This study presents the causality effects of oil price shocks on the main macroeconomic indicator... more This study presents the causality effects of oil price shocks on the main macroeconomic indicators for five developed and five developing top oil importer countries. To test the causality relationship between oil price shocks and macroeconomic variables, Hatemi-J (2011) panel asymmetric causality test is performed. Results show that while negative shocks positively affect developing countries’ GDP, positive shocks negatively affect developed countries' GDP. Although oil prices have a significant role in Turkiye’s, Poland’s, Germany’s, and Italy’s inflation rate, the pass-through effect is incomplete. Regarding unemployment, while positive oil price shocks increase unemployment in China and Turkiye, among the developed countries, only Germany and Singapore experience a rise in unemployment. As a result, the most negatively affected developed countries are detected as Germany and Singapore. On the other hand, among the developing countries, the most negatively affected country is identified as Turkiye. Therefore, these countries should shift to alternative energy resources to eliminate the negative effects of oil price shocks.
Bu çalışmada, para ve maliye politikalarının işsizlik üzerindeki asimetrik etkilerini pozitif-neg... more Bu çalışmada, para ve maliye politikalarının işsizlik üzerindeki asimetrik etkilerini pozitif-negatif şok asimetrisi ile araştırarak, genişletici-daraltıcı politika etkinliği kıyası yapmanın yanında, para-maliye politikası etkinliği kıyası yapmak amaçlanmıştır. Ayrıca, para ve maliye politikaları dışında, fiyat, kur ve çıktıya ilişkin şokların, işsizlik üzerindeki asimetrik etkilerini test ederek literatüre katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Analiz 2005:12-2019:08 dönemini kapsayan aylık verilerle gerçekleştirilmiştir ve analizde NARDL yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular; Türkiye'de işsizliği azaltmada etkili olan maliye politikası aracının vergilerdeki düşüş iken para politikası aracının faizlerdeki düşüş olduğunu göstermektedir. Kamu harcamaları ve para arzındaki artışın işsizliği artırdığı dolayısıyla ele alınan dönemde Abrams Eğrisi Hipotezinin geçerli olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
This study investigates the relationship between foreign direct investment (FDI) and macroeconomi... more This study investigates the relationship between foreign direct investment (FDI) and macroeconomic stability for Turkey. To represent the macroeconomic stability, two main variables are examined. The first of these is inflation rate that represents the economic stability in real sector and the second one is real exchange rate representing the stability in the financial sector. In addition to these variables, the market size, openness to trade and financial development variables are also used as control-transmission variables. Used data are monthly and cover the period from January 2003 to April 2015. Empirical methods used in the study are unit root tests, cointegration analyses, vector error correction model (VECM) and Granger causality test. Obtained empirical results show that fluctuations in inflation and the real exchange rate have a negative and permanent effect on FDI, meaning that instabilities that occurred in real and financial markets negatively affected the inward FDI. T...
This study examines the degree of exchange rate pass through (ERPT) into producer prices and cons... more This study examines the degree of exchange rate pass through (ERPT) into producer prices and consumer prices in Turkey. To see the effect of ERPT, recursive vector autoregressive (VAR) model on monthly data from January 2002 to November 2014 is used. Model includes six variables which are oil prices that represent supply shock, industry production index representing demand shocks, reserve money representing monetary policy, nominal exchange rate and CPI-PPI indices. Obtained results show that although there is a pass through from exchange rate to consumer and producer prices, its degree is not as effective as prior to 2001. This means that policymakers have more power for pursuing independent monetary policy.
