Papers by Neslihan Ünal

Turkish Studies, 2023
Cape Mani is one of the three branches in the south of the Peloponnese. Mani, which has a mountai... more Cape Mani is one of the three branches in the south of the Peloponnese. Mani, which has a mountainous and steep geography, is also known for it's people who show similarities with it's difficult geography. Western Europe rediscovering itself and the world in the Early Modern Age, started to follow the footsteps of the culture and civilization of ancient Greek and these traces took it all the way to Mani. By the 18th century, Mani became an attractive travel and research subject. Information and impressions in the works of travelers visiting the region caused the interest of western researchers to increase in Mani and Maniates. Mani, which entered the Ottoman administration with the conquest of Morea in the 16th century, is not a topic of great interest for us in terms of research. Their active roles in the Peloponnesian Revolts of 1770 and 1821 may be the main reason for this indifference. There is no research to be found on Mani and Maniates apart from those on the previously mentioned riots. Therefore, the subject of this article is Mani and the Maniates in the 18th century. In addition, this study aims to better understand and analyze the process leading to the Greek War of Independence in 1821. The article aims to present the subject within the framework of relations with the Ottoman population, economy and daily life. Mani and the Maniates is a great example for reminding that writing history is as important as history itself. Because Mani's beginning to be mentioned with heroism, freedom and patriotism in Western literature while it was known for its pirates, rebels and mountain people until recently, once again reveals the power of the idea of nationalism.

Journal Of History School, 2017
Öz Osmanlı İmparatorluğu'nu şekillendiren belirleyici unsurlardan biri, millet sistemidir. Sistem... more Öz Osmanlı İmparatorluğu'nu şekillendiren belirleyici unsurlardan biri, millet sistemidir. Sistem içinde yer alan her cemaat kendine has dini ve kültürel özelliklerini koruma serbestliğine sahipti ve böylelikle her bir cemaat, Osmanlı kültürel zenginliğine katkı sağladı. Bu cemaatlerden biri de Yahudi cemaatiydi. Cemaatin erkekleri kadar kadınları da Osmanlı toplumsal yaşamında aktif rol oynadı. Özellikle Osmanlı kadınları arasında gelişimini ileri bir düzeye taşıma fırsatını yakalayan da Yahudi kadınları oldu. Bu ilerlemeyi, 16. ve 19. yüzyıl sürecinin öne çıkan isimleri ya da olayları gözler önüne sermektedir. Dolasıyla bu makale genel hatlarıyla evde eş ve anne; haremde kira; pazarda tüccar; şıklığıyla Kamondo ya da fabrikada çeyizi için çalışmak zorunda kalan tütüncü kız yani işçi olan Yahudi kadınlarının Osmanlı sosyoekonomik yaşamındaki yeri ve gelişimini ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Al-Farabi International Journal on Social Sciences, 2019
Tarihsel sosyoloji; tarih ve sosyolojinin ortak çalışması ile sağlıklı toplumsal analizler yapmak... more Tarihsel sosyoloji; tarih ve sosyolojinin ortak çalışması ile sağlıklı toplumsal analizler yapmak ve tarih yazımının oluşturulmasında, bütün unsurları dikkate almak amacındadır. Yavaş yavaş 19. yüzyılın sonunda şekillenmeye başlayan tarihsel sosyoloji, asıl gelişimine II. Dünya Savaşı sonrası başlamış ve Barrington Moore, Theda Skocpol gibi isimlerle 1960'lı yıllarda dünyada önemli bir ivme kazanmıştır. Tarihsel sosyoloji, toplumsal dönüşümlerin benzer koşullar altında düzen ve süreklilik göstererek şekillendiğini kabul eder. Bu düzen ve sürekliliğin oluşum nedenlerinin incelenmesinin toplumsal ilkeleri ve işleyişi anlamayı kolaylaştıracağından hareketle; tarihsel sosyoloji, tarihsel olguları doğru analiz etme gayreti içindedir. Bu nedenle; sorun odaklı bir tarih yazımını benimser, toplumsal olgular ve süreçler arasındaki benzerlik ve farklılıkları tespit edebileceği karşılaştırmalı yöntemi kullanır. Karşılaştırmalı tarih, yöntem olarak geliştikçe tarihe perspektif kazandırmış ve yapılan analizlerin gücünü arttırmıştır. Dünyadaki gelişim süreci içinde karşılaştırmalı tarihe ilgi giderek artarken Türkiye'de ise Anal ekolünün etkisi ile sosyal tarih ön plana çıkmış; karşılaştırmalı tarih ise aynı oranda ilgi odağı olamamıştır. Bu çalışma karşılaştırmalı tarihin gelişim sürecini ve Türkiye'deki durumu hakkında genel çerçeveyi ortaya koymayı amaçlamaktadır.
USBAD, 2020
Balmumu ve mum, uzun bir süre tarihi aydınlatan iki temel ihtiyaç maddesidir. Osmanlı Devleti içi... more Balmumu ve mum, uzun bir süre tarihi aydınlatan iki temel ihtiyaç maddesidir. Osmanlı Devleti için hem bir iaşe hem de ticari bir meta olan balmumu, mumcu esnafı eliyle muma dönüşüp, sosyoekonomik hayatın önemli bir nesnesi haline geldi. Bu makale, mum üretimi ve üretimden sorumlu mumcu esnafını konu etmesi yanı sıra bu başlıklar üzerinden Osmanlı iaşe anlayışını da ortaya koymaktadır. Bunun için başta İstanbul olmak üzere diğer Osmanlı kentlerinin mum üretim mekanları olan şemhaneler ve üreticiler yani mumcu esnafından bahsedilecektir. Bu konulardan bahisle bu çalışma; 19. yüzyıla kadar mum ışığında yükselen bir medeniyetin iktisadi zihniyetini, mütevazi bir katkı bile olsa aydınlatmayı amaçlamaktadır.

Özet
Tarihte monarşik yönetimlerde iktidar olmanın iktidarda kalarak daha da güçlenmenin en öneml... more Özet
Tarihte monarşik yönetimlerde iktidar olmanın iktidarda kalarak daha da güçlenmenin en önemli araçlarından biri evlilik kurumudur. Bu çalışmanın amacı ve kapsamı feodalitenin dağılmaya başlamasıyla ortaya çıkan merkezi yönetimlerde evlilik kurumunun nasıl bir güç elde etme aracı olarak kullanıldığını ortaya koymaktır. Doğu ve batı iktidarlarının içinde bulundukları farklı zihniyet dünyası ve sosyo-kültürel yapının değişikliği evlilik kurumunu güç kazanma aracı olarak kullanmalarına fakat farklı sonuçlar elde etmelerine imkân tanımıştır. Farklı sonuçlar elde edilmesinin tek nedeni olmamakla birlikte en belirgin neden dinsel farklılıktır. Dolayısıyla doğu ve batının dinsel, toplumsal, siyasal dinamikleri göz önüne alınarak bir karşılaştırma da yapılabilecektir.
