ÖZ Tüketiciler, sürdürülebilir tüketimin en önemli aktörlerinden olup, sürdürülebilir kalkın-man... more ÖZ Tüketiciler, sürdürülebilir tüketimin en önemli aktörlerinden olup, sürdürülebilir kalkın-manın sağlanmasında önemli role sahiptir. Dolayısıyla, sürdürülebilir tüketim çalışmala-rı, tüketicilerin sürdürülebilirlik yolunda nasıl yönlendirilebileceği hakkında işletmelere ve uygulayıcılara önemli ipuçları vermektedir. Çalışmanın amacı, Türkiye'de " tüketici perspektifinden " sürdürülebilir tüketim yazınının kapsamını ve gelişimini tespit etmektir. Bunun yanı sıra, şimdiye kadar Türkiye'de bu konuda yapılan uygulamalı çalışmalarda araştırılan değişkenlerin nasıl bir eğilim göstermekte olduğunun belirlenmesi de araştır-manın temel amaçlarından bir tanesidir. Ulusal alanyazınında yer alan 69 makale, 9 bildiri, 3 doktora tezi ve 7 yüksek lisans tezi analiz edilerek bir sistematik derleme çalışması ger-çekleştirilmiştir. Davranış (değerler) / Niyet (tutum, algılanan elde edilebilirlik, algılanan tüketici etkinliği) / Eğilim (demografik değişkenler) / Tutum (demografik değişkenler) / Çevrecilik ve Bilinç (demografik değişkenler), yapılan analiz neticesinde en sık araştırılan değişken kategorileri seti olarak bulunmuştur. Çalışmanın, bu konuda ülkede yapılmış ilk derleme çalışması olmasının ve konunun bütüncül bir yapıyla ele alınmasının bu çalışma-nın önemini arttırdığına inanılmakta ve. Türkiye'de sürdürülebilir tüketim alanında bir referans kaynak olması umut edilmektedir.
ÖZET Tüketiciler, sürdürülebilir tüketimin en önemli aktörlerinden olup, sürdürülebilir kalkınman... more ÖZET Tüketiciler, sürdürülebilir tüketimin en önemli aktörlerinden olup, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında önemli role sahiptir. Dolayısıyla, sürdürülebilir tüketim çalışmaları, tüketicilerin sürdürülebilirlik yolunda nasıl yönlendirilebileceği hakkında işletmelere ve uygulayıcılara önemli ipuçları vermektedir. Çalışmanın amacı, Türkiye'de " tüketici perspektifinden " sürdürülebilir tüketim yazınının kapsamını ve gelişimini tespit etmektir. Bunun yanı sıra, şimdiye kadar Türkiye'de bu konuda yapılan uygulamalı çalışmalarda araştırılan değişkenlerin nasıl bir eğilim göstermekte olduğunun belirlenmesi de araştırmanın temel amaçlarından bir tanesidir. Ulusal alanyazınında yer alan 69 makale, 9 bildiri, 3 doktora tezi ve 7 yüksek lisans tezi analiz edilerek bir sistematik derleme çalışması gerçekleştirilmiştir. Davranış (değerler) / Niyet (tutum, algılanan elde edilebilirlik, algılanan tüketici etkinliği) / Eğilim (demografik değişkenler) / Tutum (demografik değişkenler) / Çevrecilik ve Bilinç (demografik değişkenler), yapılan analiz neticesinde en sık araştırılan değişken kategorileri seti olarak bulunmuştur. Çalışmanın, bu konuda ülkede yapılmış ilk derleme çalışması olmasının ve konunun bütüncül bir yapıyla ele alınmasının bu çalışmanın önemini arttırdığına inanılmakta ve. Türkiye'de sürdürülebilir tüketim alanında bir referans kaynak olması umut edilmektedir. Anahtar Kelimeler: sistematik derleme, sürdürülebilir tüketim, tüketici, yazın taraması 1 Bu çalışma 6-8 Ekim 2016 tarihinde Dumlupınar Üniversitesi'nde düzenlenen 21. Pazarlama Kongresi'nde sunulmuştur.
Creative and efficient usage of social media communications of NGOs, is now one of the ways to fo... more Creative and efficient usage of social media communications of NGOs, is now one of the ways to foster their public relation activities, to interact, educate public about their existential objectives and to facilitate multi-directional information exchange. Therefore, it is vital for them to structure the determinants of message framing accurately to facilitate their goals. To the extent of the authors' knowledge, there is no study in Turkey that focuses on this issue for NGOs. Thus, this study aims to explore message framing determinants on Facebook through a content analysis. Moreover, the types of message framing determinants which elicit more Facebook responses are identified. Results are also compared with the Facebook posts of Turkish NGOs and Greenpeace which is one of the most powerful NGOs on international base. Findings reveal that Turkish NGOs share posts on Facebook with a limited usage of public education and call to action content, lower usage of rich media solutions, and prevention focus. Besides, it is found that posts on special occasion days, "single" messages, having an "informational", "community building" content, "altruistic" focus receive more likes. It is also remarkable that volunteer testimonials trigger more response from the followers of these pages. Additionally the comparison between Turkish NGOs and Greenpeace International revealed some notable differences in terms of message determinants.
ÖZ Sanayi devrimi sonrası sınırsız büyüme üzerine kurgulanan üretim ve tüketim modelleri, işletme... more ÖZ Sanayi devrimi sonrası sınırsız büyüme üzerine kurgulanan üretim ve tüketim modelleri, işletmelerin doğaya, iklime ve sosyal sistemlere sınırsız zarar vermeleri ile sonuçlanmıştır. Sorumsuz kaynak kullanımının ve yarattığı olumsuz çevresel etkilerin işletmelerin ekonomik performanslarını olumsuz şekilde etkileyebileceği 20.YY'a kadar pek düşünülmemişti. Bu süre içerisinde işletmeler topluma ve çevreye karşı olan sorumluluklarını unutarak kontrolsüz bir büyüme sergilemişlerdir. Günümüzde sürdürülebilirlik, kaynakların gelecek nesillere aktarılabilmesi için giderek önemli konulardan birisi halini almış fakat halen anlaşılması zor bir kavram olarak yerini korumuştur. Bu çalışmada, sürdürülebilirliğin önemli konularının başında gelen çevresel sürdürülebilirlik çerçevesinde, işletme yöneticilerinin sürdürülebilirlik algısı ve işletmelerce gerçekleştirilen sürdürülebilirlik uygulamalarının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, iletişim sektöründe faaliyette bulunan ve önemli bir konumda olan " Turkcell " şirketinde görev yapan, stratejileri belirleyen ve uygulamasını takip eden üst düzey yöneticilerle bir vaka çalışması gerçekleştirilmiştir. ABSTRACT The production and consumption models built upon unlimited growth after industrial revolution have ended up with unlimited endamaging of the businesses to nature, climate and social systems. It had not been considered until the 20th century that irresponsible usage of resources and the negative environmental effects of it could cause a negative effect on the economical performances of the businesses. During that time, businesses achieved unregulated growth ignoring their responsibilities towards the society and environment. Today, sustainability has been one of the significant issues in terms of transferring the resources to next generations. However, it has still been a complicated issue. In this study, it is aimed to determine the business managers' perceptions of sustainability and to asses the applications of the businesses within the scope of environmental sustainability which is one of the major issues of sustainability. In line with this purpose, a case study was performed with the senior managers who determine the strategies and control the application of sustainability at " Turkcell " company which operating in communication industry
The main aim of this research is to understand how business schools have transformed (or have not... more The main aim of this research is to understand how business schools have transformed (or have not transformed) themselves to adopt a sustainability and social responsibility paradigm.
