Papers by Yener Çıracı
Catalyst Journal, 2017
Dylan Riley'nin Bourdieu'nün toplumsal tabakalaşma, toplumsal yeniden üretim ve toplumsal değişim... more Dylan Riley'nin Bourdieu'nün toplumsal tabakalaşma, toplumsal yeniden üretim ve toplumsal değişim sosyolojisini etkileyici bir şekilde yıkmasına ilişkin bu yorumda, Bourdieu'nün külliyatını sembolik şiddet, düşünümsellik ve kamusal katılım gibi birbiriyle bağlantılı sorular etrafında yeniden ele almaya çalışıyorum. Bourdieu'nün teorisini kurtardıktan sonra, kapitalizmi ve üniversitelerini yanlış tanıyan eksikliklerini inceliyorum.

Cataylst Journal, 2017
Bourdieu'nün eleştirel teorisinin ABD akademisinde ve özellikle sosyolojide bu denli popüler olma... more Bourdieu'nün eleştirel teorisinin ABD akademisinde ve özellikle sosyolojide bu denli popüler olmasını açıklayan nedir? Bu makale iki cevabı değerlendirmektedir. Birincisi, Bourdieu'nün çağdaş topluma dair Marx, Weber veya Durkheim'ınkine benzer ölçekte ikna edici bir makrososyolojik açıklama sunmasıdır. Ancak yakından incelendiğinde Bourdieu'nün bu görevinde başarısız olduğu görülmektedir. Çalışmaları ne ampirik olarak desteklenen bir sınıf analizi ne de toplumsal yeniden üretim ya da toplumsal değişim üzerine bir açıklama sunmaktadır. Dolayısıyla, Bourdieu'nün popülaritesinin açıklamalarının gücünden kaynaklanamayacağı sonucuna varıyorum. Bununla birlikte, ikinci bir cevap daha var: Bourdieu'nün sosyolojisinin popüler olmasının nedeni, bugün ABD akademisindeki belirli toplumsal koşullardır. Entelektüellerin bir farklılık stratejisi izleyerek ödüller kazandığı, halk hareketleriyle örgütsel bağlarının pek olmadığı ve maddi çıkarlarının ayrıcalıklarını savunmaktan geçtiği bu bağlamda Bourdieu'nün sosyolojisi oldukça çekicidir. Akademisyenlerin yaşadıkları deneyimlerle etkili bir şekilde örtüşmekte ve onların en temel siyasi çıkarlarını dile getirmeye hizmet etmektedir.

Yirmi birinci yüzyılın başında “faşizm” ne anlama gelir? Bu sözcük iki savaş arası dönemde karanl... more Yirmi birinci yüzyılın başında “faşizm” ne anlama gelir? Bu sözcük iki savaş arası dönemde karanlık bir şiddet, diktatörlük ve soykırım manzarasını çağrıştırmaktadır. Avrupa’dan ABD’ye ve Brezilya’ya kadar küresel ölçekte radikal sağın yükselişini tekrar gördüğümüzde ise bu tür imgeler kendiliğinden düşüncelerimize geri dönmektedir. Ancak faşizm kabuk değiştirmiştir. Tipik faşist özellikleri – otoriter ve karizmatik liderlik, demokrasi nefreti, hukuku küçümseme, insan haklarını aşağılama, açık ırkçılık (özellikle Siyahlara, Latinlere ve Müslümanlara karşı), kadın düşmanlığı, homofobi – gösterişli bir şekilde sergiler ancak eski faşist retorik terk edilmiştir: Post-faşist hareketler kendilerini küreselleşme, kitlesel göç ve İslami köktencilik tarafından tehdit edilen ulusal kimliklerin savunucuları olarak gösterir. Melez bir fenomen olan bu “post-faşizm” ne eski faşizmin yeniden üretimi ne de tamamen yeni bir şeydir; bilinmeyen bir gelecek ile akıldan çıkmayan bir geçmiş arasında askıda kalmaktadır.
Erik Olin Wright 1970'lerde "Marksizm'in içine düştüğünde", ciddi bir radikal akademisyen için "k... more Erik Olin Wright 1970'lerde "Marksizm'in içine düştüğünde", ciddi bir radikal akademisyen için "kasabadaki tek oyun" buydu. 1990'lara gelindiğinde bu durum artık böyle değildi ve Marksizm, akademinin içinde ve dışında sınırlara çekildi. Wright ise kalmayı seçti. Marksizmi bir dizi sabit fikir ya da özgün bir yöntem olarak değil, ayırt edici bir dizi soru ve bunları yanıtlamak için kavramsal bir çerçeve olarak ele alarak sosyolojik bir Marksizmi yeniden inşa etmeye koyuldu.

