Papers by İbrahim Bahadır
Aleviler/ Alewiten :kimlik ve Tarih /identitat Und Geschichte, Ed,İsmail Engin-Erhard Franz, DeutcshesOrient-İnstitut, hamburg 2001 Band 2 s. 282 -285. e , 2001
Aleviler ve Sosyalistler , Sosyalistler ve Aleviler Bir Karşılaşmanın Kenar Notları, 2020

Arzuman Ocağı, Anadolu'daki Aleviler arasında varlığını sürdüren küçük ölçekli bir topluluktur. O... more Arzuman Ocağı, Anadolu'daki Aleviler arasında varlığını sürdüren küçük ölçekli bir topluluktur. Ocağın bu günkü temsilcileri kendi evliyaları olarak Bulgar dağında yatan Bozoğlan'ı görmektedirler. Bozoğlan'ın türbesinin bulunduğu yerin 14. yüzyıl öncesinde Babai ayaklanmasının ardından sığınanların mekânı olduğu bilinmektedir. Bu ailenin, 15. yüzyıl sonrasında Bozok bölgesine yerleştiği görülmektedir. Arşiv kayıtlarında bu aile Ağça Koyunlu aşiretinden gösterilmektedir. Bu dönemde ailenin başında olan Arzuman Yunus, Safeviler'den hilafetname almıştır. Bu ocağa bağlı grupların, 16. yüzyılda Bozok çevresinde yaşanan bazı siyasal olaylara dâhil olduğu anlaşılmaktadır. Bu olayların ardından aile üyeleri Bozok'tan Sivas Yıldızeli'ne gitmiştir. Bu dönemden sonra ocağın, talipleri ile irtibatı kopmuş, daha küçük bir ocak haline gelmiştir. Günümüzde Yozgat, Ankara, İzmir ve Hacıbektaş'ın Ayhanlar köyünde ailenin mensupları bulunmaktadır.

Modern dönem Aleviliğinin yeniden inşa sürecinde geçmişteki deneyim ve birikimlerden çok iyi yara... more Modern dönem Aleviliğinin yeniden inşa sürecinde geçmişteki deneyim ve birikimlerden çok iyi yararlanılamadığı tarihsel bir gerçektir. Görünen şu ki Alevi hafızasında ciddi bir boşluk oluştuğu gerçeği önümüzde durmaktadır. Günümüz insanları her şeyi yeniden keşfetmek zorunluğu ile karşı karşıyadır. Bunun doğal sonucu olarak çeşitli savrulmalar inanca uygun olmayan kimi yönelimlere de kapı açmaktadır. Aleviliğin klasik dönemi diyebileceğimiz 13-16 yy arasındaki dönemde dini mekân olarak daha çok tekkeler öne çıkmaktadır. Tekkelerin ortaya çıkması tasavvuf erbabı ve tarikatlaşma sürecinde olduğu bilinmektedir. Yani tarikatlar şekillenirken mekânlarında o dini hayata uygun olarak şekillendiği görülmektedir. Yani tekkeler hem mabet hem de karizmayı içi içe geçirmiş buna göre şekillenmiş yapılardı. Daha da önemlisi tekkelerin Alevi inancına ve işleyişine uygun olarak geliştirildiği görülmektedir. Geçmişte tekkenin içi ve dışı inancını yaşamak için uygun bir ortam oluşturuyordu. Cem evlerinin tekkelerin tersine teolojik tartışmaların süzgecinden geçip dini yapının ihtiyaçlarına göre şekillenmiş yapılar olmadığı herkesin malumudur. Yani Cemevlerinin oluşumu inanç merkeze alınıp, onun fikri, ruhuna ve işleyişine uygun şekilde inşa edildiğini söylemek mümkün değildir. Cem evleri, daha çok başka ihtiyaçlar için oluşmuş dernekçiliğin dönüşmüş yada isim değiştirmiş hali demek daha doğrudur. Cemevleri ile birlikte Aleviliğin yeni bir sürece girdiği onu yeniden şekillendirmeye başladığı görülmektedir. Bu bildiri tekke ve Cemevini karşılaştırıp bu değişim ve dönüşüme vurgu yapmaktadır
Turk Kulturu Ve Hacı Bektas Veli Arastırma Dergisi, 2004
Alevilikte dinî hiyerarşinin yapılanmasında cemaâtin bireyleri, cinsiyet özelliklerine göre değil... more Alevilikte dinî hiyerarşinin yapılanmasında cemaâtin bireyleri, cinsiyet özelliklerine göre değil, sahip oldukları niteliklere göre değerlendirilmektedir. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak, cemlerde, belirli bir cinsiyet ayrımı gözetilmemektedir. Kadın erkek birlikte ibadet eder. Bunun yanı sıra, kadın evliyalara duyulan saygı, dinî önderliğin sadece erkeklere ait olmadığını göstermektedir. Alevilikte Hz Ali'nin karısı Fatma'ya duyulan saygı ve hürmetin altında da yine aynı gerekçe yatmaktadır. Kadınlar, bir anlamda Fatma Ana'nın yaşayan temsilcileri olarak görülürler. Yukarıdaki temel düşünceden hareketle bu makalede, kadının Alevî Bektaşî inancındaki yeri, çeşitli yorumlar eşliğinde ele alınmıştır.

