Bu makale, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından ortaya çıkan göç hareketlerini toplumsal eşi... more Bu makale, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından ortaya çıkan göç hareketlerini toplumsal eşitsizlikler merceğinden ele alacaktır. Depremin neden olduğu yıkım ve kayıplar karşısında afet bölgesindeki nüfusun en önemli başa çıkma stratejilerinden biri göç olmuştur. Uluslararası yazında afet sonrası göç hakkında yapılan çalışmalar, depremden etkilenen toplumların afet sonrası döneme adapte olma sürecinde en önemli araçlardan birinin mekansal yer değiştirme olduğunun altını çizmektedir. Aynı araştırmalar, bu hareketliliğin herkes için eşit seyretmediğini de göstermektedir. Bu yazıda, Şubat 2023 depremleri sonrasında yapılan saha araştırmalarına dayanarak, toplumsal eşitsizlikler ve göç arasındaki ilişki bölgedeki Suriyeli mülteci nüfusa odaklanılarak incelenecektir.
Göçmen ve düşük gelirli grupların kentin belli bölgelerinde kümelenmesi bazılarının yaftaladığı g... more Göçmen ve düşük gelirli grupların kentin belli bölgelerinde kümelenmesi bazılarının yaftaladığı gibi bir içe kapanma, ayrışma ve gettolaşma anlamına gelmez; aksine, yeni gelenler için, kente entegrasyonlarını kolaylaştıran “varış altyapıları” sunar. Tarlabaşı, İstanbul kent ekolojisinde göçmen nüfusların ilk yerleştiği mekân olarak kentin önemli varış noktalarındandır. Sahip olduğu sosyal ağlar ve kent merkezindeki konumu sayesinde bu mahalle bir “bekleme odası” karakteri sergiler. Tarihsel mimari dokusuna rağmen, yapı stoğunun köhnemişliği ve marjinal ekonomik faaliyetlerin hâkim olması Tarlabaşı’nı ötekileştirilmeye ve damgalanmaya müsait kılmaktadır. Çalışmamızın esas bulgusu şu oldu: Tarlabaşı, kurulduğu dönemden bu yana, alt sınıfların ve giderek dışlanmışların mekânı olma özelliğini hep korumuş olsa da nüfus yapısı ve işlevler kısmen dönüşmüş, ve hep de bu şekilde devam edecek gibi görünüyor. Nitel keşfedici yöntem kullandığımız bu makalede, Tarlabaşı’nda bir sosyo-mekânsal dönüşümün neden gerçekleşmediğini anlamaya çalışıyor, buradaki enformel ve illegal yapının tümüyle ayrıştırıcı bir dinamik olmadığını, sakinleri için kente “aşağıdan entegrasyon” fonksiyonu taşıdığını iddia ediyoruz. Tarlabaşı sakinlerinin İstanbul’un kentsel dokusuna farklı şekillerde entegre olduklarını ve kentsel ekosistemin vazgeçilemez unsurlarından biri olduğunu gösteriyoruz. Bu makale, İtalo Calvino’nun Görünmez Kentler kitabının kılavuzluğunda, bir “bekleme yeri” olarak tanımladığımız Tarlabaşı’nda yaşanan değişimi anlamayı amaçlıyor.
