
Ahmet Dinç
happy to be economist
less
Related Authors
Alpaslan Aliağaoğlu
Balikesir University
soner sağlam
Pamukkale University
Maksat Yazimov
Samsun Ondokuz Mayis University
Gülden Sağol Yüksekkaya
Marmara University
Yucel Tecirli
Cukurova University
Uploads
Books by Ahmet Dinç
İKTİSADi DÜŞÜNCESİ ADLI ESERE TAKDİM
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eseri ilk gördüğümde, rahmetli Cumhurbaşkanımız
Saparmurat Niyazow aklıma geldi çünkü cumhurbaşkanımız
Türkmenlerin millet olarak dünya arenasında olması
gerektiğinin altını defalarca çizmiş ve bunu sadece söylev olarak
bırakmayıp bizzat kendi çalışmalarını Ruhnama adlı iki eserde
toplamış ve bu eserler dünya dillerine çevirilmiştir.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserin ‘Biz iki devlet bir milletiz’ özdeyişine tam olarak
uyduğunu ve bunun ilk defa Türk dilinde basılacak olması
hasebiyle kültürümüzün kardeş ülke halkı tarafından
okunmasıyla çok yakın kültüre sahip olduğumuz görülecek.
İktisadi düşünceler adlı herhangi bir esere baktığımızda ise
gözümüze ilişenlerin A. Smith, D. Ricardo, Malthus, Mill,
Marshal, C. Menger, Keynes vb. olduğu görülecektir. Lakin bu
çalışmada okuduğum bir parağraf var ki aynen katılıyor ve
buraya yazmak istiyorum.
‘Dünya medeniyet tarihinde büyük katkıları olan İslam
büyükleri öyle eserler ortaya koymuşlar ki, bunlar asırlarca
sonra bile Avrupa üniversitelerinde okutuldu. Avrupa sanayii
devrimini ve Rönesans düşüncesini büyük ölçüde bu eserlere
borçludur. İbn-i Sina, Razi, ve Zehravi gibi ilim otoritelerinin
eserleri bilhassa tıp alanında, Batının ilmi yapılanmasında büyük
katkı sağlamışlardır. İbn-i Sina sekiz asır, Zehravi bin sene
batıda otorite olarak kabul gördüler. İbn-i Sina, Razi, Biruni,
Battani, ve Zehravi’nin her biri kendi sahalarında başı çekiyorlar.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
12
Kimi astronomiyi geliştirirken, kimi fizikte kanunlar koyarken,
kimisi de –sinüs, kosinüs- prensibiyle arzın çevresini ölçmeye
çalışıyordu. Dünyanın güneş etrafında dönüşünü 700-800 sene
önce ortaya koyuyorlardı ki Kopernik ve Galile’nin esamesi
okunmuyordu. Günümüzde teknolojinin gelişmesinin bir nevi
göstergesi robotlar olurken 800 sene önce Karaamidli
(Diyarbakırlı) İ.El-Cezeri hidrolik sistemle pekçok otomatik eser
ortaya koymuştu.’
Bu örnekleri çoğaltabiliriz; İktisadi düşünceye eserlerinde
ağırlık veren El-Farabi, Muhammed-El Gazali, ve Ibn-
Haldun’dur. Sırasıyla 10., 12. ve 14. asırlarda yaşayan bu
düşünürler A. Smith ve D. Ricardo’dan 600 ve 800 yıl önce
iktisadi düşüncelerini açıklamış olmalarına rağmen teoriler
kendilerine mal edilmemiştir.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserde adı geçen düşünürler Azadi ve Mahtumkulu 18.
asırda yaşamışlar ve düşünceleriyle devlet adamlarına, zamanın
devlet büyüklerine ve halka nasihatlarda bulunmakla bir yol
gösterici olmuşlardır. Türkmen halkının gönlünde taht kuran
bu düşünürler halkın bir nevi sözcüsü olmuş, 150 yıl sonraki
Türkmenlerin konumunu adeta görürcesine ayrılık değil birlik
olunmasını şiddetle tavsiye etmiştir. Günümüz Türkmenistan’ın
bağımsızlığının temelleri adeta 18. asırda atılmıştır.
