
Halit Çal
Related Authors
Alpaslan Ceylan
Ataturk University
Yavuz Erdihan
Canakkale Onsekiz Mart University
Ayşe Budak
Nevsehir Haci Bektas Veli University
İbrahim ÜNGÖR
Erzincan üniversitesi
Haldun ÖZKAN
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
yusuf kenan bezgin
Ankara Yildirim Beyazit University
Hazal Ceylan Öztürker Demir
Batman University
Onur Köse
Muğla Sıtkı Koçman üniversitesi
InterestsView All (10)
Uploads
Papers by Halit Çal
Karadeniz bölgesinde 13 ilde belirleyebildiğimiz 5849 mezar taşının 878 tanesi 18. yüzyıldan olup bunların da 218 baş ve 25 ayak taşı olmak üzere 243 tanesi (%28) kadınlara aittir. Karadeniz, kadın mezar taşları oranının yüksek olduğu bölgelerdendir. Bölgede, erkek mezar taşlarında olduğu gibi kadın mezar taşlarında da yığılma, 18. yüzyılın ikinci yarı- sındadır (% 84). Dikdörtgen (D), kare (K) ve yuvarlak (Y) olmak üzere yatay kesite göre üç ana tipin, başlık ve tepeliklerine göre 11 alt tipi vardır. Başlıklıların oranı % 48'dir. Aynı yüzyılda diğer bölgelerde başlık oranı çok düşüktür. Bölgemiz, bu bakımdan İstanbul uygulamasına yakındır. Türkiye genelinde 19. yüzyılda başlığın giderek azaldığını biliyoruz. Başlıksız, değişik biçimde tepelikli olanların genele oranı ise % 46'dır. Tepelikliler içinde ise üçgen tepelikliler % 63, sivri kemerliler % 23, bitkisel tepelikliler % 8 oran ile üç ana grubu oluşturur. Kare (K) ve yuvarlak (Y) yatay kesitli toplam 4 örneğimizin bölgemizdeki azlığı, karşılaştırma örneği olarak seçtiğimiz diğer bölgelerdeki sayı azlığı ile uyumludur. Başlıklı mezar taşlarında B1 (% 75), B2 % 23) olmak üzere iki tip yaygındır. Bunlardan birincisi İstanbul örnekleriyle eştir, ikincisi ise Giresun kırsalında yerel bir biçimi sunar. Mezar taşının ölçüsü, bezemesi kadar yazıları da kadının toplum içindeki konumunu gösterir niteliktedir. Ölenin adından başka kimin anası, eşi, kızı, nişanlısı, hizmetlisi olduğu yazılara geçirilmiştir. Bunlardan kızı (95 tane), anası (89 tane), eşi (25 tane) tanımlamaları, ölenin konumunu bir ölçüde ortaya koymaktadır. Ancak yalnızca ölenin adının yazıldığı 74 örnek, bunların cariye/köle kökenli oldukları için ana - baba - eş adı yazılmadığını akla getirmektedir. Bölgede, özellikle kıyı şehirlerindekilerin işçiliğinin İstanbul örnekleriyle yakınlığı, bunların İstanbul'dan getirilmiş olabileceğini düşündürmektedir.