Papers by Murat Kocaaslan

DergiPark (Istanbul University), Dec 15, 2011
Bu makalede, Osmanlı hanedanının simgesel ve fiziksel en büyük verisi olan Topkapı Sarayı'nın Hal... more Bu makalede, Osmanlı hanedanının simgesel ve fiziksel en büyük verisi olan Topkapı Sarayı'nın Haliç cephesinde kurulu olan Harem'inde "bilinçli" veya "bilinçsiz" olarak oluşturulan sınırlar ve mimari örgütlenmenin statüyle birebir bağlantısı ele alındı. Bu kapsamda özellikle Harem'in merkezindeki valide sultanın kullanımına sunulan mekânların, Harem'deki sınırların belirlenmesinde oynadığı rol tartışıldı. Harem, Saray'ın diğer mekânlarından farklı olarak daha dar, sıkışık ve karmaşık bir mimari yapılanmaya sahiptir. Makalede üzerinde durulan bir diğer konu da karmaşık olarak görünen bu yapının aslında bilinçli bir tercihin sonucunda oluşup oluşmadığını ortaya koymak olmuştur. Çalışmada, Harem'de olduğu varsayılan sınırların varlığı; Harem'in giriş kapısı üzerinde bulunan kitabede yazılı olan Ahzab suresi 53. ayet bağlamında ele alındı. Nitekim bu ayetteki ifadeler makalede de belirtildiği üzere Harem halkına sınırları hatırlatmaktaydı. Bununla birlikte Harem'deki mimari örgütlenme içinde padişahın annesi valide sultanın kullanımına sunulan mekânların mevcut durumu da sınırların varlığını desteklemek amacıyla kullanıldı. Ayrıca Harem'deki sınırların korunmasına verilen önemin boyutunu anlayabilmek amacıyla, dönem kaynaklarında geçen ve 1650 yılında Valide Kösem Sultan'ın kara ağalara sınırlarını hatırlatan olaydaki konuşması üzerinde de duruldu. Çalışmada ele alınan veriler ışında ulaşılan sonuçlardan ilki Topkapı Sarayı Harem'inin karmaşık mimari yapılanmasına rağmen mimari yapılanmada bilinçli bir tercihin söz konusu olduğudur. Özellikle mekânlar arasındaki oran-büyüklük-gözetimi kişi ve statü göz önüne alınarak şekillen
DergiPark (Istanbul University), Jun 30, 2021
Akademik Araştırmalar Dergisi, 2012
Journal of Turkish Studies, 2014
* Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir mak... more * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Birimi tarafından desteklenmiştir (proje no. 012D007701001).
DergiPark (Istanbul University), Dec 15, 2019

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2020
Osmanlı hanedan üyelerinin yaşadığı saray; Harem, Enderun ve Bîrun olmak üzere üç ayrı teşkilât i... more Osmanlı hanedan üyelerinin yaşadığı saray; Harem, Enderun ve Bîrun olmak üzere üç ayrı teşkilât ile yönetilmekteydi. Sarayın harem bölümünün başında bulunan dârüssaâde ağası aynı zamanda; bütün harem ağalarının, Sarây-ı Cedîd ve Sarây-ı Atîk teberdarları ve kozbekçilerinin, Haremeyn-i şerîfeyn görevlilerinin, selâtin ve vüzerâ evkafı ile dârüssaâde ağaları ve mensupları evkafı görevlilerinin amiriydi. Sarayın bir diğer teşkilatı olan Enderun teşkilatı ise derece ve hizmet itibariyle; büyük ve küçük odalar; doğancı koğuşu; seferli koğuşu, kiler odası, hazine odası ve has oda olmak üzere farklı odalardan müteşekkildi. Bu çalışma, sarayın harem ve Enderun teşkilâtına mensup ağalarının Edirne Yeni Saray'daki yaşam alanlarının tasvirini, R. Osman'ın Edirne Sarayı üzerine yapmış olduğu eseri, Saray'da 1217 Zilhicce (H.)/20 Nisan 1803 (M.) tarihinde yapılan keşif sırasında çizilmiş olan plan ve 1171 (H.) /1757-58 (M.) yılında ağalara ait yaşam alanlarında yapılan tamirata ilişkin tutulan kayıtlara dayanarak yapmaktadır. Bu bağlamda, çalışma Osmanlı Saray mimarisi araştırmalarına katkı sunmayı amaçlamaktadır. Adı geçen ağaların yaşam alanlarının tasvirini yapmanın en önemli zorluğu Edirne'deki Saray'ın günümüze ulaşmamış olmasıdır. Böyle bir durum fiziki bir gözlem yapmayı olanaksız kılmaktadır. Ancak farklı dönemlerde yapılan veya yapılması planlanan tamiratlara ilişkin tutulan kayıtlar bu zorluğu aşma bakımından oldukça fazla bilgi ihtiva etmektedir. Bu bağlamda bu çalışma ele aldığı kayıtlar ile yeni mekânların varlığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte bu konuda yapılacak olan çalışmalara da katkı sağlamaktadır.

