The visa policy of the European Union (EU) member states against Turkish citizens has been a cont... more The visa policy of the European Union (EU) member states against Turkish citizens has been a controversial topic for decades. Millions of Turkish citizens suffer from serious restrictions before their travel to the Schengen area for the purpose of their non-gainful activities. In time, two main options appeared before the visa-free travel of Turkish citizens, namely the opportunity brought by the interpretations of the Court of Justice of the EU (CJEU) based on the "stand-still clause" and secondly the Visa Liberalisation Dialogue. The objective of the article is to discuss whether the visa regime against Turkish citizens is justified or politically motivated. It connects the technical/legal analysis to a political analysis through the securitization theory. Security framing practices of the European actors at various policy levels are analyzed to explain the continuation of the restrictive visa regime against Turkish citizens despite two strong options that could have ensured visa-free travel. This article concludes that as a result of developments following the failed coup attempt in 2016, visa-free travel of Turkish citizens which was framed through the perceived threat of Turkish migration has transformed into a real threat.
2015 yılında ortaya çıkan göçmen krizini hafifletebilmek amacıyla Türkiye ile AB arasında yapılan... more 2015 yılında ortaya çıkan göçmen krizini hafifletebilmek amacıyla Türkiye ile AB arasında yapılan 18 Mart Mutabakatı, caydırıcı etkisiyle Ege'de ölümleri büyük ölçüde önlemeyi başarmıştır. Ancak, mutabakatın temel unsuru olan "1'e 1" uygulamasının uluslararası hukuka ve AB hukukuna aykırı olduğu farklı çevrelerce iddia edilmişti. AB kurumları da mutabakatın ABAD'ın yargı denetimine takılmasını engellemek için mutabakatla bağlantıları olmadığını ileri sürmüşlerdir. Siyaseten mantıklı bir tercih olarak görünmekle beraber, AB açısından hukuken sorunlu bir durum ortaya çıkmıştır. Makale, 18 Mart Mutabakatını hukuki bir perspektiften ele almakta olup, AB'nin hangi kurum tarafından temsil edildiği ve Mutabakatın uluslararası anlaşma niteliği taşıyıp taşımadığı hususlarını irdelemektedir. 18 Mart Mutabakatı ve akdedildiği bağlam hukuken irdelendiğinde, bu metnin AB adına hareket eden AB Zirvesi ile Türkiye arasında yapılan bir siyasi mutabakat olduğu sonucuna varılmaktadır.
The recent tragedy in Gaza overshadowed the peace process aiming at a sustainable political solut... more The recent tragedy in Gaza overshadowed the peace process aiming at a sustainable political solution in Palestine. Lately, efforts have focused on the reconciliation of the ceasefi re rather than a lasting peace agreement. Eventually, in her fi rst visit to Israel in March 2009 as the United States Secretary of State, Hillary Clinton said the U.S. Government would pursue a comprehensive peace plan, and a two-state solution would be inescapable. This article discusses one of the options for a political solution; the idea of a bi-national state. Different groups throughout history have brought up the idea particularly in periods of change. By and large, the weaker party of the confl ict has been an advocate of the idea expecting a change in power relations. Jews supported the bi-national idea during the Mandate era, while the Palestinian advocates emerged recently. The idea of binational state does not appear to be a realistic solution for the Israeli-Palestinian confl ict. After all,...
This article analyzes the challenging Europeanization process of Turkey through its European Unio... more This article analyzes the challenging Europeanization process of Turkey through its European Union (EU) accession process. Europeanization stands for the political, legal/institutional and societal transformation a candidate country is going through during the course of accession by adopting EU policies, structures and practices. The article examines the internal and external factors dominating Turkey’s legal/institutional Europeanization and societal Europeanization. Accordingly, domestic change in Turkey, the conditionality of the EU in this process, diffuse of European values and norms through the transformation are discussed. Turkish case indicates that the legal/ institutional Europeanization which had been effective in the 1999-2005 period has been impaired after the opening of the negotiations by the declining conditionality and credibility of the EU, while societal Europeanization has been weak as the diffuse of European values and norms to the society has been limited.
