
Emrah Kırımsoy
Related Authors
züleyha keskin
Yuzuncu Yil University
Betül Durmuş
Hertie School
İlayda Eskitaşçıoğlu
Koç University
Aslıhan Ardıç Çobaner
Mersin University
Aysun Koca
Yildiz Technical University
Turkish Review of Communication Studies
Marmara University
Gülşah Konuk
Istanbul University
kerim şen
Eskisehir Osmangazi University, Turkey
Kamil Kurtul
Unicef
Özge ÜSTÜN
Giresun University
InterestsView All (6)
Uploads
Books by Emrah Kırımsoy
Çocuğa yönelik şiddet de aynı şekilde. Çocuğa yönelik şiddet bir insan hakları ihlali olarak karşımızda durmaya devam ediyor. Şiddet zaman zaman şekil değiştiriyor, zaman zaman çeşitli nedenlerle yeniden üretiliyor, bazen artıyor, bazense daha görünür oluyor… Ama ne yazık ki tüm çocuklar şiddetin değişik biçimlerine, değişik ortamlarda ve değişik failler tarafından maruz kalmaya devam ediyor.
Şiddet biçim değiştirse de, fail farklılaşsa da çocukların şiddete maruz kalması hep benzer bir mekanizmayla, benzer bir sistemle gerçekleşiyor: Gücün ve erkin kötüye kullanımıyla.
Çocuğa karşı şiddeti ortadan kaldırmanın yolu da bu mekanizmayı/sistemi tüm aktörleriyle ve ilişki biçimleriyle anlamak ve etkili stratejiler geliştirmekle mümkün.
2008 yılında Helsinki Yurttaşlar Derneği tarafından gerçekleştirilen “İşkencenin Stratejik Haritalandırılması” çalışması kapsamında karşılaştığımız stratejik haritalama yönteminin böyle bir olanağı bize sunabileceğini anladığımızda çok heyecanlanmıştık. Bu heyecan hak ihlallerini çok boyutla anlama yaklaşımımızla birleşince şu anda elinizde tutmuş olduğunuz yayını da içeren projenin temelini oluşturdu.
Bu proje ile amacımız karmaşık ve çok boyutlu olan “çocuğa yönelik şiddet” olgusunun ortadan kaldırılması için çocuğa yönelik şiddeti tüm boyutlarıyla ve aktörleriyle görebileceğimiz bir resmi ortaya koymak, bu resim üzerinden alanda çalışma yapacak sivil toplum örgütlerinin stratejik düşünmesine olanak sağlayacak araçları sunmak ve örgütlerin bu yöndeki etkisinin güçlenmesine destek olmaktı.
Çocuk Çalışmaları Birimi ve Gündem Çocuk Derneği ortaklığında gerçekleştirdiğimiz proje AB Türkiye Delegasyonu tarafından Demokrasi ve İnsan Hakları Programı kapsamında desteklendi. Aralık 2012 tarihinde başlayan ve 18 ay süren çalışmamız sonucunda elinizdeki raporda yer alan 6 adet çocuğa yönelik şiddet vakasını alanda çalışan sivil toplum örgütüyle birlikte oluşturduk.
Bu haritalar ile haritaların sonucunda oluşan politika belgeleri ve eylem planları Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul, Mersin ve Trabzon illerinden katılımcılarla çocuğa yönelik şiddeti tüm boyutlarıyla tartıştığımız, kör noktaları belirlemeye çabaladığımız, şiddeti meşrulaştıran arka plana ilişkin sosyolojik ve ideolojik okumalar yaptığımız bir sürecin sonunda gerçekleşti. Elbette ki böyle bir sürecin tüm katılımcı örgütler ve temsilcileri açısından çocuklar için daha iyi bir dünya çabasında cesaretlendirici olduğunu iç rahatlığıyla söyleyebiliriz.
Cesaretlendirici oldu çünkü Umberto Eco’nun dediği gibi aslında “Sistemin tek kalbi yok” ve bu yöntem bize bunu bir kere daha gösterdi. Evet çocuğa yönelik şiddet büyük ve ortadan kaldırılması çok zor bir sistem. Aktörleriyle, arka planı oluşturan ideolojileriyle, sistemi belirleyen mevzuatı ve uygulamalarıyla çok büyük bir sistem. Ancak stratejik haritalama yöntemi bize bu sistemin ortadan kaldırılması için odaklanabileceğimiz birden fazla odağı ve görünmeyeni görmemize yardımcı oldu. Bilmediğimiz şeyler değildi belki ama her birini yanyana ve her birinin birbirini nasıl da etkilediğini görmek, belki bir adım uzaktan bakmak ve en önemlisi şiddete maruz kalan çocuğun da gücü olduğunu fark etmek bizi cesaretlendirdi.
Umarız ki bu süreci ve edindiğimiz cesareti elinizdeki yayınla size aktarabilmişizdir. Ve dileğimiz burada yer alan haritaların, müdahale alanlarının ve yer alan önerilerin çocuğa karşı şiddetin ortadan kaldırılmasındaki çabaya katkı sunması.
Bu süreçte birlikte çalışmanın, bir düğümü birlikte çözmenin keyfini yaşadığımız tüm katılımcı örgütler (Anne Çocuk Eğitim Vakfı, Çakıl Derneği, Çocuk Hemşireciliği Derneği, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Göç ve İnsani Yardım Vakfı, Hayata Destek Derneği, İnsan Hakları Derneği, Kadın Erkek Birlikte Sosyal Eşitlik Derneği, Kamer, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Türkiye Sokak Çocukları Vakfı, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Psikolojik Danışmanlar Derneği), temsilcilerine ve şiddet konusunda birlikte düşünme olanağı bulduğumuz alan danışmanlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz…
Gündem Çocuk Derneği & Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi
Yaşama Tutun İzleme Çalışması ile devlet koruması altında iken reşit olmadan mahkeme kararı ile koruma kararı kaldırılan 51 çocuk ile ilgili reşit olduklarından sonra istihdam hakkı özelinde açtıkları davalarla ilgili 74 mahkeme kararı incelenmiştir. Kararlar 25 ayrı ilden olmak üzere 42’si İdare Mahkemesi, 4’ü Bölge İdare Mahkemesi, 2’si Asliye Mahkemesi, 3’ü Aile Mahkemesi, 3’ü Çocuk Mahkemesi, 5’i Danıştay ve 15’i Yargıtay’da verilmiştir. Kararlarda öne çıkan değerlendirme; bakım döneminde ve sonrasında yeterli izleme ve değerlendirme yapılmayan çocuk için, mahkemeye eksik ve kusurlu sosyal inceleme raporları hazırlandığı ve mahkemelerin noter gibi tek taraflı kararlar ile koruma kararlarını kaldırıldığıdır. Bunun dışında da bakım süresi ve sonrası izleme ve değerlendirme uygulamaları, personel sistemi ve adalet mekanizmasındaki aksaklıklar öne çıkmıştır.
Kararlar üzerinde yapılan değerlendirmede devlet koruması altında iken reşit olmadan mahkeme kararı ile koruma kararı kaldırılan kişiler hakkında;
• Koruma altına alınma sebeplerinin göz ardı edildiği,
• Bakım sonrası için bireysel planların yapılmadığı, sürece çocukların hazır olmadığı ve bakım sonrası izleme faaliyetlerinin yürütülmediği,
• Çocukların aileye dönüş süreçlerindeki koruma kararları kaldırılırken tek taraflı eksik ve kusurlu sosyal inceleme raporları hazırlandığı,
• Eksik kusurlu ve dayanaktan yoksun olarak hazırlanan sosyal inceleme raporlarının hazırlanması ve süreçteki personel hataları,
• Koruma kararlarının kaldırılmasında gerekçe olarak gösterilen kurumdan “kaçak” olma durumu konusunda önleme veya çocuklara uygun kuruluşlar oluşturulması konusunda çalışmaların yetersiz olduğu,
• Çocuk dostu adalet sisteminin işlemediği,
• Çocuklarla ilgili kararların dosya üzerinde inceleme yapılarak hüküm altına alındığı,
• Çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkının tanınmadığı,
• Çocuğu etkileyen adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci yoluyla dinlenilmesi fırsatı tanınmadığı,
• Çocuklarla ilgili çalışan personel ve profesyonellerin yetkinliğinin yetersizliği
• Çocuğun devlet tarafından sağlanan özel koruma ve yardım görme haklarından mahrum edildiği
görülmüştür.