ÖZET Rekabetçilik kavramına yeni bir bakış açısı getiren kümelenme yaklaşımı pek çok ülkenin bölg... more ÖZET Rekabetçilik kavramına yeni bir bakış açısı getiren kümelenme yaklaşımı pek çok ülkenin bölgesel kalkınma politikaları kapsamında uyguladığı en önemli araçlardan birisidir. 2010 yılında Mersin'de kurulan Yaş Meyve Sebze Kümesi'nin gelişimini sağlıklı şekilde devam ettirerek, başarılı bir küme örneği olabilmesi için yapılması gerekenleri ortaya çıkartmak için tasarlanan bu çalışmada, Mersin Yaş Meyve Sebze Kümesi Vaka Analizi metoduyla incelenmiştir. Kümenin rekabetçilik düzeyi Porter'ın Elmas Modeli çerçevesinde araştırılmıştır. Araştırma sonunda; Mersin Yaş Meyve Sebze Kümesinin, organik bir küme olarak yaşam evresinin gelişme döneminde olduğu tespit edilmiştir. Bu kümenin büyüyebilmesi kümenin iç bölgesinde olan Hatay, Adana ve Antalya'nın, gerek ihracat rakamları gerekse firma sayısı bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğu tespit edilmiştir. Küme kuruluşundan itibaren, Türkiye geneli sektör ihracatının üzerinde büyüyerek başarılı bir performans sergilemiş ve kümelenme yaklaşımına uyumlu faaliyetler ile gelişmesini sürdürmüştür. Çalışmada, mevcut durumdaki girdi koşullarının, ilgili ve destekleyici kuruluşlarının ve devlet faktörlerinin kümenin uluslararası rekabet gücü açısından dezavantajlı bir konumda olduğu belirlenmiştir. Çalışma, öncelikle Mersin Yaş Meyve Sebze Kümesi için ve Türkiye'de oluşan diğer kümeler için rehber niteliğinde yönetsel bir dökümandır. ABSTRACT Clustering approach, bringing a new perspective to competition concept, is one of the most important means within the regional development policies of most countries. This
Creative and efficient usage of social media communications by non-governmental organisations (NG... more Creative and efficient usage of social media communications by non-governmental organisations (NGOs) is now one of the ways that they can foster their public relations activities, interact with others, educate the public about their existential objectives, and facilitate multi-directional information exchange. Therefore, it is vital for them to structure the determinants of message framing accurately to facilitate their goals. To the extent of the authors' knowledge, there is no study in Turkey that focuses on this issue for NGOs. Thus, this study aims to explore message framing determinants on Fa-cebook through a content analysis. Moreover, the types of message framing determinants which elicit more Fa-cebook responses are identified. Results are also compared with the Facebook posts of Turkish NGOs and Greenpeace, which is one of the most powerful NGOs on an international basis. Findings reveal that Turkish NGOs share posts on Facebook with a limited usage of public education and call to action content, lower usage of rich media solutions, and prevention focus. Besides, it is found that posts on special occasion days, " single " messages, having an " informational " , " community building " content, and " altruistic " focus receive more likes. It is also remarkable that volunteer testimonials trigger more response from the followers of these pages. Additionally, the comparison between Turkish NGOs and Greenpeace International revealed some notable differences in terms of message determinants.
Özet Günümüzde insanlar refah düzeyini yükseltmek, daha fazla gelişebilmek uğruna doğal kaynaklar... more Özet Günümüzde insanlar refah düzeyini yükseltmek, daha fazla gelişebilmek uğruna doğal kaynakları kayıtsızca kullanarak, üretim ve tüketim düzeyini ekolojik den-genin bozulması pahasına arttırmaktadır. Bu nedenle, çevreyi düşünerek tüketim yapan çocuklar yetiştirmek eskisinden daha fazla önem kazanmıştır. Bu araştırma, annelerin çocuk yetiştirme tutumları ile çocukların çev-re bilincine sahip bir tüketici olarak sosyalleşmesi ara-sındaki ilişkiyi ortaya çıkartmak üzere tasarlanmıştır. Araştırmanın amacı, farklı çocuk yetiştirme tutumla-rına sahip annelerin, çocuklarının tüketim davranışını nasıl şekillendirdiğini ortaya çıkartmaktır. Araştırma, Adana ilinde ikamet eden, çocuğu 4-6 yaşında olan ve okul öncesi kurumlara devam eden anneler ve bu annelerin çocukları üzerinde yapılmıştır. Araştırma sonucunda, ağaç dikimi ve çiçek ekimi, çevreye zararlı ürün kullanmama, kağıtları ayırma, bilinçli tüketim, alınacak ürünlerde dikkat edilen özellikler, tüketici ola-rak hakkını bilme, ürün alırken çocuğun fikrini sorma gibi konularda annelerin çocuk yetiştirme tutumları arasında farklar olduğu ortaya çıkmıştır. Abstract People also increase the production and consumption level to raise their welfare and further development at the risk of deterioration of the ecological balance by using the natural resources inattentively. That's why; to bring up children who are aware of the environment when consuming is more important than before. This study has been designed to reveal the relations between the maternal child-rearing attitudes and the socialization of the children as consumers. The purpose of the practice is to find out how the mothers with different child-rearing attitudes influence the consumption behaviors of children. The study is applied to the mothers whose 4-6 year-old children that go to preschool in Adana.At the end of the study, differences were found among the child-rearing attitudes of the mothers in tree and flower planting, not using environmentally hazardous products, paper separation, conscious consumption , the specifications to be considered for the products to be purchased, being aware of her/his rights as a consumer, asking for the opinion of the child when purchasing a product.
