1 SAVAŞ YILLARINDA URLA by Abdullah Doğtekin
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA CASUSLUK FAALİYETLERİNİ ÖNLEMEK İÇİN OSMANLI DEVLETİ TARAFINDAN ALINAN TEDBİRLER, 2024
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA İTİLAF DEVLETLERİ TARAFINDAN İZMİR’E YAPILAN SALDIRILAR, 2023
Birinci Dünya Savaşı Yıllarında İtilaf Devletleri Tarafından İzmir Sancağının Kazalarına Yapılan Deniz ve Hava Bombardımanları, 2023

Bu çalışmada, I. Dünya Harbi'nin başlangıcından İzmir'in işgaline kadar olan süreçte, Urla kazası... more Bu çalışmada, I. Dünya Harbi'nin başlangıcından İzmir'in işgaline kadar olan süreçte, Urla kazası ve yakın çevresindeki Rum faaliyetleri ile yöneticilerin bunlara karşı almış olduğu tedbirler ve mücadele seyrinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Urla'nın İzmir ile Çeşme arasında önemli bir yerleşim merkezi olması, Yunanistan tarafından Ayvalık ve Söke'ye gösterilen önemin Urla'ya da verilmesine neden olmuştur. Çeşme ve Seferihisar kıyılarından Anadolu'ya gizlice çıkarılan Yunan subayları özellikle Urla'da geniş bir çalışma alanı bulmuşlardır. I. Dünya Harbi yıllarında Urla kazası ve Demircili Rum köyü önemli bir insan kaçakçılığı merkezi haline gelmiştir. Kaçırılan Rum gençleri Yunan, İngiliz ve Fransız ordularında gönüllü olarak savaşmışlardır. Bunlar bir taraftan düşman devletlerin ordularından Urla'ya haber getirirken, diğer taraftan da buradan onlara istihbarat sağlayarak casusluk faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Seferihisar ve Çeşme'deki Türk köylerine yapılan saldırılar Urla'dan sevk ve idare edilmiştir. Urla'nın İzmir sancağının Rumların nüfus üstünlüğüne sahip olduğu tek kazası olması bunda büyük bir rol oynamıştır. Balkan savaşlarından sonra Midilli, Sakız ve Sisam adalarının Yunanistan tarafından işgaliyle birlikte bu adalar Rum eşkıyalar tarafından üs olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Yunanistan'dan aldıkları talimatlar doğrultusunda Anadolu sahillerine Bu makalede Etik Kurul Onayı gerektiren bir çalışma bulunmamaktadır. There is no study that would require the approval of the Ethical Committee in this article.
İŞGAL DÖNEMİNDE AKHİSAR KAZASINDAKİ RUMLARIN TUTUM VE DAVRANIŞLARI......

Mondros Mütarekesi’nin Hemen Öncesinde Karesi Sancağı’nda Firariler Sorunu ve Eşkıyalık Faaliyetleri
The Ottoman army, which managed to protect the human power from the beginning of the mobilization... more The Ottoman army, which managed to protect the human power from the beginning of the mobilization until the end of the war, started to feel the lack of this power towards the end of the war. Merging the problem of soldiers' escape with the phenomenon of banditry and its increasing increase undoubtedly severely disrupted the army's ability to fight towards the end of World War First. According to the statements of the deserters, there were many reasons for desertion in the army, but these included insufficient food, poor nutrition, lack of clothing and physical and mental fatigue caused by diseases and burnout played the most important role. In British military intelligence reports, bad food and disgust with war were among the reasons the deserters always highlighted. The defeat factor and the hopelessness caused by the prolonged war inevitably led to desertions. When the deserter was captured and handed over to his continent or unit, often his first thought was to flee again, resulting in repeated desertions. Karesi province is an administrative center that has witnessed bandit activities not only in the 19th and early 20th century but also in the past. Although there are many factors that influence banditry as a social phenomenon, although their periodic features different As the most important reason, socioeconomic factors appear as a common determinant. In this study, we tried to shed light on the social history of the period by addressing the problem of escapes and banditry in the Karesi Province just before the Mondros Armistice.

