
Bahri Arslan
İsmim Bahri Arslan.1995 İzmir doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunuyum. İlgi alanım spesifik olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun XIX. yy'daki askeri tarihidir. Ancak genel manada Osmanlı tarihine ve kaçınılmaz olarak Avrupa tarihine dair okumalar yapmaktayım.
less
Related Authors
Murat Sertdemir
Pädagogische Hochschule Luzern / Lucerne University of Teacher Education
Eren Alkan
Trakya University
Mehmet Ali Beyhan
Istanbul University
Ufuk Aykol
Hacettepe University
Ali Hikmet
Ankara Universitesi
Yusuf Ziya Altıntaş
Istanbul Technical University
abdullah taha imamoglu
Trakya University
Interests
Uploads
Papers by Bahri Arslan
kuruluşunda fikri arka planda ve demokratik tecrübelerde II. Meşrutiyet
döneminin büyük önemi vardır. Yıkılmaya yüz tutmuş bir devleti tekrardan
diriltmek, milleti içinde bulunduğu zor durumdan çıkarmak ve üzerlerinde
bulunan acımasız Batı ülkelerinin gölgesinden kurtarmak için iki yüz seneyi
bulan bir mücadele kendini göstermiştir. Gittikçe artan ve bunaltan Batı
ülkelerinin talepleri, devletin içinde bulunduğu dayanılmaz krizin artması ve
sonuç olarak muazzam Osmanlı parçasını dağılmadan bir arada tutmak için
önlemler alınmaya, düşünceler üretilmeye başlandı ve kendi çaplarında
uygulamaya da kondu. Bu yazının amacı üretilen düşüncelerden sadece biri
olan Türkçülük akımını ve bu akımın önderlerinden olan Yusuf Akçura’yı
mercek altına almaktır.
Her münevver gibi yaşadığı topraklarda kargaşa ve fesadın hâkim olmasını
kabullenemeyen Yusuf Akçura’nın değerli çabaları hem Türk dünyasına
hem de kendisinden sonra gelecek olan Türk gençlerine geniş ufuklar
açacaktır. Kendisi fikirlerini her fırsatta dile getirmiş dergilerde yazılar
yazmış ve konferanslar vermiştir. Fakat geçirmiş olduğu çocukluk ve
gençlik yıllarının zorluğu, sürgünler vs. onu çalışmalarından ve azminden
vazgeçirememiştir. Bu yazı da biraz olsun bu azmi ifade
ediyorsa/dillendiriyorsa ne mutlu fakire…
Osmanlı’nın kuruluşunda incelenmesi gereken bu isyanın bizce fikri ve fiili aktörleri anlamadan konuyu kavramanın imkânsız olacağı kanaatindeyiz. Baba İlyas ve Baba İshak’ın önderliğinde şekillenen bu isyan ile daha sonra bu iki aktörün müritleri tarafından benimsenen Babai akımını karıştırmamak gerekir. Gerek Baba İlyas gerek Baba İshak, ikiside bir tarikat kurmak için bu yola çıkmadılar. Her toplumsal harekette olduğu gibi bunda da siyasi ve ekonomik birtakım nedenler vardır. Dönemin Selçuklu sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev ’in kötü politikaları ve bir türlü toparlanamayan Anadolu sosyal ve ekonomik hayatı sebeplerin en önemlileridir. Lafı daha fazla uzatmadan bu isyanın nedenleri, sonuçları, aktörleri ve öncesi ve sonrasıyla ele almaya çalışalım…
Drafts by Bahri Arslan
Bu makaleyi fakülteden arkadaşım İlker Taban ile beraber yazdık. Kendisine teşekkürü bir borç bilirim.
kuruluşunda fikri arka planda ve demokratik tecrübelerde II. Meşrutiyet
döneminin büyük önemi vardır. Yıkılmaya yüz tutmuş bir devleti tekrardan
diriltmek, milleti içinde bulunduğu zor durumdan çıkarmak ve üzerlerinde
bulunan acımasız Batı ülkelerinin gölgesinden kurtarmak için iki yüz seneyi
bulan bir mücadele kendini göstermiştir. Gittikçe artan ve bunaltan Batı
ülkelerinin talepleri, devletin içinde bulunduğu dayanılmaz krizin artması ve
sonuç olarak muazzam Osmanlı parçasını dağılmadan bir arada tutmak için
önlemler alınmaya, düşünceler üretilmeye başlandı ve kendi çaplarında
uygulamaya da kondu. Bu yazının amacı üretilen düşüncelerden sadece biri
olan Türkçülük akımını ve bu akımın önderlerinden olan Yusuf Akçura’yı
mercek altına almaktır.
Her münevver gibi yaşadığı topraklarda kargaşa ve fesadın hâkim olmasını
kabullenemeyen Yusuf Akçura’nın değerli çabaları hem Türk dünyasına
hem de kendisinden sonra gelecek olan Türk gençlerine geniş ufuklar
açacaktır. Kendisi fikirlerini her fırsatta dile getirmiş dergilerde yazılar
yazmış ve konferanslar vermiştir. Fakat geçirmiş olduğu çocukluk ve
gençlik yıllarının zorluğu, sürgünler vs. onu çalışmalarından ve azminden
vazgeçirememiştir. Bu yazı da biraz olsun bu azmi ifade
ediyorsa/dillendiriyorsa ne mutlu fakire…
Osmanlı’nın kuruluşunda incelenmesi gereken bu isyanın bizce fikri ve fiili aktörleri anlamadan konuyu kavramanın imkânsız olacağı kanaatindeyiz. Baba İlyas ve Baba İshak’ın önderliğinde şekillenen bu isyan ile daha sonra bu iki aktörün müritleri tarafından benimsenen Babai akımını karıştırmamak gerekir. Gerek Baba İlyas gerek Baba İshak, ikiside bir tarikat kurmak için bu yola çıkmadılar. Her toplumsal harekette olduğu gibi bunda da siyasi ve ekonomik birtakım nedenler vardır. Dönemin Selçuklu sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev ’in kötü politikaları ve bir türlü toparlanamayan Anadolu sosyal ve ekonomik hayatı sebeplerin en önemlileridir. Lafı daha fazla uzatmadan bu isyanın nedenleri, sonuçları, aktörleri ve öncesi ve sonrasıyla ele almaya çalışalım…
Bu makaleyi fakülteden arkadaşım İlker Taban ile beraber yazdık. Kendisine teşekkürü bir borç bilirim.