Papers by Mehmet N E C A T I Aysan
High Performance Computing Modernization Program Users Group Meeting, 2003
We describe the design and implementation of an XML metadata management system for creating, deli... more We describe the design and implementation of an XML metadata management system for creating, delivering and managing general metadata. We describe message composition wizards, a multipurpose delivery system implementation, and message access role definitions. This system may be used as the foundation for both human readable messaging (such as newsgroups and citation management systems) as well as eventdriven application-to-application systems. We describe in detail the design of an Access Control ...
This paper presents an overview of the Online Knowledge Center (OKC) web portal. The OKC is built... more This paper presents an overview of the Online Knowledge Center (OKC) web portal. The OKC is built around a portlet/container architecture: a central control portal is composed of several portlets that can deliver both local content and content from remote servers. The modular structure allows us to develop sophisticated portal components independently and plug them into the portal container using well defined XML interfaces. We describe problems we have discovered with this architecture and extensions and solutions that we are implementing. We also describe two advanced services that can be plugged into the overall framework: XML message-based newsgroups and hybrid structured/unstructured data searches.
This paper presents an overview of the Online Knowledge Center (OKC) web portal’s initial phase. ... more This paper presents an overview of the Online Knowledge Center (OKC) web portal’s initial phase. We review the overall purpose of the OKC, review some shortcomings of previous PET web sites, and list our identifications of the requirements and desired features for the OKC. We then describe numerous technologies that we are using to build the OKC, based on these requirements and features. These are initially presented in an overview that summarizes the technologies and how they work together. We then present the technologies in some detail in individual sections.
This paperpresentsan overviewof the Online KnowledgeCenter(OKC)web portal. TheOKCis built around ... more This paperpresentsan overviewof the Online KnowledgeCenter(OKC)web portal. TheOKCis built around a portlet/containerarchitecture: a central control portal is composedof several portletsthat can deliver both local content and content from remoteservers. The modular structureallowsus to develop sophisticatedportal componentsindependently andplug theminto theportal containerusingwell defined XML interfaces.We describeproblemswe have discoveredwith this architecture and extensionsand solutionsthat we are implementing.We alsodescribe two advancedservicesthat can be plugged into the overall framework: XML message-based newsgroups andhybrid structured/unstructureddatasearches.

Sosyal Politikaları Açısından Türkiye ve Güney Kore’nin Karşılaştırmalı Analizi, 2013
2000’lerin sonunda; önce Amerika’da başlayan ardından Güney Avrupa ülkelerine yayılan finansal kr... more 2000’lerin sonunda; önce Amerika’da başlayan ardından Güney Avrupa ülkelerine yayılan finansal kriz, başta sanayileşmiş batı ülkeleri olmak üzere tüm dünyada büyük ekonomik dalgalanmalara ve sert ekonomik reformlara neden oldu. Reform tartışmaları sosyal politikalardaki kazanımların törpülenmesi manasına gelen “kemer sıkma” politikalarını ve dolayısıyla refah devletini tekrar gündeme getirdi. Aslında uzun zamandır tartışılan refah devletinin geleceği ve farklı refah devletlerinin yeni meydan okumalara nasıl cevap verdikleri tekrar yoğun bir şekilde akademinin gündemine geldi (Goerres ve Vanhuysse der. 2011; Greve 2012).