,
Tespit edilen sorunlar mevzuatın, örgütlenmenin ve uygulamaların, BM ÇHS’nin ebeveyn bakımnda yoksun olan çocukların alternatif bakımı ile ilgili 20. madde, bakım veren kurumların ve bakım kararının düzenli değerlendirilmesi ile ilgili 25. madde ve BM Genel Kurulunda kabul edilen Çocukların Alternatif Bakımına İlişkin Esaslar doğrultusunda gözden geçirilmesi ve güçlendirilmesi gerekliliğine işaret etmektedir. Bu bağlamda bütüncül ve hak temelli bir çocuk koruma sistemi oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla istihdam hakkı bağlamında yaşanan temel sorunların giderilmesi, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması; uygulamanın, uygulayıcıların ve mevzuatın güçlendirilmesi yönünde geliştirilen öneriler rapordan takip edilebilir...
“YAŞAMA TUTUN” çalışması tespit edilen hak ihlallerinin bir daha yaşanmaması adına çözüm önerileri ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.
Malatya Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Yardımlaşma Derneği- Malatya YADER
...
Çalışma Grubu:
Ahmet Özerhan
Fırat Yıldız
Mehmet Çolak
Yunus Uzun
Danışmanlar:
Adem Arkadaş Thibert
Ebru Hanbay
Emrah Kırımsoy
Av. Özlem Ayata
Kırmızıda Dur De! Projesi; çocuk haklarının korunmadığı ve çocukların kendilerini iyi, rahat ve güvende hissetmediği durumları (kişisel sınırlarının ihlal edilmesi, söz ve ifade haklarının baskılanması, hayır’larının duyulmaması, istismar ve şiddet biçimlerine maruz bırakılmaları vb.) önlemeye yönelik bir süreç olarak tasarlanmıştır.
Proje kapsamında çekilen eğitici video linklerine ilgili başlığın altında yer verilmiştir.
Bu kitapçığın içeriğinden Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) sorumludur ve bu
içerik herhangi bir şekilde GlaxoSmithKline(GSK)'nın görüş veya tutumunu
içermez. Bütün hakları saklıdır. Bu yayınla veya çoğaltılmasıyla ilgili tüm
yazışmalar aşağıdaki adresle yapılmalıdır.
İçerik Yazarları: Efsun Sertoğlu, Emrah Kırımsoy, Hatice Kapusuz
Çizim: Aslı Alpar
Proje Koordinasyon Ekibi: Merve Nur Kandemir, Çiğdem Güler
Toplum Gönüllüleri Vakfı
Hasanpaşa Mah. Kurbağalıdere Cad. No:12 Kat:2 34722
Kadıköy/İstanbul,Türkiye
Telefon: +90 212 522 10 30 Fax: +90 212 522 10 32 E-posta: [email protected]
Facebook/Toplum.Gonulluleri.Vakfi
Twitter/TOGvakfi
Instagram/TOGvakfi
© Şubat 2020 Toplum Gönüllüleri Vakfı Yayınları
Çocuklar için Adalet Projesi
EDİTÖRLER (İsimlerinin baş harfine göre alfabetik olarak sıralanmıştır)
Emrah Kırımsoy, Gündem: Çocuk Derneği
Hakan Acar, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, SYO, Sosyal Hizmet Bölümü
Handan Yokuş Sevük, Prof. Dr., Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Hatice Kaynak, Avukat, Ankara Barosu
Murat Aydın, Karşıyaka Hâkimi Şahin Antakyalıoğlu, Avukat, Ankara Barosu
Uğur Özdemir, Dr., Hacettepe Üniversitesi, İİBF, Sosyal Hizmet Bölümü
Yeşim Mutlu, Gündem: Çocuk Derneği
Yüksel Baykara Acar, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, SYO, Sosyal Hizmet Bölümü
Bilindiği gibi her çocuğun yaşaması, gelişmesi, katılımının sağlanması ve ayrım gözetmeden yüksek yararının gözetilmesi tüm yetişkinlerin temel sorumluluğunun yanı sıra, devletin de temel bir yükümlülüğüdür. Devlet bu yükümlülüğünü, oluşturduğu sistemler, mevzuat, örgütlenme ve insan kaynağı ile yerine getirir. Bu bağlamda çocuk koruma sistemi içerisinde koruyucu ve önleyici mekanizmaların önemi açıktır. Bu mekanizmalar yeterli olmadığında çocukların, çocuk adalet sistemi ile tanışmaları kaçınılmazdır. Çocuklar, çocuk adalet sistemi içerisine suça sürüklenerek, mağdur, tanık veya korunma ihtiyacı içinde olarak girebilirler. Bu çocuklar koruma sisteminin koruyucu ve destekleyici mekanizmalarından tam olarak yararlanamamış olduklarından, onlarla çalışılırken çok daha özel, çok daha onarıcı, çok daha hak temelli bir yaklaşım gerekir. Çünkü çocuğun adalet sistemine girişinden çıkışına kadar özel, onarıcı ve hak temelli yaklaşım, çocuğun insan haklarının korunması için bir ön koşuldur.
Çocuk adalet sistemi çalışanları, istisnalar dışında koruyucu ve önleyici mekanizmalara temas etmemiş veya bu mekanizmalardan yeterli derecede yararlanamamış çocuklarla çalışır. Bu nedenle çocuk adalet sistemi çalışanlarının çalışma odağı sadece “çocuğu” değil, çocuğun içinde bulunduğu koşulların tümünü kapsar. Yani sadece “çocuk hakkında” karar vermek, sadece öneriler geliştirmek ve sadece uygulamalar yapmak yetersiz kalır. Çocuğun ve içinde bulunduğu koşulların bütüncül bir biçimde ele alınması gerekir.
Çocuk Adalet Sistemi Çalışanları için Vaka Temelli Eğitim Kitabı, çocuğa özgü adalet sisteminin gereklilikleri doğrultusunda başta hakim, savcı ve sosyal çalışma görevlileri olmak üzere çocuk adalet sistemi çalışanlarının karar ve uygulamalarına rehberlik yapabilmek amacıyla, Avrupa Birliği’nin mali, UNICEF’in teknik desteği ile Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Türkiye Adalet Akademisi paydaşlığında yürütülen “Çocuklar için Adalet Projesi” içerisinde tasarlanan, “Çocuk Adalet Sistemi Çalışanları Eğitim Programı”nın bir parçası olarak hazırlanmıştır.
…
Tematik Alan Uzmanları
Emrah KIRIMSOY, Gündem: Çocuk Derneği
Hakan ACAR, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, SYO, Sosyal Hizmet Bölümü
Handan YOKUŞ SEVÜK, Prof. Dr., Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Hatice KAYNAK, Avukat, Ankara Barosu
Murat AYDIN, Karşıyaka Hâkimi
Şahin ANTAKYALIOĞLU, Avukat, Ankara Barosu
Uğur ÖZDEMİR, Dr., Hacettepe Üniversitesi, İİBF, Sosyal Hizmet Bölümü
Yeşim MUTLU, Gündem: Çocuk Derneği
Yüksel BAYKARA ACAR, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, SYO, Sosyal Hizmet Bölümü
ÇTCS’nin, her örnek olayda oransal olarak farklılık gösteren, farklı kök nedenleri vardır. Bunların başlıcaları, toplumsal kabul, zarar verici gelenek ve görenekler, ayırımcılık, etnik köken, sorumsuz cinsel davranışlar ve hurafeler, yoksulluk, çocukların aile içi istismarı ve ihmali, olağanüstü durumlar ya da afet durumları, çatışma durumları, sokakta yaşamak ve çalışmak, HIV/AIDS, tüketim odaklı yaşam, evlat edinme, yolsuzluk, yetersiz kanunlar ve cezasızlık biçiminde sıralanabilir. ÇTCS sorunsalının temel varlık nedeni ise bu yönde bir talep olmasıdır, başka bir ifadeyle çarpık çocuk algısıdır.
