
Zafer Sever
Related Authors
Ayşe Türkhan
Istanbul University
Ismail Hakkı Göksoy
Suleyman Demirel University
Demet Koçyiğit
Fatih Sultan Mehmet Vakıf University
Veruschka Wagner
Bonn Universität
Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi
Istanbul University
Şükran Fazlıoğlu
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
OLCAY AKYILDIZ
Bogazici University
Uploads
Papers by Zafer Sever
şehir kuruldu. Yenisey’e kadar ulaşan Ruslar, 1607 yılında Yenisey’in de ilk Rus şehri olan Turuhansk’ı (Туруханск) kurdu. Akabinde sırasıyla 1618’de Kuznetsk (Кузнецк), 1619’da Yeniseysk (Енисейск) ve 1628’de Krasnoyarsk (Красноярск) şehirleri Ruslar tarafından inşa edildi.
Rus şehirleri 17. asrın ikinci yarısında bölgenin ticari ve stratejik güzergâhlarında yükselmeye devam etti. Doğu Sibirya’ya kadar ilerleyen Ruslar, Trans-Baykal bölgesinde 1653’te Çita (Чита) ve Nerçinsk (Нерчинск) şehirlerini kurdu. Bölgedeki Rus iskânı Yenisey valisinin emriyle Rus kâşif Yakov Pokhabov tarafından 1661 yılında Angara Nehri’nin sağ kıyısında kurulan İrkutsk (Иркутск) şehriyle devam etti. Sibirya’ya hızla yayılmaya devam eden Ruslar aynı dönemde yeni coğrafyaların keşfi için harekete geçti. 17. asrın sonunda Rus kâşif Vladimir Atlasov tarafından 1697-1699 yıllarında Kamçatka’ya bir sefer düzenlendi. Bu seferin ardından bazı kaleler ele geçirildi. Aynı zamanda Atlasov bölgede yeni kaleler inşa ettirdi. Böylelikle 17. asırda Sibirya’nın muhtelif bölgelerinde irili ufaklı birçok kale/şehir inşa edildi. Bu durum takip eden asırda bölgenin Ruslaştırılmasına ve İmparator I. Petro dönemiyle başlayan Rus ekspedisyonlarına da zemin hazırlamış oldu.
Books by Zafer Sever
şehir kuruldu. Yenisey’e kadar ulaşan Ruslar, 1607 yılında Yenisey’in de ilk Rus şehri olan Turuhansk’ı (Туруханск) kurdu. Akabinde sırasıyla 1618’de Kuznetsk (Кузнецк), 1619’da Yeniseysk (Енисейск) ve 1628’de Krasnoyarsk (Красноярск) şehirleri Ruslar tarafından inşa edildi.
Rus şehirleri 17. asrın ikinci yarısında bölgenin ticari ve stratejik güzergâhlarında yükselmeye devam etti. Doğu Sibirya’ya kadar ilerleyen Ruslar, Trans-Baykal bölgesinde 1653’te Çita (Чита) ve Nerçinsk (Нерчинск) şehirlerini kurdu. Bölgedeki Rus iskânı Yenisey valisinin emriyle Rus kâşif Yakov Pokhabov tarafından 1661 yılında Angara Nehri’nin sağ kıyısında kurulan İrkutsk (Иркутск) şehriyle devam etti. Sibirya’ya hızla yayılmaya devam eden Ruslar aynı dönemde yeni coğrafyaların keşfi için harekete geçti. 17. asrın sonunda Rus kâşif Vladimir Atlasov tarafından 1697-1699 yıllarında Kamçatka’ya bir sefer düzenlendi. Bu seferin ardından bazı kaleler ele geçirildi. Aynı zamanda Atlasov bölgede yeni kaleler inşa ettirdi. Böylelikle 17. asırda Sibirya’nın muhtelif bölgelerinde irili ufaklı birçok kale/şehir inşa edildi. Bu durum takip eden asırda bölgenin Ruslaştırılmasına ve İmparator I. Petro dönemiyle başlayan Rus ekspedisyonlarına da zemin hazırlamış oldu.
İşte Küçüm Han hayal mi gerçek mi olduğu anlaşılmayan bu enfes sahneyi seyrediyordu uzun zamandır. Bir kısır döngü hâlinde tekrarlanan bu olaya anlam veremiyor; etrafındaki kâhinlere bunun anlamını soruyordu. Nihayet kâhinlerden biri Küçüm’e şöyle dedi: “İri olan hayvan senin büyük, dört başı mamur hanlığın; küçük olansa kendi üstlerine bile kafa tutmuş, eli kanlı bir Rus savaşçısı. Bu savaşçı seni öldürmeye geliyor. Bu topraklara gelecek; senin halkını esir alacak ve bütün şehirlerini zapt edecek. Bu kişi çok kısa bir süre içinde ortaya çıkacak.”
Küçüm Han bu haberle sonradan kim olduğunu öğreneceği Yermak’ın geleceğini, ona yenik düşeceğini anlamıştı. Tanrı ta en başından Yermak’ın yanında olduğunu haber veriyordu. Küçüm, mağlubiyet ile galibiyetin bu iki hayvanın azı dişleri arasında olduğunu anlayana kadar bekledi. Gün doğdu, gün battı… Gün doğdu, gün battı… Nihayet Yermak, bütün askerleriyle nehirleri, engin çayırları geçmiş ve Küçüm’ün henüz üzerinde neler yaşanacağını hayal dahi edemeyeceği talihsiz topraklara ulaşmıştı. Beyaz şafak kanlanmış; kara yağız atlar kara bir bulut gibi Küçüm’ün üstüne çökmüştü. Dünyanın en soğuk topraklarını İslam’la ısıtan bu yüce asker, sonsuzluğa uçacak ve yerini buz gibi soğuk bir imparatorluğa, Ruslara bırakacaktı.
Sükûneti bozulan iki büyük nehir: İrtiş ve Tobol… Tarihin bu en kanlı savaşlarından birinde akan kanın kendi sularına karışacağını nereden bilebilirdi ve bu yükü asırlar boyu taşıyabileceğini…
Suyun hafızası vardı; unutmayacaktı.
… Su bulandı ve bir daha hiç durulmadı…