Papers by Isinsu Ersan Ozturk

Journal of arts, Feb 8, 2022
The effect of puppets as a communication tool for children Işınsu Ersan Öztürk Öz Sanatın her tür... more The effect of puppets as a communication tool for children Işınsu Ersan Öztürk Öz Sanatın her türünün çocuk gelişiminde önemli bir rolü vardır. Kukla ve kukla tiyatrosu her yaşa hitap etse de özellikle erken çocukluk dönemlerinde daha derin izler bırakma gücüne sahiptir. Estetik ve eğlendirici bir izlek olmanın ötesinde, kukla, eğitim ve öğretimde konvansiyonel yöntemlerin yanında sonuç veren bir alternatiftir. Küçük çocukların erken çocukluk dönemlerinde olumlu sosyal gelişimini sağlayan öğretim uygulamalarından biri de kuklanın bu amaçla araçsal kullanımı ile sağlanmaktadır. Konvansiyonel eğitimin tek yönlü iletişimine karşın kuklalar duyulara hitap eden deneyimle öğrenmeye olanak vermektedir. Bu çalışmanın amacı, çocuklarla iletişimde olduğu kadar çocukların iletişim becerilerini geliştirmede kuklaların araç olarak kullanılabileceğine dikkat çekmektir. Kuklaların temsil gücünden kaynaklı oluşturdukları sözel olmayan sembolik dil görsel bir iletişime olanak vermektedir. Bununla beraber dil becerisi yanında, hareket, koordinasyon, duyusal ve sosyal becerilerin gelişmesinde de kuklaların potansiyelini vurgulamaktadır. Bu doğrultuda kukla tiyatrosu, çocuk ve tiyatro ilişkisinin yanısıra oyun ve iletişim konularında teorik çerçeve sunumu ile ilgili literatürün sunulması ve uygulama örneklerinin incelenerek aktarılması hedeflenmektedir.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi, 2014
Gölge tiyatrosu iki boyutlu figür, tasvir ya da siluetlerin beyaz bir perde arkasından oynatılmas... more Gölge tiyatrosu iki boyutlu figür, tasvir ya da siluetlerin beyaz bir perde arkasından oynatılmasıyla gerçekleşen bir kukla tiyatrosudur. Diğer kukla biçimlerinden farklı olarak gölge kuklasının kendisi yerine onun perdede yaratmış olduğu etki izlenilmektedir. Bu bağlamda gölge tiyatrosunda baş aktör figür ya da Türkiye'de adlandırıldığı üzere tasvir olmaktadır. Figürlerin biçimlendirilmesinde yerel özellik ve kültür baskın tutularak kuklalar stilize yapılmıştır. Bu çalışma gölge tiyatrosu geleneğini, bu sanatın en önemli öğesi olan figür temelinde ele almakta; Karagöz'ün tasvirlerinin biçimsel özellikleri Osmanlı toplumu ile olan bağı tasarım yönünden değerlendirmektedir.

The Journal of Social Science, 2022
Down sendromlu bireyler, tipik gelişen akranlarına göre farklı gelişim özellikleri göstermektedir... more Down sendromlu bireyler, tipik gelişen akranlarına göre farklı gelişim özellikleri göstermektedir. Bu çalışmada özel gereksinimli birey gruplarından Down Sendromlu bireylerin motor gelişimlerinin, rol aldıkları bir tiyatro çalışmasındaki dekor ve kostüm tasarımına etkilerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. 2019 yılında gerçekleşmiş olan In-Orchestra adlı projede, down sendromu teşhisi konmuş 15 özel gereksinimli bireyle altı ay boyunca haftada bir yapılan toplam 24 drama atölyesi sonucunda bir tiyatro oyunu ortaya çıkmıştır. Umut Otobüsü adlı oyun sahneye konmadan önce toplam üç aylık bir tasarım ve uygulama süreci gerçekleşmiştir. Sahne tasarımı, genel olarak yazar ya da dramaturg, yönetmen ve tasarımcının ön görüşmeleri sonucu; metnin gereklilikleri doğrultusunda şekillenmektedir. Bunun yanında tasarımda, malzeme seçiminden, form ve uygulama tercihlerine yön veren estetiğin sınırlarını çizen etmenler söz konusudur. Provalar sırasında tasarımı şekillendiren etmenlerden biri olarak oy...
