Papers by Bilge Tüzel Ergin

10. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Çalışmaları, 2024
El sanatları geleneği, 2003 yılında UNESCO tarafından kabul edilen ve 2006 yılında Türkiye’nin ta... more El sanatları geleneği, 2003 yılında UNESCO tarafından kabul edilen ve 2006 yılında Türkiye’nin taraf olduğu Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin beş alanından biridir. Bu başlık, el sanatları geleneği etrafında oluşan pratikleri, usta-çırak ilişkisini, el sanatları ürünlerinin üretim, bilgi, birikim ve deneyimlerinin kuşaktan kuşağa aktarım süreçlerini kapsamaktadır. Türkiye’nin 2023 yılı itibarıyla Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kayıtlı otuz unsurundan dokuzu doğrudan el sanatlarıyla ilişkilidir. Bunlar, Ebru: Türk Kâğıt Süsleme Sanatı, Geleneksel Çini Ustalığı, Minyatür Sanatı, Hüsn-i Hat Türkiye’de İslam Sanatında Geleneksel Güzel Yazı, İpek Böcekçiliği ve Dokuma için İpeğin Geleneksel Üretimi, Tezhip, Balaban/Mey Zanaatkârlığı ve İcra Sanatı, Sedef Kakma İşçiliği ve Ahlat Taş İşçiliği adlı unsurlardır. Bu çalışma kapsamında bahse konu dokuz unsur arasından “Geleneksel Çini Ustalığı”nın Temsilî Liste’ye kaydıyla birlikte unsurun gelişimi ve korunması değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın amacı, “Geleneksel Çini Ustalığı”nın Temsilî Liste’ye kaydından sonra geleneğin korunmasında, yaşatılmasında, gelecek kuşaklara aktarılmasında ve geleneğin görünürlüğünün artırılmasında kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin çalışmalarını inceleyerek örnek uygulamaların gösterilmesi ve öneriler sunmaktır. Bu amaçla bildiride alan araştırma yöntemi kullanılmıştır. Alan araştırması 2018 yılında gerçekleştirilmiştir. 2023 yılında ise kaynak kişilerle telefon ve e-posta aracılığıyla tekrar iletişime geçilmiş ve elde edilen bilgiler güncellenmiştir. Kütahya’da bulunan Çini Sanatı’nın aktarıcıları, üniversitelerin ilgili bölümlerinden akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları temsilcileriyle yüz yüze ve çevrim içi uygulamalar aracılığıyla görüşülmüştür. Bu çalışmada Kütahya’da çini sanatının kent belleğindeki yeri ve geleneğin kuşaktan kuşağa aktarım süreçlerinin günümüzdeki durumunun incelenmesi hedeflenmiştir. Kütahya’nın çalışma alanı olarak seçilmesinin birincil sebebi, 14. yüzyıldan itibaren geleneğin yaşatılması ve çini sanatının kentin imgesi hâline gelmesidir. Geleneksel Çini Ustalığı’nın Kütahya’daki farkındalık ve bilinirlik düzeylerini arttırıcı faaliyetlerin olduğu ve kent kimliğinin önemli bir parçası olduğu anlaşılmıştır. Bahse konu şehirlerde unsurun korunmasında şenlik, çalıştay ve atölyeler gerçekleştirildiği görülmüştür. Bu çalışmaların geleneğin kuşaktan kuşağa aktarılmasına katkı sağlarken bir taraftan da turistifikasyon ve aşırı ticarileşme gibi riskli alanların oluştuğu görülmektedir. Riskli alanların azaltılmasına, kurumlar ve kişiler arası diyalog eksikliğinin giderilmesine yönelik çalışmaların geliştirilmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir. Geleneksel Çini Ustalığı’nın Temsilî Liste’ye kaydı, geleneğin görünürlüğü kadar UNESCO’nun kültürle ilgili diğer programlarında Türkiye’nin uluslararası alandaki görünürlüğünü de artırdığı görülmektedir. Kütahya’daki çini sanatı ustalarının Yaşayan İnsan Hazineleri Ulusal Envanterine kaydı ve Kütahya’nın 2017 yılında Zanaat ve Halk Sanatları alanında Yaratıcı Şehirler Ağına dâhil olması çini sanatının gelişimini, uluslararası alandaki görünürlüğünü göstermesi açısından önemli olup bireyleri ve topluluğu geleneğin aktarımına teşvik ettiği anlaşılmaktadır. Bu bildiride elde edilen diğer bir sonuç, unsurun UNESCO’nun amaç ve prensipleriyle uyumlu ve Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Amaçlarını da destekleyici olduğudur.
