Papers by Muhittin Kapanşahin
Birey ve toplum, Dec 31, 2022
İlk olarak Emeviler zamanında ayak basılan İspanya topraklarındaki Müslüman hâkimiyeti, 1492'de b... more İlk olarak Emeviler zamanında ayak basılan İspanya topraklarındaki Müslüman hâkimiyeti, 1492'de bölgedeki son İslam devleti Beni Ahmer'in yıkılmasıyla son bulmuştur. Endülüs'ün yıkılma sürecinde, yaptığı fetihler ve elde ettiği başarılarla dünya gücüne dönüşen bir İslam devleti daha vardı: Osmanlılar. Gücünü her geçen gün arttıran
Rebellions In The Period Of Harun Rashid
DergiPark (Istanbul University), Mar 1, 2012

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Mar 23, 2023
Anadolu Selçuklu Devleti'nde evlilikler dini, sosyal ve siyasi sebeplere dayalı olarak gerçekleşm... more Anadolu Selçuklu Devleti'nde evlilikler dini, sosyal ve siyasi sebeplere dayalı olarak gerçekleşmiştir. Buna dayalı olarak devletlerarası münasebetler sonucunda da evlilikler yapılmaktaydı. Bu evlilikler sadece Türk ve Müslüman kişiler ile yapılmamıştır. Farklı dine mensup kişiler ile yapılan evlilikler devlet çıkarlarının ön planda olduğunu göstermektedir. Anadolu Selçuklu Devleti'ne gelin olarak gelen Rum Prensesler, Melike unvanına sahip olmaktaydılar. Bazı Melikelerin evlilikleri siyasi olaylar sonucunda gerçekleştiği için yaşantıları ile ilgili ulaşılan kaynaklardan sınırlı bilgiler elde edilmiştir. Melike İzabella ve Mavrozomes'in kızı Melike Hatun bu duruma örnektir. Melikelerin evlilikleri süresince din değiştirmeleri konusunda herhangi bir baskı olmamış, kendi dinlerini istedikleri gibi yaşamışlardır. Kendi inançlarına bağlı kalan Melikeler, bir süre sonra Müslüman olmuşlardır. İnanç özgürlüğünün olduğu bir ortamda, İslam dinini benimsemeleri Melikelerin toplum tarafından kabulünü kolaylaştırmıştır. Özellikle Mahperi Hatun ve Gürcü Hatun'un İslam dinini kabul ettiği kaynaklarda belirtilmektedir. Hem yapmış oldukları eserler hem de Gürcü Hatun'un dönemin alimlerinden olan Mevlâna ile ilişkileri bu düşünceyi desteklemektedir. Ulaşılan kaynaklarda her ne kadar toplumsal ve kültürel alanlarda faaliyet göstermişlerse de kendi çocukları için mücadelelerde bulundukları da görülmektedir. Anadolu Selçuklu Devlet'inde bu mücadelede en aktif rol oynayan Melike, Mahperi Hunad Hatun'dur. Mahperi Hatun, bulunduğu dönem itibariyle oğlu I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in tahta çıkmasında etkili olmuştur. Bunun yanı sıra oğlundan sonra torunlarının tahta çıkması için uğraşmıştır. Rum Melikeler içinde özellikle Berduliye Hatun'un Hristiyan inancında kaldığı kesindir. Selçuklu sarayına gelin geldiği dönemde Hristiyan kardeşlerinin de Anadolu Selçuklu Devleti'nde etkili olduğu görülmektedir. Moğol baskısının giderek arttığı bir dönemde Berduliye Hatun, oğlu II. İzzeddin Keykavus ve maiyetindekilerle birlikte Bizans İmparatorluğuna sığınmıştır. Berduliye Hatun, bundan sonraki yaşamını burada geçirmiştir. Bunun haricinde maiyetinde bulunan birçok kişi Hristiyan olmaya zorlanmıştır.