JOURNAL OF ARTS, 2019
Kukla tiyatrosu, konvansiyonel olarak oyun kişilerinin kuklalar tarafından canlandırıldığı, dolay... more Kukla tiyatrosu, konvansiyonel olarak oyun kişilerinin kuklalar tarafından canlandırıldığı, dolayısıyla oyuncunun yerini kuklanın aldığı bir gösterim türdür. Kuklanın sahnede tek ve belli bir rolü oynadığı konvansiyonel sahneleme biçimi bugün hala devam etmekle birlikte; 20. yüzyıl sahneleme örnekleri açısından değişimi beraberinde getirmiştir. Avant-garde hareketlerle birlikte tüm sanat disiplinlerinde gerçekleşen değişimin yanı sıra teknolojik gelişmeler ve iletişim biçimlerinin evrimi de buna zemin oluşturmuştur. Dolayısıyla hem kumpanyalar farklı deneysel uygulamalar yapmış hem de farklı sahne sanatlarının öncülüğünde disiplinlerarası çalışmalar gerçekleşmiştir. Bu çalışma, kuklanın bir anlatım aracı olarak özellikle çağdaş gösteri sanatlarındaki yerini ortaya koymaktadır.

Journal of International Social Research, 2019
Öz Dev kuklalar ritüel ve geçit törenlerinde çağlar boyunca kullanılagelmiştir. Bu kuklalar, dini... more Öz Dev kuklalar ritüel ve geçit törenlerinde çağlar boyunca kullanılagelmiştir. Bu kuklalar, dini ve din dışı seremonilerin haricinde politik eylem ve gösteriler ile merasim, geçit töreni ve tiyatral performans için de kullanılmaktadırlar. Boyutları sebebiyle açık havada, dolayısıyla sokakta kendilerine yer bulmuşlardır. Bu çalışmanın amacı; dev kuklaların çağdaş disiplinler arası tiyatral sokak gösterileriyle nasıl bütünleştiğini irdelemek ve kumpanyaların bu bütünleşmeyi sağlayan ortak yönleri ortaya koymaktır. Bu doğrultuda çalışan gruplar, mekan olarak sokakları seçen, tiyatro, sirk, kukla, müzik ve zaman zaman dansı da bir araya getiren gösteriler yapmaktadırlar. Dolayısıyla örnekler, bu kapsama giren Royal De Luxe, Compagnie Malabar, Carros de Foc Street Theater ve Close-Act Theatre topluluklarından seçilmiştir. Sözü edilen topluluklar, dev kuklaların da yer aldığı gösterilerinin dinamikleri bağlamında değerlendirilecektir.

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research 12(62), 2019
Öz Dev kuklalar ritüel ve geçit törenlerinde çağlar boyunca kullanılagelmiştir. Bu kuklalar, dini... more Öz Dev kuklalar ritüel ve geçit törenlerinde çağlar boyunca kullanılagelmiştir. Bu kuklalar, dini ve din dışı seremonilerin haricinde politik eylem ve gösteriler ile merasim, geçit töreni ve tiyatral performans için de kullanılmaktadırlar. Boyutları sebebiyle açık havada, dolayısıyla sokakta kendilerine yer bulmuşlardır. Bu çalışmanın amacı; dev kuklaların çağdaş disiplinler arası tiyatral sokak gösterileriyle nasıl bütünleştiğini irdelemek ve kumpanyaların bu bütünleşmeyi sağlayan ortak yönleri ortaya koymaktır. Bu doğrultuda çalışan gruplar, mekan olarak sokakları seçen, tiyatro, sirk, kukla, müzik ve zaman zaman dansı da bir araya getiren gösteriler yapmaktadırlar. Dolayısıyla örnekler, bu kapsama giren Royal De Luxe, Compagnie Malabar, Carros de Foc Street Theater ve Close-Act Theatre topluluklarından seçilmiştir. Sözü edilen topluluklar, dev kuklaların da yer aldığı gösterilerinin dinamikleri bağlamında değerlendirilecektir.