Afrika'nın Somut Olmayan Kültürel Mirası, 2024
“Afrika’nın Somut Olmayan Kültürel Mirası” başlıklı çalışmada,
Afrika ülkelerinin somut olmayan ... more “Afrika’nın Somut Olmayan Kültürel Mirası” başlıklı çalışmada,
Afrika ülkelerinin somut olmayan kültürel mirasını küresel düzeyde nasıl
ele aldığı, tanıttığı ve koruduğu incelenerek bu mirasın UNESCO’nun
amaç ve prensiplerinin hayata geçirilmesindeki yeri üzerinde durulmaktadır.

I. Lisansüstü Sosyal Bilimler Sempozyumu, 2021
literature as a genre, sub-genre, or subrelating to evilness and being a child together in modern... more literature as a genre, sub-genre, or subrelating to evilness and being a child together in modern Turkish literature by using a method focusing and differences between Turkish and the other literature comparatively about that and finally make the existence of the wild and evil children in modern Turkish fiction asserted clear and acceptable. Literature and Evil and Terry On Evil detailly as recent work in modern Turkish literature and show the possibilities, new places, and technics coming from choosing a wild child as a main character in the fiction. mentioned in the last part of the study is a five-year-old boy and the novel can be accepted a whodunit. The child and his friends gang up in the neighbourhood, batter each other, get soma actions and try to find the killer without ironment will try to explain in what way the part improved the detective story with help of the wildness of a similarities and differences being in between using an adult and child character in the fict ion.

TÜRK HALKLARINDA GELENEKSEL SPORLARIN VE OYUNLARIN ULUSAL YASALARLA KORUNMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME, 2022
Uluslararası bir belge olan 2003 tarihli UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşme... more Uluslararası bir belge olan 2003 tarihli UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, kültürel miras unsurlarının korunması için geliştirdiği koruma politikalarıyla taraf devletlere öneriler sunar. Bu Sözleşme taraf devletlere yaptırım uygulamaz; koruma politikaları için teşvik eder ve unsurun yok olmasını önleyici şekillerde kararlar almasını destekler. Somut olmayan kültürel miras unsurlarının yaşatılması ve kuşaktan kuşağa aktarılması için ulusal mevzuatlar ve yasalar geliştirilmesi bu politikalardan biridir. Ulusal ve uluslararası çalışmalara bakıldığında kültürel mirasın korunması için ülkelerin geliştirmiş olduğu yasalar SOKÜM Sözleşmesi öncesinde olduğu gibi sonrasında da tartışılmıştır. Somut yapılar, anıtlar ve doğal varlıkların tahrip edilmemesi ve yok olmaması için hazırlanan yasalar somut olmayan kültürel mirasa uyarlanmaya çalışılmış; fikri mülkiyet kanunları kapsamında folklor ürünlerinin, üreticilerinin ve uygulayıcılarının haklarının yasalarla korunması denenmiştir. SOKÜM Sözleşmesi‘nin kabul edilmesinin ardından somut olmayan kültürel mirasın korunması kapsamında ayrı bir yasanın geliştirilmesi ihtiyacı daha da belirginleşmiştir. Somut olmayan kültürel mirasın bir alanı olarak geleneksel sporların ve oyunların yasalarla
korunması bu bildirinin konusunu oluşturmaktadır. Bazı ülkelerde geleneğin korunması ve aktarılması kapsamında doğrudan geleneksel sporlara ve oyunlara odaklı yasalar bulunmaktadır. Örneğin, Kore‘de 2008
