Talks by Eda Gecikmez
Çarşamba Seminerleri, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2019
“Değişen paradigmalar ve neoliberal politikaların kentte oluşturduğu baskılar, yerel, gündelik ve... more “Değişen paradigmalar ve neoliberal politikaların kentte oluşturduğu baskılar, yerel, gündelik ve sıradan olanın göz ardı edilmesine, dolayısıyla yeni toplumsal dinamiklerin ve bunların doğurduğu alternatif ilişkilerin oluşmasına sebep olmaktadır. Aktörlerin karar alma süreçlerine dahil olma amacı ile, kent mekanı üzerinden geliştirdiği yeni toplumsal hareketler, değişen toplumsal ilişkileri anlamamıza olanak tanıdığı gibi, gündelik yaşama müdahale etmede alternatif bir yapılanmanın evrelerini incelememize imkan sağlıyor. İstanbul’da zaman, ilişkiler ve aktörler çerçevesinde değişen ve değişmeye açık kentsel muhalif hareketlerin incelendiği bu araştırma projesi, hem yakın tarihin hem de şimdiki zamana ait olan etkileşimi geleceğin siyasetinin yer üzerinden, gündelik ve sıradan olana daha yakın biçimde üretilmesinin ihtimallerini de içinde barındıran farklı bir bakış açısı sunma amacı taşımaktadır. Zaman ve mekan olarak bir sınırlandırmaya gidilmiş, kapsam 2000 yılı sonrası İstanbul’da ortaya çıkan kentsel muhalif hareketleri incelemek üzere sınırlandırılmıştır.”
Eda Gecikmez ve Elif Sidar Ökdemir'in 16 Ekim 2019'da MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü tarafından düzenlenen Çarşamba Seminerleri'nde yaptığı “Çoğulcu Kentsel Siyasete Doğru İstanbul’da Kentsel Muhalif Hareketler” adlı sunuş.
Sunuş; Prof.Dr. Murat Cemal Yalçıntan, Betül İngin, Eda Gecikmez, Elif Sidar Ökdemir ve Yasemin Bahçekapılı tarafından yapılan "İstanbul’da Yeni Kentsel Toplumsal Hareketler" başlıklı araştırma projesi kapsamında hazırlanmıştır.
İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi – AURA İstanbul , 2019
AURA İstanbul, Güz 2019 Sertifika Programı Seminerleri kapsamında Betül İngin, Eda Gecikmez, Elif... more AURA İstanbul, Güz 2019 Sertifika Programı Seminerleri kapsamında Betül İngin, Eda Gecikmez, Elif Sidar Ökdemir ve Yasemin Bahçekapılı'yı "Kentsel Muhalefetin Ortaklaştırdığı Dayanışma Aktarım ve Gündelik Hayat" başlıklı semineri ile ağırladı.
Seminer; Prof.Dr. Murat Cemal Yalçıntan, Betül İngin, Eda Gecikmez, Elif Sidar Ökdemir ve Yasemin Bahçekapılı tarafından yapılan "İstanbul’da Yeni Kentsel Toplumsal Hareketler" başlıklı araştırma projesi kapsamında hazırlanmıştır.
“Değişen paradigmalar ve neoliberal politikaların kentte oluşturduğu baskılar, yerel, gündelik ve sıradan olanın göz ardı edilmesine, dolayısıyla yeni toplumsal dinamiklerin ve bunların doğurduğu alternatif ilişkilerin oluşmasına sebep olmaktadır. Aktörlerin karar alma süreçlerine dahil olma amacı ile, kent mekanı üzerinden geliştirdiği yeni toplumsal hareketler, değişen toplumsal ilişkileri anlamamıza olanak tanıdığı gibi, gündelik yaşama müdahale etmede alternatif bir yapılanmanın evrelerini incelememize imkan sağlıyor. İstanbul’da zaman, ilişkiler ve aktörler çerçevesinde değişen ve değişmeye açık kentsel muhalif hareketlerin incelendiği bu araştırma projesi, hem yakın tarihin hem de şimdiki zamana ait olan etkileşimi geleceğin siyasetinin yer üzerinden, gündelik ve sıradan olana daha yakın biçimde üretilmesinin ihtimallerini de içinde barındıran farklı bir bakış açısı sunma amacı taşımaktadır. Zaman ve mekan olarak bir sınırlandırmaya gidilmiş, kapsam 2000 yılı sonrası İstanbul’da ortaya çıkan kentsel muhalif hareketleri incelemek üzere sınırlandırılmıştır.”
