Papers by AHMET EMİN ŞAHİNER
Kültürel Diplomasi ve Türk Halk Bilimi, 2024
Kültür konusunda tarihten antropolojiye, uluslararası ilişkilerden halk bilimine kadar sosyal bil... more Kültür konusunda tarihten antropolojiye, uluslararası ilişkilerden halk bilimine kadar sosyal bilimlerin alt disiplinlerinde inceleme ve araştırmalar yapılmış, kuram ve yaklaşımlar geliştirilmiştir. Her siyasi kırılma dönemi veya devrimde olduğu gibi, 17.yüzyılda başlayan ve 18. yüzyılda etkisini * Bu makale Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Halkbilimi Anabilim Dalı'nda hazırlanan "Halkbilimi Bağlamında Türkiye'nin Kültür Politikaları ve Kültürel Diplomasi Uygulamaları" başlıklı doktora tezinden üretilmiştir.

Öz Oyun bir tür eğlencedir ve oyunun kültürden eski olduğuna dair düşünceler insan hayatının teme... more Öz Oyun bir tür eğlencedir ve oyunun kültürden eski olduğuna dair düşünceler insan hayatının temelinde oyunun varlığı göstermektedir. Buradan hareketle toplumların oluşmasında ve gelişmesinde, toplumsal kimliğin ortaya çıkmasında oyunun rolü büyüktür. Türk kültürünün genetik kodlarından birisi olarak oyun, aynı zamanda Türk insanının eğlence biçimlerinin içinde yer almaktadır. İnsanlık tarihinde teknolojiyle beraber değişen kültürel yaratım ve aktarım ortamlarında kültürün gelecek kuşaklara aktarılması ve kuşaklar arası iletişimin sağlanması için çaba sarfetmek gerekmektedir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı'nın (UNESCO) 2003 yılında taraf devletler tarafından kabul edilen Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi'nde geçen kültürün korunması hakkındaki maddeler esas alınarak ve Sözleşme ile birlikte 2006 yılında yürürlüğe giren Uygulama Yönergesi'nde geçen yerel ve ulusal kültürün küreselleşmeye karşı korunması; dernek, vakıf gibi sivil toplum kuruluşlarının desteği ile somut olmayan kültürün korunabileceği konusundaki yol haritası çok önemlidir. Bu makalede; oyun ve eğlence ilgili tanımlardan sonra bazı bilimsel çalışmalardaki geleneksel Türk çocuk oyunlarının sınıflandırılması verilmiştir. Geleneksel çocuk oyunlarının oynandığı çocuk şenlik ve festivallerinden bahsedildikten sonra bir örneklem olarak Muğla ili Yerkesik Mahallesi'nde düzenlenen Yerkesik Otantik Çocuk Oyunları Şenliği, kültürün korunması ve kuşakları arasındaki geleneğin aktarımı bağlamında ele alınmıştır. Bu şenlikte oynanan çocuk oyunlarının birden çok kuşak tarafından oynandığı tespit edilmiştir. Bu bağlamda çocuk oyunlarının kuşaklar arası geleneksel aktarımdaki işlevleri üzerinde durulmuştur.

