The study aimed to examine the effects of an online Mindfulness-Based Stress Reduction program on... more The study aimed to examine the effects of an online Mindfulness-Based Stress Reduction program on stress and quality of life levels of family caregivers of cancer patients. Method The study used a randomized controlled trial design with a pre-test (T1), follow-up (T2) and post-test (T3) which was conducted with 104 family caregivers of cancer patients. Data collection was conducted using the Caregiver and Patient Descriptive Information Form, Caregiver's Stress Scale and The Caregiver Quality of Life Index Cancer Scale. T1 measurements were conducted for experimental (n = 50) and control groups (n = 54). After the 8-week online Mindfulness-Based Stress Reduction program of the experimental group, T2 measurements were taken for both groups. Four weeks later, the T3 measurement was collected for both experimental and control groups. Results A statistically significant difference over time was detected between the mean Caregiver's Stress Scale scores of the experimental group in the T1, T2, and T3. There was no significant difference in the control group over time. A statistically significant difference was detected in the mean Caregiver Quality of Life Index Cancer Scale total score of the experimental group across T1, T2, and T3. When the scale pre-test mean scores were compared between the groups, no significant differences were detected for T1, but a statistically significant difference was found between the T2 and T3 scores. Conclusion In the study, it was determined that the online Mindfulness-Based Stress Reduction program had an effect on reducing stress and improving the quality of life. Preregistration The research was registered on (ID:NCT05831293).
Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi, Apr 6, 2022
Bu araştırmanın amacı hemşirelerin sosyotropik-otonomik kişilik özellikleri ve klinik karar verme... more Bu araştırmanın amacı hemşirelerin sosyotropik-otonomik kişilik özellikleri ve klinik karar verme düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı türde olan bu araştırma Mayıs 2015-Temmuz 2015 tarihleri arası ülkenin doğusunda bulunan bir üniversite hastanesinde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, ilgili hastanede belirtilen tarihler arasında görev yapan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise araştırmaya katılmayı kabul eden 171 hemşire oluşturmuştur. Veriler "Tanıtıcı Özellikler Formu" ve "Sosyotropi-Otonomi Ölçeği" ve "Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği" kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzde, aritmetik ortalama ve korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Hemşirelerin sosyotropi ölçeğinden aldıkları puan ortalaması 55.2±16.1, otonomi ölçeğinden aldıkları puan ortalaması ise 67.6±19.5 olarak belirlenmiştir. Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği puan ortalaması ise 125.1±21.8 olarak saptanmıştır. Hemşirelerin Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği ile otonomi ölçeği ile pozitif yönde, onaylanmama kaygısı alt ölçeği arasında ise negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<.05). Sonuç: Çalışmada hemşirelerinin otonomik kişilik özellikleri ile klinik karar verme düzeyleri arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Otonomik kişilik özellikleri arttıkça hemşirelerin klinik karar verme durumları artmaktadır.
International Journal of Emerging Trends in Health Sciences, Dec 30, 2022
Type 1 diabetes, although it can be seen in all age groups, is frequently seen between the ages o... more Type 1 diabetes, although it can be seen in all age groups, is frequently seen between the ages of 7-15. When diabetes is managed effectively, complications related to diabetes can be delayed or even prevented. Studies have also proven that education is effective in diabetes management. Creative drama is a group activity, that can provide a curative environment for adolescents with T1DM in the adolescent period. There are not many studies in the literature on the use of creative drama in the field of health. The current study aims to describe the use of creative drama in the education of patients with type 1 diabetes. The study follows the qualitative research method, and all data were sought from previous research. According to the results of the research, it was determined that there was a positive change in children's knowledge, attitudes, and behaviors using the creative drama method.
Aim: Nurses are healthcare professionals who work at the forefront of healthcare delivery during ... more Aim: Nurses are healthcare professionals who work at the forefront of healthcare delivery during the Covid-19 pandemic. Pandemic conditions have brought many difficulties for nurses. On the one hand, nurses working 24 hours a day, seven days a week to meet the severe health care needs of patients infected with Covid-19, on the other hand, are struggling against the risk of virus transmission. This study was conducted in a descriptive manner to determine the nurses' compliance with standard precautions during the Covid-19 pandemic process. Material and methods: This study was carried out at Dr. Ersin Arslan Training and Research Hospital between September and December 2021. The population of the study consisted of nurses working in the hospital during the pandemic process, and 219 nurses who agreed to participate in the study without any sampling method formed the sample of the study. The study data were collected by the researcher by face-to-face interview technique with the “So...