Modern dönem Aleviliğinin yeniden inşa sürecinde geçmişteki deneyim ve birikimlerden çok iyi yara... more Modern dönem Aleviliğinin yeniden inşa sürecinde geçmişteki deneyim ve birikimlerden çok iyi yararlanılamadığı tarihsel bir gerçektir. Görünen şu ki Alevi hafızasında ciddi bir boşluk oluştuğu gerçeği önümüzde durmaktadır. Günümüz insanları her şeyi yeniden keşfetmek zorunluğu ile karşı karşıyadır. Bunun doğal sonucu olarak çeşitli savrulmalar inanca uygun olmayan kimi yönelimlere de kapı açmaktadır. Aleviliğin klasik dönemi diyebileceğimiz 13-16 yy arasındaki dönemde dini mekân olarak daha çok tekkeler öne çıkmaktadır. Tekkelerin ortaya çıkması tasavvuf erbabı ve tarikatlaşma sürecinde olduğu bilinmektedir. Yani tarikatlar şekillenirken mekânlarında o dini hayata uygun olarak şekillendiği görülmektedir. Yani tekkeler hem mabet hem de karizmayı içi içe geçirmiş buna göre şekillenmiş yapılardı. Daha da önemlisi tekkelerin Alevi inancına ve işleyişine uygun olarak geliştirildiği görülmektedir. Geçmişte tekkenin içi ve dışı inancını yaşamak için uygun bir ortam oluşturuyordu. Cem evlerinin tekkelerin tersine teolojik tartışmaların süzgecinden geçip dini yapının ihtiyaçlarına göre şekillenmiş yapılar olmadığı herkesin malumudur. Yani Cemevlerinin oluşumu inanç merkeze alınıp, onun fikri, ruhuna ve işleyişine uygun şekilde inşa edildiğini söylemek mümkün değildir. Cem evleri, daha çok başka ihtiyaçlar için oluşmuş dernekçiliğin dönüşmüş yada isim değiştirmiş hali demek daha doğrudur. Cemevleri ile birlikte Aleviliğin yeni bir sürece girdiği onu yeniden şekillendirmeye başladığı görülmektedir. Bu bildiri tekke ve Cemevini karşılaştırıp bu değişim ve dönüşüme vurgu yapmaktadır

Every belief has brought its own interpretations of the life and afterlife. These varying interpr... more Every belief has brought its own interpretations of the life and afterlife. These varying interpretations have also been reflected in the approach to individuals in its own community and religious hierarchy. Let alone the approaches in different religions, each cult in the same religious has developed completely dissimilar practises. Approach against women in Alevi and Sunni faiths in Turkey forms an example of the said phenomenon. It can be argued that attitude of Bektashi faith to women is a product of early-era Sufism. There were many monasteries special to women in the region from India through Egypt. This was also the case in the Anatolia and Balkans in the following centuries. It is possible to consider the tales of saints as the texts bearing witness to the past and today. The archive records identified leave no room for doubt for this issue. It is understood from two significant sources supporting each other that the women acted not only as the dervishes in monasteries but also caliphs of the faith in the past. Similarly, the respect paid to Fatimah bint Muhammad and other women saints indicate that religious leadership is not restricted to men. ''Kadıncık Ana'' (Mother Kadıncık'') and ''Kız Ana'' (Mother Girl) who has a monastery after her name in Bulgaria are interesting examples of such leaders. It is also observed that women has continued to act as dervishes albeit less than the case in the past. However, it is known that there has been some breaking from certain past practises in Babagan Bektashi faith although traditional relations are still maintained. Our statement will try to scrutinize a long historical process.

I. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu Bildirileri, 2011
Günümüz Alevileri incelenirken en göze çarpan, dini önderler ile ritüellerdeki çeşitlilik ve ekle... more Günümüz Alevileri incelenirken en göze çarpan, dini önderler ile ritüellerdeki çeşitlilik ve ekletik görünümdür. Bu durum yer yer araştırıcıları
zora sokmakta, hatta iyi niyetlide olsa yanlış yorumlarla savrulmalarına neden olmaktadır. Fakat bu farklılaşmanın gerçek nedeni, ya da hangi tarihsel döneme ait olduğuna dair yeterince araştırmaya odaklanılmayışı da dikkat çekicidir. Bu anlamda günümüz uygulamalarının hangi dönemin ürünü olduğuna dair yeterince fikir üretilemediği gerçeği ortada durmaktadır. Bu durumun Alevi tarihinin farklı dönemlerini biraz daha dikkatli inceleme ihtiyacı çok daha önem kazanmaktadır. Bu tarihsel dönemleri ikiye ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki Hacı Bektaş Veli’nin Suluca Karahöyüğe gelişi ve faaliyetleri. İkincide Osmanlı-Safevi rekabetinin sonucu olarak Hacı Bektaş tekkesine verilen misyondur. Bu iki tarihsel dönem Alevilerin homojenleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Anadolu ve Balkan’lardaki otonom bir şekilde yaşayan Alevi gruplar Hacı Bektaş’ın ismi ve tekesinin otoritesi altında bir homojenleşme süreci başlatıldığını söylemek mümkündür. Bu durum aynı zamanda onların tek
merkezden daha iyi kontrol edilme siyasetinde en önemli nedeni olacaktır. Bu bildiride bu tarihsel dönemler mercek altına alınacaktır.
Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu Bildirileri Hacı Bektaş Veli Güneşte Zerresinden, Deryada Katresinden, 2010
dönemde kentlerde Ahilerin ne kadar güçlü ve yoğun olduğunu İbn-i Batuta bizlere göstermektedir. ... more dönemde kentlerde Ahilerin ne kadar güçlü ve yoğun olduğunu İbn-i Batuta bizlere göstermektedir. Bunların dışındaki diğer önemli bir grup da Babailerdi İbn-i Bibi, Baba İshak'la birlikte ayaklananları Havaric-i Babai diye bildiriyor.
Uluslararası Türk Dünyası İnanç Merkezleri Kongresi Bildirileri, 2004
ALEVi-BEKTAŞi İNANÇ MERKEZLERiNDEKi KADlN DERVİŞLER İbrahim BAHADIR Her inanç kendisine has bir y... more ALEVi-BEKTAŞi İNANÇ MERKEZLERiNDEKi KADlN DERVİŞLER İbrahim BAHADIR Her inanç kendisine has bir yaklaşımla Dünya ve Alıreti değerlendirip, cemaatin içindeki ve dışındakilere karşı farklı tutumlar geliştirdiği herkesin malumudur. İnançlar kendine bağlı cemaatın dini hiyerarşi içindeki organizasyonu ve toplumsal hayat içindeki iç ilişkilerin düzenlenmesini de buna göre yapmaktadır. Dinin önerdiği yaşarn içerisinde ve kendi organizasyonunda cinsiyet aynmcılığı en önemli öğelerden biridir. İnançlar bu konuda farklı tutumlar geliştirmişlerdir.

Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, 2004
Alevilikte dini hiyerarşinin yapılanmasında cemaatin bireyleri, cinsiyet özelliklerine göre değil... more Alevilikte dini hiyerarşinin yapılanmasında cemaatin bireyleri, cinsiyet özelliklerine göre değil, sahip oldukları niteliklere göre değerlendirilmektedir. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak, cemlerde, belirli bir cinsiyet ayrımı gözetilmemektedir. Kadın erkek birlikte ibadet eder. Bunun yanı sıra, kadın evliyalara duyulan saygı, dini önderliğin sadece erkeklere ait olmadığını göstermektedir. Alevilikte Hz Ali'nin karısı Fatma'ya duyulan saygı ve hürmetin altında da yine aynı gerekçe yatmaktadır. Kadınlar, bir anlamda Fatma Ana'nın yaşayan temsilcileri olarak görülürler. Yukarıdaki temel düşünceden hareketle bu makalede, kadının Alevi Bektaşi inancındaki yeri, çeşitli yorumlar eşliğinde ele alınmıştır.