Mu'tasım Dönemi İsyanları
Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, Dec 1, 2007

Sultan II. Murad Dönemi Osmanlı-Karamanoğulları İlişkileri
Karamanoğullarının Osmanlılarla ilk ilişkileri Alaeddin Ali Bey (1357-1398) dönemine rastlar. Tür... more Karamanoğullarının Osmanlılarla ilk ilişkileri Alaeddin Ali Bey (1357-1398) dönemine rastlar. Türkiye Selçuklu Devletinin zayıflaması sonrasında Osmanlılar, Anadolu’nun batı sahalarında, Karamanoğulları da Orta Anadolu’da etkin olmaya başlamışlardı. Karamanoğulları, güneyindeki güçlü Memlûkler ve batısındaki Osmanlılara rağmen hâkimiyet sahasını genişletmeye çalışıyorlardı. Osmanlılar, batıdaki genişlemesine karşın Anadolu’da diğer Türkmen gurupları üzerine nüfuzunu genişletmeye çalışan Karamanoğulları beyliğini, hem rakip hem de bir tehdit unsuru olarak görmekteydi. Bu yüzden Anadolu coğrafyasında hâkim güç olmak için birbirleri ile yoğun mücadeleler içine girişmişlerdi. Bu mücadeleler Alaeddin Ali Bey zamanında başlayarak, beyliğin Osmanlı hâkimiyetine girmesine yani Fatih devrine kadar devam etti. Karamanlılar tek rakip olarak gördükleri Osmanlılara karşı Anadolu’da ve Balkanlarda rakiplerini zayıflatmak için Türkmen beylikleri ve Batı Hristiyan dünyası ile ittifak etmişlerdir. II. Murad zamanında Karamanoğullarının başına Bengi Ali Bey geçti. Bunu kabul etmeyen İbrahim Bey, amcasıyla mücadele etmek için Osmanlı Sultanı II. Murad’a başvurarak ondan yardım talep etti. Sultan II. Murad, Bengi Ali Bey’e karşı İbrahim’i desteklemeye karar verdi. Hatta ilişkileri kuvvetlendirmek için kız kardeşleri ile Karaman beylerini evlendirdi. II. Murad’ın desteğini almış olan İbrahim Bey, amcasına karşı başlattığı mücadelede başarılı olarak beyliğin idaresini elde etti. Amcasını mağlup etmiş olan İbrahim Bey, her geçen gün daha da güçlenmeye başladı ve hem Osmanlı’ya hem de Memlûklere karşı politika geliştirmeye çalıştı. Sultan II. Murad’ın desteği ile Karamanlıların başına geçip rakiplerini bertaraf etmiş olsa da İbrahim Bey, Osmanlılara bağımlı bir siyasetten kaçınarak, beylik üzerindeki Osmanlı nüfuzunu kırmayı istiyordu. Bundan dolayı İbrahim Bey, Osmanlıya vermiş olduğu arazileri geri almak için fırsat kollamaya başladı. Ayrıca Osmanlının zayıflaması için Balkanlar’da Osmanlı ilerleyişini durdurmak isteyen Hristiyan topluluklar ve devletlerle ittifak kurmaya çalıştı. Anahtar Kelimeler: II. Murad, İbrahim Bey, Siyaset, Hakimiyet, İttifak ABSTRACT The Interactions of Ottoman-Karamanid Dynasty During the Reign of Sultan Murat II Assoc. Prof. Dr. Muhittin Kapanşahin The first interactions of Karamanids and Ottomans start in the reign of Alaeddin Ali Bey (1357-1398). After Turkish Saljuk Empire gets weakened, Ottomans in the Western parts of Anatolia and Karamanids in the Central Anatolia start to be active. In spite of the strong Mamelukes in the south and Ottomans in the West, Karamanids struggle to enlarge their domination. Ottomans, even though enlarging their borders in the West, regard Karamanids, who aim to improve their domination over other Turkmen principalities in Anatolia, both as a rival and as a threat. That’s why they compete with one another to become the domineering power in Anatolia. These competitions starting in the reign of Aleaddin Ali Bey continue till the time of Fatih (the conqueror) namely till the time, when Karamanids fall under the domination of Ottomans. Karamanids, to weaken the Ottomans that they accept as the only rival, allies with Turkmen principalities and Western Christian World in Anatolia and Balkans. During the reign of Murat II, Bengi