Azadi, devlet ve devlet idareciliği konusunda, adalet, eşitlik
üzerine görüşlerini söylerken refah devletinin yolunu
göstermiştir. Tarım ve sulama hakkındaki fikirleriyle ülke
tarımının gereken önemine vurgu yaparken beri taraftan
şehirleşme ve altyapı üzerinde de durması ileri görüşlülüğün
emaresidir. Haberleşmenin vazgeçilmez önemi üzerinde duran
Azadi, üretim faktörlerinden biri olan işgücünün ilimle
ilerleyeceği tezi ise sanki günümüzü bir televizyon
Ahmet Dinç - Ramazan Çakır
13
kamerasından görüyor izlemini vermektedir.
Tüm bu istekleri elbette bir geliri gerektirmektedir. Bunun da
vergi olacağını ama halkı ezmeden halkın kalkınması adına
halkın taşıyabileceği kadar vergiden yanadır.
Azadi’nin oğlu olan Mahtumkulu ise adeta babasının
yolundan giderek babasının düşüncelerini destekler
mahiyettedir. Devlet olmanın gerekliliği ve devlete olan ihtiyaç
üzerinde durması, yaklaşık 14. asırdan bu yana devlet
kuramamış olmanın susuzluğunun giderilmesidir. Halkının
büyük sevgisine mazhar olan Mahtumkulu eşitsizliğe karşı
amansız mücadele etmiştir. Azadi’nin düşünceleri Vaaz-ı
Azad’da, Mahtumkulu’nun düşünceleri ise Seçilmiş eserler’le
günümüze ulaştırılmıştır.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserle, Yrd.Doç.Dr. Ahmet Dinç ve Yrd.Doç.Dr. Ramazan
Çakır bence büyük hizmet etmektedirler. Bu iki arkadaşımı iyi
tanırım, yaklaşık 15 yıldır Türkmenistan’da yaşamış, eğitim ve
öğretimle Türkmen gençlerine hizmet edip yol göstermişlerdir.
Bizzat yaşayarak, gözlemleyerek, ilgili kişilerle görüşerek ve
birinci el kaynakları tarayarak böyle bir eser ortaya çıkışına
sebep oldukları, dedelerimizin bir olduğu halkın torunlarının
biz de varız demelerine bir tuğla koyan bu candan misafirlerime kucak açıp teşekkür ediyorum.
29.06.2008
Türkmen Devlet Üniversitesi
İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Öğretim Üyesi
İlim ve Tehnika Dergisi Editörü
Prof.Dr. Niyazmurat HALOW
İKTİSADi DÜŞÜNCESİ ADLI ESERE TAKDİM
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eseri ilk gördüğümde, rahmetli Cumhurbaşkanımız
Saparmurat Niyazow aklıma geldi çünkü cumhurbaşkanımız
Türkmenlerin millet olarak dünya arenasında olması
gerektiğinin altını defalarca çizmiş ve bunu sadece söylev olarak
bırakmayıp bizzat kendi çalışmalarını Ruhnama adlı iki eserde
toplamış ve bu eserler dünya dillerine çevirilmiştir.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserin ‘Biz iki devlet bir milletiz’ özdeyişine tam olarak
uyduğunu ve bunun ilk defa Türk dilinde basılacak olması
hasebiyle kültürümüzün kardeş ülke halkı tarafından
okunmasıyla çok yakın kültüre sahip olduğumuz görülecek.
İktisadi düşünceler adlı herhangi bir esere baktığımızda ise
gözümüze ilişenlerin A. Smith, D. Ricardo, Malthus, Mill,
Marshal, C. Menger, Keynes vb. olduğu görülecektir. Lakin bu
çalışmada okuduğum bir parağraf var ki aynen katılıyor ve
buraya yazmak istiyorum.