Bildiri bu çerçevede doğu ve batı da olan siyasi evlilik örnekleri üzerinden toplumun yapısını şekillendiren temel bir kurum olan evliliğin siyasi amaçlar ile birlikte nasıl nitelik değiştirdiğini ortaya koymaya çalışacaktır.
Anahtar Kelimeler: Siyaset ve Evlilik Kurumu, Karşılaştırmalı Tarih, İktidar Araçları
Abstract
In history, one of the most important means of coming to power or gaining more strength by remaining in power in monarchic governments is the institution of marriage. The aim and scope of this study is to reveal how the marriage institution was used as a means of obtaining power in the central administrations emerged when the feudalitene began to disintegrate. The different mindset within the Eastern and Western powers and the change in socio-cultural structure allowed them to use the marriage institution as a means of gaining strength and having different results. The most obvious but not the only cause for the different outcomes is the religious difference. Therefore, a comparison will be able to made by considering the religious, social and political dynamics of the East and the West.
Through political marriage examples from the east and the west, the paper will try to show how marriage, which is a basic institution that shapes the structure of society, was modified in accordance with political aims.
Key Words: Political and Marriage Institution, Comparative History, Political Tool

Özet
Biri Osmanlı Devleti'nin 1402 Ankara Savaşı sonrası yaşadığı siyasi istikrarsızlık dönemini ... more Özet
Biri Osmanlı Devleti'nin 1402 Ankara Savaşı sonrası yaşadığı siyasi istikrarsızlık dönemini takip eden süreçte meydana gelen isyana önderlik etmiş Şeyh Bedreddin diğeri Avrupa tarihine yön veren dinsel çatışma ortamının radikal reformistlerinden ve mevcut kaos ortamında patlak veren Köylüler Savaşı'nın önderlerinden Thomas Münzer. Hem Şeyh Bedreddin hem de Thomas Münzer dönemine damga vurmuş ve halen söz konusu tarihi olaylardaki yeri ve konumları hakkındaki tartışmaların devam ettiği tarihi şahsiyetlerdir. Bu çalışma ile her iki ismin içinde bulundukları coğrafya, sosyo kültürel yapı ve koşullar içindeki yerleri karşılaştırmalı olarak ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu sayede her iki ismin zihniyet dünyaları ile eylemleri neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde ele alınarak, dönemsel bir değerlendirme yapmak amaçlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Şeyh Bedreddin ve Thomas Münzer, İsyan, Köylüler Savaşı, Karşılaştırmalı tarih
Abstract
One of them is Sheikh Bedreddin, who led the revolt which took place following political instability period of the Ottoman Empire after the Battle of Ankara, 1402, and the other one is Thomas Münzer, who is one of the radical reformists of religious conflict environment which directed European history and one of the leaders of Peasant’s War which broke out in the present chaotic environment. Both Sheikh Bedreddin and Thomas Münzer are historical personages who left their marks on their eras and whose place and role in the history still continue to be discussed. In this study, it is attempted to present their roles in the geography, socio-cultural structure and conditions in which they lived comparatively. In this way, it is aimed to carry out a periodical evaluation by discussing mentalities and actions of both persons within the framework of cause and effect relation.
Keywords: Sheikh Bedreddin and Thomas Münzer, Revolt, Peasant’s War, Comparative history.

Öz
Osmanlı kadınının sosyal hayat içindeki yeri ekonomik hayattakine kıyasla daha fazla incelenmi... more Öz
Osmanlı kadınının sosyal hayat içindeki yeri ekonomik hayattakine kıyasla daha fazla incelenmiştir. Ancak klasik dönemden modern döneme geçişte kadının farklılaşan konumunu özellikle de karşılaştırmalı yöntem aracılığıyla ortaya koyabilmek, sosyal ve ekonomik değişimlerin birlikte düşünülmesi ile daha net anlaşılacaktır. Bu çalışmanın amacı; Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluştan itibaren önemli bir parçası olan Rumeli’de kadınların konumunun klasik dönemden modern döneme nasıl değiştiğini incelemektir. Rumeli’de kadının konumundaki değişimi ortaya koyabilmek; Osmanlı modernleşmesinin sosyal hayata yansımasına Rumeli özelinde ışık tutmuş olacaktır. Rumeli’de de imparatorluğun genelinde olduğu gibi kadının yaşamdaki konumu; kırsal ve kentsel olarak farklılaşmaktadır. Klasik dönemde kırsal yaşamda tarım ve hayvancılığın öne çıkması kadının yerini önemli kılmaktaydı. Kırsal bölgede yaşayan kadının sosyal yaşamı daha özgür ve ekonomik hayata katkısından dolayı da aile içindeki konumu güçlüdür. Kentlerde ise kadınların yaşam standartları daha iyi ve sosyal imkânları fazlaydı. Ancak kentlerde çalışmak zorunda olan bir kadının iş bulma olanağı, kırsalda yaşayan kadına göre daha zordu. 19.yüzyıl gelişmeleri ile birlikte Rumeli kadınının genel konumu da değişti. Özellikle kentli kadınların ekonomik imkânları arttı. Rumeli’de artan fabrika üretimi, ekonomik gelişmeler ve savaşlar nedeniyle erkek işgücünün üretime daha az katkı sağlaması, kadınların ekonomik hayat içinde daha fazla etkin rol almalarını sağladı. Ekonomik olarak güçlenen kadınların sosyal konumu da iyileşti.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı tarihi, Rumeli, kadın tarihi.
Abstract
Ottoman women’s positon in social life has been studied much more compared to their position in economic life. However, being able to put forth the changing position of women during the transition from the classical period to the modern period chiefly with the help of comparative history method will be better understood by approaching together with social and economic transitions. The purpose of this study is to explain how the position of the women in Ottoman Rumelia, an important part of Ottoman Empire since her foundation, changed from the classical period to the modern period. Being able to state the changing position of women in Ottoman Rumelia will shed light for a part of Ottoman modernization reverberated in social life. In Rumelia, as throughout the empire territory, women’s positions are dissimilar in rural and urban areas. In the classical period, agriculture and livestock's being prominent added to women’s position. Social life of women living in the countryside was freer and their family position was strong due to their contribution to economic life. In the urban, on the other hand, women's life standards were better and they had more social opportunities. However, the possibility of a woman living in urban to find a job was lower compared to a woman living in the countryside. With the advancements of 19th century, the general position of Rumelian women also changed. Especially, urban women’s economic opportunities increased. Increased factory production in Rumelia, economic developments and male labour force's less contribution to the production due to wars provided women to take an active role in economic life. Women’s social position prospered as they became economically stronger.
