Öz Teknolojinin hızı ile birlikte artan her şeyi denetim altına alma ancak bu arada fazla emek sa... more Öz Teknolojinin hızı ile birlikte artan her şeyi denetim altına alma ancak bu arada fazla emek sarf etmeme isteği, akıllı telefonların giderek amacı dışında kullanımını ortaya çıkarmıştır. Adlarında halen telefon kavramı olsa da bireylere sundukları işlevler, iletişim ötesine çoktan geçmiş durumadır. Temel gereksinimlerin karşılanışı sırasında telefonla ilgilenen, kamusal alanda toplum ile etkileşmek için buluşan ancak birbirlerini online izleyen ve sanal iletişime giderek daha fazla kapılan bireylerin akıllı telefon kullanım motivasyonlarını saptamak gerekliliktir. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı çerçevesinde yapılan bu araştırmada da gençlerin akıllı telefon kullanım motivasyonlarını saptamak, bu yolla alışkanlık ve bağımlılık boyutunda ele alınmaya başlanan akıllı teknoloji kullanımına yönelik öneriler geliştirmek amacıyla altı fakülteden 406 üniversite öğrencisi üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere uygulanan faktör analizi sonrası akıllı telefon kullanım motivasyonlarının beş gruptan oluştuğu saptanmıştır. Bu faktör grupları toplumsallaşma/bilgiye erişim, eğlence, teknoloji ve gelişmelere ayak uydurma, sunduğu kolaylıklar ve telefonun sağladığı güven hissi olarak bulunmuştur. Abstract The desire of taking control of everything without spending much effort, which is increasing together with the speed of technology, has revealed that smartphones are increasingly being used outside of purpose. Although they are still called phones, the functions they are offering to individuals have already passed far beyond communication. In this study, which is based on the approach of uses and gratifications a survey was conducted on 406 university students to determine young people's smart phone usage motivations, which has begun to be addressed in terms of habit and addiction. After factor analysis applied to the data obtained from the study, it has been determined that the motivation of smart phone usage is composed of five groups. These factor groups were found to be socialization / access to information, entertainment, technology and keeping up with the developments, the comforts offered, and the feeling of confidence that the phone provides.
Communication problems between doctors and patients lead to disappointment, nervous breakdown, an... more Communication problems between doctors and patients lead to disappointment, nervous breakdown, and anger. As a consequence of this, patients usually get alienated from conventional health services and head towards alternative methods. The study aims to shed light on the attitude of people towards complementary and alternative medicine (CAM) and especially investigate the reasons why they go to bonesetters. Survey method was used to collect data. I designed a questionnaire form and sent it to 226 participants living in the city of Konya in Turkey. The data collected were analyzed using SPSS 15 software. This study indicated that the most significant incentive for visiting CAM therapists is the recommendation of relatives. The participants mostly utilized providers together with conventional treatment methods. Patients visits CAM providers with various reasons; why such as being shy with doctors, afraid of going to the doctors, assuming that the doctors don’t care about them and don’t pay attention to what do they say about their health problems. Another finding of this study is that there are four reasons that lead people to use CAM practises: "Communication/perception", “Conventional Support”, “trial”, and “dissatisfaction”. CAM providers, in contrast to conventional medical professionals, are perceived as people who are appealing to physical, mental and emotional unity of patients. Patients prefer doctors who inform them as much as possible and behave sincerely. The attitudes of doctors towards patients and their communication skills affect the patients’ preferences.
Concepts like age, gender, and social class are not considered adequate any more to explain
voter... more Concepts like age, gender, and social class are not considered adequate any more to explain voters’ behavior. Since the 90s, new concepts began to come to the forefront besides these concepts in explaining the party preferences of the voters, and the balance between the concepts began to shift towards such new factors. In other words, the difference between the parties began to gradually decrease, and the lines setting the limits between the parties began to become unclear. Policies, programs and discourses of Tony Blair in England and of Gerhard Schröder in Germany are shown as the most explicit examples of this development. Hence, the perception that the ideologies have lost their determinative functions, and that this has been substituted by the leaders is very common today. Consequently, qualifications of the political party leaders, the characteristics sought for by the voters in the leaders, locating of these in terms of importance and effectiveness have become of much more importance in the recent years. This study analyzes the relationship between leaders and election success. In this respect, the study seeks to find ‘what the basic drivers determining the voting preferences of the voters are’ based on the Parliamentary General Elections held in Turkey in 2011, to determine ‘what the general characteristics sought for by the voters in the leaders are’ and ‘whether there are differences between these characteristics in terms of degree of effect’.
