
Özer Şenödeyici
Özer Şenödeyici, 1981 yılında İzmit’te doğdu. Lise öğrenimini tamamlayıncaya kadar bu şehirde yaşadıktan sonra, 1999 yılında lisans öğrenimi için Ankara’ya geldi. Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü 2003 yılında bitirdi. Aynı yıl, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eski Türk Edebiyatı bilim dalında yüksek lisans eğitimine başladı. Yüksek lisans eğitimi devam ederken Gazi Üniversitesi Kırşehir Fen-Edebiyat Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı (Aynı fakülte daha sonra Ahi Evran Üniversitesi’nin bir birimi oldu). 2006 yılında yüksek lisansını tamamladı ve doktora eğitimine başladı. 2007 yılında Sultan Hanım’la evlendi. 2011 yılında Eski Türk Edebiyatı sahasında doktorasını tamamladı. Aynı yıl içinde askerlik vazifesini ifa etti ve ardından Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne yardımcı doçent olarak atandı. 2013 yılında Doçent unvanını aldı. 2015 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne atandı. 2017 itibariyle Hitit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde görev yapmaya başladı. 2018 yılında Profesör ünvanını aldı. Aynı yıl, Hitit Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığı görevini üstlendi. 2021-2024 yılları arasında Dekan Vekilliği görevini icra etti. Halen Hitit Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde görev yapmaktadır.
Şenödeyici’nin bilimsel eserlerinden bazıları şunlardır: Osmanlının Görsel Şiirleri, Kilisli Ebû Bekir Vahîd Divançesi, Harâb-âbâd (Osmanlı Şiiri Üzerine Düşünceler), Gazeller ve Güzeller (Osmanlı Şiiri Şerhleri), Tırnovalı Râşid Divançesi, Kırşehir Müzesindeki Ahilik Belgeleri - Ahi Şecerenameleri, Beratlar (M. F. Köksal, O. Kurtoğlu, H. Karaköse ile birlikte), Hurufilik Bilgisi - Ferişteoğlu Külliyatı (Fatih Usluer ve İsmail Arıkoğlu ile birlikte), Aruz Teori ve Uygulama (Beyhan Kesik ile birlikte), Osmanlı Edebî Metinlerini Anlama Kılavuzu (Mücahit Kaçar vd. ile birlikte).
Şenödeyici’nin edebî eserlerinden bazıları şunlardır: Gaibimden Nağmeler ve Çocuklara Neşideler (şiir), Cennetten Kovulmuş Hikâyeler (hikâye), Karanlık Esintiler (şiir), Evran (tiyatro - M. Fatih Köksal ile birlikte), Derviş Çile ve Sır (hikâye).
Şenödeyici’nin bilimsel eserlerinden bazıları şunlardır: Osmanlının Görsel Şiirleri, Kilisli Ebû Bekir Vahîd Divançesi, Harâb-âbâd (Osmanlı Şiiri Üzerine Düşünceler), Gazeller ve Güzeller (Osmanlı Şiiri Şerhleri), Tırnovalı Râşid Divançesi, Kırşehir Müzesindeki Ahilik Belgeleri - Ahi Şecerenameleri, Beratlar (M. F. Köksal, O. Kurtoğlu, H. Karaköse ile birlikte), Hurufilik Bilgisi - Ferişteoğlu Külliyatı (Fatih Usluer ve İsmail Arıkoğlu ile birlikte), Aruz Teori ve Uygulama (Beyhan Kesik ile birlikte), Osmanlı Edebî Metinlerini Anlama Kılavuzu (Mücahit Kaçar vd. ile birlikte).
Şenödeyici’nin edebî eserlerinden bazıları şunlardır: Gaibimden Nağmeler ve Çocuklara Neşideler (şiir), Cennetten Kovulmuş Hikâyeler (hikâye), Karanlık Esintiler (şiir), Evran (tiyatro - M. Fatih Köksal ile birlikte), Derviş Çile ve Sır (hikâye).
less
Related Authors
Ramazan Çelik
Erciyes University
özkan daşdemir
Erzincan
Hulusi EREN
Muş Alparslan Üniversitesi
Hasan Kaplan
Mustafa Kemal University
Ruhiye Onurel
Beykent University
InterestsView All (25)
Uploads
Videos by Özer Şenödeyici
Diğer videolar için İlme'l-Yakîn Youtube Kanalı'na beklerim. Bu türden videolar hazırlamaya devam edeceğim.