Birinci Dünya Savaşı’ndan İzmir’in İşgaline Söke Kazasında Rum Faaliyetleri
Bu çalışmanın temel amacı, I. Dünya Savaşı'ndan İzmir'in işgaline kadar olan süreçte Rumların tut... more Bu çalışmanın temel amacı, I. Dünya Savaşı'ndan İzmir'in işgaline kadar olan süreçte Rumların tutum ve davranışlarında meydana gelen değişimler ile Söke kazası ve çevresinde gerçekleşen Rum faaliyetlerini ortaya koymaktır. I. Dünya Savaşı boyunca Söke'den kaçarak düşman devletlerin ordularında görev alan ve onların lehine faaliyet gösteren Rumlar, Mondros Ateşkesinin imzalanmasını takip eden günlerde üzerlerinde bu devletlerin askeri üniformaları olduğu halde Söke'ye dönmeye başladılar. Savaş boyunca düşman yararına casusluk yapan, bilgi toplayan ve propaganda faaliyetlerine girişen bahsi geçen Rumlar, kurdukları çetelerle Müslüman köylerine saldırılar düzenlediler. Ele alınan dönemde adalardan özellikle de Sisam Adasından gelen Rumlar, Söke'nin yerli Rumlarıyla birleşerek cinayetler işleyip, Müslüman halkın mallarını ve hayvanlarını çaldıkları gibi Osmanlı ordusunda görev yapan Rum askerleri de firara teşvik ettiler. Yaptıkları tüm bu faaliyetlerde doğrudan Yunan hükümetinden emirler aldılar. İtilaf Devletleri ile iş birliği içerisinde yörenin Yunan hakimiyetine girmesi için bilinçli bir şekilde hizmet ettiler.

Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, 2021
Söke, which is located just across Samos Island, will face the problems caused by the Greek popul... more Söke, which is located just across Samos Island, will face the problems caused by the Greek population during the National Struggle period as well as before. Especially the island of Samos has become the home of the Greeks who carry out such activities. Greek bandits from Greece and the islands did not only cause loss of life as a result of the murders they committed by merging with local Greek gangs. They also usurped the belongings and animals of Muslim Turks by engaging in robbery and plundering activities. The Greeks in Söke carried information to the enemy by carrying out propaganda and espionage activities as well as banditry during the occupation period. In this study, the changes in the attitudes and behaviors of the Greeks of Söke after the occupation and the activities of the Greeks in and around the town of Söke will be discussed. The Aegean Islands, located across Anatolian lands, pose a significant threat and danger today as it was yesterday. The article also aims to draw attention to this danger once again by mentioning the Greek and Greek activities in the Aegean Islands during the occupation period.
Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Alaşehir Kazasında Güvenlik Sorunu ve Eşkıyalık Faaliyetleri, 2023
Karaburun Kazası Hasseki (Haseki) Köyü Osmanlı Dönemi Mezar Taşları Üzerine Bir İnceleme, 2022
Zamanın sessiz tanığı olan mezar taşları hem yüzeyinde bulunan kitabesiyle hem içerdiği motif ve ... more Zamanın sessiz tanığı olan mezar taşları hem yüzeyinde bulunan kitabesiyle hem içerdiği motif ve süslemelerle hem de yapımında kullanılan malzemenin cinsiyle geçmişe ait değerli bilgiler sunmaktadır. Kitabeli mezar taşları bir nevi mevtanın hüviyet cüzdanı gibidir. Burada ölen kişinin adı, baba ismi, unvanı, lakabı, mesleği, evli bir kadınsa eşinin ismi hatta

Tanzimat Fermani’nin ilani ile birlikte Osmanli Devleti’nde modernlestirme cabalarina paralel ola... more Tanzimat Fermani’nin ilani ile birlikte Osmanli Devleti’nde modernlestirme cabalarina paralel olarak yeni bir egitim reformu gerceklestirmek zorunlu bir ihtiyac olarak ortaya cikmistir. Zira idari, mali ve askeri alanda yapilan modernlesme hareketlerinin basariya ulasabilmesi bir anlamda bu isleri uslenecek egitilmis bir burokrasi kadrosu araciligiyla olabilecekti. Ulema ve medrese cevrelerinin guclu bir sekilde etkisi altinda bulunan sibyan mekteplerinden ve medreselerden umutsuz olan yonetim, careyi daha modern egitim yapan iptidai, rusdiye ve idadi gibi egitim kurumlari acmakta bulmustur. Bu calisma ile kaza merkezindeki medreseler ile Musluman ve gayrimuslimlere ait egitim kurumlarinin ogretmen ve ogrenci sayilari hakkinda bilgiler verilmis olup, basta arsiv belgeleri ve sureli yayinlar olmak uzere Tanzimat’tan II. Mesrutiyet’e kadar olan surecte egitim alaninda yapilan yeniliklerin Alasehir Kazasi’ndaki yansimalarinin ortaya cikarilmasi amaclanmistir.