Bu ekonomik gelişmeler ve ekonomik krizden çok daha once başlamış özelleştirme politikalarıyla birlikte piyasanın sosyal risklerin yönetiminde başat unsur olarak ortaya çıkması refah devleti çalışmalarını ve dolayısıyla refah devletleri arasında “ayrışma” (divergence) veya “yakınlaşma” (convergence) olup olmadığı önemli bir tartışma konusu oldu (Mahoney 2000; Myles ve Pierson 2001; Thelen 2004). Bütün bu tartışmaları anlamak ve yapılan küresel tartışmalarda Türkiye’nin konumunu değerlendirmek ve ülkemiz için dersler çıkarmak, farklı refah devletlerinin hangileriyle benzeşmekte veya ayrışmakta bunu analiz edebilmek önemli bir akademik sorun olarak ortaya çıkmakta. Bu karşılaştırmalı çalışmada Türkiye’yi ekonomik ve siyasi özellikleri açısından en çok benzeyen ülkelerden biri olan Güney Kore ile mukayese etmek sanayileşmesine aynı dönemlerde başlamış iki OECD ülkesinin zaman içinde nereye evrildiklerini görmek, örtüşen ve farklılaşan yönlerini analiz etmek açısından oldukça önemlidir. Türkiye ve Güney Kore yeni sanayileşen ve neo-liberal politikaların uygulandığı ülkeler olup refah devleti literatürde “kalıntı” (residual) refah devleti olarak adlandırılmaktadır (Buğra ve Keyder 2006; Park 2008). Bu kalıntı refah devletlerinde refahın dağıtımında devlet, diğer aktörlere (aile, piyasa ve sivil toplum örgütleri) göre ikincil bir rol oynarken, devletin sunduğu sosyal imkanlar da sınırlıdır.
Ana hatlarıyla bu makaleyi giriş bölümüne ek olarak üç bölüme ayırabiliriz. İlk bölümde refah develti tartışmalarına girerek farklı toplumlarda refahın nasıl dağıtıldığı ve refah devletlerinin nasıl mukayese edilebileceği üzerine durulacaktır. İkinci bölümde Türkiye ve Güney Kore’nin sosyal politikaları mukayese edilerek benzeşen ve ayrışan yönler ele alınacaktır. Son bölümde ise kısa bir özet ve analiz yapılacaktır.

Üçüncü Dünya ülkeleri üzerine yaptığı bir dizi araştırma sonucunda Uluslararası Đşgücü Örgütü –IL... more Üçüncü Dünya ülkeleri üzerine yaptığı bir dizi araştırma sonucunda Uluslararası Đşgücü Örgütü –ILO– tarafından ilk olarak 1973 yılında ortaya atılan enformel sektör kavramı; aradan geçen yaklaşık kırk yıllık uzun bir zaman dilimine rağmen akademik camiada ve ülkelerin sosyo-politik, kültürel, ekonomik politika ve kararlarında önemli gündem maddelerinin başında yerini korumaya devam etmektedir. İlk ortaya atıldığında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere özgü kenarda ve geçici bir durum olduğu düşünülen enformel sektör avramından; bugün küreselleşmenin ve post-fordist üretim tarzının günümüz ekonomilerinde yeni üretim biçimi olarak genel kabul görmesi ve sürmekte olan son finansal küresel krizin de etkisiyle artık; ekonomik gelişmişlik düzeyine bakılmaksızın dünyanın her ülkesinde görülebilen sürekli ve yapısal bir durum arz ettiği yönünde genel kabul oluşmaya da başlamıştır. Ancak SIDA’nın da raporunda belirtildiği gibi bazı düşünürler halen enformel sektörün geleceği için iyimser tahminlerde bulunmakta ve 3. dünya ve gelişmekte olan ülkelerde şayet yeterince ekonomik büyüme ve modern endüstri gelişmelerini başarmaları durumunda, enformel sektörün izlerinin artan bir şekilde gelişmiş ülkelerde de görülmeye başlanmasına rağmen bir gün kaybolabileceğini düşünmeye devam etmektedirler. Bu çalışmamızda enformel sektörü tanıtıp, konu üzerinde oluşan temel yaklaşım ve görüş açılarını ele alıp enformel sektörü kadın istihdamı özelinde incelemeye ve yorumlamaya çalışacağız.