Keywords: Ottoman history, Rumelia, women’s history.

Öz
Osmanlı İmparatorluğu’nu şekillendiren belirleyici unsurlardan biri, millet sistemidir. Sistem... more Öz
Osmanlı İmparatorluğu’nu şekillendiren belirleyici unsurlardan biri, millet sistemidir. Sistem içinde yer alan her cemaat kendine has dini ve kültürel özelliklerini koruma serbestliğine sahipti ve böylelikle her bir cemaat, Osmanlı kültürel zenginliğine katkı sağladı. Bu cemaatlerden biri de Yahudi cemaatiydi. Cemaatin erkekleri kadar kadınları da Osmanlı toplumsal yaşamında aktif rol oynadı. Özellikle Osmanlı kadınları arasında gelişimini ileri bir düzeye taşıma fırsatını yakalayan da Yahudi kadınları oldu. Bu ilerlemeyi, 16. ve 19. yüzyıl sürecinin öne çıkan isimleri ya da olayları gözler önüne sermektedir. Dolasıyla bu makale genel hatlarıyla evde eş ve anne; haremde kira; pazarda tüccar; şıklığıyla Kamondo ya da fabrikada çeyizi için çalışmak zorunda kalan tütüncü kız yani işçi olan Yahudi kadınlarının Osmanlı sosyoekonomik yaşamındaki yeri ve gelişimini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yahudi Kadını, Osmanlı Kadını, Osmanlı Yahudileri, Sefarad Kadını.
Abstract
One of the defining characteristics that shaped Ottoman Empire was its millet system. Any community that was in this system had the freedom to maintain its religious and cultural characteristics and therefore; each community made a contribution to the richness of Ottoman culture. One of these communities was Jewish community. The women, as well as men, of this community played an active role in Ottoman social life. Among all Ottoman women, it was Jewish women who had the most opportunity to improve their status. This development is clearly visible by the prominent figures and events of 16th and 19th century. Therefore, the objective of this study is to determine the status and development of Jewish women, who in general were wives and mothers in their home, kiera (kira) in harem, saleswoman in markets, who could match Kamondo with their beauty and had to work in factories in order to earn their dowries, in Ottoman socio-economical life.
Keywords: Jewish woman, Ottoman woman, Ottoman Jews, Sephardic woman.

Özet
Makedonya’nın en önemli liman şehirlerinden... more Özet
Makedonya’nın en önemli liman şehirlerinden biri olan Selanik, 1430 yılında Osmanlı hâkimiyetine girdi. Uygulanan iskân politikası ile birlikte Selanik, hızla bir Osmanlı şehri haline geldi. Merkezin ön gördüğü tasarrufların yansımaları ve sonuçları açısından özellikle 16. yüzyıl, Selanik için önemli bir dönüm noktası oldu. Bu açıdan 16. yüzyılda şehrin sosyo-ekonomik gelişiminde üç temel dinamiğin dönüştürücü etkiye sahip olduğunu belirtmek gerekmektedir. Bunlardan ilki demografik yapıdaki hareketlilik ikincisi ekonomik faaliyetler ve son dinamik unsur sosyal yapının hâkim unsuru haline gelen Yahudilerdir. Dolayısıyla bu çalışma, bahsi geçen dinamikler üzerinden Selanik’in 16. yüzyıldaki durumuna açıklık getirmeyi amaçlamaktadır.
Anahtar kelimeler: Selanik, 16. yüzyıl, Osmanlı şehri, Şehir tarihi
Abstract
Being on e of the most important port towns of Macedonia, Salonika came under domination of Ottoman Empire in 1430. With the settlement policy pursued, Salonika became an Ottoman city rapidly. Especially 16th century turned out to be an important turning point in terms of consequences and reflections of the savings envisaged by the centre. From this point of view, it is required to state that three main dynamics had a transformation effect in socio-economic development of the city in 16th century. First one is the dynamism in demographical structure. The second one is economical activities and the final element is Jewish people, who have become the predominant element of the social structure. Therefore, this study aims to clarify the status of Salonika in 16th century via the dynamics concerned.
Keywords: Salonika, 16th century, Ottoman city, history of the city
İdealKent, 2010
Bu makale, kent tarihçiliğinde yeni bir yaklaşım olarak karşılaştırmalı tarih yöntemini ele almak... more Bu makale, kent tarihçiliğinde yeni bir yaklaşım olarak karşılaştırmalı tarih yöntemini ele almaktadır. Karşılaştırmalı tarih, farklı toplumlardaki kurumları ve fikirleri analiz eder. Ülkeler, kentler, uygarlıklar, kurumlar, devrimler, ideolojiler vb. birçok şey karşılaştırmalı tarihin konusu olabilir. Karşılaştırmalı tarih, kent tarihi araştırmalarında da kullanılmaktadır. Bu makale, kent tarihi ve karşılaştırmalı tarih yöntemi hakkında genel bir bakış açısı kazandırmayı ve bunun yanında çalışmalarda ortaya çıkan problemlere değinmeyi amaçlamaktadır.

Kebikeç, 2007
vrupa tarihi temelde Avrupal›lar taraf›ndan araflt›r›lan ve yaz›lan bir tarih olma özelli¤ini taf... more vrupa tarihi temelde Avrupal›lar taraf›ndan araflt›r›lan ve yaz›lan bir tarih olma özelli¤ini tafl›maktad›r. Bunun alt›nda Avrupa'n›n kendi köklerini arama duygusu yatmaktad›r 1. Avrupa tarihinin Avrupa d›fl›ndakiler tara-f›ndan araflt›r›lmas›-özellikle de Do¤u toplumlar› aç›s›ndan-s›k görülen bir fley de¤ildir. Örne¤in Türkiye üniversitelerinde Avrupa tarihi çal›flan akademisyen say›s› son derece azd›r. Türkiye'de Avrupa tarihine yönelik ilginin 19. yüzy›lda bafllad›¤›n› söylemek mümkündür. Esas olarak bu alana ilginin yo¤unlaflt›¤› dönem, Cumhuriyetin ilk y›llar›d›r. Cumhuriyetin ilk y›llar›nda yay›nlanan Avrupa tarihine iliflkin kitaplar, Kemalist Cumhuriyet'in Avrupa tarihine nas›l bakt›¤›n›n ipuçlar›n› da vermektedir. Kemalist Cumhuriyet'in Avrupa tarihine nas›l bakt›¤›n› ortaya koyman›n bir yolu da bu dönemde yay›nlanan kitaplara bakmakt›r. Bu kitaplar›n önemi ise infla edilen Kemalist Cumhuriyet'in beslendi¤i düflünsel alt yap›y› ortaya koymalar›d›r. Dolay›s›yla bu makale hem Cumhuriyetin Avrupa alg›s›n› ortaya koymay› hem de günümüzde Avrupa tarihine olan yetersiz ilgiye dikkat çekmeyi amaçlamaktad›r. Avrupa tarihi, Osmanl› döneminde oldu¤u gibi, Cumhuriyet döneminde de dikkati çeken bir tarih olma özelli¤ini korumaktad›r. Bu dönemde yay›nlan-m›fl kitaplar› "telif" ve "tercüme" eserler olarak iki bölümde incelemek mümkündür:
Books by Neslihan Ünal
Q&A The History of İzmir, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı, 2018
Conference Presentations by Neslihan Ünal
Osmanlı Dönemi Balkanlar'da Kültürel ve Sosyal Hayat, Gece Kitaplığı, Ankara, 2018
Sayılar by Neslihan Ünal

Sayı: 24, Dosya: Tarım Tarihi II, 2007 ISSN:1300- 2864
İÇİNDEKİLER
Kudret Emiroğlu; “Sunuş”; N... more Sayı: 24, Dosya: Tarım Tarihi II, 2007 ISSN:1300- 2864
İÇİNDEKİLER
Kudret Emiroğlu; “Sunuş”; No: 24, ss: 5.