‘Dünya medeniyet tarihinde büyük katkıları olan İslam
büyükleri öyle eserler ortaya koymuşlar ki, bunlar asırlarca
sonra bile Avrupa üniversitelerinde okutuldu. Avrupa sanayii
devrimini ve Rönesans düşüncesini büyük ölçüde bu eserlere
borçludur. İbn-i Sina, Razi, ve Zehravi gibi ilim otoritelerinin
eserleri bilhassa tıp alanında, Batının ilmi yapılanmasında büyük
katkı sağlamışlardır. İbn-i Sina sekiz asır, Zehravi bin sene
batıda otorite olarak kabul gördüler. İbn-i Sina, Razi, Biruni,
Battani, ve Zehravi’nin her biri kendi sahalarında başı çekiyorlar.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
12
Kimi astronomiyi geliştirirken, kimi fizikte kanunlar koyarken,
kimisi de –sinüs, kosinüs- prensibiyle arzın çevresini ölçmeye
çalışıyordu. Dünyanın güneş etrafında dönüşünü 700-800 sene
önce ortaya koyuyorlardı ki Kopernik ve Galile’nin esamesi
okunmuyordu. Günümüzde teknolojinin gelişmesinin bir nevi
göstergesi robotlar olurken 800 sene önce Karaamidli
(Diyarbakırlı) İ.El-Cezeri hidrolik sistemle pekçok otomatik eser
ortaya koymuştu.’
Bu örnekleri çoğaltabiliriz; İktisadi düşünceye eserlerinde
ağırlık veren El-Farabi, Muhammed-El Gazali, ve Ibn-
Haldun’dur. Sırasıyla 10., 12. ve 14. asırlarda yaşayan bu
düşünürler A. Smith ve D. Ricardo’dan 600 ve 800 yıl önce
iktisadi düşüncelerini açıklamış olmalarına rağmen teoriler
kendilerine mal edilmemiştir.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserde adı geçen düşünürler Azadi ve Mahtumkulu 18.
asırda yaşamışlar ve düşünceleriyle devlet adamlarına, zamanın
devlet büyüklerine ve halka nasihatlarda bulunmakla bir yol
gösterici olmuşlardır. Türkmen halkının gönlünde taht kuran
bu düşünürler halkın bir nevi sözcüsü olmuş, 150 yıl sonraki
Türkmenlerin konumunu adeta görürcesine ayrılık değil birlik
olunmasını şiddetle tavsiye etmiştir. Günümüz Türkmenistan’ın
bağımsızlığının temelleri adeta 18. asırda atılmıştır.
Azadi, devlet ve devlet idareciliği konusunda, adalet, eşitlik
üzerine görüşlerini söylerken refah devletinin yolunu
göstermiştir. Tarım ve sulama hakkındaki fikirleriyle ülke
tarımının gereken önemine vurgu yaparken beri taraftan
şehirleşme ve altyapı üzerinde de durması ileri görüşlülüğün
emaresidir. Haberleşmenin vazgeçilmez önemi üzerinde duran
Azadi, üretim faktörlerinden biri olan işgücünün ilimle
ilerleyeceği tezi ise sanki günümüzü bir televizyon
Ahmet Dinç - Ramazan Çakır
13
kamerasından görüyor izlemini vermektedir.
Tüm bu istekleri elbette bir geliri gerektirmektedir. Bunun da
vergi olacağını ama halkı ezmeden halkın kalkınması adına
halkın taşıyabileceği kadar vergiden yanadır.
Azadi’nin oğlu olan Mahtumkulu ise adeta babasının
yolundan giderek babasının düşüncelerini destekler
mahiyettedir. Devlet olmanın gerekliliği ve devlete olan ihtiyaç
üzerinde durması, yaklaşık 14. asırdan bu yana devlet
kuramamış olmanın susuzluğunun giderilmesidir. Halkının
büyük sevgisine mazhar olan Mahtumkulu eşitsizliğe karşı
amansız mücadele etmiştir. Azadi’nin düşünceleri Vaaz-ı
Azad’da, Mahtumkulu’nun düşünceleri ise Seçilmiş eserler’le
günümüze ulaştırılmıştır.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserle, Yrd.Doç.Dr. Ahmet Dinç ve Yrd.Doç.Dr. Ramazan
Çakır bence büyük hizmet etmektedirler. Bu iki arkadaşımı iyi
tanırım, yaklaşık 15 yıldır Türkmenistan’da yaşamış, eğitim ve
öğretimle Türkmen gençlerine hizmet edip yol göstermişlerdir.
