Sovyetler Birliği yıkılmazdan evvel merkezi hükümetin düzenleme alanına giren “su”, birliğin dağı... more Sovyetler Birliği yıkılmazdan evvel merkezi hükümetin düzenleme alanına giren “su”, birliğin dağılması ile birlikte bozulmuş ve bağımsızlığını kazanan Orta Asya ülkeleri arasında sorunlara sebebiyet vermiştir. Söz konusu yönetimin yaşandığı sorun Ceyhun ve Seyhun nehirlerinde kendisini göstermekte ve bu nehirler üzerine Tacikistan ve Kırgızistan tarafından inşa edilmek istenilen Rogun Barajı ve Kambarata-1 Barajı ile somut hale gelmektedir. Atılması planlanan bu adımlar aşağı kıyıdaş ülkeler olarak da bilinen ve nehirden gelen suya ihtiyacı olan Kazakistan ve Özbekistan tarafından tepkiyle karşılanmaktadır. Diğer bir ifadeyle, bahsedilen ülkelerin suyu farklı amaçlarla kullanma isteği ortaya çıkan sorunların kaynağını teşkil etmektedir. Sonuç olarak, soğuk savaş döneminden sonra literatüre girmiş olan geleneksel olmayan güvenlik tehditleri içerisinde sayılan “su” bu ülkeler arasında bir soruna dönüşmüştür
Doğrudan Demokrasi anlayışının imkânsızlığının anlaşıldığı modern dönemlerde demokrasinin başına ... more Doğrudan Demokrasi anlayışının imkânsızlığının anlaşıldığı modern dönemlerde demokrasinin başına eklenen temsili sıfatının anlattığı üzere demokrasi halk yönetimi ilkesini temsilcileri aracılığıyla elde etmektedir. Söz konusu temsilin en açık göstergelerinden olan partiler de bu anlamda önemli bir işlev görmektedirler. Kadro ve kitle partileri şeklinde örgütlenme yoluna giden ilk dönem partileri, özellikle 20.yy‟ın son çeyreğinde ivme kazanan ve temeli ekonomiye dayanan 19.yy söylemlerinin dışına çıkarak yatay örgütlenme modeline örnek teşkil eden yeni sosyal hareketler ile birlikte farklı modeller almaya başlamışlardır. Söz konusu temsil ilişkisi üzerine inceleme yapılmak üzere kaleme alınan bu makale Sanayi Devrimi ve Fransız Devrimi ile başlatılan toplumsal hareketler ve siyasal partiler arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir tartışma yürütmektedir. Bu çerçevede izlenecek olan yöntem siyasal partiler literatürünün incelenmesi olacaktır.
Henüz lise talebesiyken siyaset ile ilgilenmeye başlayan ve fikirleri dolayısıyla hapis cezası al... more Henüz lise talebesiyken siyaset ile ilgilenmeye başlayan ve fikirleri dolayısıyla hapis cezası alan Reha Oğuz Türkkan’ın portresini çizmeye çalışan bu makalede Türkkan’ın siyasi görüşlerinin yanında dönemin siyasi koşullarındaki tavırları da dile getirilecektir. Değişen konjonktür dolayısıyla ‘Irkçılık-Turancılık Davası’ olarak da bilinen 1944 Olaylarından hapis cezası aldığını iddia etmiş olsa da söz konusu dönemde dile getirdiği ırkçı söylemlerini zamanla törpülemiş olan Türkkan özellikle mozaiklik (melezlik) konusunda saplantıya düşercesine savunduğu görüşlerle Türk Siyasal hayatında yer edinmiştir. Yaşantısını bilmemekle birlikte dindar görüşlere sahip olduğunu gördüğümüz Türkkan, buna rağmen konu millet ise her şeyi bir kenara atacak kadar Türkçü olduğunu defaten dile getirmiş bir fikir adamıdır. Ülkünün insanlar için bir saadet kaynağı olduğunu düşünen Türkkan iç siyasette demokrasinin kişisel formdan millet formuna evrilmesini kendi ifadeleriyle disiplinli demokrasiyi savunurken, dış politikada realist çizginin önemini vurgulamaktadır.