yılında yürürlüğe giren Geleneksel Dövüş Sanatlarının Teşviki Yasası, geleneksel sporların ve oyunların koruması için bir strateji sunar. Türk halklarında da buna benzer örnekler bulunmaktadır. Kazakistan‘ın 2014
tarihinde yürürlüğe giren doğrudan geleneksel sporlar ve oyunlarla ilgili Fiziksel Kültür ve Spor Yasasında halk sporları, dünya üniversite oyunları, spor ustası, spor etiği gibi terimlerin tanımları yapılmıştır. Ayrıca Türk halklarının kültürel mirasın korunmasıyla ilişkili geniş kapsamlı yasalarında da geleneksel sporların ve oyunların korunmasına atıfta bulunulmuştur. 2001 yılında Moğolistan‘da kabul edilen Kültürel Mirasın Korunmasına Dair
Yasa, aşık atışlarının korunması için yasal bir zemin hazırlamıştır. 1998‘de Naadam Şenliğini Düzenleme ve Kutlama Yasası uyarınca aşık atışları devletin resmî bir geleneksel sporu olarak ilan edilerek bu sporun/oyunun
esasları, yarışmaları ve ödülleri belirlenmiştir. Bu örneklerin yanı sıra oyun/spor malzemelerinin ve icracılarının korunmasının da dolaylı olarak yasalarda yer aldığı saptanmıştır. Örneğin, Azerbaycan‘ın 2007 tarihli atçılık hakkında yürürlüğe giren kanunda at yetiştiriciliğinin geliştirilmesi ve icrasına ilişkin yükümlülükler yer alır. Bu yükümlülükler dolaylı olarak atla icra edilen sporların gelişimine de katkıda bulunur. Bu çalışmada söz konusu ülkelerin geleneksel sporlarının ve oyunlarının yasalarla/mevzuatla korunması yaklaşımları halk bilimsel olarak incelenmiştir. Elde edilen veriler çerçevesinde geleneksel sporların ve oyunların koruma süreçlerindeki eksiklikler gösterilmiştir. Son olarak da geleneksel sporların ve oyunların hukuki metinlerle korunmasındaki iyi örnek uygulamaları yeni bir bakış açısı ve örnek model sunmuştur.

“MODERNLİĞİN” TANZİM ETTİĞİ GARDIROPLAR: TANZİMAT DÖNEMİ ROMANLARINDA GİYİM-KUŞAM, 2022
Giyim biçimi toplumdan topluma değişiklik göstermektedir. Dönem şartlarına ve beğeni anlayışına g... more Giyim biçimi toplumdan topluma değişiklik göstermektedir. Dönem şartlarına ve beğeni anlayışına göre şekillenen giyimdeki değişim ve dönüşüm, toplumların birbirleriyle etkileşime girmesinden etkilenmektedir. Osmanlı Devleti dönemindeki çok uluslu yapı giyim kuşamda farklılıklar getirmiş; toplumların/bireylerin sosyal, ekonomik ve dinî unsurlarının tanımlanmasında önemli unsurlar olmuştur. Giyim, bu makale kapsamında incelenen Tanzimat Dönemi roman yazarlarının topluluğa aktarmak istedikleri düşüncelerinin bir aracı olmuştur. Bu çalışmada, Tanzimat dönemi romanlarından Felâtun Bey ile Râkım Efendi, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Araba Sevdası ve İntibah romanlarında giyimin dönemsel anlamı, değişimi, üretimi ve kullanım biçimi irdelenmiştir. Bahse konu romanlarda giyim-kuşam, karakterlerin dinlerini, mesleklerini, statülerini göstermelerinin yanı sıra dönemdeki toplumsal olayları değerlendiriş biçimlerinin ve düşüncelerinin birer yansımasıdır. Alafranga karakterlerin giyimlerinde israf, marka tutkuları ve Batı'nın giyim tarzına yakınlıkları gözlemlenmiştir. Alaturka karakterlerin ise geleneksel kıyafetleri tercih ettikleri görülmüştür. Yazarlar tarafından karakterler geleneksel kıyafet giymeyi, üretmeyi tercih edenler ve Batılı giyinmeyi tercih edenler olarak ayrılmıştır. Bu ayrım yalnız dış görünüşün farlılığı üzerinde değildir; iki farklı bakış açısının da simgesidir.