In today’s life information and communication technologies are in the center of shaping and integ... more In today’s life information and communication technologies are in the center of shaping and integrating the nations and international relations from all over the world. It affects the economical, political, public and business structures and has altered the patterns of these structures. In this sense by the
nature of satellite connectivity, satellite communications are the key elements in reshaping and integrating the world in new and different ways. Satellite communications, for better or worse affects the definition of the concepts of global trade, competition, power, and governance along the way.
Satellites today provide society every kind of services such as global telecommunications, military purposes, TV and radio broadcasting services, navigation applications, environmental scientific data services and much more. Since they are used in many areas for different purposes, satellite communication market reaches a multibillion dollar industry. Satellite related markets cover wide and different areas of market segments from satellite manufacturing to launch services, from satellite operators, TV and Radio companies to decoder, dish, uplink equipment manufacturers.
In this thesis it is intended to make research on companies which operates the communication satellites and as an application Turksat Satellite Company that operates in Turkey is chosen. Satellite business in Turkey was first operated by PTT and then Turk Telekom as a directorate. In 2004 by law Turksat A.S. has been founded as a public owned company to operate the satellite business in Turkey. This research examines and analyzes the satellites, satellite operators, satellite communication market. It examines Turksat as an application and gives recommendations for the future.
Günümüz dünyasında bilgi ve iletişim teknolojileri dünyanın tümünde ulusları ve uluslarası ilişkileri şekillendirmenin ve birleştirmenin merkezinde bulunmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri; ekonomik, siyasi, toplumsal ve iş yapılarını etkilemekte ve bu yapıların alışıla gelmiş düzenlerini değiştirmektedir. Bu manada, uydu bağlantısının doğası gereği uydu haberleşmeleri dünyayı, yeni ve farklı şekillerde yeniden şekillendiren ve birleştiren anahtar elemanlar konumundadırlar. Uydu Haberleşmeleri iyi yada kötü global ticaret, rekabet, güç ve global yönetişim kavramlarının tanımlarını etkilemektedirler.
Uydular günümüzde topluma global telehaberleşme, askeri amaçlı kullanımlar, televizyon ve radyo yayıncılığı servisleri, yön belirleme uygulamaları, bilimsel çevresel veri hizmetleri ve daha bir çok alanda her çeşit hizmeti sağlamaktadır. Bir çok alanda değişik amaçlar için kullanıldıklarından, uydu haberleşmesi piyasası yaklaşık yüz milyar dolar civarında bir endüstri konumuna ulaşmıştır. Uydu ile ilgili piyasalar, uydu üretiminden uydu fırlatma hizmetlerine, uydu işletmeleri ve TV ve radyo şirketlerinden uydu alıcısı, çanak anten, uyduya çıkış yapan (uplink) ekipman imalatına kadar geniş ve geniş farklı piyasa alanları kapsamaktadır.
Bu tez çalışmasında iletişim uydularını işleten uydu işletmeleri üzerine araştırma yapılmış uygulama alanı olarak ta Türkiye’de faaliyet gösteren Türksat Anonim Şirketi seçilmiştir. Türkiye’de uydu işletmeciliği ilk olarak PTT ve daha sonra da Türk Telekom tarafından daire başkanlığı şeklinde yürütülmüştür. 2004 yılında çıkarılan kanun ile ise ilk kez bir kamu şirketi olarak Türksat A.Ş. uydu işletmetciliği amacıyla kurulmuştur. Bu çalışmada uydu, uydu işletmeleri, uydu haberleşmesi sektörü incelenerek uygulama alanı olarak Türksat A.Ş. üzerinde araştırma yapılmış, bu bağlamda geleceğe dair önerilere yer verilmiştir.
This paper presents an overview of the Online Knowledge Center (OKC) web portal's initial phase. ... more This paper presents an overview of the Online Knowledge Center (OKC) web portal's initial phase. We review the overall purpose of the OKC, review some shortcomings of previous PET web sites, and list our identifications of the requirements and desired features for the OKC. We then describe numerous technologies that we are using to build the OKC, based on these requirements and features. These are initially presented in an overview that summarizes the technologies and how they work together. We then present the technologies in some detail in individual sections.
