the study. However, the papers of 11 students selected by random method were included
in the study. The texts written by the students were controlled by descriptive analysis and the
mistakes they made were determined. Misspelled words were transferred to Excel program
and then analyzed by the researcher. In this study, it was determined that students make
different kinds of mistakes related to the parts such as suffxes that make nouns from nouns,
suffxes that make verbs from nouns, suffxes that make verbs from verbs and suffxes that
make nouns from verbs.
Key words: teaching Turkish, affxes, Kazakh language, dictation, cognate communities.
ОПРЕДЕЛЕНИЕ ПРОБЛЕМ, СВЯЗАННЫХ С АФФИКСАМИ, С КОТОРЫМИ
СТАЛКИВАЮТСЯ КАЗАХСКИЕ СТУДЕНТЫ
Аннотация
Поскольку казахский и турецкий языки являются алтайскими языками, эти два
языка в некоторой степени похожи друг на друга. Можно сказать, что наиболее важным и
очевидным сходством являются аффиксы этих языков. Эти два языка являются агглюти-
нативными языками, в которых слова создаются с помощью аффиксов. Несмотря на то, что
казахский и турецкий произошли из одного источника и явля-
ются агглютинативными языками, в какой-то момент они нача-
ли отделяться друг от друга. Предполагается, что характеристики
казахского и турецкого языков заставят казахстанских студентов делать некоторые
ошибки в изучении турецкого язы-
ка как иностранного. С помощью этого исследования была
предпринята попытка определить, какие ошибки казахстанские студенты допустили с
аффиксами. Для этого было проведено исследование диктовки. Всего в исследовании
приняли участие 77 человек. Однако работы 11 студентов, отобранных случайным
методом, были включены в исследование. Тексты, написанные студентами, контролиро-
вались описательным анализом, и ошибки, которые они сделали, были определены. Слова
с ошибками были перенесены в программу Excel, а затем проанализированы исследова-
телем. В этом исследовании было установлено, что учащиеся допускают различные виды
ошибок, связанных с такими частями, как суффиксы, образующие существительные от
существительных; суффиксы, образующие глаголы от существительных; суффиксы,
образующие глаголы от глаголов; и суффиксы, образующие существительные от гла-
голов.
Ключевые слова: преподавание турецкого языка, аффиксы, казахский язык, дик-
тант, родственные сообщества.
Eğitimin, bireylerin gelişmesi, buna bağlı olarak toplumların ilerlemesi ve gelişmesi
için toplum yaşamındaki hayati durumu tartışılmazdır. Eğitim olmadan toplumların veya bireylerin en küçük bir değişimi bile mümkün olmadığı herkese malumdur. Bireyler aldıkları eğitim ile önce kendi yaşamına, çevresine ve yaşadığı ülkesine bir katkıda bulunurlar. Fakat aldığı eğitimle daha hızlı ve verimli bir ilerleme gösterebilirler. Bundan dolayı her birey eğitimini koşulsuzca almalıdır. Bugün Kazakistan Ahıska Türklerinin yetiştirdiği aydınlar ve gençler diğer halklar arasında yerini almıştır.
Makalede Ahıska Türklerinin sürgün öncesi vatanlarında yaşadıkları zamanlarda Ahıska
aydınlarının yapmış oldukları eğitim faaliyetleri incelenmiştir. Ağırlıklı olarak Ahıska
Türklerinin sürgün edildikleri dönemde, Kazakistan’da aldıkları eğitimden ve günümüze kadar ki eğitim gelişiminden bahsedilmiştir. Kazakistan’da Türkiye Türkçesi ile eğitim veren üniversite ve liselerdeki eğitimin önemi ele alınmıştır. Buna bağlı olarak Kazakistan’daki Ahıska Türklerinin demografk yapısı da incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kazakistan, Rusya, Ahıska Türkleri, Eğitim, Yabancı Dil.
AN EVALUATION OF THE EDUCATIONAL PROBLEMS OF AHİSKA
TURKISH LIVING IN KAZAKHISTAN
Abstract
Education, development of individuals, accordingly, the vital situation in social life
is indisputable for the advancement and development of societies. It is clear to everyone
that even the smallest change of societies or individuals without education is not possible.
With the education students receive, frst contribute to their own life, then environment and
country. However, they can progress more quickly and efciently with the training they
receive. Therefore, every individual should receive his education unconditionally. Today,
Kazakhstan has taken its place among intellectuals and young people raised by Ahiska Turks.
In the article, the educational activities of Ahiska intellectuals when the Ahiska Turks
lived in their homeland before exile, Education activities of Ahiska intellectuals were
examined. During the exile of the Ahiska Turks, the educational status they received in
Kazakhstan and their educational development until today are mentioned. The importance of
ALATOO ACADEMIC STUDIES. 2020. № 3 205
Филологические науки
education in the university and high school education that Turkey and Turkish in Kazakhstan
were discussed. Accordingly, the demographic structure of Ahiska Turks in Kazakhstan was
also examined.
Key words: Kazakhstan, Russia, Ahiska Turks, Education, Foreign Language.
