Papers by Derya Ince

Kamu Hastanelerinde Temizlik İşçilerinin Çalışma Koşulları ve Covid-19 Pandemi Sürecindeki Deneyimleri: İstanbul Örneği, 2022
Bu çalışma, kamu hastanelerinde istihdam edilen temizlik işçilerinin çalışma koşullarını ve Covid... more Bu çalışma, kamu hastanelerinde istihdam edilen temizlik işçilerinin çalışma koşullarını ve Covid-19 pandemi sürecindeki deneyimlerini açığa çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla İstanbul’da iki kamu hastanesinde çalışmakta olan 25 temizlik işçisi ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Sağlık sektöründe yer alan meslek odalarından İTO ve sendikalardan SES, Öz Sağlık-İş ve Dev Sağlık-İş ile de görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda eksik eleman ile gerçekleştirilen temizlik işinin yoğun iş temposuna bir de Covid-19 pandemisinin ağır çalışma koşulları eklendiği tespit edilmiştir. Pandemi sürecinde risk altında çalışan temizlik işçilerinin hastane içerisindeki faaliyetlerinin diğer sağlık çalışanları karşısında görünür olmadığı belirtilmelidir.

Emek Araştırma Dergisi, 2022
Çalışma yaşamında güvencesizlik sorunu artan bir biçimde önemini korumaktadır. Neoliberal dönemle... more Çalışma yaşamında güvencesizlik sorunu artan bir biçimde önemini korumaktadır. Neoliberal dönemle birlikte sermayenin emek üzerindeki sömürüsü arttıkça güvencesizlik derinleşme yaşamıştır. Güvencesizliğin artan görünümü karşısında prekarya kavramı ortaya çıkmış ve ayrı bir sınıf olup olmama konusunda tartışmalara neden olmuştur. Bu çalışmada güvencesizlik olgusuna yer verilmiş ve prekaryanın neden ayrı bir sınıf olarak nitelendirilemeyeceği açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmada prekaryalaşmanın tüm işçi sınıfına içkin bir özellik olduğu belirtilmiştir. Kafe-bar çalışanları da çalışma koşullarının esnek, güvencesiz ve kuralsız oluşu ile prekaryalaşma sürecini yaşamaktadırlar. Hâlihazırda prekaryaya içkin sorunlar yaşayan kafe-bar çalışanları Covid-19 pandemisinin getirdiği olumsuzluklarla da baş etmek zorunda kalmışlardır. Pandemi ile birlikte dünya ölçeğinde yaşanan sağlık krizinin yanında işgücü piyasaları da etkilenmiştir. Krizden etkilenen pek çok sektörde üretim faaliyetlerinin azalması aktif çalışanlar için işlerini kaybetme, ücretsiz izne çıkarılma ve haftalık çalışma saatlerinin düşmesi gibi risklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Hizmet sektörünün içerisinde yer alan yeme-içme hizmetlerinin sağlandığı mekânların pandemi sürecindeki kapanmalarla çalışmalarının durdurulması da söz konusu olmuştur. Bu süreçte yeme-içme hizmeti sunan esnaf ve çalışanlar çeşitli maddi ve manevi sıkıntılar yaşamıştır. Bu çalışma kapsamında da maddi ve manevi sıkıntılarla çevrelenen yeme-içme hizmetlerinin sağlayıcılarından kafe-bar çalışanlarının deneyimleri açığa çıkarmak amaçlanmıştır. Bu amaçla güvencesizlik ve prekarya kavramları ele alınmış ve sonrasında Covid-19 pandemisinin çalışma üzerindeki etkisi özetlenmiştir. Son olarak çalışmada İstanbul'un Kadıköy ilçe