Papers by Eda Gecikmez
Tykhe : Sanat ve tasarım dergisi, Dec 30, 2023
Son yıllarda, dünyanın hemen her yerinde iklim krizi sebebiyle sıklıkla doğa felaketleri yaşanmak... more Son yıllarda, dünyanın hemen her yerinde iklim krizi sebebiyle sıklıkla doğa felaketleri yaşanmaktadır. Bilim insanları tarafından Antroposen olarak adlandırılmaya başlanan bu yeni çağın sebebi olarak dünya kaynaklarını sınırsızca tüketen insan faaliyetleri gösterilmektedir. Bu yeni çağı anlamak ve geleceği hayal etmek adına ortaya çıkan düşünce biçimlerinden biri posthüman teoridir. Yeryüzüne izini bırakan insanın öznelliğini, failliğini ve insan-olmayanlar ile ilişkilerini sorgulayan bu teori, hümanizm ve insanmerkezciliği eleştirir, krizlerle baş edebilecek yeni bir etik fikrini ele alır. Bu makalede, Antroposen kavramına odaklanan, anlamını ve yöntemini posthümanizm ile ilişkili kuran sergi ve sanat eserleri araştırılmıştır. Güncel sanat alanını dönüştürmeye başlayan bu tartışmalar, sanatın da felaketler karşısında bir arayış içerisinde olduğunu göstermektedir.
Tykhe Sanat ve Tasarım Dergisi, 2023
Son yıllarda, dünyanın hemen her yerinde iklim krizi sebebiyle sıklıkla doğa felaketleri yaşanmak... more Son yıllarda, dünyanın hemen her yerinde iklim krizi sebebiyle sıklıkla doğa felaketleri yaşanmaktadır. Bilim insanları tarafından Antroposen olarak adlandırılmaya başlanan bu yeni çağın sebebi olarak dünya kaynaklarını sınırsızca tüketen insan faaliyetleri gösterilmektedir. Bu yeni çağı anlamak ve geleceği hayal etmek adına ortaya çıkan düşünce biçimlerinden biri posthüman teoridir. Yeryüzüne izini bırakan insanın öznelliğini, failliğini ve insan-olmayanlar ile ilişkilerini sorgulayan bu teori, hümanizm ve insanmerkezciliği eleştirir, krizlerle baş edebilecek yeni bir etik fikrini ele alır. Bu makalede, Antroposen kavramına odaklanan, anlamını ve yöntemini posthümanizm ile ilişkili kuran sergi ve sanat eserleri araştırılmıştır. Güncel sanat alanını dönüştürmeye başlayan bu tartışmalar, sanatın da felaketler karşısında bir arayış içerisinde olduğunu göstermektedir.
|
In recent years, natural disasters have become increasingly common worldwide due to the climate crisis. This new era, referred to as the Anthropocene by scientists, is attributed to human activities that exploit Earth's resources limitlessly. One of the emerging forms of thought to understand this new era and envision the future is post-human theory. This theory questions the subjectivity, agency, and relationships of humans who leave their mark on the Earth. It critiques humanism and anthropocentrism and explores a new ethical idea that can cope with crises. This article explores exhibitions and artworks that focus on the concept of the Anthropocene and relate its meaning and methodology to post-humanism. These discussions, which are beginning to transform the field of contemporary art, demonstrate that art is also in search of solutions in the face of disasters.
