
Hakan Sarıçam
Prof.Dr.
Address: Sivas, Turkey
Address: Sivas, Turkey
less
Related Authors
Steven Pinker
Harvard University
Nicola Jane Holt
University of the West of England
Eric S . Kim (UBC)
University of British Columbia
David Seamon
Kansas State University
John Johnson
Pennsylvania State University
sapora sipon
Universiti Sains Islam Malaysia (USIM)
Abdullah Dagci
Karamanoglu Mehmetbey University
Thomas L Webb
The University of Sheffield
Carlo Semenza
Università degli Studi di Padova
Irina Malkina-Pykh
Saint-Petersburg State University
Uploads
Papers by Hakan Sarıçam
- Emotional intelligence and social media addiction scores vary according to sex.
- There are differences in emotional intelligence and social media addiction scores according to age.
- Social media addiction increases as emotional intelligence score decreases.
- The students' grit and motivational commitment scores for the 2017-2018 academic year are statistically significantly lower than the students' motivation and stability scores for the 2014-2015 academic year.
- There is no statistically significant difference in grit and motivational stability scores of female and male teacher candidates in both academic years.
- In both academic years, the grit and motivational stability scores of elementary school teacher candidates are higher than other candidates.
ÖZET
Bu araştırmanın amacı Droutmana, Golubb, Oganesyana ve Read (2018) tarafından geliştirilen Ergen ve Yetişkin Bilinçli Farkındalık Ölçeğini (EYBFÖ) Türkçeye uyarlamak ve ölçeğin psikometrik özelliklerini incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 317 üniversite öğrencisi ve 200 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Ölçeğin psikometrik özellikleri, dilsel eşdeğerlik, açıklayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizi, uyum geçerliği, iç tutarlık ve test-tekrar test yöntemleriyle incelenmiştir. Uyum geçerliği için Doğayla İlişkili Olma Ölçeği (DIOÖ-6) ve Düşünsel İyi Olma Ölçeği (DIOÖ) kullanılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği için uygulanan açıklayıcı faktör analizi sonucu maddeler orijinal formla uygun olarak dört boyutta toplanmıştır. Daha sonra yapılan doğrulayıcı faktör analizi sonucu 19 maddenin dört boyuttaki uyum indeksi değerleri (χ 2 /sd=2.39, RMSEA= .066, AGFI=.93, CFI=.96, GFI=.96, IFI=.96, NFI=.94, RFI=.92 ve SRMR=.047) olarak bulunmuştur. Ölçeğin faktör yükleri .50 ile .69 arasında sıralanmaktadır. Uyum geçerliği çalışmasında dikkat ve farkındalık ile doğayla ilişkililik ve düşünsel iyi olma arasında pozitif ilişkiler görülmüştür. Cronbach alfa iç tutarlılık güvenirlik katsayısı ölçeğin bütünü için α=.84; test-tekrar test korelasyon katsayısı ölçeğin bütünü için r=.64 olarak bulunmuştur. Ayrıca düzeltilmiş madde-toplam korelasyonlarının .33 ile .80 arasında sıralandığı görülmüştür. Bu sonuçlara göre ölçeğin pozitif psikoloji, sağlık ve eğitim alanında kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Farkındalık, dikkat, tepkisellik, yargılayıcı olmama, kendini kabul.
Araştırma nicel bir çalışma olup, ilişkisel tarama tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını Ağrı
ilinde pedagojik formasyon sertifika programı eğitimine devam eden 274 yetişkin birey oluşturmaktadır.
Katılımcıların 73 tanesi ücretli öğretmenlik yapmaktadır. Katılımcıların 141’i erkek, 133’ü kadın olup,
yaş ortalamaları 23.20’dir. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Ahlâkî Üstbiliş Ölçeği (Çelik
ve Sarıçam, 2018), Makyavelist Kişilik Ölçeği (Akın ve diğ., 2014), Maneviyat Ölçeği (Demirci, 2017)
kullanılmıştır. Normal dağılım gösteren verilerin çözümlemesi, bağımsız örneklemler t testi, Pearson
momentler çarpımı korelasyon analizi, çoklu regresyon analizi kullanılarak yapılmıştır. Verilerin
analizleri için SPSS 20 paket programı kullanılmıştır. Önem düzeyi olarak p<.01 ölçüt alınmıştır.
