Bilim, eğitim, sanat ve teknoloji dergisi., Aug 11, 2023
Bilim, Eğitim, Sanat ve Teknoloji Dergisi (BEST Dergi); bilimsel ve hakemli bir dergi olarak yıld... more Bilim, Eğitim, Sanat ve Teknoloji Dergisi (BEST Dergi); bilimsel ve hakemli bir dergi olarak yılda iki kez yayınlanmaktadır. Bu dergide; bilim, eğitim, sanat veya teknoloji ile ilgili özgün kuramsal çalışmalar, literatür incelemeleri, araştırma raporları, sosyal konular, kitap incelemeleri ve araştırma makaleleri yayınlanmaktadır. Dergiye yayınlanmak üzere gönderilen makalelerin daha önce yayınlanmamış veya yayınlanmak üzere herhangi bir yere gönderilmemiş olması gerekmektedir. Bu makale araştırma, öğretim ve özel çalışma amaçları için kullanılabilir. Makalelerinin içeriğinden sadece yazarlar sorumludur. Kullanılan fikir ve sanat eserleri için telif hakları düzenlemelerine riayet edilmesi gerekmektedir. Yazarlar, araştırma ve yayın etiğine uyduklarını beyan ederler. Dergi, makalelerin telif hakkına sahiptir. Yayıncı, araştırma materyalinin kullanımı ile ilgili olarak doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan herhangi bir kayıp, eylem, talep, işlem, maliyet veya zarardan sorumlu değildir.
Uploads
Papers by İdris Göksu
reports that make analysis based on the cognitive process dimension of Revised
Bloom’s Taxonomy (RBT) and in accordance with these analysis to state the opinions
of teachers, students and their parents about supporting education by revealing the
impact of the supporting education on the students’ academic success and attitude scale.
In this study, which was carried out through mixed research method, both quantitative
and qualitative data were collected. The quantitative data were academic success tests,
while the qualitative tests were done by means of semi-structured interview forms and
observation. 50 students attending 8
th
Grade classes at school and weekend courses were
determined using sampling method. There were experimental group and control group,
each consisting 25 students. The experimental group was given supporting education
based on WBES, whereas the control group was educated through traditional methods.
According to the pretest and posttest results, it was seen that both methods increased the
academic success in a significant level. However, there was a significant difference
between the success obtained through the method based on WBES and traditional
method. As a result, it was concluded that the method based on WBES was more
efficient. Besides, it was also concluded that this method was not significant in students’
math attitudes, but it had a positive impact. Theses obtained results were described
using the opinions of 59 teachers, 90 students and 136 parents. Consequently, it was
revealed that the additional education based on WBES, which grounds on RBT was
effective in complete learning process. This study is expected to contribute to the field
in terms of providing more effective and productive learning process by including web
based environments in teaching and evaluation process.
Elde edilen bulgular incelendiğinde öğretmenlerin, BT öğretmenlerinin sahip olması gereken becerilerle ilgili en önemli unsurun alanında yeterli bilgiye sahip olması gerektiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca görüşlerin BT öğretmeninin teknolojik yenilikleri takip etmesi, bilgisini aktarabilmesi, sosyal beceriye sahip olması, eğitsel materyal geliştirme konusunda yeterliliğe sahip olması, yaratıcı olması ve çocuğun gelişim dönemleriyle ilgili pedagojik bilgiye sahip olması gibi alt temalarda yoğunlaştığı görülmüştür. Görüşü alınan öğretmenler, BT öğretmenlerinden kendi branşlarıyla ilgili destek istediklerinde gerekli desteği aldıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca okul içinde karşılaşılan, genel bilgisayar kullanımı ve teknik sorunlarla ilgili konularla ilgili problemlerin BT öğretmeni tarafından çözülmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Bir diğer görüşme sorusunda öğretmenlere kendi branşlarıyla ilgili BT öğretmenine ihtiyaç duyup duymadıkları sorulmuştur. Alınan görüşler, eğitsel amaçlı kullanılabilecek yazılım ve teknolojik materyal konusunda, BT ve