Papers by Yunus Emre Özer
International Journal of Disaster Risk Reduction, Dec 31, 2023
Günümüzde sınırlı olan enerji kaynaklarının yalnızca tüketilmesi değil, tüketimlerine bağlı sorun... more Günümüzde sınırlı olan enerji kaynaklarının yalnızca tüketilmesi değil, tüketimlerine bağlı sorunların da arttığı gözlemlenmektedir. İklim değişikliği, aşırı nüfus artışı, açlık ve küresel ısınma gibi olgularla kendini gösteren bu
Yunus Emre Özer, Jan 1, 2024

Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, Sep 14, 2022
Post-truth kavramı yani hakikatin önemini yitirmesi olarak tanımlanabilecek durum, siyaset, yönet... more Post-truth kavramı yani hakikatin önemini yitirmesi olarak tanımlanabilecek durum, siyaset, yönetim, etik, hakla ilişkiler, gazetecilik, sosyoloji gibi sosyal bilimlerin pek çok alanında tartışılmaktadır. Bu çalışmada post-truth kavramı literatürde yaygın kullanımıyla hakikati aramanın önemsizleşmesi çerçevesinde ele alınmıştır. Konunun kamu yönetiminin ilgi alanına giren kısmı, post-truth siyaset ve etkileri üzerine yapılan tartışmalarladır. Post-truth siyasetin yerel düzeyde de etkileri bulunmaktadır. Bu sebeple post-truth süreçlerin etkilerini azaltabilmek ve hatta ortadan kaldırabilmede bir araç olarak etik ilkelerin rolü de bu kapsamda yerel düzey açısından değerlendirilmiştir. Bu çalışmada temel nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Teknik olarak da doküman analizi kullanılmıştır. Bunun gereği olarak, yazılı belgeler, titizlikle analiz edilmiştir. Bu yolla bir anlama ulaşılması amaçlanmıştır (Kıral, 2020). Diğer bir ifadeyle araştırma konusuyla ilgili kaynaklar toplanmış ve incelenmiştir (Sak vd., 2021: 230). Aynı zamanda dokümanların içerik analizi yapılmıştır. Post-truth süreçte ortaya çıkan olumsuzluk ve riskler karşısında etik değerlerin yerel yönetimler için bir karşı koyma aracı olup olamayacağı hususu da en temel araştırma sorusudur. Çalışma neticesinde post-truth dönemde merkezi ve yerel siyasetin sorumluluk alması, post-truth dönemin söylemlere, seçimlerin öncesinde ya da sonrasında başvurmamaları, siyasete ve kamu yönetimine güven kaybının engellenmesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik başta olmak üzere vatandaşlarla bilgi paylaşımına açık bir yönetim anlayışı sergilemeleri gerektiği gibi sonuçlara varılmıştır.
Cumhuriyet Üniversitesi iktisadi ve idari bilimler dergisi, 2013
Sayıştay Dergisi, Sep 1, 2017
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2011

Universite, gecmisten gunumuze her zaman artan bir ilgiyle karsilasmistir. Bilhassa 2006 yili ile... more Universite, gecmisten gunumuze her zaman artan bir ilgiyle karsilasmistir. Bilhassa 2006 yili ile birlikte “her ile bir universite” hedefinin bu ilgiye yeni bir ivme kazandirdigi aciktir. Ancak bu ivmeye paralel olarak universitelerin nicelik ve nitelik acisindan degisiklikleri dogurmasi, beraberinde bircok sorunu da getirmistir. Calisma kapsaminda 2006-2008 yillari arasinda niceliksel olarak artis gosteren universitelerin, yer secimlerine odaklanilarak, bu secimin kentin mekânsal gelisimini ne dogrultuda etkiledigi, 2007 yilinda kurulan Karamanoglu Mehmetbey Universitesi orneginden hareketle ele alinmasi amaclanmaktadir. Ayica calisma, yer seciminin yasal ve fiziksel bir boyuta sahip olmasinin yani sira, sosyo-kulturel ve politik boyutu da barindirmasi, bu secimin sadece kentin fiziksel anlamda mekânsal gelisim ve degisimini degil, ayni zamanda kentin (Karaman) sosyo-kulturel gelisimine etkilerini degerlendirme hedefindedir.