http://youtube.com/ilmelyakin
Books by Özer Şenödeyici
remiz ve ima yoluyla anılan kavramların tasavvufî karşılıklarının verildiği sözlükler dikkati çekmektedir. Sufinin kendi içinde çıktığı yolculuğun ve yükselişin dile gelmeyen bir tarafı bulunsa da, yazılan pek çok eserde tasavvuf mertebeleri ve merhaleleri, görülen rüyalar, remizli anlatımların
şifreleri konu edinilmiştir. Örneğin Yunus Emre’nin “Çıktım erik dalına” ibaresiyle meşhur şathiyesi defalarca şerh edilmiş ve yalnızca ehlinin bileceği hususlara açıklık getirilmiştir. Aynı şekilde Mevlânâ’nın Mesnevi’si de pek çok defa tercüme edilmiş ve tasavvuf erbabı olmayanların da anlayabilmeleri için izah edilmiştir. Tasavvuf edebiyatı mahsulü eserlerin şerh edilmesine modern dünyada da devam edilmektedir. Bu anlamda, Fuzulî Divanı’ndaki gazellerin şerhi yapılmış, bu esnada sevgilinin güzellik unsurlarına karşılık gelen bazı tasavvuf terimleri açıklanmıştır. Günümüzdeki çalışmalarda, bu gibi eserlere yapılan atıflarla saçın kesret, yüzün ise vahdet olarak nitelendiği görülmektedir. Çalışmada, edebi eserlerde kullanılan bazı sufi terimlerinin karşılıklarını kısaca veren bir sözlük neşredilerek değerlendirilecektir. İki nüshası tespit edilen ve Sülemî’ye ait olduğu belirtilen kısa sözlükte yer alan madde başlarının beyitlerde karşılığı aranacak, manzum metinlerde tanımlanan tasavvufî terimler ve çalışmaya konu olan metin mukayese edilecektir. Böylece şerh edilmeye ihtiyaç duyulan metinlerin bir nevi anahtarı sunulmuş olacaktır.
ilişkisinin, beyitlerde karşılığı olup olmadığı sorgulanacaktır.
veznin günümüzde daha iyi anlaşılabilmesi ve hatta yeni metinlere uygulanabilmesi amacıyla
hazırlanan elinizdeki kitap, aruz fobisi olanlara ilaç gibi gelecek, aruzla yazılmış şiirlerdeki ahengin
daha görülebilmesini sağlayacaktır. Gereksiz ve işlevsiz bilgilerden arındırılarak sunulan
alıştırmalarda, kişinin aruz veznini kendi kendine geliştirmesi sağlanmış, herkesin aruz vezni ahengine
aşina olması amaçlanmıştır. Verilen bilgiler ve örnekler takip edilerek alıştırmalar yapıldığında, hangi
seviyeden olursa olsun şiirdeki müzikal ahengin peşinde koşanlar umduklarını bulacaklar ve -kim bilir
belki de- aruzla şiir yazma çabası içine gireceklerdir.
Eserde sorulara verilen cevaplar sahanın muteber kaynaklarına dayandığı gibi, ilgili akademisyenin kimi görüş ve yorumlarını da ihtiva etmektedir. Bu anlamda her sorunun hangi araştırmacı tarafından cevaplandığı, başlığın yanındaki parantezin içinde kısaltma şeklinde verilmiştir. Farklı üslûpları, ekolleri ve düşünce tarzlarını temsil eden değerli yazarlarımız; birikimlerini ve görüşlerini yansıttıkları satırlarda birer üniversite hocası olarak klâsik Türk edebiyatına ilgi duyan halef lerine yol göstermişler, onlara kısa fakat dolgun cevaplarla faydalı olmaya çalışmışlardır.
Çalışma bünyesinde cevapları verilen sorulardan bazıları şunlardır:
Bir terim olarak "klasik Türk edebiyatı" ifadesini tanımlayabilir misiniz?
Klasik Türk edebiyatının kaynakları nelerdir?
Bu edebiyat söz Konusu Edildiğinde "Gazel"in Özel Bir Yere Sahip Olduğu Görülüyor?
Bu Nazım Biçimini Açıklar mısınız? Gazel; Aşk, Şarap, Kadın Şiiri midir?
Klasik Türk şiirinin vezni olan aruz ölçüsü hakkında bilgi verir misiniz?
Divan Tam Olarak Nedir, Nasıl Vücuda Getirilir, Nasıl Düzenlenir? (NÖ)
Klasik Türk şiirinde "mazmun" adlı bir kavramdan bahsediliyor. Bu ne demektir? (BK)
Klasik Türk Şiiri'nde geçen bütün "şarap" sözcükleri ile mecaz mı yapılmıştır?
Mecaz ve alegori bağlamında içinde "şarap" geçen beyitleri yorumlar mısınız?
