Papers by Pınar Danış Dal

Kesit Akademi, 2024
Medya söylemi, yazılı, sözlü ve görsel kanallarla dil dışı dünyanın temsil edilme biçimidir. Bu t... more Medya söylemi, yazılı, sözlü ve görsel kanallarla dil dışı dünyanın temsil edilme biçimidir. Bu temsil sürecinde amaç salt bilgilendirme değil aynı zamanda yönlendirme; “inandırma” ve “ikna”dır. Medya söyleminin türleri arasında ikna etme işlevinin baskın olarak bulunduğu metin türü “gazete köşe yazıları”dır. Köşe yazıları, okurlarını bilgilendirmenin yanı sıra onları etkileme amacı taşır ve özü itibariyle temelinde bir görüşün bulunduğu ve bu görüşün nedenlerle haklı çıkarılmaya çalışıldığı metinlerdir. Farklı gazetelerde yayınlanan köşe yazılarında görüşler, aynı konuyu içerseler dahi yayınlandıkları gazetenin politik duruşundan ve/veya ideolojisinden etkilendiklerinden ideolojik varsayımları bakımından birbirlerinden farklılaşabilir. Bu özellikleri, gazete köşe yazılarının, dilin iddialar ve iddialara zemin oluşturan gerekçelerle desteklenen boyutu olan sav söylemi özelliği göstermesiyle açıklanır. Köşe yazılarında savlar benimsenen ideoloji haklı çıkarılacak biçimde; karşıt ideoloji ise çürütülecek biçimde gerekçelendirilir. Çalışmamızın amacı, bir medya söylemi metin türü olan gazete köşe yazılarının ideoloji aktarım aracı olduğunu ve bu aktarım sürecinde sav söylemi niteliğinin öne çıktığını ortaya koymak ve ilgili alanyazına katkı sağlamaktır.

Argumentation, defined as "a set of propositions whose main purpose is to persuade the individual... more Argumentation, defined as "a set of propositions whose main purpose is to persuade the individual by appealing to their reasoning skills", is a communicative activity since it is directed to the individual(s) with whom we interact, and thus it is considered as a type of discourse. In argumentation, the writer or speaker aims to convince the reader or listener that a particular view is the most "appropriate", "correct", and "acceptable" by presenting a certain viewpoint. "Pragma-Dialectical Approach" which approches to argumentative discourse from a critical perspective argues that not only the form and content of the arguments, but also their functional and interactional features and their effects in social domains should be taken into consideration. Accordingly, argumentation is an interactional process surrounded by many social, cultural and political factors that are too complex to be reduced to merely formal argumentation patterns. In Pragma-Dialectical Approach, argumentative discourse is studied under certain stages as a way of resolving any conflict, and in this respect, it is defined as verbal moves that enable to resolve differences of opinion. Critical examination of argumentative discourse has significant importance in revealing the extent of the convincing and persuasive power of language use. Due to the insufficiency of an explanatory study on the theory in the Turkish literature, in our study, argumentative discourse is discussed within the framework of Pragma-Dialectical Approach aiming to provide a resource for studies on this subject.

English Studies at NBU, 2023
This study focuses on paratexts as recontextualization tools, specifically prefaces written for (... more This study focuses on paratexts as recontextualization tools, specifically prefaces written for (re)translations, and problematizes Turkish (re)translations of modernist novels written in English, which, for reasons of morality, encountered legal difficulties, and were stigmatized, banned, or confiscated in the source culture. Recontextualization resonates with (re)producing ideologies, exposing various agents' deliberate power positions in determining discourse structures within the more general framework of Critical Discourse Analysis. Against this backdrop, this study, which is part of a larger project, has a twofold purpose: a) to evaluate 15 prefaces extracted from (re)translations of 10 modernist novels as a tool for recontextualization; and b) to investigate the preface discourse regarding the transfer of modernist novels into the target culture through the lens of transitivity analysis, based on Halliday's Systemic Functional Linguistics (SFL) model. SFL proposes that the main system by which experiential meaning is associated with process choices within the framework of ideational meta-function is transitivity; transitivity analysis is therefore applied to the prefaces to unveil the relationships established between the processes and the actors. The analysis of findings revealed that recontextualization was functionalized to create an explicit, rather than an implicit discourse structure through the intensive use of material processes. It concludes that prefaces written to (re)translations in Turkish context, as liminal devices between the fictitious and real worlds, are clearly instrumentalized to position the key players in the adaptation, promotion, and representation of these books within their new cultural context, and thus, were designed to influence the discourse surrounding the transfer of modernist novels into the target culture.