Moment Dergi, 2021
Bu çalışma, hayatlarını savunmak için yaşamını savunan iki kadınla ve söz konusu kadınların dava ... more Bu çalışma, hayatlarını savunmak için yaşamını savunan iki kadınla ve söz konusu kadınların dava süreçleri ile ilgilenen iki avukat ile yapılan derinlemesine yüz yüze görüşmeler çerçevesinde şekillendirilmiştir. Her iki kadın evli oldukları erkeğin uzun süreli sistematik şiddetine maruz kalmış ve bu şiddet sarmalının sonucunda boşanma sürecinde/boşandığı erkeği öldürme yoluyla yaşamlarını savunmak zorunda kalmıştır. Çalışmada, bu sebeple, kadınları bu sonuca iten sürecin anlaşılması çabası mevcuttur. Derinlemesine görüşmeler yapılan kadınların diğer şiddet biçimleriyle iç içe bir şekilde fiziksel şiddete ağır olarak maruz kaldıkları ve yaşamlarını savunmak zorunda kalarak evli oldukları erkekleri öldürdükleri anlaşılmaktadır. Çalışmada kadınların deneyimleri üzerinden hareket edilerek ataerki, erkeklik ve eril şiddet kavramları tartışılacaktır. Kadınların ve avukatların aktardıkları bilgiler ile eril şiddeti önlemeye yönelik caydırıcı politikaların uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Bu noktada çalışmanın hukuk alanında da tartışmalara ve gelişmelere katkı sağlaması açısından önemli bir noktayı işaret ettiği söylenebilir.

Katkı, 2018
In the first period when the development discourse emerged, it aimed at the realization of devel... more In the first period when the development discourse emerged, it aimed at the realization of development nation-statewide. The existence of different development region within the nation-state, have been tried to be solved with integrated development plans. With the 1970s years, the change in the form of production has led to differentiation in the approach to the regions defined as backward / depressed. The most important indicator of these differences is the transition from the remove of regional development differences to the regional capital accumulation. In Turkey, as the indicators of this process, new region definitions have emerged and also has tried to expose the attractive aspects of these region in order for these regions to compete with different regions. In recent years, various plans and projects have been created for this purpose. The focus of this work is on the effort to understand the Yeşil Yol Project, one of these plan-projects, bearing the claim to bring the Doğu Karadeniz Region into an attractive position by branding. After the basic information about the project was given, it was tried to be revealed how Yeşil Yol Project was evaluated by transhumant people living in Rize Çamlıhemşin district.
Conference Presentations by Derya Ince

9.KBAM Sempozyumu, 2023
Şubat 2023 depremlerinin ardından kritik roller üstlenen sivil dayanışma pratiklerinin bir kısmı ... more Şubat 2023 depremlerinin ardından kritik roller üstlenen sivil dayanışma pratiklerinin bir kısmı bölgedeki varlıklarını sürdürmekte, afet sonrası mekansal ve toplumsal iyileştirme, güçlendirme süreçlerinde dayanıklılığı artırıcı faaliyetlere devam etmektedir. Bu araştırma; Hatay’da deprem sonrasında dayanışmacı faaliyetler gerçekleştirmiş/gerçekleştiren, varoluş amacı dayanışmacı pratikler olan/ deprem sürecinde dayanışmacı pratiklere kaydırmış olan sivil inisiyatiflere odaklanmıştır. Bu bağlamda, önce bu dayanışmacı pratikler faaliyetleri ilişkili olarak listelenmiş ve haritalanmış; sonra bunlar arasından seçilen ve genel yapıyı olabildiğince temsil eden örnek oluşumlar yapılan görüşmeler ve yerel medyanın taranması üzerinden detaylı incelemeye tabi tutulmuştur. Böylece, dayanışma pratiklerinin iç dinamikleri, bağlantıları, afet sonrası yarattıkları çözümler ve bunları yapma biçimleri, afet bölgesinin olanaksızlıklarına bağlı olarak yaşadıkları süreklilikler/kopuşlar ilişkisel bir yaklaşımla tartışmaya açılmıştır. Yerinde dayanışma faaliyetleri ve mekansal olarak üretilen bilginin literatürde yer alması bağlamında, deneyim aktarımı, karşılıklı öğrenme süreçlerinin geliştirilmesi, görünürlüğün sağlanması, olası yeni afetler sonrasında sivil dayanışmacı pratiklerin üstlenebileceği potansiyellerin afet yönetimi kapsamında değerlendirilmesi bu araştırmanın amaçları olarak sıralanabilir.