Bizzat yaşayarak, gözlemleyerek, ilgili kişilerle görüşerek ve
birinci el kaynakları tarayarak böyle bir eser ortaya çıkışına
sebep oldukları, dedelerimizin bir olduğu halkın torunlarının
biz de varız demelerine bir tuğla koyan bu candan misafirlerime kucak açıp teşekkür ediyorum.
29.06.2008
Türkmen Devlet Üniversitesi
İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Öğretim Üyesi
İlim ve Tehnika Dergisi Editörü
Prof.Dr. Niyazmurat HALOW
Kitap altı bölümden oluĢmaktadır.Birinci bölümde; Türkmenistan‟a genel bakıĢ, ikinci bölümde; Türkmenistan‟ın tarihçesi, demografik yapısı, coğrafyası ve iklimi, üçüncü bölümde; Türkmenistan‟ın ekonomik ve sosyal yapısı, yatırımları, dördüncü bölümde; idari ve siyasi yapı, beĢinci bölümde; Türkmenistan Türkiye iliĢkileri ve son bölümde ise Türkmenistan anayasası ve mevzuatı, Ekler bölümünde ise, 2005-2006 yıllarındaki nüfus dağılımları, sanayi ve tarım ürünleri miktarları, ev hayvanları ve yaban hayvanları dağılımı, taĢıt sayısı ayrıca, Devlet baĢkanı, Bakanlar Kurulu Üyeleri ve Eyalet Yöneticilerinin (Valiler) isimleri verilmiĢtir.Büyük emekler verilerek hazırlanan bu çalıĢmanın konuya ilgi duyan herkese yararlı olmasını temenni ederiz.
Bu çalıĢmanın oluĢmasında Türkmenistandaki çalıĢmalarda; ilgi ve desteğini esirgemeyen Türkmenistan Milli Eğitim Bakan yardımcısı Muammer TÜRKYILMAZ‟a, Prof. Dr. Güngör TURAN‟a, Pof. Dr. Ahmet TABAKOĞLU ve desteğini esirgemeyen Türkmen Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Niyazmurat HALOW‟a teĢekkür ediyoruz.
Türkiye‟deki çalıĢmalarda basım ve yayımlanmasında; ilgi ve desteğini esirgemeyen GaziosmanpaĢa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zehra SEYFĠKLĠ‟ye, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman KARKACIER‟e, çalıĢma süresince yardımlarını esirgemeyen mesai arkadaĢlarımıza teĢekkür ederiz. Bu çalıĢmanın Türkmenistan hakkında bilgi edinmek isteyen herkese baĢvuracakları temel bir kaynak olmasını ümit ederiz.
Dr. Ahmet DİNÇ Dr. Rüştü YAYAR
Ishik Üniversitesi,Erbil Gaziosmanpaşa Üniversitesi,Tokat
Dr. Yücel EROL
Gaziosmanpaşa Üniversitesi,Tokat
Azadi, devlet ve devlet idareciliği konusunda, adalet, eşitlik üzerine görüşlerini söylerken refah devletinin yolunu göstermiştir. Tarım ve sulama hakkındaki fikirleriyle ülke tarımının gereken önemine vurgu yaparken beri taraftan şehirleşme ve altyapı üzerinde de durması ileri görüşlülüğün emaresidir. Haberleşmenin vazgeçilmez önemi üzerinde duran Azadi, üretim faktörlerinden biri olan işgücünün ilimle ilerleyeceği tezi ise sanki günümüzü bir televizyon kamerasından görüyor izlemini vermektedir.
Tüm bu istekleri elbette bir geliri gerektirmektedir. Bunun da vergi olacağını ama halkı ezmeden halkın kalkınması adına halkın taşıyabileceği kadar vergiden yanadır.
Azadi’nin oğlu olan Mahtumkulu ise adeta babasının yolundan giderek babasının düşüncelerini destekler mahiyettedir. Devlet olmanın gerekliliği ve devlete olan ihtiyaç üzerinde durması, yaklaşık 14. asırdan bu yana devlet kuramamış olmanın susuzluğunun giderilmesidir. Halkının büyük sevgisine mazhar olan Mahtumkulu eşitsizliğe karşı amansız mücadele etmiştir. Azadi’nin düşünceleri Vaaz-ı Azad’da, Mahtumkulu’nun düşünceleri ise Seçilmiş eserler’le günümüze ulaştırılmıştır.