Background: It is critical to conduct studies on the evaluation of COVID-19 health literacy in di... more Background: It is critical to conduct studies on the evaluation of COVID-19 health literacy in different cultures. Health literacy can make it easier to distinguish between reliable information about COVID-19 and misinformation, empowering individuals to make illuminated health decisions and to practice healthy and protective behaviours. Objective: The aim of this study is to verify the validity and reliability of COVID-19 Health Literacy Scale (COVID-19-HLS) for Turkish. Methods: This was a cross-sectional-descriptive study. The sample was randomly divided into two groups for factor analysis. A total of 712 individuals were included for exploratory (n=350) and confirmatory (n=362) factor analysis. The data were gathered by using the COVID-19-HLS and the Personal Variables Form. Language validity, content validity, item analyses, and exploratory and confirmatory factor analyses were performed to determine the validity and reliability of COVID-19-HLS. Results: Internal consistency re...
Amaç: Bu çalışma Covid-19 pandemisinde hemşirelerin klinik karar vermede özgüven ve anksiyete düz... more Amaç: Bu çalışma Covid-19 pandemisinde hemşirelerin klinik karar vermede özgüven ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel tipte yapılan bu araştırma bir devlet hastanesinde görev yapan hemşireler ile yürütülmüştür. Araştırmada “Sosyodemografik Veri Toplama Formu” ve “Hemşirelerin Klinik Karar Verme Özgüven ve Anksiyete Ölçeği” uygulanmıştır. Çalışma verilerinin toplanmasında kartopu yöntemi kullanılmıştır. Online oluşturulan veri toplama formu araştırmanın yapıldığı tarihlerde sosyal medya üzerinden paylaşılmış ve anketi dolduranlardan anketi kendi sosyal medyalarında paylaşmaları istenmiştir. Araştırmaya gönüllü olarak katılan ve ölçekleri tam olarak dolduran 449 hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Elde edilen veriler SPSS 22.0 paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Veri analizinde Mann Whitney U, Tek Yönlü Anova, Kruskall Wallis ve regresyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin %49,7’si...
Background. As the problem of adaptation to diabetes management in chronic diseases prevents the ... more Background. As the problem of adaptation to diabetes management in chronic diseases prevents the success of treatment, it causes the disease process to progress negatively, other diseases and deaths to develop and the costs of the disease to increase. Type 2 diabetes mellitus treatment in Turkey concerns the rate of individuals with low compliance and continuity of the disease. In a study of 1,456 individuals with diabetes treated with insulin throughout Turkey, 29.7 % of patients reported that they did not adhere to the prescribed drug regimen. This study was designed to investigate the validity and reliability of the Diabetes Medication Self-Efficacy Scale. Materials and methods. The study was constituted with 197 individuals, who admitted to endocrinology outpatient clinic of a University Hospital between May and June 2019, and had diabetes diagnosis for at least one year and agreed to participate in the research. The descriptive and confirmatory factor analysis and Cronbach’s a...
Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin kendi kendine öğrenmeye hazır oluş düzeyleri ve bunu etkiley... more Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin kendi kendine öğrenmeye hazır oluş düzeyleri ve bunu etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla planlanmış ve yapılmıştır. Çalışmanın örneklemini 2012-2013 eğitim öğretim yılında Atatürk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü B şubesinde öğrenimini sürdüren 294 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından oluşturulan öğrenci tanıtım formu ve Fisher tarafından 2001 yılında geliştirilen ve 2004 yılında Kocaman ve ark. tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Kendi Kendine Öğrenmeye Hazıroluş Ölçeği" (KKÖH) kullanılmıştır. Yapılan analizlerde, öğrencilerin %70'inin ölçek toplam puanları kendi kendine öğrenmeye hazır oluş düzeyleri için kesim puanı olarak kabul edilen 150 puan üzerinde ve öğrencilerin ölçek toplam puan ortalamalarının 157.44±20.44 olduğu tespit edilmiştir. Kendi kendine öğrenmeye hazır oluş düzeyleri ile öğrencilerin cinsiyetleri karşılaştırılmış ve kız öğrencilerin puan ortalamaları ölçeğin üç alt boyutunda ve toplamında daha yüksek bulunmuştur ve aradaki bu fark öğrenme isteği alt boyutu hariç istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). Ölçeğin alt boyut puan ortalamaları ve toplam puan ortalaması sınıflara göre karşılaştırılmıştır ve birinci ve ikinci sınıfta ölçek toplam puan ortalaması daha yüksek tespit edilmiştir, fakat aradaki bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05).