This paper presents an overview of the Online Knowledge Center (OKC) web portal. The OKC is built... more This paper presents an overview of the Online Knowledge Center (OKC) web portal. The OKC is built around a portlet/container architecture: a central control portal is composed of several portlets that can deliver both local content and content from remote servers. The modular structure allows us to develop sophisticated portal components independently and plug them into the portal container using well defined XML interfaces. We describe problems we have discovered with this architecture and extensions and solutions that we are implementing. We also describe two advanced services that can be plugged into the overall framework: XML message-based newsgroups and hybrid structured/unstructured data searches.
We describe the design and implementation of an XML metadata management system for creating, deli... more We describe the design and implementation of an XML metadata management system for creating, delivering and managing general metadata. We describe message composition wizards, a multipurpose delivery system implementation, and message access role definitions. This system may be used as the foundation for both human readable messaging (such as newsgroups and citation management systems) as well as eventdriven application-to-application systems. We describe in detail the design of an Access Control System.
Drafts by Mehmet N E C A T I Aysan

13 Ocak 1924’te Viyana’da doğan Feyerabend, Avusturya asıllı ABD’li bir filozoftur. Feyerabend, b... more 13 Ocak 1924’te Viyana’da doğan Feyerabend, Avusturya asıllı ABD’li bir filozoftur. Feyerabend, bilimsel gelişmenin ancak yeni teorilerin eskilerini yadsımasıyla sağlanabileceğini ileri sürmüş ve bu bağlamda “anarşist” olarak nitelediği bir metodoloji ileri sürmüştür. (Feyerabend: Yönteme Karşı:1). 1960’lı yıllarda düşünürler hem pozitivizme hem de Popperciliğe çeşitli yönlerden eleştiriler yöneltmişlerdir. Bunlardan etkili olan birkaç düşünür arasında aynı zamanda Popper’in de öğrencisi olup derslerini takip etmiş olan Paul Feyerabend gelmektedir. Feyerabend, önceleri bir pozitivist ve sonrasında da koyu bir Popperci olmuş olmasına rağmen; 1960’larda zamanla eski görüşlerini terk etmiştir. Feyerabend ile Kuhn’un görüşleri her ne kadar farklı üsluplar kullansalar da geniş ölçüde birbirinin aynıdır. Görüşlerini aynı yıllarda kısmen işbirliği yaparak geliştirmişlerdir. Aralarındaki en büyük ayrılık, Feyerabend’ın pozitivist ve Popperci bilim felsefelerini ayrıntılı olarak eleştirmiş olmasıdır. Popper, bilimsel bilginin sahibi bulunduğumuz en iyi bilgi olduğunu öne sürer. Feyerabend, bilimin anlaşılmasını değerlendirilmesini, alternatifleriyle mukayese edilmesini ve belki de reddedilmesini mümkün kılacak bir bilim yorumu verir. Özellikle de bilime karşı yönelttiği eleştiriler bu yöndedir. Bu anlamda “anarşist” olarak nitelendirilmektedir. Bilim insanların serbestlik ve özgürlüklerinin, hayata sahip çıkma kapasitelerinin birincil önemi ile ilgilidir” diyerek temel varsayımını ortaya koymuştur. Bu açıdan bakıldığı zaman bilimin toplumun yararına olması gerektiğini savunmakta ve modern toplumlarda bilime haddinden fazla itibar edilmesinin bilime yersiz bir yüksek statü bahşettiğini söylemektedir. Bu açıklamaları ile de aslında üstü kapalı bir şekilde Batı bilimini küçümsemektedir. Yazarın özgürlük ve serbestlik ilkesinden anlatmak istediği ise, aslında bilimin demokratikleşme ihtiyacına getirdiği açıklamalardır. “Sivil bir toplumun en yüksek seviyeye çıkartılmış ve çıkarlarına yönelik olarak eylemlere tolerans tanınmış” söylemi ise Feyerabend’e göre o toplum özgürlüğe ve serbestliğe kavuşmuş demektir.