ÇTCS’nin ortadan kaldırılmasına yönelik bütüncül mücadele, çocukların hak sahibi birer birey olduklarına dair algının güçlendirilmesiyle mümkündür. Ticari cinsel sömürüye karşı caydırıcı ve cezai uygulamaların önemi ortada olmakla birlikte; sorunu önlemek ve ortadan kaldırmak isteyen herkesin, çocukların ticari cinsel sömürüsüne yönelik talebi destekleyen, sürekli kılan her türlü davranış, inanış ve tutumla mücadele etmesi gerekir. Bu noktada çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda; başta avukatların, sivil toplum örgütü ve medya temsilcilerinin önemli aktörler olduğu açıktır.
Elinizdeki bilgi klasörü, ÇTCS’nin ortadan kaldırılmasına yönelik güç birliği oluşturma çağrısını taşıyan, temel bilgi ve belgeleri barındıran bir yayın olması amacıyla bir araya getirilmiştir. İçinde, sorunsala ilişkin kapsamlı istatistiksel bilgilere ulaşmanın zorluğuna karşın; örnek vakalar, ÇTCS’nin çocuklar üzerindeki etkisine ilişkin değerlendirmeler ve sorunsalla mücadele konusunda referans alınabilecek temel belgeler bulunmaktadır.
Ticari cinsel sömürü nedeniyle hak ihlaline uğrayan çocuklara birer “sayı”, “dosya” ya da “nesne” olarak değil, birer “insan” olarak bakılmasına ve benzer ihlallerin bir daha asla yaşanmamasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmış olan bu bilgi klasörü, “Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüye Son” Projesi’nin bir yayınıdır. Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüye Son Projesi, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu Programı çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Program, Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının, ortak bir konu etrafında bir araya gelerek, toplumların birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alışverişi ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform olarak geliştirildi. Programın teknik uygulamasından Avrupa Birliği Bakanlığı sorumlu olup, Merkezi Finans ve İhale Birimi ise Programın sözleşme makamıdır.
Sivil Toplum Programı kapsamında gerçekleşen “Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüye Son” Projesi Gündem Çocuk Derneği koordinasyonunda ve La Strada Vakfı (Polonya) ortaklığı ile yürütülüyor ve sivil toplum diyaloğunu uluslararası ve ulusal düzeyde güçlendirerek, çocukların ticari ve cinsel sömürüsüne yönelik, başta hukuki süreçleri değerlendirmeye, öneriler geliştirmeye ve karar vericileri harekete geçirmeye odaklanıyor. Çocuklar için daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna inanarak, sayfaların arasındaki dayanışma ve güç birliği çağrısına olumlu yanıt vermeniz umuduyla...
Gündem Çocuk Derneği
Katkı verenler: Ebru Ergin, Emrah Kırımsoy, Ezgi Koman, Dilek Kumcu, Figen Paslı, Mesude Atay, Şahin Antakyalıoğlu
…
Çoğulculuk anlayışıyla yapılandırılan, toplumdaki her bireyi yakından ilgilendiren, hak temelli sivil bir anayasa oluşturulmasında çocukların görüş ve gereksinimlerinin de ifade bulmasına katkı vermek ümidiyle…
Gündem:Çocuk! ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Hakları Çocuk Çalışmaları Merkezi Birimi
Yayına hazırlayanlar: Anayasa, Anayasam Kolaylaştırıcı Ekibi (Alfabetik sıra) Ayşe Beyazova, Emrah Kırımsoy, Esin Koman, Ezgi Koman, Gözde Durmuş, Mehmet Onur Yılmaz, Melda Akbaş, Zeynep Kılıç
Katkı verenler Dilek Kumcu, Tanju Gündüzalp, Sümeyra Ertürk
Grafik Tasarım mahlas
Redaksiyon Deniz Kırımsoy
Çizim Sait Munzur
Bu rapor, “Sosyal Hizmetlerde Yanlış Uygulamalar, Etik İhlaller ve Sorunlara İlişkin Bir Araştırma” başlığını taşıyan araştırmanın sonuçlarını içermektedir. Araştırma ekibi, isimleri aşağıda yazılı akademisyen ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşmaktadır:
• Prof. Dr. Yüksel Baykara Acar, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Prof. Dr. Hakan Acar, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Doç. Dr. Arzu İçağasıoğlu Çoban, Başkent Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Doç. Dr. Gonca Polat, Ankara Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Yard. Doç. Dr. Neşe Şahin Taşğın, Maltepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü, SHUDER İstanbul Şubesi Başkanı
• Yard. Doç. Dr. Hale Meriç Karabekir, Maltepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Emrah Kırımsoy, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi
• Mansur Seyitoğlu, Sosyal Hizmet Uzmanı, İnsan Hakları Bilim Uzmanı, SHUDER İstanbul Şubesi
• Derya Bayrı Mengilli, Felsefeci, Sosyal Hizmet Bilim Uzmanı.
Araştırma, Türkiye’de sosyal hizmetler alanında yolsuzluk, etik ihlâl ve sorunları ele alan, bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalışmadır. Araştırma kapsamında, farklı alanlarda çalışan sosyal hizmet uzmanları, hizmet alanları temsil eden sivil toplum örgütleri ve anahtar kişilerle gerçekleştirilen derinlemesine görüşmelerde, oldukça zengin veri elde edilmiştir. Bu kapsamlı verilerin sistematik hale getirilmesi ve araştırma amaçları çerçevesinde analiz edilmesi oldukça zorlu bir süreç olmuştur. Araştırma verilerinin tamamını rapora aktarmak için azami çaba harcanmıştır. Bu sınırlılık çerçevesinde, elde ettiğimiz veriler, görüşülen kişilerin değerli katkıları, özünü kaybetmeden, bütünlüklü ve mümkün olduğunca kısa bir şekilde aktarılmaya çalışılmıştır. Elimizden geldiğince, hizmet alanlar ve hizmet verenler tarafından “inşa edilen gerçekliği” anlamaya ve anlatmaya çalıştık. Bu konudaki sınırlılığımız, araştırmacıların karşı karşıya kaldıkları temel sınırlılıklardan biri olarak da görülebilir.
Araştırma boyunca “dinleyiciler” olarak bizleri oldukça derinden etkileyen, kimi zaman dehşete kapılmamıza neden olan, öte yandan sosyal hizmet mesleğine ve meslekdaşlarımıza olan inancımızı da perçinleyen pek çok anlatıyla karşılaştık. Araştırmamızda en büyük paya sahip olan katılımcılarımızın her birine, ayırdıkları zaman, paylaştıkları bilgi, deneyim ve sahip oldukları mücadeleci ruh için teşekkür ederiz. Yolsuzluk ve etik ihlâller üzerine konuşmak, etik olanı ve olmayanı tartışmak −belki de günümüzde sosyal hizmetler alanında bir savunma mekanizmasını tetiklediğinden− kolay olmamaktadır. Ancak, başlangıç noktası fark etmek ve tartışmaktır. Bu araştırmanın bu kapsamda sadece ilk adım olduğunu düşünüyor ve bu alandaki sorunların çözümü için bir kıvılcım yaratmasını ümit ediyoruz.
