Papers by Şerife O R A L Yeniay

Halk anlatıları üzerinde yapılan çalışmalarda ortak unsur ve motiflerin varlığı ortaya konmuştur.... more Halk anlatıları üzerinde yapılan çalışmalarda ortak unsur ve motiflerin varlığı ortaya konmuştur. Bu ortak unsurlar araştırmacılar tarafından farklı şekillerde yorumlanmış ve düzenlenmiştir. Bu çalışmada Campbell, Raglan, İbrayev ve Ülkü Kara Düzgün'ün ortaya koyduğu tipoloji çalışmaları değerlendirilmiş ve tipoloji çalışmalarında "çocuksuzluk" ve "kahramanın olağanüstü doğumu" içerisinde yer verilen kahramanın yaşlı anne ve babadan doğumunun müstakil bir şekilde değerlendirilip ortak bir motif olarak tipoloji çalışmaları içerisinde yer alabileceği Sibirya destanları ile örneklendirilerek önerilmiştir. Destanlarda kahramanların anne ve babasının yaşlılık dönemlerinin özellikle vurgu yaptığı konu aslında iktidarın zayıflamasıdır. Destan kahramanının, anne ve babanın yaşlılık dönemlerinde doğması zayıflayan iktidarın yenilenmesi, otoritenin yeniden kurulması anlamına gelmektedir. Yaşlı anne ve babadan doğan kahramanın iktidarı devralması aynı zamanda, bir dönemin sona erdiği ve yeni bir dönemin başladığı bir geçiş noktasını da işaret eder. İşaret edilen bu nokta kahramanın öyküsünün başlangıç noktası ve manevi referans çerçevesini de oluşturmaktadır. Bu sebeple, makalede önerilen yaşlı anne ve babadan doğum motifi dışında destan kahramanlarının yaşlı anne ve babadan doğumu, iktidarın zayıflaması ve yeniden doğuş arasındaki derin bağlantı incelenecektir.
Uluslararası Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, Nov 29, 2023

Sibirya destanları içerisinde kadınlar, toplumsal, sosyal ve kültürel yapının önemli bir parçası ... more Sibirya destanları içerisinde kadınlar, toplumsal, sosyal ve kültürel yapının önemli bir parçası olarak farklı özelliklerde ve görünümlerde karşımıza çıkar. Bu destanlarda, genellikle tabiat ile iç içe geçmiş bir yaşam tarzı benimsendiği görülür. Bu bakımdan destan kadınlarının rolleri ve görünümleri insanların günlük hayatını anlamak, toplumun değerlerini ve kültürüne dair bilgi edinmek için ipuçları barındırır. Sibirya destanları bu çerçevede belirlenip kadın figürler tespit edilerek bu figürlerin destan içerisindeki rolleri değerlendirilmiş ve hikâyeye olumlu-olumsuz etkileri ortaya konmuştur. Sibirya destanlarında kadınlar genellikle doğurganlık, şifacılık, kültürün ve neslin devamlılığını sağlayıcı, toprağın ve doğanın bereketini sağlayıcı, yaşam döngüsünü düzenleyici kutsal varlıklar olarak görülür ve bu sebeple kadınlara değer verilir. Bu figürler, hem toplulukların tabiat ile olan ilişkisini düzenler hem de tabiatın döngüsel yapısının devamının sağlanmasını sembolize eder. Destanlarda kadınların, hem sosyal ve toplumsal yaşamın hem de manevi dünyanın bir figürü olarak doğurganlık ve şifacılık, savaşçılık ve bilgelik özellikleriyle geniş bir yelpazede rol üstlendiği görülür. Bu destanlar değerlendirilerek kadınların toplumsal yapının ayrılmaz bir parçası olduğu ve sahip oldukları özellikler ve rolleri ile topluma nasıl katkıda bulundukları tespit edilebilir. Bu çalışmada, Sibirya destanlarında kadın figürlerinin toplumsal, sosyal ve kültürel yapının önemli bir parçası olarak nasıl yer aldığını incelemek amacıyla, destan metinleri incelenerek kadın kahramanlar tespit edilerek kadın figürlerin rolleri, işlevleri, toplumsal rolleri ve görünümleri değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın amacı, Sibirya destanlarında kadın figürlerinin toplumsal, sosyal ve kültürel yapının ayrılmaz bir parçası olarak nasıl yer aldığını ve bu figürlerin destanlardaki rollerini ortaya koymaktır. Bu yöntem ve amaç doğrultusunda, Sibirya destanlarındaki kadın figürlerinin toplumsal yapının ayrılmaz bir parçası olduğu ve sahip oldukları özellikler ile topluma nasıl katkıda bulundukları destan metinlerinden hareketle detaylı bir şekilde incelenmiştir.

Öz Cenaze törenleri, ölü bedenden hareketle ölüm olgusuyla iç içe geçmiş ritüellerdir. Ölüm korku... more Öz Cenaze törenleri, ölü bedenden hareketle ölüm olgusuyla iç içe geçmiş ritüellerdir. Ölüm korkusunun baskın olduğu bu ritüellerde ölünün bedeninden dolayı çevreye, kişilere ve nesnelere ölüm ruhunun bulaşması büyüsel kaçınma ve korumalarla engellenmeye çalışılır. İnsanoğlunun evren tasavvuru ve ruh algısı mitik dönemde gelişmiştir. İlkeller doğum ve ölüm arasındaki sorunsalı mitlerine sıkça aktarmıştır. Bu açıdan insan türünün ilkel dönemlerinden beri var olan ölüm algısı ve algının cenaze törenlerini ne şekilde ve hangi düşüncelerle etkilediği araştırılmaya değer konulardandır. Türklerin mitik döneminde oluşan evren tasavvuruna bağlı ruh algısının etkisi ile cenaze törenlerinde ölüme sebep olan kötü ruhlardan büyüsel korunma yolları ele alınmıştır. Çalışmanın giriş bölümünde ölüm olgusu ve insanın zihninde yarattığı ruh algısı açıklanarak Türk kültüründe ölüm sonrası ruhun varlığını anlamlandıran mitik evren tasavvuru hakkında bilgiler verilmiştir. Ana konu olan Türklerin cenaze törenlerinde ruh algısına bağlı ölüm korkusu ölüm anında bedenden çıkan ve ölüme sebep olduğuna inanılan ruhlara karşı sergilenen tabu ve kaçınmalar Türk kültür coğrafyasındaki işlevlerine göre açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışma içerisinde amaca yönelik olarak ölüm ve ölüm ruhunun etkilerinin tabu ve kaçınmaları nasıl şekillendirdiği çeşitli açıklamalarla anlatılmıştır. Ölü beden üzerinden ruh ve ölüme sebep olduğuna inanılan ruhlara karşı sergilenen tabu ve kaçınmalar aynı mitolojik kökten gelen Türk topluluklarında benzerlik göstermektedir. Bu çalışmada daha önce cenaze törenlerinde derlemelere dayalı olarak konu ile ilgili tespitler ele alınarak işlevsel halk bilimi kuramına göre tahlil edilmiştir.
sibirya by Şerife O R A L Yeniay
Uploads
Papers by Şerife O R A L Yeniay
sibirya by Şerife O R A L Yeniay