Klasik şiir geleneğinde sevgili tipinin genel özellikleri nelerdir?
Onun davranış biçimi ve güzellik unsurları hakkında bilgi verir misiniz?
Klasik şiirdeki sevgili tipinin cinsiyeti nedir? Bu konu neden tartışılır?
Şehrengizlerde övülen güzeller neden erkektir?
Klasik Türk edebiyatında kadın şairler var mıdır?
Sebk-i Hindi nedir? Özellikleri hakkında bilgi veriniz?
Mecmualar ve cönklerin edebiyat tarihi açısından önemi nedir?
Günümüz tabiriyle patronaj, eski ifadeyle hamilik ne demektir?
Şairlerin para karşılığı şiir yazdıkları doğru mudur?
Klasik şiir geleneğinde üslup yüzyıllara göre değişmiş midir?
Yoksa şairler hep aynı çizgide mi şiir yazmışlardır?
Ana dili Türkçe olduğu halde eserlerini Farsça yazan edipler kimlerdir?
Bunların Türk edebiyatı tarihinde bir yeri var mıdır?
Diğer videolar için İlme'l-Yakîn Youtube Kanalı'na beklerim. Bu türden videolar hazırlamaya devam edeceğim.
http://youtube.com/ilmelyakin
remiz ve ima yoluyla anılan kavramların tasavvufî karşılıklarının verildiği sözlükler dikkati çekmektedir. Sufinin kendi içinde çıktığı yolculuğun ve yükselişin dile gelmeyen bir tarafı bulunsa da, yazılan pek çok eserde tasavvuf mertebeleri ve merhaleleri, görülen rüyalar, remizli anlatımların
şifreleri konu edinilmiştir. Örneğin Yunus Emre’nin “Çıktım erik dalına” ibaresiyle meşhur şathiyesi defalarca şerh edilmiş ve yalnızca ehlinin bileceği hususlara açıklık getirilmiştir. Aynı şekilde Mevlânâ’nın Mesnevi’si de pek çok defa tercüme edilmiş ve tasavvuf erbabı olmayanların da anlayabilmeleri için izah edilmiştir. Tasavvuf edebiyatı mahsulü eserlerin şerh edilmesine modern dünyada da devam edilmektedir. Bu anlamda, Fuzulî Divanı’ndaki gazellerin şerhi yapılmış, bu esnada sevgilinin güzellik unsurlarına karşılık gelen bazı tasavvuf terimleri açıklanmıştır. Günümüzdeki çalışmalarda, bu gibi eserlere yapılan atıflarla saçın kesret, yüzün ise vahdet olarak nitelendiği görülmektedir. Çalışmada, edebi eserlerde kullanılan bazı sufi terimlerinin karşılıklarını kısaca veren bir sözlük neşredilerek değerlendirilecektir. İki nüshası tespit edilen ve Sülemî’ye ait olduğu belirtilen kısa sözlükte yer alan madde başlarının beyitlerde karşılığı aranacak, manzum metinlerde tanımlanan tasavvufî terimler ve çalışmaya konu olan metin mukayese edilecektir. Böylece şerh edilmeye ihtiyaç duyulan metinlerin bir nevi anahtarı sunulmuş olacaktır.
ilişkisinin, beyitlerde karşılığı olup olmadığı sorgulanacaktır.
veznin günümüzde daha iyi anlaşılabilmesi ve hatta yeni metinlere uygulanabilmesi amacıyla
hazırlanan elinizdeki kitap, aruz fobisi olanlara ilaç gibi gelecek, aruzla yazılmış şiirlerdeki ahengin
daha görülebilmesini sağlayacaktır. Gereksiz ve işlevsiz bilgilerden arındırılarak sunulan
alıştırmalarda, kişinin aruz veznini kendi kendine geliştirmesi sağlanmış, herkesin aruz vezni ahengine
aşina olması amaçlanmıştır. Verilen bilgiler ve örnekler takip edilerek alıştırmalar yapıldığında, hangi
seviyeden olursa olsun şiirdeki müzikal ahengin peşinde koşanlar umduklarını bulacaklar ve -kim bilir
belki de- aruzla şiir yazma çabası içine gireceklerdir.
Eserde sorulara verilen cevaplar sahanın muteber kaynaklarına dayandığı gibi, ilgili akademisyenin kimi görüş ve yorumlarını da ihtiva etmektedir. Bu anlamda her sorunun hangi araştırmacı tarafından cevaplandığı, başlığın yanındaki parantezin içinde kısaltma şeklinde verilmiştir. Farklı üslûpları, ekolleri ve düşünce tarzlarını temsil eden değerli yazarlarımız; birikimlerini ve görüşlerini yansıttıkları satırlarda birer üniversite hocası olarak klâsik Türk edebiyatına ilgi duyan halef lerine yol göstermişler, onlara kısa fakat dolgun cevaplarla faydalı olmaya çalışmışlardır.