The Journal of Social Science 6(11), 2022
Down sendromlu bireyler, tipik gelişen akranlarına göre farklı gelişim özellikleri göstermektedir... more Down sendromlu bireyler, tipik gelişen akranlarına göre farklı gelişim özellikleri göstermektedir. Bu çalışmada özel gereksinimli birey gruplarından Down Sendromlu bireylerin motor gelişimlerinin, rol aldıkları bir tiyatro çalışmasındaki dekor ve kostüm tasarımına etkilerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. 2019 yılında gerçekleşmiş olan In-Orchestra adlı projede, down sendromu teşhisi konmuş 15 özel gereksinimli bireyle altı ay boyunca haftada bir yapılan toplam 24 drama atölyesi sonucunda bir tiyatro oyunu ortaya çıkmıştır. Umut Otobüsü adlı oyun sahneye konmadan önce toplam üç aylık bir tasarım ve uygulama süreci gerçekleşmiştir. Sahne tasarımı, genel olarak yazar ya da dramaturg, yönetmen ve tasarımcının ön görüşmeleri sonucu; metnin gereklilikleri doğrultusunda şekillenmektedir. Bunun yanında tasarımda, malzeme seçiminden, form ve uygulama tercihlerine yön veren estetiğin sınırlarını çizen etmenler söz konusudur. Provalar sırasında tasarımı şekillendiren etmenlerden biri olarak oyuncu bireylerin beceri sınırlılıkları da göz önünde bulundurulmuştur. Bu çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması, gözlem, görüşme ve doküman analizi kullanılmıştır. Çalışmada, özel gereksinimli bireyler ile çalışırken onların psiko-motor ve bilişsel gelişim özelliklerine uygun bir tasarım çerçevesi çizmenin gerekliliği tartışılmaktadır. Özel gereksinimli bireylerin ihtiyaçlarına yönelik sahne tasarımı çalışmalarının yapım sürecine ilişkin kriter ve yöntemler önerilmektedir.

Journal of Arts 5 (1), 2022
Each and every type of art has a significant role in child development. Although puppetry and pup... more Each and every type of art has a significant role in child development. Although puppetry and puppet theatre appeal to both children and adults, it has power to make a deeper impact during early childhood. Beyond being aesthetic and fun theme, puppet is a resultful alternative compared to conventional education and training. Through early childhood periods of young children one of the educational practices that enables positive social development is supplied by the utility of puppets for this purpose. Despite conventional education's one-way communication, puppets offer learning by sensuous experience. This study aims to remark that puppets can be utilized as a tool to communicate with children as well as to improve children's communication skills. The symbolic but not verbal language that originated from representation power of puppet enables another type of communication. Nonetheless it is emphasized that puppets' potential to improve movement, coordination, sensory and social skills besides the language skills. Accordingly, it is aimed narrate the theoretical framework upon relevant literature review on puppet theatre, relation of children and theatre as well as play and communication also investigation of application examples.
Journal of Arts 2 (2), 113-128, 2019
Kukla tiyatrosu, konvansiyonel olarak oyun kişilerinin kuklalar tarafından canlandırıldığı, dolay... more Kukla tiyatrosu, konvansiyonel olarak oyun kişilerinin kuklalar tarafından canlandırıldığı, dolayısıyla oyuncunun yerini kuklanın aldığı bir gösterim türdür. Kuklanın sahnede tek ve belli bir rolü oynadığı konvansiyonel sahneleme biçimi bugün hala devam etmekle birlikte; 20. yüzyıl sahneleme örnekleri açısından değişimi beraberinde getirmiştir. Avant-garde hareketlerle birlikte tüm sanat disiplinlerinde gerçekleşen değişimin yanı sıra teknolojik gelişmeler ve iletişim biçimlerinin evrimi de buna zemin oluşturmuştur. Dolayısıyla hem kumpanyalar farklı deneysel uygulamalar yapmış hem de farklı sahne sanatlarının öncülüğünde disiplinlerarası çalışmalar gerçekleşmiştir. Bu çalışma, kuklanın bir anlatım aracı olarak özellikle çağdaş gösteri sanatlarındaki yerini ortaya koymaktadır.