Sanat Tarihi Dergisi, 2020
II. Mustafa, saltanatı süresince Edirne'yi İstanbul'a tercih etmiş ve bu kentte ikamet etmiştir. ... more II. Mustafa, saltanatı süresince Edirne'yi İstanbul'a tercih etmiş ve bu kentte ikamet etmiştir. Ancak bu tercihi tahttan indirilmesinde önemli bir neden teşkil etmiş ve 1703 yılında tahttan indirilmiş, yerine III. Ahmed tahta çıkmıştır. Tahta çıkan III. Ahmed sefer olmadıkça Edirne'de kimsenin oturmayacağına dair yemin ederek, İstanbul'a taşınmıştır. Sultan Ahmed'in bu yemini sonrasında Edirne Sarayı uzun bir süre terkedilmiş ve eski görkemli günlerinden uzak bir süreç yaşamıştır. Ancak III. Mustafa tahta çıktıktan kısa bir süre sonra, III. Ahmed'ten beri Edirne'ye padişahların gelmemesinden dolayı sarayın itibarının düştüğünü, bir sükût dönemi yaşadığını ve harabe haline geldiğini ifade ederek, böyle harab-zâr kalmasının kabul edilemeyeceğini, üstelik bu durumun da devletin şanına halel getirdiğini belirterek, bir an evvel tamir edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Bu makalede de III. Mustafa'nın bu kararı sonrasında 1171 (1757-58) tarihinde Sarây-ı Cedîd-i Amire'de başlatılan tamiratlardan harem bölümündekilere odaklanılmaktadır. Bu çalışmada amaçlanan, haremdeki tamiratların mahiyetini ve hangi mekanlarda çalışıldığını tespit etmektir. Aynı zamanda kayıtlarda adı geçen odalar, Avadis Benliyan tarafından çizilen sarayın planında geçen oda isimleri ile karşılaştırılmış ve yeni bulgular ortaya konulmuştur.
Turkish Studies-Social Sciences, 2019
This article was checked by iThenticate.

History Studies International Journal of History, 2020
Bu çalışmada Edirne'deki Sarây-ı Cedîd-i Âmire'nin Kum Meydanı'nda bulunan Arz Odası ve Kum Kasrı... more Bu çalışmada Edirne'deki Sarây-ı Cedîd-i Âmire'nin Kum Meydanı'nda bulunan Arz Odası ve Kum Kasrı üzerinde durulmuştur. Olasılıkla II. Mehmed döneminde inşa edilmiş olan her iki yapı da ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır. Bundan dolayı Arz Odası ve Kum Kasrı için fiziksel bir gözlem yapmak mümkün değildir. Ancak bugüne kadar dönem kaynakları ve arşiv kayıtlarının sunduğu bilgiler ışığında iki yapının tasviri de yapılabilmiştir. Bu çalışmada ise kayıtların sunduğu bilgiler ışığında her iki yapı üzerinde durulmuştur. Bununla birlikte III. Mustafa'nın iktidar yıllarına tarihlenen 1171 (H.)/1757-58 (M.) yılı tamiratında Arz Odası ve Kum Kasrı'nda yapılması planlanan tamiratlara odaklanılmıştır. Bilindiği üzere III. Ahmed'in tahttan indirilmesinin ardından Edirne Saray'ı uzun bir süre terkedilmesi neticesinde eski görkemli günlerinden uzak bir süreç yaşamıştır. Üzerinde durulan tamirat da geçen bu sürenin sonunda III. Mustafa'nın emriyle başlatılmıştır. Sultan tahta çıktıktan sonra sarayın harap bir hale geldiğini söyleyerek, tamir edilmesini emretmiştir. Tamirat kapsamında sarayın büyük bir bölümünün tamir edilmesi planlanmıştır. Kayıtlardan anlaşıldığı kadarıyla bu dönemde saraydaki diğer yapılar gibi Arz Odası ile Kum Kasrı da harap bir haldedir. Yine kayıtlardan anlaşıldığı kadarıyla düşünülen tamirat sınırlı kalmış, kapsamlı bir tamirata dönüşmemiştir. Bunun en önemli nedeni ise Sultan III. Mustafa'nın kısa bir süre sonra sarayı ziyaret edeceğinden tamiratın çabucak bitirilmesi istenmiş olmalıdır.
Akademik Araştırmalar Dergisi, 2012