Özet Günümüzde insanlar refah düzeyini yükseltmek, daha fazla gelişebilmek uğruna doğal kaynaklar... more Özet Günümüzde insanlar refah düzeyini yükseltmek, daha fazla gelişebilmek uğruna doğal kaynakları kayıtsızca kullanarak, üretim ve tüketim düzeyini ekolojik den-genin bozulması pahasına arttırmaktadır. Bu nedenle, çevreyi düşünerek tüketim yapan çocuklar yetiştirmek eskisinden daha fazla önem kazanmıştır. Bu araştırma, annelerin çocuk yetiştirme tutumları ile çocukların çev-re bilincine sahip bir tüketici olarak sosyalleşmesi ara-sındaki ilişkiyi ortaya çıkartmak üzere tasarlanmıştır. Araştırmanın amacı, farklı çocuk yetiştirme tutumla-rına sahip annelerin, çocuklarının tüketim davranışını nasıl şekillendirdiğini ortaya çıkartmaktır. Araştırma, Adana ilinde ikamet eden, çocuğu 4-6 yaşında olan ve okul öncesi kurumlara devam eden anneler ve bu annelerin çocukları üzerinde yapılmıştır. Araştırma sonucunda, ağaç dikimi ve çiçek ekimi, çevreye zararlı ürün kullanmama, kağıtları ayırma, bilinçli tüketim, alınacak ürünlerde dikkat edilen özellikler, tüketici ola-rak hakkını bilme, ürün alırken çocuğun fikrini sorma gibi konularda annelerin çocuk yetiştirme tutumları arasında farklar olduğu ortaya çıkmıştır. Abstract People also increase the production and consumption level to raise their welfare and further development at the risk of deterioration of the ecological balance by using the natural resources inattentively. That's why; to bring up children who are aware of the environment when consuming is more important than before. This study has been designed to reveal the relations between the maternal child-rearing attitudes and the socialization of the children as consumers. The purpose of the practice is to find out how the mothers with different child-rearing attitudes influence the consumption behaviors of children. The study is applied to the mothers whose 4-6 year-old children that go to preschool in Adana.At the end of the study, differences were found among the child-rearing attitudes of the mothers in tree and flower planting, not using environmentally hazardous products, paper separation, conscious consumption , the specifications to be considered for the products to be purchased, being aware of her/his rights as a consumer, asking for the opinion of the child when purchasing a product.
Özet Kurumlar, kriz durumlarında itibarlarını yönetmek için etkin kriz iletişim stratejileri uygu... more Özet Kurumlar, kriz durumlarında itibarlarını yönetmek için etkin kriz iletişim stratejileri uygulamalıdır. Böylece paydaşlar sürekli bilgilendirilerek, kriz sebebiyle oluşabilecek olumsuz algılar azaltılabilir ve ortadan kaldırılabilir. Dolayısıyla kriz iletişimi faaliyetlerine yönelik yapılan çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Araştırmanın temel amacı, üniversitelerde sıklıkla meydana gelen kriz türlerini belirlemek ve yükseköğretim kurumlarında yürütülen kriz iletişimi çabalarını değerlendirmektir. Bu çalışmada; krizler ve kriz iletişim ça-baları, medyadaki yansımaları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Krizlerin ve krize yönelik sunulan cevapların sınıflandırılmasında ve analizinde içerik analizi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda Türkiye'deki üniversi-telerde yaşanan krizlerin türleri; yerleşke güvenliği, eylemler, protestolar, gizli bilgi kaybı, maddi olanakların kaybı, yönetici ve önemli personel kaybı, personel arası problemler, kazaların artışı, iftira ve dedikodular, gereksiz açıklamalar, söylentiler, örgüt ve çalışanların itibarına zarar, terör, işyerinde şiddet, yolsuzluk, yangın ve salgın olarak belirlenmiştir. Üniversitelerin yerleşke güvenliği, personel arası problemler, kazaların artışı, yolsuzluk ve yangına yönelik hiçbir iletişimsel çaba sarf etmediği görülmektedir. Abstract Institutions should implement effective crisis communication strategies to manage their reputations in crisis situations. Thus, the negative perceptions that may occur because of crisis can be reduced and * Bu çalışma; Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından İİBF2010D1 proje numarası ile desteklenen, Dilek PENPECE'nin 2012'de yazdığı " Yükseköğretim Kurumlarında Kriz İletişimi " başlıklı doktora tezinden türetilmiştir.
ÖZET Doğayla ilgili olumsuz gelişmelerin günlük hayatta kendini hissettirmeye başlamasıyla birlik... more ÖZET Doğayla ilgili olumsuz gelişmelerin günlük hayatta kendini hissettirmeye başlamasıyla birlikte, çevrenin korunması konusunda toplumda bazı kaygılar baş göstermiş ve bazı hassasiyetler oluşmaya başlamıştır. Çevresel hassasiyetler, tüketici boyutunda da kendini göstererek, hacmi ciddi boyutlara ulaşan yeşil tüketicilerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Gün geçtikçe büyüyen bu tüketici segmentinin varlığı karşısında işletmeler, tüketicilerdeki artan yeşil bilince yönelik mal ve hizmetler içeren pazarlama stratejileri geliştirme gereksinimi duymuştur. Bu çalışmayla, tüketime konu olan malların ömrünün tüketicilerce nasıl algılandığı araştırılmakta ve durum sürdürülebilir tüketim açısından değerlendirilmektedir. ABSTRACT New concerns have arisen and sensitivity began to emerge about protection of environment with the beginning of felt in daily life of nature related adverse events. The expansion of environmental sensitivities has resulted with a new type and remarkably huge volume of new consumer called as green consumers. With emerge of these new consumers segment, businesses had been forced to develop new marketing strategies that care the green consciousness. This study investigates the perception of consumers about life span of consumer goods in terms of sustainability of consumption.
Özet: Çocuklar alışveriş sırasında kullanacakları bilgi ve davranışları tüketici olarak sosyalleş... more Özet: Çocuklar alışveriş sırasında kullanacakları bilgi ve davranışları tüketici olarak sosyalleşme süreci içerisinde öğrenmektedirler. Bu süreç bireysel faktörler, sosyalleşme aracıları, öğrenme modelleri ve bunlar sonucunda çocukta oluşan davranışlardan meydana gelmektedir. Bu çalışmada çocuğun tüketici olarak sosyalleşme süreci, kavramsal bir çerçevede ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çocuk, Tüketim, Tüketicinin Sosyalleşmesi Socialization Process of Children As Consumers Abstract: Children have learned knowledge and behaviour that will use at the time of shopping in socıalızatıon process as consumers. This process consists of individual factors, socialization agents learning systems and behaviour that consist in children as result of these. In this study, children's socialization process as consumers has been dealt.