Dünya ekonomik sistemi son yıllarda yeniden küresel bir krize girmiş ve etkileri halen daha sürme... more Dünya ekonomik sistemi son yıllarda yeniden küresel bir krize girmiş ve etkileri halen daha sürmekte, kendinden de söz ettirmeye devam etmektedir. Bu belirsizlik ne kadar süreceği ve nasıl bir şekilde sonlanıp, sonlanmayacağını zaman gösterecektir. Ancak karşılaştığımız bu kriz kapitalizmin ilk krizi değildir. Bu politik ekonomik sistem bu şekilde devam ettiği sürece de kapitalizmin son krizi olmayacağı aşikardır.
Bu bağlamda; bu çalışmamız Politik Ekonomi Kuramları dersi için kapitalizm ve krizler konusu üzerinde hazırlanan dönem ödevidir. Taşıdığı bu özellikle, üzerinde çok çalışmaların ve farklı düşünce ve fikir ileri sürülen önemli bir konuyu anlama adına yapılan bir çalışma olarak hazırlanmıştır. Çalışma sonunda vardığımız kanaat ise krizler üzerine eğilmek ve anlamaya çalışmak, önemli ölçüde kapitalist sistemi anlama çabasına denk gelmektir.
Hızla küreselleşen günümüz dünyasında Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) kendine özgü medeniyet yapısı, z... more Hızla küreselleşen günümüz dünyasında Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) kendine özgü medeniyet yapısı, zengin tarihi geçmişi, dünyanın en kalabalık nüfus yapısı ve özellikle son otuz beş yılda sürekli kalkınan ekonomisiyle dikkatleri üzerine çeken önemli bir ülke olma özelliğini korumaktadır. Sahip olduğu ihtişamlı tarihi geçmişini, zengin kültürel ve sosyoekonomik potansiyelini küreselleşen dünyada kendine özgü proaktif harekete geçiş tarzı ve yükselişi ile ÇHC’nin yakaladığı mevcut kalkınma performansı başlı başına küresel kalkınma ekonomisinin gidişatı hakkında fikir edinebilmek adına incelenmeyi hak etmektedir. Bu çalışmamızda, üzerinde sayfalar dolusu kitap yazılabilecek Çin Halk Cumhuriyetinin ekonomik kalkınma serüveninin incelenmesine bir girizgâh yapmaya çalışmaktayız.
Uploads
Papers by Mehmet N E C A T I Aysan
Bu ekonomik gelişmeler ve ekonomik krizden çok daha once başlamış özelleştirme politikalarıyla birlikte piyasanın sosyal risklerin yönetiminde başat unsur olarak ortaya çıkması refah devleti çalışmalarını ve dolayısıyla refah devletleri arasında “ayrışma” (divergence) veya “yakınlaşma” (convergence) olup olmadığı önemli bir tartışma konusu oldu (Mahoney 2000; Myles ve Pierson 2001; Thelen 2004). Bütün bu tartışmaları anlamak ve yapılan küresel tartışmalarda Türkiye’nin konumunu değerlendirmek ve ülkemiz için dersler çıkarmak, farklı refah devletlerinin hangileriyle benzeşmekte veya ayrışmakta bunu analiz edebilmek önemli bir akademik sorun olarak ortaya çıkmakta. Bu karşılaştırmalı çalışmada Türkiye’yi ekonomik ve siyasi özellikleri açısından en çok benzeyen ülkelerden biri olan Güney Kore ile mukayese etmek sanayileşmesine aynı dönemlerde başlamış iki OECD ülkesinin zaman içinde nereye evrildiklerini görmek, örtüşen ve farklılaşan yönlerini analiz etmek açısından oldukça önemlidir. Türkiye ve Güney Kore yeni sanayileşen ve neo-liberal politikaların uygulandığı ülkeler olup refah devleti literatürde “kalıntı” (residual) refah devleti olarak adlandırılmaktadır (Buğra ve Keyder 2006; Park 2008). Bu kalıntı refah devletlerinde refahın dağıtımında devlet, diğer aktörlere (aile, piyasa ve sivil toplum örgütleri) göre ikincil bir rol oynarken, devletin sunduğu sosyal imkanlar da sınırlıdır.