Ali Bey becomes the head of Karamanids. Ibrahim Bey, opposing the accession, asks for help from Ottoman Sultan Murat II to compete with his uncle. Sultan Murat II, then, decides to support İbrahim against Bengi Ali Bey. Moreover, to strengthen the relations he gives his sisters in marriage with Karaman beys. Ibrahim Bey, getting the support of Murat II, succeeds his struggle against his uncle and seizes the power. Defeating his uncle, Ibrahim Bey gets stronger day by day and tries to develop policies against Ottomans and Mamelukes. Even though he defeats his uncle with the support of Sultan Murat II, by avoiding politics dependent on Ottomans, he aims to break the influence of Ottomans over Karamanids. Thus, Ibrahim Bey watches for opportunities to take back the lands he has given to Ottomans. Furthermore, he allies with Christian groups and states which seek to weaken Ottomans and stop their advance in Balkans. Key words: Murat II, Ibrahim Bey, Politics, Domination, Alliance
Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Osmanlı Macar İlişkileri
Osmanlı Belgelerine Göre Meriç Nehri Taşkınları

Kanunî Sultan Süleyman’ın Çocuklarının Sünnet Düğününde OynananOyunlar
Özet Osmanlı devletinde yönetici ailesine ait düğünler büyük bir debdebe ile yapılır, adeta bin b... more Özet Osmanlı devletinde yönetici ailesine ait düğünler büyük bir debdebe ile yapılır, adeta bin bir gece masallarını hatırlatırdı. Bu düğünler ister evlilik isterse sünnet dolayısıyla olsun halk ve devlet adamları, ilim ve irfan insanları katılırlardı. Çok uzun süren bu düğünlerde adeta devletin ihtiĢamı sergilenir, birbirinden ilginç yarıĢma ve gösterilerle davetlilere hoĢça vakit geçirmeleri sağlanırdı. Uzun süre hazırlıkları yapılan bu düğünlere çok sayıda misafir davet edilir, özellikle büyük küçük tabi devletlerden gelen misafirler, büyük hediyeler takdim ederlerdi. Adeta bayram havasında geçen düğün eğlenceleri, gece gündüz günlerce devam ederdi. Osmanlı döneminde payitahtın devamı erkek çocuklarla sağlandığından Ģehzadelerin sünnet düğünleri haftalarca süren büyük Ģenlikler halinde gerçekleĢiyordu. ġenliklerde Ģehzadelerin yanı sıra ülkenin dört bir köĢesinden gelmiĢ yüzlerce çocuk da sünnet ediliyordu. Bu özelliği ile Ģehzadelerin sünnet düğünleri sadece hanedanın bir kutlaması ve gösterisi değil, halkla bütünleĢmenin de bir ifadesiydi. ġehzade sünnetleri, Osmanlının en önemli sosyal organizasyonları içinde yer alıyordu. Bu Ģölen ve ziyafetlerin boyutunu anlayabilmek ve burada yapılan oyun ve eğlenceleri görebilmek için Kanunî Sultan Süleyman‟ın oğulları için yapılan sünnet düğününe bakmamız yeterlidir. Kanunî‟nin, oğulları Mustafa, Mehmed ve Selim için düzenlediği sünnet düğünü üç hafta kadar sürmüĢtür. Sünnet düğünlerinde gelenlere hoĢça vakit geçirtmek için çok farklı oyunlar oynanırdı. Bir gün at oyunları sergilenir, atlarla müthiĢ gösteriler yapılırdı. Bir gün kâğıttan yapılan kaleler kuĢatılır, buraların fethi canlandırılırdı. Bir baĢka gün cambazlar meydana çıkar ve direkler üzerine çektikleri iplerde tüm hünerlerini gösterirlerdi. Bu ve bunlara benzer birçok oyun ve etkinlikle mahirler, hünerlerini sergiler, seyredenler büyük keyif alırlardı. Hünerlerini gösteren insanlar padiĢahın büyük ikram ve ihsanlarına nail olur, herkes mutlu olurdu. Program, hafızların okuduğu Kur‟an‟la ve Türk devletinin devamı için yapılan dualarla biterdi. Anahtar Kelimeler: Kanunî Sultan Süleyman, ġehzade, Sünnet, Oyun, Düğün Games Played During the Circumcision Feast of Suleiman the Magnificent’s Sons Abstract Feasts of the ruling class in the Ottoman