Çalışma bünyesinde cevapları verilen sorulardan bazıları şunlardır:
Bir terim olarak "klasik Türk edebiyatı" ifadesini tanımlayabilir misiniz?
Klasik Türk edebiyatının kaynakları nelerdir?
Bu edebiyat söz Konusu Edildiğinde "Gazel"in Özel Bir Yere Sahip Olduğu Görülüyor?
Bu Nazım Biçimini Açıklar mısınız? Gazel; Aşk, Şarap, Kadın Şiiri midir?
Klasik Türk şiirinin vezni olan aruz ölçüsü hakkında bilgi verir misiniz?
Divan Tam Olarak Nedir, Nasıl Vücuda Getirilir, Nasıl Düzenlenir? (NÖ)
Klasik Türk şiirinde "mazmun" adlı bir kavramdan bahsediliyor. Bu ne demektir? (BK)
Klasik Türk Şiiri'nde geçen bütün "şarap" sözcükleri ile mecaz mı yapılmıştır?
Mecaz ve alegori bağlamında içinde "şarap" geçen beyitleri yorumlar mısınız?
Klasik şiir geleneğinde sevgili tipinin genel özellikleri nelerdir?
Onun davranış biçimi ve güzellik unsurları hakkında bilgi verir misiniz?
Klasik şiirdeki sevgili tipinin cinsiyeti nedir? Bu konu neden tartışılır?
Şehrengizlerde övülen güzeller neden erkektir?
Klasik Türk edebiyatında kadın şairler var mıdır?
Sebk-i Hindi nedir? Özellikleri hakkında bilgi veriniz?
Mecmualar ve cönklerin edebiyat tarihi açısından önemi nedir?
Günümüz tabiriyle patronaj, eski ifadeyle hamilik ne demektir?
Şairlerin para karşılığı şiir yazdıkları doğru mudur?
Klasik şiir geleneğinde üslup yüzyıllara göre değişmiş midir?
Yoksa şairler hep aynı çizgide mi şiir yazmışlardır?
Ana dili Türkçe olduğu halde eserlerini Farsça yazan edipler kimlerdir?
Bunların Türk edebiyatı tarihinde bir yeri var mıdır?
çalışmada, biri Erzurum Kütüphanesi Erzurum Yazmalar koleksiyonunda 498 numarada, diğeri ise Erzurum İl Halk Kütüphanesinde 38326 numarada kayıtlı Mecmû’a-i Cifr ve Reml [6b-13b] adlı eser içerisinde yer alan, gelecekten haber verirken din büyüklerinin isimlerinden yararlanan bir fal metni neşredilecek ve bu metin falname literatürü içinde ait olduğu yere konumlandırılacaktır. Böylelikle insanların fala yükledikleri mana/değer bir kez daha gözler önüne serilmiş olacaktır.
Rakip, meşhur bülbül-gül münasebetindeki dikenler misali, vuslata engel olan ve ıstıraba sebep olan bir unsurdur. Âşıklar, rakibi her ne kadar domuz, akrep, yılan, köpek, karga gibi hayvanlara benzeterek ona hakaret etseler de sevgili, rakibe yakınlık gösterir. Bu durumda âşık, sevgilisine yakınlaşabilmek ve onun gözüne girebilmek için rakip ile mecburen iyi geçinmek zorunda kalır. “Müdara” adı verilen bu tavır, âşığın sevgili uğruna çektiği en ağır yüklerden biridir. Genel olarak değerlendirildiğinde müdara, sosyal bir varlık olarak insanın gündelik hayatında da uygulamak zorunda
kaldığı çeşitli davranışları kapsar. Çünkü toplum, bireyin tamamen gönlünün istediği gibi davranmasına engel olur, onu çeşitli açılardan sınırlandırır. Siyasette önemli bir yeri olan bu tavrın ekonomi sahasında da karşılığı bulunmaktadır. Verilecek mücadelede topyekûn kaybetmektense, rakiple birlikte kazanmanın daha makul görüldüğü birçok durum; bu davranışın aşk ilişkisinde âşığa da avantaj sağlayabileceğini düşündürmektedir. Eski şiirimizdeki aşk anlayışına bakıldığında, rakip karşısında oldukça aciz kalan âşığın bazen rakiple iyi geçinmek zorunda kaldığı görülmektedir. Çalışmada
bu yaklaşımın, şiirlerdeki görünümüne değinilecektir.