Akademik Tarih ve Dusunce Dergisi, 2020
Günümüzde İzmir'in Kemalpaşa ilçesine bağlı bir mahalle olan Kızılca Köyü, gerek nüfusu gerekse v... more Günümüzde İzmir'in Kemalpaşa ilçesine bağlı bir mahalle olan Kızılca Köyü, gerek nüfusu gerekse verimli ve geniş tarım arazilerine sahip olması sebebiyle, oldukça önemli ve büyük bir yerleşim yeridir. Tarihi dokusunu büyük oranda koruyan ve doğal güzellikleri sayesinde de, özellikle yaz aylarında, nüfusu oldukça artan Kızılca Köyü günümüzde 8.000 kişilik bir nüfusa sahiptir. Batısından Nazarköy, güneyinden Dereköy ve Bayramlı, kuzeyinden ise Aşağı Kızılca mahalleleri ile komşu olan Kızılca, Kemalpaşa merkeze ise 9 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.Kızılca Köyü'nün, günümüzde olduğu gibi, geçmişte de oldukça kesif bir yerleşim ve nüfusa sahip olduğu görülmektedir. Kemalpaşa İlçesi'nin önemli yerleşim yerlerinden olan Kızılca Köyü'nün, 19. Yüzyılın ilk yarısında, sosyal ve ekonomik açıdan ne durumda olduğu nüfus ve temettuat defterleri ışığında ortaya konulmaya çalışılmıştır.
![Research paper thumbnail of Manisa Para Vakıfları [1867-1912]](https://attachments.academia-assets.com/94682341/thumbnails/1.jpg)
Waqfs are important institutional structures that respond to a wide variety of needs of society, ... more Waqfs are important institutional structures that respond to a wide variety of needs of society, from religion, education, public works and health services to cultural venues in the Ottoman period. Especially after the 16th century, waqfs started to meet the cash needs of the tradesmen and to meet the credit needs of the society in the economic life. As in all parts of the empire, many The Cash Waqfs were established in Manisa, and these The Cash Waqfs, like other classical waqfs institutions, allowed public service to be seen. Among the Manisa foundations, 64 waqfs established between 1867-1912 undertook and fulfilled this duty. These 64 waqfs, which were established for structures such as mosques, masjids, madrasas, lodges and dervish lodges both in the center of Manisa and in the villages of Yurtdağı, Belen and Palamut sub-districts, contain valuable information about the social, religious and economic structure of the period in question.
aittir. İzin alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluy... more aittir. İzin alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak olarak kullanılabilir. İçerikle ilgili tüm hukuki sorumluluk yazarına aittir. den oluşan komisyon tarafından ele alınmış ve aşağıdaki Tablo 1.de listelenmiştir. Düzenlenen listede "Meslek Adı" sütununda verilen meslek adları söz konusu kitapta 12 sayfalık bölümler/makaleler halinde, alanında uzman akademisyen yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Bu listede yer almayan veya gözden kaçmış olan mesleklerin olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Eklenmesi istenen meslek adı hakkında yerel ve etnografik özelliği bakımından kurulacak bir komisyon görüşü alınmasında yarar görülmüştür.

ÖZET Bu çalışma, 19. yüzyıl ortalarında 42 haneli bir köy olan Gümele'nin sosyal ve ekonomik duru... more ÖZET Bu çalışma, 19. yüzyıl ortalarında 42 haneli bir köy olan Gümele'nin sosyal ve ekonomik durumunu ele almaktadır. Çalışmada 1831 Tarihli Gediz Nüfus Defteri, 1835 tarihli Gediz Kazası Vergi Defteri ve 1844/1845 tarihli Gediz Temettuat Defteri ana kaynak olarak kullanılmıştır. Defterlerdeki veriler, burada yaşayan insanların temel geçim kaynaklarının tarım ve hayvancılık olduğunu ortaya koymaktadır. Tarımsal faaliyet olarak, buğday ve arpa ziraatının ön plana çıktığını söylemek mümkündür. Fakat bunların yanı sıra; mısır, darı, afyon, soğan, kelem ve bostan ziraatı yapılan diğer ürünler arasında yer almaktadır. Hayvancılık faaliyeti olarak ise, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın öne çıktığı görülmektedir. Büyükbaş hayvanlar içerisinde inek, küçükbaş hayvanlar içerisinde ise keçi ekonomik olarak önem arz etmektedir. Köyün ekonomik yapısına bağlı olarak mesleklerin de genellikle tarım ve hayvancılık üzerine şekillendiğini görmekteyiz. Nüfus defterlerindeki verilere göre, köyde yaşayanların büyük bir çoğunluğunun orta yaş grubu olduğunu söyleyebiliriz. Bu çalışmayla Batı Anadolu'da Kütahya'nın Gediz ilçesine bağlı küçük bir köy olan Gümele'den yola çıkarak, o dönemin köy hayatı ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Uploads
1 SAVAŞ YILLARINDA URLA by Abdullah Doğtekin