Tarihsel süreç boyunca pek çok farklı birey veya grubun çeşitli ülkelere, bölgelere ve coğrafyala... more Tarihsel süreç boyunca pek çok farklı birey veya grubun çeşitli ülkelere, bölgelere ve coğrafyalara doğru göç hareketine tanıklık edilmiştir. Bu göç hareketleri, hedef ülkede daha yüksek standartlarda yaşam koşullarına erişebilmek için gönüllü biçimde gerçekleşebildiği gibi, menşe ülkede yaşanılan iç savaş, açlık, doğal afet, siyasi baskılar vs. nedenlerle zorunlu biçimde de kendini göstermiştir. Küreselleşme, iç savaş, iklim değişikliği gibi durumların yaygınlaşması ile son yıllarda yoğun bir şekilde artış gösteren göç hareketleri, yalnızca iç sınırlar arasına sıkışıp kalmamış, dış sınırları da aşarak uluslararası ve kitlesel bir dolaşım biçimi haline gelmiştir. Küresel bir olgu haline gelen bu göç hareketlerini başlatan ve tetikleyen pek çok sebebe vurgu yapılabilir. Göçün sebepleri, literatürde birçok kuramın ilgi alanına girdiği gibi itme-çekme kuramına da konu olmuş, itici ve çekici faktörler biçiminde tezahür etmiştir. Bu çalışmada, Aydın ilinde yapılan bir alan araştırması kapsamında Aydın'da yaşayan Suriyelilerin Arap Baharı'nın da etkili olduğu birçok unsur sebebiyle kente göç etmelerinin ve göç ettikten sonra kentte kalmak istemelerinin sebepleri itme-çekme kuramı bağlamında analiz edilmiştir.

Tarihsel süreç boyunca pek çok farklı birey veya grubun çeşitli ülkelere, bölgelere ve coğrafyala... more Tarihsel süreç boyunca pek çok farklı birey veya grubun çeşitli ülkelere, bölgelere ve coğrafyalara doğru göç hareketine tanıklık edilmiştir. Bu göç hareketleri, hedef ülkede daha yüksek standartlarda yaşam koşullarına erişebilmek için gönüllü biçimde gerçekleşebildiği gibi, menşe ülkede yaşanılan iç savaş, açlık, doğal afet, siyasi baskılar vs. nedenlerle zorunlu biçimde de kendini göstermiştir. Küreselleşme, iç savaş, iklim değişikliği gibi durumların yaygınlaşması ile son yıllarda yoğun bir şekilde artış gösteren göç hareketleri, yalnızca iç sınırlar arasına sıkışıp kalmamış, dış sınırları da aşarak uluslararası ve kitlesel bir dolaşım biçimi haline gelmiştir. Küresel bir olgu haline gelen bu göç hareketlerini başlatan ve tetikleyen pek çok sebebe vurgu yapılabilir. Göçün sebepleri, literatürde birçok kuramın ilgi alanına girdiği gibi itme-çekme kuramına da konu olmuş, itici ve çekici faktörler biçiminde tezahür etmiştir. Bu çalışmada, Aydın ilinde yapılan bir alan araştırması kapsamında Aydın'da yaşayan Suriyelilerin Arap Baharı'nın da etkili olduğu birçok unsur sebebiyle kente göç etmelerinin ve göç ettikten sonra kentte kalmak istemelerinin sebepleri itme-çekme kuramı bağlamında analiz edilmiştir.
HUKUK VE İKTİSAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2018
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2011
Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2013
Elektronik Sosyal Bilimer Dergisi, 2015