Sözlü kültür, yeni bir teknoloji olan yazıyla gücünü yitirmeye başlamış ve yazılı-basılı kültür ü... more Sözlü kültür, yeni bir teknoloji olan yazıyla gücünü yitirmeye başlamış ve yazılı-basılı kültür ürünleri kalıcılığı sağlamıştır. Ardından insan sesin kaydedilmesi ile başlayan ve radyo, plak, televizyon gibi teknolojik tasarımların insan hayatına girmesiyle devam eden süreç, Walter Ong'un ifade biçimiyle ikincil sözlü kültürü-elektronik kültürüdoğurmuştur. Burada, sözlü kültürdeki icracı ile yazılı kültürdeki metin, yeni bir bağlama aktarılmaktadır. Buradaki söz veya metin, görsel iletişim araçlarıyla desteklenmektedir. Kimilerinde resim, fotoğraf, karikatür şeklinde; kimilerinde de görüntü (video) halinde, icracı/anlatıcıya eşlik etmektedir. Teknolojiye ulaşmanın son derece kolaylaştığı bu ortamda farklı icralar/performanslar gözlemlenmektedir. Aynı zamanda bu durum çabuk tüketilebilir ürünlerin oluşmasına da sebebiyet vermektedir. Günümüzde elektronik kültür; ağ sayfalarıyla, sosyal medya mecralarıyla, cep telefonu, tablet, bilgisayarlar üzerinden mobil (taşınabilir) cihazlarla yaşanmaktadır. Bunlar üzerinden yeniden üretim yapılarak kültürel etkileşim, aktarım ortamı sağlanmaktadır. Bütün diğer kültürel verimler gibi, mizahın da yaşamaya devam ettiği alanlardan birisi elektronik kültür ortamıdır. İnsanoğlu hayatı boyunca karşılaştığı olaylara farklı tepkiler vermektedir. Bu tepkilerin eylem haline gelmesi kimi zaman gülme şeklindedir. Kendini koruma içgüdüsünün gereği olarak gülme eylemi, kendini koruma mekanizmasının bir bileşenidir. İşte bu eylemin sanatlı, eleştirel, düşünmeye sevk eden biçimi, mizah sanatını oluşturmuştur. Mizah, toplumun kolektif hafızasından beslenmekte ve toplumun özgürlük alanı olarak kabul görmektedir. Bu alanda, toplumsal eleştiri yapılırken sonucunda gülme eylemi ortaya çıkmaktadır. Siyasi mizah da, güce ve iktidardakilere karşı kullanılan bir dışavurum aracıdır. Siyasetçileri ve onların siyasetini hedef almaktadır. Toplumsal algıyı değiştirmek veya düzenlemek için mizahın etkisi büyüktür. Sözlü kültürde anlatılarak aktarılan, yazılıbasılı kültürde yazıya geçen fıkralar, Türk mizahının ifade biçimlerindendir. Konu yelpazesi oldukça geniş olan fıkralarda, siyasi konular ve siyasetçiler üzerinden siyasi mizah yapılmaktadır. Çalışmanın giriş bölümünde mizah kavramının tanımı ve bu konudaki başlıca çalışmalardan bahsedilmiş, mizahi türlerin neler olduğu ve mizah alanları kısaca özetlenmiştir. Daha sonra, Türkiye'deki siyasi siyasi mizahın ifade biçimlerinden olan siyasi fıkralar, ağ sayfalarından derlenen örnekler üzerinden Mizah Kuramları, İşlevsel Kuram ve Performans Teori ışığında değerlendirilmiştir.

Silah Türk kültür tarihinin en eski dönemlerinden itibaren farklı boyutlarıyla hayatın bir parças... more Silah Türk kültür tarihinin en eski dönemlerinden itibaren farklı boyutlarıyla hayatın bir parçası olagelmiştir. Türklerin yaşam şartlarına bağlı olarak bir yandan hayatta kalmanın vesilesi olan silah, bir yandan da kültürel bir ögeye dönüşüp sembolik anlamlar kazanmıştır. Özellikle atlı-göçebe dönem geleneksel yaşam biçimi içerisinde silah, kahramanlığın, gücün ve iktidarın gerçekleşmesinin temel unsuru olmuştur. Bu bağlamda erkeklik vetoplumsal cinsiyet çalışmalarının popüler ifadesiylehegemonik erkeklik ile silahlar arasında yakın ilişkinin olduğu çeşitli çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlardan biridir. Erkeklik rolünün inşasında silahla sağlanan güç, farklı toplumlarda değişkenlik gösterebilir. Bu çalışmanın konusunu silahın Türk kültüründe erkeklik ve güçle olan ilişkisi teşkil etmektedir. Çalışmada toplumsal cinsiyetçi yaklaşımlardan hegemonik erkeklik bağlamında, silahın geçmişten bugüne işlevlerini karşılaştırmalı olarak değerlendirmek amaçlanmıştır. Öncelikle yazılı kaynaklarından hareketle eski Türk topluluklarında, Türk silah kültürü ve bu kültürü etkileyen unsurlar tespit edilmiştir. Geçmişteki silahın hayatta kalma mücadelesinde üstünlük ve güvenlik işlevlerinin, günümüzde ataerkil toplum düzeniyle yetişmiş insanların erkeklik inşa süreçlerine etkisi ve silahın suç olgusuyla olan ilişkisi istatistiksel veriler ışığında tartışılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuçlar itibariyle silahın geçmişte insanın tabiat unsurları ve diğer insanlarla olan mücadelesinde ayakta kalmasını sağlayan temel unsurlardan birisi olduğu görülmüştür. Bugüne gelindiğinde ise çeşitli boyutlarıyla silahın, ataerkil kültür kodlarına bağlı olarak sembolik anlamlar kazanıp güç ve iktidar göstergesi hüviyeti kazandığı tespiti elde edilen sonuçlar arasındadır.
Uploads
Papers by AHMET EMİN ŞAHİNER