Karşılaştırma bulgularına göre erkeklerin ahlâkî üst biliş puanları ( =90.15) kadınların ahlâkî üstbiliş
puanlarından ( =89.27) yüksektir fakat bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (t=.55, p>.05).
Erkeklerin makyavelist kişilik puanları ( =60.58) kadınların makyavelist kişilik puanlarından ( =54.67)
yüksektir ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır (t=2.83, p<.05). Erkeklerin maneviyat puanları (
=24.38) kadınların maneviyat puanlarından ( =26.15) düşüktür ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır
(t=-3.04, p<.01). Korelasyon bulgularına göre ahlâkî üstbiliş ile makyavelist kişilik arasında negatif (r=-
.17), ahlâkî üstbiliş ile maneviyat arasında pozitif (r=.43), makyavelist kişilik ile maneviyat arasında
negatif (r=-.23) ilişki vardır (p<.01). Regresyon bulgularına göre ahlâkî üstbiliş, makyavelist kişilik
puanları ve cinsiyet, maneviyat puanlarına ait toplam varyansın %24’ünü açıklamaktadır. Sonuç olarak
ahlâkî üstbiliş, makyavelist kişilik ve cinsiyet, maneviyat için önemli göstergelerdir. Ayrıca ahlâkî üst
biliş puanları yüksek olan bireylerin makyavelist kişilik puanları daha düşük, maneviyat puanları daha
yüksektir. Makyavelist kişilik puanları yüksek olan bireylerin maneviyat puanları daha düşüktür.
Çalışma incelenen değişkenler bağlamında Türkiye’de ilk olup, ilgili alanyazına önemli katkı
sağlayacağı beklenmektedir.
arasındaki olası ilişkileri incelemektir. Araştırma nicel bir çalışma olup, ilişkisel tarama tekniği
kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını Ağrı ilinde eğitim fakültesine kayıtlı kolay ulaşılabilir
örnekleme ile seçilmiş 250 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Katılımcıların 118’i erkek, 132’si kadındır.
Öğretmen Adaylarının yaş aralığı 19 ila 36 arasında olup, yaş ortalamaları 21.74’tür (Sd=2.36). Veri
toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Güçlü Yönler Öz yeterlik Ölçeği (Çelik ve Sarıçam, 2018),
Psikolojik Sağlamlık Değerlendirme Ölçeği (Sarıçam ve diğ., 2012), Azim Ölçeği-Kısa Formu
(Sarıçam, Çelik ve Oğuz, 2016) kullanılmıştır. Normal dağılım gösteren veriler, bağımsız örneklemler t
testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Pearson momentler çarpımı korelasyon analizi, çoklu
regresyon analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Verilerin analizleri için SPSS 20 paket programı
kullanılmıştır. Önem düzeyi olarak p<.01 ölçüt alınmıştır. Karşılaştırma bulgularına göre erkeklerin
güçlü yönler öz yeterlik puanları ( =84.25) kadınların güçlü yönler öz yeterlik puanlarından ( =78.43)
yüksektir ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır (t=2.36, p<.05). Erkeklerin psikolojik sağlamlık
puanları ( =47.55) kadınların psikolojik sağlamlık puanlarından ( =46.38) yüksektir, fakat bu fark
istatistiksel olarak anlamlı değildir (t=.83, p>.05). Erkeklerin azim puanları ( =27.47) kadınların azim
puanlarından ( =26.47) yüksektir, fakat bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (t=1.79, p>.05).
ANOVA bulgularına göre güçlü yönler öz yeterlik ve psikolojik sağlamlık puan ortalamaları sınıf
düzeyine göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklılaşırken, azim puan ortalamaları sınıf
düzeyine göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklılaşmamaktadır. Korelasyon bulgularına göre
güçlü yönler öz yeterlik ile psikolojik sağlamlık arasında pozitif (r=.52), güçlü yönler öz yeterlik ile azim
arasında pozitif (r=.53), psikolojik sağlamlık ile azim arasında pozitif (r=.46) ilişki vardır (p<.01).