Ageing Population and Elderly Care in the Context of Rural-Urban Relations: The Case of Kastamonu and Sinop., 2023
One of the dominant characteristics of Turkey's population in the 21st century is the high rate o... more One of the dominant characteristics of Turkey's population in the 21st century is the high rate of demographic ageing. The elderly population, predominantly situated in rural regions, is significantly affected by outward migration trends and alterations in family dynamics. This article aims to delve into the topic of ageing and elderly care in Turkey, drawing insights from field research conducted in Kastamonu and Sinop, identified as the cities with the highest ratio of elderly population in 2020. The research methodology encompasses four key stages: 1) Reviewing pertinent literature covering relevant concepts; 2) scanning local newspapers in Kastamonu and Sinop between 2015 and 2020 for news articles concerning elderly individuals and ageing; 3) compiling statistics on ageing and migration from diverse sources, predominantly relying on TÜİK (Turkish Statistical Institute); and 4) conducting field research, which entailed 36 interviews carried out in November 2020. The interviews were conducted across various locations including the city centres of Kastamonu and Sinop, districts such as Taşköprü in Kastamonu and Boyabat in Sinop, as well as several villages. The focus of these interviews centred on topics related to ageing and elderly care. The migration and fertility statistics of these two provinces serve as a starting point for elucidating the demographic causes contributing to the prevailing ageing conditions. Outward migration, depopulation in rural areas, demographic and economic decline within these regions, along with notably lower-than-average fertility rates, collectively stand as fundamental factors shaping the population structure in these provinces. In Kastamonu and Sinop, the evolving dynamics between rural and urban areas, migration patterns, and the existence of multilocality structures significantly has influenced intergenerational support systems in elderly care. In these provinces where the elderly population holds a substantial presence, the traditional role of families in providing elderly care is undergoing transformation, leading to the involvement of other caregiving entities. Apart from the aid and services provided by the public sector, municipalities and the private sector are also delivering new support services for elderly care. Protection mechanisms for the elderly exhibit variations in accordance with the welfare regimes of countries. Within the southern European welfare regime, of which Turkey is considered to be a part, although various services and assistance are available for the health and care requirements of the elderly, they are currently fragmented, partial, and exhibit favouritism in their structure. In the conclusion of the article, the emergence of new dynamics stemming from population ageing and societal shifts in Kastamonu and Sinop is discussed along with the fragmented nature of the welfare regime concerning elderly care. The distribution of roles among family, state, and market actors that impact elderly care is analysed, and several policy recommendations are put forward.
This commentary is based on our observations during our fieldwork in the earthquake region in Tur... more This commentary is based on our observations during our fieldwork in the earthquake region in Turkey that took place in February 6, 2023 in 11 provinces where 49% of the entire Syrian population in Turkey live. In this commentary, we focus on the case of Syrians, who have been subject to what we call double displacement. Syrian refugees who were already displaced due to the war and faced with many problems in establishing a new life in Turkey once again lost their homes and livelihoods due to the earthquake, exposing them to increased risks and vulnerability.
The report focuses on the relationship between Syrian women’s entrance into paid jobs and gender ... more The report focuses on the relationship between Syrian women’s entrance into paid jobs and gender relations in their resettlement process in Mersin, Gaziantep, and Izmir.
The focus of this research is to analyze the social and spatial transformations of a bounded area... more The focus of this research is to analyze the social and spatial transformations of a bounded area, the neighborhood of Elmadağ, whose most noteworthy factor has been the perpetual migration flows since its emergence as a neighborhood in the 19th century. According to the authors, the functional transformation Elmadağ is currently going through needs the explanations history can provide in order to be apprehended in full. Interdisciplinary, the research blends sociological, anthropological and historical approaches and combines micro and macro perspectives.
A few months later, thousands of people are still reported missing. Like any natural catastrophe,... more A few months later, thousands of people are still reported missing. Like any natural catastrophe, this earthquake manifested existing social inequalities, while also creating new ones due to the serious economic, social and psychological loss experienced by millions. Before the earthquake, a total of 15,784,390 people were living in the earthquake-hit region in Turkey, of whom 14,013,196 were citizens and 1,738,035 were Syrians living under the temporary protection regime (PMM, 2023), making up 49% of the entire Syrian refugee population in Turkey. It is important to note that the earthquake-hit area has been a multilingual, multireligious, multisectarian and multiethnic region for centuries. This diversity in the population became more pronounced following the disaster as some populations were subjected to the unequal and uneven
International Journal of Contemporary Iraqi Studies, 2011
This article deals with changing conditions for Iraqis in Turkey. It examines the evolution of Ir... more This article deals with changing conditions for Iraqis in Turkey. It examines the evolution of Iraqi migration, issues of reception and onward movement from Turkey. Research conducted among Iraqis in Istanbul is used to illustrate the recent changes in the patterns of movement, especially among Iraqis for whom Turkey is a transit country and who utilize communal networks as a key resource in a difficult environment.