Ana hatlarıyla bu makaleyi giriş bölümüne ek olarak üç bölüme ayırabiliriz. İlk bölümde refah develti tartışmalarına girerek farklı toplumlarda refahın nasıl dağıtıldığı ve refah devletlerinin nasıl mukayese edilebileceği üzerine durulacaktır. İkinci bölümde Türkiye ve Güney Kore’nin sosyal politikaları mukayese edilerek benzeşen ve ayrışan yönler ele alınacaktır. Son bölümde ise kısa bir özet ve analiz yapılacaktır.
nature of satellite connectivity, satellite communications are the key elements in reshaping and integrating the world in new and different ways. Satellite communications, for better or worse affects the definition of the concepts of global trade, competition, power, and governance along the way.
Satellites today provide society every kind of services such as global telecommunications, military purposes, TV and radio broadcasting services, navigation applications, environmental scientific data services and much more. Since they are used in many areas for different purposes, satellite communication market reaches a multibillion dollar industry. Satellite related markets cover wide and different areas of market segments from satellite manufacturing to launch services, from satellite operators, TV and Radio companies to decoder, dish, uplink equipment manufacturers.
In this thesis it is intended to make research on companies which operates the communication satellites and as an application Turksat Satellite Company that operates in Turkey is chosen. Satellite business in Turkey was first operated by PTT and then Turk Telekom as a directorate. In 2004 by law Turksat A.S. has been founded as a public owned company to operate the satellite business in Turkey. This research examines and analyzes the satellites, satellite operators, satellite communication market. It examines Turksat as an application and gives recommendations for the future.
Günümüz dünyasında bilgi ve iletişim teknolojileri dünyanın tümünde ulusları ve uluslarası ilişkileri şekillendirmenin ve birleştirmenin merkezinde bulunmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri; ekonomik, siyasi, toplumsal ve iş yapılarını etkilemekte ve bu yapıların alışıla gelmiş düzenlerini değiştirmektedir. Bu manada, uydu bağlantısının doğası gereği uydu haberleşmeleri dünyayı, yeni ve farklı şekillerde yeniden şekillendiren ve birleştiren anahtar elemanlar konumundadırlar. Uydu Haberleşmeleri iyi yada kötü global ticaret, rekabet, güç ve global yönetişim kavramlarının tanımlarını etkilemektedirler.
Uydular günümüzde topluma global telehaberleşme, askeri amaçlı kullanımlar, televizyon ve radyo yayıncılığı servisleri, yön belirleme uygulamaları, bilimsel çevresel veri hizmetleri ve daha bir çok alanda her çeşit hizmeti sağlamaktadır. Bir çok alanda değişik amaçlar için kullanıldıklarından, uydu haberleşmesi piyasası yaklaşık yüz milyar dolar civarında bir endüstri konumuna ulaşmıştır. Uydu ile ilgili piyasalar, uydu üretiminden uydu fırlatma hizmetlerine, uydu işletmeleri ve TV ve radyo şirketlerinden uydu alıcısı, çanak anten, uyduya çıkış yapan (uplink) ekipman imalatına kadar geniş ve geniş farklı piyasa alanları kapsamaktadır.