Bu çalışmada ticari dışa açıklık ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi, 10 MENA ülk... more Bu çalışmada ticari dışa açıklık ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi, 10 MENA ülkesine ait 1976-2017 yıllarını kapsayan verilerle analiz edilmeye çalışılmıştır. Nedensellik ilişkisini test edebilmek için, yatay kesit bağımlılığı ve eğim heterojenliği konularını dikkate alan, Konya (2006) tarafından geliştirilmiş olan bootstrap granger nedensellik testi uygulanmıştır. Bu bağlamda, öncelikle yatay kesit bağımlılığı ve eğim homojenliği testleri yapılmış, kesitler arası bağımlılık olduğu ve eğimin heterojen olduğu görüldükten sonra bootstrap nedensellik testi uygulanmıştır. Tahmin sonuçları ele alınan ülkelerde ticari dışa açıklık ve ekonomik büyüme arasında güçlü bir nedensellik ilişkisi olmadığını göstermektedir. Sadece Mısır ve Ürdün’de ticari dışa açıklıktan ekonomik büyümeye pozitif nedensellik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, büyümeden ticari dışa açıklığa nedensellik ilişkisi ise Suudi Arabistan ve İsrail için tespit edilmiştir. Nedenselliğin işareti Suudi Arabistan için pozitif iken, İsrail için negatiftir. Elde edilen bulgulara göre; ticari dışa açıklık ya da ticari liberalizasyonun ele alınan ülkelerin çoğunun ekonomik büyümesi üzerinde anlamlı bir etkisi yoktur.
In this study, we try to analyze the causal relationship between political instability and macroe... more In this study, we try to analyze the causal relationship between political instability and macroeconomic variables for selected emerging markets such as Turkey, India, Russia, Mexico and Indonesia by using panel bootstrap causality tests over the period of 1992 and 2016. Selected macroeconomic variables are growth, inflation and exchange rate. Even though the results of the study differ across nations in the panel and not indicating to many causal relations, they provide the evidences of causal relations between political instability and some macroeconomic variables. Although it is hard to generalize the major findings of the study to all countries in the sample, still we can conclude that unlike the expectations, changes in most of the macroeconomic variables do cause in changes in political instability. Thus, achieving economic stability in terms of low inflation, high growth and stable exchange rate seem to be key factors to achieve political stability. POLİTİK İSTİKRARSIZLIK VE MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN BOOTSTRAP PANEL NEDENSELLİK TESTİ İLE ANALİZİ Öz Bu çalışmada Türkiye, Hindistan, Rusya, Meksika ve Endonezya yükselen piyasa ekonomileri için, 1992 ve 2016 dönemleri arasındaki verilerle, panel bootstrap nedensellik testini kullanarak politik istikrarsızlık ve makroekonomik değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisini analiz etmek amaçlanmıştır. Seçilmiş makroekonomik değişkenler büyüme, enflasyon ve döviz kurudur. Çalışmanın sonuçları paneldeki ülkeler arasında farklılık gösterip çok fazla nedensellik ilişkisi olmadığını işaret etmesine rağmen, politik istikrarsızlık ve bazı makroekonomik değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisinin kanıtlarını sunmaktadır. Çalışmanın ana bulgularını örneklemdeki tüm ülkelere genellemek zor olsa da, beklentilerden farklı olarak makroekonomik değişkenlerin çoğundaki değişikliklerin politik istikrarsızlıktaki değişikliklere neden olduğu sonucuna varabiliriz. Dolayısıyla, elde edilen bulgulara göre, düşük enflasyon, yüksek büyüme ve istikrarlı döviz kuru açısından ekonomik istikrarın sağlanması, politik istikrarın sağlanmasında kilit faktörler olarak görülmektedir.
The aim of this study is to research the impact of minimum wage on unemployment, prices, and grow... more The aim of this study is to research the impact of minimum wage on unemployment, prices, and growth for the Turkish economy. The data used is monthly and covers the period from January 2005 to March 2017. The producer price index represents prices and the industrial production index represents growth. The Autore-gressive Distributed Lag (ARDL) model is used to see the effect of the minimum wage on these variables. An error-correction-based Granger causality test is then conducted to see short-run and long-run cau-salities. The bounds test yields evidence of a long-run relationship between variables. The obtained ARDL results also show that while the minimum wage has a statistically significant effect on unemployment and prices, it does not have a statistically significant effect on production. While there is short-run causality from minimum wage to prices only, the obtained significant error correction terms indicate long-run causal-ity for all of the variables. Consequently, the minimum wage plays a significant role in increasing prices and the number of unemployed people in Turkey.