Sayıştay Dergisi, 2017
Bu çalışmanın amacı, afet risklerini azaltmada bireyin bilinçlenmesinin ve kurumsal sorumluluklar... more Bu çalışmanın amacı, afet risklerini azaltmada bireyin bilinçlenmesinin ve kurumsal sorumlulukların önemini ortaya koymaktır. Bireylerin bilinçlenmesi afetlere dirençli toplumun ortaya çıkmasında önemli bir adımdır. Bu sebeple afetlere dirençli bir toplum olma hedefindeki Türkiye açısından afetlere yönelik olarak bireylerin kendileri ve kurumlarına ilişkin algılarının olay ve uygulama boyutuyla, kurumsal ve sosyal boyutta analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Böylelikle hem kamuoyuna hem de tüm düzeylerdeki karar alıcılara yol gösterici bir çalışmanın ortaya çıkması hedeflenmektedir. Bu kapsamda konu öncelikle teorik çerçevede ele alınarak afet, risk ve afetlere dirençli toplum teorik olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca çalışmada internet ve yüz yüze görüşme yöntemiyle bir anket uygulaması da yapılmıştır. Bu anket çalışmasının sonucunda afetlerle ilgili bireysel sorumlulukların yanında bireylerin kurumların sorumluluklarına ilişkin algılarına dair veri elde edilmiştir.

Cevre sorunlari kuresel anlamda cozum aranan sorunlar arasindadir. Cunku cevre sorunlari sinirlar... more Cevre sorunlari kuresel anlamda cozum aranan sorunlar arasindadir. Cunku cevre sorunlari sinirlari asan ve hatta tek bir ulkenin cabasiyla cozulemeyecek nitelikteki sorunlardir. Iklim degisikligi de bunun en belirgin ornegidir. Tum dunya iklim degisikligini onleyebilmek adina toplantilar ve zirveler duzenlemekte ama cabalar cogu kere beklentileri karsilayamamaktadir. Bunun en temel sebebi olarak cevre sorunlari ve iklim degisikligine iliskin farkindalik duzeyinin dusuklugudur. Bu nedenle buna yonelik farkindalik duzeyinin yukselmesi cozum adina bir umut olabilecektir. Ancak konuyla ilgili durum tespiti yapan calismalara ihtiyac duyulmaktadir. Bu calisma tam da bu noktada universite ogrencilerinin iklim degisikligi ve cevre sorunlarina iliskin farkindaliklarini ortaya koymak ve karar alici otoritelere de bu konuda veri temin etmeyi amaclamaktadir. Kesitsel tipte yapilan bu arastirmada orneklem secimine gidilmeyip tum evrene ulasmak hedeflenmistir. Dokuz Eylul Universitesi Iktisadi ve...

Poverty is a social fact affecting directly the structure of community. Deprivation occurs when p... more Poverty is a social fact affecting directly the structure of community. Deprivation occurs when poverty becomes a chronic fact. Moreover when poverty considered together with discriminative facts like disadvantages, community becomes more open to social explosions and high crime rates. Therefore groups that helps to analyze the relation among poverty, being disadvantaged and crime rates becomes prominent. This study concentrates on disadvantaged women groups which are exposed to violence and discrimination. With this aim, the main objective of this study is to analyze the relations among the poverty, being disadvantaged and crime by using multidimensional poverty index of United Nations. In this context a survey based on multi-dimensional poverty index of United Nations applied to women living at women’s shelters in Izmir. According to the results of this study women living at women’s shelters faces poverty not only in economic dimension but also in health, education and social dime...