Safeguarding and Transmission Through YouTube Bilge TÜZEL** ÖZ Sosyal medya platformları fotoğraf... more Safeguarding and Transmission Through YouTube Bilge TÜZEL** ÖZ Sosyal medya platformları fotoğraf, video ve kişisel bilgilerin (konum, eğitim bilgileri, ilgi alanları vb.) topluluğa sunulduğu tematik paylaşım mekânlarıdır. Bu platformlardan biri olan YouTube kitleleri video aracılığıyla bir araya getirmektedir. YouTube, kullanıcıların içerik oluşturmalarına ve bu içerikleri toplulukla paylaşmalarına imkân verdiği gibi diğer kullanıcıların paylaşımlara ilişkin düşüncelerini, değerlendirmelerini ve yönlendirmelerini sunmalarına da fırsat tanımaktadır. Bu etkileşimsel yönüyle YouTube, somut olmayan kültürel miras unsurlarının da korunması ve aktarılması araçlarından biri hâline gelmiştir. Bu makalede somut olmayan kültürel miras unsurlarından biri olan "Ebru: Türk Kâğıt Süsleme Sanatı"nın uygulama videoları örneklem olarak kullanılmıştır. YouTube'daki Ebru sanatı uygulama videoları, yorumları, beğenileri ve izlenme sayıları netnografik analiz yöntemiyle incelenmiştir. YouTube'daki videolar, "ebru sanatı", "ebru geleneği", "UNESCO ebru marbling" ve geleneğin icracılarının isimleri aranarak taranmıştır. Bu çalışmanın amacı Ebru sanatı ve YouTube örneklemleri üzerinden el sanatları geleneğinin dijitalde belgelenmesi, yeniden canlandırılması ve aktarılması süreçlerinin tartışılmasıdır. "Geleneksel" öğrenme yöntemlerinin dışında dijital mekânda sanatın öğretiminin gerçekleştirilip gerçekleştirilemediğini ve gelenek etrafına gelişen pratiklerin, öğretilerin ve sözlü kültür ürünlerinin aktarımının sağlanıp sağlanamadığını görünür kılmaktır. Bu makalede, geleneğin YouTube'da uygulama videoları aracılığıyla aktarılmasının izleyicilerde ve öğreticilerde nasıl karşılık bulduğu, usta-çırak etkileşiminin nasıl sağlandığı ve dijital mekânın geleneğin hangi yönlerini nasıl değiştirdiği ve dönüştürdüğü sorularına cevap aranmıştır. YouTube'daki resmî ve resmî olmayan kaynaklar tarafından paylaşılan videolar ayrı ayrı olarak ele alınmıştır. Resmî nitelikteki videoların, Ebru sanatını tanıtma; resmî olmayan videoların ise sanatın uygulama süreçlerinin gösterilmesi ve öğretilmesi amacıyla oluşturulduğu anlaşılmıştır. YouTube kullanıcılarının resmî olmayan video paylaşımlarına daha fazla ilgilerinin olduğu görülmüştür. Bu bağlamda çalışmada resmî olmayan ve uygulama niteliği gösteren videolar değerlendirilmiştir. Çalışmada, YouTube'un müzeselliği ve müzelerin YouTube'dan yararlanmaları örneklerle incelenmiştir. Ebru sanatının UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi'ne alınması sürecinde sunulan aday dosyada unsura ilişkin video somut olmayan kültürel mirasın temsilî ve sunumu çerçevesinde değerlendirilmiştir. Ebru sanatı aday dosyasındaki koruma taahhütlerinin ise bir kısmının gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. YouTube'daki videoların ustaya ve malzemelere ulaşma, içerik oluşturucuyu yönlendirme ve binlerce mesafe uzaklıktaki kişileri bir araya getirme avantajları bulunmaktadır. Geleneksel öğrenim metodundaki usta-çırak ilişkisinde arada bir aracının olmamasının sanatın uygulama biçimleri dışında sosyal, ahlaki ve terbiye öğreniminin de gerçekleştirilmesini sağladığı aynı ilişkinin dijitalde kurulmasının zor olduğu görülmüştür. Buna ek olarak YouTube'da usta-çırak arasındaki ayrımın silikleşmesi dijitalin dezavantajları olarak yorumlanmıştır. YouTube'un Ebru sanatı videolarına ilişkin paylaşımlarıyla içerik oluşturucu, izleyici ve diğer izleyiciler arasında iletişimi ve etkileşimi sağladığı; geleneğin uygulanması ve sürdürülebilmesi hususlarında ilgi ve farkındalık oluşturduğu anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler Dijital kültür, dijital arşiv, somut olmayan kültürel miras, Ebru sanatı, YouTube.