İnsanlar ve kurumlar, kendi tutum ve davranışlarına diğerlerinin
verdiği değere ve onların kendi ... more İnsanlar ve kurumlar, kendi tutum ve davranışlarına diğerlerinin verdiği değere ve onların kendi haklarındaki düşüncelerine karşı aşırı duyarlıdırlar. İlişkilerde hedef kişi ya da kitlelerde arzu ettikleri kimlik ögelerinin veya etiketlerin kendileri ile ilişkilendirilmesine yönelik güçlü motivasyona sahiptirler. Kişilerin ilişkilerinde, kariyer hedeflerinde ve toplumsal konumlandırmada başarılı olmaları; kurumların hedef kitle tarafından diğerlerine tercih edilmeleri; rekabet koşullarının değiştiği ve farklılıkların azaldığı pazarlarda markaların değer yaratmaları, diğerleri tarafından nasıl görüldükleri ve nasıl yorumlandıkları ile ilgilidir.
Sağlık hizmetlerinin kalite algısının yükseltilmesinde ve
bu yolla hasta doyumunun artırılmasında... more Sağlık hizmetlerinin kalite algısının yükseltilmesinde ve bu yolla hasta doyumunun artırılmasında sağlık hizmetini sunanlarla hastalar arasında anlam paylaşımının büyük önemi vardır. Yapılan pek çok araştırma, hizmet sunucularının kurduğu iletişime yönelik hasta algısının memnuniyeti etkileyen en önemli unsur olduğunu ortaya koymuştur. Kişilerin zihinlerinde iletişimin düzeyine ilişkin çağırışımlar olumsuz olduğunda hizmete yönelik algı da olumsuz olmaktadır. Sağlık hizmeti sunucusunun iletişimin yetersiz olduğuna ilişkin algısı, hastanın farklı şekillerde tepki vermesine neden olmaktadır. Bu tepki bazen sağlık kurumunu ve hekimini değiştirmek, bazen tedavi protokolüne uymamak, zaman zamanda hukuki süreçlere başvurmak şeklinde sonuçlanmaktadır. Son yıllarda aile hekimliğinin uygulanmaya başlaması ve tıbbi yanlış uygulamadan hekimin sorumluluğuna ilişkin yasal düzenlemenin yapılması, ülkemizde de iletişimin hizmet sunan – hasta ve hizmet sunan – hizmet sunan boyutunun daha çok sorgulanması durumunu yaratmıştır. Her bir biriminin iletişim yeteneği, hizmetin algılanan kalitesi ve sonuçların etkinliği üzerinde etkili olmaktadır.
Öz Teknolojinin hızı ile birlikte artan her şeyi denetim altına alma ancak bu arada fazla emek sa... more Öz Teknolojinin hızı ile birlikte artan her şeyi denetim altına alma ancak bu arada fazla emek sarf etmeme isteği, akıllı telefonların giderek amacı dışında kullanımını ortaya çıkarmıştır. Adlarında halen telefon kavramı olsa da bireylere sundukları işlevler, iletişim ötesine çoktan geçmiş durumadır. Temel gereksinimlerin karşılanışı sırasında telefonla ilgilenen, kamusal alanda toplum ile etkileşmek için buluşan ancak birbirlerini online izleyen ve sanal iletişime giderek daha fazla kapılan bireylerin akıllı telefon kullanım motivasyonlarını saptamak gerekliliktir. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı çerçevesinde yapılan bu araştırmada da gençlerin akıllı telefon kullanım motivasyonlarını saptamak, bu yolla alışkanlık ve bağımlılık boyutunda ele alınmaya başlanan akıllı teknoloji kullanımına yönelik öneriler geliştirmek amacıyla altı fakülteden 406 üniversite öğrencisi üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere uygulanan faktör analizi sonrası akıllı telefon kullanım motivasyonlarının beş gruptan oluştuğu saptanmıştır. Bu faktör grupları toplumsallaşma/bilgiye erişim, eğlence, teknoloji ve gelişmelere ayak uydurma, sunduğu kolaylıklar ve telefonun sağladığı güven hissi olarak bulunmuştur. Abstract The desire of taking control of everything without spending much effort, which is increasing together with the speed of technology, has revealed that smartphones are increasingly being used outside of purpose. Although they are still called phones, the functions they are offering to individuals have already passed far beyond communication. In this study, which is based on the approach of uses and gratifications a survey was conducted on 406 university students to determine young people's smart phone usage motivations, which has begun to be addressed in terms of habit and addiction. After factor analysis applied to the data obtained from the study, it has been determined that the motivation of smart phone usage is composed of five groups. These factor groups were found to be socialization / access to information, entertainment, technology and keeping up with the developments, the comforts offered, and the feeling of confidence that the phone provides.