Bu çalışmada, sürdürülebilir tüketim, çerçevesinden, topluluklarda çevreci davranışın nasıl geliş... more Bu çalışmada, sürdürülebilir tüketim, çerçevesinden, topluluklarda çevreci davranışın nasıl geliştirilebileceği konusu araştırılmıştır. Topluluk Tabanlı Sosyal Pazarlama yaklaşımından (TTSP) yararlanılan bu çalışmanın saha çalışması, üniversite personeli (akademik ve idari) ile gerçekleştirilmiştir. Topluluklarda çevreci davranış geliştirilmesinde, topluluk tabanlı sosyal pazarlamanın etkinliğini ölçmek üzere, fakülte binalarında deneysel bir uygulama yapılmıştır. Çalışma sürecinde, toplulukta çevreci davranışın (atık kâğıtların geri dönüşümü) geliştirilebilmesi için somut engeller ve soyut engeller belirlenmiş ve bunlar planlı olarak ortadan kaldırılmıştır. Araştırmada kontrollü ortamda deneysel serim uygulanmıştır. Deney uygulaması öncesinde ve sonrasında çöpe atılan ve ayrıca temiz olarak biriktirilen atık kâğıtlar tartılmıştır. Müdahale öncesi ve sonrası elde edilen ölçümler karşılaştırılarak sonuçlara ulaşılmıştır. Sonuçlar atık kâğıt geridönüşümü davranışı değişiminde tam bir başarı olarak değerlendirilebilir.
Gün geçtikçe sürdürülebilirlik önemini artırmaktadır. Enerji kaynakların azalması, küresel ısınma... more Gün geçtikçe sürdürülebilirlik önemini artırmaktadır. Enerji kaynakların azalması, küresel ısınma, iş kazaları, çevre kirliliği, kötü sosyal etkiler ve benzer birçok sebep organizasyonların sürdürülebilir önlemler almasını gerektirmektedir. Bu araştırmada limanların sürdürülebilirliği konusu incelenmiştir ve sürdürülebilir yönetim stratejilerinden bahsedilmiştir. Yat limanlarının sürdürülebilirliği de konu edilmiş ve son olarak Antalya'da iki yat limanında sürdürülebilirlik hakkında vaka incelemesi yapılmıştır. Sonuç olarak, liman ve marinalarımızda henüz sürdürülebilir işletmecilik bakış açısının ana akım yönetim yaklaşımı olarak benimsenmediği rahatlıkla söylenebilir. Bu alanda bilim adamlarının ve uygulamacıların birlikte çalışarak, daha önce tartışmaya açılmamış çevresel etki alanlarının ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi için yatırım ve politikaların düzenlenmesi gerekmektedir.
Kurumlar, kriz durumlarında itibarlarını yönetmek için etkin kriz iletişim stratejileri uygulamal... more Kurumlar, kriz durumlarında itibarlarını yönetmek için etkin kriz iletişim stratejileri uygulamalıdır. Böylece paydaşlar sürekli bilgilendirilerek, kriz sebebiyle oluşabilecek olumsuz algılar azaltılabilir ve ortadan kaldırılabilir. Dolayısıyla kriz iletişimi faaliyetlerine yönelik yapılan çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Araştırmanın temel amacı, üniversitelerde sıklıkla meydana gelen kriz türlerini belirlemek ve yükseköğretim kurumlarında yürütülen kriz iletişimi çabalarını değerlendirmektir. Bu çalışmada; krizler ve kriz iletişim çabaları, medyadaki yansımaları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Krizlerin ve krize yönelik sunulan cevapların sınıflandırılmasında ve analizinde içerik analizi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda Türkiye'deki üniversitelerde yaşanan krizlerin türleri; yerleşke güvenliği, eylemler, protestolar, gizli bilgi kaybı, maddi olanakların kaybı, yönetici ve önemli personel kaybı, personel arası problemler, kazaların artışı, iftira ve dedikodular, gereksiz açıklamalar, söylentiler, örgüt ve çalışanların itibarına zarar, terör, işyerinde şiddet, yolsuzluk, yangın ve salgın olarak belirlenmiştir. Üniversitelerin yerleşke güvenliği, personel arası problemler, kazaların artışı, yolsuzluk ve yangına yönelik hiçbir iletişimsel çaba sarf etmediği görülmektedir.
The paper describes the development and testing of a questionnaire instrument designed to assess ... more The paper describes the development and testing of a questionnaire instrument designed to assess the attitudes of individuals towards time. Five constructs are identified from the literature: past, present and future orientations, time pressure (or time as duration) and planning (time as succession). Scale items were developed and tested in four countries: the UK, Saudi Arabia, Thailand and Chile. In the last three mentioned countries, the questionnaire was translated into the home language from English using the back translation method. In total, 2,155 respondents completed the instrument. The scale is tested for reliability using Cronbach Alpha both as a whole and in its five constituent parts for each country. Convergent validity was tested using Structural Equation Modelling. Past and future orientations, and time pressure emerge as relatively well-defined constructs, reflecting their emphasis in the literature on time attitudes generally. The results are discussed in the context of cross-cultural research and in the context of a growing debate about the use of Cronbach Alpha as an absolute indicator for scale development.
The avoidance of TV advertising categories often include either mechanical (e.g., switching chann... more The avoidance of TV advertising categories often include either mechanical (e.g., switching channels) or behavioral (e.g., talking to someone). Previous research seeking to explain avoidance with demographic and attitudinal factors shows conflicting results. Our aims are: to identify from these factors any that might consistently predict avoidance (by conducting surveys in three quite different cultures, the UK, Chile and Turkey), and: to compare the influence of demographic factors on avoidance with those of attitude to advertising. Males use more mechanical avoidance methods, whereas females use more behavioral avoidance methods. More educated people generally report higher behavioral avoidance. Family size and age help to explain avoidance in some countries but not in others. A negative overall attitude towards advertising is important generally in explaining mechanical avoidance. Behavioral avoidance is more important and is best explained by a combination of demographic and attitudinal factors. Country of residence is significant in predicting behavioral avoidance.
The main aim of this research is to understand how business schools have transformed (or have not... more The main aim of this research is to understand how business schools have transformed (or have not transformed) themselves to adopt a sustainability and social responsibility paradigm.