Eğer biz şimdi sanatların ve kültürün karşılaştığı zorlukları ifade etmezsek, gelecek nesiller mu... more Eğer biz şimdi sanatların ve kültürün karşılaştığı zorlukları ifade etmezsek, gelecek nesiller muzdarip olacaklar" JEAN-MICHEL JARRE, UNESCO İyi Niyet Büyükelçisi
Conference Presentations by Bilge Tüzel Ergin
UNESCO Türkiye Millî Komisyonunun Çocuklara Yönelik Somut ve Somut Olmayan Kültürel Miras Çalışmaları, 2021
Books by Bilge Tüzel Ergin
Somut Olmayan Kültürel Miras ve Kadın, 2025
Cumhuriyetin 100. Yılında Ankara Ansiklopedisi, 2023
Cumhuriyet’in 100.Yılına armağan niteliğinde hazırlanmış tematik bir Ankara ansiklopedisi içerisi... more Cumhuriyet’in 100.Yılına armağan niteliğinde hazırlanmış tematik bir Ankara ansiklopedisi içerisinde Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi hakkındaki maddeyi içermektedir.
Uploads
Papers by Bilge Tüzel Ergin
Afrika ülkelerinin somut olmayan kültürel mirasını küresel düzeyde nasıl
ele aldığı, tanıttığı ve koruduğu incelenerek bu mirasın UNESCO’nun
amaç ve prensiplerinin hayata geçirilmesindeki yeri üzerinde durulmaktadır.
korunması bu bildirinin konusunu oluşturmaktadır. Bazı ülkelerde geleneğin korunması ve aktarılması kapsamında doğrudan geleneksel sporlara ve oyunlara odaklı yasalar bulunmaktadır. Örneğin, Kore‘de 2008
yılında yürürlüğe giren Geleneksel Dövüş Sanatlarının Teşviki Yasası, geleneksel sporların ve oyunların koruması için bir strateji sunar. Türk halklarında da buna benzer örnekler bulunmaktadır. Kazakistan‘ın 2014
tarihinde yürürlüğe giren doğrudan geleneksel sporlar ve oyunlarla ilgili Fiziksel Kültür ve Spor Yasasında halk sporları, dünya üniversite oyunları, spor ustası, spor etiği gibi terimlerin tanımları yapılmıştır. Ayrıca Türk halklarının kültürel mirasın korunmasıyla ilişkili geniş kapsamlı yasalarında da geleneksel sporların ve oyunların korunmasına atıfta bulunulmuştur. 2001 yılında Moğolistan‘da kabul edilen Kültürel Mirasın Korunmasına Dair
Yasa, aşık atışlarının korunması için yasal bir zemin hazırlamıştır. 1998‘de Naadam Şenliğini Düzenleme ve Kutlama Yasası uyarınca aşık atışları devletin resmî bir geleneksel sporu olarak ilan edilerek bu sporun/oyunun
esasları, yarışmaları ve ödülleri belirlenmiştir. Bu örneklerin yanı sıra oyun/spor malzemelerinin ve icracılarının korunmasının da dolaylı olarak yasalarda yer aldığı saptanmıştır. Örneğin, Azerbaycan‘ın 2007 tarihli atçılık hakkında yürürlüğe giren kanunda at yetiştiriciliğinin geliştirilmesi ve icrasına ilişkin yükümlülükler yer alır. Bu yükümlülükler dolaylı olarak atla icra edilen sporların gelişimine de katkıda bulunur. Bu çalışmada söz konusu ülkelerin geleneksel sporlarının ve oyunlarının yasalarla/mevzuatla korunması yaklaşımları halk bilimsel olarak incelenmiştir. Elde edilen veriler çerçevesinde geleneksel sporların ve oyunların koruma süreçlerindeki eksiklikler gösterilmiştir. Son olarak da geleneksel sporların ve oyunların hukuki metinlerle korunmasındaki iyi örnek uygulamaları yeni bir bakış açısı ve örnek model sunmuştur.