Tasarım Kuram 2021;17(32):160-176, 2021
20. yüzyılın sonları ile birlikte etkisini güçlendiren neoliberal politikalar kentleri tüketilece... more 20. yüzyılın sonları ile birlikte etkisini güçlendiren neoliberal politikalar kentleri tüketilecek birer meta olarak pazara sunmuş, kenti tüm özgünlüğünü kaybetme riski ile baş başa bırakmıştır. Hem yapısal hem de kültürel bir değişime uğrayan kentlerde; eşitsizlik, kutuplaşma gibi toplumsal ve mekansal ayrışmalar gözlenmiştir. Bu süreç aynı zamanda kültürel ortamın dinamiklerini de yeniden belirlemiş; bienaller, müzeler, fuarlar ve festivaller ile kenti şekillendiren bir kültür endüstrisi yaratmıştır. Kapsamını İstanbul ile sınırlayan bu makalede, oluşan bu kültürel ortamda, neoliberalizm ile hız kazanan kentsel dönüşüm uygulamalarını sorunsallaştıran sanat eserleri ele alınmıştır. Böylelikle, sanatçıların pratikleri ile kent politikaları arasındaki ilişkilenmeyi anlamak; kentsel dönüşüm karşısında ne gibi üretimler gerçekleştirildiği, nasıl bir eğilim sergilendiği, kurulan işbirlikleri, ortaya atılan çözümleri bir arada görmek amaçlanmaktadır. Çalışmada, kent politikalarının tarihçesi ile güncel sanat ortamının yapısı ve kurumsallaşması üç dönemde incelenmiş, bu süreçte üretilen sanat eserleri araştırılmıştır. Bu eserlerin; periferiye odaklanan, farklı dilleri, melez kültürleri, azınlıkları görünür kılmaya çalışan, yeni iş birlikleri icat ederek ekonomik ve hukuki süreçleri destekleyecek projeler üreten ve bir hafıza kaydı tutan, Rancière'den hareketle yeni olasılıklara ve yeni kurgulara zemin hazırlayan özellikler barındırdığı görülmektedir. Diğer yandan, özel şirketler aracılığıyla kurumsallaşan güncel sanatın bahsi geçen kentsel dönüşüm uygulamalarının tam da göbeğinde yer aldığı gözlemlenmiştir.
''Urban Transformation And Contemporary Art: Reading the Urban Transformation Experienced in Istanbul Through Artworks''
Neoliberal policies, which strengthened their influence with the end of the 20th century, transformed cities into consumable commodities, and thus the cities faced the risk of entirely losing their unique nature. This rapid structural and cultural transformation led to a series of social and spatial divisions including inequality and polarization. At the same time, this process has assessed dynamics of the cultural environment and has created its own culture industry. Limiting its scope to Istanbul, this essay focuses on artworks that problematize urban transformation that accelerated as a result of neoliberalism. It is aimed to understand the relationship between the practices of artists and urban policies, to see what kind of productions are carried out in the face of urban transformation, what tendency is displayed, the collaborations and the solutions put forward. In this study, the historical process of urban policies and the structure and institutionalization of the contemporary art examined in three periods and the artworks produced in this process were investigated. These works have features such as focusing on the periphery; making different languages, hybrid cultures, minorities visible; inventing new collaborations and projects to support economic and legal processes; keeping a memory record, setting the groundwork for new possibilities and fictions based on Rancière. On the other hand, it has been observed that contemporary art, which has been institutionalized through private companies, is at the heart of the urban transformation.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Conference Presentations by Eda Gecikmez
Presented paper on Art and the City: Urban Space, Art and Social Change Conference, organized by ... more Presented paper on Art and the City: Urban Space, Art and Social Change Conference, organized by Aarhus University.
Books by Eda Gecikmez
Olimpos Sergileri III: Enteriyör, 2024
Taner Ceylan'ın küratörlüğünde gerçekleşen Olimpos Sergileri'nin 3. edisyonu Enteriyör teması ile... more Taner Ceylan'ın küratörlüğünde gerçekleşen Olimpos Sergileri'nin 3. edisyonu Enteriyör teması ile gerçekleşti. Sergi kapsamında yayınlanan kitap, sergilenen çalışmaların yanı sıra davet edilen sanatçıların konu ile ilgili kaleme aldıkları metinlerden oluşuyor. Bu kapsamda ele aldığım Huzurun Paradoksu isimli bu metin Martha Rosler'in Savaşı Eve Getirmek isimli kolaj serisinden yola çıkarak enteriyör kavramını sorguluyor.
//
The third edition of the Olympus Exhibitions, curated by Taner Ceylan, took place with the theme "Interior." The book published in conjunction with the exhibition comprises not only the displayed works but also writings by the invited artists on the subject. In this context, the text I have written, titled "The Paradox of Peace," questions the concept of the interior, drawing from Martha Rosler's collage series "Bringing the War Home."
Uploads
Talks by Eda Gecikmez
Eda Gecikmez ve Elif Sidar Ökdemir'in 16 Ekim 2019'da MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü tarafından düzenlenen Çarşamba Seminerleri'nde yaptığı “Çoğulcu Kentsel Siyasete Doğru İstanbul’da Kentsel Muhalif Hareketler” adlı sunuş.
