Abstract: A method is presented to determine economic harvesting policies for northern hardwood s... more Abstract: A method is presented to determine economic harvesting policies for northern hardwood stands, taking into account uncertain stand growth and prices. The method used a transition matrix giving the probability of a stand and market state in five years, given the ...
This paper describes a cutting guide for northern hardwoods designed to take into account the unc... more This paper describes a cutting guide for northern hardwoods designed to take into account the uncertain growth of forest stands and the fluctuations of product prices. It illustrates the potential for increasing markedly the returns from selectively cut northern hardwood stands. In this guide, the state of a stand is defined by the basal area per acre in pole timber, small sawmill timber, and large sawtimber. Given a particular stand state and price level, the guide suggests either doing nothing, or cutting the stand into another state. Under the assumptions made, the guide maximizes the net present value of returns over an infinite horizon. The suggested regime results in an average yield of 2.8 ft²/ac/yr of basal area, and a residual stocking of 114 ft²/ac. The average interval between cuts (cutting cycle) is 9 years. When a cut is made, it practically never includes pulpwood, but only large (15 in. +) sawtimber, and more seldom small (11 to 15 in.) sawtimber. Volumes cut vary fro...
Journal of the School of Business Administration Istanbul University, May 23, 2012
Ozet Gunumuzde geleneksel dagitim kanallari, internetten alisverisin getirdigi bazi tehditlerle k... more Ozet Gunumuzde geleneksel dagitim kanallari, internetten alisverisin getirdigi bazi tehditlerle karsi karsiya gorunmektedirler. Musterilerin deger algilarinin bu iki kanal arasinda anlamli derecede farklilik gosterebilme ihtimali, tuketicilerin alisverislerini birinden digerine kaydirma ihtimalini de beraberinde getirmektedir. Temelde, geleneksel magazalar ve sanal magazalarin tuketicilerinin deger algilamalari itibariyle ele alindigi bu calismada, ozelde, deger algilamasinin satin alma niyeti uzerindeki etkisinin geleneksel alisveris kanalinda ve internet kanalinda farklilasip farklilasmadigi incelenmistir. Bu temel amac dogrultusunda Istanbul ilinde yasayan, magazalardan ve sanal magazalardan teknolojik urun satin alan musterilerden veri toplanmistir. Elde edilen sonuclar, deger algilamasinin satin alma niyetini her iki kanalda da pozitif yonde etkiledigini ve bu etkinin internet kanalinda geleneksel kanala oranla daha fazla oldugunu isaret etmektedir. Abstract Traditional distribution channels are faced with the threats brought by the advantages of shopping on the Internet. The possibility of differences of value perception between the two alternatives, may cause a shift of shopping preference for buyers. In this study, customers of both channels are compared according to their value perceptions. Besides, this study tries to understand if the effects of value perception on consumers' buying intentions differ between the traditional buying channel and Internet channel. In order to obtain data and test the differences, questionnaires were applied to consumers buying technology products from traditional stores and Internet stores in Istanbul. The results show that value perception positively effects the buying intentions of consumers in both channels. But, this effect was relatively high on Internet channel compared to the traditional channel.
Hayvan yemleri icinde Aflatoksin B l (AFB1), hayvanlar ve boylelikle insanlar icin onemli toksik ... more Hayvan yemleri icinde Aflatoksin B l (AFB1), hayvanlar ve boylelikle insanlar icin onemli toksik olusumlardan birisidir. Bu sebepten dolayi, ot yiginlarinda AFB l'in Insidensi, cografi dagilim ve duzeyleri arastirildi. Yeni ve eski ot ornekleri Kars ilinin farkli yorelerinden toplandi. Bolgede AFB l Insidensi yeni ve eski otlarda sirasiyla % 33.08 ve % 59.26 idi. Koyler arasinda AFBl'in homojen cografi dagilimi gozlendi. Yeni ve eski ot yiginlarinda AFB1 miktarlari sirasiyla 16.93+1.24 ve 30.13+1.45 ppb idi. Ilcelerin ortalama degerleri arasinda istatistiksel onemli farkliliklar bulunamadi.
This study was aimed to show the ability of determining biomass availability and the dynamic stat... more This study was aimed to show the ability of determining biomass availability and the dynamic status of grassland available for animal production using LANDSAT satellite images by integration of Remote Sensing techniques and Geographic Information Systems. For this purpose, The Landsat 5 TM satellite images taken in 2005 were used to determine the land use including grasslands within the range of red (0.45-0.52 µm), near infra-red (0.52-0.60 µm) and infra-red (0.63-0.69 µm) bands of images. The results obtained in this study showed that within the visible and infrared region selecting one or two bands used to create images and processing, land use types and grassland areas can be determined. Furthermore, the models can be developed to open up new dimensions not only to predict green yield available for animals on pasture but also to predict the green yield consumption by animals; and to describe the dynamics of a grazing system. INTRODUCTION Total area of natural grassland in Turkey ...