Birliği önemli bir ekonomik bütünleşme aşaması olmak dışında Türkiye tarafından üyelik yolunda at... more Birliği önemli bir ekonomik bütünleşme aşaması olmak dışında Türkiye tarafından üyelik yolunda atılmış önemli bir adım olarak kabul edilmiştir. Gümrük Birliği, sadece ticari ve ekonomik boyutuyla değil siyasi yansımaları bakımından da ses getiren bir süreç olmuştur. Bu süreç bir yandan Türkiye'nin "batılılaşma" yolculuğunda bir aşama olarak değerlendirildiğinden iç siyasette büyük tartışmalara konu olmuş, öte yandan AB, Gümrük Birliği'nin onaylanması için Türkiye'den talep ettiği siyasi reformlarla "demokratik koşulluluk" işlevini harekete geçirmiştir. Çalışmada, öncelikle dönemin arka planı ele alınmakta, Türkiye'de gerçekleştirilen yasal düzenlemelere değinilmektedir. Bu düzenlemelerde AB'nin koşulluluğunun etkinliği irdelenerek, Gümrük Birliği sürecinin, Türkiye'nin siyasi reformlarına olan etkisi değerlendirilmektedir. Makale, bu dönemde AB'nin bastırmasıyla demokratikleşme ve ifade özgürlüğüne ilişkin bir takım yasal düzenlemeler gerçekleştirildiğini teslim etmekle beraber, tutarlı ve objektif bir strateji belirlenmediğinden AB'nin Türkiye'deki siyasi reform sürecine yönelik politikasının Türkiye'nin siyasi dönüşüm sürecindeki etkisinin sınırlı kaldığını tespit etmektedir.
The visa policy of the European Union (EU) member states against Turkish citizens has been a cont... more The visa policy of the European Union (EU) member states against Turkish citizens has been a controversial topic for decades. Millions of Turkish citizens suffer from serious restrictions before their travel to the Schengen area for the purpose of their non-gainful activities. In time, two main options appeared before the visa-free travel of Turkish citizens, namely the opportunity brought by the interpretations of the Court of Justice of the EU (CJEU) based on the "stand-still clause" and secondly the Visa Liberalisation Dialogue. The objective of the article is to discuss whether the visa regime against Turkish citizens is justified or politically motivated. It connects the technical/legal analysis to a political analysis through the securitization theory. Security framing practices of the European actors at various policy levels are analyzed to explain the continuation of the restrictive visa regime against Turkish citizens despite two strong options that could have ensured visa-free travel. This article concludes that as a result of developments following the failed coup attempt in 2016, visa-free travel of Turkish citizens which was framed through the perceived threat of Turkish migration has transformed into a real threat.
2015 yılında ortaya çıkan göçmen krizini hafifletebilmek amacıyla Türkiye ile AB arasında yapılan... more 2015 yılında ortaya çıkan göçmen krizini hafifletebilmek amacıyla Türkiye ile AB arasında yapılan 18 Mart Mutabakatı, caydırıcı etkisiyle Ege'de ölümleri büyük ölçüde önlemeyi başarmıştır. Ancak, mutabakatın temel unsuru olan "1'e 1" uygulamasının uluslararası hukuka ve AB hukukuna aykırı olduğu farklı çevrelerce iddia edilmişti. AB kurumları da mutabakatın ABAD'ın yargı denetimine takılmasını engellemek için mutabakatla bağlantıları olmadığını ileri sürmüşlerdir. Siyaseten mantıklı bir tercih olarak görünmekle beraber, AB açısından hukuken sorunlu bir durum ortaya çıkmıştır. Makale, 18 Mart Mutabakatını hukuki bir perspektiften ele almakta olup, AB'nin hangi kurum tarafından temsil edildiği ve Mutabakatın uluslararası anlaşma niteliği taşıyıp taşımadığı hususlarını irdelemektedir. 18 Mart Mutabakatı ve akdedildiği bağlam hukuken irdelendiğinde, bu metnin AB adına hareket eden AB Zirvesi ile Türkiye arasında yapılan bir siyasi mutabakat olduğu sonucuna varılmaktadır.