Regresyon bulgularına göre güçlü yönler öz yeterlik ve psikolojik sağlamlık, azim düzeyine ait toplam
varyansın %33’ünü açıklamaktadır. Sonuç olarak güçlü yönler öz yeterlik ile psikolojik sağlamlık, azim
için önemli yordayıcılardır. Ayrıca bireylerin güçlü yönlerine yönelik öz yeterlik inancı arttıkça psikolojik
sağlamlıkları ve azim düzeyleri de artmaktadır. Benzer şekilde kendini psikolojik anlamda sağlam
hissedenlerin azim düzeyleri de yüksektir. Çalışma bulguları ilgili literatür bağlamında tartışılmıştır.
Okul öncesi eğitiminin öneminin arttığı günümüzde okul öncesi öğretmenler bu eğitim sürecinde önemli bir yere gelmekte ve geçen zamanla birlikte okul öncesi öğretmenlerinden beklentiler giderek artmaktadır. Bu beklentilerin gerçekleşmesinde okul öncesi öğretmenlerin öncelikle kendini tanıması, kendine ve kurmuş olduğu ilişkilere yön verebilmesi, kendini motive edebilmesi ve duygularını anlayabilmesi ile gerçekleşmektedir (Teltik, 2009). Bu da okul öncesi öğretmenlerinin eğitim ortamında daha başarılı olmasını sağlayacak, başarılarını etkileyecek temel unsurlardan biri olan ve öğretmenlerin bu konuda kendini geliştirmesi gereken duygusal zekâ kavramını ortaya çıkarmaktadır (Güllüce & İşcan, 2010). Duygusal zekâ kavramı kuramcılar tarafından çok farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Duygusal zekâ kavramını Bar-on (2006), bireyin çevresinde oluşan baskılara ve isteklere çözüm yolları bulabilmek için başarılı olma eğiliminde; sosyal, duygusal ve kişisel kabiliyetlerinin bütünü olarak ortaya koymak şeklinde tanımlamıştır. Titrek (2011) ise duygusal zekâyı: “insanların duygularını bilme ve yönetme, insanları güdüleme, empatik düşünme ve duygusal ilişkileri yönetme” olarak adlandırılan duygusal yeterlik ve beceriler olarak tanımlamıştır.
Duygusal zekâsı gelişmiş bir öğretmen “ yapabilme inancına” sahip olmaktadır. Bu inanca sahip öğretmenler, duygusal zekaları ile kaygılarını, endişelerini, streslerini en az seviyeye indirip kaliteli bir yaşam sürdürebilmektedir (Baltaş, 2006:50). Duygusal zekâ düzeyi düşük olan öğretmen ise, sosyal ilişkilerde daha başarısız olmakta ve daha fazla saldırgan davranışlar sergileyerek olumsuz ilişkiler geliştirmektedir (Otacıoğlu, 2009). Bu olumsuzluklar karşısında ise öğretmenlerin olayları algılama şekilleri, tutumları ve uygun olmayan şartlarla mücadelede tercih etmiş oldukları yollar farklılık göstermektedir. Karşılaşılan bu zorluklara uyum sağlayabilmeyi, duygusal zekâ ile geliştirdiğimiz performansı en iyi şekilde kullanabilmeyi, farklı alanlarda başarı elde edebilmeyi ve öğretmenin kendi motivasyonunun düşmesini engelleyebilmesini sağlamak içinse öğretmenin psikolojik olarak sağlam olması gerekmektedir (Gürgan, 2006).
Psikolojik sağlamlık; öğretmenlerin yoğun tempoda oluşan stres durumlarına, olumsuz koşullara uyum sağlama, olumsuzluklara karşı direnç gösterme, beklenenden daha iyi performans gösterme ve öğretmenlerin ayakta kalmalarını sağlayan faktör ya da kişisel bir yeteneğe sahip oldukları inanç olarak tanımlanmaktadır (Terzi, 2008). Diğer bir tanımlamaya göre psikolojik sağlamlık; tüm denemelere ve uyum sorunlarına rağmen karşılaştıkları durumlarla başa çıkabilme, psikolojik olarak olumlu tutum geliştirme özellikle de öğretmenlerin günlük hayatlarını etkileyen önemli bir özellik olarak ele alınmaktadır (Gizir, 2007; Gizir & Aydın, 2006; Yalım, 2007). Öğretmenlerin günlük hayatlarını, iş ortamını ve program uyumunu etkileyen psikolojik sağlamlık ve duygusal zeka seviyesi olduğunda daha başarılı ve etkili öğretmenler ortaya çıkacaktır (Maddi ve diğ., 2006). Bu bağlamda araştırmanın amacı okul öncesi öğretmenlerinin duygusal zekâ düzeyleri ile psikolojik sağlamlıkları arasındaki ilişki incelenmektedir.