yeniliklerle ilgili bilinçlendirme ve meydana gelebilecek teknik sorunların giderilmesinde BT öğretmenlerine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuştur. BT öğretmenlerinin teknik konularda sorumlu tutulmaması gerektiği şeklinde görüş belirten öğretmenler, buna sebep olarak da bu öğretmenlerin sadece eğitsel anlamda ve teknolojinin öğretim ortamlarına entegrasyonu konusunda katkı sağlamaları gerektiğini göstermişlerdir. Okullarda yaşanan bilgisayar ve iletişim teknolojileriyle ilgili problemlerin, öğretmen ve diğer personellerin bilgisayar teknolojileri ve kullanımı konusunda sürekli kendilerini yenilemeleriyle ve her okulda bir bilgisayar teknikerinin olmasıyla çözülebileceği ifade edilmiştir. BT’nin görev ve sorumluluklarıyla ilgili görüşler ise BT öğretmenlerinin teknolojik anlamda her türlü desteği sağlamaya çalıştıklarını ancak bu öğretmenlerin görevlerinin sadece öğrencilerin BT’yi etkili kullanmalarını ve yenilikleri takip etmelerini sağlamak olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Alınan öğretmen görüşlerinden, gelecek 5 yıl içerisinde okullarda bütün sınıfların teknolojiyle donatılmasının beklendiği, mevcut teknolojilerin ise en üst özelliklere sahip olacağı anlaşılmıştır. Bu süreçte BT öğretmenlerinin ise daha çok bilgisayar ve öğretim teknolojileri konusunda etkili bir rehberlik sunacaklarını ve bunun yanı sıra BT ders sayısının artacağı ve bu dersin TEOG kapsamına alınacağı düşünülmektedir. Yapılan bu araştırmanın BT dersinin etkililiğine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca alandaki araştırmacılara, BT öğretmenlerine ve okullarda teknolojiden optimum düzeyde faydalanma açısından diğer branş öğretmenlerine katkı sağlaması beklenmektedir.
Alper ASLAN*, İdris GÖKSU**, Engin KURŞUN***
*Tunceli Üniversitesi, Çemişgezek MYO, Tunceli, Türkiye
**Mardin Artuklu Üniversitesi, Midyat MYO, Mardin, Türkiye
***Atatürk Üniversitesi, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi, Erzurum, Türkiye
ÖZET
Modüler eğitim yaklaşımı, ulaşılmak istenen hedefleri davranışsal olarak ortaya koymayı amaçlamaktadır. Modüler eğitimin yaklaşımı bu amaç doğrultusunda geniş bir kullanım alanına sahip olmayı başarmıştır. Bu çerçevede Türkiye’deki mesleki eğitimde modüler eğitim yaklaşımı 2006-2007 eğitim öğretim yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Modüler eğitim yaklaşımının bu denli geniş kullanım potansiyeline sahip olması, bu yaklaşımın merkezini oluşturan modüllerin değerlendirilmesini ve iyileştirilmesini oldukça önemli kılmaktadır. Bu bağlamda, gerçekleştirilen araştırmada modülleri kullanılabilirlik boyutunda değerlendirilmek ve kullanıcıların beklentileri doğrultusunda modüllerin tasarımı için tasarım rehberi oluşturmak amaçlanmaktadır. Araştırma gerçekleştirilirken modüllerin kullanılabilirlik problemlerinin belirlenmesinde kullanıcı tabanlı değerlendirme yaklaşımı, tasarım rehberi oluşturulmasında ise kullanıcı merkezli tasarım yaklaşımı kullanılmıştır. Gerçekleştirilen araştırma sonunda, modüllerde özellikle aranan bölümlerin bulunmasında ve değerlendirme kısımlarında kullanılabilirlik problemleri tespit edilmiştir. Kullanıcı merkezli tasarım yaklaşımıyla gerçekleştirilen çalışmada ise katılımcıların öncelikle kullanımı kolay ve kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun bir tasarımın üzerinde odaklandıkları görülmüştür. ""
Bu çalışmanın amacı, çoktan seçmeli sorularda bulunan dekoratif resimlerin öğrencilerin akademik başarısına ve soru çözme hızlarına etkisini incelemektir. Çalışmanın örneklemi Tokat ilinde özel bir öğretim kurumunda ortaokul düzeyinde öğrenim gören 213 öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak geçmiş yıllarda seviye belirleme sınavlarında sorulmuş 15 çoktan seçmeli soru kullanılmıştır. Çalışmada kontrol grubuna bu sorular orijinal halleriyle yöneltilmiştir. Deney gurubuna ise aynı sorular, sorularda yer alan dekoratif resimlerden arındırılmış bir halde sunulmuştur. Elde edilen bulgular incelendiğinde genel olarak estetik nedenlerle eklenmiş olan dekoratif resimlerin çoktan seçmeli testlerde soruların doğru cevaplanma oranlarına ve testin tamamlanma hızlarına doğrudan etki etmediğini göstermiştir.