Catheter associated urinary tract infection (CAUTI) is the fourth leading cause of healthcare ass... more Catheter associated urinary tract infection (CAUTI) is the fourth leading cause of healthcare associated infections. The single most important predisposing factor for CAUTI is the insertion of urinary catheter. The aim of this study was to assess the effect of educational intervention on the knowledge of nurses regarding catheter indications and CAUTI preventive measures. A Pre-Post-test study design was utilized in this study which was conducted at two university hospitals one in Saida (South Lebanon) and the other one in Beirut in Lebanon. A self-reported questionnaire about catheter insertion and CAUTI prevention was used before and after the educational intervention, where the results of this study revealed that the educational intervention resulted in a significant increase in the level of knowledge among nurse. Thus, the knowledge regarding indication and preventive measures was suboptimal in our study group. There is a tremendous scope of improvement in catheterization practices in the hospital and education induced interventions would be the most appropriate effort toward reducing the incidence of CAUTI.
Turkish Journal of Science and Health, Jan 29, 2021
Bu araştırma hemşirelerin ekip çalışması ve iş doyumlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde ... more Bu araştırma hemşirelerin ekip çalışması ve iş doyumlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evrenini Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde çalışan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmada örnekleme yöntemine gidilmeden çalışmaya katılmayı kabul eden 164 hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırma verileri, Hemşire Tanıtım Formu, İş Doyumu Ölçeği ve Ekip Yaklaşım Formu kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde frekans, yüzde, ortalama, Kuruskal-Wallis testi ve Mann Withney U testleri kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin %51.8'i 20-29 yaş aralığında, %50.6'sı bekar, %38 'i lisans mezunu ve % 59.2'si hemşirelik mesleğini isteyerek seçmiştir. Hemşirelerin Ekip Yaklaşım Formu'ndan aldıkları toplam puan 60.49±9.86, İş doyumu ölçeğinden aldıkları toplam puan 130.82±21.28'dir. Hemşirelerin iş doyumunu etkileyen en önemli faktörün yönetimle ilgili yaşadığı sorunlar olduğu görülmüştür. Hemşirelerin iş doyumu ölçeği ve ekip yaklaşımı formu ile çeşitli demografik değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p<0.05). Sonuç: Hemşirelerin iş doyumu puanlarının ortalamanın üstünde iyi seviyede olduğu, ekip çalışmasının ise düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Aim: The aim of this study was to determine the relation ship between care dependency level and s... more Aim: The aim of this study was to determine the relation ship between care dependency level and satisfactio n with nursing care of neurology patients in Turkey. Methods: This was a descriptive study which was administered to a convenience sample of 204 neurology patients. The study population consisted of all pat ients admitted to Ataturk University. Data were collected by using Demographic Form, The Care Dependency Scale ( CDS), The Newcastle Scale of Satisfaction with Nursing (NSSN). The data were analyzed by using the statistical so ftware SPSS, version 22. A descriptive analysis was carried out to describe the characteri stics of the patients and examine the Care Dependen cy Scale and Nursing Care Satisfaction Scale items. Result: It was determined that 39.7 % of patients are in t he age group of 61-80 years and most of the patient s are male (55.4%), married (79.1%), literate-primary school graduates (83.3%). The mean score of the pa ti nts' care addiction scale was 59.98 ±...
Saglik bakim sisteminde, hemsirenin sorumluluklari surekli olarak artmakta ve degismektedir. Hems... more Saglik bakim sisteminde, hemsirenin sorumluluklari surekli olarak artmakta ve degismektedir. Hemsirenin sorumluluklari icinde ilac uygulamalari cok onemli bir yere sahiptir. Zamaninin buyuk cogunlugunu hastayla birlikte geciren hemsire, ilac uygulama surecini en iyi gozleyen meslek uyesidir. Saglik bakim egitiminin, hemsirelik bakim kalitesinin ve hasta guvenliginin gelistirilmesine katki saglayabilmek icin yapilan bu calisma hemsirelerin oral ilac uygulamalarini tehdit eden faktorlerin belirlenmesi amaclanmistir. Tanimlayici turdeki arastirma Mart- Eylul 2013 tarihlerinde Ataturk Universitesi Tip Fakultesi Arastirma Hastanesi’nde ilac uygulamasi yapan 221 hemsire ile yapilmistir. Yapilan calisma bulgularina gore ilac guvenligini tehdit eden faktorler arasinda; ilaclarin eczaneden temizlik personeli tarafindan teslim alinmasi, kullanilmayan ilaclarin imza karsiliginda eczaneye teslim edilmesi gerekirken kliniklerde depolanmasi, oral ilaclarin eczaneden tek dozlar seklinde kesilerek ...