Communication problems between doctors and patients lead to disappointment, nervous breakdown, an... more Communication problems between doctors and patients lead to disappointment, nervous breakdown, and anger. As a consequence of this, patients usually get alienated from conventional health services and head towards alternative methods. The study aims to shed light on the attitude of people towards complementary and alternative medicine (CAM) and especially investigate the reasons why they go to bonesetters. Survey method was used to collect data. I designed a questionnaire form and sent it to 226 participants living in the city of Konya in Turkey. The data collected were analyzed using SPSS 15 software. This study indicated that the most significant incentive for visiting CAM therapists is the recommendation of relatives. The participants mostly utilized providers together with conventional treatment methods. Patients visits CAM providers with various reasons; why such as being shy with doctors, afraid of going to the doctors, assuming that the doctors don’t care about them and don’t pay attention to what do they say about their health problems. Another finding of this study is that there are four reasons that lead people to use CAM practises: "Communication/perception", “Conventional Support”, “trial”, and “dissatisfaction”. CAM providers, in contrast to conventional medical professionals, are perceived as people who are appealing to physical, mental and emotional unity of patients. Patients prefer doctors who inform them as much as possible and behave sincerely. The attitudes of doctors towards patients and their communication skills affect the patients’ preferences.
Concepts like age, gender, and social class are not considered adequate any more to explain
voter... more Concepts like age, gender, and social class are not considered adequate any more to explain voters’ behavior. Since the 90s, new concepts began to come to the forefront besides these concepts in explaining the party preferences of the voters, and the balance between the concepts began to shift towards such new factors. In other words, the difference between the parties began to gradually decrease, and the lines setting the limits between the parties began to become unclear. Policies, programs and discourses of Tony Blair in England and of Gerhard Schröder in Germany are shown as the most explicit examples of this development. Hence, the perception that the ideologies have lost their determinative functions, and that this has been substituted by the leaders is very common today. Consequently, qualifications of the political party leaders, the characteristics sought for by the voters in the leaders, locating of these in terms of importance and effectiveness have become of much more importance in the recent years. This study analyzes the relationship between leaders and election success. In this respect, the study seeks to find ‘what the basic drivers determining the voting preferences of the voters are’ based on the Parliamentary General Elections held in Turkey in 2011, to determine ‘what the general characteristics sought for by the voters in the leaders are’ and ‘whether there are differences between these characteristics in terms of degree of effect’.
İnsanlar ve kurumlar, kendi tutum ve davranışlarına diğerlerinin
verdiği değere ve onların kendi ... more İnsanlar ve kurumlar, kendi tutum ve davranışlarına diğerlerinin verdiği değere ve onların kendi haklarındaki düşüncelerine karşı aşırı duyarlıdırlar. İlişkilerde hedef kişi ya da kitlelerde arzu ettikleri kimlik ögelerinin veya etiketlerin kendileri ile ilişkilendirilmesine yönelik güçlü motivasyona sahiptirler. Kişilerin ilişkilerinde, kariyer hedeflerinde ve toplumsal konumlandırmada başarılı olmaları; kurumların hedef kitle tarafından diğerlerine tercih edilmeleri; rekabet koşullarının değiştiği ve farklılıkların azaldığı pazarlarda markaların değer yaratmaları, diğerleri tarafından nasıl görüldükleri ve nasıl yorumlandıkları ile ilgilidir.
Sağlık hizmetlerinin kalite algısının yükseltilmesinde ve
bu yolla hasta doyumunun artırılmasında... more Sağlık hizmetlerinin kalite algısının yükseltilmesinde ve bu yolla hasta doyumunun artırılmasında sağlık hizmetini sunanlarla hastalar arasında anlam paylaşımının büyük önemi vardır. Yapılan pek çok araştırma, hizmet sunucularının kurduğu iletişime yönelik hasta algısının memnuniyeti etkileyen en önemli unsur olduğunu ortaya koymuştur. Kişilerin zihinlerinde iletişimin düzeyine ilişkin çağırışımlar olumsuz olduğunda hizmete yönelik algı da olumsuz olmaktadır. Sağlık hizmeti sunucusunun iletişimin yetersiz olduğuna ilişkin algısı, hastanın farklı şekillerde tepki vermesine neden olmaktadır. Bu tepki bazen sağlık kurumunu ve hekimini değiştirmek, bazen tedavi protokolüne uymamak, zaman zamanda hukuki süreçlere başvurmak şeklinde sonuçlanmaktadır. Son yıllarda aile hekimliğinin uygulanmaya başlaması ve tıbbi yanlış uygulamadan hekimin sorumluluğuna ilişkin yasal düzenlemenin yapılması, ülkemizde de iletişimin hizmet sunan – hasta ve hizmet sunan – hizmet sunan boyutunun daha çok sorgulanması durumunu yaratmıştır. Her bir biriminin iletişim yeteneği, hizmetin algılanan kalitesi ve sonuçların etkinliği üzerinde etkili olmaktadır.