Conference Presentations by Bilge Tüzel Ergin
Books by Bilge Tüzel Ergin
Afrika ülkelerinin somut olmayan kültürel mirasını küresel düzeyde nasıl
ele aldığı, tanıttığı ve koruduğu incelenerek bu mirasın UNESCO’nun
amaç ve prensiplerinin hayata geçirilmesindeki yeri üzerinde durulmaktadır.
korunması bu bildirinin konusunu oluşturmaktadır. Bazı ülkelerde geleneğin korunması ve aktarılması kapsamında doğrudan geleneksel sporlara ve oyunlara odaklı yasalar bulunmaktadır. Örneğin, Kore‘de 2008
yılında yürürlüğe giren Geleneksel Dövüş Sanatlarının Teşviki Yasası, geleneksel sporların ve oyunların koruması için bir strateji sunar. Türk halklarında da buna benzer örnekler bulunmaktadır. Kazakistan‘ın 2014
tarihinde yürürlüğe giren doğrudan geleneksel sporlar ve oyunlarla ilgili Fiziksel Kültür ve Spor Yasasında halk sporları, dünya üniversite oyunları, spor ustası, spor etiği gibi terimlerin tanımları yapılmıştır. Ayrıca Türk halklarının kültürel mirasın korunmasıyla ilişkili geniş kapsamlı yasalarında da geleneksel sporların ve oyunların korunmasına atıfta bulunulmuştur. 2001 yılında Moğolistan‘da kabul edilen Kültürel Mirasın Korunmasına Dair
Yasa, aşık atışlarının korunması için yasal bir zemin hazırlamıştır. 1998‘de Naadam Şenliğini Düzenleme ve Kutlama Yasası uyarınca aşık atışları devletin resmî bir geleneksel sporu olarak ilan edilerek bu sporun/oyunun
esasları, yarışmaları ve ödülleri belirlenmiştir. Bu örneklerin yanı sıra oyun/spor malzemelerinin ve icracılarının korunmasının da dolaylı olarak yasalarda yer aldığı saptanmıştır. Örneğin, Azerbaycan‘ın 2007 tarihli atçılık hakkında yürürlüğe giren kanunda at yetiştiriciliğinin geliştirilmesi ve icrasına ilişkin yükümlülükler yer alır. Bu yükümlülükler dolaylı olarak atla icra edilen sporların gelişimine de katkıda bulunur. Bu çalışmada söz konusu ülkelerin geleneksel sporlarının ve oyunlarının yasalarla/mevzuatla korunması yaklaşımları halk bilimsel olarak incelenmiştir. Elde edilen veriler çerçevesinde geleneksel sporların ve oyunların koruma süreçlerindeki eksiklikler gösterilmiştir. Son olarak da geleneksel sporların ve oyunların hukuki metinlerle korunmasındaki iyi örnek uygulamaları yeni bir bakış açısı ve örnek model sunmuştur.