This study was carried out to investigate the effect of the different protein levels on the body ... more This study was carried out to investigate the effect of the different protein levels on the body weight gain, feed consumption, feed efficiency and carcass traits in the finishing period in native Turkish geese. In the experiment, 10 weeks of age native Turkish geese were used. A total 48 geese were divided into three experimental groups, 16 geese for each. They were fed with the rations containing 10, 12.5 and 15% crude protein and 2900 kcal kg-1 metabolic energy. Body weights of the geese were found to be similar in the treatment groups 1, 2 and 3 (p>0.05). There is no significantly difference among the treatment groups in the cases of body weight gain. The most significant differences were observed in abdominal and intestinal fat weights among the treatment groups (p<0.05-0.01). Warm carcass percentage, neck, back and wing weight were determined to be significantly heavier in group 1 (p<0.05). Leg, back, intestinal+abdominal fat percentages were significant among the tre...
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
Doktora tez özeti olup, Kafkas Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Komisyonu tarafın... more Doktora tez özeti olup, Kafkas Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Komisyonu tarafından desteklenmiştir (2007VF-02) Kafkas Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, Kars-TÜRKİYE İ İl le et ti iş şi im m ((C Co or rr re es sp po on nd de en nc ce e)) ℡ ℡ +90 474 2426807/1112
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2008
Bu çalýşmada, farklý düzeyde enerji-protein içeren rasyonlarla beslemenin kazlarýn besi performan... more Bu çalýşmada, farklý düzeyde enerji-protein içeren rasyonlarla beslemenin kazlarýn besi performansý ve karkas özellikleri üzerine etkisi incelendi. Çalýşmada 1-3 günlük yaşta 60 adet kaz civcivi kullanýldý. Başlangýç döneminde (0-4 hafta) herbirinde 30'ar adet kaz civcivi bulunan iki grup oluşturuldu. Birinci gruba (G1) %20 ham protein (HP), 2900 kcal/kg metabolik enerji (ME), ME/HP oraný 145, ikinci gruba (G2) ise %23 HP, 3000 kcal/kg ME, ME/HP oraný 130 olan rasyon verildi. Başlangýç döneminde 130 ME/HP içeren rasyonla beslenen kazlar 1518 g canlý ağýrlýk kazandý (P<0.05) ve yemden yararlanma oraný G1'den daha olumlu bulundu. Denemenin büyütme döneminde (5-10 hafta) başlangýç dönemindeki gruplar, herbiri 15 kaz palazý içerecek şekilde ikişer alt gruba ayrýldý. G1 ve G2 sýrasýyla G1A ve G1B, G2A ve G2B olarak ayrýldý. G1A ve G2A'ya %17 HP, 3000 kcal/kg ME, ME/HP oraný 177, G1B ve G2B'ye ise %15 HP, 3000 kcal/kg ME, ME/HP oraný 200 olan rasyonlarla besleme uygulandý. Büyütme döneminde gruplarda ortalama canlý ağýrlýk üzerine farklý enerji-protein oranlarýnýn önemli bir etkisi saptanmadý (P>0.05). Denemede karkas randýmaný, karkas parça ve tüy ağýrlýklarý üzerine farklý enerji-protein düzeylerinin önemli bir etkisi görülmemiştir (P>0.05). Bu çalýşmada Kars'ta yetiştirilen kazlarýn başlangýç yemlerinin %23 HP, 3000 kcal/kg ME; ME/HP 130, büyütme dönemi rasyonunun da %15 HP, 3000 kcal/kg ME, ME/HP 200 içermesinin yeterli olabileceği kanýsýna varýlmýştýr.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
... Tarkan ŞAHİN * Dilek AKSU ELMALI ** İsmail KAYA * Mehmet SARI *** Özlem KAYA * ... 28. Yalç... more ... Tarkan ŞAHİN * Dilek AKSU ELMALI ** İsmail KAYA * Mehmet SARI *** Özlem KAYA * ... 28. Yalçın S, Şehu A, Onbaşılar EE, Şahin T: Broiler rasyonlarına humat ve probiyotik ilavesinin performans ...Özçelik H, Yalçın S: Broyler rasyonlarında L-karnitin ve sodyum humat kullanımı. ...