Anahtar kelimeler: Yabancı dil Türkçe öğretimi, Soydaş Türkler, Türkiye Türkçesi, Türkçe öğrenen Kazak öğrenciler, yazım yanlışlıkları
Anahtar Kelimeler: Cümle ögesi, Yalnız Efe, Tahlil, Ömer Seyfettin, Söz Dizimi
Ahmet Baytursınov ve Mehmet Akif Ersoy, aynı dönemin zorluklarını paylaşmış ve bu süreçte benzer idealler
doğrultusunda eserler vermiş iki büyük şairdir. Eserlerindeki ortak temalar, derin bir vatan sevgisi, özgürlük arayışı
ve halkı aydınlatma gayretidir. Her iki şair de toplumsal sorunlar olan cehalet, yoksulluk, dinin istismarı ve baskıcı
yönetimlerle kararlı bir şekilde mücadele etmiş, bu mücadelelerini şiirlerine ve yazılarına yansıtarak halklarını
uyandırmayı hedeflemiştir. Mehmet Akif’in "Süleymaniye Kürsüsünde" ve "Fatih Kürsüsünde" gibi eserlerinde,
toplumun dinî ve sosyal sorunlarına dair tespitleri net bir şekilde ortaya konmuşken, Baytursınov’un “Masa” ve “Kırk
Mısal” eserleri, Kazak edebiyatında önemli bir yer edinmiş, bağımsızlık bilincini derinleştirmeye yönelik mesajlar
vermiştir. Her iki şair de edebiyatı ve basını sadece bireysel ifade aracı olarak değil, halkı bilinçlendirmek ve toplumu
harekete geçirmek için birer vasıta olarak kullanmıştır. Onlar yalnızca kendi milletlerinin değil, evrensel değerlerin de
savunucusu olmuşlardır ve eserleri bugün hâlâ evrensel mesajlar taşımaktadır. Bu çalışma, Baytursınov ve Akif’in
eserlerindeki vatan sevgisi, özgürlük ve aydınlanma temalarını incelemekte ve şairlerin sadece toplumsal aksaklıkları
tespit etmekle kalmayıp aynı zamanda bu sorunlara çözüm yolları sunduklarını ortaya koymaktadır. Her iki şair de
halklarına büyük hizmetlerde bulunmuş, hem edebiyat hem de düşünce alanında köklü izler bırakmışlardır. Türk
dünyasının bu iki önemli şahsiyetinin daha geniş kitlelerce tanınması ve eserlerinin derinlemesine incelenmesi büyük
önem taşımaktadır. Onların kültürel, edebi ve düşünsel mirası, sadece yaşadıkları dönemi değil, gelecek kuşakları da
aydınlatacak bir değere sahiptir. Bu çalışma, Baytursınov ve Akif'in düşüncelerini ve eserlerini geniş kitlelere
ulaştırmayı ve bu alandaki akademik çalışmalara bir zemin oluşturmayı amaçlamaktadır. Gelecekte yapılacak daha
kapsamlı araştırmalar, Türk dünyasının ortak kültürel bağlarını güçlendirecek ve bu iki değerli şahsiyetin hak ettiği
önemi kazanmasını sağlayacaktır
Bilimsel çalışmalarda kaynakça göstermek çok önemlidir. Çünkü akademik çalışmaları okuyan başka insanlar, bu çalışmaların kaynakça bölümüne bakarak yararlanılan kaynaklara ulaşabilir. Bu şekilde yapılan çalışmanın güvenilir olduğu ortaya çıkar. Bir çalışmanın itibar edilen bir çalışma olması için belli bilimsel araştırma yöntem ve kurallarına uyması gerekir. Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi alanında 2020 yılından sonra yazılmış makalelerin kaynakça bölümlerinin APA (7) kurallarına uygunluğunun incelenmesidir. Bu amaçla çalışmada nitel
araştırma tekniklerinden doküman taraması/incelemesi kullanılmıştır. Araştırma yapmak için konuyla ilgili çalışmalara ulaşılarak yazın taraması yapılmıştır. Çalışmayla ilgili Prof. Dr., Doç. Dr. ya da Dr. Öğretim Üyesi ünvanına sahip kişiler tarafından yazılan 20 makale rastgele seçilmiş ve veriler sistematik bir şekilde bütünleştirilmeye
çalışılmıştır. Toplanan verilerin analizinde nitel analiz tekniklerinden betimsel analiz kullanılmıştır. Elde edilen bulgular APA (7) kaynakça kurallarına uygun olarak kategorilere ayrılmış ve bunlar tablolar halinde gösterilmiştir.