Bu makalede, ücretli çalışan Suriyeli mülteci kadınların zorunlu göç sonrasında emek piyasasına k... more Bu makalede, ücretli çalışan Suriyeli mülteci kadınların zorunlu göç sonrasında emek piyasasına katılımının toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkisi incelenmektedir. Mersin, İzmir ve Gaziantep’te 2019 yılında gerçekleştirilen çalışma, Suriye’den Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan farklı sosyal ve etnik arka plandan 48 kadınla yapılan görüşmelere dayanmaktadır. Nitel araştırma yöntemleri kullanılan saha araştırması, Suriyeli mülteci kadınların ücretli işe girişlerinin hanenin geçimini sağlamak için mecburiyetten kaynaklandığını göstermiştir. Kadınların geleneksel rollerinin dışına çıkarak emek piyasasına girişleri, ev içinde ve dışında geleneksel toplumsal cinsiyet ilişkilerinin müzakere edilmesine de alan açmaktadır. Suriyeli kadınların ev dışı ücretli işe girişlerinde sosyal çevre baskısı, “aile onuru” ve toplumsal değerlerin sarsılacağı korkusu önemli bir gerilim hattı oluşturmaktadır. Bu çalışmanın bulgularına göre, iş yoluyla gelir elde etme, kadınlar için ev dışında tanınma, sta...
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender)... more Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) ve Göç Araştırmaları Derneği (GAR) ortak yayını olan Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Türkiye’de Göç Araştırmaları başlıklı e-kitap yayında. 3 Mayıs 2019'da İstanbul'da SU Gender ve GAR tarafından gerçekleştirilen aynı adlı konferansın bir ürünü olan kitabın editörlüğünü Kristen Biehl ve Didem Danış yaptı. Saniye Dedeoğlu ve Çisel Ekiz Gökmen, Canan Uçar, Hilal Sevlü, Seda Gönül, Hasret Saygı, Selin Altunkaynak Vodina, Meriç Çağlar Chesley ve Mert Koçak'ın katkılarını içeren kitap 2015 yılında kaybettiğimiz Prof. Dr. Ferhunde Özbay'a ithaf edildi. Konu ile ilgili herkese faydalı olmasını umduğumuz kitabı aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.
The mass arrival of Syrian refugees and their continuing presence have triggered many new debates... more The mass arrival of Syrian refugees and their continuing presence have triggered many new debates regarding migration in Turkey, which – as a result of its open‐door policy – now hosts the highest number of refugees in the world. Yet, when we investigate the ways political institutions and actors have framed migration, we observe, unlike in European discourses, the complete absence of the word “crisis”. In public statements by politicians, “control” emerges instead as a recurrent (albeit implicit) theme. Here, management of the refugee issue becomes a sign of state power, exercised through various mechanisms. Through analysis of state discourse on Syrians in the Turkish media, we find that crisis framing has been deliberately avoided, which we contend is a sign of an implicit “silencing” via media control. This choice of discourse reflects a clear policy to manage public reactions to the mass arrival of refugees.
Reception, hospitality and integration are certainly the main challenges of the contemporary worl... more Reception, hospitality and integration are certainly the main challenges of the contemporary world, particularly for countries like Turkey which hosts more than 3 million refugees from Syria. The aim of this article is to analyze the reception practices of civil society organizations and the nature of these bodies' relationship with state agencies by focusing on Sultanbeyli, a peripheral district of Istanbul. Based on a fieldwork conducted in this district, we present the functioning of various state and non-state actors in order to uncover not only the role of NGOs, but also the nature of the relations between them and the state in terms of governance of refugee reception in Turkey. We thus argue that the reception of Syrian refugees is undertaken by a "faithful" alliance between the state and certain NGOs, a partnership where civil society assumes a supporting role to the state in refugee reception.