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
Bu çalışmada, farklı protein kaynağı içeren konsantre yemlerin 30, 60 ve 90 günlük besi sürelerin... more Bu çalışmada, farklı protein kaynağı içeren konsantre yemlerin 30, 60 ve 90 günlük besi sürelerinde tuj kuzularının canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı üzerine etkisi incelenerek, maliyet-fayda analizi yapıldı. Denemede materyal olarak 3 3.5 aylık yaşta sütten kesilmiş 24 baş Tuj ırkı erkek kuzu kullanıldı. Rasgele seçilen, 6 baş kuzu içeren 4 ayrı deneme grubu oluşturuldu ve gruplara aynı enerji-protein düzeyinde farklı protein kaynakları içeren konsantre yem karmaları hazırlandı. Kaba yem olarak çayır kuru otu kullanıldı. Alıştırma döneminin ardından, 30, 60 ve 90 günlük dönemler sonunda kuzuların yem tüketimi, canlı ağırlık artışları ve yemden yararlanma oranları belirlendi. 0-30 günlük dönemde toplam yem tüketimi (kg), canlı ağırlık artışı (kg) ve yemden yararlanma oranı (kg/kg) sırasıyla 32.29±1.74, 6.13±0.39 ve 5.43±0.18, 0-60 günlük dönemde sırasıyla 69.55±3.96, 11.66 ±0.78 ve 6.16±0.22, 0-90 günlük dönemde ise 110.22±5.63, 16.40±1.03 ve 6.92±0.22 olarak belirlendi. Dönemler arasında farkın önemli olduğu tespit edildi (P<0.001). Dört farklı bitkisel protein kaynağı içeren değişik konsantre yemle beslenen gruplarda 30, 60, 90 günlük dönemlerde yapılan maliyet ve gelir hesaplamaları sonucunda, işletme karlılığı bakımından 90 günlük besi süresinin uygulanabileceği ve protein kaynağı olarak ise ayçiçeği küspesinin rasyonlarda kullanılmasının daha uygun olabileceği kanısına varıldı.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
This study was carried out to determine the effects of ensiling grass with different silages addi... more This study was carried out to determine the effects of ensiling grass with different silages additives on dry matter (DM), nutrient content, pH and rumen degradability and the effects of grass silage on the digestibility and rumen parameters in the rams. Fifteen silages were ensiled as grass (with no additives), grass + 2.5% barley mixture, grass + 5% barley mixture, grass + 2.5% barley + 1% molasses + 0.5% salt mixture and grass + 5% barley + 2% molasses + 1% salt mixture with three replicates. Additionally grass with no additives was ensiled in the plastic barrels to determine the effects of this silage on the digestibility, rumen pH, ammonia nitrogen and volatile fatty acids by using three rams. The highest crude protein (CP) contents were determined in the barley, molasses and salt mixture of grass silages (10.41, 10.86%) and the highest nitrogen free extract (NFE) contents were determined in the barley mixture grass silages (44.41, 47.17%). The pH value of silages was decreased according to the amount and type of silage additives. DM and nutrient degradabilities of grass silages with or without additives left rumen incubation at different hours were found statistically different with aspect to hours and types of silage. (P<0.05). CP and DM digestibilities of grass silage in the rams were determined as 64.49 and 53.21%. Total volatile fatty acids were determined as 69.73 mmol/L. Grass silage, mixtured with barley, molasses and salt were determined the best silage with respect to the nutrient content and pH.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
Bu çalışmada, kuzuları merada otlatma ve meraya ilave konsantre yem verilmesinin besi performansı... more Bu çalışmada, kuzuları merada otlatma ve meraya ilave konsantre yem verilmesinin besi performansı, rumen pH, toplam uçucu yağ asitleri ve amonyak azotu üzerine etkisi araştırılmıştır. Ayrıca, vejetasyon dönemine bağlı olarak meranın besin madde içerikleri de belirlenmiştir. Araştırmada sütten kesilmiş 2-3 aylık yaşta, 18 baş Tuj ırkı erkek kuzu kullanılmıştır. Araştırmada kuzular 6 başlı üç gruba ayrılmıştır. Meraya ilave olarak kuzulara %18.5 HP ve 2.650 kcal/kg ME içeren konsantre yem verilmiştir. Kuzulardan 6 başı yalnız merada otlatılmış (Mera Grubu), 6 tanesine meraya ilave olarak kuzu başına 200 g konsantre yem (Mera + Ek Yem Grubu I) ve 6 baş kuzuya da meraya ek olarak 400 g konsantre yem (Mera + Ek Yem Grubu II) verilmiştir. Kuzular, günde 8 saat süreyle merada otlatılmıştır. Ek yemler merada otlatma sonrası verilmiş ve kuzuların günde iki defa su içmeleri sağlanmıştır. Hayvanlar ayda bir tartılarak canlı ağırlık artışları belirlenmiştir. Araştırma 3 ay sürdürülmüştür. Merada otlatma ve ilave konsantre yem verilmesi, kuzuların canlı ağırlıklarında bir fark oluşturmamıştır (P>0.05). Günlük canlı ağırlık artışı merada otlayan, meraya ilave 200 g ve 400 g konsantre yem verilen kuzularda sırasıyla günde 153, 161 ve 183 g olarak belirlenmiştir. Merada otlatma ve ilave konsantre yem verilmesinin kuzuların rumen sıvısı pH, TUYA ve NH3-N değerlerinde herhangi bir farklılık oluşturmadığı saptanmıştır (P>0.05). Meranın KM ve HS içeriği vejetasyonun ilerlemesiyle atarken (%31.33-74.89, %29.08-34.68), HP içeriği ise %11.01'den %6.25'e inmiştir (P<0.05). Sonuç olarak, meraya ilave konsantre yem verilmesinin kuzularda performans ve rumen parametrelerinde bir farklılık oluşturmadığı saptanmıştır. Meranın besin madde içeriğinde ise vejetasyona bağlı olarak önemli değişikliklerin olduğu belirlenmiştir.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2007
