Su içinde kendiliğinden dağılma eğilimi gösteren bazı zeminler, erozyon ve borulanma açısından "ş... more Su içinde kendiliğinden dağılma eğilimi gösteren bazı zeminler, erozyon ve borulanma açısından "şüpheli zeminler" olarak değerlendirilir. Bu zeminler, zemin mekaniği biliminde "dispersif kil veya dispersif zemin" olarak bilinirler. Yapısal olarak stabil olmayan bu zeminler kolayca dağılabilir ve yüksek derecede erozyona uğrayabilir. Dispersif kil zeminlerin su yapıları, dolgu barajlar ve yol dolguları yapımında kullanımı söz konusu ise, iyi tanımlanmalı ve uygun teknikler ile yapım gerçekleştirilmelidir. Aksi durumda, sonu göçmelere kadar giden ciddi mühendislik problemleri ile karşı karşıya kalınmaktadır. Kilin dispersibilite özelliğinden kaynaklanan erozyon; kilin minerolojisi, kimyasal yapısı ile zemin boşluklarındaki ve erozyona neden olan suyun içindeki çözünmüş tuz muhtevasının niteliğine ve miktarına bağlıdır.
Zeminlerin katkı maddeleri ile İyileştirilmesi diğer iyileştirme yöntemlerine göre daha ekonomik ... more Zeminlerin katkı maddeleri ile İyileştirilmesi diğer iyileştirme yöntemlerine göre daha ekonomik olmasından dolayı çok geniş bir şekilde kullanılmaktadır. Katkı maddeleri kireç, çimento, uçucu kül, bitüm gibi malzemelerdir. Son zamanlarda endüstriyel atık maddelerin bu amaç için kullanımı ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada, mermer fabrikalarının atığı olan mermer tozu, iyileştirme İçin katkı maddesi olarak düşünülmüştür. Zemin numunesi olarak Meşelik kili kullanılmıştır. Numuneler, Meşelik kilinin kum ağırlığına göre atık mermer tozu ile belirli oranlarda karıştırılaıak standart proctor sıkıştırma enerjisinde hazırlanmıştır. Numunelerin şişme yüzdeleri odometre deneyleri ile belirlenmiştir. Deney sonuçlan, atık mermer tozunun killerin şişme potansiyelini etkilediğini göstermiştir. Sonuç olarak, atık mermer tozu zemin iyileştirmesinde kullanılabilir bit malzemedir.
Some clay soils are highly susceptible to erosion and piping because of dispersion or deflocculat... more Some clay soils are highly susceptible to erosion and piping because of dispersion or deflocculation in pore water. These soils, called "dispersive clay soil" in geotechnical engineering, are structurally unstable, easily dispersive and, thus, highly erodible. There are many tests to determine dispersibility both physically and chemically. However, these tests can give different results for the same soil sample. Therefore, more than one test should be used to identify dispersive soils more accurately. In previous research, the discriminant method was used to combine these test results. In this study, a fuzzy logic approximation method was developed to combine the different results of the double hydrometer, pinhole, Na(%)-TDS and ESP-CEC methods into a single value. This new method was applied to the dispersibility test results of 29 samples, and it gave more reliable and objective results for identifying the dispersibility of the clay soil.
Reservoirs constructed near urban areas pose a high-risk potential for downstream life and proper... more Reservoirs constructed near urban areas pose a high-risk potential for downstream life and property. Turkey is one of the most seismically active regions in the world and has at least 1200 large dams with different types. Major earthquakes with the potential of threatening life and property occur frequently here. The Euphrates basin studied in this article is located in a seismically very active part of Turkey. The northern part of the basin is structurally cut by numerous faults. Many large dams are located on or close to these faults. In this paper we summarize the methods used for the analysis of seismic hazards and total risk, discuss the seismic hazards of thirty-two large dams constructed on the Euphrates basin on the basis of the seismic activity of the dam site and their total risk as based on physical properties and the position in the basin. The seismic hazard analyses have indicated that peak ground acceleration changes within a wide range (0.011 g and 0.564 g) for the dam sites of the basin. A seismic hazard map showing the equivalent PGA (peak ground acceleration) values was developed so as to use for the preliminary analysis of dam structures, which will be designed in the basin. The total risk analyses depending on the seismic hazard rating of dam site and risk rating of the structure have concluded that fifteen large dams have high-risk class in the basin. These dams must be analyzed with high priority and redesigned to increase the safety of the embankments and their appurtenant structures, if necessary.