Belleten
Bu çalışma, İstanbul'daki Topkapı Sarayı'nın inşası öncesinde ve sonrasında uzun yıllar O... more Bu çalışma, İstanbul'daki Topkapı Sarayı'nın inşası öncesinde ve sonrasında uzun yıllar Osmanlı hanedan üyeleri tarafından kullanılan Edirne Saray'ında, Abdülhamid-i Evvel döneminde yapılması planlanmış tamiratları ihtiva eder. Bu çalışmada yapılmaya çalışılan, kırk dört yıla yakın bir süre kafes hayatı yaşayan Abdülhamid-i Evvel'in on beş yıllık saltanatı döneminde Edirne Sarayı'nda gerçekleştirmeye çalıştığı tamiratların bir kısmına dikkat çekerek, bunlar üzerinden Sultan'ın sarayın tamirine bakışını ortaya koymak olmuştur. Çalışmanın odaklandığı dönemin devletin ekonomik yönden sıkıntılı olduğu bir süreci ihtiva etmesi, bu dönemde Sultan'ın neden Edirne Sarayı'nda böyle bir onarıma gerek duyduğu sorusunu sormayı da mümkün kılar. Bu bağlamda dönemin koşulları içinde, dönem kaynaklarının ve arşiv belgelerinin ışığında bu soru anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak çalışma, Osmanlı sarayında yapılan onarımların sadece ihtiyacı karşılamaya yönel...

Bu calisma, 18. yuzyilin sonlarina dogru Osmanli tahtina cikan ve on bes yil devleti yoneten I. A... more Bu calisma, 18. yuzyilin sonlarina dogru Osmanli tahtina cikan ve on bes yil devleti yoneten I. Abdulhamid’in mimari faaliyetleri uzerinde odaklanmaktadir. Ancak calisma, Abdulhamid doneminde farkli sehirlerde yapilan imar faaliyetlerinden ziyade, Sultan’in Istanbul’da gerceklestirdigi imar faaliyetlerini kapsamaktadir. Bu cercevede calisma o donemdeki ekonomik durum, sultanin kisiligi ve kadinlar ile olan munasebetlerinin gerceklestirdigi mimari projeler uzerindeki olasi etkilerini degerlendirmeyi amaclamaktadir. Bu baglamda calisma oncelikle Abdulhamid’in yasami ve devletin ekonomik durumu uzerinde durmaktadir. Osmanli devletinin ekonomik anlamda sikintili bir surecini ihtiva eden bu donem icinde Sultan’in almis oldugu tedbirler ve bunlarin sonuclari degerlendirilmektedir. Sonraki bolum ise Sultan’in kisiligine –ic dunyasina–, kadinlar ile olan munasebetlerine ve mimari projelere odaklanmistir. Calismanin son bolumunde ise ekonomik durumun, sultanin kisiliginin ve kadinlar ile ola...