Academic Researches and Studies in Sciences, 2022
Language is the principal tool for realizing goals and one of its most common functions is “persu... more Language is the principal tool for realizing goals and one of its most common functions is “persuasion”, in which the rhetorical dimension is dominant. This function is discussed within the scope of “rhetoric” in Ancient Greek and shaped by three components, namely, ethos (identity presented by the speaker), pathos (the psychological state of the listener), and logos (the rationality of language use). Logos, which points to the logical plane of the language in use, is dealt together with the argumentation phenomenon in modern rhetorical studies, where there are arguments consisting of claims and reasons that support these claims; the use of language with the persuasive function is studied within the scope of “argumentative discourse”, which involves the use of language in a social domain in order to defend certain views and refute other views. In this respect, argumentative discourse becomes functional in many social domains where persuasion is the main or secondary goal. Our study emphasizes the role of the argumentative aspect of the discourse created with logos in the given functions; it also aims to present a resource for the logos dimension of rhetorics and the use of language to present arguments for persuasion.

Kişilerarası iletişimdeki dil kullanımında bağlamın etkisini
inceleyen Edimbilim kapsamındaki İşb... more Kişilerarası iletişimdeki dil kullanımında bağlamın etkisini
inceleyen Edimbilim kapsamındaki İşbirliği İlkesi’ne göre,
konuşucuların konuşmanın ilkeleri olarak adlandırılan Nitelik,
Nicelik, Bağıntı ve Biçim ilkelerine uyması beklense de iletişim
sırasında bu ilkelere her zaman uyulmamaktadır. Sözceler
sezdirimler aracılığıyla iletilmekte ve yorumlanmakta;
böylece iletişim kesintiye uğramaksızın sürmektedir.
Çalışmamızın amacı, işbirliği ilkelerine uymamanın bir türü
olan ilkeyi delme çerçevesinde Türkçe anadil konuşucularının
gündelik konuşmalarında ilkeleri deldikleri durumların
bulunup bulunmadığının ve deldikleri durumlarda da
yoğunlukla hangi ilkelerin delindiğinin ortaya konmasıdır.
Bu doğrultuda, araştırma sorularının yanıtlanması amacıyla
belirlenen veri tabanı, toplamda 180 dakika uzunluğundaki
üç farklı karşılıklı konuşmadan oluşmaktadır. Veri tabanının
çözümlenmesi ile elde edilen bulgular, alanyazınla uyumlu
bir biçimde, konuşucular tarafından en fazla delinen ilkenin
bağıntı ilkesi olduğunu göstermektedir. Bu bulguya göre,
Türkçe anadil konuşucuları, bağıntının derecesinin bağlamsal etki ve işlemleme çabası tarafından yönetildiğini
savunan Bağıntı Kuramı’nda ifade edildiği gibi,
bağlamın etkisinden yararlanarak anlamı konuşma
sezdirimleri yoluyla iletmekte ve bu sezdirimin
dinleyici tarafından benzer biçimde anlaşılacağı
varsayımıyla bağıntı ilkesini delmektedir. Buna
karşın iletişim uygun bir biçimde sürmektedir. Veri
tabanımızda en az delinen ilkenin ise nicelik ilkesi
olduğu saptanmıştır. Bu durumda, Türkçe anadil
konuşucularının gündelik söylemde İşbirliği İlkesi’ne
uyarak görece yeterli bilgi verdikleri öne sürülebilir.