Books by Isinsu Ersan Ozturk
Duvar Kitabevi 978-625-8109-40-5, 2022
Sahneye Dönüşüm, ortak paylaşıma açık bir dönüşüm ağı ile tiyatro ekipleri ve kurumları arası... more Sahneye Dönüşüm, ortak paylaşıma açık bir dönüşüm ağı ile tiyatro ekipleri ve kurumları arasında dekor, kostüm ve aksesuar etmenlerini farklı zamanlarda farklı işlevlerle değerlendirilebilir hale getirecek bir proje olarak tasarlanmıştır. Birbirini destekleyen dört temel adımdan (Üretim – Eklem – Tedavül – Miras) oluşan projenin hedefi, tiyatro yapımlarında geri dönüşümlü malzeme kullanımının yaygınlaştırılması, sahne tasarımı eğitimi veren üniversitelerdeki öğrencilere sürdürülebilirlik fikirlerinin aktarılması, dijital dolaşıma açık bir ağ sistemi ile tiyatro ekipleri arasında yeni iletişim ve paylaşım kanalları oluşturulmasıdır. Ayrıca tiyatro ve sinema projelerinde mevcut kullanılabilecek gündelik eşyaların atığa dönüşmesinin de önüne geçilerek, yeniden kullanıma uygun olarak bağışlanarak değerlendirilmesini sağlamaktır.
Conference Presentations by Isinsu Ersan Ozturk

Sürüm 21 2. ULUSLARARASI SANAT SEMPOZYUMU 5-7 EKİM 2017, 2017
Kukla tiyatrosu, kukla, kuklacı ve seyircinin gerçek mekânda birlikteliğini gerektiren bir göster... more Kukla tiyatrosu, kukla, kuklacı ve seyircinin gerçek mekânda birlikteliğini gerektiren bir gösterim deneyimidir. 21. yüzyılda giderek daha hızlı gelişen teknoloji, robotları ve uzaktan idare edilebilen makineleri günlük hayatın içine sokmaktadır. Teknolojik ilerleme, hayatın her alanında olduğu gibi gösteri sanatlarına ve kukla tiyatrosuna da farklı bir ivme kazandırmaktadır. Mekanik, özünde, kukla hareketinin temelini oluşturduğundan; makinelerin teknik olanakları, kuklacılar tarafından ilgi çekici bulunmuş ve etkin şekilde kullanılmaya çalışılmıştır. Muppet Show’un yaratıcısı Jim Henson, yetmişlerde Creature Shop adlı atölye ile teknoloji ve konvansiyonel kuklaları bir potada eriten çalışmalar yapmıştır. Henson atölyesinde ekibiyle birlikte, daha gerçekçi yüz ifadelerine sahip olabilecek kuklaların yapılıp yapılamayacağını araştırmıştır. Özellikle son on yılda dijital teknolojinin eriştiği nokta, sahnelemede önceleri imkânsız kabul edilen başka olasılıkları da gündeme getirmiştir. Dolayısıyla kukla tiyatrosunu tanımlayan çerçeve yeniden değerlendirilmelidir. Zira robot kukla, makine kontrolü, dijital kuklacılık gibi konvansiyonel kukla tiyatrosunda rastlanmayan yenilikler, sahnelenen gösterinin kukla tiyatrosunu tanımlayan prensipleri karşılayıp karşılamadığını tartışmaya açmaktadır. Bilindiği gibi kukla el emeği ile üretilen sahne üzerinde bir oynatıcı tarafından canlandırılan, adını verdiği türün baş aktörüdür. Dolayısıyla kukla tiyatrosu olgusu, özne ve nesnenin, sahnede aynı bedende, yani kuklada temsil edilmesini kapsamaktadır. Bu izleyicinin baştan kabul etmesini gerektiren bir durumdur. Teknoloji, üçüncü bir katman olarak sanal olanı da bu temsile dahil ederek, gerçeklik algısını bir kez daha değiştirmektedir. Bu sebeple, özne, nesne ile bu kez sanal bir gerçeklik üzerinden temsil edilmektedir. Kukla tiyatrosunda, oynatıcı kuklaya, kendisinin kuklayı en iyi biçimde oynatabileceği ve izleyicinin iki özneyi birbirinden ayrı olarak kabul edeceği bir mesafede