Araştırmanın temel soruları doğrultusunda Türkiye ve Suriye yasaları karşılaştırılmış; alanda çalışan sivil toplum örgütleri ve devlet kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmeler yapılmıştır. İlgili verilerin Suriyeli çocukların vatansızlık riskine dair konunun aciliyetle gündeme alınmasına hem de Türkiye’nin 1990’da onaylayıp, 1995’te iç hukukuna soktuğu Çocuk Haklarına dair Sözleşme ile 2014’te imzaladığı Vatansızlık Sözleşmesi hükümleri uyarınca üzerine düşen sorumlulukları Suriyeli mülteci çocukların durumu özelinde hayata geçirmesinde yol gösterici olacağı umut edilmektedir. Bu çalışmanın gerçekleşmesine İnsan Hakları Araştırmaları Hibe Programı (İHAHP) kapsamında destek veren Raoul Wallenberg Institute’e (RWI), raporun yaygınlaşmasına katkı veren Gündem Çocuk Derneği’ne, araştırmanın hukuk karşılaştırmasına destek veren Av. Şahin Antakyalıoğlu’na; görüşmelere katılarak bilgi, düşünce, deneyim ve önerilerini paylaşanlara teşekkür ederiz. Raporda kullanılmak üzere izin veren Walid El Masri’ye kapak fotoğrafı için ve Kemal Vural Tarlan’a iç sayfalardaki fotoğraflar için ayrıca teşekkür ederiz.
Araştırma Ekibi
Yeşim Mutlu, Sosyolog, Doktora öğrencisi
Emrah Kırımsoy, Sosyal hizmet uzmanı, Doktora öğrencisi
Proje kapsamında yürütülen “Çocuk Adalet Sisteminde Kanunla İhtilaf Halindeki Çocukların Durumu Araştırması”, Türkiye’deki çocuk adalet sisteminde çocuğun karşı karşıya kaldığı durumları değerlendirmeyi ve mevcut çocuk adalet sisteminin çocuklar üzerindeki etkisini görünür kılmayı amaçlamıştır.
Araştırmanın temel referansları başta Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme olmak üzere Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’nin Çocuk Ceza Adaletinde Çocuk Haklarına ilişkin 10. Genel Yorumudur.
Araştırma kapsamına, kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar, bu alanda çalışan hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcileri ve ceza infaz kurumlarında çocuklarla çalışan iki meslek grubu (infaz ve koruma memurları ve psiko-sosyal servis görevlileri) alınmıştır.
Araştırmada, çocuk adalet sistemine dahil olan kanunla ihtilafa düşmüş çocukların bu sisteme ilişkin düşünce, yaşantı ve algıları ile hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcilerinin, ceza infaz kurumlarında çalışan infaz ve koruma memurlarının ve psiko-sosyal servis görevlilerinin kanunla ihtilafa düşmüş çocukların durumuna ilişkin düşünce, yaşantı ve algılarının nasıl olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla araştırma süresi boyunca ulaşılabilen kanunla ihtilafa düşmüş çocuklarla derinlemesine görüşmeler yapılmış, ayrıca hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcileri, ceza infaz kurumlarında çalışan psiko-sosyal servis görevlileri ve infaz koruma memurları ile birer odak grup çalışması yapılmıştır.
Çocuğa özgü adalet sisteminin Türkiye’de güçlendirilmesi amacıyla yapılan bu araştırmaya, başta kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar olmak üzere sistemin en önemli öğelerinden biri olan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile bu alanda çalışan Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çocuklar Aynı Çatı Altında, Diyarbakır Barosu, Gündem Çocuk Derneği, Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı, İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi, Mersin Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi, Trabzon Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi gibi değerli sivil toplum örgütleri katkı vermişlerdir.
Araştırma Sosyal Hizmet Uzmanı Emrah Kırımsoy koordinasyonunda Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yüksel Baykara Acar danışmanlığında, Çocuk Gelişimi Uzmanı Esin Koman ve Siyaset Bilimci Dilek Karagöz tarafından yürütülmüştür.
Veriler, kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar için kolluk gücü aşamasından başlayarak tahliye sonrasındaki aşamaya kadar çocukların düşünce, yaşantı ve algıları; diğer gruplar için ayrımcılık yapmama, çocuğun yüksek yararının korunması, adil yargılanma, çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarının karşılanması, çocuğun sözünün dinlenmesi ve çocuğun saygınlığı ilkeleri çerçevesinde toplanmıştır.
...
sunmak zorunda olduğu raporun yanısıra, Hükümet Dışı Kuruluşlar ve çocukların da Sözleşme’nin uygulanması ile ilgili görüşlerini içeren alternatif bir raporu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’ne sunmaları istenmektedir.
Uluslararası Çocuk Merkezi, Ankara Barosu ve Gündem Çocuk Derneği işbirliğinde hazırlanan “Hükümet Dışı Kuruluşları için Çocuk Hakları
Sözleşmesi’nin Uygulanmasını İzleme ve Raporlama El Kitabı” nın amacı,
Hükümet Dışı Kuruluşların, Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin uygulanmasını izlerken uluslararası ve ulusal ölçekte çocukların hayatını iyileştirecek savunuculuk çalışmalarına da ışık tutmasıdır.
Editörler
Gülgün Müftü ve Adem Arkadaş
Yazarlar- Danışmanlar
Yavuz Güçlütürk, Emrah Kırımsoy, Hilal Özcebe, Feray Salman, Aslı Tatlıdil
Araştırma, çocuğa karşı ev içi şiddetin bazı boyutlarını ele alan betimsel bir çalışmadır. Odaklandığı boyutlar çocukların ev içinde şiddete tanık olma durumu ile çocukların fiziksel ve duygusal şiddet yaşantıları, ev içinde diğer çocuklar tarafından gördükleri şiddet deneyimleri ve ihmal edilme yaşantılarıdır. Araştırma kapsamında ayrıca çocukların çocuğa karşı şiddetin önlenmesine yönelik önerileri ve kendileriyle yapılan görüşme konusundaki görüşleri sorulmuştur.
Araştırma Genç Hayat Vakfı koordinasyonunda, Uluslararası Çocuk Merkezi Derneği ve Geleceğimizin Çocukları Vakfı ortaklığında ve Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından ortaklaşa finanse edilen Sivil Toplum Örgütleri Arasında Diyaloğun Geliştirilmesi programı kapsamında yürütülen Çocuğa Karşı Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi’nin bir faaliyetidir.
Araştırma Ekibi:
Koordinatör: Serra Cankur
Araştırma Danışmanı ve Raporlama: Emrah Kırımsoy, Sosyal hizmet uzmanı- Bilim uzmanı
İstatistiksel Çözümleme ve Danışmanı: Yrd. Doç. Güçlü Şekercioğlu
Görüşme teknikleri eğitmeni ve süpervizyon: Hivren Özkol, Uzman Psikolog
Görüşmeciler:
Ezgi Yıldırım, PDR
Nazlı Erdoğan, Psikolog
Cengiz Sav, Psikolog
Kerem Dülger’, Psikolog
Veri Girişi: Merve Tekeoğlu
Papers by Emrah Kırımsoy
Anahtar sözcükler. Çocuk suçluluğu, Almanya'da çocuk ve gençlik suçluluğu, gençlik yardımı (çocuk ve gençlere yönelik sosyal hizmet ve sosyal yardım), yönlendirme (Diversiyon) ve alternatif tedbirler.
Abstract.
Juvenile delinquency is related with micro systems; children and family, mezzo systems; friends, school and neighborhood and macro systems; social service system and related politics. Thus, every state's intervention differs. Intervention is directly related with many variables like approach to the case, structure of the case, methods used to cope with the issue etc. States that subscripted to attach importance and give priority to children by approving the UN Convention on the Rights of Child (UNCRC), have special contributions about children in conflict with law. These contributions are due to UNCRC's Article no.40 and to many other human rights standards. Germany, as Turkey, is one of the States that approved UNCRC. In this article, it is about German approach to intervention to juvenile and youth delinquency, jurisprudence, alternative cautions, protective and supportive mechanisms in Germany. The article is based on the studies done, participated study visit on the issue and related sources.