Bu makale, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından ortaya çıkan göç hareketlerini toplumsal eşi... more Bu makale, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından ortaya çıkan göç hareketlerini toplumsal eşitsizlikler merceğinden ele alacaktır. Depremin neden olduğu yıkım ve kayıplar karşısında afet bölgesindeki nüfusun en önemli başa çıkma stratejilerinden biri göç olmuştur. Uluslararası yazında afet sonrası göç hakkında yapılan çalışmalar, depremden etkilenen toplumların afet sonrası döneme adapte olma sürecinde en önemli araçlardan birinin mekansal yer değiştirme olduğunun altını çizmektedir. Aynı araştırmalar, bu hareketliliğin herkes için eşit seyretmediğini de göstermektedir. Bu yazıda, Şubat 2023 depremleri sonrasında yapılan saha araştırmalarına dayanarak, toplumsal eşitsizlikler ve göç arasındaki ilişki bölgedeki Suriyeli mülteci nüfusa odaklanılarak incelenecektir.
Göçmen ve düşük gelirli grupların kentin belli bölgelerinde kümelenmesi bazılarının yaftaladığı g... more Göçmen ve düşük gelirli grupların kentin belli bölgelerinde kümelenmesi bazılarının yaftaladığı gibi bir içe kapanma, ayrışma ve gettolaşma anlamına gelmez; aksine, yeni gelenler için, kente entegrasyonlarını kolaylaştıran “varış altyapıları” sunar. Tarlabaşı, İstanbul kent ekolojisinde göçmen nüfusların ilk yerleştiği mekân olarak kentin önemli varış noktalarındandır. Sahip olduğu sosyal ağlar ve kent merkezindeki konumu sayesinde bu mahalle bir “bekleme odası” karakteri sergiler. Tarihsel mimari dokusuna rağmen, yapı stoğunun köhnemişliği ve marjinal ekonomik faaliyetlerin hâkim olması Tarlabaşı’nı ötekileştirilmeye ve damgalanmaya müsait kılmaktadır. Çalışmamızın esas bulgusu şu oldu: Tarlabaşı, kurulduğu dönemden bu yana, alt sınıfların ve giderek dışlanmışların mekânı olma özelliğini hep korumuş olsa da nüfus yapısı ve işlevler kısmen dönüşmüş, ve hep de bu şekilde devam edecek gibi görünüyor. Nitel keşfedici yöntem kullandığımız bu makalede, Tarlabaşı’nda bir sosyo-mekânsal dönüşümün neden gerçekleşmediğini anlamaya çalışıyor, buradaki enformel ve illegal yapının tümüyle ayrıştırıcı bir dinamik olmadığını, sakinleri için kente “aşağıdan entegrasyon” fonksiyonu taşıdığını iddia ediyoruz. Tarlabaşı sakinlerinin İstanbul’un kentsel dokusuna farklı şekillerde entegre olduklarını ve kentsel ekosistemin vazgeçilemez unsurlarından biri olduğunu gösteriyoruz. Bu makale, İtalo Calvino’nun Görünmez Kentler kitabının kılavuzluğunda, bir “bekleme yeri” olarak tanımladığımız Tarlabaşı’nda yaşanan değişimi anlamayı amaçlıyor.