Çalışmanın sonunda; incelenen makale kaynakçalarında süreli yayımları; kitaplar, kaynak kitaplar ve kitap bölümleri; teknik raporlar ve araştırma raporları; toplantı ve sempozyumlar; doktora ve yüksek lisans tezleri; web sayfaları kaynaklarının yazımında APA (7) kaynakça kurallarına önemli ölçüde uyulmadığı belirlenmiştir. Sonuçlardan yola
çıkılarak akademik çalışma yapan ve bunları yayımlayan dergilerin belirlenen kaynakça yazım kurallarına uymada daha titiz olmaları grektiği konusunda önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, akademik yayınlar, APA kaynakça kuralları, kaynakça
Complıance Status of The Bibliography Sections of Articles Written After 2020 on Teaching Turkish
Language According to Apa (7)
Abstract
The list showing the sources used in a research or review is called bibliography. It is important to cite references in
the studies carried out. Because other people who read our work can access the sources we use by looking at the
bibliography. In this way, it turns out that our article is reliable. In order for a study to be reputable, it must comply with certain scientific research methods and rules. The purpose of this study is to examine the compliance of the
bibliography sections of articles written after 2020 in the field of teaching Turkish as a foreign language to APA (7)
rules. For this purpose, data was collected using the document analysis method, one of the qualitative research
methods. To conduct research, a literature review was conducted by accessing relevant studies on the subject. Prof.,
associate professor regarding the study. 20 articles written by people with the title of faculty member or faculty
member were randomly selected and the data were tried to be integrated systematically. Descriptive analysis, one of
the qualitative analysis techniques, was used to analyze the collected data. The findings obtained were categorized in
accordance with APA (7) bibliography rules and shown in tables. At the end of the study; periodical publications in
the reviewed article bibliographies; books, reference books and book chapters; technical and research reports;
meetings and symposiums; doctoral and master's theses; It has been determined that APA (7) bibliography rules are
not strictly followed in writing the web page sources. Based on the results, suggestions were made that journals that
conduct and publish academic studies should be more meticulous in complying with the specified bibliography writing
rules.
Key Words: Teaching Turkish as a foreign language, doing academic work, APA bibliography rules, bibliography
Günümüzde bilgiye hızlı erişim ve yapay zekanın insan aklını zorlayan kapasitesi, eğitim sistemlerinde köklü değişiklikler gerektirmektedir. Ancak Türkiye'deki geleneksel eğitim yaklaşımları, öğrenciyi hala pasif bir bilgi alıcısı olarak konumlandırmakta ve bu durum, eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı fikir üretme gibi becerilerin gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Özellikle sosyal bilimler, beşerî bilimler ve yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde, sosyal formların etkin kullanımına dayalı öğrenci merkezli ve hedef odaklı yaklaşımlar, öğrencilerin dil becerilerini geliştirmede ve onları aktif öğrenme sürecine katmada kritik bir rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı, öğrenci merkezli öğretim, sosyal formlar ve hedef odaklı öğretim yaklaşımlarının tanıtımını yapmak ve bu yaklaşımların eğitimde nasıl bir dönüşüm yaratabileceğini incelemektir. Özellikle bu yöntemlerin dil becerilerini geliştirme, eleştirel düşünme, yaratıcı problem çözme ve etkili iletişim kurma yetenekleri üzerindeki olumlu etkileri üzerinde durulacaktır. Yöntem olarak literatür taraması ve kuramsal analiz kullanılacaktır. Bu yaklaşımlar üzerine
yapılan mevcut çalışmalar incelenecek, eğitimde kullanılan sosyal formlar ve hedef odaklı stratejiler bağlamında öğrenci merkezli öğretim yöntemlerinin etkinliği değerlendirilecektir. Ayrıca, bu yöntemlerin geleneksel yaklaşımlarla karşılaştırmalı bir analizi yapılacaktır. Sonuçlar, öğrenci merkezli öğretim, sosyal formlar ve hedef odaklı öğretim
stratejilerinin, öğrencilerin dil becerilerini derinlemesine geliştirdiğini ve onları daha bağımsız, eleştirel ve yaratıcı düşünmeye teşvik ettiğini göstermektedir. Bu bulgular, Türkiye'deki eğitim sisteminin yenilikçi yaklaşımlar benimseyerek günümüz bilgi çağına daha iyi uyum sağlaması gerektiğine işaret etmektedir. Bu çalışmanın sonuçları, sosyal bilimler ve dil öğretimi alanlarında yeni pedagojik stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanması için önemli bir zemin oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yabancı dil Öğretimi, Öğrenci merkezli yaklaşımlar, Hedef odaklı öğretim, Sosyal Formlar, Plenum, Partner çalışması, Grup Çalışması, Yalnız Çalışma
Student-Centered Approaches in Foreign Language Teaching: Effective Use of Social Forms
Abstract
In today's world, where information is easily accessible and the capacity of artificial intelligence challenges the limits
of human intellect, fundamental changes are required in education systems. However, traditional educational approaches in Turkey still treated students as passive recipients of information, which can negatively impact the
development of skills such as critical thinking, problem-solving and creative idea generation. Particularly in the
teaching of social sciences, humanities and Turkish as a foreign language, student-centered and goal-oriented
approaches that rely on the effective use of social forms play a crucial role in enhancing students' language skills and
engaging them in the active learning process. The purpose of this study is to introduce student-centered teaching,
social forms and goal-oriented teaching approaches and to examine how these approaches can create a transformation
in education. Specifically, the positive effects of these methods on improving language skills, critical thinking, creative
problem-solving, and effective communication abilities will be emphasized. As a method, literature review and
theoretical analysis will be used. Existing studies on these approaches will be examined and the effectiveness of
student-centered teaching methods in the context of social forms and goal-oriented strategies used in education will
be evaluated. Additionally, a comparative analysis of these methods with traditional approaches will be conducted.