ÖZ Tüketiciler, sürdürülebilir tüketimin en önemli aktörlerinden olup, sürdürülebilir kalkın-man... more ÖZ Tüketiciler, sürdürülebilir tüketimin en önemli aktörlerinden olup, sürdürülebilir kalkın-manın sağlanmasında önemli role sahiptir. Dolayısıyla, sürdürülebilir tüketim çalışmala-rı, tüketicilerin sürdürülebilirlik yolunda nasıl yönlendirilebileceği hakkında işletmelere ve uygulayıcılara önemli ipuçları vermektedir. Çalışmanın amacı, Türkiye'de " tüketici perspektifinden " sürdürülebilir tüketim yazınının kapsamını ve gelişimini tespit etmektir. Bunun yanı sıra, şimdiye kadar Türkiye'de bu konuda yapılan uygulamalı çalışmalarda araştırılan değişkenlerin nasıl bir eğilim göstermekte olduğunun belirlenmesi de araştır-manın temel amaçlarından bir tanesidir. Ulusal alanyazınında yer alan 69 makale, 9 bildiri, 3 doktora tezi ve 7 yüksek lisans tezi analiz edilerek bir sistematik derleme çalışması ger-çekleştirilmiştir. Davranış (değerler) / Niyet (tutum, algılanan elde edilebilirlik, algılanan tüketici etkinliği) / Eğilim (demografik değişkenler) / Tutum (demografik değişkenler) / Çevrecilik ve Bilinç (demografik değişkenler), yapılan analiz neticesinde en sık araştırılan değişken kategorileri seti olarak bulunmuştur. Çalışmanın, bu konuda ülkede yapılmış ilk derleme çalışması olmasının ve konunun bütüncül bir yapıyla ele alınmasının bu çalışma-nın önemini arttırdığına inanılmakta ve. Türkiye'de sürdürülebilir tüketim alanında bir referans kaynak olması umut edilmektedir.
ÖZET Tüketiciler, sürdürülebilir tüketimin en önemli aktörlerinden olup, sürdürülebilir kalkınman... more ÖZET Tüketiciler, sürdürülebilir tüketimin en önemli aktörlerinden olup, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında önemli role sahiptir. Dolayısıyla, sürdürülebilir tüketim çalışmaları, tüketicilerin sürdürülebilirlik yolunda nasıl yönlendirilebileceği hakkında işletmelere ve uygulayıcılara önemli ipuçları vermektedir. Çalışmanın amacı, Türkiye'de " tüketici perspektifinden " sürdürülebilir tüketim yazınının kapsamını ve gelişimini tespit etmektir. Bunun yanı sıra, şimdiye kadar Türkiye'de bu konuda yapılan uygulamalı çalışmalarda araştırılan değişkenlerin nasıl bir eğilim göstermekte olduğunun belirlenmesi de araştırmanın temel amaçlarından bir tanesidir. Ulusal alanyazınında yer alan 69 makale, 9 bildiri, 3 doktora tezi ve 7 yüksek lisans tezi analiz edilerek bir sistematik derleme çalışması gerçekleştirilmiştir. Davranış (değerler) / Niyet (tutum, algılanan elde edilebilirlik, algılanan tüketici etkinliği) / Eğilim (demografik değişkenler) / Tutum (demografik değişkenler) / Çevrecilik ve Bilinç (demografik değişkenler), yapılan analiz neticesinde en sık araştırılan değişken kategorileri seti olarak bulunmuştur. Çalışmanın, bu konuda ülkede yapılmış ilk derleme çalışması olmasının ve konunun bütüncül bir yapıyla ele alınmasının bu çalışmanın önemini arttırdığına inanılmakta ve. Türkiye'de sürdürülebilir tüketim alanında bir referans kaynak olması umut edilmektedir. Anahtar Kelimeler: sistematik derleme, sürdürülebilir tüketim, tüketici, yazın taraması 1 Bu çalışma 6-8 Ekim 2016 tarihinde Dumlupınar Üniversitesi'nde düzenlenen 21. Pazarlama Kongresi'nde sunulmuştur.
Creative and efficient usage of social media communications of NGOs, is now one of the ways to fo... more Creative and efficient usage of social media communications of NGOs, is now one of the ways to foster their public relation activities, to interact, educate public about their existential objectives and to facilitate multi-directional information exchange. Therefore, it is vital for them to structure the determinants of message framing accurately to facilitate their goals. To the extent of the authors' knowledge, there is no study in Turkey that focuses on this issue for NGOs. Thus, this study aims to explore message framing determinants on Facebook through a content analysis. Moreover, the types of message framing determinants which elicit more Facebook responses are identified. Results are also compared with the Facebook posts of Turkish NGOs and Greenpeace which is one of the most powerful NGOs on international base. Findings reveal that Turkish NGOs share posts on Facebook with a limited usage of public education and call to action content, lower usage of rich media solutions, and prevention focus. Besides, it is found that posts on special occasion days, "single" messages, having an "informational", "community building" content, "altruistic" focus receive more likes. It is also remarkable that volunteer testimonials trigger more response from the followers of these pages. Additionally the comparison between Turkish NGOs and Greenpeace International revealed some notable differences in terms of message determinants.
ÖZ Sanayi devrimi sonrası sınırsız büyüme üzerine kurgulanan üretim ve tüketim modelleri, işletme... more ÖZ Sanayi devrimi sonrası sınırsız büyüme üzerine kurgulanan üretim ve tüketim modelleri, işletmelerin doğaya, iklime ve sosyal sistemlere sınırsız zarar vermeleri ile sonuçlanmıştır. Sorumsuz kaynak kullanımının ve yarattığı olumsuz çevresel etkilerin işletmelerin ekonomik performanslarını olumsuz şekilde etkileyebileceği 20.YY'a kadar pek düşünülmemişti. Bu süre içerisinde işletmeler topluma ve çevreye karşı olan sorumluluklarını unutarak kontrolsüz bir büyüme sergilemişlerdir. Günümüzde sürdürülebilirlik, kaynakların gelecek nesillere aktarılabilmesi için giderek önemli konulardan birisi halini almış fakat halen anlaşılması zor bir kavram olarak yerini korumuştur. Bu çalışmada, sürdürülebilirliğin önemli konularının başında gelen çevresel sürdürülebilirlik çerçevesinde, işletme yöneticilerinin sürdürülebilirlik algısı ve işletmelerce gerçekleştirilen sürdürülebilirlik uygulamalarının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, iletişim sektöründe faaliyette bulunan ve önemli bir konumda olan " Turkcell " şirketinde görev yapan, stratejileri belirleyen ve uygulamasını takip eden üst düzey yöneticilerle bir vaka çalışması gerçekleştirilmiştir. ABSTRACT The production and consumption models built upon unlimited growth after industrial revolution have ended up with unlimited endamaging of the businesses to nature, climate and social systems. It had not been considered until the 20th century that irresponsible usage of resources and the negative environmental effects of it could cause a negative effect on the economical performances of the businesses. During that time, businesses achieved unregulated growth ignoring their responsibilities towards the society and environment. Today, sustainability has been one of the significant issues in terms of transferring the resources to next generations. However, it has still been a complicated issue. In this study, it is aimed to determine the business managers' perceptions of sustainability and to asses the applications of the businesses within the scope of environmental sustainability which is one of the major issues of sustainability. In line with this purpose, a case study was performed with the senior managers who determine the strategies and control the application of sustainability at " Turkcell " company which operating in communication industry
The main aim of this research is to understand how business schools have transformed (or have not... more The main aim of this research is to understand how business schools have transformed (or have not transformed) themselves to adopt a sustainability and social responsibility paradigm.