Ageing Population and Elderly Care in the Context of Rural-Urban Relations: The Case of Kastamonu and Sinop., 2023
One of the dominant characteristics of Turkey's population in the 21st century is the high rate o... more One of the dominant characteristics of Turkey's population in the 21st century is the high rate of demographic ageing. The elderly population, predominantly situated in rural regions, is significantly affected by outward migration trends and alterations in family dynamics. This article aims to delve into the topic of ageing and elderly care in Turkey, drawing insights from field research conducted in Kastamonu and Sinop, identified as the cities with the highest ratio of elderly population in 2020. The research methodology encompasses four key stages: 1) Reviewing pertinent literature covering relevant concepts; 2) scanning local newspapers in Kastamonu and Sinop between 2015 and 2020 for news articles concerning elderly individuals and ageing; 3) compiling statistics on ageing and migration from diverse sources, predominantly relying on TÜİK (Turkish Statistical Institute); and 4) conducting field research, which entailed 36 interviews carried out in November 2020. The interviews were conducted across various locations including the city centres of Kastamonu and Sinop, districts such as Taşköprü in Kastamonu and Boyabat in Sinop, as well as several villages. The focus of these interviews centred on topics related to ageing and elderly care. The migration and fertility statistics of these two provinces serve as a starting point for elucidating the demographic causes contributing to the prevailing ageing conditions. Outward migration, depopulation in rural areas, demographic and economic decline within these regions, along with notably lower-than-average fertility rates, collectively stand as fundamental factors shaping the population structure in these provinces. In Kastamonu and Sinop, the evolving dynamics between rural and urban areas, migration patterns, and the existence of multilocality structures significantly has influenced intergenerational support systems in elderly care. In these provinces where the elderly population holds a substantial presence, the traditional role of families in providing elderly care is undergoing transformation, leading to the involvement of other caregiving entities. Apart from the aid and services provided by the public sector, municipalities and the private sector are also delivering new support services for elderly care. Protection mechanisms for the elderly exhibit variations in accordance with the welfare regimes of countries. Within the southern European welfare regime, of which Turkey is considered to be a part, although various services and assistance are available for the health and care requirements of the elderly, they are currently fragmented, partial, and exhibit favouritism in their structure. In the conclusion of the article, the emergence of new dynamics stemming from population ageing and societal shifts in Kastamonu and Sinop is discussed along with the fragmented nature of the welfare regime concerning elderly care. The distribution of roles among family, state, and market actors that impact elderly care is analysed, and several policy recommendations are put forward.
This commentary is based on our observations during our fieldwork in the earthquake region in Tur... more This commentary is based on our observations during our fieldwork in the earthquake region in Turkey that took place in February 6, 2023 in 11 provinces where 49% of the entire Syrian population in Turkey live. In this commentary, we focus on the case of Syrians, who have been subject to what we call double displacement. Syrian refugees who were already displaced due to the war and faced with many problems in establishing a new life in Turkey once again lost their homes and livelihoods due to the earthquake, exposing them to increased risks and vulnerability.
The report focuses on the relationship between Syrian women’s entrance into paid jobs and gender ... more The report focuses on the relationship between Syrian women’s entrance into paid jobs and gender relations in their resettlement process in Mersin, Gaziantep, and Izmir.
The focus of this research is to analyze the social and spatial transformations of a bounded area... more The focus of this research is to analyze the social and spatial transformations of a bounded area, the neighborhood of Elmadağ, whose most noteworthy factor has been the perpetual migration flows since its emergence as a neighborhood in the 19th century. According to the authors, the functional transformation Elmadağ is currently going through needs the explanations history can provide in order to be apprehended in full. Interdisciplinary, the research blends sociological, anthropological and historical approaches and combines micro and macro perspectives.
A few months later, thousands of people are still reported missing. Like any natural catastrophe,... more A few months later, thousands of people are still reported missing. Like any natural catastrophe, this earthquake manifested existing social inequalities, while also creating new ones due to the serious economic, social and psychological loss experienced by millions. Before the earthquake, a total of 15,784,390 people were living in the earthquake-hit region in Turkey, of whom 14,013,196 were citizens and 1,738,035 were Syrians living under the temporary protection regime (PMM, 2023), making up 49% of the entire Syrian refugee population in Turkey. It is important to note that the earthquake-hit area has been a multilingual, multireligious, multisectarian and multiethnic region for centuries. This diversity in the population became more pronounced following the disaster as some populations were subjected to the unequal and uneven
International Journal of Contemporary Iraqi Studies, 2011
This article deals with changing conditions for Iraqis in Turkey. It examines the evolution of Ir... more This article deals with changing conditions for Iraqis in Turkey. It examines the evolution of Iraqi migration, issues of reception and onward movement from Turkey. Research conducted among Iraqis in Istanbul is used to illustrate the recent changes in the patterns of movement, especially among Iraqis for whom Turkey is a transit country and who utilize communal networks as a key resource in a difficult environment.