Söylemin eleştirel olarak incelenmesine yönelik yaklaşımlarından olan Söylem-Tarihsel Yaklaşım, '... more Söylemin eleştirel olarak incelenmesine yönelik yaklaşımlarından olan Söylem-Tarihsel Yaklaşım, 'olumlu biz', 'olumsuz onlar' temsilinin gerçekleştirilmesine aracılık eden söylemsel stratejileri içermektedir. Bu stratejilerden biri olan ve çalışmamızın inceleme kapsamını oluşturan yükleme, 'biz' ve 'onlar' arasındaki grup içi olumlu ve grup dışı olumsuz etiketlemeyi amaçlayan yüklemeleri ortaya koymaktadır. Bu çalışmada yükleme, toplumsal aktörlerin, olayların ve olguların gazetenin ve yazarın ideolojik eğilimi doğrultusunda betimlendiği ve okuyucuların, bu çerçevede ikna edilmesinin amaçlandığı bir medya metin türü olan gazete köşe yazıları çerçevesinde incelenmektedir. Bu çalışmanın amacı, karşıt ideolojik yönelime sahip gazetelerde yükleme stratejilerinin belirlenmesi; böylece aynı gerçekliğin farklı ideolojik yönelime sahip gazetelerde nasıl betimlendiğinin ve söylemin karşıt ideolojiler tarafından nasıl biçimlendirildiğinin ortaya koyulmasıdır. Veritabanını oluşturan köşe yazılarının çözümlenmesi sonucunda farklı ideolojik yönelime sahip olan Cumhuriyet ve Sabah ulusal günlük gazetelerinde yeni baro düzenlemesinin farklı biçimde temsil edildiği ve bir gazetede olumlu olarak betimlenen toplumsal aktörlerin ve olguların, diğer gazetede olumsuz olarak betimlendiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu açıdan çalışmanın bulguları, medya söylemi ve politik ideoloji arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.

Politics is a social domain whose practices are discursively realized. In political discourse, po... more Politics is a social domain whose practices are discursively realized. In political discourse, politicians use argumentation strategies to justify their views or refute opposing views to persuade their voters. In this social domain, politicians as political actors try to persuade the masses to whom they address in the direction of their own opinions and ideologies. Political discourse, with this aspect, is one of the areas of Critical Discourse Analysis. Political discourse which is based on the persuasion of public, politicians often use argumentation to justify their own views or refute opposing views. Therefore, political discourse is a type of argumentative text type. In this study, the argumentation strategies were investigated using the Practical Reasoning Model (PRM) (Fairclough and Fairclough, 2012) to identify the practical reasoning structures used by the candidates of the Public and Nation Alliances in İstanbul before the 2019 Local

Politika, kılgılarının söylemsel olarak gerçekleştirildiği toplumsal alanlardan biridir. Bu toplu... more Politika, kılgılarının söylemsel olarak gerçekleştirildiği toplumsal alanlardan biridir. Bu toplumsal alanda, politika aktörleri olarak politikacılar, seslendikleri kitleleri kendi ideolojileri ve görüşleri doğrultusunda ikna etmeye çalışmaktadır. Politika söylemi bu yönüyle, Eleştirel Söylem Çözümlemesi'nin inceleme alanlarından biridir. Bireyleri ikna etme temeline dayanan politika söyleminde politikacılar, kendi görüşlerini haklı çıkarmak ya da karşıt görüşleri yalanlamak amacıyla sıklıkla savlama stratejilerine başvurmaktadır. Bu nedenle politika söylemi savlayıcıdır. Fairclough ve Fairclough'a göre politika, temelde koşullara ve hedeflere yanıt olarak nasıl davranılacağına ilişkin seçimler yapmakla ilgilidir ve politika söylemi, kılgısal savlama çözümlemesine odaklanmalıdır. Bu doğrultuda, Fairclough ve Fairclough (2012) kılgısal savların yapısının çözümlenmesini amaçlayan "Kılgısal Uslamlama Modeli" adında bir çerçeve ileri sürmüştür. Bu çalışmanın amacı, 2019 Yerel Seçimleri öncesi Cumhur ve Millet İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının kullandıkları kılgısal savları içeren kılgısal uslamlama yapılarını belirlemektir. Bu amaçla, iki adayın TV görüşmeleri, şu araştırma sorularını cevaplamak için Fairclough ve Fairclough (2012) tarafından ileri sürülen "Kılgısal Uslamlama Modeli" kullanılarak çözümlenmiştir: "Türk politika söyleminde yerel seçimler bağlamında ne tür kılgısal uslamlama yapıları kullanılmaktadır?", "İki ittifakın adayları tarafından kullanılan yapılar birbirlerinden farklılaşmakta mıdır?" Veritabanının çözümlenmesiyle elde edilen bulgular doğrultusunda, İzmir çerçevesinde yerel seçimler bağlamında genel politikaya, yerel sorunlara ve projelere, seçmene ve belediye yönetimine ilişkin kılgısal uslamlama yapılarının kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Her iki ittifak adayı tarafından genel politikaya ve yerel sorunlara ve projelere ilişkin savlar ileri sürülürken, seçmene ilişkin savlar Cumhur İttifakı adayı, belediye yönetimine ilişkin savlar Millet İttifakı adayı tarafından ileri sürülmüştür. Bununla birlikte her iki ittifakın adayı tarafından ileri sürülen kılgısal savlar yerel sorunlar ve projeler açısından benzerlik göstermesine karşın adayların genel politikaya ilişkin savları içerikleri açısından farklılaşmaktadır.

Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2019
ÖZ Dil, düşünceyi ifade etme, kişilerarası iletişim ve etkileşim kurma aracıdır. Dil¸aynı zamanda... more ÖZ Dil, düşünceyi ifade etme, kişilerarası iletişim ve etkileşim kurma aracıdır. Dil¸aynı zamanda kullanımı aracılığıyla bir eylem yerine getirmesi nedeniyle de bir güç ve denetim aracıdır. Dilin tüm bu amaçlarla kullanımı söylem olarak adlandırılmaktadır ve söylem toplumu, dünyayı, katılımcıları, iletişimi ve iletişimin amacını; dolayısıyla bağlamı biçimlendirmekte ve bunlar tarafından biçimlendirilmektedir. Söylem Çözümlemesi, farklı iletişim bağlamlarındaki metinleri incelemekte ve bu metinlerdeki ortak noktaları saptayarak metin oluşturma ve etkileşim biçimlerini ortaya koymayı hedeflemektedir. Eleştirel Söylem Çözümlemesi, dilin denetleyici ve denetlenme özelliğine odaklanarak söyleme eleştirel olarak yaklaşmaktadır. Düşünceler, tutumlar ve değerler bütünü olarak betimlenen ideolojilerin metinlerde dilsel olarak nasıl kodlandığını toplumsal sorunlardan yola çıkarak çözümlemekte ve bu baskın ideolojileri değiştirmenin yollarını aramaktadır. Söylemin ve onun eleştirel olarak incelenmesinin, dil kullanımının çeşitli bağlamlarda incelenmesi açısından öneme sahip olmasına karşın Türkçe alanyazında bu iki alanın birlikte ele alındığı ve karşılaştırıldığı kapsamlı, açıklayıcı nitelikte bir çalışmanın eksikliği nedeniyle, bu çalışmada günümüzde farklı disiplinlerde de kullanılan Söylem Çözümlemesi ve Eleştirel Söylem Çözümlemesi alanlarına ilişkin dilbilimsel bir bakış açısı sunulmakta ve bu konularda yapılacak çalışmalara bir kaynak sunma amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada ilk olarak söylem kavramının tanımına ve kapsamına yönelik bilgiler sunulmakta; ikinci olarak Söylem Çözümlemesi'nin ve Eleştirel Söylem Çözümlemesi'nin inceleme alanlarından ve nesnelerinden söz edilmekte; son olarak ise Eleştirel Söylem Çözümlemesi'ndeki çeşitli yaklaşımlara yer verilmektedir.
Uploads
Papers by Pınar Danış Dal
inceleyen Edimbilim kapsamındaki İşbirliği İlkesi’ne göre,
konuşucuların konuşmanın ilkeleri olarak adlandırılan Nitelik,
Nicelik, Bağıntı ve Biçim ilkelerine uyması beklense de iletişim
sırasında bu ilkelere her zaman uyulmamaktadır. Sözceler
sezdirimler aracılığıyla iletilmekte ve yorumlanmakta;
böylece iletişim kesintiye uğramaksızın sürmektedir.
Çalışmamızın amacı, işbirliği ilkelerine uymamanın bir türü
olan ilkeyi delme çerçevesinde Türkçe anadil konuşucularının
gündelik konuşmalarında ilkeleri deldikleri durumların
bulunup bulunmadığının ve deldikleri durumlarda da
