Book Chapters by Berkay Kabalay

Nobel, 2020
Bir kategorileştirme olarak gençliğe ilişkin yaklaşımların/tartışmaların son yıllarda arttığını g... more Bir kategorileştirme olarak gençliğe ilişkin yaklaşımların/tartışmaların son yıllarda arttığını görmekteyiz. Bu yaklaşımlar, her alanda yoğunlaşan toplumsal sorunlardan bağımsız değildir. Yaşanan sorunların temeli olarak neoliberalizmin içinde bulunduğu krizi gösterebiliriz. Toplumsal refahı sarsması nedeniyle bu krizden fazlasıyla etkilenen engelli, kadın, yaşlı, LGBTİ+ gibi öznellikler daha da kırılgan hâle gelmektedir. Bu öznellikler arasında gençliğin ayrı bir kategori olarak ele alınması ihtiyacı hem kendine özgü sorunlarla baş başa kalmaları hem de toplumsal değişimin temel dinamiği olarak görülmeleri sebebiyle doğmaktadır. Ayrı bir kategori olarak gençliği ele almak, onun diğer öznellikleri dikey kesmediğini söylemek anlamına gelmemektedir ki, bu durum gençliğe ilişkin tartışmaları daha da çetrefilleştirmektedir. Neoliberalizmin paralelinde düşünerek gençliğin yaşadığı sorunlara gelecek olursak, istihdam ve eğitim bağlamında bir yoksulluk döngüsünün içinde oldukları açıktır. 2018'de yayınlanan OECD Gençlik Durum Değerlendirme Raporu'na 1 dayanarak önceki jenerasyonlara göre daha iyi eğitim almış olmasına rağmen gençlerin istihdam oranında düşüş görülmektedir. Benzer biçimde Avrupa Komisyonu 2019 yılı Türkiye Raporu'na 2 göre daha yüksek eğitim seviyesine sahip gençler arasındaki işsizlik oranı Ağustos 2018'de %12,4'e ulaşmıştır. Aynı zamanda genç nüfusun dörtte biri ne eğitimde ne istihdamdadır. Bunun sebebi eğitim alanının, işsizliğinin ertelenmesinin kaldıracı gibi işlevlendirilmesidir. Bu sarmalda gençlerin ruh sağlığıyla ilgili sorunlarının can yakıcı bir hâl aldığını görmekteyiz. Bilhassa gençlik dönemi bir kimlik inşa sürecine içkin olduğundan bu sorunların yaşam boyu devam etme riski artmaktadır. 2019 yılında YÖK tarafından yayınlanan Gençlik Ruh Sağlığı Çalıştayı Raporu'na 3 göre neoliberalizm etrafında gelişen rekabetçi eğitim koşulları, zorlu yetişme şartları gibi faktörler nedeniyle gençlerin geri dönüşü olmayacak biçimde özellikle depresyon, madde bağımlılığı, yeme bozukluğu gibi ruhsal sorunlar yaşadığı ortaya konulmaktadır. Bu sorunların bir yansıması olarak ise genç intiharlarının arttığı bir gerçekliktir. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2019'da yayınladığı Dünya Ruh Sağlığı Günü Raporu'nda 4 15-29 yaş arasındaki kişilerde intihar oranının en yüksek olduğu ifade edilmektedir. 1 Bk. OECD (2018). Engaging And Empowering Youth Across The OECD. gov/engaging-and-empowering-youth-across-the-oecd.pdf Erişim tarihi: 01.12.2019 2 Bk. Avrupa Komisyonu (2019). Commission Staff Working Document.
Uploads
Book Chapters by Berkay Kabalay