Papers by Ayşe ÇELEBİOĞLU
Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik,... more Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
© Her hakkı saklıdır. Bu kitabın tamamı ya da bir kısmı, yazarlarının izni olmaksızın, elektronik... more © Her hakkı saklıdır. Bu kitabın tamamı ya da bir kısmı, yazarlarının izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz. Bu kitaptaki bilgilerin her türlü sorumluluğu yazarına aittir.

Son yıllarda teknoloji hızla gelişmekte olup, beraberinde kolaylıklarda getirmektedir. Fakat bu t... more Son yıllarda teknoloji hızla gelişmekte olup, beraberinde kolaylıklarda getirmektedir. Fakat bu teknolojik gelişmeler özellikle enerji kavramını da ön plana çıkarmaktadır. Dolayısıyla enerjiye ihtiyacımızda da hızlı bir artış gözlemlenmektedir. Bu ihtiyaç sadece ülkemizde değil, gelişmiş, gelişmekte ya da gelişmişlik düzeyi düşük ülkelerde de bulunmaktadır. Bu sebeple küresel bir sorun halini de almıştır. Farklı kaynaklardan enerji üretimleri gerçekleşebilmekte olup (fosil yakıtlar, nükleer, yenilenebilir vb.) çevreye daha az zarar verecek enerji kaynaklarına yönelim mevcuttur. Bu durum ülkemizde son yıllarda bir ivme kazanan yenilenebilir enerji kaynaklarına hız kazandırmıştır. Böylece yenilenebilir bir enerji kaynağı olan hidroelektrik santraller gün geçtikçe önemini artırmaya başlamıştır. Artvin İli ülkemizin en önemli can damarlarından birini oluşturan Çoruh Havzası içinde bulunmaktadır. Çoruh nehri üzerinde yapılmış ve yapımı devam eden projeler Artvin'i Türkiye'nin su enerji potansiyeli açısından önemli bir yeri haline getirmektedir. Artvin sınırlarında yer alan baraj tipi, kanal tipi hidroelektrik santraller sayesinde enerji üretimleri gerçekleşmektedir. Bu projelerin bir kısmı Türkiye'nin hatta dünyanın sayılı projeleri arasında yer almaktadır. Enerji üretim amaçlı bu santrallerin ülke ekonomisine katkılarının yanı sıra yapım ve işletme aşamalarında ortaya çıkan birtakım çevresel etkilerinin de göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bu bağlamda ortaya çıkan çevresel sorunlar, kültürel değişimler, iklim değişiklikleri, ekonomik katkıları ve yöre halkı açısından durumları da planlama aşamalarında önemli kriterler olmalı, bu bakış açısı ve hassasiyetle çalışmalar yürütülmelidir.

Güzel Sanatlar Enstitüsü dergisi, Dec 28, 2016
Tüm sanat dalları gibi edebiyat da ilhamını doğadan almıştır, sanatçı işe başlarken doğayı taklit... more Tüm sanat dalları gibi edebiyat da ilhamını doğadan almıştır, sanatçı işe başlarken doğayı taklit eder. Edebiyatçı ise şiirini doğa ile süsler. Doğanın insanlara sunduğu en önemli güzelliklerden biri çiçeklerdir. Edebiyatta bilhassa klasik şiirde çiçekler çeşitli özellikleriyle birer sembol olarak şairlerin vazgeçilmezleri arasında yerlerini almışlardır. Bu çiçeklerin içerisinde " Gül, lâle, karanfil, nergis, süsen, sümbül" gibi çiçekler başı çekmiş olsa da menekşe de birçok özelliğiyle şiirde hak ettiği yere yerleşmiştir. Menekşe toprağa yakınlığı, rengi, kokusu ve yapraklarının şekli ve çok çeşidinin bulunmasıyla hem aşk şiirlerinin hem de tasavvufî şiirin vaz geçilmezleri arasında kendine önemli bir yer edinmiştir. Menekşe, bazen hastalara şifa olmuş, bazen şarap olup misafirlere sunulmuş, bazen de koku olup sevgilinin saçına sürülmüştür. Bu çalışmada Klasik Türk Edebiyatında yüzün üzerinde divân taraması yapılarak menekşe redifli kaside ve gazeller tespit edilerek anlamlarına göre tasnifleri yapılmıştır. Yaklaşık 110 divân taramış olup içerisinde menekşe geçen beyitler sayıca fazla olması nedeniyle çalışmaya dâhil edilmemişlerdir. Menekşe redifli 4 kaside ve 14 gazel ile 1 adet de na'at çalışmaya esas olarak incelenmiştir. Bu verilerden hareketle sembolik ve gerçek anlamlar, üstlendiği mitolojik değerler irdelenmiştir.