konumlanır. Konvansiyonel kukla tiyatrosu ile dijital ve makine kuklalar, kuklanın ne olduğu, kuklacının kimliği, kukla-kuklacı arasındaki ilişki ve mekân başlıkları altında karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir. Bilgisayar oyunu, uzun metrajlı çizgi film ve sinema filmlerinde görülen dijital kukla ile gerek sahnede gerekse sokak gösterilerinde kullanılan ve operatör tarafından idare edilen mekanik kuklalar örneklenmektedir. Üretim süreci, sunum biçimi, oynatıcı ve izleyici ile ilişkisi farklı da olsa her biri yine de kukladır. Teknolojinin etkin kullanımı sonucu gösterileri yeniden şekillendiren kukla türlerinin konvansiyonel kukla tiyatrosunu tanımlayan öğeleri kapsayan çerçeve içindeki yeri tartışılacaktır. Bu bağlamda kuklanın performansın bütünlüğü içindeki yeri de önem kazanmaktadır. Önceden programlanmış robot ve dijital kuklaların kukla tanımına uymasının gerekli olup olmadığı sorusu üzerinden, işlevi göz önünde bulunduran bir irdeleme gereklidir.

INTERNATIONAL AEGEAN SYMPOSIUMS ON SOCIAL SCIENCES & HUMANITIES February 15-16, 2020, 2020
Tiyatro sahnesi hem sahne tasarımı hem de oyunculuk eğitim programları için başat öneme sahiptir.... more Tiyatro sahnesi hem sahne tasarımı hem de oyunculuk eğitim programları için başat öneme sahiptir. Tiyatro eğitimi veren okullarda eğitim süreci oyunculuk programları açısından öncelikle psikolojik gerçekçi oyunculuk teknikleri üzerinden ilerleyen bir seyir çizmekte, uygulamalar ise çoğunlukla çerçeve sahnede gerçekleştirilmektedir. Sahne tasarımı eğitiminde ise tiyatro, opera ve bale eserlerini önceleyen bir anlayışla, tasarım projeleri çerçeve sahneden başlayarak lisans eğitiminin son yılında
buluntu mekan, arena, konser sahnesi vb. gibi farklı sahne biçimlerinin öğretilmesini ve bu sahnelere uygun tasarım yapma becerisinin geliştirilmesini içerir. Bu doğrultuda çerçeve sahnenin varlığı tiyatro
eğitimi müfredatını tamamlamaktadır. Tiyatro eğitiminde benimsenen bu konvansiyonel tutum günümüzde de -özellikle Türkiye’de- eğitimin planlanma stratejilerini belirlemektedir. 20. yüzyıl ortalarında hızlı bir ivme kazanan tiyatro çalışmaları, tiyatro sanatçılarını mekan kullanımında farklı arayışlara itmiştir. Bugün, çağdaş tiyatro uygulamaları kadar dünyadaki eğitim modelleri de çerçeve sahnenin yanı sıra alternatif oyun alanlarını kullanarak tiyatro eğitiminde laboratuvar çalışmalarına, dolayısıyla yaratıcı üretime olanak vermektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de tiyatro eğitimi veren bölümlerin mekânsal olanakları, müfredat yapılanmalarına da bakılarak analiz edilmiş dolayısıyla çağdaş sahneleme biçimlerindeki teknolojik ve
mekânsal dönüşümün eğitime yansıması irdelenmiştir. Araştırma evrenini oluşturacak Türkiye’deki okullar hem oyunculuk hem sahne tasarımı programlarını bir arada içeren ve en az 10 yıldır aktif eğitim veren güzel sanatlar fakülteleriyle sınırlı tutulmuştur. Çalışmada veri toplama aracı olarak nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış sorular ile doküman inceleme kullanılmıştır. Çalışma, oyuncu ve tasarımcıya alanlarında farklı ve alternatif üretim olanağı sağlayabilen mekânsal dönüşümün, eğitimde de sağlanmasının çağa uyum açısından önemini vurgulamayı amaçlamaktadır.