The results show that student-centered teaching, social forms, and goal-oriented teaching strategies deeply enhance
students' language skills and encourage them to think more independently, critically and creatively. These findings
indicate that Turkey's education system needs to adopt innovative approaches to better align with the demands of the
current information age. The results of this study provide a significant foundation for the development and
implementation of new pedagogical strategies in the fields of social sciences and language teaching. Moreover, these
innovative approaches, supported by PISA results, could play a critical role in improving Turkey's educational
performance.
Keywords: Foreign Language Teaching, Student-Centered Approaches, Goal-Oriented Instruction, Social Forms,
Plenum, Partner Work, Group Work, Individual Work
Türkiye dışında yaşamını devam ettiren Türk vatandaşlarının nüfusu ve yaşadıkları ülkelerin büyüklüğü göz önünde
bulundurulduğunda Türk dilinin devam ettirilmesi ve ileriki zamanlara aktarılması Türkiye’nin ve Türk dilinin
geleceği adına önem taşımaktadır. Yapılan bu çalışmada Almanya’nın Aachen şehrinde yaşayan Türk asıllı Bulgar
öğrencilerin ana dillerini koruma ve geliştirme süreçlerini incelenmektedir. Araştırma, özellikle bu öğrencilerin Türkçe
ve Almanca dil kullanım alışkanlıkları, dil sadakati ve dillerine karşı tutumlarını ele almaktadır. Dil sürdürümünün,
eğitim durumu, yerleşim yeri, medeni durum gibi demografik faktörlerle nasıl etkileşime girdiğini ortaya araştırarak,
öğrencilerin ana dillerini koruma konusunda güçlü bir eğilim gösterdiğini, fakat Almanca’nın baskın dil olması
nedeniyle Türkçe kullanımının zamanla azalabileceğine dikkat çekmektedir. Araştırmada kullanılan veriler nitel
araştırma yöntemlerinden görüşme yöntemiyle toplanırken araştırma ise fenomenolojik (olgubilim) deseni
kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Almanya’daki Aachen şehrinde yer alan üç farklı okulda öğrenimlerini sürdüren Türk
asıllı Bulgar öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırma sonuçları, dil politikaları ve eğitim sistemlerinin bu süreç
üzerindeki etkilerini de tartışmış, Almanya’da yaşayan Türk asıllı Bulgar öğrencilerin dil sürdürüm süreçlerini
destekleyici önerilerde bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Dil Sürdürümü, Çift Dillilik, Kültürel Kimlik, Eğitim Politikaları, Bulgar Öğrenciler, Ana Dil
Processes of Bulgarian Students of Turkish Origin in Germany to Improve Their Native Language: The
Aachen Example
Abstract
Considering the population of Turkish citizens living outside Turkey and the size of the countries they live in, it is
important for the future of Turkey and the Turkish language that the Turkish language is maintained and passed on to
the future. This study examines the processes of preserving and developing the mother tongue of Bulgarian students
of Turkish origin living in Aachen, Germany. In particular, the research deals with the language use habits of these
students in Turkish and German, language fidelity and attitudes towards their language. It explores how language
maintenance interacts with demographic factors such as educational attainment, place of residence, marital status, etc.
and finds that students show a strong tendency to preserve their mother tongue, but that the use of Turkish may
decrease over time as German is the dominant language. The data used in the study were collected by interview
method, one of the qualitative research methods, and the research was conducted using a phenomenological design.
The population of the study consists of Bulgarian students of Turkish origin who continue their education in three
different schools in the city of Aachen in Germany. The sample of the study consisted of 30 Bulgarian students of
Turkish origin studying in three different schools in Aachen, Germany. The results of the study also discuss the effects
of language policies and educational systems on this process and provide recommendations to support the language
maintenance processes of Bulgarian students of Turkish origin living in Germany.
Keywords: Language Maintenance, Bilingualism, Cultural Identity, Educational Policies, Bulgarian Students, Mother
Tongue
Anahtar sözcükler: Sözcük Öğretimi, Alfabe Öğretimi, Anahtar Sözcük, Yabancılara Türkçe Öğretimi, Avustralya, Can Türkçe
Ders Kitabı 1
AN ASSESSMENT ON KEYWORDS USED IN TEACHING THE ALPHABETS AT A1 LEVEL: CAN TURKISH
TEXTBOOK 1 EXAMPLE
Abstract: Vocabulary teaching constitutes an integral part of foreign language teaching. One of the most needed elements in
language learning is the quality of the words learned and their practical use in life. Active use of learned words is beneficial in
developing four essential skills. This research aims to determine the efficiency of the keywords used in teaching the alphabet to
individuals learning Turkish as a foreign language in the first grade of primary school and to draw attention to the problems
experienced in this regard. In this respect, the research is essential because it is based on the experiences gained by instructors
who have been actively teaching Turkish to foreigners for many years in different cities and institutions in Australia and includes
actual observations. Document analysis and interview forms, which are qualitative research methods, were used in the research.
In the study, suggestions were made on the importance of choosing the keywords used in alphabet teaching, the studies, methods,
and techniques that should be done for this purpose, and the points that need to be considered, using the instructors' opinions. As
a result of the research, words that were difficult to learn and had narrow usage areas were identified in the book examined and
words with more effective usage were offered instead.