Araştırma Yöntemi
Araştırma nicel bir çalışma olup; ilişkisel araştırma tekniklerinden tahmin modeli ile yürütülecektir. Tahmin modeli, bir değişkenin henüz görünmeyen değerleri, o değişkeni tanımlayan gözlenebilen değişkenler yardımıyla tahmin edilmeye (kestirilmeye, yordanmaya) çalışılır (Tekbıyık, 2014). Araştırmanın çalışma grubunu Kütahya ilinde görev yapmakta olan 112 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Katılımcılar seçkisiz olmayan örnekleme türlerinden uygun örnekleme (kolay ulaşılabilirlik) ile seçilmiştir. Uygun örnekleme, araştırma sonucunda genelleme yapılmak isteniyorsa bu çalışma için uygun bir evren seçilir ve aynı evrenden kolay ulaşılabilir bir örneklem alınacağı durumlarda kullanılır.
Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği (GGSDZÖ), Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (KPSÖ) kullanılmıştır. GGSDZÖ Tatar, Tok ve Saltukoğlu (2011) tarafından Türkçeye adapte edilmiş 41 madde, 3 alt boyut ve 5 likert tipi bir ölçme aracıdır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı bütünü için .82, İyimserlik /Ruh Halinin Düzenlenmesi alt boyutu için .75, Duyguların Kullanımı alt boyutu için .39 ve Duyguların Değerlendirilmesi alt boyutu için .76 olarak tespit edilmiştir. KPSÖ ise Doğan (2015) tarafından Türkçeye adapte edilen 6 maddelik tek boyutlu 5’li Likert tipinde bir değerlendirme aracıdır. KPSÖ’ye ilişkin iç tutarlık katsayısı .83 olarak bulunmuştur.
Verilerin analiz süreci devam ettiğinden verilerin normal dağılım sergileyip sergilememesine göre parametrik yada parametrik olmayan testler kullanılacaktır. Normal dağılım sergilemesi durumunda bağımsız örneklemler t testi, ANOVA, Pearson momentler çarpımı korelasyon analizi ve çoklu doğrusal regresyon analizi; normal dağılım sergilememesi durumunda ise Mann Whitney U, Kruskal Wallis H-Testi, Sperman ilişki katsayısı, parametrik olmayan regresyon analizi kullanılacaktır. Önem düzeyi olarak p<.01 alınacaktır.
Beklenen/Geçici Sonuçlar
Araştırmada beklenen sonuçlar olarak öncelikle okulöncesi öğretmenlerinde duygusal zekâ ile psikolojik sağlamlık arasında p<.01 önem düzeyinde ilişki çıkacaktır. Duygusal zekâ veya iyimserlik /ruh halinin düzenlenmesi, duyguların kullanımı ve duyguların değerlendirilmesi alt boyutları psikolojik sağlamlığı istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yordayacaktır. Okul öncesi öğretmenlerinin yaş ve kıdemi arttıkça duygusal zekâlarında istatistiksel olarak anlamlı bir değişme olmayacak, fakat psikolojik sağlamlık düzeyi değişecektir. Medeni durum psikolojik sağlamlık ve duygusal zekâ için önemli bir yordayıcı çıkacaktır. Yine benzer şekilde sahip olunan çocuk sayısı arttıkça psikolojik sağlamlık ve duygusal zekâ puanları farklılaşacaktır. Bağımsız anaokullarında çalışan okulöncesi öğretmenleri ile ilkokullardaki anasınıflarında çalışan öğretmenlerin psikolojik sağlamlık ve duygusal zekâ puanları istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde değişmeyecektir. Araştırmada çıkan bulgular ilgili alanyazın ışığında tartışılacaktır.