Book Reviews by Isinsu Ersan Ozturk
Yedi: Sanat, Tasarım ve Bilim Dergisi, 2022
Uploads
Papers by Isinsu Ersan Ozturk
Books by Isinsu Ersan Ozturk
Conference Presentations by Isinsu Ersan Ozturk
buluntu mekan, arena, konser sahnesi vb. gibi farklı sahne biçimlerinin öğretilmesini ve bu sahnelere uygun tasarım yapma becerisinin geliştirilmesini içerir. Bu doğrultuda çerçeve sahnenin varlığı tiyatro
eğitimi müfredatını tamamlamaktadır. Tiyatro eğitiminde benimsenen bu konvansiyonel tutum günümüzde de -özellikle Türkiye’de- eğitimin planlanma stratejilerini belirlemektedir. 20. yüzyıl ortalarında hızlı bir ivme kazanan tiyatro çalışmaları, tiyatro sanatçılarını mekan kullanımında farklı arayışlara itmiştir. Bugün, çağdaş tiyatro uygulamaları kadar dünyadaki eğitim modelleri de çerçeve sahnenin yanı sıra alternatif oyun alanlarını kullanarak tiyatro eğitiminde laboratuvar çalışmalarına, dolayısıyla yaratıcı üretime olanak vermektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de tiyatro eğitimi veren bölümlerin mekânsal olanakları, müfredat yapılanmalarına da bakılarak analiz edilmiş dolayısıyla çağdaş sahneleme biçimlerindeki teknolojik ve
mekânsal dönüşümün eğitime yansıması irdelenmiştir. Araştırma evrenini oluşturacak Türkiye’deki okullar hem oyunculuk hem sahne tasarımı programlarını bir arada içeren ve en az 10 yıldır aktif eğitim veren güzel sanatlar fakülteleriyle sınırlı tutulmuştur. Çalışmada veri toplama aracı olarak nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış sorular ile doküman inceleme kullanılmıştır. Çalışma, oyuncu ve tasarımcıya alanlarında farklı ve alternatif üretim olanağı sağlayabilen mekânsal dönüşümün, eğitimde de sağlanmasının çağa uyum açısından önemini vurgulamayı amaçlamaktadır.
Book Reviews by Isinsu Ersan Ozturk
buluntu mekan, arena, konser sahnesi vb. gibi farklı sahne biçimlerinin öğretilmesini ve bu sahnelere uygun tasarım yapma becerisinin geliştirilmesini içerir. Bu doğrultuda çerçeve sahnenin varlığı tiyatro
eğitimi müfredatını tamamlamaktadır. Tiyatro eğitiminde benimsenen bu konvansiyonel tutum günümüzde de -özellikle Türkiye’de- eğitimin planlanma stratejilerini belirlemektedir. 20. yüzyıl ortalarında hızlı bir ivme kazanan tiyatro çalışmaları, tiyatro sanatçılarını mekan kullanımında farklı arayışlara itmiştir. Bugün, çağdaş tiyatro uygulamaları kadar dünyadaki eğitim modelleri de çerçeve sahnenin yanı sıra alternatif oyun alanlarını kullanarak tiyatro eğitiminde laboratuvar çalışmalarına, dolayısıyla yaratıcı üretime olanak vermektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de tiyatro eğitimi veren bölümlerin mekânsal olanakları, müfredat yapılanmalarına da bakılarak analiz edilmiş dolayısıyla çağdaş sahneleme biçimlerindeki teknolojik ve
mekânsal dönüşümün eğitime yansıması irdelenmiştir. Araştırma evrenini oluşturacak Türkiye’deki okullar hem oyunculuk hem sahne tasarımı programlarını bir arada içeren ve en az 10 yıldır aktif eğitim veren güzel sanatlar fakülteleriyle sınırlı tutulmuştur. Çalışmada veri toplama aracı olarak nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış sorular ile doküman inceleme kullanılmıştır. Çalışma, oyuncu ve tasarımcıya alanlarında farklı ve alternatif üretim olanağı sağlayabilen mekânsal dönüşümün, eğitimde de sağlanmasının çağa uyum açısından önemini vurgulamayı amaçlamaktadır.