The purpose of this study is to examine the effects of economic policy uncertainties of EU (EPUEU... more The purpose of this study is to examine the effects of economic policy uncertainties of EU (EPUEU) and US (EPUUS) on selected macroeconomic variables of Turkey, such as interest rate, stock prices, consumer price index, industrial production index, exchange rate by using ARDL bounds testing approach and monthly data over the period of 2002 January to 2015 December. According to results of the study, an increase in EPUUS causes a statistically significant decrease in industrial production in the long-run and an increase in consumer prices. On the other hand, an increase in EPUEU leads to increase in industrial production. Furthermore, the results show that no matter what the source of the policy uncertainties are, financial indicators of the Turkish economy are not significantly affected by changes in economic policy uncertainties of both EU and US. The results of the Granger causality tests indicate presence of both short-run and long-run causal relations between variables, particularly short-run causalities from EPUEU and EPUUS to industrial production reinforcing the results of ARDL estimates. Thus, Turkish policymakers should take into account of rising EU and US policy uncertainties when forming economic policies.
Teorik ve Politik Yönleriyle İktisat Biliminde Yaşanan Gelişmeler, 2021
Bu çalışmada Türkiye’de 1923’ten günümüze para politikası uygulamaları ve politikaların sonuçları... more Bu çalışmada Türkiye’de 1923’ten günümüze para politikası uygulamaları ve politikaların sonuçlarını incelemek amaçlanmıştır. Bu bağlamda, 1923’ten günümüze dönemler altı başlık altında incelenmiştir.Ülkemizde genişletici bağlamda para politikası uygulamalarının özellikle 1950’li yıllardan sonra uygulandığı, fiyat istikrarına yönelik olarak 1960’lı yıllarda mevduat munzam karşılıklarının, 1970’li yıllarda reeskont aracının, 1980-1990’lı yıllarda açık piyasa işlemlerinin ve mevduat munzam karşılıklarının kullanıldığı görülmektedir. 2002-2005 arası örtük enflasyon hedeflemesi uygulayan TCMB, şartların olgunlaşmasıyla 2005 yılında açık enflasyon hedeflemesi uygulamaya başlamıştır. 2010 sonrasında ise politika araçları çeşitlendirilmiş, rezerv opsiyon mekanizması, faiz koridoru, zorunlu karşılıklar ve para arzı fiyat istikrarını sağlayabilmek için ortak kullanılan araçlar olmuştur. 2018 sonrası gerek iç dinamikler gerekse dış dinamikler sebebiyle zorunlu faiz artırımına gitmek zorunda kalınmış, kurda yaşanan dalgalanmaların fiyatlara geçiş etkisiyle üretici ve tüketici fiyatlarına yansıyacak olması TCMB’nin kura rezervlerle müdahalesini gerekli kılmıştır. Kurdaki oynaklığın devam ediyor olması ve rezervlerle müdahalenin sürdürülebilir olmamasının yanında özel sektör kredilerinde oluşabilecek tahribat nedeniyle faiz artırımına gidilememesi TCMB’nin işini zorlaştırmaktadır. Geleceğe dönük politikalar geliştirebilmek için geçmişte uygulanan politikaları ve doğurduğu sonuçları bilmek gereklidir. Bu yüzden, bu çalışma ile Türkiye ekonomisinde gerçekleşen para politikası uygulamalarına kaynaklık etmek amaçlanmıştır.