Su içinde kendiliğinden dağılma eğilimi gösteren bazı zeminler, erozyon ve borulanma açısından "ş... more Su içinde kendiliğinden dağılma eğilimi gösteren bazı zeminler, erozyon ve borulanma açısından "şüpheli zeminler" olarak değerlendirilir. Bu zeminler, zemin mekaniği biliminde "dispersif kil veya dispersif zemin" olarak bilinirler. Yapısal olarak stabil olmayan bu zeminler kolayca dağılabilir ve yüksek derecede erozyona uğrayabilir. Dispersif kil zeminlerin su yapıları, dolgu barajlar ve yol dolguları yapımında kullanımı söz konusu ise, iyi tanımlanmalı ve uygun teknikler ile yapım gerçekleştirilmelidir. Aksi durumda, sonu göçmelere kadar giden ciddi mühendislik problemleri ile karşı karşıya kalınmaktadır. Kilin dispersibilite özelliğinden kaynaklanan erozyon; kilin minerolojisi, kimyasal yapısı ile zemin boşluklarındaki ve erozyona neden olan suyun içindeki çözünmüş tuz muhtevasının niteliğine ve miktarına bağlıdır.
Zeminlerin katkı maddeleri ile İyileştirilmesi diğer iyileştirme yöntemlerine göre daha ekonomik ... more Zeminlerin katkı maddeleri ile İyileştirilmesi diğer iyileştirme yöntemlerine göre daha ekonomik olmasından dolayı çok geniş bir şekilde kullanılmaktadır. Katkı maddeleri kireç, çimento, uçucu kül, bitüm gibi malzemelerdir. Son zamanlarda endüstriyel atık maddelerin bu amaç için kullanımı ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada, mermer fabrikalarının atığı olan mermer tozu, iyileştirme İçin katkı maddesi olarak düşünülmüştür. Zemin numunesi olarak Meşelik kili kullanılmıştır. Numuneler, Meşelik kilinin kum ağırlığına göre atık mermer tozu ile belirli oranlarda karıştırılaıak standart proctor sıkıştırma enerjisinde hazırlanmıştır. Numunelerin şişme yüzdeleri odometre deneyleri ile belirlenmiştir. Deney sonuçlan, atık mermer tozunun killerin şişme potansiyelini etkilediğini göstermiştir. Sonuç olarak, atık mermer tozu zemin iyileştirmesinde kullanılabilir bit malzemedir.
Some clay soils are highly susceptible to erosion and piping because of dispersion or deflocculat... more Some clay soils are highly susceptible to erosion and piping because of dispersion or deflocculation in pore water. These soils, called "dispersive clay soil" in geotechnical engineering, are structurally unstable, easily dispersive and, thus, highly erodible. There are many tests to determine dispersibility both physically and chemically. However, these tests can give different results for the same soil sample. Therefore, more than one test should be used to identify dispersive soils more accurately. In previous research, the discriminant method was used to combine these test results. In this study, a fuzzy logic approximation method was developed to combine the different results of the double hydrometer, pinhole, Na(%)-TDS and ESP-CEC methods into a single value. This new method was applied to the dispersibility test results of 29 samples, and it gave more reliable and objective results for identifying the dispersibility of the clay soil.
Reservoirs constructed near urban areas pose a high-risk potential for downstream life and proper... more Reservoirs constructed near urban areas pose a high-risk potential for downstream life and property. Turkey is one of the most seismically active regions in the world and has at least 1200 large dams with different types. Major earthquakes with the potential of threatening life and property occur frequently here. The Euphrates basin studied in this article is located in a seismically very active part of Turkey. The northern part of the basin is structurally cut by numerous faults. Many large dams are located on or close to these faults. In this paper we summarize the methods used for the analysis of seismic hazards and total risk, discuss the seismic hazards of thirty-two large dams constructed on the Euphrates basin on the basis of the seismic activity of the dam site and their total risk as based on physical properties and the position in the basin. The seismic hazard analyses have indicated that peak ground acceleration changes within a wide range (0.011 g and 0.564 g) for the dam sites of the basin. A seismic hazard map showing the equivalent PGA (peak ground acceleration) values was developed so as to use for the preliminary analysis of dam structures, which will be designed in the basin. The total risk analyses depending on the seismic hazard rating of dam site and risk rating of the structure have concluded that fifteen large dams have high-risk class in the basin. These dams must be analyzed with high priority and redesigned to increase the safety of the embankments and their appurtenant structures, if necessary.
Uploads
Papers by ismail zorluer