Key Words: Teaching Vocabulary, Teaching Alphabet, Key Word, Teaching Turkish to Foreigners, Australia, Can Turkish
Textbook 1
Dünyanın yaşayan en eski kültürüne sahip Aborijinler, binlerce yıldır nesilden nesile sözlü olarak aktarılan efsaneleriyle de incelenmesi gereken bir fenomendir. Aborijin efsanelerinde inançtan yaşam felsefesine, uyulması gereken yasaklardan ve kurallardan avcılığa; doğum, evlilik, ölümle ilgili ritüellerden doğayı tanıma ve ondan faydalanma adına her türlü bilgiye ulaşılabilir. Günümüzün taş devri insanları olarak adlandırılan Aborijinlerin ateşi nasıl bulup
kullandıklarına dair de pek çok efsaneleri vardır. Ateş motifi dünya mitolojisinde en fazla kullanılan doğa motiflerinden biridir. Bu çalışmanın amacı Aborijin efsanelerinde ateş motifinin hangi farklı amaçlarla kullanıldığını göstermektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden
doküman analizi, gözlem ve röportaj teknikleri kullanılmıştır. Araştırma süresinde İngilizce ve Türkçe kaynaklar taranmış, bazı Aborijin kabileleriyle bir süre zaman geçirilerek efsaneleri ile ilgili ilk kaynaktan veriler toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda Aborijin efsanelerinde ateşin
bulunması ile ilgili anlatılan bilgilerin farklı kültürlerin efsanelerinde anlatılanlarla benzerlik taşıdığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Aborijin, Aborijin Efsaneleri, Doğa Motifleri, Ateş Motifi
ABSTRACT
Aborigines, who have the oldest living culture in the world, are a phenomenon that needs to be
examined with their legends that have been passed down orally from generation to generation
for thousands of years. In Aboriginal legends, from belief to the philosophy of life, from
prohibitions and rules to be followed to hunting, and from rituals related to birth, marriage, and
death, all kinds of information can be accessed to get to know nature and benefit from it.
Aborigines, today called Stone Age people, have many legends about how they found and used
fire. The fire motif is one of world mythology's most used nature motifs. This study aims to
show the different purposes for which the fire motif is used in Aboriginal legends. Document
analysis, observation, and interview techniques, among the qualitative research methods, were
used in the research. During the research, English and Turkish sources were scanned, some time
was spent with some Aboriginal tribes, and data about their legends was collected from the first
source. As a result of the research, it was seen that the information about the existence of fire in
Aboriginal legends was similar to that told in the legends of different cultures.
Keywords: Aboriginal, Aboriginal Legends, Nature Motifs, Fire Motif
dirilme gibi bazı kavramların bir takım Kur’an ayetleriyle örtüştüğü gerçeğini araştırmaktır. Araştırmada yöntem olarak nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi, gözlem ve röportaj teknikleri kullanılmıştır. Araştırma süresinde İngilizce ve Türkçe kaynaklar taranmış, bunun yanında bazı Aborijin kabileleriyle belirli bir süre yaşanarak onların inançları ile ilgili ilk kaynaktan veriler toplanmıştır.
Araştırmada Aborijin efsanelerinde araştırmaya konu edilen kavramlarla ilgili pek çok Kur’an ayetinin örtüştüğü tespit edilmiştir. Araştırmanın sonucunda Aborijinlerin de çok önceleri vahiy kaynaklı bir dinleri olabileceği, kendilerine diğer semavi dinlerde olduğu gibi bazı peygamberler gelmiş olabileceği, pek çok din ve kültürde bahsedilen tufan olayının Aborijinler tarafından da bilindiği ve günümüzde farklı özellikler taşısa da Aborijinlerin de bir ölüm ötesi hayat anlayışları olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler: Aborijin Efsaneleri, Kur’an, Yaratılış, Peygamberlik,
Tufan, Yeniden Diriliş.
SOME TRACES OF ISLAMIC BELIEFS ARE FOUND IN ABORIGINAL
LEGENDS
Abstract
One of the oldest peoples to survive in the world is the Aborigines. Aboriginal
legends passed down from generation to generation for thousands of years and
continuing to this day, constitute the oldest known legends in the world. This study
aims to reveal the fact that some concepts, such as the creation of man, the
understanding of prophecy, Noah's flood, death, afterlife, and resurrection, which
existed in the legends of the Aborigines, who had no contact with the modern
world until the end of the 18th century, overlap with some verses of the Quran. We
conducted this research with utmost care, using document analysis, observation,
and interview techniques, among other qualitative research methods. We scanned
English and Turkish sources and collected first-hand data about their beliefs by
living with some Aboriginal tribes for a certain period. The meticulousness of our
research is reflected in the findings: many Qur'anic verses overlap with the
concepts subject to research in Aboriginal legends. As a result of our thorough
research, we have determined that Aborigines may have had a religion based on
revelation long ago; some prophets may have come to them as in other heavenly
religions. The Aborigines also have knowledge of the flood event mentioned in
many religions and cultures, and although it has different characteristics today,
they also understand life after death.