Bu araştırma, buğday ve arpaya dayalı bıldırcın rasyonuna değişik oranlarda enzim katılmasının ca... more Bu araştırma, buğday ve arpaya dayalı bıldırcın rasyonuna değişik oranlarda enzim katılmasının canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve karkas randımanı ile serum biyokimyasal parametreleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada toplam 200 adet günlük Japon bıldırcın civcivi (Coturnix coturnix japonica) kullanılmıştır. Her birinde 50 tane hayvan bulunan bir kontrol ve üç deneme grubu düzenlenmiştir. Gruplar ise 25 civciv içeren iki tekrar grubuna ayrılmıştır. Kontrol grubu katkısız temel rasyonla beslenmiş, 1, 2 ve 3. deneme grupları rasyonlarına sırasıyla 500, 1000 ve 1500 ppm enzim katılmıştır. Araştırma 5 hafta sürdürülmüştür. Araştırma sonunda buğday ve arpaya dayalı bıldırcın rasyonlarına enzim ilavesi canlı ağırlık, karkas randımanı, serum glukoz, kolesterol, total protein, trigliserid ve albumin seviyelerinde gruplar arasında istatistiksel bir fark oluşturmamıştır (p>0.05). Araştırma süresince gruplarda yemden yararlanma oranları kontrol ve deneme gruplarına sırasıyla 3.26, 3.27, 3.10 ve 3.03 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak, buğday ve arpa ağırlıklı rasyona enzim ilavesinin bıldırcınlarda besi performansı, karkas randımanı ve bazı serum biyokimyasal değerleri üzerine önemli bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
In this study, two different grazing management systems were evaluated for not only sustainable a... more In this study, two different grazing management systems were evaluated for not only sustainable agricultural systems but also for better monitoring the environment and conserving natural resources in the highlands of the eastern Turkey in Kars province. For this purpose an experiment was conducted to compare two grazing areas; one with naturally growing (NG) and the other one with artificial fertilizer applied (FG). Two grassland areas were chosen next to each other and fertilised with CAN fertilizer (calcium ammonium nitrate) and TSP (triple super phosphate) at the rate of 180 and 190 kg/ha respectively, the other area was set without fertiliser application. The results showed that there were no statistical differences (P>0.05) in botanical composition between NG and FG areas. Mean biomass dry matter per quadrat (1 m x 1 m) and sward height in NG and FG was statistically significant (P<0.05), 179 g and 382 g and 15 and 29 cm respectively. However, there were no statistical significant differences (P>0.05) in organic matter and mineral content of the soil between NG and FG during the experimental period, except K, Na, Fe, Zn and N contents. Therefore, it was concluded that there was no use in applying chemical fertiliser by considering the long-term adverse effects in the highlands of the eastern part of Turkey in order to sustain and preserve the quality of natural grasslands, animal production systems and environment as a whole.
The aim of the current study was to determine whether a rumen protected palm oil based diet affec... more The aim of the current study was to determine whether a rumen protected palm oil based diet affect malondialdehyde (MDA), glutathione peroxidase (GSH-Px), reduced glutathione (rGSH) and vitamin A levels in the tissues of cornu uteri, corpus uteri and corpus luteum over the barley based isoenergetic and isonitrogenous diet, and whether the response is different between ewes and ewe-lambs. During the breeding season, half of Morkaraman ewes (2-4-year-old, n ¼ 10) and ewe-lambs (7-8-months-old, n ¼ 10) was offered a barley based diet and the other half was offered a protected palm oil based diet for 42 AE 0.7 days. At the end of the experiment all animals were slaughtered and measurements carried out in the tissues collected. In all animals tested, cornu uteri had the highest MDA levels followed by corpus uteri and corpus luteum ðP < 0:01Þ but no differences were between the tissues observed in GSH-Px and rGSH levels ðP > 0:05Þ. Vitamin A levels were, however, higher in corpus luteum than in cornu uteri and corpus uteri ðP < 0:05Þ. Corpus uteri MDA levels were not different ðP > 0:05Þ but rGSH levels were higher for the palm oil fed groups ðP < 0:05Þ. GSH-Px and rGSH levels were higher for ewe-lambs than ewes ðP < 0:05Þ. In conclusion, it appears that MDA, rGSH, GSH-Px, and vitamin A work in a different fashion for corpus uteri, cornu uteri and corpus luteum, and for ewes and ewe-lambs. Dietary palm oil did not significantly affect the parameters studied except higher rGSH levels in corpus uteri. Levels of antioxidatively active substances, such as rGSH and GSH-Px were lower in ewes compared with those in ewe-lambs.