Bu makalede, ücretli çalışan Suriyeli mülteci kadınların zorunlu göç sonrasında emek piyasasına k... more Bu makalede, ücretli çalışan Suriyeli mülteci kadınların zorunlu göç sonrasında emek piyasasına katılımının toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkisi incelenmektedir. Mersin, İzmir ve Gaziantep’te 2019 yılında gerçekleştirilen çalışma, Suriye’den Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan farklı sosyal ve etnik arka plandan 48 kadınla yapılan görüşmelere dayanmaktadır. Nitel araştırma yöntemleri kullanılan saha araştırması, Suriyeli mülteci kadınların ücretli işe girişlerinin hanenin geçimini sağlamak için mecburiyetten kaynaklandığını göstermiştir. Kadınların geleneksel rollerinin dışına çıkarak emek piyasasına girişleri, ev içinde ve dışında geleneksel toplumsal cinsiyet ilişkilerinin müzakere edilmesine de alan açmaktadır. Suriyeli kadınların ev dışı ücretli işe girişlerinde sosyal çevre baskısı, “aile onuru” ve toplumsal değerlerin sarsılacağı korkusu önemli bir gerilim hattı oluşturmaktadır. Bu çalışmanın bulgularına göre, iş yoluyla gelir elde etme, kadınlar için ev dışında tanınma, sta...
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender)... more Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) ve Göç Araştırmaları Derneği (GAR) ortak yayını olan Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Türkiye’de Göç Araştırmaları başlıklı e-kitap yayında. 3 Mayıs 2019'da İstanbul'da SU Gender ve GAR tarafından gerçekleştirilen aynı adlı konferansın bir ürünü olan kitabın editörlüğünü Kristen Biehl ve Didem Danış yaptı. Saniye Dedeoğlu ve Çisel Ekiz Gökmen, Canan Uçar, Hilal Sevlü, Seda Gönül, Hasret Saygı, Selin Altunkaynak Vodina, Meriç Çağlar Chesley ve Mert Koçak'ın katkılarını içeren kitap 2015 yılında kaybettiğimiz Prof. Dr. Ferhunde Özbay'a ithaf edildi. Konu ile ilgili herkese faydalı olmasını umduğumuz kitabı aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.
The mass arrival of Syrian refugees and their continuing presence have triggered many new debates... more The mass arrival of Syrian refugees and their continuing presence have triggered many new debates regarding migration in Turkey, which – as a result of its open‐door policy – now hosts the highest number of refugees in the world. Yet, when we investigate the ways political institutions and actors have framed migration, we observe, unlike in European discourses, the complete absence of the word “crisis”. In public statements by politicians, “control” emerges instead as a recurrent (albeit implicit) theme. Here, management of the refugee issue becomes a sign of state power, exercised through various mechanisms. Through analysis of state discourse on Syrians in the Turkish media, we find that crisis framing has been deliberately avoided, which we contend is a sign of an implicit “silencing” via media control. This choice of discourse reflects a clear policy to manage public reactions to the mass arrival of refugees.
Reception, hospitality and integration are certainly the main challenges of the contemporary worl... more Reception, hospitality and integration are certainly the main challenges of the contemporary world, particularly for countries like Turkey which hosts more than 3 million refugees from Syria. The aim of this article is to analyze the reception practices of civil society organizations and the nature of these bodies' relationship with state agencies by focusing on Sultanbeyli, a peripheral district of Istanbul. Based on a fieldwork conducted in this district, we present the functioning of various state and non-state actors in order to uncover not only the role of NGOs, but also the nature of the relations between them and the state in terms of governance of refugee reception in Turkey. We thus argue that the reception of Syrian refugees is undertaken by a "faithful" alliance between the state and certain NGOs, a partnership where civil society assumes a supporting role to the state in refugee reception.
Uploads
Papers by didem danis