Bu tez çalışmasında iletişim uydularını işleten uydu işletmeleri üzerine araştırma yapılmış uygulama alanı olarak ta Türkiye’de faaliyet gösteren Türksat Anonim Şirketi seçilmiştir. Türkiye’de uydu işletmeciliği ilk olarak PTT ve daha sonra da Türk Telekom tarafından daire başkanlığı şeklinde yürütülmüştür. 2004 yılında çıkarılan kanun ile ise ilk kez bir kamu şirketi olarak Türksat A.Ş. uydu işletmetciliği amacıyla kurulmuştur. Bu çalışmada uydu, uydu işletmeleri, uydu haberleşmesi sektörü incelenerek uygulama alanı olarak Türksat A.Ş. üzerinde araştırma yapılmış, bu bağlamda geleceğe dair önerilere yer verilmiştir.
Drafts by Mehmet N E C A T I Aysan
Bu bağlamda; bu çalışmamız Politik Ekonomi Kuramları dersi için kapitalizm ve krizler konusu üzerinde hazırlanan dönem ödevidir. Taşıdığı bu özellikle, üzerinde çok çalışmaların ve farklı düşünce ve fikir ileri sürülen önemli bir konuyu anlama adına yapılan bir çalışma olarak hazırlanmıştır. Çalışma sonunda vardığımız kanaat ise krizler üzerine eğilmek ve anlamaya çalışmak, önemli ölçüde kapitalist sistemi anlama çabasına denk gelmektir.
Bu ekonomik gelişmeler ve ekonomik krizden çok daha once başlamış özelleştirme politikalarıyla birlikte piyasanın sosyal risklerin yönetiminde başat unsur olarak ortaya çıkması refah devleti çalışmalarını ve dolayısıyla refah devletleri arasında “ayrışma” (divergence) veya “yakınlaşma” (convergence) olup olmadığı önemli bir tartışma konusu oldu (Mahoney 2000; Myles ve Pierson 2001; Thelen 2004). Bütün bu tartışmaları anlamak ve yapılan küresel tartışmalarda Türkiye’nin konumunu değerlendirmek ve ülkemiz için dersler çıkarmak, farklı refah devletlerinin hangileriyle benzeşmekte veya ayrışmakta bunu analiz edebilmek önemli bir akademik sorun olarak ortaya çıkmakta. Bu karşılaştırmalı çalışmada Türkiye’yi ekonomik ve siyasi özellikleri açısından en çok benzeyen ülkelerden biri olan Güney Kore ile mukayese etmek sanayileşmesine aynı dönemlerde başlamış iki OECD ülkesinin zaman içinde nereye evrildiklerini görmek, örtüşen ve farklılaşan yönlerini analiz etmek açısından oldukça önemlidir. Türkiye ve Güney Kore yeni sanayileşen ve neo-liberal politikaların uygulandığı ülkeler olup refah devleti literatürde “kalıntı” (residual) refah devleti olarak adlandırılmaktadır (Buğra ve Keyder 2006; Park 2008). Bu kalıntı refah devletlerinde refahın dağıtımında devlet, diğer aktörlere (aile, piyasa ve sivil toplum örgütleri) göre ikincil bir rol oynarken, devletin sunduğu sosyal imkanlar da sınırlıdır.
Ana hatlarıyla bu makaleyi giriş bölümüne ek olarak üç bölüme ayırabiliriz. İlk bölümde refah develti tartışmalarına girerek farklı toplumlarda refahın nasıl dağıtıldığı ve refah devletlerinin nasıl mukayese edilebileceği üzerine durulacaktır. İkinci bölümde Türkiye ve Güney Kore’nin sosyal politikaları mukayese edilerek benzeşen ve ayrışan yönler ele alınacaktır. Son bölümde ise kısa bir özet ve analiz yapılacaktır.
nature of satellite connectivity, satellite communications are the key elements in reshaping and integrating the world in new and different ways. Satellite communications, for better or worse affects the definition of the concepts of global trade, competition, power, and governance along the way.