Abstract: A method is presented to determine economic harvesting policies for northern hardwood s... more Abstract: A method is presented to determine economic harvesting policies for northern hardwood stands, taking into account uncertain stand growth and prices. The method used a transition matrix giving the probability of a stand and market state in five years, given the ...
This paper describes a cutting guide for northern hardwoods designed to take into account the unc... more This paper describes a cutting guide for northern hardwoods designed to take into account the uncertain growth of forest stands and the fluctuations of product prices. It illustrates the potential for increasing markedly the returns from selectively cut northern hardwood stands. In this guide, the state of a stand is defined by the basal area per acre in pole timber, small sawmill timber, and large sawtimber. Given a particular stand state and price level, the guide suggests either doing nothing, or cutting the stand into another state. Under the assumptions made, the guide maximizes the net present value of returns over an infinite horizon. The suggested regime results in an average yield of 2.8 ft²/ac/yr of basal area, and a residual stocking of 114 ft²/ac. The average interval between cuts (cutting cycle) is 9 years. When a cut is made, it practically never includes pulpwood, but only large (15 in. +) sawtimber, and more seldom small (11 to 15 in.) sawtimber. Volumes cut vary fro...
Journal of the School of Business Administration Istanbul University, May 23, 2012
Ozet Gunumuzde geleneksel dagitim kanallari, internetten alisverisin getirdigi bazi tehditlerle k... more Ozet Gunumuzde geleneksel dagitim kanallari, internetten alisverisin getirdigi bazi tehditlerle karsi karsiya gorunmektedirler. Musterilerin deger algilarinin bu iki kanal arasinda anlamli derecede farklilik gosterebilme ihtimali, tuketicilerin alisverislerini birinden digerine kaydirma ihtimalini de beraberinde getirmektedir. Temelde, geleneksel magazalar ve sanal magazalarin tuketicilerinin deger algilamalari itibariyle ele alindigi bu calismada, ozelde, deger algilamasinin satin alma niyeti uzerindeki etkisinin geleneksel alisveris kanalinda ve internet kanalinda farklilasip farklilasmadigi incelenmistir. Bu temel amac dogrultusunda Istanbul ilinde yasayan, magazalardan ve sanal magazalardan teknolojik urun satin alan musterilerden veri toplanmistir. Elde edilen sonuclar, deger algilamasinin satin alma niyetini her iki kanalda da pozitif yonde etkiledigini ve bu etkinin internet kanalinda geleneksel kanala oranla daha fazla oldugunu isaret etmektedir. Abstract Traditional distribution channels are faced with the threats brought by the advantages of shopping on the Internet. The possibility of differences of value perception between the two alternatives, may cause a shift of shopping preference for buyers. In this study, customers of both channels are compared according to their value perceptions. Besides, this study tries to understand if the effects of value perception on consumers' buying intentions differ between the traditional buying channel and Internet channel. In order to obtain data and test the differences, questionnaires were applied to consumers buying technology products from traditional stores and Internet stores in Istanbul. The results show that value perception positively effects the buying intentions of consumers in both channels. But, this effect was relatively high on Internet channel compared to the traditional channel.
Hayvan yemleri icinde Aflatoksin B l (AFB1), hayvanlar ve boylelikle insanlar icin onemli toksik ... more Hayvan yemleri icinde Aflatoksin B l (AFB1), hayvanlar ve boylelikle insanlar icin onemli toksik olusumlardan birisidir. Bu sebepten dolayi, ot yiginlarinda AFB l'in Insidensi, cografi dagilim ve duzeyleri arastirildi. Yeni ve eski ot ornekleri Kars ilinin farkli yorelerinden toplandi. Bolgede AFB l Insidensi yeni ve eski otlarda sirasiyla % 33.08 ve % 59.26 idi. Koyler arasinda AFBl'in homojen cografi dagilimi gozlendi. Yeni ve eski ot yiginlarinda AFB1 miktarlari sirasiyla 16.93+1.24 ve 30.13+1.45 ppb idi. Ilcelerin ortalama degerleri arasinda istatistiksel onemli farkliliklar bulunamadi.
This study was aimed to show the ability of determining biomass availability and the dynamic stat... more This study was aimed to show the ability of determining biomass availability and the dynamic status of grassland available for animal production using LANDSAT satellite images by integration of Remote Sensing techniques and Geographic Information Systems. For this purpose, The Landsat 5 TM satellite images taken in 2005 were used to determine the land use including grasslands within the range of red (0.45-0.52 µm), near infra-red (0.52-0.60 µm) and infra-red (0.63-0.69 µm) bands of images. The results obtained in this study showed that within the visible and infrared region selecting one or two bands used to create images and processing, land use types and grassland areas can be determined. Furthermore, the models can be developed to open up new dimensions not only to predict green yield available for animals on pasture but also to predict the green yield consumption by animals; and to describe the dynamics of a grazing system. INTRODUCTION Total area of natural grassland in Turkey ...