Papers by Ahmet Dinç
Key words: Turkmenistan, Independence, Foreign Direct Investment, economic growth, economic development, Integration
İKTİSADi DÜŞÜNCESİ ADLI ESERE TAKDİM
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eseri ilk gördüğümde, rahmetli Cumhurbaşkanımız
Saparmurat Niyazow aklıma geldi çünkü cumhurbaşkanımız
Türkmenlerin millet olarak dünya arenasında olması
gerektiğinin altını defalarca çizmiş ve bunu sadece söylev olarak
bırakmayıp bizzat kendi çalışmalarını Ruhnama adlı iki eserde
toplamış ve bu eserler dünya dillerine çevirilmiştir.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserin ‘Biz iki devlet bir milletiz’ özdeyişine tam olarak
uyduğunu ve bunun ilk defa Türk dilinde basılacak olması
hasebiyle kültürümüzün kardeş ülke halkı tarafından
okunmasıyla çok yakın kültüre sahip olduğumuz görülecek.
İktisadi düşünceler adlı herhangi bir esere baktığımızda ise
gözümüze ilişenlerin A. Smith, D. Ricardo, Malthus, Mill,
Marshal, C. Menger, Keynes vb. olduğu görülecektir. Lakin bu
çalışmada okuduğum bir parağraf var ki aynen katılıyor ve
buraya yazmak istiyorum.
‘Dünya medeniyet tarihinde büyük katkıları olan İslam
büyükleri öyle eserler ortaya koymuşlar ki, bunlar asırlarca
sonra bile Avrupa üniversitelerinde okutuldu. Avrupa sanayii
devrimini ve Rönesans düşüncesini büyük ölçüde bu eserlere
borçludur. İbn-i Sina, Razi, ve Zehravi gibi ilim otoritelerinin
eserleri bilhassa tıp alanında, Batının ilmi yapılanmasında büyük
katkı sağlamışlardır. İbn-i Sina sekiz asır, Zehravi bin sene
batıda otorite olarak kabul gördüler. İbn-i Sina, Razi, Biruni,
Battani, ve Zehravi’nin her biri kendi sahalarında başı çekiyorlar.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
12
Kimi astronomiyi geliştirirken, kimi fizikte kanunlar koyarken,
kimisi de –sinüs, kosinüs- prensibiyle arzın çevresini ölçmeye
çalışıyordu. Dünyanın güneş etrafında dönüşünü 700-800 sene
önce ortaya koyuyorlardı ki Kopernik ve Galile’nin esamesi
okunmuyordu. Günümüzde teknolojinin gelişmesinin bir nevi
göstergesi robotlar olurken 800 sene önce Karaamidli
(Diyarbakırlı) İ.El-Cezeri hidrolik sistemle pekçok otomatik eser
ortaya koymuştu.’
Bu örnekleri çoğaltabiliriz; İktisadi düşünceye eserlerinde
ağırlık veren El-Farabi, Muhammed-El Gazali, ve Ibn-
Haldun’dur. Sırasıyla 10., 12. ve 14. asırlarda yaşayan bu
düşünürler A. Smith ve D. Ricardo’dan 600 ve 800 yıl önce
iktisadi düşüncelerini açıklamış olmalarına rağmen teoriler
kendilerine mal edilmemiştir.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserde adı geçen düşünürler Azadi ve Mahtumkulu 18.
asırda yaşamışlar ve düşünceleriyle devlet adamlarına, zamanın
devlet büyüklerine ve halka nasihatlarda bulunmakla bir yol
gösterici olmuşlardır. Türkmen halkının gönlünde taht kuran
bu düşünürler halkın bir nevi sözcüsü olmuş, 150 yıl sonraki
Türkmenlerin konumunu adeta görürcesine ayrılık değil birlik
olunmasını şiddetle tavsiye etmiştir. Günümüz Türkmenistan’ın
bağımsızlığının temelleri adeta 18. asırda atılmıştır.