ABSTRACT
In Alevite belief, the structure of religious hierarchy was built according to the quality of religious members, not for their sexuality. Asa result of this approach, there was no sexual separation in cemevleri where Alevite members worship. There, woman and men worship together. Besides this, showing respect to woman dervishes obviously indicated that the religious leadership didn't only belong to men. That is the reason why a great respect and high regard is shown to Mother Fatma, Hz. Ali's wife in Alevite belief. in one meaning, woman look as if the representatives of Mother Fatma. Following the basic thought mentioned above, in this article, the position the woman have in Alevite Bektashian Belief is determined by the help of various explanations.
Uploads
Papers by İbrahim Bahadır
zora sokmakta, hatta iyi niyetlide olsa yanlış yorumlarla savrulmalarına neden olmaktadır. Fakat bu farklılaşmanın gerçek nedeni, ya da hangi tarihsel döneme ait olduğuna dair yeterince araştırmaya odaklanılmayışı da dikkat çekicidir. Bu anlamda günümüz uygulamalarının hangi dönemin ürünü olduğuna dair yeterince fikir üretilemediği gerçeği ortada durmaktadır. Bu durumun Alevi tarihinin farklı dönemlerini biraz daha dikkatli inceleme ihtiyacı çok daha önem kazanmaktadır. Bu tarihsel dönemleri ikiye ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki Hacı Bektaş Veli’nin Suluca Karahöyüğe gelişi ve faaliyetleri. İkincide Osmanlı-Safevi rekabetinin sonucu olarak Hacı Bektaş tekkesine verilen misyondur. Bu iki tarihsel dönem Alevilerin homojenleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Anadolu ve Balkan’lardaki otonom bir şekilde yaşayan Alevi gruplar Hacı Bektaş’ın ismi ve tekesinin otoritesi altında bir homojenleşme süreci başlatıldığını söylemek mümkündür. Bu durum aynı zamanda onların tek
merkezden daha iyi kontrol edilme siyasetinde en önemli nedeni olacaktır. Bu bildiride bu tarihsel dönemler mercek altına alınacaktır.
ABSTRACT
In Alevite belief, the structure of religious hierarchy was built according to the quality of religious members, not for their sexuality. Asa result of this approach, there was no sexual separation in cemevleri where Alevite members worship. There, woman and men worship together. Besides this, showing respect to woman dervishes obviously indicated that the religious leadership didn't only belong to men. That is the reason why a great respect and high regard is shown to Mother Fatma, Hz. Ali's wife in Alevite belief. in one meaning, woman look as if the representatives of Mother Fatma. Following the basic thought mentioned above, in this article, the position the woman have in Alevite Bektashian Belief is determined by the help of various explanations.
zora sokmakta, hatta iyi niyetlide olsa yanlış yorumlarla savrulmalarına neden olmaktadır. Fakat bu farklılaşmanın gerçek nedeni, ya da hangi tarihsel döneme ait olduğuna dair yeterince araştırmaya odaklanılmayışı da dikkat çekicidir. Bu anlamda günümüz uygulamalarının hangi dönemin ürünü olduğuna dair yeterince fikir üretilemediği gerçeği ortada durmaktadır. Bu durumun Alevi tarihinin farklı dönemlerini biraz daha dikkatli inceleme ihtiyacı çok daha önem kazanmaktadır. Bu tarihsel dönemleri ikiye ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki Hacı Bektaş Veli’nin Suluca Karahöyüğe gelişi ve faaliyetleri. İkincide Osmanlı-Safevi rekabetinin sonucu olarak Hacı Bektaş tekkesine verilen misyondur. Bu iki tarihsel dönem Alevilerin homojenleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Anadolu ve Balkan’lardaki otonom bir şekilde yaşayan Alevi gruplar Hacı Bektaş’ın ismi ve tekesinin otoritesi altında bir homojenleşme süreci başlatıldığını söylemek mümkündür. Bu durum aynı zamanda onların tek
merkezden daha iyi kontrol edilme siyasetinde en önemli nedeni olacaktır. Bu bildiride bu tarihsel dönemler mercek altına alınacaktır.
ABSTRACT
In Alevite belief, the structure of religious hierarchy was built according to the quality of religious members, not for their sexuality. Asa result of this approach, there was no sexual separation in cemevleri where Alevite members worship. There, woman and men worship together. Besides this, showing respect to woman dervishes obviously indicated that the religious leadership didn't only belong to men. That is the reason why a great respect and high regard is shown to Mother Fatma, Hz. Ali's wife in Alevite belief. in one meaning, woman look as if the representatives of Mother Fatma. Following the basic thought mentioned above, in this article, the position the woman have in Alevite Bektashian Belief is determined by the help of various explanations.