ÖZET Rekabetçilik kavramına yeni bir bakış açısı getiren kümelenme yaklaşımı pek çok ülkenin bölg... more ÖZET Rekabetçilik kavramına yeni bir bakış açısı getiren kümelenme yaklaşımı pek çok ülkenin bölgesel kalkınma politikaları kapsamında uyguladığı en önemli araçlardan birisidir. 2010 yılında Mersin'de kurulan Yaş Meyve Sebze Kümesi'nin gelişimini sağlıklı şekilde devam ettirerek, başarılı bir küme örneği olabilmesi için yapılması gerekenleri ortaya çıkartmak için tasarlanan bu çalışmada, Mersin Yaş Meyve Sebze Kümesi Vaka Analizi metoduyla incelenmiştir. Kümenin rekabetçilik düzeyi Porter'ın Elmas Modeli çerçevesinde araştırılmıştır. Araştırma sonunda; Mersin Yaş Meyve Sebze Kümesinin, organik bir küme olarak yaşam evresinin gelişme döneminde olduğu tespit edilmiştir. Bu kümenin büyüyebilmesi kümenin iç bölgesinde olan Hatay, Adana ve Antalya'nın, gerek ihracat rakamları gerekse firma sayısı bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğu tespit edilmiştir. Küme kuruluşundan itibaren, Türkiye geneli sektör ihracatının üzerinde büyüyerek başarılı bir performans sergilemiş ve kümelenme yaklaşımına uyumlu faaliyetler ile gelişmesini sürdürmüştür. Çalışmada, mevcut durumdaki girdi koşullarının, ilgili ve destekleyici kuruluşlarının ve devlet faktörlerinin kümenin uluslararası rekabet gücü açısından dezavantajlı bir konumda olduğu belirlenmiştir. Çalışma, öncelikle Mersin Yaş Meyve Sebze Kümesi için ve Türkiye'de oluşan diğer kümeler için rehber niteliğinde yönetsel bir dökümandır. ABSTRACT Clustering approach, bringing a new perspective to competition concept, is one of the most important means within the regional development policies of most countries. This
Creative and efficient usage of social media communications by non-governmental organisations (NG... more Creative and efficient usage of social media communications by non-governmental organisations (NGOs) is now one of the ways that they can foster their public relations activities, interact with others, educate the public about their existential objectives, and facilitate multi-directional information exchange. Therefore, it is vital for them to structure the determinants of message framing accurately to facilitate their goals. To the extent of the authors' knowledge, there is no study in Turkey that focuses on this issue for NGOs. Thus, this study aims to explore message framing determinants on Fa-cebook through a content analysis. Moreover, the types of message framing determinants which elicit more Fa-cebook responses are identified. Results are also compared with the Facebook posts of Turkish NGOs and Greenpeace, which is one of the most powerful NGOs on an international basis. Findings reveal that Turkish NGOs share posts on Facebook with a limited usage of public education and call to action content, lower usage of rich media solutions, and prevention focus. Besides, it is found that posts on special occasion days, " single " messages, having an " informational " , " community building " content, and " altruistic " focus receive more likes. It is also remarkable that volunteer testimonials trigger more response from the followers of these pages. Additionally, the comparison between Turkish NGOs and Greenpeace International revealed some notable differences in terms of message determinants.
Özet Günümüzde insanlar refah düzeyini yükseltmek, daha fazla gelişebilmek uğruna doğal kaynaklar... more Özet Günümüzde insanlar refah düzeyini yükseltmek, daha fazla gelişebilmek uğruna doğal kaynakları kayıtsızca kullanarak, üretim ve tüketim düzeyini ekolojik den-genin bozulması pahasına arttırmaktadır. Bu nedenle, çevreyi düşünerek tüketim yapan çocuklar yetiştirmek eskisinden daha fazla önem kazanmıştır. Bu araştırma, annelerin çocuk yetiştirme tutumları ile çocukların çev-re bilincine sahip bir tüketici olarak sosyalleşmesi ara-sındaki ilişkiyi ortaya çıkartmak üzere tasarlanmıştır. Araştırmanın amacı, farklı çocuk yetiştirme tutumla-rına sahip annelerin, çocuklarının tüketim davranışını nasıl şekillendirdiğini ortaya çıkartmaktır. Araştırma, Adana ilinde ikamet eden, çocuğu 4-6 yaşında olan ve okul öncesi kurumlara devam eden anneler ve bu annelerin çocukları üzerinde yapılmıştır. Araştırma sonucunda, ağaç dikimi ve çiçek ekimi, çevreye zararlı ürün kullanmama, kağıtları ayırma, bilinçli tüketim, alınacak ürünlerde dikkat edilen özellikler, tüketici ola-rak hakkını bilme, ürün alırken çocuğun fikrini sorma gibi konularda annelerin çocuk yetiştirme tutumları arasında farklar olduğu ortaya çıkmıştır. Abstract People also increase the production and consumption level to raise their welfare and further development at the risk of deterioration of the ecological balance by using the natural resources inattentively. That's why; to bring up children who are aware of the environment when consuming is more important than before. This study has been designed to reveal the relations between the maternal child-rearing attitudes and the socialization of the children as consumers. The purpose of the practice is to find out how the mothers with different child-rearing attitudes influence the consumption behaviors of children. The study is applied to the mothers whose 4-6 year-old children that go to preschool in Adana.At the end of the study, differences were found among the child-rearing attitudes of the mothers in tree and flower planting, not using environmentally hazardous products, paper separation, conscious consumption , the specifications to be considered for the products to be purchased, being aware of her/his rights as a consumer, asking for the opinion of the child when purchasing a product.