yoğunlukla hangi ilkelerin delindiğinin ortaya konmasıdır.
Bu doğrultuda, araştırma sorularının yanıtlanması amacıyla
belirlenen veri tabanı, toplamda 180 dakika uzunluğundaki
üç farklı karşılıklı konuşmadan oluşmaktadır. Veri tabanının
çözümlenmesi ile elde edilen bulgular, alanyazınla uyumlu
bir biçimde, konuşucular tarafından en fazla delinen ilkenin
bağıntı ilkesi olduğunu göstermektedir. Bu bulguya göre,
Türkçe anadil konuşucuları, bağıntının derecesinin bağlamsal etki ve işlemleme çabası tarafından yönetildiğini
savunan Bağıntı Kuramı’nda ifade edildiği gibi,
bağlamın etkisinden yararlanarak anlamı konuşma
sezdirimleri yoluyla iletmekte ve bu sezdirimin
dinleyici tarafından benzer biçimde anlaşılacağı
varsayımıyla bağıntı ilkesini delmektedir. Buna
karşın iletişim uygun bir biçimde sürmektedir. Veri
tabanımızda en az delinen ilkenin ise nicelik ilkesi
olduğu saptanmıştır. Bu durumda, Türkçe anadil
konuşucularının gündelik söylemde İşbirliği İlkesi’ne
uyarak görece yeterli bilgi verdikleri öne sürülebilir.
inceleyen Edimbilim kapsamındaki İşbirliği İlkesi’ne göre,
konuşucuların konuşmanın ilkeleri olarak adlandırılan Nitelik,
Nicelik, Bağıntı ve Biçim ilkelerine uyması beklense de iletişim
sırasında bu ilkelere her zaman uyulmamaktadır. Sözceler
sezdirimler aracılığıyla iletilmekte ve yorumlanmakta;
böylece iletişim kesintiye uğramaksızın sürmektedir.
Çalışmamızın amacı, işbirliği ilkelerine uymamanın bir türü
olan ilkeyi delme çerçevesinde Türkçe anadil konuşucularının
gündelik konuşmalarında ilkeleri deldikleri durumların
bulunup bulunmadığının ve deldikleri durumlarda da
yoğunlukla hangi ilkelerin delindiğinin ortaya konmasıdır.
Bu doğrultuda, araştırma sorularının yanıtlanması amacıyla
belirlenen veri tabanı, toplamda 180 dakika uzunluğundaki
üç farklı karşılıklı konuşmadan oluşmaktadır. Veri tabanının
çözümlenmesi ile elde edilen bulgular, alanyazınla uyumlu
bir biçimde, konuşucular tarafından en fazla delinen ilkenin
bağıntı ilkesi olduğunu göstermektedir. Bu bulguya göre,
Türkçe anadil konuşucuları, bağıntının derecesinin bağlamsal etki ve işlemleme çabası tarafından yönetildiğini
savunan Bağıntı Kuramı’nda ifade edildiği gibi,
bağlamın etkisinden yararlanarak anlamı konuşma
sezdirimleri yoluyla iletmekte ve bu sezdirimin
dinleyici tarafından benzer biçimde anlaşılacağı
varsayımıyla bağıntı ilkesini delmektedir. Buna
karşın iletişim uygun bir biçimde sürmektedir. Veri
tabanımızda en az delinen ilkenin ise nicelik ilkesi
olduğu saptanmıştır. Bu durumda, Türkçe anadil
konuşucularının gündelik söylemde İşbirliği İlkesi’ne
uyarak görece yeterli bilgi verdikleri öne sürülebilir.