Bu çalışmada Edirne’deki Sarây-ı Cedîd-i Âmire’nin Cihânnümâ Kasrı üzerinde durulmuştur. Saray’ın... more Bu çalışmada Edirne’deki Sarây-ı Cedîd-i Âmire’nin Cihânnümâ Kasrı üzerinde durulmuştur. Saray’ın önemli yapılarından biri olan Kasr’ın kapısı üzerindeki kitabeye göre Kasır H 855-56 / M 1451-52 yılında II. Mehmed tarafından inşa ettirilmiştir. Saray’ın Kum Meydanı’nda bulunan Kasr’ın merkezinde yedi katlı bir kule ve alt katlarında ise farklı işlevleri olan birimler bulunmaktaydı. Uzun yıllar padişah tarafından kullanılan Kasr’ın ne yazık ki çok az bir kısmı günümüze gelebilmiştir. Bu çalışmada Cihânnümâ Kasrı’nda 18. yüzyılın ortasında yapılan tamiratlara odaklanılmaktadır. Çalışmada, H 1171 / M 1757-58 yılına ait III. Mustafa dönemine tarihlenen kayıtlar ilk defa incelenmiştir. Bu çerçevede öncelikle yapının genel bir tasviri yapılmış ardından kayıtların sunduğu bilgiler ışığında Kasr’ın durumunun tespiti yapılmıştır. Anlaşıldığı kadarıyla III. Mustafa’nın saltanat yıllarına tarihlenen tamiratlar Kasr’ın hem dışına hem de iç mekânlarına yönelik olmuştur. Tamir olunacak kısımlar arasında sakfların kurşunlarının değişimi, Kasr’ın kapısı, giriş sofası, taht-ı hümâyûn, şadırvan mahalli, dîvânhân, cihânnümâ, merdivenler bulunmaktadır. Bu dönemde yapının bazı yerleri “bi'l-külliyye fenâ” olmasına karşın planlanan onarım kapsamlı bir tamiratı ihtiva etmemektedir.
III. Murad'~n hasekisi Safiye Sultan, Valide Nurbanu Sultan 990 (1583) y~l~n da öldükten sonra si... more III. Murad'~n hasekisi Safiye Sultan, Valide Nurbanu Sultan 990 (1583) y~l~n da öldükten sonra siyasi olarak güçlendi ve Sultan Murad'~n alm~~~ oldu~u kararlarda etkin bir rol oyna-d~. Safiye Sultan'~n Harem'de en önemli müttefiki ise dârüssaâde a~as~~ Gazanfer A~a'yd~; Pierce, a.g.e., s. 125-129; Sultan Murad'tan birkaç ku~ak sonra tahtta ç~kan II. Osman da III. Murad devrinden itibaren benimsenen bir politikay~~ uygulad~~ ve kendine yanda § olarak dârüssaâde a~alar~n~~ seçti; Nitekim Osman'~n tahtta ç~kmas~n~~ sa~layan da Sultan Mustafa'y~~ odaya kapatan dârüssaâde a~as~~ Mustafa A~a'yd~;

Bu calisma, Topkapi Sarayi’nin harem bolumunde yasayan hanehalkinin temasa ettigi geleneksel seyi... more Bu calisma, Topkapi Sarayi’nin harem bolumunde yasayan hanehalkinin temasa ettigi geleneksel seyirlik oyunlara odaklanmaktadir. Genel anlamda halk danslari veya oyalanmak amaciyla oynanan oyunlar icin seyirlik oyun ifadesi kullanilmaktadir. Seyirlik oyunlar sozlu ve sozsuz olmak uzere iki grup altinda toplanmaktadir. Sozlu oyunlar arasinda ortaoyunu, kukla, Karagoz oyunlari, hokkabazlar ve mukallidler bulunurken, sozsuz oyunlar arasinda, cambazlar, danscilar (kocek, cengi, kâsebaz, tavsanoglani, curcunabaz, mitrakbaz) hayvanlarla gosteri yapanlar ve atesbazlar yer almaktadir. Osmanli doneminde saray ve cevresi, seyirlik oyunlar ile her donem iliski icinde olmus hem oyunlarin sergilenmesinde hem de oyuncularin sarayda himaye edilmesinde onemli bir rol oynamistir. Bu anlamda sarayda her donem oyunlar sevilerek temasa edilmistir. Seyirlik oyunlarin sarayin harem bolumunde de izlenip izlenmedigi sorusu bu calismanin ana cikis noktasini olusturmaktadir. Bu anlamda yuksek duvarlar ve kafe...
Journal of Turkish Studies
Uploads
Papers by Murat Kocaaslan