Özet Günümüzde insanlar refah düzeyini yükseltmek, daha fazla gelişebilmek uğruna doğal kaynaklar... more Özet Günümüzde insanlar refah düzeyini yükseltmek, daha fazla gelişebilmek uğruna doğal kaynakları kayıtsızca kullanarak, üretim ve tüketim düzeyini ekolojik den-genin bozulması pahasına arttırmaktadır. Bu nedenle, çevreyi düşünerek tüketim yapan çocuklar yetiştirmek eskisinden daha fazla önem kazanmıştır. Bu araştırma, annelerin çocuk yetiştirme tutumları ile çocukların çev-re bilincine sahip bir tüketici olarak sosyalleşmesi ara-sındaki ilişkiyi ortaya çıkartmak üzere tasarlanmıştır. Araştırmanın amacı, farklı çocuk yetiştirme tutumla-rına sahip annelerin, çocuklarının tüketim davranışını nasıl şekillendirdiğini ortaya çıkartmaktır. Araştırma, Adana ilinde ikamet eden, çocuğu 4-6 yaşında olan ve okul öncesi kurumlara devam eden anneler ve bu annelerin çocukları üzerinde yapılmıştır. Araştırma sonucunda, ağaç dikimi ve çiçek ekimi, çevreye zararlı ürün kullanmama, kağıtları ayırma, bilinçli tüketim, alınacak ürünlerde dikkat edilen özellikler, tüketici ola-rak hakkını bilme, ürün alırken çocuğun fikrini sorma gibi konularda annelerin çocuk yetiştirme tutumları arasında farklar olduğu ortaya çıkmıştır. Abstract People also increase the production and consumption level to raise their welfare and further development at the risk of deterioration of the ecological balance by using the natural resources inattentively. That's why; to bring up children who are aware of the environment when consuming is more important than before. This study has been designed to reveal the relations between the maternal child-rearing attitudes and the socialization of the children as consumers. The purpose of the practice is to find out how the mothers with different child-rearing attitudes influence the consumption behaviors of children. The study is applied to the mothers whose 4-6 year-old children that go to preschool in Adana.At the end of the study, differences were found among the child-rearing attitudes of the mothers in tree and flower planting, not using environmentally hazardous products, paper separation, conscious consumption , the specifications to be considered for the products to be purchased, being aware of her/his rights as a consumer, asking for the opinion of the child when purchasing a product.
Özet Kurumlar, kriz durumlarında itibarlarını yönetmek için etkin kriz iletişim stratejileri uygu... more Özet Kurumlar, kriz durumlarında itibarlarını yönetmek için etkin kriz iletişim stratejileri uygulamalıdır. Böylece paydaşlar sürekli bilgilendirilerek, kriz sebebiyle oluşabilecek olumsuz algılar azaltılabilir ve ortadan kaldırılabilir. Dolayısıyla kriz iletişimi faaliyetlerine yönelik yapılan çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Araştırmanın temel amacı, üniversitelerde sıklıkla meydana gelen kriz türlerini belirlemek ve yükseköğretim kurumlarında yürütülen kriz iletişimi çabalarını değerlendirmektir. Bu çalışmada; krizler ve kriz iletişim ça-baları, medyadaki yansımaları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Krizlerin ve krize yönelik sunulan cevapların sınıflandırılmasında ve analizinde içerik analizi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda Türkiye'deki üniversi-telerde yaşanan krizlerin türleri; yerleşke güvenliği, eylemler, protestolar, gizli bilgi kaybı, maddi olanakların kaybı, yönetici ve önemli personel kaybı, personel arası problemler, kazaların artışı, iftira ve dedikodular, gereksiz açıklamalar, söylentiler, örgüt ve çalışanların itibarına zarar, terör, işyerinde şiddet, yolsuzluk, yangın ve salgın olarak belirlenmiştir. Üniversitelerin yerleşke güvenliği, personel arası problemler, kazaların artışı, yolsuzluk ve yangına yönelik hiçbir iletişimsel çaba sarf etmediği görülmektedir. Abstract Institutions should implement effective crisis communication strategies to manage their reputations in crisis situations. Thus, the negative perceptions that may occur because of crisis can be reduced and * Bu çalışma; Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından İİBF2010D1 proje numarası ile desteklenen, Dilek PENPECE'nin 2012'de yazdığı " Yükseköğretim Kurumlarında Kriz İletişimi " başlıklı doktora tezinden türetilmiştir.
ÖZET Doğayla ilgili olumsuz gelişmelerin günlük hayatta kendini hissettirmeye başlamasıyla birlik... more ÖZET Doğayla ilgili olumsuz gelişmelerin günlük hayatta kendini hissettirmeye başlamasıyla birlikte, çevrenin korunması konusunda toplumda bazı kaygılar baş göstermiş ve bazı hassasiyetler oluşmaya başlamıştır. Çevresel hassasiyetler, tüketici boyutunda da kendini göstererek, hacmi ciddi boyutlara ulaşan yeşil tüketicilerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Gün geçtikçe büyüyen bu tüketici segmentinin varlığı karşısında işletmeler, tüketicilerdeki artan yeşil bilince yönelik mal ve hizmetler içeren pazarlama stratejileri geliştirme gereksinimi duymuştur. Bu çalışmayla, tüketime konu olan malların ömrünün tüketicilerce nasıl algılandığı araştırılmakta ve durum sürdürülebilir tüketim açısından değerlendirilmektedir. ABSTRACT New concerns have arisen and sensitivity began to emerge about protection of environment with the beginning of felt in daily life of nature related adverse events. The expansion of environmental sensitivities has resulted with a new type and remarkably huge volume of new consumer called as green consumers. With emerge of these new consumers segment, businesses had been forced to develop new marketing strategies that care the green consciousness. This study investigates the perception of consumers about life span of consumer goods in terms of sustainability of consumption.
Özet: Çocuklar alışveriş sırasında kullanacakları bilgi ve davranışları tüketici olarak sosyalleş... more Özet: Çocuklar alışveriş sırasında kullanacakları bilgi ve davranışları tüketici olarak sosyalleşme süreci içerisinde öğrenmektedirler. Bu süreç bireysel faktörler, sosyalleşme aracıları, öğrenme modelleri ve bunlar sonucunda çocukta oluşan davranışlardan meydana gelmektedir. Bu çalışmada çocuğun tüketici olarak sosyalleşme süreci, kavramsal bir çerçevede ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çocuk, Tüketim, Tüketicinin Sosyalleşmesi Socialization Process of Children As Consumers Abstract: Children have learned knowledge and behaviour that will use at the time of shopping in socıalızatıon process as consumers. This process consists of individual factors, socialization agents learning systems and behaviour that consist in children as result of these. In this study, children's socialization process as consumers has been dealt.