Neoliberal dönem bir bütün olarak düşünüldüğünde karşı hareketlerin ikili bir eğilimde şekillendi... more Neoliberal dönem bir bütün olarak düşünüldüğünde karşı hareketlerin ikili bir eğilimde şekillendiği söylenebilir; bunlardan ilki Sovyetler Birliği'nin yıkılışı ve 2008'lere kadar gelen "toplumsal devrim" ya da "toplumsal değişim" perspektifidir. Arap Baharı ile başlayan toplumsal, kitlesel ayaklanmaların ardından ise siyasal temsil alanı ve düzleminin öne çıktığı daha "yukarıdan" mücadeleler gündeme gelmiştir. Bu nedenle Hal Draper'ın "sosyalizmin iki ruhu" dediği durumun bir bakıma hala güncelliğini koruduğu söylenebilir. Bir önceki bölümde hareket oluşumunun nedenselliklerine dair bir tartışma ele alındı. Sermaye birikiminin, proleterleşme ve metalaşmanın hareket oluşumunda önemli bir rol oynadığından ve özellikle neoliberal dönemde yeni bir piyasalaştırma dalgasının ortaya çıktığından bahsedildi. Neoliberal dönüşüm sürecinin temelinde ilk birikim pratiklerinin önemli olduğu hatta bir noktaya kadar piyasalaştırma dalgasının temelini de oluşturduğuna değinildi. Bu bölüm, genel olarak neoliberal dönemde ortaya çıkan hareketleri ve hareketlerin genel eğilimlerini ele alacaktır. Karşı Hareketler Polanyi, piyasalaştırma sürecinin her zaman ikili bir karakter taşıdığını söyler. Bir taraftan sermaye hareketleri, piyasalaştırma süreciyle birlikte yaygınlaşır. Ancak piyasalaştırma yayıldıkça tepkisel hareketlerini de beraberinde getirir. Piyasanın insan doğasına aykırı olduğunu düşündüğü için Polanyi, yayıldığı andan itibaren "toplumun savunusu" çizgisinde hareketlerin ortaya çıkacağını söyler. Dolayısıyla piyasa yayılması "çifte hareket" olarak şekillenir. Polanyi'nin görüşlerini Marksizm ile ilişkili biçimde daha sistematik bir noktaya taşıyan Michael Burawoy, "çifte hareket" terimini "karşı hareketler" olarak adlandırır. Burawoy da Polanyi gibi göre piyasalaştırma ile hareketler arasındaki temel bağlantı noktasının metalaştırma olduğunu düşünür. Hareketler anti-kapitalist bir içerik taşır ancak oluşumlarını sağlayan, tek başına artık değere el koyma sürecinde ortaya çıkan sömürü ilişkisi değildir.
Bevery Silver'ın formülüne dönecek olursak sermayenin hareket ettiği, gittiği her yerde yeni işçi... more Bevery Silver'ın formülüne dönecek olursak sermayenin hareket ettiği, gittiği her yerde yeni işçi sınıflarını oluşturduğu, yeni hareketleri beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz. Polanyi'nin de "çifte hareket" dediği benzer bir duruma tekabül eder. Tarihsel bir hareket olarak sermaye ve piyasa ne kadar genişlerse, hareketlerin de benzer bir rota izlediği söylenebilir.
Toplumsal hareketler ve metodoloji tartışmalarına bir katkı
Thesis Chapters by Yener Çıracı

Neoliberalizm, Karşı Hareketler ve Kuramsal Yaklaşımlar: Otonomist Marksizm, Post Marksizm, Marksizm, 2022
Neoliberal dönemde, dünyanın dört bir tarafında farklı düzeylerde çeşitli toplumsal hareketler o... more Neoliberal dönemde, dünyanın dört bir tarafında farklı düzeylerde çeşitli toplumsal hareketler ortaya çıktı. Bu hareketler, günümüze kadar varlığını sürdürdü. Özellikle 2008 kriziyle birlikte, hareketlerin etki alanı hem sayısal hem de coğrafi olarak arttı. Ve özellikle 1990'lı yıllardan itibaren ortaya çıkan toplumsal hareketlerde belirli başlı kuramlar ve bu kuramların özne yaklaşımları, toplumsal hareketler içinde etkili oldu. Bu çalışma toplumsal hareketleri ve hareketler içinde etkili olan kuramları, özne yaklaşımlarını incelemektedir. İlk olarak neoliberal dönüşüm, "ilk birikim" tartışmaları etrafında araştırılmıştır. İkinci olarak, neoliberal dönemdeki toplumsal hareketler karşı küreselleşme hareketleri, meydan hareketleri ve 2019 yılındaki isyanlar olmak üzere üç ana hareket dalgası etrafında tartışılmıştır. Son olarak bu hareket dalgalarında öne çıkan "çokluk", "radikal demokrasi" ve "sınıf" gibi kuramsal yaklaşımlarla toplumsal hareketlerin ilişkisi incelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: sınıf, çokluk, radikal demokrasi, toplumsal hareketler, karşı hareketler, neoliberalizm
Uploads
Papers by Yener Çıracı
Thesis Chapters by Yener Çıracı
Anahtar Sözcükler: sınıf, çokluk, radikal demokrasi, toplumsal hareketler, karşı hareketler, neoliberalizm
Anahtar Sözcükler: sınıf, çokluk, radikal demokrasi, toplumsal hareketler, karşı hareketler, neoliberalizm