Güzel Sanatlar Enstitüsü dergisi, Jan 13, 2015
Öz Adem ile Havva'nın cennetten kovulmasından sonra cehennem olgusu da insanlık tarihindeki yerin... more Öz Adem ile Havva'nın cennetten kovulmasından sonra cehennem olgusu da insanlık tarihindeki yerini almıştır. Bu iki kavram sadece dinî metinlerin değil, edebî metinlerin de önemli temalarından biri olmuştur. Bu çalışmada iki farklı inanışa göre yazılmış iki farklı eserde anlatılan cehennem olgusu incelenmiştir. MS. 3. Yüzyılda, kayıp kitap Avesta'nın önemli bir açığını kapatmak üzere yazılmış olan Ardâvirâfnâme ve M.S. 14. yüzyılda Dante tarafından kaleme alınan ve bir başyapıt olma özelliğini günümüzde de koruyan, İlahi Komedya, bu çalışmada yapı, izlek, motif ve temaları açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Farklı tarihsel dönemlerde, farklı coğrafyalarda, farklı kültür dünyalarında ortaya çıkan bu iki eserin ortak yönleri evrensel kültürün bütünselliğini gösteren yakınlıklarla doludur. Her ikisi de insanın varoluşsal macerasını konu etmektedir. Ahiret inancı, dinlerin temel esasını teşkil ettiği gibi, varoluşsal düşünceye yön veren önemli bir tasavvurdur. Bu iki kitap, evrensel kültürün en başat temalarından biri olan din kaynaklı öteki dünya tasavvurunu konu etmektedir. Bu iki eserden en eski olan Ardâvirâfnâme'de cehennem azapları eylemler üzerinden yola çıkılarak anlatılmıştır. Mecusi dinine mensup olan fakat inandığı ile amel etmeyen, hatta açıkça yasaklanan fiilleri gerçekleştiren günahkâr ruhlar suçlarının derecesine göre çeşitli işkencelere maruz kalmaktadırlar. Bu eserin aksine Dante, eylemleri gerçek kişiler üzerinden ele almıştır. Hayattayken işledikleri günahları bilinen veya bir şekilde haklarında şaibe oluşmuş ünlü kişiler, fiillerine göre cehennemin çeşitli katmanlarında işkence görmektedirler. Bu inceleme sonucunda edebî metinler arasındaki ilişkiler irdelenirken aynı zamanda kültürler arası geçişlerde görünür olmaktadır.
Ordu üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü sosyal bilimler araştırmaları dergisi, Dec 1, 2014
Iranli mutasavvif Feriduddin Attar’in yazmis oldugu Esrâr-nâme adli mesnevi tasavvuf cevrelerinde... more Iranli mutasavvif Feriduddin Attar’in yazmis oldugu Esrâr-nâme adli mesnevi tasavvuf cevrelerinde cok begenilmis ve bircok sair tarafindan Turkce’ye tercume edilmistir. En cok bilinen manzum “Esrâr-nâme”ler Tebrizli Ahmedi ve Huzuri’ye ait olanlardir