“Ulus Baker’i Anarak”, No: 24, ss: 6.
Ulus Baker; “İmajların Demokratizasyonu” , No: 24, ss: 7-16.
Erik Jan Zürcher; “Modern Türkiye Tarihinde Dönüm Noktaları ve Kaçırılan Fırsatlar, Olaylar Nerelerde Farklı Yöne Gidebilirdi?”, No: 24, ss. 17-27.
Touraj Atabaki; “Doğu’ya Doğru: Teşkilat-ı Mahsusa’nın İran, Kafkasya ve Orta Asya Faaliyetleri”, No: 24, ss: 29-46.
Yunus Koç; “Bizans Tarımının Elkitabı ya da İlk Tarım Ansiklopedisi: Geopo-nika”, No: 24, ss: 47-57.
Hülya Taş; “Ondokuzuncu Yüzyıl Öncesinde Osmanlı Kayıtlarında Tarla Sınırı ve Büyüklüğü İçin Kullanılan Ölçüler Ne Kadar Muğlaktı?” No: 24, ss: 59-74.
Canay Şahin; “Ondokuzuncu Yüzyıl’da Samsun’da Çiftlik Sahibi Hazinedar-zadeler ile Kiracı-Köylüler Arasındaki Arazi ve Vergi İhtilafı Üzerine Bazı Gözlemler ve Sorular”, No: 24, ss: 75-88.
Suavi Aydın; “Bir Tarım Dönemi Hastalığı: Sıtma”, No: 24, ss: 89-98.
Yücel Çağlar; “Türkiye Ormancılık Tarihi Üzerine Kısa Anımsamalar”, No. 24, ss: 99-130.
Hatice Şahin; “Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Kütüphanesinde Bulunan Bir Baytar-Name”, No: 24, ss: 131-156.
Mehmet Demiryürek; “Kıbrıs’ın İngiltere’ye Devri Üzerine Kıbrıs’ta Basılan Para ve Osmanlı Hükümeti”, No: 24, ss: 157-176.
Barış Karacasu; “Şehrin Yitik Hikâyesi: Edebiyatımızda ‘Meydanda Olmayan’ Şehr-engîzler”, No: 24, ss: 177-210.
Kaan Dilek; “İran Seyyahları ve Farsça Seyahatnameler”, No: 24, ss: 211-218.
Fatma Acun; “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Eğitimde Laiklik Prensibinin Yerleştirilmesi Sürecinin Görsel Veriler Yoluyla İncelenmesi (1926-1935)”, No. 24, ss: 219-246.
Özlem Kutkan; “Kadınlar Âlemi Dergisi (1914) ve Osmanlı İmparatorluğu’nda Kadınlık Hâlleri”, No. 24, ss: 247-272.
Neslihan Ünal; “Kemalist Cumhuriyet’in Avrupa Algılaması: Cumhuriyetin İlk Yıllarında Yayınlanan Avrupa Tarihi Kitapları (1923-1950)”, No. 24, ss. 273-294.
Galip Alçıtepe; “Halkevleri Dergilerinde Yayınlanan Tarih Konulu Makaleler Bibliyografyası-I”, No: 24, ss: 295-324.
Uploads
Papers by Neslihan Ünal
Tarihte monarşik yönetimlerde iktidar olmanın iktidarda kalarak daha da güçlenmenin en önemli araçlarından biri evlilik kurumudur. Bu çalışmanın amacı ve kapsamı feodalitenin dağılmaya başlamasıyla ortaya çıkan merkezi yönetimlerde evlilik kurumunun nasıl bir güç elde etme aracı olarak kullanıldığını ortaya koymaktır. Doğu ve batı iktidarlarının içinde bulundukları farklı zihniyet dünyası ve sosyo-kültürel yapının değişikliği evlilik kurumunu güç kazanma aracı olarak kullanmalarına fakat farklı sonuçlar elde etmelerine imkân tanımıştır. Farklı sonuçlar elde edilmesinin tek nedeni olmamakla birlikte en belirgin neden dinsel farklılıktır. Dolayısıyla doğu ve batının dinsel, toplumsal, siyasal dinamikleri göz önüne alınarak bir karşılaştırma da yapılabilecektir.
Bildiri bu çerçevede doğu ve batı da olan siyasi evlilik örnekleri üzerinden toplumun yapısını şekillendiren temel bir kurum olan evliliğin siyasi amaçlar ile birlikte nasıl nitelik değiştirdiğini ortaya koymaya çalışacaktır.
Anahtar Kelimeler: Siyaset ve Evlilik Kurumu, Karşılaştırmalı Tarih, İktidar Araçları
Abstract
In history, one of the most important means of coming to power or gaining more strength by remaining in power in monarchic governments is the institution of marriage. The aim and scope of this study is to reveal how the marriage institution was used as a means of obtaining power in the central administrations emerged when the feudalitene began to disintegrate. The different mindset within the Eastern and Western powers and the change in socio-cultural structure allowed them to use the marriage institution as a means of gaining strength and having different results. The most obvious but not the only cause for the different outcomes is the religious difference. Therefore, a comparison will be able to made by considering the religious, social and political dynamics of the East and the West.
Through political marriage examples from the east and the west, the paper will try to show how marriage, which is a basic institution that shapes the structure of society, was modified in accordance with political aims.