Elde edilen bulgulara göre, kurslarda görev almanın en önemli sebebinin ek ders ücreti olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmenler, öğrencilerin daha iyi öğrenmelerini sağlamak, konuları tamamlamak ve tekrar yapmayı da önemli nedenler olarak görmüşlerdir. Kursta görev almayan öğretmenler ise sebep olarak ders yoğunluğunu ve aileyle vakit geçirememeyi ileri sürmüşlerdir. Öğretmenlerin çoğu, kurslarda dersi hafta içinden farklı bir şekilde işlediklerini ifade etmiş ve sebep olarak da kurslarda soru çözme odaklı ve sınava yönelik bir yöntem takip ettiklerini ifade etmişlerdir. Ayrıca bazı öğretmenlerin, pek anlaşılmayan konuları derinlemesine işlemeye de fırsat bulduklarını ifade etmişlerdir. Okul idaresi ve öğretmenlerin genel olarak kursları önemseyip önemsemediklerini belirlemeye yönelik alınan görüşlerde neredeyse öğretmenlerin çoğunun, okul idaresi ve kurs öğretmenlerinin kursu önemsediklerini ifade etmişlerdir. Öğrencilerin başarısını artıracağının düşünülmesi, öğretmenlerin sorumluluk bilinci ve öğrenciye faydalı olmak istemesi buna sebep olarak gösterilmiştir. Ayrıca okul başarısı, diğer okullarla rekabet ve ek ders ücreti almak gibi hususlar da sebepler arasında yer almıştır. Elde edilen bir diğer sonuca göre, kurslarda yaşanan en önemli sorunun materyal eksikliği olduğu görülmüştür. Buna ek olarak istekli olmayan öğrencilerin problem yaratması ve bazı öğrencilerin devamsızlık yapması gibi sorunlarla da karşılaşıldığı alınan görüşlerden ortaya çıkmıştır. Ayrıca bazı öğretmenler, öğrencilerin ücret ödememesinden dolayı kursları pek önemsemediklerini ifade etmiş ve bu durumu bir sorun olarak nitelendirmiştir. Haftasonu kurslarında öğretmenin öğrencinin tercihiyle yapılması durumunda öğrencinin daha rahat, ilgili, verimli ve başarılı olacağı ifade edilmiştir. Öte yandan öğrencinin farklı öğretmenden ders almasının farklı ders anlatım yöntemi sağlayacağını ve bu durumun öğrenci başarısını olumlu yönde etkileyeceğini ortaya koyan görüşlere de rastlanmıştır. Kurslarda yaşanan materyal eksikliği sorununun MEB tarafından karşılanması gerektiği görüşü ön plana çıkmıştır. Kursların süreç içerisinde daha iyiye doğru gittiğini belirten öğretmenlerin yanı sıra, zamanla devamsızlık yapıldığını ve öğrencilerde sıkılmanın gözlendiğini ifade eden öğretmenler de olmuştur.
Elde edilen sonuçların destekleme kurslarının daha etkili olmalarına katkı sağlayacağı beklenmektedir. Kurslarla doğrudan ilişkili olan ve kurs sürecini en iyi tanıyanların kurs öğretmenleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda; yaşanan sorunları ve en yapıcı görüşleri ortaya koyacak olanların da yine kurs öğretmenleri olacağı anlaşılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında elde edilen görüşler destekleme kurslarının daha etkili, verimli ve sistemli bir şekilde uygulanması bağlamında idarecilere, öğretmenlere ve velilere ışık tutacağı düşünülmektedir.