Journal of Anatolia Nursing and Health Sciences, 2021
Determination of The Correlation of Job Stress and Burnout Levels of Nurses with Their Job and Li... more Determination of The Correlation of Job Stress and Burnout Levels of Nurses with Their Job and Life Satisfaction Levels Aim: This study was conducted with descriptive and cross-sectional design to determine the correlation between the job stress, burnout, job and life satisfaction levels of nurses. Methods: The study was carried out in public hospital between September-November 2020. It was aimed to reach the all population, no sampling method was used. The data were collected from 642 voluntary nurses using the Descriptive Characteristics Form, Perceived Stress, Maslach Burnout Inventory, Nurse Job Satisfaction, and Satisfaction with Life. Frequency, percentage, mean and standard deviation values, ANOVA test, t-test, Mann-Whitney U test and correlation analysis were used to assess data. Results: It was determined that there was a positive weak and significant correlation between the Maslach Burnout Inventory and Perceived Stress Scale of the nurses and a negative weak and significant correlation between the Satisfaction with Life Scale and Job Satisfaction Scale (p<0.05). It was determined that there was a negative weak and significant correlation between the Job Satisfaction and Perceived Stress and a positive moderate and significant correlation between the Job Satisfaction and the Satisfaction with Life. There was a negative weak and significant correlation between the Satisfaction with Life Scale and Perceived Stress. Conclusion: It was determined that a positive significant correlation between job stress and burnout and a negative significant correlation between the two present variables and job-life satisfaction.
The study aimed to examine the effects of an online Mindfulness-Based Stress Reduction program on... more The study aimed to examine the effects of an online Mindfulness-Based Stress Reduction program on stress and quality of life levels of family caregivers of cancer patients. Method The study used a randomized controlled trial design with a pre-test (T1), follow-up (T2) and post-test (T3) which was conducted with 104 family caregivers of cancer patients. Data collection was conducted using the Caregiver and Patient Descriptive Information Form, Caregiver's Stress Scale and The Caregiver Quality of Life Index Cancer Scale. T1 measurements were conducted for experimental (n = 50) and control groups (n = 54). After the 8-week online Mindfulness-Based Stress Reduction program of the experimental group, T2 measurements were taken for both groups. Four weeks later, the T3 measurement was collected for both experimental and control groups. Results A statistically significant difference over time was detected between the mean Caregiver's Stress Scale scores of the experimental group in the T1, T2, and T3. There was no significant difference in the control group over time. A statistically significant difference was detected in the mean Caregiver Quality of Life Index Cancer Scale total score of the experimental group across T1, T2, and T3. When the scale pre-test mean scores were compared between the groups, no significant differences were detected for T1, but a statistically significant difference was found between the T2 and T3 scores. Conclusion In the study, it was determined that the online Mindfulness-Based Stress Reduction program had an effect on reducing stress and improving the quality of life. Preregistration The research was registered on (ID:NCT05831293).
Ordu Üniversitesi hemşirelik çalışmaları dergisi, Apr 6, 2022
Bu araştırmanın amacı hemşirelerin sosyotropik-otonomik kişilik özellikleri ve klinik karar verme... more Bu araştırmanın amacı hemşirelerin sosyotropik-otonomik kişilik özellikleri ve klinik karar verme düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı türde olan bu araştırma Mayıs 2015-Temmuz 2015 tarihleri arası ülkenin doğusunda bulunan bir üniversite hastanesinde yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, ilgili hastanede belirtilen tarihler arasında görev yapan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise araştırmaya katılmayı kabul eden 171 hemşire oluşturmuştur. Veriler "Tanıtıcı Özellikler Formu" ve "Sosyotropi-Otonomi Ölçeği" ve "Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği" kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzde, aritmetik ortalama ve korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Hemşirelerin sosyotropi ölçeğinden aldıkları puan ortalaması 55.2±16.1, otonomi ölçeğinden aldıkları puan ortalaması ise 67.6±19.5 olarak belirlenmiştir. Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği puan ortalaması ise 125.1±21.8 olarak saptanmıştır. Hemşirelerin Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği ile otonomi ölçeği ile pozitif yönde, onaylanmama kaygısı alt ölçeği arasında ise negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<.05). Sonuç: Çalışmada hemşirelerinin otonomik kişilik özellikleri ile klinik karar verme düzeyleri arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Otonomik kişilik özellikleri arttıkça hemşirelerin klinik karar verme durumları artmaktadır.