Azadi, devlet ve devlet idareciliği konusunda, adalet, eşitlik
üzerine görüşlerini söylerken refah devletinin yolunu
göstermiştir. Tarım ve sulama hakkındaki fikirleriyle ülke
tarımının gereken önemine vurgu yaparken beri taraftan
şehirleşme ve altyapı üzerinde de durması ileri görüşlülüğün
emaresidir. Haberleşmenin vazgeçilmez önemi üzerinde duran
Azadi, üretim faktörlerinden biri olan işgücünün ilimle
ilerleyeceği tezi ise sanki günümüzü bir televizyon
Ahmet Dinç - Ramazan Çakır
13
kamerasından görüyor izlemini vermektedir.
Tüm bu istekleri elbette bir geliri gerektirmektedir. Bunun da
vergi olacağını ama halkı ezmeden halkın kalkınması adına
halkın taşıyabileceği kadar vergiden yanadır.
Azadi’nin oğlu olan Mahtumkulu ise adeta babasının
yolundan giderek babasının düşüncelerini destekler
mahiyettedir. Devlet olmanın gerekliliği ve devlete olan ihtiyaç
üzerinde durması, yaklaşık 14. asırdan bu yana devlet
kuramamış olmanın susuzluğunun giderilmesidir. Halkının
büyük sevgisine mazhar olan Mahtumkulu eşitsizliğe karşı
amansız mücadele etmiştir. Azadi’nin düşünceleri Vaaz-ı
Azad’da, Mahtumkulu’nun düşünceleri ise Seçilmiş eserler’le
günümüze ulaştırılmıştır.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserle, Yrd.Doç.Dr. Ahmet Dinç ve Yrd.Doç.Dr. Ramazan
Çakır bence büyük hizmet etmektedirler. Bu iki arkadaşımı iyi
tanırım, yaklaşık 15 yıldır Türkmenistan’da yaşamış, eğitim ve
öğretimle Türkmen gençlerine hizmet edip yol göstermişlerdir.
Bizzat yaşayarak, gözlemleyerek, ilgili kişilerle görüşerek ve
birinci el kaynakları tarayarak böyle bir eser ortaya çıkışına
sebep oldukları, dedelerimizin bir olduğu halkın torunlarının
biz de varız demelerine bir tuğla koyan bu candan misafirlerime kucak açıp teşekkür ediyorum.
29.06.2008
Türkmen Devlet Üniversitesi
İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Öğretim Üyesi
İlim ve Tehnika Dergisi Editörü
Prof.Dr. Niyazmurat HALOW
İKTİSADi DÜŞÜNCESİ ADLI ESERE TAKDİM
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eseri ilk gördüğümde, rahmetli Cumhurbaşkanımız
Saparmurat Niyazow aklıma geldi çünkü cumhurbaşkanımız
Türkmenlerin millet olarak dünya arenasında olması
gerektiğinin altını defalarca çizmiş ve bunu sadece söylev olarak
bırakmayıp bizzat kendi çalışmalarını Ruhnama adlı iki eserde
toplamış ve bu eserler dünya dillerine çevirilmiştir.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserin ‘Biz iki devlet bir milletiz’ özdeyişine tam olarak
uyduğunu ve bunun ilk defa Türk dilinde basılacak olması
hasebiyle kültürümüzün kardeş ülke halkı tarafından
okunmasıyla çok yakın kültüre sahip olduğumuz görülecek.
İktisadi düşünceler adlı herhangi bir esere baktığımızda ise
gözümüze ilişenlerin A. Smith, D. Ricardo, Malthus, Mill,
Marshal, C. Menger, Keynes vb. olduğu görülecektir. Lakin bu
çalışmada okuduğum bir parağraf var ki aynen katılıyor ve
buraya yazmak istiyorum.
‘Dünya medeniyet tarihinde büyük katkıları olan İslam
büyükleri öyle eserler ortaya koymuşlar ki, bunlar asırlarca
sonra bile Avrupa üniversitelerinde okutuldu. Avrupa sanayii
devrimini ve Rönesans düşüncesini büyük ölçüde bu eserlere
borçludur. İbn-i Sina, Razi, ve Zehravi gibi ilim otoritelerinin
eserleri bilhassa tıp alanında, Batının ilmi yapılanmasında büyük
katkı sağlamışlardır. İbn-i Sina sekiz asır, Zehravi bin sene
batıda otorite olarak kabul gördüler. İbn-i Sina, Razi, Biruni,
Battani, ve Zehravi’nin her biri kendi sahalarında başı çekiyorlar.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin Sosyo-İktisadi Düşüncesi
12
Kimi astronomiyi geliştirirken, kimi fizikte kanunlar koyarken,
kimisi de –sinüs, kosinüs- prensibiyle arzın çevresini ölçmeye
çalışıyordu. Dünyanın güneş etrafında dönüşünü 700-800 sene
önce ortaya koyuyorlardı ki Kopernik ve Galile’nin esamesi
okunmuyordu. Günümüzde teknolojinin gelişmesinin bir nevi
göstergesi robotlar olurken 800 sene önce Karaamidli
(Diyarbakırlı) İ.El-Cezeri hidrolik sistemle pekçok otomatik eser
ortaya koymuştu.’