This study was carried out to investigate the effect of the different protein levels on the body ... more This study was carried out to investigate the effect of the different protein levels on the body weight gain, feed consumption, feed efficiency and carcass traits in the finishing period in native Turkish geese. In the experiment, 10 weeks of age native Turkish geese were used. A total 48 geese were divided into three experimental groups, 16 geese for each. They were fed with the rations containing 10, 12.5 and 15% crude protein and 2900 kcal kg-1 metabolic energy. Body weights of the geese were found to be similar in the treatment groups 1, 2 and 3 (p>0.05). There is no significantly difference among the treatment groups in the cases of body weight gain. The most significant differences were observed in abdominal and intestinal fat weights among the treatment groups (p<0.05-0.01). Warm carcass percentage, neck, back and wing weight were determined to be significantly heavier in group 1 (p<0.05). Leg, back, intestinal+abdominal fat percentages were significant among the tre...
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
Doktora tez özeti olup, Kafkas Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Komisyonu tarafın... more Doktora tez özeti olup, Kafkas Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Komisyonu tarafından desteklenmiştir (2007VF-02) Kafkas Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, Kars-TÜRKİYE İ İl le et ti iş şi im m ((C Co or rr re es sp po on nd de en nc ce e)) ℡ ℡ +90 474 2426807/1112
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2008
Bu çalýşmada, farklý düzeyde enerji-protein içeren rasyonlarla beslemenin kazlarýn besi performan... more Bu çalýşmada, farklý düzeyde enerji-protein içeren rasyonlarla beslemenin kazlarýn besi performansý ve karkas özellikleri üzerine etkisi incelendi. Çalýşmada 1-3 günlük yaşta 60 adet kaz civcivi kullanýldý. Başlangýç döneminde (0-4 hafta) herbirinde 30'ar adet kaz civcivi bulunan iki grup oluşturuldu. Birinci gruba (G1) %20 ham protein (HP), 2900 kcal/kg metabolik enerji (ME), ME/HP oraný 145, ikinci gruba (G2) ise %23 HP, 3000 kcal/kg ME, ME/HP oraný 130 olan rasyon verildi. Başlangýç döneminde 130 ME/HP içeren rasyonla beslenen kazlar 1518 g canlý ağýrlýk kazandý (P<0.05) ve yemden yararlanma oraný G1'den daha olumlu bulundu. Denemenin büyütme döneminde (5-10 hafta) başlangýç dönemindeki gruplar, herbiri 15 kaz palazý içerecek şekilde ikişer alt gruba ayrýldý. G1 ve G2 sýrasýyla G1A ve G1B, G2A ve G2B olarak ayrýldý. G1A ve G2A'ya %17 HP, 3000 kcal/kg ME, ME/HP oraný 177, G1B ve G2B'ye ise %15 HP, 3000 kcal/kg ME, ME/HP oraný 200 olan rasyonlarla besleme uygulandý. Büyütme döneminde gruplarda ortalama canlý ağýrlýk üzerine farklý enerji-protein oranlarýnýn önemli bir etkisi saptanmadý (P>0.05). Denemede karkas randýmaný, karkas parça ve tüy ağýrlýklarý üzerine farklý enerji-protein düzeylerinin önemli bir etkisi görülmemiştir (P>0.05). Bu çalýşmada Kars'ta yetiştirilen kazlarýn başlangýç yemlerinin %23 HP, 3000 kcal/kg ME; ME/HP 130, büyütme dönemi rasyonunun da %15 HP, 3000 kcal/kg ME, ME/HP 200 içermesinin yeterli olabileceği kanýsýna varýlmýştýr.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
... Tarkan ŞAHİN * Dilek AKSU ELMALI ** İsmail KAYA * Mehmet SARI *** Özlem KAYA * ... 28. Yalç... more ... Tarkan ŞAHİN * Dilek AKSU ELMALI ** İsmail KAYA * Mehmet SARI *** Özlem KAYA * ... 28. Yalçın S, Şehu A, Onbaşılar EE, Şahin T: Broiler rasyonlarına humat ve probiyotik ilavesinin performans ...Özçelik H, Yalçın S: Broyler rasyonlarında L-karnitin ve sodyum humat kullanımı. ...