Egemenlik siyaset biliminin en çok tartışılan ve zamanla en çok evrim geçiren konularından bir ta... more Egemenlik siyaset biliminin en çok tartışılan ve zamanla en çok evrim geçiren konularından bir tanesidir. Tarihte ilk kez Jean Bodin tarafından dillendirilen ve devlerin iktidarı ile ilişkilendirilen egemenlik, Machiavelli' den Hobbes'a ve Rousseau'ya kadar birçok siyaset düşünürü tarafından kullanılmış ve tanımlanmıştır. Bütün bu tanımlamalar ve değerlendirmelerin ötesine geçen isim olarak adlandırılan Georges Bataille da egemenlik üzerine fikirler sunmuş ve onun tarifini yapmaya çalışmıştır. Öncüllerinin ve çağdaşlarının aksine egemenliği kişisel bir olgu olarak değerlendiren Bataille, sadece Nietzsche'nin takipçisi olması itibariyle değil, aynı zamanda aşırılığı benimsemesi açısından da ilgi çekici bir düşünürdür. Faydanın reddi, içsel deneyim, arzu, ihlal (transgression) gibi kavramlarla bir yandan toplumsallığı reddeden diğer yandan egemenliğin hiyerarşik, teritoryal ve kurumsallaşmış olarak bilinen klasik tanımını kabul etmeyen Bataille, egemenliğe farklı bir pencereden bakmanın mümkün olduğunu göstermiştir. Bunun en görünen yolunun 'harcama' olduğunu ifade eden Bataille ile egemenliğin klasik tanımını yapan Bodin'i kıyaslayacak bu makalede farklar ve benzerlikler gösterilmeye çalışılmıştır.
Whichever profession a citizen occupies, s/he is supposed to live in a place where s/he is born. ... more Whichever profession a citizen occupies, s/he is supposed to live in a place where s/he is born. This is called Hukou System and it was issued around 1950s in order to control the migration. Although main aim of the system which has been reformed several times is to prevent the rural depopulation, diverse expectations and demands ensure to take form the system. Even though the residence permit system does not allow cities to be in anarchy, it creates many problems such as home-staying children, economic underdevelopment, inequality, and lack of urbanization. For the problems, the government of China decided to make some changes on the system in 2013. This paper will analyze and describe the system and then try to show the main challenges of the intended reform.
Sovyetler Birliği yıkılmazdan evvel merkezi hükümetin düzenleme alanına giren “su”, birliğin dağı... more Sovyetler Birliği yıkılmazdan evvel merkezi hükümetin düzenleme alanına giren “su”, birliğin dağılması ile birlikte bozulmuş ve bağımsızlığını kazanan Orta Asya ülkeleri arasında sorunlara sebebiyet vermiştir. Söz konusu yönetimin yaşandığı sorun Ceyhun ve Seyhun nehirlerinde kendisini göstermekte ve bu nehirler üzerine Tacikistan ve Kırgızistan tarafından inşa edilmek istenilen Rogun Barajı ve Kambarata-1 Barajı ile somut hale gelmektedir. Atılması planlanan bu adımlar aşağı kıyıdaş ülkeler olarak da bilinen ve nehirden gelen suya ihtiyacı olan Kazakistan ve Özbekistan tarafından tepkiyle karşılanmaktadır. Diğer bir ifadeyle, bahsedilen ülkelerin suyu farklı amaçlarla kullanma isteği ortaya çıkan sorunların kaynağını teşkil etmektedir. Sonuç olarak, soğuk savaş döneminden sonra literatüre girmiş olan geleneksel olmayan güvenlik tehditleri içerisinde sayılan “su” bu ülkeler arasında bir soruna dönüşmüştür
Doğrudan Demokrasi anlayışının imkânsızlığının anlaşıldığı modern dönemlerde demokrasinin başına ... more Doğrudan Demokrasi anlayışının imkânsızlığının anlaşıldığı modern dönemlerde demokrasinin başına eklenen temsili sıfatının anlattığı üzere demokrasi halk yönetimi ilkesini temsilcileri aracılığıyla elde etmektedir. Söz konusu temsilin en açık göstergelerinden olan partiler de bu anlamda önemli bir işlev görmektedirler. Kadro ve kitle partileri şeklinde örgütlenme yoluna giden ilk dönem partileri, özellikle 20.yy‟ın son çeyreğinde ivme kazanan ve temeli ekonomiye dayanan 19.yy söylemlerinin dışına çıkarak yatay örgütlenme modeline örnek teşkil eden yeni sosyal hareketler ile birlikte farklı modeller almaya başlamışlardır. Söz konusu temsil ilişkisi üzerine inceleme yapılmak üzere kaleme alınan bu makale Sanayi Devrimi ve Fransız Devrimi ile başlatılan toplumsal hareketler ve siyasal partiler arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir tartışma yürütmektedir. Bu çerçevede izlenecek olan yöntem siyasal partiler literatürünün incelenmesi olacaktır.