International Journal of Emerging Trends in Health Sciences, Dec 30, 2022
Type 1 diabetes, although it can be seen in all age groups, is frequently seen between the ages o... more Type 1 diabetes, although it can be seen in all age groups, is frequently seen between the ages of 7-15. When diabetes is managed effectively, complications related to diabetes can be delayed or even prevented. Studies have also proven that education is effective in diabetes management. Creative drama is a group activity, that can provide a curative environment for adolescents with T1DM in the adolescent period. There are not many studies in the literature on the use of creative drama in the field of health. The current study aims to describe the use of creative drama in the education of patients with type 1 diabetes. The study follows the qualitative research method, and all data were sought from previous research. According to the results of the research, it was determined that there was a positive change in children's knowledge, attitudes, and behaviors using the creative drama method.
Aim: Nurses are healthcare professionals who work at the forefront of healthcare delivery during ... more Aim: Nurses are healthcare professionals who work at the forefront of healthcare delivery during the Covid-19 pandemic. Pandemic conditions have brought many difficulties for nurses. On the one hand, nurses working 24 hours a day, seven days a week to meet the severe health care needs of patients infected with Covid-19, on the other hand, are struggling against the risk of virus transmission. This study was conducted in a descriptive manner to determine the nurses' compliance with standard precautions during the Covid-19 pandemic process. Material and methods: This study was carried out at Dr. Ersin Arslan Training and Research Hospital between September and December 2021. The population of the study consisted of nurses working in the hospital during the pandemic process, and 219 nurses who agreed to participate in the study without any sampling method formed the sample of the study. The study data were collected by the researcher by face-to-face interview technique with the “So...
Background: It is critical to conduct studies on the evaluation of COVID-19 health literacy in di... more Background: It is critical to conduct studies on the evaluation of COVID-19 health literacy in different cultures. Health literacy can make it easier to distinguish between reliable information about COVID-19 and misinformation, empowering individuals to make illuminated health decisions and to practice healthy and protective behaviours. Objective: The aim of this study is to verify the validity and reliability of COVID-19 Health Literacy Scale (COVID-19-HLS) for Turkish. Methods: This was a cross-sectional-descriptive study. The sample was randomly divided into two groups for factor analysis. A total of 712 individuals were included for exploratory (n=350) and confirmatory (n=362) factor analysis. The data were gathered by using the COVID-19-HLS and the Personal Variables Form. Language validity, content validity, item analyses, and exploratory and confirmatory factor analyses were performed to determine the validity and reliability of COVID-19-HLS. Results: Internal consistency re...
Amaç: Bu çalışma Covid-19 pandemisinde hemşirelerin klinik karar vermede özgüven ve anksiyete düz... more Amaç: Bu çalışma Covid-19 pandemisinde hemşirelerin klinik karar vermede özgüven ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel tipte yapılan bu araştırma bir devlet hastanesinde görev yapan hemşireler ile yürütülmüştür. Araştırmada “Sosyodemografik Veri Toplama Formu” ve “Hemşirelerin Klinik Karar Verme Özgüven ve Anksiyete Ölçeği” uygulanmıştır. Çalışma verilerinin toplanmasında kartopu yöntemi kullanılmıştır. Online oluşturulan veri toplama formu araştırmanın yapıldığı tarihlerde sosyal medya üzerinden paylaşılmış ve anketi dolduranlardan anketi kendi sosyal medyalarında paylaşmaları istenmiştir. Araştırmaya gönüllü olarak katılan ve ölçekleri tam olarak dolduran 449 hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Elde edilen veriler SPSS 22.0 paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Veri analizinde Mann Whitney U, Tek Yönlü Anova, Kruskall Wallis ve regresyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin %49,7’si...