Empire were held with a great deal of splendor to an extent that they reminded those of the stories of a thousand and one nights. The people and officials along with wise men and scientists used to attend these feasts whether they were for marriage or circumcision. In these feasts, which lasted for a long time, the empire displayed all its glory and splendor, and the guests were entertained via several interesting competitions. A lot of guests were invited to the feasts, which took a long time to prepare. Especially guests from large or small vassal states offered important gifts. Feasts and entertainments which were held in a festive air, continued through day and night. Owing to the fact that in the Ottoman Empire the continuation of the state relied on sons, the circumcision feasts of the sultan‟s sons were held with splendid festivity which lasted for weeks. Along with the sultan‟s sons, hundreds of boys from all over the empire were circumcised. Due to this characteristic, the circumcision feasts of the sultan‟s sons were not only a celebration and show of the ruling class but also means of a union with the people. The circumcision feasts of the sultan‟s sons were one of the most significant social organizations in the Ottoman Empire. It is sufficient to inspect the circumcision feast of Suleiman the Magnificent‟s sons in order to comprehend the size of these feasts, and examine the games and entertainments therein. This is purely due to the fact that circumcision feast of Suleiman the Magnificent‟s sons, Mustafa, Mehmed and Selim, lasted for three weeks. To entertain the guests, several interesting games used to be played. For example, one day would be devoted to horses and there would be fabulous shows. Another day, there would be games of conquest in which paper towers would be surrounded and conquered. Yet another day, acrobats would show all their skills on the ropes they pulled on posts. Experts would show all their skills by means of these kinds of games and entertainments and the audience would enjoy them very much. People who showed their talents would be bestowed great gifts by the emperor himself and everybody would be pleased. The program would come to an end with chanting the Koran and prayers for the continuation of the Turkish state. Key Words: Suleiman the Magnificent, the Sultan‟s son, Circumcision, Games, Feasts

Kanunî’nin Rodos Seferi ve Bu Seferin Akdeniz Hâkimiyeti İçin Önemi
Özet Fatih Sultan Mehmet devrinde ciddi bir biçimde Akdeniz politikasını oluşturan Osmanlı Devlet... more Özet Fatih Sultan Mehmet devrinde ciddi bir biçimde Akdeniz politikasını oluşturan Osmanlı Devleti, onun zamanında Anadolu sahillerine yakın Doğu Akdeniz adalarının önemli kısmını hâkimiyeti altına almıştı. Osmanlıların Doğu Akdeniz’deki stratejisinin coğrafi kapsamı 1517 yılında Mısır ve Suriye’nin fethiyle bir anda genişlemiştir. Kanunî Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Devleti, karada olduğu kadar denizlerde de büyük başarılara imza atmıştır. Ünlü Osmanlı padişahı, saltanatının ikinci yılında Rodos'u ve ona bağlı adaları alarak, Suriye ve Mısır sahilleri ile Anadolu arasındaki deniz ulaşımını emniyet altına almış ve Anadolu sahillerine çok yakın olan bir düşmanı uzaklaştırmıştı. Bu fetihle, Doğu Akdeniz'deki Osmanlı üstünlüğü perçinlenirken, bu alandaki mücadele Orta ve Batı Akdeniz'e intikal etmiştir. Rodos’ta konuşlanmış Aziz Jean şövalyeleri korsanlık ve yağma ile uğraşmakla kalmayıp, Müslümanları esir etmekte ve Batı Avrupa’ya Osmanlılar hakkında istihbarat sağlamaktaydı. Ayrıca Cem