Satellites today provide society every kind of services such as global telecommunications, military purposes, TV and radio broadcasting services, navigation applications, environmental scientific data services and much more. Since they are used in many areas for different purposes, satellite communication market reaches a multibillion dollar industry. Satellite related markets cover wide and different areas of market segments from satellite manufacturing to launch services, from satellite operators, TV and Radio companies to decoder, dish, uplink equipment manufacturers.
In this thesis it is intended to make research on companies which operates the communication satellites and as an application Turksat Satellite Company that operates in Turkey is chosen. Satellite business in Turkey was first operated by PTT and then Turk Telekom as a directorate. In 2004 by law Turksat A.S. has been founded as a public owned company to operate the satellite business in Turkey. This research examines and analyzes the satellites, satellite operators, satellite communication market. It examines Turksat as an application and gives recommendations for the future.
Günümüz dünyasında bilgi ve iletişim teknolojileri dünyanın tümünde ulusları ve uluslarası ilişkileri şekillendirmenin ve birleştirmenin merkezinde bulunmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri; ekonomik, siyasi, toplumsal ve iş yapılarını etkilemekte ve bu yapıların alışıla gelmiş düzenlerini değiştirmektedir. Bu manada, uydu bağlantısının doğası gereği uydu haberleşmeleri dünyayı, yeni ve farklı şekillerde yeniden şekillendiren ve birleştiren anahtar elemanlar konumundadırlar. Uydu Haberleşmeleri iyi yada kötü global ticaret, rekabet, güç ve global yönetişim kavramlarının tanımlarını etkilemektedirler.
Uydular günümüzde topluma global telehaberleşme, askeri amaçlı kullanımlar, televizyon ve radyo yayıncılığı servisleri, yön belirleme uygulamaları, bilimsel çevresel veri hizmetleri ve daha bir çok alanda her çeşit hizmeti sağlamaktadır. Bir çok alanda değişik amaçlar için kullanıldıklarından, uydu haberleşmesi piyasası yaklaşık yüz milyar dolar civarında bir endüstri konumuna ulaşmıştır. Uydu ile ilgili piyasalar, uydu üretiminden uydu fırlatma hizmetlerine, uydu işletmeleri ve TV ve radyo şirketlerinden uydu alıcısı, çanak anten, uyduya çıkış yapan (uplink) ekipman imalatına kadar geniş ve geniş farklı piyasa alanları kapsamaktadır.
Bu tez çalışmasında iletişim uydularını işleten uydu işletmeleri üzerine araştırma yapılmış uygulama alanı olarak ta Türkiye’de faaliyet gösteren Türksat Anonim Şirketi seçilmiştir. Türkiye’de uydu işletmeciliği ilk olarak PTT ve daha sonra da Türk Telekom tarafından daire başkanlığı şeklinde yürütülmüştür. 2004 yılında çıkarılan kanun ile ise ilk kez bir kamu şirketi olarak Türksat A.Ş. uydu işletmetciliği amacıyla kurulmuştur. Bu çalışmada uydu, uydu işletmeleri, uydu haberleşmesi sektörü incelenerek uygulama alanı olarak Türksat A.Ş. üzerinde araştırma yapılmış, bu bağlamda geleceğe dair önerilere yer verilmiştir.
Bu bağlamda; bu çalışmamız Politik Ekonomi Kuramları dersi için kapitalizm ve krizler konusu üzerinde hazırlanan dönem ödevidir. Taşıdığı bu özellikle, üzerinde çok çalışmaların ve farklı düşünce ve fikir ileri sürülen önemli bir konuyu anlama adına yapılan bir çalışma olarak hazırlanmıştır. Çalışma sonunda vardığımız kanaat ise krizler üzerine eğilmek ve anlamaya çalışmak, önemli ölçüde kapitalist sistemi anlama çabasına denk gelmektir.