Uploads
Papers by Yasin Bulduklu
anger. As a consequence of this, patients usually get alienated from conventional health services and head towards
alternative methods. The study aims to shed light on the attitude of people towards complementary and alternative medicine (CAM) and especially investigate the reasons why they go to bonesetters. Survey method was used to collect data. I designed a questionnaire form and sent it to 226 participants living in the city of Konya in Turkey. The data collected were analyzed using SPSS 15 software. This study indicated that the most significant incentive for visiting CAM therapists is the recommendation of relatives. The participants mostly utilized providers together with conventional treatment methods. Patients visits CAM providers with various reasons; why such as being shy with
doctors, afraid of going to the doctors, assuming that the doctors don’t care about them and don’t pay attention to what do they say about their health problems. Another finding of this study is that there are four reasons that lead people to use CAM practises: "Communication/perception", “Conventional Support”, “trial”, and “dissatisfaction”. CAM
providers, in contrast to conventional medical professionals, are perceived as people who are appealing to physical, mental and emotional unity of patients. Patients prefer doctors who inform them as much as possible and behave sincerely. The attitudes of doctors towards patients and their communication skills affect the patients’ preferences.
voters’ behavior. Since the 90s, new concepts began to come to the forefront besides these
concepts in explaining the party preferences of the voters, and the balance between the
concepts began to shift towards such new factors. In other words, the difference between the
parties began to gradually decrease, and the lines setting the limits between the parties began
to become unclear. Policies, programs and discourses of Tony Blair in England and of
Gerhard Schröder in Germany are shown as the most explicit examples of this development.
Hence, the perception that the ideologies have lost their determinative functions, and that this
has been substituted by the leaders is very common today. Consequently, qualifications of the
political party leaders, the characteristics sought for by the voters in the leaders, locating of
these in terms of importance and effectiveness have become of much more importance in the
recent years. This study analyzes the relationship between leaders and election success. In this
respect, the study seeks to find ‘what the basic drivers determining the voting preferences of
the voters are’ based on the Parliamentary General Elections held in Turkey in 2011, to
determine ‘what the general characteristics sought for by the voters in the leaders are’ and
‘whether there are differences between these characteristics in terms of degree of effect’.
Books by Yasin Bulduklu
verdiği değere ve onların kendi haklarındaki düşüncelerine
karşı aşırı duyarlıdırlar. İlişkilerde hedef kişi ya da kitlelerde
arzu ettikleri kimlik ögelerinin veya etiketlerin kendileri
ile ilişkilendirilmesine yönelik güçlü motivasyona sahiptirler.
Kişilerin ilişkilerinde, kariyer hedeflerinde ve toplumsal konumlandırmada
başarılı olmaları; kurumların hedef kitle tarafından
diğerlerine tercih edilmeleri; rekabet koşullarının değiştiği
ve farklılıkların azaldığı pazarlarda markaların değer yaratmaları, diğerleri tarafından nasıl görüldükleri ve nasıl yorumlandıkları ile ilgilidir.
bu yolla hasta doyumunun artırılmasında sağlık hizmetini
sunanlarla hastalar arasında anlam paylaşımının büyük
önemi vardır. Yapılan pek çok araştırma, hizmet sunucularının
kurduğu iletişime yönelik hasta algısının memnuniyeti
etkileyen en önemli unsur olduğunu ortaya koymuştur. Kişilerin
zihinlerinde iletişimin düzeyine ilişkin çağırışımlar
olumsuz olduğunda hizmete yönelik algı da olumsuz olmaktadır.