International Journal of Management Economics and Business, 2017
Iklim degisikligi kuresel bir sorun olarak tum dunyayi etkilemektedir. Sera gazlarinin giderek ar... more Iklim degisikligi kuresel bir sorun olarak tum dunyayi etkilemektedir. Sera gazlarinin giderek artmasi ve yutak alanlarin azalmasi tek basina bir ulkenin sorumlulugunda degildir. Bunun yaninda iklim degisikligi artik kalici sonuclari olan bir vaka halini almistir. Kuresel olcekte genellikle Birlesmis Milletler bunyesinde seyreden iklim degisikligi muzakerelerinde cikar catismasi net bicimde yasanmaktadir. Iklim degisikligi yonetisimi modeli bu surecte cikar catismalarini uzlasmaya yonlendirecek ve tum aktorlerin ikna oldugu cozumun uretebilmesine hizmet etmelidir. Bu calismada oncelikle yonetisim ve iklim degisikligi kavramlari net bicimde oraya konmaya calisilmistir. Iklim degisikligi sureci cok aktorlu ve cok duzeylidir. Bu surecte one cikan aktorlerin rol, sorumluluk ve kapasiteleri acisindan analizinin yapilarak, iklim degisikligi yonetisiminin etkin bicimde sureklilik arz etmesine olan etkileri degerlendirilmistir. Son olarak Turkiye boyutunda bir degerlendirme yaparak konunun...
Uploads
Papers by Yunus Emre Özer
Afetlerden sonra ortaya çıkan sosyal hasarlar, fiziksel hasarlara göre daha geniş bir zaman diliminde gelişir ve etkisi daha uzun sürer. Sosyal hasarlara yönelik etkin müdahale ve iyileştirme çalışmaları zamanında yapılamazsa, yeni toplumsal sorunların oluşmasına neden olabilir. Afetlerden sonra ekonomik sorunlarla birlikte, sosyal ağların zarar görmesi demografik hareketliliklerde itici faktöre dönüşebilir. Afet sonrası göçlerin genellikle iç göç ile sınırlı olması beklenir. Ancak ülkenin yönetim kapasitesindeki yetersizlikler, demokrasi sorunu gibi önemli sorunların da etkisi ile afetler sonrası siyasi istikrarsızlıklar oluşabilir ve göç uluslararası boyut kazanabilir. Son yıllarda zorunlu dış göçlerin en önemli nedeni olarak, siyasi çatışmalar ve terörizm ön plana çıkmaktadır. Suriye özel örneği değerlendirildiğinde ise iç savaşın önemli nedenlerden birisi olarak, bir doğal afet çeşidi olan kuraklık sonrası yaşanan demografik hareketlilik gösterilmektedir. Çalışmada son yıllarda literatürde daha fazla tartışma alanı bulan, afetlerin sosyal hasarının uluslararası göç olgusu üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Son yıllarda özellikle insan faktörünün etkili olduğu afetlerin sıklık ve büyüklüklerinin giderek artması ve hızla artan uluslararası zorunlu göç olgusunda, afetlerin ciddi bir itici faktör olması çalışmayı önemli kılmaktadır.
Anahtar Kelimeler; Afet, Afetlerin Sosyal Hasarı, Göç, Zorunlu Dış Göç, Suriye İç Savaşı.
Abstract
Social damage that occurs after disasters develops over a wider period of time than physical damage and its effect takes longer. If effective intervention and improvement work on social damages can not be done on time, this can lead to the emergence of new social problems. Along with economic problems after disasters, the damage to social networks can turn into a driving factor in demographic mobility. Post-disaster migrations are generally expected to be limited to internal migration. However, after the disasters, political instability may arise due to the inadequacy of the administrative capacity of the country and the important problems such as the democracy problem, and the migration can gain international dimension. In recent years, political conflicts and terrorism have been at the forefront as the most important reason for forced foreign migration. When the Syrian special case is assessed, demographic mobility after a drought, which is a a type of natural disaster, is shown as one of the important reasons for civil war. The aim of the study is to assess the impact of social damage of disasters on the phenomenon of international migration, which has been the subject of further discussion in the literature in recent years. In recent years, The fact that the frequency and magnitude of disasters in which the human factor is influential is increasing, and disasters are a serious driving factor in the rapidly increasing international forced migration, makes this study important.
Key Words: Disaster, Social Damage of Disasters, Migration, Forced Foreign Migration, Syrian Civil War.