Erzurum Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2019
Bati Humanizminin kurucularindan olan ve kendisi de saglam bir din egitimi almis olan Dante, Ilah... more Bati Humanizminin kurucularindan olan ve kendisi de saglam bir din egitimi almis olan Dante, Ilahi Komedya’nin Cehennem, Araf ve Cennet bolumlerinin tamaminda teoloji bilgisininin derinligini ve ayni zamanda Yunan mitolojisine ait bilgilerini en ince ayrintisina kadar dizelerine yerlestirmistir. Belki de bu yuzden eseri okuyanlar konularin ne kadar tanidik geldiginden bahseder. Bilhassa Cennet bolumunde hem Eski Ahit, hem Incil hem de Kur’an’da tasavvur edilen mekânlar karsimiza cikar. Cehennem bolumunde yer altina inen Dante’nin yolculugu Araf’tan itibaren yukariya dogru devam eder. Cennet’te ise Batlamyus’un ( Klaudyos Ptolemaios , M.S 85-165) gezegenler ve burclarla ilgili olarak ortaya surdugu teori dogrultusunda, gezegenlerin dizilis sirasina gore Ars-i alâya kadar yukselmistir. Israiliyatin etkisinin bariz sekilde goruldugu Klasik Turk Edebiyatindaki mustakil mi’râcnâmeler ve bazi mesnevilerin mi’râciye bolumlerinde de sairlerimiz Hz. Muhammed’in mi’râca cikarken ayni siralama ile ciktigini yazarlar. Ispanyol oryantalist Miguel Asin Palacios Dante’nin Cennet bolumunu yazarken Ibn Arabi’den cok fazla etkilendigini hatta bircok konuda dogrudan alinti yaptigini iddia etmektedir. Mi’râcnâme’leri ve Ilahi Komedya’yi inceledigimizde Ibn Arabi’nin, bilhassa gokyuzu ve cennet tasavvurlarinin eserlere yansimasini buyuk oranda gorebiliriz. Ancak bu etkilerin yani sira mi’râc hadisesi ve Dante’nin metafizik yolculugunun dini birer eylem olmalari nedeniyle, Tevrat, Incil ve Kur’an’in etkilerinin eserlere yansimasi kacinilmazdir. Bu calismada Ilahi Komedya ve genel olarak mi’râciyelerin ortak ve farkli yonleri ile onlari bulusturan Ibn Arabi’nin ve Batlamyus’un teorilerinin karsilastirmali olarak incelenmesi yapilmistir.

Oz Tum sanat dallari gibi edebiyat da ilhamini dogadan almistir, sanatci ise baslarken dogayi tak... more Oz Tum sanat dallari gibi edebiyat da ilhamini dogadan almistir, sanatci ise baslarken dogayi taklit eder. Edebiyatci ise siirini doga ile susler. Doganin insanlara sundugu en onemli guzelliklerden biri ciceklerdir. Edebiyatta bilhassa klasik siirde cicekler cesitli ozellikleriyle birer sembol olarak sairlerin vazgecilmezleri arasinda yerlerini almislardir. Bu ciceklerin icerisinde “ Gul, lâle, karanfil, nergis, susen, sumbul” gibi cicekler basi cekmis olsa da menekse de bircok ozelligiyle siirde hak ettigi yere yerlesmistir. Menekse topraga yakinligi, rengi, kokusu ve yapraklarinin sekli ve cok cesidinin bulunmasiyla hem ask siirlerinin hem de tasavvufi siirin vaz gecilmezleri arasinda kendine onemli bir yer edinmistir. Menekse, bazen hastalara sifa olmus, bazen sarap olup misafirlere sunulmus, bazen de koku olup sevgilinin sacina surulmustur. Bu calismada Klasik Turk Edebiyatinda yuzun uzerinde divân taramasi yapilarak menekse redifli kaside ve gazeller tespit edilerek anlamlarina...

Erzurum Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2019
Bati Humanizminin kurucularindan olan ve kendisi de saglam bir din egitimi almis olan Dante, Ilah... more Bati Humanizminin kurucularindan olan ve kendisi de saglam bir din egitimi almis olan Dante, Ilahi Komedya’nin Cehennem, Araf ve Cennet bolumlerinin tamaminda teoloji bilgisininin derinligini ve ayni zamanda Yunan mitolojisine ait bilgilerini en ince ayrintisina kadar dizelerine yerlestirmistir. Belki de bu yuzden eseri okuyanlar konularin ne kadar tanidik geldiginden bahseder. Bilhassa Cennet bolumunde hem Eski Ahit, hem Incil hem de Kur’an’da tasavvur edilen mekânlar karsimiza cikar. Cehennem bolumunde yer altina inen Dante’nin yolculugu Araf’tan itibaren yukariya dogru devam eder. Cennet’te ise Batlamyus’un ( Klaudyos Ptolemaios , M.S 85-165) gezegenler ve burclarla ilgili olarak ortaya surdugu teori dogrultusunda, gezegenlerin dizilis sirasina gore Ars-i alâya kadar yukselmistir. Israiliyatin etkisinin bariz sekilde goruldugu Klasik Turk Edebiyatindaki mustakil mi’râcnâmeler ve bazi mesnevilerin mi’râciye bolumlerinde de sairlerimiz Hz. Muhammed’in mi’râca cikarken ayni siralama ile ciktigini yazarlar. Ispanyol oryantalist Miguel Asin Palacios Dante’nin Cennet bolumunu yazarken Ibn Arabi’den cok fazla etkilendigini hatta bircok konuda dogrudan alinti yaptigini iddia etmektedir. Mi’râcnâme’leri ve Ilahi Komedya’yi inceledigimizde Ibn Arabi’nin, bilhassa gokyuzu ve cennet tasavvurlarinin eserlere yansimasini buyuk oranda gorebiliriz. Ancak bu etkilerin yani sira mi’râc hadisesi ve Dante’nin metafizik yolculugunun dini birer eylem olmalari nedeniyle, Tevrat, Incil ve Kur’an’in etkilerinin eserlere yansimasi kacinilmazdir. Bu calismada Ilahi Komedya ve genel olarak mi’râciyelerin ortak ve farkli yonleri ile onlari bulusturan Ibn Arabi’nin ve Batlamyus’un teorilerinin karsilastirmali olarak incelenmesi yapilmistir.