Background. As the problem of adaptation to diabetes management in chronic diseases prevents the ... more Background. As the problem of adaptation to diabetes management in chronic diseases prevents the success of treatment, it causes the disease process to progress negatively, other diseases and deaths to develop and the costs of the disease to increase. Type 2 diabetes mellitus treatment in Turkey concerns the rate of individuals with low compliance and continuity of the disease. In a study of 1,456 individuals with diabetes treated with insulin throughout Turkey, 29.7 % of patients reported that they did not adhere to the prescribed drug regimen. This study was designed to investigate the validity and reliability of the Diabetes Medication Self-Efficacy Scale. Materials and methods. The study was constituted with 197 individuals, who admitted to endocrinology outpatient clinic of a University Hospital between May and June 2019, and had diabetes diagnosis for at least one year and agreed to participate in the research. The descriptive and confirmatory factor analysis and Cronbach’s a...
Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin kendi kendine öğrenmeye hazır oluş düzeyleri ve bunu etkiley... more Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin kendi kendine öğrenmeye hazır oluş düzeyleri ve bunu etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla planlanmış ve yapılmıştır. Çalışmanın örneklemini 2012-2013 eğitim öğretim yılında Atatürk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü B şubesinde öğrenimini sürdüren 294 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından oluşturulan öğrenci tanıtım formu ve Fisher tarafından 2001 yılında geliştirilen ve 2004 yılında Kocaman ve ark. tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Kendi Kendine Öğrenmeye Hazıroluş Ölçeği" (KKÖH) kullanılmıştır. Yapılan analizlerde, öğrencilerin %70'inin ölçek toplam puanları kendi kendine öğrenmeye hazır oluş düzeyleri için kesim puanı olarak kabul edilen 150 puan üzerinde ve öğrencilerin ölçek toplam puan ortalamalarının 157.44±20.44 olduğu tespit edilmiştir. Kendi kendine öğrenmeye hazır oluş düzeyleri ile öğrencilerin cinsiyetleri karşılaştırılmış ve kız öğrencilerin puan ortalamaları ölçeğin üç alt boyutunda ve toplamında daha yüksek bulunmuştur ve aradaki bu fark öğrenme isteği alt boyutu hariç istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). Ölçeğin alt boyut puan ortalamaları ve toplam puan ortalaması sınıflara göre karşılaştırılmıştır ve birinci ve ikinci sınıfta ölçek toplam puan ortalaması daha yüksek tespit edilmiştir, fakat aradaki bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05).
Catheter associated urinary tract infection (CAUTI) is the fourth leading cause of healthcare ass... more Catheter associated urinary tract infection (CAUTI) is the fourth leading cause of healthcare associated infections. The single most important predisposing factor for CAUTI is the insertion of urinary catheter. The aim of this study was to assess the effect of educational intervention on the knowledge of nurses regarding catheter indications and CAUTI preventive measures. A Pre-Post-test study design was utilized in this study which was conducted at two university hospitals one in Saida (South Lebanon) and the other one in Beirut in Lebanon. A self-reported questionnaire about catheter insertion and CAUTI prevention was used before and after the educational intervention, where the results of this study revealed that the educational intervention resulted in a significant increase in the level of knowledge among nurse. Thus, the knowledge regarding indication and preventive measures was suboptimal in our study group. There is a tremendous scope of improvement in catheterization practices in the hospital and education induced interventions would be the most appropriate effort toward reducing the incidence of CAUTI.