Keywords. Juvenile delinquency, juvenile delinquency in Germany, youth assistance (social service and welfare for children and young people), orientation and alternative cautions.
Çocuğa yönelik şiddet de aynı şekilde. Çocuğa yönelik şiddet bir insan hakları ihlali olarak karşımızda durmaya devam ediyor. Şiddet zaman zaman şekil değiştiriyor, zaman zaman çeşitli nedenlerle yeniden üretiliyor, bazen artıyor, bazense daha görünür oluyor… Ama ne yazık ki tüm çocuklar şiddetin değişik biçimlerine, değişik ortamlarda ve değişik failler tarafından maruz kalmaya devam ediyor.
Şiddet biçim değiştirse de, fail farklılaşsa da çocukların şiddete maruz kalması hep benzer bir mekanizmayla, benzer bir sistemle gerçekleşiyor: Gücün ve erkin kötüye kullanımıyla.
Çocuğa karşı şiddeti ortadan kaldırmanın yolu da bu mekanizmayı/sistemi tüm aktörleriyle ve ilişki biçimleriyle anlamak ve etkili stratejiler geliştirmekle mümkün.
2008 yılında Helsinki Yurttaşlar Derneği tarafından gerçekleştirilen “İşkencenin Stratejik Haritalandırılması” çalışması kapsamında karşılaştığımız stratejik haritalama yönteminin böyle bir olanağı bize sunabileceğini anladığımızda çok heyecanlanmıştık. Bu heyecan hak ihlallerini çok boyutla anlama yaklaşımımızla birleşince şu anda elinizde tutmuş olduğunuz yayını da içeren projenin temelini oluşturdu.
Bu proje ile amacımız karmaşık ve çok boyutlu olan “çocuğa yönelik şiddet” olgusunun ortadan kaldırılması için çocuğa yönelik şiddeti tüm boyutlarıyla ve aktörleriyle görebileceğimiz bir resmi ortaya koymak, bu resim üzerinden alanda çalışma yapacak sivil toplum örgütlerinin stratejik düşünmesine olanak sağlayacak araçları sunmak ve örgütlerin bu yöndeki etkisinin güçlenmesine destek olmaktı.
Çocuk Çalışmaları Birimi ve Gündem Çocuk Derneği ortaklığında gerçekleştirdiğimiz proje AB Türkiye Delegasyonu tarafından Demokrasi ve İnsan Hakları Programı kapsamında desteklendi. Aralık 2012 tarihinde başlayan ve 18 ay süren çalışmamız sonucunda elinizdeki raporda yer alan 6 adet çocuğa yönelik şiddet vakasını alanda çalışan sivil toplum örgütüyle birlikte oluşturduk.
Bu haritalar ile haritaların sonucunda oluşan politika belgeleri ve eylem planları Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul, Mersin ve Trabzon illerinden katılımcılarla çocuğa yönelik şiddeti tüm boyutlarıyla tartıştığımız, kör noktaları belirlemeye çabaladığımız, şiddeti meşrulaştıran arka plana ilişkin sosyolojik ve ideolojik okumalar yaptığımız bir sürecin sonunda gerçekleşti. Elbette ki böyle bir sürecin tüm katılımcı örgütler ve temsilcileri açısından çocuklar için daha iyi bir dünya çabasında cesaretlendirici olduğunu iç rahatlığıyla söyleyebiliriz.
Cesaretlendirici oldu çünkü Umberto Eco’nun dediği gibi aslında “Sistemin tek kalbi yok” ve bu yöntem bize bunu bir kere daha gösterdi. Evet çocuğa yönelik şiddet büyük ve ortadan kaldırılması çok zor bir sistem. Aktörleriyle, arka planı oluşturan ideolojileriyle, sistemi belirleyen mevzuatı ve uygulamalarıyla çok büyük bir sistem. Ancak stratejik haritalama yöntemi bize bu sistemin ortadan kaldırılması için odaklanabileceğimiz birden fazla odağı ve görünmeyeni görmemize yardımcı oldu. Bilmediğimiz şeyler değildi belki ama her birini yanyana ve her birinin birbirini nasıl da etkilediğini görmek, belki bir adım uzaktan bakmak ve en önemlisi şiddete maruz kalan çocuğun da gücü olduğunu fark etmek bizi cesaretlendirdi.
Umarız ki bu süreci ve edindiğimiz cesareti elinizdeki yayınla size aktarabilmişizdir. Ve dileğimiz burada yer alan haritaların, müdahale alanlarının ve yer alan önerilerin çocuğa karşı şiddetin ortadan kaldırılmasındaki çabaya katkı sunması.
Bu süreçte birlikte çalışmanın, bir düğümü birlikte çözmenin keyfini yaşadığımız tüm katılımcı örgütler (Anne Çocuk Eğitim Vakfı, Çakıl Derneği, Çocuk Hemşireciliği Derneği, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Göç ve İnsani Yardım Vakfı, Hayata Destek Derneği, İnsan Hakları Derneği, Kadın Erkek Birlikte Sosyal Eşitlik Derneği, Kamer, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Türkiye Sokak Çocukları Vakfı, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Psikolojik Danışmanlar Derneği), temsilcilerine ve şiddet konusunda birlikte düşünme olanağı bulduğumuz alan danışmanlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz…
Gündem Çocuk Derneği & Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi
Yaşama Tutun İzleme Çalışması ile devlet koruması altında iken reşit olmadan mahkeme kararı ile koruma kararı kaldırılan 51 çocuk ile ilgili reşit olduklarından sonra istihdam hakkı özelinde açtıkları davalarla ilgili 74 mahkeme kararı incelenmiştir. Kararlar 25 ayrı ilden olmak üzere 42’si İdare Mahkemesi, 4’ü Bölge İdare Mahkemesi, 2’si Asliye Mahkemesi, 3’ü Aile Mahkemesi, 3’ü Çocuk Mahkemesi, 5’i Danıştay ve 15’i Yargıtay’da verilmiştir. Kararlarda öne çıkan değerlendirme; bakım döneminde ve sonrasında yeterli izleme ve değerlendirme yapılmayan çocuk için, mahkemeye eksik ve kusurlu sosyal inceleme raporları hazırlandığı ve mahkemelerin noter gibi tek taraflı kararlar ile koruma kararlarını kaldırıldığıdır. Bunun dışında da bakım süresi ve sonrası izleme ve değerlendirme uygulamaları, personel sistemi ve adalet mekanizmasındaki aksaklıklar öne çıkmıştır.
Kararlar üzerinde yapılan değerlendirmede devlet koruması altında iken reşit olmadan mahkeme kararı ile koruma kararı kaldırılan kişiler hakkında;
• Koruma altına alınma sebeplerinin göz ardı edildiği,
• Bakım sonrası için bireysel planların yapılmadığı, sürece çocukların hazır olmadığı ve bakım sonrası izleme faaliyetlerinin yürütülmediği,
• Çocukların aileye dönüş süreçlerindeki koruma kararları kaldırılırken tek taraflı eksik ve kusurlu sosyal inceleme raporları hazırlandığı,
• Eksik kusurlu ve dayanaktan yoksun olarak hazırlanan sosyal inceleme raporlarının hazırlanması ve süreçteki personel hataları,
• Koruma kararlarının kaldırılmasında gerekçe olarak gösterilen kurumdan “kaçak” olma durumu konusunda önleme veya çocuklara uygun kuruluşlar oluşturulması konusunda çalışmaların yetersiz olduğu,
• Çocuk dostu adalet sisteminin işlemediği,
• Çocuklarla ilgili kararların dosya üzerinde inceleme yapılarak hüküm altına alındığı,
• Çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkının tanınmadığı,
• Çocuğu etkileyen adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci yoluyla dinlenilmesi fırsatı tanınmadığı,
• Çocuklarla ilgili çalışan personel ve profesyonellerin yetkinliğinin yetersizliği
• Çocuğun devlet tarafından sağlanan özel koruma ve yardım görme haklarından mahrum edildiği
görülmüştür.