Guzel Sanatlar Enstitusu Dergisi, 2014
Adem ile Havva’nin cennetten kovulmasindan sonra cehennem olgusu da insanlik tarihindeki yerini a... more Adem ile Havva’nin cennetten kovulmasindan sonra cehennem olgusu da insanlik tarihindeki yerini almistir. Bu iki kavram sadece dini metinlerin degil, edebi metinlerin de onemli temalarindan biri olmustur. Bu calismada iki farkli inanisa gore yazilmis iki farkli eserde anlatilan cehennem olgusu incelenmistir. MS. 3. Yuzyilda, kayip kitap Avesta’nin onemli bir acigini kapatmak uzere yazilmis olan Ardâvirâfnâme ve M.S. 14. yuzyilda Dante tarafindan kaleme alinan ve bir basyapit olma ozelligini gunumuzde de koruyan, Ilahi Komedya, bu calismada yapi, izlek, motif ve temalari acisindan karsilastirmali olarak degerlendirilmistir. Farkli tarihsel donemlerde, farkli cografyalarda, farkli kultur dunyalarinda ortaya cikan bu iki eserin ortak yonleri evrensel kulturun butunselligini gosteren yakinliklarla doludur. Her ikisi de insanin varolussal macerasini konu etmektedir. Ahiret inanci, dinlerin temel esasini teskil ettigi gibi, varolussal dusunceye yon veren onemli bir tasavvurdur. Bu iki kitap, evrensel kulturun en basat temalarindan biri olan din kaynakli oteki dunya tasavvurunu konu etmektedir. Bu iki eserden en eski olan Ardâvirâfnâme’de cehennem azaplari eylemler uzerinden yola cikilarak anlatilmistir. Mecusi dinine mensup olan fakat inandigi ile amel etmeyen, hatta acikca yasaklanan fiilleri gerceklestiren gunahkâr ruhlar suclarinin derecesine gore cesitli iskencelere maruz kalmaktadirlar. Bu eserin aksine Dante, eylemleri gercek kisiler uzerinden ele almistir. Hayattayken isledikleri gunahlari bilinen veya bir sekilde haklarinda saibe olusmus unlu kisiler, fiillerine gore cehennemin cesitli katmanlarinda iskence gormektedirler. Bu inceleme sonucunda edebi metinler arasindaki iliskiler irdelenirken ayni zamanda kulturler arasi gecislerde gorunur olmaktadir.
Iranli mutasavvif Feriduddin Attar’in yazmis oldugu Esrâr-nâme adli mesnevi tasavvuf cevrelerinde... more Iranli mutasavvif Feriduddin Attar’in yazmis oldugu Esrâr-nâme adli mesnevi tasavvuf cevrelerinde cok begenilmis ve bircok sair tarafindan Turkce’ye tercume edilmistir. En cok bilinen manzum “Esrâr-nâme”ler Tebrizli Ahmedi ve Huzuri’ye ait olanlardir
Books by Ayşe ÇELEBİOĞLU
CUMHURİYET’İN 100. YILI Bir Asırlık Miras, 2023
© Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektroni... more © Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Uploads
Papers by Ayşe ÇELEBİOĞLU
Books by Ayşe ÇELEBİOĞLU