Key Words: Political and Marriage Institution, Comparative History, Political Tool
Biri Osmanlı Devleti'nin 1402 Ankara Savaşı sonrası yaşadığı siyasi istikrarsızlık dönemini takip eden süreçte meydana gelen isyana önderlik etmiş Şeyh Bedreddin diğeri Avrupa tarihine yön veren dinsel çatışma ortamının radikal reformistlerinden ve mevcut kaos ortamında patlak veren Köylüler Savaşı'nın önderlerinden Thomas Münzer. Hem Şeyh Bedreddin hem de Thomas Münzer dönemine damga vurmuş ve halen söz konusu tarihi olaylardaki yeri ve konumları hakkındaki tartışmaların devam ettiği tarihi şahsiyetlerdir. Bu çalışma ile her iki ismin içinde bulundukları coğrafya, sosyo kültürel yapı ve koşullar içindeki yerleri karşılaştırmalı olarak ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu sayede her iki ismin zihniyet dünyaları ile eylemleri neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde ele alınarak, dönemsel bir değerlendirme yapmak amaçlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Şeyh Bedreddin ve Thomas Münzer, İsyan, Köylüler Savaşı, Karşılaştırmalı tarih
Abstract
One of them is Sheikh Bedreddin, who led the revolt which took place following political instability period of the Ottoman Empire after the Battle of Ankara, 1402, and the other one is Thomas Münzer, who is one of the radical reformists of religious conflict environment which directed European history and one of the leaders of Peasant’s War which broke out in the present chaotic environment. Both Sheikh Bedreddin and Thomas Münzer are historical personages who left their marks on their eras and whose place and role in the history still continue to be discussed. In this study, it is attempted to present their roles in the geography, socio-cultural structure and conditions in which they lived comparatively. In this way, it is aimed to carry out a periodical evaluation by discussing mentalities and actions of both persons within the framework of cause and effect relation.
Keywords: Sheikh Bedreddin and Thomas Münzer, Revolt, Peasant’s War, Comparative history.
Osmanlı kadınının sosyal hayat içindeki yeri ekonomik hayattakine kıyasla daha fazla incelenmiştir. Ancak klasik dönemden modern döneme geçişte kadının farklılaşan konumunu özellikle de karşılaştırmalı yöntem aracılığıyla ortaya koyabilmek, sosyal ve ekonomik değişimlerin birlikte düşünülmesi ile daha net anlaşılacaktır. Bu çalışmanın amacı; Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluştan itibaren önemli bir parçası olan Rumeli’de kadınların konumunun klasik dönemden modern döneme nasıl değiştiğini incelemektir. Rumeli’de kadının konumundaki değişimi ortaya koyabilmek; Osmanlı modernleşmesinin sosyal hayata yansımasına Rumeli özelinde ışık tutmuş olacaktır. Rumeli’de de imparatorluğun genelinde olduğu gibi kadının yaşamdaki konumu; kırsal ve kentsel olarak farklılaşmaktadır. Klasik dönemde kırsal yaşamda tarım ve hayvancılığın öne çıkması kadının yerini önemli kılmaktaydı. Kırsal bölgede yaşayan kadının sosyal yaşamı daha özgür ve ekonomik hayata katkısından dolayı da aile içindeki konumu güçlüdür. Kentlerde ise kadınların yaşam standartları daha iyi ve sosyal imkânları fazlaydı. Ancak kentlerde çalışmak zorunda olan bir kadının iş bulma olanağı, kırsalda yaşayan kadına göre daha zordu. 19.yüzyıl gelişmeleri ile birlikte Rumeli kadınının genel konumu da değişti. Özellikle kentli kadınların ekonomik imkânları arttı. Rumeli’de artan fabrika üretimi, ekonomik gelişmeler ve savaşlar nedeniyle erkek işgücünün üretime daha az katkı sağlaması, kadınların ekonomik hayat içinde daha fazla etkin rol almalarını sağladı. Ekonomik olarak güçlenen kadınların sosyal konumu da iyileşti.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı tarihi, Rumeli, kadın tarihi.
Abstract
Ottoman women’s positon in social life has been studied much more compared to their position in economic life. However, being able to put forth the changing position of women during the transition from the classical period to the modern period chiefly with the help of comparative history method will be better understood by approaching together with social and economic transitions. The purpose of this study is to explain how the position of the women in Ottoman Rumelia, an important part of Ottoman Empire since her foundation, changed from the classical period to the modern period. Being able to state the changing position of women in Ottoman Rumelia will shed light for a part of Ottoman modernization reverberated in social life. In Rumelia, as throughout the empire territory, women’s positions are dissimilar in rural and urban areas. In the classical period, agriculture and livestock's being prominent added to women’s position. Social life of women living in the countryside was freer and their family position was strong due to their contribution to economic life. In the urban, on the other hand, women's life standards were better and they had more social opportunities. However, the possibility of a woman living in urban to find a job was lower compared to a woman living in the countryside. With the advancements of 19th century, the general position of Rumelian women also changed. Especially, urban women’s economic opportunities increased. Increased factory production in Rumelia, economic developments and male labour force's less contribution to the production due to wars provided women to take an active role in economic life. Women’s social position prospered as they became economically stronger.
Keywords: Ottoman history, Rumelia, women’s history.
Osmanlı İmparatorluğu’nu şekillendiren belirleyici unsurlardan biri, millet sistemidir. Sistem içinde yer alan her cemaat kendine has dini ve kültürel özelliklerini koruma serbestliğine sahipti ve böylelikle her bir cemaat, Osmanlı kültürel zenginliğine katkı sağladı. Bu cemaatlerden biri de Yahudi cemaatiydi. Cemaatin erkekleri kadar kadınları da Osmanlı toplumsal yaşamında aktif rol oynadı. Özellikle Osmanlı kadınları arasında gelişimini ileri bir düzeye taşıma fırsatını yakalayan da Yahudi kadınları oldu. Bu ilerlemeyi, 16. ve 19. yüzyıl sürecinin öne çıkan isimleri ya da olayları gözler önüne sermektedir. Dolasıyla bu makale genel hatlarıyla evde eş ve anne; haremde kira; pazarda tüccar; şıklığıyla Kamondo ya da fabrikada çeyizi için çalışmak zorunda kalan tütüncü kız yani işçi olan Yahudi kadınlarının Osmanlı sosyoekonomik yaşamındaki yeri ve gelişimini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yahudi Kadını, Osmanlı Kadını, Osmanlı Yahudileri, Sefarad Kadını.