The recent tragedy in Gaza overshadowed the peace process aiming at a sustainable political solut... more The recent tragedy in Gaza overshadowed the peace process aiming at a sustainable political solution in Palestine. Lately, efforts have focused on the reconciliation of the ceasefi re rather than a lasting peace agreement. Eventually, in her fi rst visit to Israel in March 2009 as the United States Secretary of State, Hillary Clinton said the U.S. Government would pursue a comprehensive peace plan, and a two-state solution would be inescapable. This article discusses one of the options for a political solution; the idea of a bi-national state. Different groups throughout history have brought up the idea particularly in periods of change. By and large, the weaker party of the confl ict has been an advocate of the idea expecting a change in power relations. Jews supported the bi-national idea during the Mandate era, while the Palestinian advocates emerged recently. The idea of binational state does not appear to be a realistic solution for the Israeli-Palestinian confl ict. After all,...
This article analyzes the challenging Europeanization process of Turkey through its European Unio... more This article analyzes the challenging Europeanization process of Turkey through its European Union (EU) accession process. Europeanization stands for the political, legal/institutional and societal transformation a candidate country is going through during the course of accession by adopting EU policies, structures and practices. The article examines the internal and external factors dominating Turkey’s legal/institutional Europeanization and societal Europeanization. Accordingly, domestic change in Turkey, the conditionality of the EU in this process, diffuse of European values and norms through the transformation are discussed. Turkish case indicates that the legal/ institutional Europeanization which had been effective in the 1999-2005 period has been impaired after the opening of the negotiations by the declining conditionality and credibility of the EU, while societal Europeanization has been weak as the diffuse of European values and norms to the society has been limited.
Birliği önemli bir ekonomik bütünleşme aşaması olmak dışında Türkiye tarafından üyelik yolunda at... more Birliği önemli bir ekonomik bütünleşme aşaması olmak dışında Türkiye tarafından üyelik yolunda atılmış önemli bir adım olarak kabul edilmiştir. Gümrük Birliği, sadece ticari ve ekonomik boyutuyla değil siyasi yansımaları bakımından da ses getiren bir süreç olmuştur. Bu süreç bir yandan Türkiye'nin "batılılaşma" yolculuğunda bir aşama olarak değerlendirildiğinden iç siyasette büyük tartışmalara konu olmuş, öte yandan AB, Gümrük Birliği'nin onaylanması için Türkiye'den talep ettiği siyasi reformlarla "demokratik koşulluluk" işlevini harekete geçirmiştir. Çalışmada, öncelikle dönemin arka planı ele alınmakta, Türkiye'de gerçekleştirilen yasal düzenlemelere değinilmektedir. Bu düzenlemelerde AB'nin koşulluluğunun etkinliği irdelenerek, Gümrük Birliği sürecinin, Türkiye'nin siyasi reformlarına olan etkisi değerlendirilmektedir. Makale, bu dönemde AB'nin bastırmasıyla demokratikleşme ve ifade özgürlüğüne ilişkin bir takım yasal düzenlemeler gerçekleştirildiğini teslim etmekle beraber, tutarlı ve objektif bir strateji belirlenmediğinden AB'nin Türkiye'deki siyasi reform sürecine yönelik politikasının Türkiye'nin siyasi dönüşüm sürecindeki etkisinin sınırlı kaldığını tespit etmektedir.
Uploads
Papers by Burak Erdenir