Bu çalışmada enflasyon ve para politikası aracı olan faiz oranlarının dolarizasyon üzerindeki etk... more Bu çalışmada enflasyon ve para politikası aracı olan faiz oranlarının dolarizasyon üzerindeki etkisi araştırılmak istenmiştir. Analiz Türkiye ekonomisine ait 2012:12-2021:10 dönemini kapsayan aylık veriler ile gerçekleştirilmiştir. Dolarizasyonun hesaplanmasında toplam yabancı para mevduatlar/M2 oranı kullanılmıştır. Enflasyonu temsilen; tüketici fiyat endeksi, faizi temsilen; TCMB ağırlıklı ortalama fonlama faizi kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkiyi görebilmek için ARDL yöntemi ve ECM’ye dayalı Granger nedensellik testi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre faiz oranlarındaki %1’lik bir artış dolarizasyonda %0,20’lik bir artışa, enflasyondaki %1’lik bir artış ise dolarizasyonda %0,34’lük bir artışa işaret etmektedir.Nedensellik testi sonuçları ise kısa dönemde enflasyondan dolarizasyona nedensellik olduğuna işaret etmektedir. Ancak, faizden dolarizasyona kısa dönemde nedenselliğin olmadığı gözükmektedir. Öte yandan, hata teriminin bir gecikmeli değeri istatiksel olarak anlamlı olduğundan değişkenler arasında uzun dönem nedensellik olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Sonuç olarak çalışmanın bulguları; enflasyonun, dolarizasyonun önemli bir belirleyicisi olduğunu göstermekte ve para politikasının dolarizasyon üzerinde beklenen etkiyi göstermediğine işaret etmektedir. Bu bağlamda, makroekonomik istikrarın sağlanarak enflasyon beklentilerinde düşüşün sağlanması, dolarizasyonda azalmayı beraberinde getirmekle beraber para politikası uygulamalarının da etkinliğini artıracaktır.
This study presents the causality effects of oil price shocks on the main macroeconomic indicator... more This study presents the causality effects of oil price shocks on the main macroeconomic indicators for five developed and five developing top oil importer countries. To test the causality relationship between oil price shocks and macroeconomic variables, Hatemi-J (2011) panel asymmetric causality test is performed. Results show that while negative shocks positively affect developing countries’ GDP, positive shocks negatively affect developed countries' GDP. Although oil prices have a significant role in Turkiye’s, Poland’s, Germany’s, and Italy’s inflation rate, the pass-through effect is incomplete. Regarding unemployment, while positive oil price shocks increase unemployment in China and Turkiye, among the developed countries, only Germany and Singapore experience a rise in unemployment. As a result, the most negatively affected developed countries are detected as Germany and Singapore. On the other hand, among the developing countries, the most negatively affected country is identified as Turkiye. Therefore, these countries should shift to alternative energy resources to eliminate the negative effects of oil price shocks.
Bu çalışmada, para ve maliye politikalarının işsizlik üzerindeki asimetrik etkilerini pozitif-neg... more Bu çalışmada, para ve maliye politikalarının işsizlik üzerindeki asimetrik etkilerini pozitif-negatif şok asimetrisi ile araştırarak, genişletici-daraltıcı politika etkinliği kıyası yapmanın yanında, para-maliye politikası etkinliği kıyası yapmak amaçlanmıştır. Ayrıca, para ve maliye politikaları dışında, fiyat, kur ve çıktıya ilişkin şokların, işsizlik üzerindeki asimetrik etkilerini test ederek literatüre katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Analiz 2005:12-2019:08 dönemini kapsayan aylık verilerle gerçekleştirilmiştir ve analizde NARDL yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular; Türkiye'de işsizliği azaltmada etkili olan maliye politikası aracının vergilerdeki düşüş iken para politikası aracının faizlerdeki düşüş olduğunu göstermektedir. Kamu harcamaları ve para arzındaki artışın işsizliği artırdığı dolayısıyla ele alınan dönemde Abrams Eğrisi Hipotezinin geçerli olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
This study investigates the relationship between foreign direct investment (FDI) and macroeconomi... more This study investigates the relationship between foreign direct investment (FDI) and macroeconomic stability for Turkey. To represent the macroeconomic stability, two main variables are examined. The first of these is inflation rate that represents the economic stability in real sector and the second one is real exchange rate representing the stability in the financial sector. In addition to these variables, the market size, openness to trade and financial development variables are also used as control-transmission variables. Used data are monthly and cover the period from January 2003 to April 2015. Empirical methods used in the study are unit root tests, cointegration analyses, vector error correction model (VECM) and Granger causality test. Obtained empirical results show that fluctuations in inflation and the real exchange rate have a negative and permanent effect on FDI, meaning that instabilities that occurred in real and financial markets negatively affected the inward FDI. T...