Abstract
One of the defining characteristics that shaped Ottoman Empire was its millet system. Any community that was in this system had the freedom to maintain its religious and cultural characteristics and therefore; each community made a contribution to the richness of Ottoman culture. One of these communities was Jewish community. The women, as well as men, of this community played an active role in Ottoman social life. Among all Ottoman women, it was Jewish women who had the most opportunity to improve their status. This development is clearly visible by the prominent figures and events of 16th and 19th century. Therefore, the objective of this study is to determine the status and development of Jewish women, who in general were wives and mothers in their home, kiera (kira) in harem, saleswoman in markets, who could match Kamondo with their beauty and had to work in factories in order to earn their dowries, in Ottoman socio-economical life.
Keywords: Jewish woman, Ottoman woman, Ottoman Jews, Sephardic woman.
Makedonya’nın en önemli liman şehirlerinden biri olan Selanik, 1430 yılında Osmanlı hâkimiyetine girdi. Uygulanan iskân politikası ile birlikte Selanik, hızla bir Osmanlı şehri haline geldi. Merkezin ön gördüğü tasarrufların yansımaları ve sonuçları açısından özellikle 16. yüzyıl, Selanik için önemli bir dönüm noktası oldu. Bu açıdan 16. yüzyılda şehrin sosyo-ekonomik gelişiminde üç temel dinamiğin dönüştürücü etkiye sahip olduğunu belirtmek gerekmektedir. Bunlardan ilki demografik yapıdaki hareketlilik ikincisi ekonomik faaliyetler ve son dinamik unsur sosyal yapının hâkim unsuru haline gelen Yahudilerdir. Dolayısıyla bu çalışma, bahsi geçen dinamikler üzerinden Selanik’in 16. yüzyıldaki durumuna açıklık getirmeyi amaçlamaktadır.
Anahtar kelimeler: Selanik, 16. yüzyıl, Osmanlı şehri, Şehir tarihi
Abstract
Being on e of the most important port towns of Macedonia, Salonika came under domination of Ottoman Empire in 1430. With the settlement policy pursued, Salonika became an Ottoman city rapidly. Especially 16th century turned out to be an important turning point in terms of consequences and reflections of the savings envisaged by the centre. From this point of view, it is required to state that three main dynamics had a transformation effect in socio-economic development of the city in 16th century. First one is the dynamism in demographical structure. The second one is economical activities and the final element is Jewish people, who have become the predominant element of the social structure. Therefore, this study aims to clarify the status of Salonika in 16th century via the dynamics concerned.
Keywords: Salonika, 16th century, Ottoman city, history of the city
Books by Neslihan Ünal
Conference Presentations by Neslihan Ünal
Sayılar by Neslihan Ünal
İÇİNDEKİLER
Kudret Emiroğlu; “Sunuş”; No: 24, ss: 5.
“Ulus Baker’i Anarak”, No: 24, ss: 6.
Ulus Baker; “İmajların Demokratizasyonu” , No: 24, ss: 7-16.
Erik Jan Zürcher; “Modern Türkiye Tarihinde Dönüm Noktaları ve Kaçırılan Fırsatlar, Olaylar Nerelerde Farklı Yöne Gidebilirdi?”, No: 24, ss. 17-27.
Touraj Atabaki; “Doğu’ya Doğru: Teşkilat-ı Mahsusa’nın İran, Kafkasya ve Orta Asya Faaliyetleri”, No: 24, ss: 29-46.
Yunus Koç; “Bizans Tarımının Elkitabı ya da İlk Tarım Ansiklopedisi: Geopo-nika”, No: 24, ss: 47-57.
Hülya Taş; “Ondokuzuncu Yüzyıl Öncesinde Osmanlı Kayıtlarında Tarla Sınırı ve Büyüklüğü İçin Kullanılan Ölçüler Ne Kadar Muğlaktı?” No: 24, ss: 59-74.
Canay Şahin; “Ondokuzuncu Yüzyıl’da Samsun’da Çiftlik Sahibi Hazinedar-zadeler ile Kiracı-Köylüler Arasındaki Arazi ve Vergi İhtilafı Üzerine Bazı Gözlemler ve Sorular”, No: 24, ss: 75-88.
Suavi Aydın; “Bir Tarım Dönemi Hastalığı: Sıtma”, No: 24, ss: 89-98.
Yücel Çağlar; “Türkiye Ormancılık Tarihi Üzerine Kısa Anımsamalar”, No. 24, ss: 99-130.
Hatice Şahin; “Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Kütüphanesinde Bulunan Bir Baytar-Name”, No: 24, ss: 131-156.
Mehmet Demiryürek; “Kıbrıs’ın İngiltere’ye Devri Üzerine Kıbrıs’ta Basılan Para ve Osmanlı Hükümeti”, No: 24, ss: 157-176.
Barış Karacasu; “Şehrin Yitik Hikâyesi: Edebiyatımızda ‘Meydanda Olmayan’ Şehr-engîzler”, No: 24, ss: 177-210.
Kaan Dilek; “İran Seyyahları ve Farsça Seyahatnameler”, No: 24, ss: 211-218.
Fatma Acun; “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Eğitimde Laiklik Prensibinin Yerleştirilmesi Sürecinin Görsel Veriler Yoluyla İncelenmesi (1926-1935)”, No. 24, ss: 219-246.
Özlem Kutkan; “Kadınlar Âlemi Dergisi (1914) ve Osmanlı İmparatorluğu’nda Kadınlık Hâlleri”, No. 24, ss: 247-272.
Neslihan Ünal; “Kemalist Cumhuriyet’in Avrupa Algılaması: Cumhuriyetin İlk Yıllarında Yayınlanan Avrupa Tarihi Kitapları (1923-1950)”, No. 24, ss. 273-294.
Galip Alçıtepe; “Halkevleri Dergilerinde Yayınlanan Tarih Konulu Makaleler Bibliyografyası-I”, No: 24, ss: 295-324.
Tarihte monarşik yönetimlerde iktidar olmanın iktidarda kalarak daha da güçlenmenin en önemli araçlarından biri evlilik kurumudur. Bu çalışmanın amacı ve kapsamı feodalitenin dağılmaya başlamasıyla ortaya çıkan merkezi yönetimlerde evlilik kurumunun nasıl bir güç elde etme aracı olarak kullanıldığını ortaya koymaktır. Doğu ve batı iktidarlarının içinde bulundukları farklı zihniyet dünyası ve sosyo-kültürel yapının değişikliği evlilik kurumunu güç kazanma aracı olarak kullanmalarına fakat farklı sonuçlar elde etmelerine imkân tanımıştır. Farklı sonuçlar elde edilmesinin tek nedeni olmamakla birlikte en belirgin neden dinsel farklılıktır. Dolayısıyla doğu ve batının dinsel, toplumsal, siyasal dinamikleri göz önüne alınarak bir karşılaştırma da yapılabilecektir.