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
Bu çalışmada, farklı protein kaynağı içeren konsantre yemlerin 30, 60 ve 90 günlük besi sürelerin... more Bu çalışmada, farklı protein kaynağı içeren konsantre yemlerin 30, 60 ve 90 günlük besi sürelerinde tuj kuzularının canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı üzerine etkisi incelenerek, maliyet-fayda analizi yapıldı. Denemede materyal olarak 3 3.5 aylık yaşta sütten kesilmiş 24 baş Tuj ırkı erkek kuzu kullanıldı. Rasgele seçilen, 6 baş kuzu içeren 4 ayrı deneme grubu oluşturuldu ve gruplara aynı enerji-protein düzeyinde farklı protein kaynakları içeren konsantre yem karmaları hazırlandı. Kaba yem olarak çayır kuru otu kullanıldı. Alıştırma döneminin ardından, 30, 60 ve 90 günlük dönemler sonunda kuzuların yem tüketimi, canlı ağırlık artışları ve yemden yararlanma oranları belirlendi. 0-30 günlük dönemde toplam yem tüketimi (kg), canlı ağırlık artışı (kg) ve yemden yararlanma oranı (kg/kg) sırasıyla 32.29±1.74, 6.13±0.39 ve 5.43±0.18, 0-60 günlük dönemde sırasıyla 69.55±3.96, 11.66 ±0.78 ve 6.16±0.22, 0-90 günlük dönemde ise 110.22±5.63, 16.40±1.03 ve 6.92±0.22 olarak belirlendi. Dönemler arasında farkın önemli olduğu tespit edildi (P<0.001). Dört farklı bitkisel protein kaynağı içeren değişik konsantre yemle beslenen gruplarda 30, 60, 90 günlük dönemlerde yapılan maliyet ve gelir hesaplamaları sonucunda, işletme karlılığı bakımından 90 günlük besi süresinin uygulanabileceği ve protein kaynağı olarak ise ayçiçeği küspesinin rasyonlarda kullanılmasının daha uygun olabileceği kanısına varıldı.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
This study was carried out to determine the effects of ensiling grass with different silages addi... more This study was carried out to determine the effects of ensiling grass with different silages additives on dry matter (DM), nutrient content, pH and rumen degradability and the effects of grass silage on the digestibility and rumen parameters in the rams. Fifteen silages were ensiled as grass (with no additives), grass + 2.5% barley mixture, grass + 5% barley mixture, grass + 2.5% barley + 1% molasses + 0.5% salt mixture and grass + 5% barley + 2% molasses + 1% salt mixture with three replicates. Additionally grass with no additives was ensiled in the plastic barrels to determine the effects of this silage on the digestibility, rumen pH, ammonia nitrogen and volatile fatty acids by using three rams. The highest crude protein (CP) contents were determined in the barley, molasses and salt mixture of grass silages (10.41, 10.86%) and the highest nitrogen free extract (NFE) contents were determined in the barley mixture grass silages (44.41, 47.17%). The pH value of silages was decreased according to the amount and type of silage additives. DM and nutrient degradabilities of grass silages with or without additives left rumen incubation at different hours were found statistically different with aspect to hours and types of silage. (P<0.05). CP and DM digestibilities of grass silage in the rams were determined as 64.49 and 53.21%. Total volatile fatty acids were determined as 69.73 mmol/L. Grass silage, mixtured with barley, molasses and salt were determined the best silage with respect to the nutrient content and pH.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
Bu çalışmada, kuzuları merada otlatma ve meraya ilave konsantre yem verilmesinin besi performansı... more Bu çalışmada, kuzuları merada otlatma ve meraya ilave konsantre yem verilmesinin besi performansı, rumen pH, toplam uçucu yağ asitleri ve amonyak azotu üzerine etkisi araştırılmıştır. Ayrıca, vejetasyon dönemine bağlı olarak meranın besin madde içerikleri de belirlenmiştir. Araştırmada sütten kesilmiş 2-3 aylık yaşta, 18 baş Tuj ırkı erkek kuzu kullanılmıştır. Araştırmada kuzular 6 başlı üç gruba ayrılmıştır. Meraya ilave olarak kuzulara %18.5 HP ve 2.650 kcal/kg ME içeren konsantre yem verilmiştir. Kuzulardan 6 başı yalnız merada otlatılmış (Mera Grubu), 6 tanesine meraya ilave olarak kuzu başına 200 g konsantre yem (Mera + Ek Yem Grubu I) ve 6 baş kuzuya da meraya ek olarak 400 g konsantre yem (Mera + Ek Yem Grubu II) verilmiştir. Kuzular, günde 8 saat süreyle merada otlatılmıştır. Ek yemler merada otlatma sonrası verilmiş ve kuzuların günde iki defa su içmeleri sağlanmıştır. Hayvanlar ayda bir tartılarak canlı ağırlık artışları belirlenmiştir. Araştırma 3 ay sürdürülmüştür. Merada otlatma ve ilave konsantre yem verilmesi, kuzuların canlı ağırlıklarında bir fark oluşturmamıştır (P>0.05). Günlük canlı ağırlık artışı merada otlayan, meraya ilave 200 g ve 400 g konsantre yem verilen kuzularda sırasıyla günde 153, 161 ve 183 g olarak belirlenmiştir. Merada otlatma ve ilave konsantre yem verilmesinin kuzuların rumen sıvısı pH, TUYA ve NH3-N değerlerinde herhangi bir farklılık oluşturmadığı saptanmıştır (P>0.05). Meranın KM ve HS içeriği vejetasyonun ilerlemesiyle atarken (%31.33-74.89, %29.08-34.68), HP içeriği ise %11.01'den %6.25'e inmiştir (P<0.05). Sonuç olarak, meraya ilave konsantre yem verilmesinin kuzularda performans ve rumen parametrelerinde bir farklılık oluşturmadığı saptanmıştır. Meranın besin madde içeriğinde ise vejetasyona bağlı olarak önemli değişikliklerin olduğu belirlenmiştir.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2007