Bu örnekleri çoğaltabiliriz; İktisadi düşünceye eserlerinde
ağırlık veren El-Farabi, Muhammed-El Gazali, ve Ibn-
Haldun’dur. Sırasıyla 10., 12. ve 14. asırlarda yaşayan bu
düşünürler A. Smith ve D. Ricardo’dan 600 ve 800 yıl önce
iktisadi düşüncelerini açıklamış olmalarına rağmen teoriler
kendilerine mal edilmemiştir.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserde adı geçen düşünürler Azadi ve Mahtumkulu 18.
asırda yaşamışlar ve düşünceleriyle devlet adamlarına, zamanın
devlet büyüklerine ve halka nasihatlarda bulunmakla bir yol
gösterici olmuşlardır. Türkmen halkının gönlünde taht kuran
bu düşünürler halkın bir nevi sözcüsü olmuş, 150 yıl sonraki
Türkmenlerin konumunu adeta görürcesine ayrılık değil birlik
olunmasını şiddetle tavsiye etmiştir. Günümüz Türkmenistan’ın
bağımsızlığının temelleri adeta 18. asırda atılmıştır.
Azadi, devlet ve devlet idareciliği konusunda, adalet, eşitlik
üzerine görüşlerini söylerken refah devletinin yolunu
göstermiştir. Tarım ve sulama hakkındaki fikirleriyle ülke
tarımının gereken önemine vurgu yaparken beri taraftan
şehirleşme ve altyapı üzerinde de durması ileri görüşlülüğün
emaresidir. Haberleşmenin vazgeçilmez önemi üzerinde duran
Azadi, üretim faktörlerinden biri olan işgücünün ilimle
ilerleyeceği tezi ise sanki günümüzü bir televizyon
Ahmet Dinç - Ramazan Çakır
13
kamerasından görüyor izlemini vermektedir.
Tüm bu istekleri elbette bir geliri gerektirmektedir. Bunun da
vergi olacağını ama halkı ezmeden halkın kalkınması adına
halkın taşıyabileceği kadar vergiden yanadır.
Azadi’nin oğlu olan Mahtumkulu ise adeta babasının
yolundan giderek babasının düşüncelerini destekler
mahiyettedir. Devlet olmanın gerekliliği ve devlete olan ihtiyaç
üzerinde durması, yaklaşık 14. asırdan bu yana devlet
kuramamış olmanın susuzluğunun giderilmesidir. Halkının
büyük sevgisine mazhar olan Mahtumkulu eşitsizliğe karşı
amansız mücadele etmiştir. Azadi’nin düşünceleri Vaaz-ı
Azad’da, Mahtumkulu’nun düşünceleri ise Seçilmiş eserler’le
günümüze ulaştırılmıştır.
Türkmen Kültürü ve Türkmenlerin sosyo-İktisadi Düşüncesi
adlı eserle, Yrd.Doç.Dr. Ahmet Dinç ve Yrd.Doç.Dr. Ramazan
Çakır bence büyük hizmet etmektedirler. Bu iki arkadaşımı iyi
tanırım, yaklaşık 15 yıldır Türkmenistan’da yaşamış, eğitim ve
öğretimle Türkmen gençlerine hizmet edip yol göstermişlerdir.
Bizzat yaşayarak, gözlemleyerek, ilgili kişilerle görüşerek ve
birinci el kaynakları tarayarak böyle bir eser ortaya çıkışına
sebep oldukları, dedelerimizin bir olduğu halkın torunlarının
biz de varız demelerine bir tuğla koyan bu candan misafirlerime kucak açıp teşekkür ediyorum.