This study examines the degree of exchange rate pass through (ERPT) into producer prices and cons... more This study examines the degree of exchange rate pass through (ERPT) into producer prices and consumer prices in Turkey. To see the effect of ERPT, recursive vector autoregressive (VAR) model on monthly data from January 2002 to November 2014 is used. Model includes six variables which are oil prices that represent supply shock, industry production index representing demand shocks, reserve money representing monetary policy, nominal exchange rate and CPI-PPI indices. Obtained results show that although there is a pass through from exchange rate to consumer and producer prices, its degree is not as effective as prior to 2001. This means that policymakers have more power for pursuing independent monetary policy.
Bu çalışmada ticari dışa açıklık ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi, 10 MENA ülk... more Bu çalışmada ticari dışa açıklık ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi, 10 MENA ülkesine ait 1976-2017 yıllarını kapsayan verilerle analiz edilmeye çalışılmıştır. Nedensellik ilişkisini test edebilmek için, yatay kesit bağımlılığı ve eğim heterojenliği konularını dikkate alan, Konya (2006) tarafından geliştirilmiş olan bootstrap granger nedensellik testi uygulanmıştır. Bu bağlamda, öncelikle yatay kesit bağımlılığı ve eğim homojenliği testleri yapılmış, kesitler arası bağımlılık olduğu ve eğimin heterojen olduğu görüldükten sonra bootstrap nedensellik testi uygulanmıştır. Tahmin sonuçları ele alınan ülkelerde ticari dışa açıklık ve ekonomik büyüme arasında güçlü bir nedensellik ilişkisi olmadığını göstermektedir. Sadece Mısır ve Ürdün’de ticari dışa açıklıktan ekonomik büyümeye pozitif nedensellik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, büyümeden ticari dışa açıklığa nedensellik ilişkisi ise Suudi Arabistan ve İsrail için tespit edilmiştir. Nedenselliğin işareti Suudi Arabistan için pozitif iken, İsrail için negatiftir. Elde edilen bulgulara göre; ticari dışa açıklık ya da ticari liberalizasyonun ele alınan ülkelerin çoğunun ekonomik büyümesi üzerinde anlamlı bir etkisi yoktur.
In this study, we try to analyze the causal relationship between political instability and macroe... more In this study, we try to analyze the causal relationship between political instability and macroeconomic variables for selected emerging markets such as Turkey, India, Russia, Mexico and Indonesia by using panel bootstrap causality tests over the period of 1992 and 2016. Selected macroeconomic variables are growth, inflation and exchange rate. Even though the results of the study differ across nations in the panel and not indicating to many causal relations, they provide the evidences of causal relations between political instability and some macroeconomic variables. Although it is hard to generalize the major findings of the study to all countries in the sample, still we can conclude that unlike the expectations, changes in most of the macroeconomic variables do cause in changes in political instability. Thus, achieving economic stability in terms of low inflation, high growth and stable exchange rate seem to be key factors to achieve political stability. POLİTİK İSTİKRARSIZLIK VE MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN BOOTSTRAP PANEL NEDENSELLİK TESTİ İLE ANALİZİ Öz Bu çalışmada Türkiye, Hindistan, Rusya, Meksika ve Endonezya yükselen piyasa ekonomileri için, 1992 ve 2016 dönemleri arasındaki verilerle, panel bootstrap nedensellik testini kullanarak politik istikrarsızlık ve makroekonomik değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisini analiz etmek amaçlanmıştır. Seçilmiş makroekonomik değişkenler büyüme, enflasyon ve döviz kurudur. Çalışmanın sonuçları paneldeki ülkeler arasında farklılık gösterip çok fazla nedensellik ilişkisi olmadığını işaret etmesine rağmen, politik istikrarsızlık ve bazı makroekonomik değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisinin kanıtlarını sunmaktadır. Çalışmanın ana bulgularını örneklemdeki tüm ülkelere genellemek zor olsa da, beklentilerden farklı olarak makroekonomik değişkenlerin çoğundaki değişikliklerin politik istikrarsızlıktaki değişikliklere neden olduğu sonucuna varabiliriz. Dolayısıyla, elde edilen bulgulara göre, düşük enflasyon, yüksek büyüme ve istikrarlı döviz kuru açısından ekonomik istikrarın sağlanması, politik istikrarın sağlanmasında kilit faktörler olarak görülmektedir.