• Meta analiz istatistiklerinin yapılabilmesi için gerekli olan deney ve kontrol gruplarının X, SS, N, t, p gibi değerlerine yer vermek,
• Sadece kullanılan teknoloji ile geleneksel yöntem arasında karşılaştırma yapmak,
• Deney ve kontrol gruplarının deneysel işlem öncesi akademik başarı açısından öntest puanları arasında anlamlı bir farkın olmadığını istatistiki olarak ispatlamak,
• Ulakbim, Ebscohost, Scopus, Science Direct veri tabanlarında taranan Türkiye’de yapılmış makale olmak.
Verilerin analizinde CMA version 3 yazılımı kullanılmıştır. Verilerin yorumlanması;
0.15 < Cohen's d < 0.15 önemsiz düzeyde
0.15 < Cohen's d <0.40 küçük düzeyde
0.40 < Cohen's d < 0.75 orta düzeyde
0.75 < Cohen's d < 1.10 geniş düzeyde
1.10 < Cohen's d <1.45 çok geniş düzeyde
1.45 < Cohen's d mükemmel düzeyde
Düzeylerine göre yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre teknoloji tabanlı yapılan araştırmalarda akademik başarıya etki 0,856 olarak hesaplanmış ve geniş etki düzeyinde bulunmuştur. Teknolojinin akademik başarıya etkisine ilişkin uygulanılan bilim dalına göre elde edilen sonuçlara göre fen bilimleri alanında 1,01 etki büyüklüğü değeri ile geniş etki düzeyinde olduğu, matematikte 0.6 etki büyüklüğü değeriyle orta düzeyde olduğu, sosyal bilimlerde 1,37 etki büyüklüğü değeriyle çok geniş etki düzeyde olduğu ve tıp alanında ise 0,54 etki büyüklüğü değeriyle orta düzey etki büyüklüğüne sahip olduğu görülmüştür. Araştırmada kullanılan teknolojinin türüne göre akademik başarıya ilişkin etki düzeyi bulguları şu şekildedir: Akıllı tahta teknolojisi 0.57 etki büyüklüğü değeriyle orta düzeyde etkiye, animasyon teknolojisi 1.02 etki büyüklüğü değeriyle geniş düzeyde etkiye, bilgisayar destekli-temelli teknolojiler 0.82 etki düzeyi değeriyle geniş düzeyde etkiye, karma öğrenme teknolojileri 0.53 etki büyüklüğü değeriyle orta düzeyde etkiye, oyunlar 0.87 etki büyüklüğü değeriyle geniş düzeyde etkiye, web destekli teknolojiler ise 0.76 etki büyüklüğü değeriyle geniş düzeyde etkiye sahiptir. Teknolojinin çalışmanın uygulandığı örneklemin eğitim düzeyine göre ilkokul örnekleminin akademik başarısı üzerine 0,93 etki büyüklüğü değeriyle geniş etki büyüklüğüne, ortaokul örnekleminin akademik başarısı üzerine 0,87 etki büyüklüğü değeriyle geniş etki büyüklüğüne, lise örnekleminin akademik başarısı üzerine 1,12 etki büyüklüğü değeriyle çok geniş etki büyüklüğüne, yüksekokul örnekleminin akademik başarısı üzerine 0,34 etki büyüklüğü değeriyle küçük düzeyde etki büyüklüğüne ve ortaokul örnekleminin akademik başarısı üzerine 0,70 etki büyüklüğü değeriyle orta düzeyde etki büyüklüğüne sahiptir. Teknolojinin çalışmanın uygulandığı örneklemin büyüklüğüne göre akademik başarıya etkisi 60’tan küçük örneklemlerde 0,89 etki büyüklüğü değeriyle geniş etki büyüklüğüne, 60-100 arası örneklemlerde 0,82 etki büyüklüğü değeriyle geniş etki büyüklüğüne, 100’ün üzerindeki örneklemlerde ise 0,37 etki büyüklüğü değeriyle küçük düzeyde etki büyüklüğüne sahiptir. Teknolojinin kullanımı veya geliştirilmesinde yöntemsel bir dayanak olması durumuna göre akademik başarıya ilişkin etki büyüklüğü ise yöntemsel dayanağı olanlarda 0,77 etki büyüklüğü değeri ile geniş düzeyde bulunurken yöntemsel dayanağı olmayanlarda 0,85 etki büyüklüğü değeriyle yine geniş etki düzeyinde bulunmuştur.