Fiscaoeconomia Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi 2023 (FSCONGRESS 2023), 2023
Natural cap*tal *s def*ned as stocks of renewable and non-renewable natural resources used to pro... more Natural cap*tal *s def*ned as stocks of renewable and non-renewable natural resources used to prov*de goods or serv*ces and to benef*t people. Treat*ng natural resources as stocks br*ngs w*th *t measurement and quant*f*cat*on. Th*s quant*f*cat*on appears as natural resource account*ng pract*ces. Account*ng for natural assets also prov*des a framework for understand*ng the contr*but*on of nature to econom*c growth. There are stud*es to measure the contr*but*on to growth w*th natural cap*tal added as a coeff*c*ent to econom*c growth equat*ons. In add*t*on, *t can also be sa*d that *t prov*des an opportun*ty to d*scuss ecolog*cal destruct*on, wh*ch ma*nstream approaches character*ze as a negat*ve external*ty. However, th*s opportun*ty *s addressed *n a l*m*ted way. Formulat*ng pol*c*es to prevent destruct*on *s not as easy as expected. The reason for th*s *s the a*m of susta*nab*l*ty of econom*c growth rather than susta*nab*l*ty of nature. Wh*le th*s categor*zes nature as an econom*c "resource", *t does not prefer to see the effects of destruct*on w*th*n the funct*on*ng of cap*tal accumulat*on for growth. There are cr*t*cal approaches to th*s quant*tat*ve approach to nature. The f*rst of these cr*t*cal approaches character*zes the concept of natural cap*tal as an anthropocentr*c concept. The other d*scusses natural cap*tal as a part of neol*beral b*opol*t*cal governmental*ty. In th*s way, *t w*ll be poss*ble to expla*n the mechan*sms that w*ll enable the creat*on of leg*t*macy *n the process of *ncorporat*ng nature and natural assets *nto cap*tal*st funct*on*ng. In th*s context, the study problemat*zes the conceptual*zat*on of natural cap*tal *n the treatment of nature/natural assets w*th*n econom*c growth.
14. Karaburun Bilim Kongresi, 2019

UFUK ÜNİVERSİTESİ BİRİNCİ ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, 2021
Usually in the analysis of Turkey international/global, it referred to as scale or external dynam... more Usually in the analysis of Turkey international/global, it referred to as scale or external dynamics are taken into consideration. However, the globalization and/or internationalization process affects the subnational scales as well as the accumulation of capital and adds to the functioning. YeĢil Yol Project to take our agenda are the subject of frequent debate in Turkey with this in mind, we will open the discussion. We can define the YeĢil Yol Project as a project where the accumulation process and the concept of development intersect. It reveals that the capital accumulation mechanism in the project was created by the effect of spatial expansion tendency. Thus, it will be possible to find out that the transformations in the capital accumulation process are effective in the creation of the YeĢil Yol included in the Eastern Black Sea Project (DOKAP) Action Plan. The project, where the traces of the transition from national development aim to the region-local development understanding, which is one of the transformation of the capital on a world scale, is seen, with the completion of the YeĢil Yol connecting the plateaus from the Samsun province in the Eastern Black Sea region to the Sarp Border Gate, the "Plateau Corridor" was created, It offers the promise that development will take place by increasing the tourism activities in the region by solving the transportation problem that arises as the most important constraint in tourism. At this point, it is observed that the transhumance is drawn into the sectoralization by tourism activities in the Eastern Black Sea, where capital is targeted as a revaluation area. Therefore, in the conceptual part of the study, the areas of capital accumulation, sectoralization, commodification and capital revaluation will be discussed. After examining the project within the framework of these concepts, the data of the field study carried out in ÇamlıhemĢin district of Rize, one of the provinces where it was applied, and the transformation of the people living in the region and their perceptions about the project were tried to be revealed. It should be noted that the plateaus of ÇamlıhemĢin show resistance against the construction of the Yeşil Yol. Not only the transnational effects of capital, but also the effects of subnational spaces will be the main reference of our study, as the project's study and field research make it possible. This project, which is also presented as a development application, will be opened for discussion based on the field studies that transformed the human-nature relationship in accordance with the capitalist relations and which has been destroyed by increasingly increasing the nature of the region in the patterns of commodification.
Books by Derya Ince
Sosyal Araştırmalar Vakfı, 2023
Book Chapter by Derya Ince
İktisadi ve Ekolojik Açıdan Değişen Yönleriyle Kalkınma Süreci, 2025
Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları ... more Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz.
Uploads
Papers by Derya Ince
Conference Presentations by Derya Ince
Books by Derya Ince
Book Chapter by Derya Ince