The aim of this study is to research the impact of minimum wage on unemployment, prices, and grow... more The aim of this study is to research the impact of minimum wage on unemployment, prices, and growth for the Turkish economy. The data used is monthly and covers the period from January 2005 to March 2017. The producer price index represents prices and the industrial production index represents growth. The Autore-gressive Distributed Lag (ARDL) model is used to see the effect of the minimum wage on these variables. An error-correction-based Granger causality test is then conducted to see short-run and long-run cau-salities. The bounds test yields evidence of a long-run relationship between variables. The obtained ARDL results also show that while the minimum wage has a statistically significant effect on unemployment and prices, it does not have a statistically significant effect on production. While there is short-run causality from minimum wage to prices only, the obtained significant error correction terms indicate long-run causal-ity for all of the variables. Consequently, the minimum wage plays a significant role in increasing prices and the number of unemployed people in Turkey.
The purpose of this study is to examine the effects of economic policy uncertainties of EU (EPUEU... more The purpose of this study is to examine the effects of economic policy uncertainties of EU (EPUEU) and US (EPUUS) on selected macroeconomic variables of Turkey, such as interest rate, stock prices, consumer price index, industrial production index, exchange rate by using ARDL bounds testing approach and monthly data over the period of 2002 January to 2015 December. According to results of the study, an increase in EPUUS causes a statistically significant decrease in industrial production in the long-run and an increase in consumer prices. On the other hand, an increase in EPUEU leads to increase in industrial production. Furthermore, the results show that no matter what the source of the policy uncertainties are, financial indicators of the Turkish economy are not significantly affected by changes in economic policy uncertainties of both EU and US. The results of the Granger causality tests indicate presence of both short-run and long-run causal relations between variables, particularly short-run causalities from EPUEU and EPUUS to industrial production reinforcing the results of ARDL estimates. Thus, Turkish policymakers should take into account of rising EU and US policy uncertainties when forming economic policies.
Teorik ve Politik Yönleriyle İktisat Biliminde Yaşanan Gelişmeler, 2021
Bu çalışmada Türkiye’de 1923’ten günümüze para politikası uygulamaları ve politikaların sonuçları... more Bu çalışmada Türkiye’de 1923’ten günümüze para politikası uygulamaları ve politikaların sonuçlarını incelemek amaçlanmıştır. Bu bağlamda, 1923’ten günümüze dönemler altı başlık altında incelenmiştir.Ülkemizde genişletici bağlamda para politikası uygulamalarının özellikle 1950’li yıllardan sonra uygulandığı, fiyat istikrarına yönelik olarak 1960’lı yıllarda mevduat munzam karşılıklarının, 1970’li yıllarda reeskont aracının, 1980-1990’lı yıllarda açık piyasa işlemlerinin ve mevduat munzam karşılıklarının kullanıldığı görülmektedir. 2002-2005 arası örtük enflasyon hedeflemesi uygulayan TCMB, şartların olgunlaşmasıyla 2005 yılında açık enflasyon hedeflemesi uygulamaya başlamıştır. 2010 sonrasında ise politika araçları çeşitlendirilmiş, rezerv opsiyon mekanizması, faiz koridoru, zorunlu karşılıklar ve para arzı fiyat istikrarını sağlayabilmek için ortak kullanılan araçlar olmuştur. 2018 sonrası gerek iç dinamikler gerekse dış dinamikler sebebiyle zorunlu faiz artırımına gitmek zorunda kalınmış, kurda yaşanan dalgalanmaların fiyatlara geçiş etkisiyle üretici ve tüketici fiyatlarına yansıyacak olması TCMB’nin kura rezervlerle müdahalesini gerekli kılmıştır. Kurdaki oynaklığın devam ediyor olması ve rezervlerle müdahalenin sürdürülebilir olmamasının yanında özel sektör kredilerinde oluşabilecek tahribat nedeniyle faiz artırımına gidilememesi TCMB’nin işini zorlaştırmaktadır. Geleceğe dönük politikalar geliştirebilmek için geçmişte uygulanan politikaları ve doğurduğu sonuçları bilmek gereklidir. Bu yüzden, bu çalışma ile Türkiye ekonomisinde gerçekleşen para politikası uygulamalarına kaynaklık etmek amaçlanmıştır.
