Papers by Orhancan Ayhan
NAPOLYON UN MISIR SEFERİ VE SONUÇLARI

Mehmet Necip Paşa, Osmanlı siyasetinin on dokuzuncu yüzyıl için kilit isimlerinden biridir. Özell... more Mehmet Necip Paşa, Osmanlı siyasetinin on dokuzuncu yüzyıl için kilit isimlerinden biridir. Özellikle Osmanlı Devleti'nin İran siyasetinde çok etkili olmuştur. Nitekim İngiltere ve Rusya bu dönemde Şark Meselesi hususunda Osmanlı'ya çok müdahale etmekteydi. Bu Necip Paşa'nın Bağdat valiliği sırasında da görülebilir. Kerbela harekâtı öncesi ve sonrasında İngiltere ve Rusya elçileri yoğun mesai harcamışlardır. Necip Paşa tarikatlara yakınlığı ile bilinir. Halidiyye tarikatı mensubu olmasıyla Bağdat valiliğine atanır ve burada tarikatların yararına işlere girişir. Buraya atanmasında güçlü bir şahsiyet olması da etkilidir. Zira Bağdat'ta hakimiyet zordur. Nitekim Necip Paşa Bağdat'ta Osmanlı egemenliğini pekiştirip Tanzimat Fermanı buyruklarını uygulamayı başarmıştır. Bu konuda olağanüstü yetkilerle donatılmış ve bazı durumlarda inisiyatif alarak Bâb-ı Âli'den habersiz işlere kalkışmıştır. Nitekim bu durumlar istisnasız payitahtın lehine olmuştur. Necip Paşa hayırsever kişiliği ile de tanınmış, birçok hayır işiyle adı zikredilmiştir. Birçok vakıf kurmuştur. En bilineni de Tire'de inşa ettirdiği kendi adıyla anılan kütüphanesidir. Günümüzde hâlâ hizmet vermektedir. Bu çalışmanın amacı akademi dünyasına Necip Paşa'yı tanıtmak ve kendisi üzerine yapılacak olan birçok müstakil çalışmaya vesile olmaktır.

Kutsal Roma tahtına oturacak imparatorun belirlenmesi ile başlayacak olan süreçte cihan hakimiyet... more Kutsal Roma tahtına oturacak imparatorun belirlenmesi ile başlayacak olan süreçte cihan hakimiyeti fikri iki merkezde de kendini belli eder. Habsburglar Müslüman gücünü bertaraf etmek isterken Osmanlılar Hıristiyanlar ve Avrupa üzerinde mutlak hakimiyet kurmak ister. Nitekim yerel bir Macar sorunu olarak gerçekleşen Belgrad seferi Habsburgları da ilgilendiren geniş bir boyut kazanır. Şarlken İtalya emelleri için Fransa ile savaşırken bir yandan Osmanlılar Rodos’u da ele geçirip Akdeniz’deki St. Jean şövalyelerinin tehdidini bertaraf eder. Bunun ardından Fransa’nın zor duruma düşmesiyle Osmanlı-Fransa ittifakı gerçekleşir. Bu ittifaka ilaveten Osmanlı’nın Venedik’le olan dostane ilişkileri Osmanlı’ya karşı Haçlı birliği oluşmasını engeller. Nitekim Osmanlı’nın Viyana’ya dayanması korkuları arttırarak Hıristiyanların birleşmesine neden olur. Barbaros ve Andrea Dorya’nın denizlerdeki rekabetinin ardından Haçlı birliği oluşur ve Preveze’ye giden süreç yaşanır. Preveze bozgunuyla Haçlı motivasyonu tekrar kırılır ve Habsburglarla sulh imzalanması yoluna gidilir. Böylece Osmanlı da Safevilerle meşgul olabilecektir. Şarlken’in tahttan feragati ile sulh bozulur ve Kanuni Macaristan’da kalıcılığı sağlamaya çalışır. Boğdan’ı sağlama alıp bazı yerleri doğrudan Osmanlı’ya bağlarken daha sonraki hadiseler dolayısıyla Zigetvar ve Eğri üzerine yürür. Bu kalıcılık açısından önemli bir sefer olmasına rağmen Kanuni zaferini göremeden vefat eder.
seminer çalışması, 2023
Bu çalışmada Türk Kozmoloji düşüncesi ve kozmogonik öyküleri, farklı inançlar doğrultusunda incel... more Bu çalışmada Türk Kozmoloji düşüncesi ve kozmogonik öyküleri, farklı inançlar doğrultusunda incelenmiştir.

SÜMER KOZMOGONİSİ: EVRENİN OLUŞUMU VE İNSANIN YARATILIŞI ÜZERİNE SÜMER DİNİ, 2022
Sümerler, evrenin oluşumunun nasıl gerçekleştiğini açıklamak için kendi kozmogonilerini oluşturar... more Sümerler, evrenin oluşumunun nasıl gerçekleştiğini açıklamak için kendi kozmogonilerini oluşturarak kendilerince cevap buldular. Bu cevap aynı zamanda kendi inanç sistemlerinin temelini oluş-turdu. Sümerlere göre evren başlangıçta sonsuz bir denizdi. Bu denizden öncesini ise sorgulamadılar. "Nammu" adını verdikleri bu denizin üzerinde bir kozmik dağ yükseldi. Bu dağ, onlara göre Nammu'nun çocukları "An" ve "Ki" idi. Kozmik dağ yer ve göğün birleşiminden oluşuyordu. Tanrı An gökyüzünü, tanrıça Ki ise yeryüzünü temsil ediyordu. An ve Ki'nin birleşiminden Sümer panteonunun baş tanrısı Enlil doğdu. Enlil, ebeveynlerini ayırdı. Babası An gökyüzünü alırken, Enlil annesi ile birlikte yeryüzünü aldı. Sümerler tanrıları insan şeklinde tasvir ettikleri için onların da yeme, içme, giyme ve barınma gibi ihtiyaçları olduğunu düşündüler. Bu sebebe dayanarak tanrı Enlil, diğer tanrıları yaratarak her bir tanrıya görev verdi. Daha sonraları işlerine yetişmekte zorlanan tanrılar, bilgelik tanrısı Enki'den bir çözüm bulmasını istediler. Derin uykusundan uyanan Enki, böylelikle insanları tanrıya hizmet etsin diye yarattı.
Book Reviews by Orhancan Ayhan
SÖMÜRGECİLİK TARİHİNE DOĞRUDAN BİR BAKIŞ
Uploads
Papers by Orhancan Ayhan
Book Reviews by Orhancan Ayhan