Sağlık hizmeti sunucusunun iletişimin yetersiz
olduğuna ilişkin algısı, hastanın farklı şekillerde tepki vermesine
neden olmaktadır. Bu tepki bazen sağlık kurumunu
ve hekimini değiştirmek, bazen tedavi protokolüne uymamak,
zaman zamanda hukuki süreçlere başvurmak şeklinde
sonuçlanmaktadır. Son yıllarda aile hekimliğinin uygulanmaya
başlaması ve tıbbi yanlış uygulamadan hekimin sorumluluğuna
ilişkin yasal düzenlemenin yapılması, ülkemizde
de iletişimin hizmet sunan – hasta ve hizmet sunan –
hizmet sunan boyutunun daha çok sorgulanması durumunu
yaratmıştır. Her bir biriminin iletişim yeteneği, hizmetin
algılanan kalitesi ve sonuçların etkinliği üzerinde etkili olmaktadır.
anger. As a consequence of this, patients usually get alienated from conventional health services and head towards
alternative methods. The study aims to shed light on the attitude of people towards complementary and alternative medicine (CAM) and especially investigate the reasons why they go to bonesetters. Survey method was used to collect data. I designed a questionnaire form and sent it to 226 participants living in the city of Konya in Turkey. The data collected were analyzed using SPSS 15 software. This study indicated that the most significant incentive for visiting CAM therapists is the recommendation of relatives. The participants mostly utilized providers together with conventional treatment methods. Patients visits CAM providers with various reasons; why such as being shy with
doctors, afraid of going to the doctors, assuming that the doctors don’t care about them and don’t pay attention to what do they say about their health problems. Another finding of this study is that there are four reasons that lead people to use CAM practises: "Communication/perception", “Conventional Support”, “trial”, and “dissatisfaction”. CAM
providers, in contrast to conventional medical professionals, are perceived as people who are appealing to physical, mental and emotional unity of patients. Patients prefer doctors who inform them as much as possible and behave sincerely. The attitudes of doctors towards patients and their communication skills affect the patients’ preferences.
voters’ behavior. Since the 90s, new concepts began to come to the forefront besides these
concepts in explaining the party preferences of the voters, and the balance between the
concepts began to shift towards such new factors. In other words, the difference between the
parties began to gradually decrease, and the lines setting the limits between the parties began
to become unclear. Policies, programs and discourses of Tony Blair in England and of
Gerhard Schröder in Germany are shown as the most explicit examples of this development.
Hence, the perception that the ideologies have lost their determinative functions, and that this
has been substituted by the leaders is very common today. Consequently, qualifications of the
political party leaders, the characteristics sought for by the voters in the leaders, locating of
these in terms of importance and effectiveness have become of much more importance in the
recent years. This study analyzes the relationship between leaders and election success. In this
respect, the study seeks to find ‘what the basic drivers determining the voting preferences of
the voters are’ based on the Parliamentary General Elections held in Turkey in 2011, to
determine ‘what the general characteristics sought for by the voters in the leaders are’ and
‘whether there are differences between these characteristics in terms of degree of effect’.
verdiği değere ve onların kendi haklarındaki düşüncelerine
karşı aşırı duyarlıdırlar. İlişkilerde hedef kişi ya da kitlelerde
arzu ettikleri kimlik ögelerinin veya etiketlerin kendileri
ile ilişkilendirilmesine yönelik güçlü motivasyona sahiptirler.
Kişilerin ilişkilerinde, kariyer hedeflerinde ve toplumsal konumlandırmada
başarılı olmaları; kurumların hedef kitle tarafından
diğerlerine tercih edilmeleri; rekabet koşullarının değiştiği
ve farklılıkların azaldığı pazarlarda markaların değer yaratmaları, diğerleri tarafından nasıl görüldükleri ve nasıl yorumlandıkları ile ilgilidir.
bu yolla hasta doyumunun artırılmasında sağlık hizmetini
sunanlarla hastalar arasında anlam paylaşımının büyük
önemi vardır. Yapılan pek çok araştırma, hizmet sunucularının
kurduğu iletişime yönelik hasta algısının memnuniyeti
etkileyen en önemli unsur olduğunu ortaya koymuştur. Kişilerin
zihinlerinde iletişimin düzeyine ilişkin çağırışımlar
olumsuz olduğunda hizmete yönelik algı da olumsuz olmaktadır.
Sağlık hizmeti sunucusunun iletişimin yetersiz
olduğuna ilişkin algısı, hastanın farklı şekillerde tepki vermesine
neden olmaktadır. Bu tepki bazen sağlık kurumunu
ve hekimini değiştirmek, bazen tedavi protokolüne uymamak,
zaman zamanda hukuki süreçlere başvurmak şeklinde
sonuçlanmaktadır. Son yıllarda aile hekimliğinin uygulanmaya
başlaması ve tıbbi yanlış uygulamadan hekimin sorumluluğuna
ilişkin yasal düzenlemenin yapılması, ülkemizde
de iletişimin hizmet sunan – hasta ve hizmet sunan –
hizmet sunan boyutunun daha çok sorgulanması durumunu
yaratmıştır. Her bir biriminin iletişim yeteneği, hizmetin
algılanan kalitesi ve sonuçların etkinliği üzerinde etkili olmaktadır.