Bildiri bu çerçevede doğu ve batı da olan siyasi evlilik örnekleri üzerinden toplumun yapısını şekillendiren temel bir kurum olan evliliğin siyasi amaçlar ile birlikte nasıl nitelik değiştirdiğini ortaya koymaya çalışacaktır.
Anahtar Kelimeler: Siyaset ve Evlilik Kurumu, Karşılaştırmalı Tarih, İktidar Araçları
Abstract
In history, one of the most important means of coming to power or gaining more strength by remaining in power in monarchic governments is the institution of marriage. The aim and scope of this study is to reveal how the marriage institution was used as a means of obtaining power in the central administrations emerged when the feudalitene began to disintegrate. The different mindset within the Eastern and Western powers and the change in socio-cultural structure allowed them to use the marriage institution as a means of gaining strength and having different results. The most obvious but not the only cause for the different outcomes is the religious difference. Therefore, a comparison will be able to made by considering the religious, social and political dynamics of the East and the West.
Through political marriage examples from the east and the west, the paper will try to show how marriage, which is a basic institution that shapes the structure of society, was modified in accordance with political aims.
Key Words: Political and Marriage Institution, Comparative History, Political Tool
Biri Osmanlı Devleti'nin 1402 Ankara Savaşı sonrası yaşadığı siyasi istikrarsızlık dönemini takip eden süreçte meydana gelen isyana önderlik etmiş Şeyh Bedreddin diğeri Avrupa tarihine yön veren dinsel çatışma ortamının radikal reformistlerinden ve mevcut kaos ortamında patlak veren Köylüler Savaşı'nın önderlerinden Thomas Münzer. Hem Şeyh Bedreddin hem de Thomas Münzer dönemine damga vurmuş ve halen söz konusu tarihi olaylardaki yeri ve konumları hakkındaki tartışmaların devam ettiği tarihi şahsiyetlerdir. Bu çalışma ile her iki ismin içinde bulundukları coğrafya, sosyo kültürel yapı ve koşullar içindeki yerleri karşılaştırmalı olarak ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu sayede her iki ismin zihniyet dünyaları ile eylemleri neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde ele alınarak, dönemsel bir değerlendirme yapmak amaçlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Şeyh Bedreddin ve Thomas Münzer, İsyan, Köylüler Savaşı, Karşılaştırmalı tarih
Abstract
One of them is Sheikh Bedreddin, who led the revolt which took place following political instability period of the Ottoman Empire after the Battle of Ankara, 1402, and the other one is Thomas Münzer, who is one of the radical reformists of religious conflict environment which directed European history and one of the leaders of Peasant’s War which broke out in the present chaotic environment. Both Sheikh Bedreddin and Thomas Münzer are historical personages who left their marks on their eras and whose place and role in the history still continue to be discussed. In this study, it is attempted to present their roles in the geography, socio-cultural structure and conditions in which they lived comparatively. In this way, it is aimed to carry out a periodical evaluation by discussing mentalities and actions of both persons within the framework of cause and effect relation.
Keywords: Sheikh Bedreddin and Thomas Münzer, Revolt, Peasant’s War, Comparative history.
Osmanlı kadınının sosyal hayat içindeki yeri ekonomik hayattakine kıyasla daha fazla incelenmiştir. Ancak klasik dönemden modern döneme geçişte kadının farklılaşan konumunu özellikle de karşılaştırmalı yöntem aracılığıyla ortaya koyabilmek, sosyal ve ekonomik değişimlerin birlikte düşünülmesi ile daha net anlaşılacaktır. Bu çalışmanın amacı; Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluştan itibaren önemli bir parçası olan Rumeli’de kadınların konumunun klasik dönemden modern döneme nasıl değiştiğini incelemektir. Rumeli’de kadının konumundaki değişimi ortaya koyabilmek; Osmanlı modernleşmesinin sosyal hayata yansımasına Rumeli özelinde ışık tutmuş olacaktır. Rumeli’de de imparatorluğun genelinde olduğu gibi kadının yaşamdaki konumu; kırsal ve kentsel olarak farklılaşmaktadır. Klasik dönemde kırsal yaşamda tarım ve hayvancılığın öne çıkması kadının yerini önemli kılmaktaydı. Kırsal bölgede yaşayan kadının sosyal yaşamı daha özgür ve ekonomik hayata katkısından dolayı da aile içindeki konumu güçlüdür. Kentlerde ise kadınların yaşam standartları daha iyi ve sosyal imkânları fazlaydı. Ancak kentlerde çalışmak zorunda olan bir kadının iş bulma olanağı, kırsalda yaşayan kadına göre daha zordu. 19.yüzyıl gelişmeleri ile birlikte Rumeli kadınının genel konumu da değişti. Özellikle kentli kadınların ekonomik imkânları arttı. Rumeli’de artan fabrika üretimi, ekonomik gelişmeler ve savaşlar nedeniyle erkek işgücünün üretime daha az katkı sağlaması, kadınların ekonomik hayat içinde daha fazla etkin rol almalarını sağladı. Ekonomik olarak güçlenen kadınların sosyal konumu da iyileşti.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı tarihi, Rumeli, kadın tarihi.
Abstract
Ottoman women’s positon in social life has been studied much more compared to their position in economic life. However, being able to put forth the changing position of women during the transition from the classical period to the modern period chiefly with the help of comparative history method will be better understood by approaching together with social and economic transitions. The purpose of this study is to explain how the position of the women in Ottoman Rumelia, an important part of Ottoman Empire since her foundation, changed from the classical period to the modern period. Being able to state the changing position of women in Ottoman Rumelia will shed light for a part of Ottoman modernization reverberated in social life. In Rumelia, as throughout the empire territory, women’s positions are dissimilar in rural and urban areas. In the classical period, agriculture and livestock's being prominent added to women’s position. Social life of women living in the countryside was freer and their family position was strong due to their contribution to economic life. In the urban, on the other hand, women's life standards were better and they had more social opportunities. However, the possibility of a woman living in urban to find a job was lower compared to a woman living in the countryside. With the advancements of 19th century, the general position of Rumelian women also changed. Especially, urban women’s economic opportunities increased. Increased factory production in Rumelia, economic developments and male labour force's less contribution to the production due to wars provided women to take an active role in economic life. Women’s social position prospered as they became economically stronger.
Keywords: Ottoman history, Rumelia, women’s history.