Bu çalışmada enflasyon ve para politikası aracı olan faiz oranlarının dolarizasyon üzerindeki etk... more Bu çalışmada enflasyon ve para politikası aracı olan faiz oranlarının dolarizasyon üzerindeki etkisi araştırılmak istenmiştir. Analiz Türkiye ekonomisine ait 2012:12-2021:10 dönemini kapsayan aylık veriler ile gerçekleştirilmiştir. Dolarizasyonun hesaplanmasında toplam yabancı para mevduatlar/M2 oranı kullanılmıştır. Enflasyonu temsilen; tüketici fiyat endeksi, faizi temsilen; TCMB ağırlıklı ortalama fonlama faizi kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkiyi görebilmek için ARDL yöntemi ve ECM’ye dayalı Granger nedensellik testi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre faiz oranlarındaki %1’lik bir artış dolarizasyonda %0,20’lik bir artışa, enflasyondaki %1’lik bir artış ise dolarizasyonda %0,34’lük bir artışa işaret etmektedir.Nedensellik testi sonuçları ise kısa dönemde enflasyondan dolarizasyona nedensellik olduğuna işaret etmektedir. Ancak, faizden dolarizasyona kısa dönemde nedenselliğin olmadığı gözükmektedir. Öte yandan, hata teriminin bir gecikmeli değeri istatiksel olarak anlamlı olduğundan değişkenler arasında uzun dönem nedensellik olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Sonuç olarak çalışmanın bulguları; enflasyonun, dolarizasyonun önemli bir belirleyicisi olduğunu göstermekte ve para politikasının dolarizasyon üzerinde beklenen etkiyi göstermediğine işaret etmektedir. Bu bağlamda, makroekonomik istikrarın sağlanarak enflasyon beklentilerinde düşüşün sağlanması, dolarizasyonda azalmayı beraberinde getirmekle beraber para politikası uygulamalarının da etkinliğini artıracaktır.
Uploads
Papers by Merve KOCAMAN
developed and five developing top oil importer countries. To test the causality relationship between oil price shocks
and macroeconomic variables, Hatemi-J (2011) panel asymmetric causality test is performed. Results show that
while negative shocks positively affect developing countries’ GDP, positive shocks negatively affect developed
countries' GDP. Although oil prices have a significant role in Turkiye’s, Poland’s, Germany’s, and Italy’s inflation
rate, the pass-through effect is incomplete. Regarding unemployment, while positive oil price shocks increase
unemployment in China and Turkiye, among the developed countries, only Germany and Singapore experience a
rise in unemployment. As a result, the most negatively affected developed countries are detected as Germany and
Singapore. On the other hand, among the developing countries, the most negatively affected country is identified
as Turkiye. Therefore, these countries should shift to alternative energy resources to eliminate the negative effects
of oil price shocks.
Books by Merve KOCAMAN
developed and five developing top oil importer countries. To test the causality relationship between oil price shocks
and macroeconomic variables, Hatemi-J (2011) panel asymmetric causality test is performed. Results show that
while negative shocks positively affect developing countries’ GDP, positive shocks negatively affect developed
countries' GDP. Although oil prices have a significant role in Turkiye’s, Poland’s, Germany’s, and Italy’s inflation
rate, the pass-through effect is incomplete. Regarding unemployment, while positive oil price shocks increase
unemployment in China and Turkiye, among the developed countries, only Germany and Singapore experience a
rise in unemployment. As a result, the most negatively affected developed countries are detected as Germany and
Singapore. On the other hand, among the developing countries, the most negatively affected country is identified
as Turkiye. Therefore, these countries should shift to alternative energy resources to eliminate the negative effects
of oil price shocks.