29.06.2008
Türkmen Devlet Üniversitesi
İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Öğretim Üyesi
İlim ve Tehnika Dergisi Editörü
Prof.Dr. Niyazmurat HALOW
Kitap altı bölümden oluĢmaktadır.Birinci bölümde; Türkmenistan‟a genel bakıĢ, ikinci bölümde; Türkmenistan‟ın tarihçesi, demografik yapısı, coğrafyası ve iklimi, üçüncü bölümde; Türkmenistan‟ın ekonomik ve sosyal yapısı, yatırımları, dördüncü bölümde; idari ve siyasi yapı, beĢinci bölümde; Türkmenistan Türkiye iliĢkileri ve son bölümde ise Türkmenistan anayasası ve mevzuatı, Ekler bölümünde ise, 2005-2006 yıllarındaki nüfus dağılımları, sanayi ve tarım ürünleri miktarları, ev hayvanları ve yaban hayvanları dağılımı, taĢıt sayısı ayrıca, Devlet baĢkanı, Bakanlar Kurulu Üyeleri ve Eyalet Yöneticilerinin (Valiler) isimleri verilmiĢtir.Büyük emekler verilerek hazırlanan bu çalıĢmanın konuya ilgi duyan herkese yararlı olmasını temenni ederiz.
Bu çalıĢmanın oluĢmasında Türkmenistandaki çalıĢmalarda; ilgi ve desteğini esirgemeyen Türkmenistan Milli Eğitim Bakan yardımcısı Muammer TÜRKYILMAZ‟a, Prof. Dr. Güngör TURAN‟a, Pof. Dr. Ahmet TABAKOĞLU ve desteğini esirgemeyen Türkmen Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Niyazmurat HALOW‟a teĢekkür ediyoruz.
Türkiye‟deki çalıĢmalarda basım ve yayımlanmasında; ilgi ve desteğini esirgemeyen GaziosmanpaĢa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zehra SEYFĠKLĠ‟ye, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman KARKACIER‟e, çalıĢma süresince yardımlarını esirgemeyen mesai arkadaĢlarımıza teĢekkür ederiz. Bu çalıĢmanın Türkmenistan hakkında bilgi edinmek isteyen herkese baĢvuracakları temel bir kaynak olmasını ümit ederiz.
Dr. Ahmet DİNÇ Dr. Rüştü YAYAR
Ishik Üniversitesi,Erbil Gaziosmanpaşa Üniversitesi,Tokat
Dr. Yücel EROL
Gaziosmanpaşa Üniversitesi,Tokat
Azadi, devlet ve devlet idareciliği konusunda, adalet, eşitlik üzerine görüşlerini söylerken refah devletinin yolunu göstermiştir. Tarım ve sulama hakkındaki fikirleriyle ülke tarımının gereken önemine vurgu yaparken beri taraftan şehirleşme ve altyapı üzerinde de durması ileri görüşlülüğün emaresidir. Haberleşmenin vazgeçilmez önemi üzerinde duran Azadi, üretim faktörlerinden biri olan işgücünün ilimle ilerleyeceği tezi ise sanki günümüzü bir televizyon kamerasından görüyor izlemini vermektedir.
Tüm bu istekleri elbette bir geliri gerektirmektedir. Bunun da vergi olacağını ama halkı ezmeden halkın kalkınması adına halkın taşıyabileceği kadar vergiden yanadır.
Azadi’nin oğlu olan Mahtumkulu ise adeta babasının yolundan giderek babasının düşüncelerini destekler mahiyettedir. Devlet olmanın gerekliliği ve devlete olan ihtiyaç üzerinde durması, yaklaşık 14. asırdan bu yana devlet kuramamış olmanın susuzluğunun giderilmesidir. Halkının büyük sevgisine mazhar olan Mahtumkulu eşitsizliğe karşı amansız mücadele etmiştir. Azadi’nin düşünceleri Vaaz-ı Azad’da, Mahtumkulu’nun düşünceleri ise Seçilmiş eserler’le günümüze ulaştırılmıştır.
Key words: Turkmenistan, Independence, Foreign Direct Investment, economic growth, economic development, Integration