Turkish Journal of Science and Health, Jan 29, 2021
Bu araştırma hemşirelerin ekip çalışması ve iş doyumlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde ... more Bu araştırma hemşirelerin ekip çalışması ve iş doyumlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evrenini Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde çalışan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmada örnekleme yöntemine gidilmeden çalışmaya katılmayı kabul eden 164 hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırma verileri, Hemşire Tanıtım Formu, İş Doyumu Ölçeği ve Ekip Yaklaşım Formu kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde frekans, yüzde, ortalama, Kuruskal-Wallis testi ve Mann Withney U testleri kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin %51.8'i 20-29 yaş aralığında, %50.6'sı bekar, %38 'i lisans mezunu ve % 59.2'si hemşirelik mesleğini isteyerek seçmiştir. Hemşirelerin Ekip Yaklaşım Formu'ndan aldıkları toplam puan 60.49±9.86, İş doyumu ölçeğinden aldıkları toplam puan 130.82±21.28'dir. Hemşirelerin iş doyumunu etkileyen en önemli faktörün yönetimle ilgili yaşadığı sorunlar olduğu görülmüştür. Hemşirelerin iş doyumu ölçeği ve ekip yaklaşımı formu ile çeşitli demografik değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p<0.05). Sonuç: Hemşirelerin iş doyumu puanlarının ortalamanın üstünde iyi seviyede olduğu, ekip çalışmasının ise düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Aim: The aim of this study was to determine the relation ship between care dependency level and s... more Aim: The aim of this study was to determine the relation ship between care dependency level and satisfactio n with nursing care of neurology patients in Turkey. Methods: This was a descriptive study which was administered to a convenience sample of 204 neurology patients. The study population consisted of all pat ients admitted to Ataturk University. Data were collected by using Demographic Form, The Care Dependency Scale ( CDS), The Newcastle Scale of Satisfaction with Nursing (NSSN). The data were analyzed by using the statistical so ftware SPSS, version 22. A descriptive analysis was carried out to describe the characteri stics of the patients and examine the Care Dependen cy Scale and Nursing Care Satisfaction Scale items. Result: It was determined that 39.7 % of patients are in t he age group of 61-80 years and most of the patient s are male (55.4%), married (79.1%), literate-primary school graduates (83.3%). The mean score of the pa ti nts' care addiction scale was 59.98 ±...
Saglik bakim sisteminde, hemsirenin sorumluluklari surekli olarak artmakta ve degismektedir. Hems... more Saglik bakim sisteminde, hemsirenin sorumluluklari surekli olarak artmakta ve degismektedir. Hemsirenin sorumluluklari icinde ilac uygulamalari cok onemli bir yere sahiptir. Zamaninin buyuk cogunlugunu hastayla birlikte geciren hemsire, ilac uygulama surecini en iyi gozleyen meslek uyesidir. Saglik bakim egitiminin, hemsirelik bakim kalitesinin ve hasta guvenliginin gelistirilmesine katki saglayabilmek icin yapilan bu calisma hemsirelerin oral ilac uygulamalarini tehdit eden faktorlerin belirlenmesi amaclanmistir. Tanimlayici turdeki arastirma Mart- Eylul 2013 tarihlerinde Ataturk Universitesi Tip Fakultesi Arastirma Hastanesi’nde ilac uygulamasi yapan 221 hemsire ile yapilmistir. Yapilan calisma bulgularina gore ilac guvenligini tehdit eden faktorler arasinda; ilaclarin eczaneden temizlik personeli tarafindan teslim alinmasi, kullanilmayan ilaclarin imza karsiliginda eczaneye teslim edilmesi gerekirken kliniklerde depolanmasi, oral ilaclarin eczaneden tek dozlar seklinde kesilerek ...
Journal of Anatolia Nursing and Health Sciences, 2021
Determination of The Correlation of Job Stress and Burnout Levels of Nurses with Their Job and Li... more Determination of The Correlation of Job Stress and Burnout Levels of Nurses with Their Job and Life Satisfaction Levels Aim: This study was conducted with descriptive and cross-sectional design to determine the correlation between the job stress, burnout, job and life satisfaction levels of nurses. Methods: The study was carried out in public hospital between September-November 2020. It was aimed to reach the all population, no sampling method was used. The data were collected from 642 voluntary nurses using the Descriptive Characteristics Form, Perceived Stress, Maslach Burnout Inventory, Nurse Job Satisfaction, and Satisfaction with Life. Frequency, percentage, mean and standard deviation values, ANOVA test, t-test, Mann-Whitney U test and correlation analysis were used to assess data. Results: It was determined that there was a positive weak and significant correlation between the Maslach Burnout Inventory and Perceived Stress Scale of the nurses and a negative weak and significant correlation between the Satisfaction with Life Scale and Job Satisfaction Scale (p<0.05). It was determined that there was a negative weak and significant correlation between the Job Satisfaction and Perceived Stress and a positive moderate and significant correlation between the Job Satisfaction and the Satisfaction with Life. There was a negative weak and significant correlation between the Satisfaction with Life Scale and Perceived Stress. Conclusion: It was determined that a positive significant correlation between job stress and burnout and a negative significant correlation between the two present variables and job-life satisfaction.
Uploads
Papers by esin kavuran