,
Tespit edilen sorunlar mevzuatın, örgütlenmenin ve uygulamaların, BM ÇHS’nin ebeveyn bakımnda yoksun olan çocukların alternatif bakımı ile ilgili 20. madde, bakım veren kurumların ve bakım kararının düzenli değerlendirilmesi ile ilgili 25. madde ve BM Genel Kurulunda kabul edilen Çocukların Alternatif Bakımına İlişkin Esaslar doğrultusunda gözden geçirilmesi ve güçlendirilmesi gerekliliğine işaret etmektedir. Bu bağlamda bütüncül ve hak temelli bir çocuk koruma sistemi oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla istihdam hakkı bağlamında yaşanan temel sorunların giderilmesi, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması; uygulamanın, uygulayıcıların ve mevzuatın güçlendirilmesi yönünde geliştirilen öneriler rapordan takip edilebilir...
“YAŞAMA TUTUN” çalışması tespit edilen hak ihlallerinin bir daha yaşanmaması adına çözüm önerileri ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.
Malatya Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Yardımlaşma Derneği- Malatya YADER
...
Çalışma Grubu:
Ahmet Özerhan
Fırat Yıldız
Mehmet Çolak
Yunus Uzun
Danışmanlar:
Adem Arkadaş Thibert
Ebru Hanbay
Emrah Kırımsoy
Av. Özlem Ayata
Kırmızıda Dur De! Projesi; çocuk haklarının korunmadığı ve çocukların kendilerini iyi, rahat ve güvende hissetmediği durumları (kişisel sınırlarının ihlal edilmesi, söz ve ifade haklarının baskılanması, hayır’larının duyulmaması, istismar ve şiddet biçimlerine maruz bırakılmaları vb.) önlemeye yönelik bir süreç olarak tasarlanmıştır.
Proje kapsamında çekilen eğitici video linklerine ilgili başlığın altında yer verilmiştir.
Bu kitapçığın içeriğinden Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) sorumludur ve bu
içerik herhangi bir şekilde GlaxoSmithKline(GSK)'nın görüş veya tutumunu
içermez. Bütün hakları saklıdır. Bu yayınla veya çoğaltılmasıyla ilgili tüm
yazışmalar aşağıdaki adresle yapılmalıdır.
İçerik Yazarları: Efsun Sertoğlu, Emrah Kırımsoy, Hatice Kapusuz
Çizim: Aslı Alpar
Proje Koordinasyon Ekibi: Merve Nur Kandemir, Çiğdem Güler
Toplum Gönüllüleri Vakfı
Hasanpaşa Mah. Kurbağalıdere Cad. No:12 Kat:2 34722
Kadıköy/İstanbul,Türkiye
Telefon: +90 212 522 10 30 Fax: +90 212 522 10 32 E-posta: [email protected]
Facebook/Toplum.Gonulluleri.Vakfi
Twitter/TOGvakfi
Instagram/TOGvakfi
© Şubat 2020 Toplum Gönüllüleri Vakfı Yayınları
Çocuklar için Adalet Projesi
EDİTÖRLER (İsimlerinin baş harfine göre alfabetik olarak sıralanmıştır)
Emrah Kırımsoy, Gündem: Çocuk Derneği
Hakan Acar, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, SYO, Sosyal Hizmet Bölümü
Handan Yokuş Sevük, Prof. Dr., Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Hatice Kaynak, Avukat, Ankara Barosu
Murat Aydın, Karşıyaka Hâkimi Şahin Antakyalıoğlu, Avukat, Ankara Barosu
Uğur Özdemir, Dr., Hacettepe Üniversitesi, İİBF, Sosyal Hizmet Bölümü
Yeşim Mutlu, Gündem: Çocuk Derneği
Yüksel Baykara Acar, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, SYO, Sosyal Hizmet Bölümü
Bilindiği gibi her çocuğun yaşaması, gelişmesi, katılımının sağlanması ve ayrım gözetmeden yüksek yararının gözetilmesi tüm yetişkinlerin temel sorumluluğunun yanı sıra, devletin de temel bir yükümlülüğüdür. Devlet bu yükümlülüğünü, oluşturduğu sistemler, mevzuat, örgütlenme ve insan kaynağı ile yerine getirir. Bu bağlamda çocuk koruma sistemi içerisinde koruyucu ve önleyici mekanizmaların önemi açıktır. Bu mekanizmalar yeterli olmadığında çocukların, çocuk adalet sistemi ile tanışmaları kaçınılmazdır. Çocuklar, çocuk adalet sistemi içerisine suça sürüklenerek, mağdur, tanık veya korunma ihtiyacı içinde olarak girebilirler. Bu çocuklar koruma sisteminin koruyucu ve destekleyici mekanizmalarından tam olarak yararlanamamış olduklarından, onlarla çalışılırken çok daha özel, çok daha onarıcı, çok daha hak temelli bir yaklaşım gerekir. Çünkü çocuğun adalet sistemine girişinden çıkışına kadar özel, onarıcı ve hak temelli yaklaşım, çocuğun insan haklarının korunması için bir ön koşuldur.
Çocuk adalet sistemi çalışanları, istisnalar dışında koruyucu ve önleyici mekanizmalara temas etmemiş veya bu mekanizmalardan yeterli derecede yararlanamamış çocuklarla çalışır. Bu nedenle çocuk adalet sistemi çalışanlarının çalışma odağı sadece “çocuğu” değil, çocuğun içinde bulunduğu koşulların tümünü kapsar. Yani sadece “çocuk hakkında” karar vermek, sadece öneriler geliştirmek ve sadece uygulamalar yapmak yetersiz kalır. Çocuğun ve içinde bulunduğu koşulların bütüncül bir biçimde ele alınması gerekir.
Çocuk Adalet Sistemi Çalışanları için Vaka Temelli Eğitim Kitabı, çocuğa özgü adalet sisteminin gereklilikleri doğrultusunda başta hakim, savcı ve sosyal çalışma görevlileri olmak üzere çocuk adalet sistemi çalışanlarının karar ve uygulamalarına rehberlik yapabilmek amacıyla, Avrupa Birliği’nin mali, UNICEF’in teknik desteği ile Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Türkiye Adalet Akademisi paydaşlığında yürütülen “Çocuklar için Adalet Projesi” içerisinde tasarlanan, “Çocuk Adalet Sistemi Çalışanları Eğitim Programı”nın bir parçası olarak hazırlanmıştır.
…
Tematik Alan Uzmanları
Emrah KIRIMSOY, Gündem: Çocuk Derneği
Hakan ACAR, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, SYO, Sosyal Hizmet Bölümü
Handan YOKUŞ SEVÜK, Prof. Dr., Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Hatice KAYNAK, Avukat, Ankara Barosu
Murat AYDIN, Karşıyaka Hâkimi
Şahin ANTAKYALIOĞLU, Avukat, Ankara Barosu
Uğur ÖZDEMİR, Dr., Hacettepe Üniversitesi, İİBF, Sosyal Hizmet Bölümü
Yeşim MUTLU, Gündem: Çocuk Derneği
Yüksel BAYKARA ACAR, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, SYO, Sosyal Hizmet Bölümü
ÇTCS’nin, her örnek olayda oransal olarak farklılık gösteren, farklı kök nedenleri vardır. Bunların başlıcaları, toplumsal kabul, zarar verici gelenek ve görenekler, ayırımcılık, etnik köken, sorumsuz cinsel davranışlar ve hurafeler, yoksulluk, çocukların aile içi istismarı ve ihmali, olağanüstü durumlar ya da afet durumları, çatışma durumları, sokakta yaşamak ve çalışmak, HIV/AIDS, tüketim odaklı yaşam, evlat edinme, yolsuzluk, yetersiz kanunlar ve cezasızlık biçiminde sıralanabilir. ÇTCS sorunsalının temel varlık nedeni ise bu yönde bir talep olmasıdır, başka bir ifadeyle çarpık çocuk algısıdır.