Keywords: Aboriginal Legends, Quran, Creation, Prophecy, Flood,
Resurrection.
Anahtar Kelimeler: İki dillilik, Almanya, dil tercihi, ikinci ve üçüncü kuşak Türkler
Language Preferences of Second And Third Generation Turks Living in Germany
Abstract
It is known that the Turkish language, inherited from generation to generation among Turks living in Germany for
four generations, is becoming less used, while the dominant language, German, is increasingly adopted by Turks. This
study examines the language use preferences of bilingual or multilingual second and third-generation Turks living in
Germany and aims to determine the extent to which Turkish is used. Designed as a case study, one of the qualitative research designs, the data for this research were obtained from a survey conducted with 203 people born in Germany
and living in the cities of Cologne and Hückelhoven. The collected data were tabulated using Microsoft Excel and
interpreted using descriptive analysis. The findings of the research indicate that Turkish is mostly used among family
and relatives but generally falls behind German in daily language use. It was found that participants express themselves
best in German and that a significant proportion of participants use a mixture of Turkish and German.
Keywords: Bilingualism, Germany, language preference, second and third-generation Turks
İşçi göçü antlaşması kapsamında 1961 yılında Federal Almanya'ya gelen ilk neslin çocukları, okullarda Almanca bilmedikleri için genellikle başarısız olmuştur. Bu durumun farkına varan ikinci ve üçüncü kuşak aileler, çocuklarının Almancayı daha iyi öğrenmesi amacıyla evde Almanca ağırlıklı konuşmaya başlamış, Türkçe ise geri planda kalmıştır.
Konuşma, toplumda en yaygın iletişim aracı olduğu için, etkili iletişimin sağlanması düzgün konuşmaya bağlıdır.
Ancak Almanca ve Türkçe dillerinin ses yapılarının farklı olması, çocukların konuşurken telaffuz hataları yapmalarına yol açmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Almanya’da yetişen Türk kökenli öğrencilerin Türkçe telaffuz hatalarının nedenlerini tespit etmek ve çözüm önerileri sunmaktır. Bu araștırmanın oluşması için nitel araștırma içerisinde durum
çalıșması yapılmıștır. Verileri toplamak için gözlem ve görüșme yöntemleri kullanılmıștır. Veriler içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiștir. Araştırmada Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) eyaletinde faaliyet gösteren iki ilkokuldaki toplam altı sınıftan 62 öğrencinin ses kayıtları incelenmiş ve telaffuz hatalarının sebepleri ile bu hataların nasıl düzeltilebileceğine dair öneriler sunulmuştur. Araștırma sonucunda çocuklar her ne kadar iki dilli
yetișse de Almancanın Türkçeye daha baskın olduğu bir ortamda yetiștikleri, bu yüzden de çocukların konușurken
Almanca dilinin kurallarını Türkçeye uyarladıklarından telaffuz hataları yaptıkları gözlemlenmiștir. Bunun yanında
ailelerin evde șive ile konușmaları, yabancı evliliklerin artması, Almanca Türkçe birbirine benzeyen kelimelerin
olması, dillerdeki harf farklılıkları telaffuz hatalarının sayılarının artmasına ve çeşitli olmasına yol açmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Türk kökenli öğrenciler, iki dillilik, konușma, telaffuz hataları, vurgu
An Examination of the Pronunciation Errors Made by Turkish Students Raised in Germany When Speaking
Turkish
Abstract
In the context of the labor migration agreement, the children of the first generation who arrived in the Federal Republic
of Germany in 1961 often faced academic failure due to their lack of proficiency in German. Aware of this, the second and third-generation families started speaking predominantly German at home to help their children learn the language
better, pushing Turkish to the background. Since speaking is the most common means of communication in society,
effective communication largely depends on clear and correct speech. However, due to the phonetic differences
between German and Turkish, children often make pronunciation errors when speaking. The aim of this study is to
identify the causes of Turkish pronunciation errors among Turkish-origin students raised in Germany and to propose
solutions. This research utilizes a case study within a qualitative research framework. Data collection was conducted
through observation and interviews, and the data were analyzed using content analysis. In this study, sound recordings
from six classrooms in two primary schools 62 students in North Rhine-Westphalia (NRW), Germany, were examined,
and the causes of pronunciation errors, along with suggestions for correcting these errors, were provided. The findings
reveal that although children are raised bilingually, they grow up in an environment where German is more dominant
than Turkish. As a result, they tend to apply German language rules to Turkish when speaking, leading to pronunciation
errors. Additionally, factors such as families speaking with dialects at home, the increase in intercultural marriages,
similarities between some German and Turkish words, and differences in the letters of the two languages the number
of pronunciation errors increases and contribute to these pronunciation errors.
Keywords: Turkish-origin students, bilingualism, speech, pronunciation errors, stress
Anahtar kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, metin kullanımı, kültür aktarımı, kazanımlar, metin işleme
süreci
Abstract
In foreign language teaching, not only grammar but also cultural teaching should be targeted. It is important that the
selected texts facilitate both language learning and cultural learning and make students love language teaching. In
order to teach Turkish and Turkish culture, students should read texts that describe Turkish culture and convey the
cultural elements in these texts to others in written and oral form, which allows them to know and embrace these
cultural elements. The texts used should include cultural elements and should be aimed at teaching Turkish culture to
students. Reading texts that accurately convey Turkish culture should be included in teaching Turkish to foreigners.