Bu çalışmada, sürdürülebilir tüketim, çerçevesinden, topluluklarda çevreci davranışın nasıl geliş... more Bu çalışmada, sürdürülebilir tüketim, çerçevesinden, topluluklarda çevreci davranışın nasıl geliştirilebileceği konusu araştırılmıştır. Topluluk Tabanlı Sosyal Pazarlama yaklaşımından (TTSP) yararlanılan bu çalışmanın saha çalışması, üniversite personeli (akademik ve idari) ile gerçekleştirilmiştir. Topluluklarda çevreci davranış geliştirilmesinde, topluluk tabanlı sosyal pazarlamanın etkinliğini ölçmek üzere, fakülte binalarında deneysel bir uygulama yapılmıştır. Çalışma sürecinde, toplulukta çevreci davranışın (atık kâğıtların geri dönüşümü) geliştirilebilmesi için somut engeller ve soyut engeller belirlenmiş ve bunlar planlı olarak ortadan kaldırılmıştır. Araştırmada kontrollü ortamda deneysel serim uygulanmıştır. Deney uygulaması öncesinde ve sonrasında çöpe atılan ve ayrıca temiz olarak biriktirilen atık kâğıtlar tartılmıştır. Müdahale öncesi ve sonrası elde edilen ölçümler karşılaştırılarak sonuçlara ulaşılmıştır. Sonuçlar atık kâğıt geridönüşümü davranışı değişiminde tam bir başarı olarak değerlendirilebilir.
Gün geçtikçe sürdürülebilirlik önemini artırmaktadır. Enerji kaynakların azalması, küresel ısınma... more Gün geçtikçe sürdürülebilirlik önemini artırmaktadır. Enerji kaynakların azalması, küresel ısınma, iş kazaları, çevre kirliliği, kötü sosyal etkiler ve benzer birçok sebep organizasyonların sürdürülebilir önlemler almasını gerektirmektedir. Bu araştırmada limanların sürdürülebilirliği konusu incelenmiştir ve sürdürülebilir yönetim stratejilerinden bahsedilmiştir. Yat limanlarının sürdürülebilirliği de konu edilmiş ve son olarak Antalya'da iki yat limanında sürdürülebilirlik hakkında vaka incelemesi yapılmıştır. Sonuç olarak, liman ve marinalarımızda henüz sürdürülebilir işletmecilik bakış açısının ana akım yönetim yaklaşımı olarak benimsenmediği rahatlıkla söylenebilir. Bu alanda bilim adamlarının ve uygulamacıların birlikte çalışarak, daha önce tartışmaya açılmamış çevresel etki alanlarının ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi için yatırım ve politikaların düzenlenmesi gerekmektedir.
Kurumlar, kriz durumlarında itibarlarını yönetmek için etkin kriz iletişim stratejileri uygulamal... more Kurumlar, kriz durumlarında itibarlarını yönetmek için etkin kriz iletişim stratejileri uygulamalıdır. Böylece paydaşlar sürekli bilgilendirilerek, kriz sebebiyle oluşabilecek olumsuz algılar azaltılabilir ve ortadan kaldırılabilir. Dolayısıyla kriz iletişimi faaliyetlerine yönelik yapılan çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Araştırmanın temel amacı, üniversitelerde sıklıkla meydana gelen kriz türlerini belirlemek ve yükseköğretim kurumlarında yürütülen kriz iletişimi çabalarını değerlendirmektir. Bu çalışmada; krizler ve kriz iletişim çabaları, medyadaki yansımaları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Krizlerin ve krize yönelik sunulan cevapların sınıflandırılmasında ve analizinde içerik analizi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda Türkiye'deki üniversitelerde yaşanan krizlerin türleri; yerleşke güvenliği, eylemler, protestolar, gizli bilgi kaybı, maddi olanakların kaybı, yönetici ve önemli personel kaybı, personel arası problemler, kazaların artışı, iftira ve dedikodular, gereksiz açıklamalar, söylentiler, örgüt ve çalışanların itibarına zarar, terör, işyerinde şiddet, yolsuzluk, yangın ve salgın olarak belirlenmiştir. Üniversitelerin yerleşke güvenliği, personel arası problemler, kazaların artışı, yolsuzluk ve yangına yönelik hiçbir iletişimsel çaba sarf etmediği görülmektedir.
The paper describes the development and testing of a questionnaire instrument designed to assess ... more The paper describes the development and testing of a questionnaire instrument designed to assess the attitudes of individuals towards time. Five constructs are identified from the literature: past, present and future orientations, time pressure (or time as duration) and planning (time as succession). Scale items were developed and tested in four countries: the UK, Saudi Arabia, Thailand and Chile. In the last three mentioned countries, the questionnaire was translated into the home language from English using the back translation method. In total, 2,155 respondents completed the instrument. The scale is tested for reliability using Cronbach Alpha both as a whole and in its five constituent parts for each country. Convergent validity was tested using Structural Equation Modelling. Past and future orientations, and time pressure emerge as relatively well-defined constructs, reflecting their emphasis in the literature on time attitudes generally. The results are discussed in the context of cross-cultural research and in the context of a growing debate about the use of Cronbach Alpha as an absolute indicator for scale development.
The avoidance of TV advertising categories often include either mechanical (e.g., switching chann... more The avoidance of TV advertising categories often include either mechanical (e.g., switching channels) or behavioral (e.g., talking to someone). Previous research seeking to explain avoidance with demographic and attitudinal factors shows conflicting results. Our aims are: to identify from these factors any that might consistently predict avoidance (by conducting surveys in three quite different cultures, the UK, Chile and Turkey), and: to compare the influence of demographic factors on avoidance with those of attitude to advertising. Males use more mechanical avoidance methods, whereas females use more behavioral avoidance methods. More educated people generally report higher behavioral avoidance. Family size and age help to explain avoidance in some countries but not in others. A negative overall attitude towards advertising is important generally in explaining mechanical avoidance. Behavioral avoidance is more important and is best explained by a combination of demographic and attitudinal factors. Country of residence is significant in predicting behavioral avoidance.
The main aim of this research is to understand how business schools have transformed (or have not... more The main aim of this research is to understand how business schools have transformed (or have not transformed) themselves to adopt a sustainability and social responsibility paradigm.
Uploads
Papers by CANAN MADRAN