ÇTCS’nin ortadan kaldırılmasına yönelik bütüncül mücadele, çocukların hak sahibi birer birey olduklarına dair algının güçlendirilmesiyle mümkündür. Ticari cinsel sömürüye karşı caydırıcı ve cezai uygulamaların önemi ortada olmakla birlikte; sorunu önlemek ve ortadan kaldırmak isteyen herkesin, çocukların ticari cinsel sömürüsüne yönelik talebi destekleyen, sürekli kılan her türlü davranış, inanış ve tutumla mücadele etmesi gerekir. Bu noktada çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda; başta avukatların, sivil toplum örgütü ve medya temsilcilerinin önemli aktörler olduğu açıktır.
Elinizdeki bilgi klasörü, ÇTCS’nin ortadan kaldırılmasına yönelik güç birliği oluşturma çağrısını taşıyan, temel bilgi ve belgeleri barındıran bir yayın olması amacıyla bir araya getirilmiştir. İçinde, sorunsala ilişkin kapsamlı istatistiksel bilgilere ulaşmanın zorluğuna karşın; örnek vakalar, ÇTCS’nin çocuklar üzerindeki etkisine ilişkin değerlendirmeler ve sorunsalla mücadele konusunda referans alınabilecek temel belgeler bulunmaktadır.
Ticari cinsel sömürü nedeniyle hak ihlaline uğrayan çocuklara birer “sayı”, “dosya” ya da “nesne” olarak değil, birer “insan” olarak bakılmasına ve benzer ihlallerin bir daha asla yaşanmamasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmış olan bu bilgi klasörü, “Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüye Son” Projesi’nin bir yayınıdır. Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüye Son Projesi, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu Programı çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Program, Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının, ortak bir konu etrafında bir araya gelerek, toplumların birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alışverişi ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform olarak geliştirildi. Programın teknik uygulamasından Avrupa Birliği Bakanlığı sorumlu olup, Merkezi Finans ve İhale Birimi ise Programın sözleşme makamıdır.
Sivil Toplum Programı kapsamında gerçekleşen “Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüye Son” Projesi Gündem Çocuk Derneği koordinasyonunda ve La Strada Vakfı (Polonya) ortaklığı ile yürütülüyor ve sivil toplum diyaloğunu uluslararası ve ulusal düzeyde güçlendirerek, çocukların ticari ve cinsel sömürüsüne yönelik, başta hukuki süreçleri değerlendirmeye, öneriler geliştirmeye ve karar vericileri harekete geçirmeye odaklanıyor. Çocuklar için daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna inanarak, sayfaların arasındaki dayanışma ve güç birliği çağrısına olumlu yanıt vermeniz umuduyla...
Gündem Çocuk Derneği
Katkı verenler: Ebru Ergin, Emrah Kırımsoy, Ezgi Koman, Dilek Kumcu, Figen Paslı, Mesude Atay, Şahin Antakyalıoğlu
…
Çoğulculuk anlayışıyla yapılandırılan, toplumdaki her bireyi yakından ilgilendiren, hak temelli sivil bir anayasa oluşturulmasında çocukların görüş ve gereksinimlerinin de ifade bulmasına katkı vermek ümidiyle…
Gündem:Çocuk! ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Hakları Çocuk Çalışmaları Merkezi Birimi
Yayına hazırlayanlar: Anayasa, Anayasam Kolaylaştırıcı Ekibi (Alfabetik sıra) Ayşe Beyazova, Emrah Kırımsoy, Esin Koman, Ezgi Koman, Gözde Durmuş, Mehmet Onur Yılmaz, Melda Akbaş, Zeynep Kılıç
Katkı verenler Dilek Kumcu, Tanju Gündüzalp, Sümeyra Ertürk
Grafik Tasarım mahlas
Redaksiyon Deniz Kırımsoy
Çizim Sait Munzur
Bu rapor, “Sosyal Hizmetlerde Yanlış Uygulamalar, Etik İhlaller ve Sorunlara İlişkin Bir Araştırma” başlığını taşıyan araştırmanın sonuçlarını içermektedir. Araştırma ekibi, isimleri aşağıda yazılı akademisyen ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşmaktadır:
• Prof. Dr. Yüksel Baykara Acar, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Prof. Dr. Hakan Acar, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Doç. Dr. Arzu İçağasıoğlu Çoban, Başkent Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Doç. Dr. Gonca Polat, Ankara Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Yard. Doç. Dr. Neşe Şahin Taşğın, Maltepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü, SHUDER İstanbul Şubesi Başkanı
• Yard. Doç. Dr. Hale Meriç Karabekir, Maltepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
• Emrah Kırımsoy, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi
• Mansur Seyitoğlu, Sosyal Hizmet Uzmanı, İnsan Hakları Bilim Uzmanı, SHUDER İstanbul Şubesi
• Derya Bayrı Mengilli, Felsefeci, Sosyal Hizmet Bilim Uzmanı.
Araştırma, Türkiye’de sosyal hizmetler alanında yolsuzluk, etik ihlâl ve sorunları ele alan, bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalışmadır. Araştırma kapsamında, farklı alanlarda çalışan sosyal hizmet uzmanları, hizmet alanları temsil eden sivil toplum örgütleri ve anahtar kişilerle gerçekleştirilen derinlemesine görüşmelerde, oldukça zengin veri elde edilmiştir. Bu kapsamlı verilerin sistematik hale getirilmesi ve araştırma amaçları çerçevesinde analiz edilmesi oldukça zorlu bir süreç olmuştur. Araştırma verilerinin tamamını rapora aktarmak için azami çaba harcanmıştır. Bu sınırlılık çerçevesinde, elde ettiğimiz veriler, görüşülen kişilerin değerli katkıları, özünü kaybetmeden, bütünlüklü ve mümkün olduğunca kısa bir şekilde aktarılmaya çalışılmıştır. Elimizden geldiğince, hizmet alanlar ve hizmet verenler tarafından “inşa edilen gerçekliği” anlamaya ve anlatmaya çalıştık. Bu konudaki sınırlılığımız, araştırmacıların karşı karşıya kaldıkları temel sınırlılıklardan biri olarak da görülebilir.
Araştırma boyunca “dinleyiciler” olarak bizleri oldukça derinden etkileyen, kimi zaman dehşete kapılmamıza neden olan, öte yandan sosyal hizmet mesleğine ve meslekdaşlarımıza olan inancımızı da perçinleyen pek çok anlatıyla karşılaştık. Araştırmamızda en büyük paya sahip olan katılımcılarımızın her birine, ayırdıkları zaman, paylaştıkları bilgi, deneyim ve sahip oldukları mücadeleci ruh için teşekkür ederiz. Yolsuzluk ve etik ihlâller üzerine konuşmak, etik olanı ve olmayanı tartışmak −belki de günümüzde sosyal hizmetler alanında bir savunma mekanizmasını tetiklediğinden− kolay olmamaktadır. Ancak, başlangıç noktası fark etmek ve tartışmaktır. Bu araştırmanın bu kapsamda sadece ilk adım olduğunu düşünüyor ve bu alandaki sorunların çözümü için bir kıvılcım yaratmasını ümit ediyoruz.