Because each language is taught within its own logic. The purpose of this research is to address the importance and necessity of using texts for cultural transfer. In this direction, a case study was conducted within the framework of
qualitative research and the research was presented. In the formation of the research, the texts named Wedding in
Anatolia, Turkish Bracelets, Sultan Ahmet Mosque and Hagia Sophia were selected and examined in terms of cultural
transfer during the teaching of Turkish to foreigners. As a result of the research, it was determined that students who
read the selected texts and learn Turkish as a foreign language will be introduced to Turkish culture, customs and
traditions.
Key words: Teaching Turkish as a foreign language, Turkish language, text usage, cultural transfer, achievements,
processing of text process
Kazakça ve Türkçenin çıkış noktası Altay dillerinden olduğundan dolayı bu iki dil
birbirlerine bazı yönlerden benzemektedirler. En önemli ve en belirgin benzerlik olarak da; bu dillerin eklemeli diller olmaları söylenebilir. Bu iki dil de sözcüklerin eklerle oluşturulduğu, sondan eklemeli dillerdir. Kazakça ve Türkçe aynı kaynaktan çıkmasına ve eklemeli diller olmasına rağmen, zamanla birbirinden bazı noktalarda ayrılmaya başlamışlardır.
Kazakçanın ve Türkçenin sahip oldukları özelliklerin, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen
Kazak öğrencilerin bazı yanlışlar yapmalarına neden olacağı düşünülmektedir. Bu araştırma ile Türkçe öğrenen Kazak öğrencilerin yapım ekleri ile ilgili ne gibi yanlışlar yaptıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla öğrencilere dikte çalışması yaptırılmıştır. Toplamda 77 kişi araştırmaya katılmıştır. Fakat araştırmaya, random metod ile seçilen 11 öğrencinin kağıtları dahil edilmiştir. Öğrencilerin yazdıkları metinler betimsel analiz ile kontrol edilmiş ve yaptıkları yanlışlar belirlenmiştir. Yanlış yazılan sözcükler Excel programına aktarılmış ve sonra araştırmacı tarafından çözümlenmiştir. Araştırmada, öğrencilerin isimden isim yapım ekleri, isimden fil yapım ekleri, filden fil yapım ekleri ve filden isim yapım ekleri gibi kısımlara ait değişik türde yanlışlar yaptıkları belirlenmiştir.
Anahtar kelimeleri: türkçe öğretimi, yapım ekleri, Kazak, Dikte, Soydaş Topluluklar.
DETERMINING THE PROBLEMS RELATED TO AFFIXES THAT
KAZAKH STUDENTS FACE
Abstract
Since Kazakh and Turkish are Altaic languages, these two languages resemble each
other in some ways. The most important and obvious similarity can be said to be the affxes
of these languages. These two languages are the agglutinative languages in which words
are created with affxes. Despite the fact that Kazakh and Turkish originated from the same
source and that they are agglutinative languages, they started to separate from each other at
Dr. C. Özdemir, D. Gökçen, Dr. M. Arslan
ALATOO ACADEMIC STUDIES. 2019. № 1
82
Филологические науки
some point in time. It is thought that the characteristics of Kazakh and Turkish will cause
Kazakh students to make some mistakes in learning Turkish as a foreign language. With
this research, it was tried to determine what mistakes Kazakh students have made with the
affxes. A dictation study was carried out for this purpose. A total of 77 people participated
in the study. However, the papers of 11 students selected by random method were included
in the study. The texts written by the students were controlled by descriptive analysis and the
mistakes they made were determined. Misspelled words were transferred to Excel program
and then analyzed by the researcher. In this study, it was determined that students make
different kinds of mistakes related to the parts such as suffxes that make nouns from nouns,
suffxes that make verbs from nouns, suffxes that make verbs from verbs and suffxes that
make nouns from verbs.
Key words: teaching Turkish, affxes, Kazakh language, dictation, cognate communities.
ОПРЕДЕЛЕНИЕ ПРОБЛЕМ, СВЯЗАННЫХ С АФФИКСАМИ, С КОТОРЫМИ
СТАЛКИВАЮТСЯ КАЗАХСКИЕ СТУДЕНТЫ
Аннотация
Поскольку казахский и турецкий языки являются алтайскими языками, эти два
языка в некоторой степени похожи друг на друга. Можно сказать, что наиболее важным и
очевидным сходством являются аффиксы этих языков. Эти два языка являются агглюти-
нативными языками, в которых слова создаются с помощью аффиксов. Несмотря на то, что
казахский и турецкий произошли из одного источника и явля-
ются агглютинативными языками, в какой-то момент они нача-
ли отделяться друг от друга. Предполагается, что характеристики
казахского и турецкого языков заставят казахстанских студентов делать некоторые
ошибки в изучении турецкого язы-
ка как иностранного. С помощью этого исследования была
предпринята попытка определить, какие ошибки казахстанские студенты допустили с
аффиксами. Для этого было проведено исследование диктовки. Всего в исследовании
приняли участие 77 человек. Однако работы 11 студентов, отобранных случайным
методом, были включены в исследование. Тексты, написанные студентами, контролиро-
вались описательным анализом, и ошибки, которые они сделали, были определены. Слова
с ошибками были перенесены в программу Excel, а затем проанализированы исследова-
телем. В этом исследовании было установлено, что учащиеся допускают различные виды
ошибок, связанных с такими частями, как суффиксы, образующие существительные от
существительных; суффиксы, образующие глаголы от существительных; суффиксы,
образующие глаголы от глаголов; и суффиксы, образующие существительные от гла-
голов.