Sunuş; Prof.Dr. Murat Cemal Yalçıntan, Betül İngin, Eda Gecikmez, Elif Sidar Ökdemir ve Yasemin Bahçekapılı tarafından yapılan "İstanbul’da Yeni Kentsel Toplumsal Hareketler" başlıklı araştırma projesi kapsamında hazırlanmıştır.
Seminer; Prof.Dr. Murat Cemal Yalçıntan, Betül İngin, Eda Gecikmez, Elif Sidar Ökdemir ve Yasemin Bahçekapılı tarafından yapılan "İstanbul’da Yeni Kentsel Toplumsal Hareketler" başlıklı araştırma projesi kapsamında hazırlanmıştır.
“Değişen paradigmalar ve neoliberal politikaların kentte oluşturduğu baskılar, yerel, gündelik ve sıradan olanın göz ardı edilmesine, dolayısıyla yeni toplumsal dinamiklerin ve bunların doğurduğu alternatif ilişkilerin oluşmasına sebep olmaktadır. Aktörlerin karar alma süreçlerine dahil olma amacı ile, kent mekanı üzerinden geliştirdiği yeni toplumsal hareketler, değişen toplumsal ilişkileri anlamamıza olanak tanıdığı gibi, gündelik yaşama müdahale etmede alternatif bir yapılanmanın evrelerini incelememize imkan sağlıyor. İstanbul’da zaman, ilişkiler ve aktörler çerçevesinde değişen ve değişmeye açık kentsel muhalif hareketlerin incelendiği bu araştırma projesi, hem yakın tarihin hem de şimdiki zamana ait olan etkileşimi geleceğin siyasetinin yer üzerinden, gündelik ve sıradan olana daha yakın biçimde üretilmesinin ihtimallerini de içinde barındıran farklı bir bakış açısı sunma amacı taşımaktadır. Zaman ve mekan olarak bir sınırlandırmaya gidilmiş, kapsam 2000 yılı sonrası İstanbul’da ortaya çıkan kentsel muhalif hareketleri incelemek üzere sınırlandırılmıştır.”
Papers by Eda Gecikmez
|
In recent years, natural disasters have become increasingly common worldwide due to the climate crisis. This new era, referred to as the Anthropocene by scientists, is attributed to human activities that exploit Earth's resources limitlessly. One of the emerging forms of thought to understand this new era and envision the future is post-human theory. This theory questions the subjectivity, agency, and relationships of humans who leave their mark on the Earth. It critiques humanism and anthropocentrism and explores a new ethical idea that can cope with crises. This article explores exhibitions and artworks that focus on the concept of the Anthropocene and relate its meaning and methodology to post-humanism. These discussions, which are beginning to transform the field of contemporary art, demonstrate that art is also in search of solutions in the face of disasters.
''Urban Transformation And Contemporary Art: Reading the Urban Transformation Experienced in Istanbul Through Artworks''
Neoliberal policies, which strengthened their influence with the end of the 20th century, transformed cities into consumable commodities, and thus the cities faced the risk of entirely losing their unique nature. This rapid structural and cultural transformation led to a series of social and spatial divisions including inequality and polarization. At the same time, this process has assessed dynamics of the cultural environment and has created its own culture industry. Limiting its scope to Istanbul, this essay focuses on artworks that problematize urban transformation that accelerated as a result of neoliberalism. It is aimed to understand the relationship between the practices of artists and urban policies, to see what kind of productions are carried out in the face of urban transformation, what tendency is displayed, the collaborations and the solutions put forward. In this study, the historical process of urban policies and the structure and institutionalization of the contemporary art examined in three periods and the artworks produced in this process were investigated. These works have features such as focusing on the periphery; making different languages, hybrid cultures, minorities visible; inventing new collaborations and projects to support economic and legal processes; keeping a memory record, setting the groundwork for new possibilities and fictions based on Rancière. On the other hand, it has been observed that contemporary art, which has been institutionalized through private companies, is at the heart of the urban transformation.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Conference Presentations by Eda Gecikmez
Books by Eda Gecikmez
//
The third edition of the Olympus Exhibitions, curated by Taner Ceylan, took place with the theme "Interior." The book published in conjunction with the exhibition comprises not only the displayed works but also writings by the invited artists on the subject. In this context, the text I have written, titled "The Paradox of Peace," questions the concept of the interior, drawing from Martha Rosler's collage series "Bringing the War Home."
Eda Gecikmez ve Elif Sidar Ökdemir'in 16 Ekim 2019'da MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü tarafından düzenlenen Çarşamba Seminerleri'nde yaptığı “Çoğulcu Kentsel Siyasete Doğru İstanbul’da Kentsel Muhalif Hareketler” adlı sunuş.
