Papers by Niyazi DEĞİRMENCİ

Yedi, 2022
Bu çalışmada sanatta gelenek kavramının belli bir döneme sıkışmış bir zaman dilimi olarak düşün... more Bu çalışmada sanatta gelenek kavramının belli bir döneme sıkışmış bir zaman dilimi olarak düşünmek yerine, bu kavramın güncel ve gelenek kavramlarıyla karşıt ilişkisi göz önünde bulundurularak birbirini beslediği ileri sürülmüştür. Aynı şekilde güncel kavramının da zaman-mekân düzleminde gelenek kavramı içinde konumlandığı öne sürülmüştür. Bu bağlamda geçmişten günümüze uzanan sanat çalışmalarındaki imgelere geleneksel imgeler, bu imgelerden yeniden üretilenlere güncel imgeler ön tanımı getirilmiştir. Bu tanımlar ışığında, yeni ve güncel kavramları da tartışılarak diyalektik bir süreç gerektiren, kendinden öncekini olumsuzlayabilen, kopuş-kesintiye neden olabilen bir yeni kavramı önerilmiştir. Güncel kavramı ise belirli bir şimdide aktif bir an olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla güncel rutin süreci belirli bir şekilde aşma isteği ve süreci olarak görülebilirken, gelenek günümüze kadar devamlılık ile ilişkilendirilebilmektedir. Günümüz güncel sanatında temellük sanatı gibi alternatif yeniden üretim eğilimler, Cindy Sherman, Ai Weiwei, Marina Abramovic gibi pek çok sanatçı tarafından tercih edilmektedir. Bu sanatçıların eğilimleri, geleneksel imgeleri yeniden üreterek yeni ve güncel bir tavırla ilişkilendirilebilir. Ancak bu yeni ve güncel yaklaşımı beraberinde bazı çelişkileri getirmekte, geleneksel olanı pekiştirmekte ve güncel imgenin geleneksel imgeye bağımlılığı saptanabilmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, geleneksel ve güncel imgelerin temsillerini karşılaştırmalı bir yöntemle analiz ederek varsayılan saptamaları deşifre etmeyi amaçlamaktadır.

Sanat Yazıları, 2022
20. yüzyılda sömürgeciliğin yasaklanmasına rağmen, etnografya müzelerinde Batılı olmayan nesneler... more 20. yüzyılda sömürgeciliğin yasaklanmasına rağmen, etnografya müzelerinde Batılı olmayan nesnelerin seyirlik nesnelere dönüşmesiyle sömürgeciliğin kültürel etkilerinin devam ettiği söylenebilir. Başka bir örnek de köle olarak doğan ve köleliğin yasak-lanmasından sonra “sanat” çalışmalarıyla yaşamını sürdüren Bill Traylor için MoMA’nın (Modern Sanat Müzesi) önce “ilkel”, “yabani” daha sonra da övgü dolu bir yaklaşım tercih etmesidir. Bu da kurumsal sanat sisteminin önce reddettiğini, sonra kendi içine aldığını ve “övünme” mekanizmasıyla öğüttüğünü göstermektedir. Bu çıkarımla William Rubin’in Batılı olmayan nesneler ile Batılı sanatçıların eserlerini 1984 yılında MoMA’da bir araya getirmesi “yüzleşme” bağlamında önemlidir. Bununla birlikte, bu serginin kültürel sömürgecilikle yüzleşip yüzleşmediği veya mevcut sanatın kurumsal sistemini meşrulaştırıp meşrulaştırmadığı sorusu bu çalışmada incelenmiştir.

Tarihte ekolojik dusunce, tipki dogrudan sanat yapma eyleminde bulunmayan fakat onun nüvesini olu... more Tarihte ekolojik dusunce, tipki dogrudan sanat yapma eyleminde bulunmayan fakat onun nüvesini olusturan primitif komun topluluklarinin, dogayla birlikte uyumlu bicimde yasamasindan gelmektedir. Ancak dogaya yapilan yikici mudahaleler, Sanayi Devrimi’nin gerceklesmesi ve endustri cagiyla birlikte bu dusunce tekrar gun yuzune cikmistir. Yine bu donemlerde evrenin mekaniktistik gorus sekliyle algilanmasi ve dogaya olan yikim boyutunun artmasindan oturu ekoloji biyolojiden bagimsiz bir bilim olarak adlandirilmistir. Bilim alaninda gerceklesen bu farkindalik, kendisini farkli alanlarda da gostermistir. Plastik sanat alaninin da etkilendigi bu hareket sonrasi bir grup Amerikali sanatcinin Land Art hareketiyle doga, teknik malzeme olarak tekrar kullanilmis ve ekolojik sanat hareketiyle de dogaya tekrar bir geri donus yasanmistir. Calismanin amaci, Whitehead’in surec kavramiyla ekolojik dusunce kavramlarinin tek bir kesisim noktasi altinda sanatsal calismalara uygulanmasidir. Yasamin bizzat...

Süreç Teolojisinin Ekolojik Düşünce Üzerinden Sanatsal Pratiklerle İlişkilendirilmesi, 2022
Tarihte ekolojik düşünce, tıpkı doğrudan sanat yapma eyleminde bulunmayan fakat onun nüvesini olu... more Tarihte ekolojik düşünce, tıpkı doğrudan sanat yapma eyleminde bulunmayan fakat onun nüvesini oluşturan primitif komün topluluklarının doğayla birlikte uyumlu biçimde yaşamasından gelmektedir. Bu açıdan insanı doğa ile uzlaştırmayı amaçlayan ekoloji, bir bilim olarak adlandırılmadan önce de medeniyet tarihinde yerini almış ve ekolojinin temel ilkelerinin henüz belirlenemediği zamanlarda da görülmüştür. Doğada bizatihi olarak evirilen süreç anlayışı ise Alfred North Whitehead tarafından; "Haz, " "Özsel bağlılık, " "İnkarnasyon, " "Yaratıcı olarak kendi kendini belirleme, " "Yaratıcı olarak kendi kendini ifade etme" ve "Yenilik" başlıkları altında toplanmıştır. Süreç kavramını bu doktrinlerle açıklayan Whitehead'in düşüncesi ile ekolojik düşünce bir araya geldiğinde, diğer canlıların da katılımlarıyla süreç üzerinden ekolojik bir yaklaşım öneren sanat çalışmaları nelerdir sorusu sorulabilir. Başka bir deyişle, plastik sanatlarda hangi sanat çalışmaları hem Whitehead'in teolojik süreç kavramına hem de ekolojik düşünceye uyarlanabileceği sorusu araştırılabilir. Bu bağlamda, ekolojik düşünceden Whitehead'in teolojik süreç düşüncesine ve oradan da plastik sanatlardaki sanat eserlerine uzanan bir ilişkiler ağının varlığı da irdelenebilir.
Uploads
Papers by Niyazi DEĞİRMENCİ