Ключевые слова: преподавание турецкого языка, аффиксы, казахский язык, дик-
тант, родственные сообщества.
Eğitimin, bireylerin gelişmesi, buna bağlı olarak toplumların ilerlemesi ve gelişmesi
için toplum yaşamındaki hayati durumu tartışılmazdır. Eğitim olmadan toplumların veya bireylerin en küçük bir değişimi bile mümkün olmadığı herkese malumdur. Bireyler aldıkları eğitim ile önce kendi yaşamına, çevresine ve yaşadığı ülkesine bir katkıda bulunurlar. Fakat aldığı eğitimle daha hızlı ve verimli bir ilerleme gösterebilirler. Bundan dolayı her birey eğitimini koşulsuzca almalıdır. Bugün Kazakistan Ahıska Türklerinin yetiştirdiği aydınlar ve gençler diğer halklar arasında yerini almıştır.
Makalede Ahıska Türklerinin sürgün öncesi vatanlarında yaşadıkları zamanlarda Ahıska
aydınlarının yapmış oldukları eğitim faaliyetleri incelenmiştir. Ağırlıklı olarak Ahıska
Türklerinin sürgün edildikleri dönemde, Kazakistan’da aldıkları eğitimden ve günümüze kadar ki eğitim gelişiminden bahsedilmiştir. Kazakistan’da Türkiye Türkçesi ile eğitim veren üniversite ve liselerdeki eğitimin önemi ele alınmıştır. Buna bağlı olarak Kazakistan’daki Ahıska Türklerinin demografk yapısı da incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kazakistan, Rusya, Ahıska Türkleri, Eğitim, Yabancı Dil.
AN EVALUATION OF THE EDUCATIONAL PROBLEMS OF AHİSKA
TURKISH LIVING IN KAZAKHISTAN
Abstract
Education, development of individuals, accordingly, the vital situation in social life
is indisputable for the advancement and development of societies. It is clear to everyone
that even the smallest change of societies or individuals without education is not possible.
With the education students receive, frst contribute to their own life, then environment and
country. However, they can progress more quickly and efciently with the training they
receive. Therefore, every individual should receive his education unconditionally. Today,
Kazakhstan has taken its place among intellectuals and young people raised by Ahiska Turks.
In the article, the educational activities of Ahiska intellectuals when the Ahiska Turks
lived in their homeland before exile, Education activities of Ahiska intellectuals were
examined. During the exile of the Ahiska Turks, the educational status they received in
Kazakhstan and their educational development until today are mentioned. The importance of
ALATOO ACADEMIC STUDIES. 2020. № 3 205
Филологические науки
education in the university and high school education that Turkey and Turkish in Kazakhstan
were discussed. Accordingly, the demographic structure of Ahiska Turks in Kazakhstan was
also examined.
Key words: Kazakhstan, Russia, Ahiska Turks, Education, Foreign Language.
Anahtar kelimeler: Yabancı dil Türkçe öğretimi, Soydaş Türkler, Türkiye Türkçesi, Türkçe öğrenen Kazak öğrenciler, yazım yanlışlıkları
Anahtar Kelimeler: Cümle ögesi, Yalnız Efe, Tahlil, Ömer Seyfettin, Söz Dizimi
Anahtar Kelimeler: Kazak Âşık Edebiyatı, Akmaral Leubayeva, Atışma, Türkiye Türkçesi
A REVIEW ON ONE OF THE KAZAKHSTAN’S PRESENT-DAY IMPROVISATORS AKMARAL LEUBAYEVA
SUMMARY
Despite the fact that the Kazakh oral tradition dates back to the 15th century, Kazakh literature has begun to give valuable works in the field of written literature for the past half century due to pressure on the life of a printed works. It is the tradition of improvisation contest (Atışma “aytis”), which is used as a stereotype from the very old times, which forms the basis of the rich verbal literature, which was apart from publication, of the Kazakh people. This tradition is a valuable source about the maintenance of a nomadic lifestyle of Kazakh Turks and it sheds light on the historical events of that time. As in many traditions, it is necessary to investigate this tradition and the followers of this tradition by a very good examination method in order to understand the characteristics of the improvised oral literature (aytis). In this study, a famous person, Akmaral Laubayeva, who has an important place in the improvised oral literature in Kazakhstan today, and some of her works have been examined by being translated into Turkey’s Turkish.
Key Words: Kazakh Improvised Oral Literature, Akmaral Leubayeva, Improvisation Contest, Turkey’s Turkish