Sunuş; Prof.Dr. Murat Cemal Yalçıntan, Betül İngin, Eda Gecikmez, Elif Sidar Ökdemir ve Yasemin Bahçekapılı tarafından yapılan "İstanbul’da Yeni Kentsel Toplumsal Hareketler" başlıklı araştırma projesi kapsamında hazırlanmıştır.
Seminer; Prof.Dr. Murat Cemal Yalçıntan, Betül İngin, Eda Gecikmez, Elif Sidar Ökdemir ve Yasemin Bahçekapılı tarafından yapılan "İstanbul’da Yeni Kentsel Toplumsal Hareketler" başlıklı araştırma projesi kapsamında hazırlanmıştır.
“Değişen paradigmalar ve neoliberal politikaların kentte oluşturduğu baskılar, yerel, gündelik ve sıradan olanın göz ardı edilmesine, dolayısıyla yeni toplumsal dinamiklerin ve bunların doğurduğu alternatif ilişkilerin oluşmasına sebep olmaktadır. Aktörlerin karar alma süreçlerine dahil olma amacı ile, kent mekanı üzerinden geliştirdiği yeni toplumsal hareketler, değişen toplumsal ilişkileri anlamamıza olanak tanıdığı gibi, gündelik yaşama müdahale etmede alternatif bir yapılanmanın evrelerini incelememize imkan sağlıyor. İstanbul’da zaman, ilişkiler ve aktörler çerçevesinde değişen ve değişmeye açık kentsel muhalif hareketlerin incelendiği bu araştırma projesi, hem yakın tarihin hem de şimdiki zamana ait olan etkileşimi geleceğin siyasetinin yer üzerinden, gündelik ve sıradan olana daha yakın biçimde üretilmesinin ihtimallerini de içinde barındıran farklı bir bakış açısı sunma amacı taşımaktadır. Zaman ve mekan olarak bir sınırlandırmaya gidilmiş, kapsam 2000 yılı sonrası İstanbul’da ortaya çıkan kentsel muhalif hareketleri incelemek üzere sınırlandırılmıştır.”
|
In recent years, natural disasters have become increasingly common worldwide due to the climate crisis. This new era, referred to as the Anthropocene by scientists, is attributed to human activities that exploit Earth's resources limitlessly. One of the emerging forms of thought to understand this new era and envision the future is post-human theory. This theory questions the subjectivity, agency, and relationships of humans who leave their mark on the Earth. It critiques humanism and anthropocentrism and explores a new ethical idea that can cope with crises. This article explores exhibitions and artworks that focus on the concept of the Anthropocene and relate its meaning and methodology to post-humanism. These discussions, which are beginning to transform the field of contemporary art, demonstrate that art is also in search of solutions in the face of disasters.
''Urban Transformation And Contemporary Art: Reading the Urban Transformation Experienced in Istanbul Through Artworks''
Neoliberal policies, which strengthened their influence with the end of the 20th century, transformed cities into consumable commodities, and thus the cities faced the risk of entirely losing their unique nature. This rapid structural and cultural transformation led to a series of social and spatial divisions including inequality and polarization. At the same time, this process has assessed dynamics of the cultural environment and has created its own culture industry. Limiting its scope to Istanbul, this essay focuses on artworks that problematize urban transformation that accelerated as a result of neoliberalism. It is aimed to understand the relationship between the practices of artists and urban policies, to see what kind of productions are carried out in the face of urban transformation, what tendency is displayed, the collaborations and the solutions put forward. In this study, the historical process of urban policies and the structure and institutionalization of the contemporary art examined in three periods and the artworks produced in this process were investigated. These works have features such as focusing on the periphery; making different languages, hybrid cultures, minorities visible; inventing new collaborations and projects to support economic and legal processes; keeping a memory record, setting the groundwork for new possibilities and fictions based on Rancière. On the other hand, it has been observed that contemporary art, which has been institutionalized through private companies, is at the heart of the urban transformation.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
//
The third edition of the Olympus Exhibitions, curated by Taner Ceylan, took place with the theme "Interior." The book published in conjunction with the exhibition comprises not only the displayed works but also writings by the invited artists on the subject. In this context, the text I have written, titled "The Paradox of Peace," questions the concept of the interior, drawing from Martha Rosler's collage series "Bringing the War Home."