Osmanlı İmparatorluğu’nu şekillendiren belirleyici unsurlardan biri, millet sistemidir. Sistem içinde yer alan her cemaat kendine has dini ve kültürel özelliklerini koruma serbestliğine sahipti ve böylelikle her bir cemaat, Osmanlı kültürel zenginliğine katkı sağladı. Bu cemaatlerden biri de Yahudi cemaatiydi. Cemaatin erkekleri kadar kadınları da Osmanlı toplumsal yaşamında aktif rol oynadı. Özellikle Osmanlı kadınları arasında gelişimini ileri bir düzeye taşıma fırsatını yakalayan da Yahudi kadınları oldu. Bu ilerlemeyi, 16. ve 19. yüzyıl sürecinin öne çıkan isimleri ya da olayları gözler önüne sermektedir. Dolasıyla bu makale genel hatlarıyla evde eş ve anne; haremde kira; pazarda tüccar; şıklığıyla Kamondo ya da fabrikada çeyizi için çalışmak zorunda kalan tütüncü kız yani işçi olan Yahudi kadınlarının Osmanlı sosyoekonomik yaşamındaki yeri ve gelişimini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yahudi Kadını, Osmanlı Kadını, Osmanlı Yahudileri, Sefarad Kadını.
Abstract
One of the defining characteristics that shaped Ottoman Empire was its millet system. Any community that was in this system had the freedom to maintain its religious and cultural characteristics and therefore; each community made a contribution to the richness of Ottoman culture. One of these communities was Jewish community. The women, as well as men, of this community played an active role in Ottoman social life. Among all Ottoman women, it was Jewish women who had the most opportunity to improve their status. This development is clearly visible by the prominent figures and events of 16th and 19th century. Therefore, the objective of this study is to determine the status and development of Jewish women, who in general were wives and mothers in their home, kiera (kira) in harem, saleswoman in markets, who could match Kamondo with their beauty and had to work in factories in order to earn their dowries, in Ottoman socio-economical life.
Keywords: Jewish woman, Ottoman woman, Ottoman Jews, Sephardic woman.
Makedonya’nın en önemli liman şehirlerinden biri olan Selanik, 1430 yılında Osmanlı hâkimiyetine girdi. Uygulanan iskân politikası ile birlikte Selanik, hızla bir Osmanlı şehri haline geldi. Merkezin ön gördüğü tasarrufların yansımaları ve sonuçları açısından özellikle 16. yüzyıl, Selanik için önemli bir dönüm noktası oldu. Bu açıdan 16. yüzyılda şehrin sosyo-ekonomik gelişiminde üç temel dinamiğin dönüştürücü etkiye sahip olduğunu belirtmek gerekmektedir. Bunlardan ilki demografik yapıdaki hareketlilik ikincisi ekonomik faaliyetler ve son dinamik unsur sosyal yapının hâkim unsuru haline gelen Yahudilerdir. Dolayısıyla bu çalışma, bahsi geçen dinamikler üzerinden Selanik’in 16. yüzyıldaki durumuna açıklık getirmeyi amaçlamaktadır.
Anahtar kelimeler: Selanik, 16. yüzyıl, Osmanlı şehri, Şehir tarihi
Abstract
Being on e of the most important port towns of Macedonia, Salonika came under domination of Ottoman Empire in 1430. With the settlement policy pursued, Salonika became an Ottoman city rapidly. Especially 16th century turned out to be an important turning point in terms of consequences and reflections of the savings envisaged by the centre. From this point of view, it is required to state that three main dynamics had a transformation effect in socio-economic development of the city in 16th century. First one is the dynamism in demographical structure. The second one is economical activities and the final element is Jewish people, who have become the predominant element of the social structure. Therefore, this study aims to clarify the status of Salonika in 16th century via the dynamics concerned.
Keywords: Salonika, 16th century, Ottoman city, history of the city
İÇİNDEKİLER
Kudret Emiroğlu; “Sunuş”; No: 24, ss: 5.
“Ulus Baker’i Anarak”, No: 24, ss: 6.
Ulus Baker; “İmajların Demokratizasyonu” , No: 24, ss: 7-16.
Erik Jan Zürcher; “Modern Türkiye Tarihinde Dönüm Noktaları ve Kaçırılan Fırsatlar, Olaylar Nerelerde Farklı Yöne Gidebilirdi?”, No: 24, ss. 17-27.
Touraj Atabaki; “Doğu’ya Doğru: Teşkilat-ı Mahsusa’nın İran, Kafkasya ve Orta Asya Faaliyetleri”, No: 24, ss: 29-46.
Yunus Koç; “Bizans Tarımının Elkitabı ya da İlk Tarım Ansiklopedisi: Geopo-nika”, No: 24, ss: 47-57.
Hülya Taş; “Ondokuzuncu Yüzyıl Öncesinde Osmanlı Kayıtlarında Tarla Sınırı ve Büyüklüğü İçin Kullanılan Ölçüler Ne Kadar Muğlaktı?” No: 24, ss: 59-74.
Canay Şahin; “Ondokuzuncu Yüzyıl’da Samsun’da Çiftlik Sahibi Hazinedar-zadeler ile Kiracı-Köylüler Arasındaki Arazi ve Vergi İhtilafı Üzerine Bazı Gözlemler ve Sorular”, No: 24, ss: 75-88.
Suavi Aydın; “Bir Tarım Dönemi Hastalığı: Sıtma”, No: 24, ss: 89-98.
Yücel Çağlar; “Türkiye Ormancılık Tarihi Üzerine Kısa Anımsamalar”, No. 24, ss: 99-130.
Hatice Şahin; “Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Kütüphanesinde Bulunan Bir Baytar-Name”, No: 24, ss: 131-156.
Mehmet Demiryürek; “Kıbrıs’ın İngiltere’ye Devri Üzerine Kıbrıs’ta Basılan Para ve Osmanlı Hükümeti”, No: 24, ss: 157-176.
Barış Karacasu; “Şehrin Yitik Hikâyesi: Edebiyatımızda ‘Meydanda Olmayan’ Şehr-engîzler”, No: 24, ss: 177-210.
Kaan Dilek; “İran Seyyahları ve Farsça Seyahatnameler”, No: 24, ss: 211-218.
Fatma Acun; “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Eğitimde Laiklik Prensibinin Yerleştirilmesi Sürecinin Görsel Veriler Yoluyla İncelenmesi (1926-1935)”, No. 24, ss: 219-246.
Özlem Kutkan; “Kadınlar Âlemi Dergisi (1914) ve Osmanlı İmparatorluğu’nda Kadınlık Hâlleri”, No. 24, ss: 247-272.
Neslihan Ünal; “Kemalist Cumhuriyet’in Avrupa Algılaması: Cumhuriyetin İlk Yıllarında Yayınlanan Avrupa Tarihi Kitapları (1923-1950)”, No. 24, ss. 273-294.
Galip Alçıtepe; “Halkevleri Dergilerinde Yayınlanan Tarih Konulu Makaleler Bibliyografyası-I”, No: 24, ss: 295-324.