Araştırmanın temel soruları doğrultusunda Türkiye ve Suriye yasaları karşılaştırılmış; alanda çalışan sivil toplum örgütleri ve devlet kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmeler yapılmıştır. İlgili verilerin Suriyeli çocukların vatansızlık riskine dair konunun aciliyetle gündeme alınmasına hem de Türkiye’nin 1990’da onaylayıp, 1995’te iç hukukuna soktuğu Çocuk Haklarına dair Sözleşme ile 2014’te imzaladığı Vatansızlık Sözleşmesi hükümleri uyarınca üzerine düşen sorumlulukları Suriyeli mülteci çocukların durumu özelinde hayata geçirmesinde yol gösterici olacağı umut edilmektedir. Bu çalışmanın gerçekleşmesine İnsan Hakları Araştırmaları Hibe Programı (İHAHP) kapsamında destek veren Raoul Wallenberg Institute’e (RWI), raporun yaygınlaşmasına katkı veren Gündem Çocuk Derneği’ne, araştırmanın hukuk karşılaştırmasına destek veren Av. Şahin Antakyalıoğlu’na; görüşmelere katılarak bilgi, düşünce, deneyim ve önerilerini paylaşanlara teşekkür ederiz. Raporda kullanılmak üzere izin veren Walid El Masri’ye kapak fotoğrafı için ve Kemal Vural Tarlan’a iç sayfalardaki fotoğraflar için ayrıca teşekkür ederiz.
Araştırma Ekibi
Yeşim Mutlu, Sosyolog, Doktora öğrencisi
Emrah Kırımsoy, Sosyal hizmet uzmanı, Doktora öğrencisi
Proje kapsamında yürütülen “Çocuk Adalet Sisteminde Kanunla İhtilaf Halindeki Çocukların Durumu Araştırması”, Türkiye’deki çocuk adalet sisteminde çocuğun karşı karşıya kaldığı durumları değerlendirmeyi ve mevcut çocuk adalet sisteminin çocuklar üzerindeki etkisini görünür kılmayı amaçlamıştır.
Araştırmanın temel referansları başta Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme olmak üzere Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’nin Çocuk Ceza Adaletinde Çocuk Haklarına ilişkin 10. Genel Yorumudur.
Araştırma kapsamına, kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar, bu alanda çalışan hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcileri ve ceza infaz kurumlarında çocuklarla çalışan iki meslek grubu (infaz ve koruma memurları ve psiko-sosyal servis görevlileri) alınmıştır.
Araştırmada, çocuk adalet sistemine dahil olan kanunla ihtilafa düşmüş çocukların bu sisteme ilişkin düşünce, yaşantı ve algıları ile hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcilerinin, ceza infaz kurumlarında çalışan infaz ve koruma memurlarının ve psiko-sosyal servis görevlilerinin kanunla ihtilafa düşmüş çocukların durumuna ilişkin düşünce, yaşantı ve algılarının nasıl olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla araştırma süresi boyunca ulaşılabilen kanunla ihtilafa düşmüş çocuklarla derinlemesine görüşmeler yapılmış, ayrıca hak temelli sivil toplum örgütleri temsilcileri, ceza infaz kurumlarında çalışan psiko-sosyal servis görevlileri ve infaz koruma memurları ile birer odak grup çalışması yapılmıştır.
Çocuğa özgü adalet sisteminin Türkiye’de güçlendirilmesi amacıyla yapılan bu araştırmaya, başta kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar olmak üzere sistemin en önemli öğelerinden biri olan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile bu alanda çalışan Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çocuklar Aynı Çatı Altında, Diyarbakır Barosu, Gündem Çocuk Derneği, Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı, İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi, Mersin Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi, Trabzon Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi gibi değerli sivil toplum örgütleri katkı vermişlerdir.
Araştırma Sosyal Hizmet Uzmanı Emrah Kırımsoy koordinasyonunda Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yüksel Baykara Acar danışmanlığında, Çocuk Gelişimi Uzmanı Esin Koman ve Siyaset Bilimci Dilek Karagöz tarafından yürütülmüştür.
Veriler, kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar için kolluk gücü aşamasından başlayarak tahliye sonrasındaki aşamaya kadar çocukların düşünce, yaşantı ve algıları; diğer gruplar için ayrımcılık yapmama, çocuğun yüksek yararının korunması, adil yargılanma, çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarının karşılanması, çocuğun sözünün dinlenmesi ve çocuğun saygınlığı ilkeleri çerçevesinde toplanmıştır.
...
sunmak zorunda olduğu raporun yanısıra, Hükümet Dışı Kuruluşlar ve çocukların da Sözleşme’nin uygulanması ile ilgili görüşlerini içeren alternatif bir raporu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’ne sunmaları istenmektedir.
Uluslararası Çocuk Merkezi, Ankara Barosu ve Gündem Çocuk Derneği işbirliğinde hazırlanan “Hükümet Dışı Kuruluşları için Çocuk Hakları
Sözleşmesi’nin Uygulanmasını İzleme ve Raporlama El Kitabı” nın amacı,
Hükümet Dışı Kuruluşların, Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin uygulanmasını izlerken uluslararası ve ulusal ölçekte çocukların hayatını iyileştirecek savunuculuk çalışmalarına da ışık tutmasıdır.
Editörler
Gülgün Müftü ve Adem Arkadaş
Yazarlar- Danışmanlar
Yavuz Güçlütürk, Emrah Kırımsoy, Hilal Özcebe, Feray Salman, Aslı Tatlıdil
Araştırma, çocuğa karşı ev içi şiddetin bazı boyutlarını ele alan betimsel bir çalışmadır. Odaklandığı boyutlar çocukların ev içinde şiddete tanık olma durumu ile çocukların fiziksel ve duygusal şiddet yaşantıları, ev içinde diğer çocuklar tarafından gördükleri şiddet deneyimleri ve ihmal edilme yaşantılarıdır. Araştırma kapsamında ayrıca çocukların çocuğa karşı şiddetin önlenmesine yönelik önerileri ve kendileriyle yapılan görüşme konusundaki görüşleri sorulmuştur.
Araştırma Genç Hayat Vakfı koordinasyonunda, Uluslararası Çocuk Merkezi Derneği ve Geleceğimizin Çocukları Vakfı ortaklığında ve Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından ortaklaşa finanse edilen Sivil Toplum Örgütleri Arasında Diyaloğun Geliştirilmesi programı kapsamında yürütülen Çocuğa Karşı Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi’nin bir faaliyetidir.
Araştırma Ekibi:
Koordinatör: Serra Cankur
Araştırma Danışmanı ve Raporlama: Emrah Kırımsoy, Sosyal hizmet uzmanı- Bilim uzmanı
İstatistiksel Çözümleme ve Danışmanı: Yrd. Doç. Güçlü Şekercioğlu
Görüşme teknikleri eğitmeni ve süpervizyon: Hivren Özkol, Uzman Psikolog
Görüşmeciler:
Ezgi Yıldırım, PDR
Nazlı Erdoğan, Psikolog
Cengiz Sav, Psikolog
Kerem Dülger’, Psikolog
Veri Girişi: Merve Tekeoğlu
Anahtar sözcükler. Çocuk suçluluğu, Almanya'da çocuk ve gençlik suçluluğu, gençlik yardımı (çocuk ve gençlere yönelik sosyal hizmet ve sosyal yardım), yönlendirme (Diversiyon) ve alternatif tedbirler.
Abstract.
Juvenile delinquency is related with micro systems; children and family, mezzo systems; friends, school and neighborhood and macro systems; social service system and related politics. Thus, every state's intervention differs. Intervention is directly related with many variables like approach to the case, structure of the case, methods used to cope with the issue etc. States that subscripted to attach importance and give priority to children by approving the UN Convention on the Rights of Child (UNCRC), have special contributions about children in conflict with law. These contributions are due to UNCRC's Article no.40 and to many other human rights standards. Germany, as Turkey, is one of the States that approved UNCRC. In this article, it is about German approach to intervention to juvenile and youth delinquency, jurisprudence, alternative cautions, protective and supportive mechanisms in Germany. The article is based on the studies done, participated study visit on the issue and related sources.
Keywords. Juvenile delinquency, juvenile delinquency in Germany, youth assistance (social service and welfare for children and young people), orientation and alternative cautions.