Sultan’ı ağırlayıp Papa’ya teslim eden 1495’te Alpleri geçen Fransa Kralı VIII. Charles’ı Osmanlılara karşı kışkırtan diğer Hristiyan korsanlara yataklık eden ve hemen her Haçlı projesinin baş teşvikçisi olan Rodos şövalyeleri Osmanlı merkezinin yakınında bir Hristiyan karakolu görevini üstlenmekteydi. Anahtar Kelimeler: Kanunî, Rodos, Akdeniz, Şövalye Abstract Ottoman Empire, which was a dominant power on Mediterranean politics in the era of Fatih the Conqueror, domineered most of the Eastern Mediterranean islands that were near Anatolian coasts in that period. The geographical extend of the Ottomans’ strategy on the Eastern Mediterranean acutely expanded with the conquest of Egypt and Syria in 1517. In the era of Suleiman the Magnificent, Ottoman Empire was as much powerful at sea as it was on land. By conquering Rhodes and the islands around it in the second year of his reign, this famous Ottoman Empire secured the sea access between Anatolia and the shores of Syria and Egypt and he distracted an enemy that was near Anatolian coasts. By this conquest, while the dominance of Ottoman Empire was guaranteed on the Eastern Mediterranean, the battle in this region lapsed to the Western and Middle Mediterranean. The knights of Saint Jean who inhabited in Rhodes were not only laboring with piracy and plunder, but also enslaving Muslims and providing intelligence to Western Europe about Ottomans. Besides, Rhodes knights, who provoked the French King Charles VIII who had hosted Cem Sultan and had consigned him to the Pope, and who had crossed the Alps in 1495, against Ottomans, harbored the Christian pirates and became the main supporter of each Crusades, and they served as a Christian patrol near Ottoman center. Keywords: Suleiman the Magnificent, Rhodes, Mediterranean, Knight
Hârûn Reşîd Dönemi İsyanları
Bilimname, Mar 1, 2012
Kanunî Sultan Süleyman’ın İkinci İran Seferi veBitlis Bölgesinde Meydana Gelen Olaylar
Kalkan Matbaacılık, 2019
Islamic Invasions to India during Umayyad Caliphate
Global Art Publications, 2017
Kayseri’de İki Selçuklu Melikesi ve İktidar Mücadelesi -Mahperi Hatun ve Melike-i Adiliye
Kimlik Yayınları, 2019
Mağrib ve Endülüs Hakimi Murabıtlar
Çocukluktan Saltanata Altın Çağın Sultanı
Kanuni Sultan Süleyman'ın Hayatında Etkin Olan Kadınlar ve Mektupları
Nisar Ahmed Faruqi; İlk Dönem Müslüman Tarih Yazıcılığı Hakkında Bazı Metodolojik Görüşler

MU’TASIM DÖNEMt İSYANLARI
Tarihin kaydettigi en uzun omurlu devletlerden biri de Abbasi Devletidir. Abbasiler ilk dokuz hal... more Tarihin kaydettigi en uzun omurlu devletlerden biri de Abbasi Devletidir. Abbasiler ilk dokuz halifeleri zamaninda surekli gelismis, ilim ve kultur hayatinda buyuk adlimlar yapmislardir. Butun bunlarin yaninda devletlerin ilerlemelerini yavaslatan ve bazen yikilmalarina sebep olan ayaklanmalar da meydana gelmistir. Abbasi Devletinde ilk ayaklanmalar ikinci halife Mansur zamaninda gorulmeye baslamistir. Abbasilerin sekizinci halifesi olan Mu’tasim zamaninda da devleti dini, siyasi, sosyal ve ekonomik yonden etkileyen bir dizi ayaklanmalar olmustur. Basta Bâbek isyani olmak uzere Mu’tasim zamaninda cikan ayaklanmalar Abbasi Devleti icin ciddi tehlikeler olusturmustur. Degisik kiliflar altinda ortaya cikan isyanlarin temelde amaclari siyasi iktidari elde etmektir. Mu’tasim’in hilafeti suresince karsilastigi dokuz onemli isyan bu makalede incelenmistir. Bu isyanlarin sebepleri, gelisimi ve sonuclan, sebep-sonuc iliskisi icinde ortaya konulmustur.
İslam Tarihi ve Medeniyeti
Kanuni'nin batı politikası
Uploads
Papers by Muhittin Kapanşahin