Bu araştırma, buğday ve arpaya dayalı bıldırcın rasyonuna değişik oranlarda enzim katılmasının ca... more Bu araştırma, buğday ve arpaya dayalı bıldırcın rasyonuna değişik oranlarda enzim katılmasının canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve karkas randımanı ile serum biyokimyasal parametreleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada toplam 200 adet günlük Japon bıldırcın civcivi (Coturnix coturnix japonica) kullanılmıştır. Her birinde 50 tane hayvan bulunan bir kontrol ve üç deneme grubu düzenlenmiştir. Gruplar ise 25 civciv içeren iki tekrar grubuna ayrılmıştır. Kontrol grubu katkısız temel rasyonla beslenmiş, 1, 2 ve 3. deneme grupları rasyonlarına sırasıyla 500, 1000 ve 1500 ppm enzim katılmıştır. Araştırma 5 hafta sürdürülmüştür. Araştırma sonunda buğday ve arpaya dayalı bıldırcın rasyonlarına enzim ilavesi canlı ağırlık, karkas randımanı, serum glukoz, kolesterol, total protein, trigliserid ve albumin seviyelerinde gruplar arasında istatistiksel bir fark oluşturmamıştır (p>0.05). Araştırma süresince gruplarda yemden yararlanma oranları kontrol ve deneme gruplarına sırasıyla 3.26, 3.27, 3.10 ve 3.03 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak, buğday ve arpa ağırlıklı rasyona enzim ilavesinin bıldırcınlarda besi performansı, karkas randımanı ve bazı serum biyokimyasal değerleri üzerine önemli bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2009
In this study, two different grazing management systems were evaluated for not only sustainable a... more In this study, two different grazing management systems were evaluated for not only sustainable agricultural systems but also for better monitoring the environment and conserving natural resources in the highlands of the eastern Turkey in Kars province. For this purpose an experiment was conducted to compare two grazing areas; one with naturally growing (NG) and the other one with artificial fertilizer applied (FG). Two grassland areas were chosen next to each other and fertilised with CAN fertilizer (calcium ammonium nitrate) and TSP (triple super phosphate) at the rate of 180 and 190 kg/ha respectively, the other area was set without fertiliser application. The results showed that there were no statistical differences (P>0.05) in botanical composition between NG and FG areas. Mean biomass dry matter per quadrat (1 m x 1 m) and sward height in NG and FG was statistically significant (P<0.05), 179 g and 382 g and 15 and 29 cm respectively. However, there were no statistical significant differences (P>0.05) in organic matter and mineral content of the soil between NG and FG during the experimental period, except K, Na, Fe, Zn and N contents. Therefore, it was concluded that there was no use in applying chemical fertiliser by considering the long-term adverse effects in the highlands of the eastern part of Turkey in order to sustain and preserve the quality of natural grasslands, animal production systems and environment as a whole.
The aim of the current study was to determine whether a rumen protected palm oil based diet affec... more The aim of the current study was to determine whether a rumen protected palm oil based diet affect malondialdehyde (MDA), glutathione peroxidase (GSH-Px), reduced glutathione (rGSH) and vitamin A levels in the tissues of cornu uteri, corpus uteri and corpus luteum over the barley based isoenergetic and isonitrogenous diet, and whether the response is different between ewes and ewe-lambs. During the breeding season, half of Morkaraman ewes (2-4-year-old, n ¼ 10) and ewe-lambs (7-8-months-old, n ¼ 10) was offered a barley based diet and the other half was offered a protected palm oil based diet for 42 AE 0.7 days. At the end of the experiment all animals were slaughtered and measurements carried out in the tissues collected. In all animals tested, cornu uteri had the highest MDA levels followed by corpus uteri and corpus luteum ðP < 0:01Þ but no differences were between the tissues observed in GSH-Px and rGSH levels ðP > 0:05Þ. Vitamin A levels were, however, higher in corpus luteum than in cornu uteri and corpus uteri ðP < 0:05Þ. Corpus uteri MDA levels were not different ðP > 0:05Þ but rGSH levels were higher for the palm oil fed groups ðP < 0:05Þ. GSH-Px and rGSH levels were higher for ewe-lambs than ewes ðP < 0:05Þ. In conclusion, it appears that MDA, rGSH, GSH-Px, and vitamin A work in a different fashion for corpus uteri, cornu uteri and corpus luteum, and for ewes and ewe-lambs. Dietary palm oil did not significantly affect the parameters studied except higher rGSH levels in corpus uteri. Levels of antioxidatively active substances, such as rGSH and GSH-Px were lower in ewes compared with those in ewe-lambs.
Uploads
Papers by ısmaıl kaya