Henüz lise talebesiyken siyaset ile ilgilenmeye başlayan ve fikirleri dolayısıyla hapis cezası al... more Henüz lise talebesiyken siyaset ile ilgilenmeye başlayan ve fikirleri dolayısıyla hapis cezası alan Reha Oğuz Türkkan’ın portresini çizmeye çalışan bu makalede Türkkan’ın siyasi görüşlerinin yanında dönemin siyasi koşullarındaki tavırları da dile getirilecektir. Değişen konjonktür dolayısıyla ‘Irkçılık-Turancılık Davası’ olarak da bilinen 1944 Olaylarından hapis cezası aldığını iddia etmiş olsa da söz konusu dönemde dile getirdiği ırkçı söylemlerini zamanla törpülemiş olan Türkkan özellikle mozaiklik (melezlik) konusunda saplantıya düşercesine savunduğu görüşlerle Türk Siyasal hayatında yer edinmiştir. Yaşantısını bilmemekle birlikte dindar görüşlere sahip olduğunu gördüğümüz Türkkan, buna rağmen konu millet ise her şeyi bir kenara atacak kadar Türkçü olduğunu defaten dile getirmiş bir fikir adamıdır. Ülkünün insanlar için bir saadet kaynağı olduğunu düşünen Türkkan iç siyasette demokrasinin kişisel formdan millet formuna evrilmesini kendi ifadeleriyle disiplinli demokrasiyi savunurken, dış politikada realist çizginin önemini vurgulamaktadır.
Egemenlik siyaset biliminin en çok tartışılan ve zamanla en çok evrim geçiren konularından bir ta... more Egemenlik siyaset biliminin en çok tartışılan ve zamanla en çok evrim geçiren konularından bir tanesidir. Tarihte ilk kez Jean Bodin tarafından dillendirilen ve devlerin iktidarı ile ilişkilendirilen egemenlik, Machiavelli' den Hobbes'a ve Rousseau'ya kadar birçok siyaset düşünürü tarafından kullanılmış ve tanımlanmıştır. Bütün bu tanımlamalar ve değerlendirmelerin ötesine geçen isim olarak adlandırılan Georges Bataille da egemenlik üzerine fikirler sunmuş ve onun tarifini yapmaya çalışmıştır. Öncüllerinin ve çağdaşlarının aksine egemenliği kişisel bir olgu olarak değerlendiren Bataille, sadece Nietzsche'nin takipçisi olması itibariyle değil, aynı zamanda aşırılığı benimsemesi açısından da ilgi çekici bir düşünürdür. Faydanın reddi, içsel deneyim, arzu, ihlal (transgression) gibi kavramlarla bir yandan toplumsallığı reddeden diğer yandan egemenliğin hiyerarşik, teritoryal ve kurumsallaşmış olarak bilinen klasik tanımını kabul etmeyen Bataille, egemenliğe farklı bir pencereden bakmanın mümkün olduğunu göstermiştir. Bunun en görünen yolunun 'harcama' olduğunu ifade eden Bataille ile egemenliğin klasik tanımını yapan Bodin'i kıyaslayacak bu makalede farklar ve benzerlikler gösterilmeye çalışılmıştır.
Whichever profession a citizen occupies, s/he is supposed to live in a place where s/he is born. ... more Whichever profession a citizen occupies, s/he is supposed to live in a place where s/he is born. This is called Hukou System and it was issued around 1950s in order to control the migration. Although main aim of the system which has been reformed several times is to prevent the rural depopulation, diverse expectations and demands ensure to take form the system. Even though the residence permit system does not allow cities to be in anarchy, it creates many problems such as home-staying children, economic underdevelopment, inequality, and lack of urbanization. For the problems, the government of China decided to make some changes on the system in 2013. This paper will analyze and describe the system and then try to show the main challenges of the intended reform.
Uploads
Papers by Emre Şamlı